• Sonuç bulunamadı

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Yolu

1 İCRA MAHKEMELERİ VE İCRA MAHKEMELERİNİN ÖZELLİKLERİ,

1.3 KANUN YOLU KAVRAMI

1.3.4 Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Yolu

2010 yılında yapılan referandumla kabul edilen 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında

Kanun219 madde 18 ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 148’e eklenen üç,

dört ve beşinci fıkralar da yapılan düzenlemelerle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu ihdas edilmiştir. Bu yola aynı zamanda anayasa şikâyeti de

denilmektedir.220 Böylelikle herkes gerek Anayasa’da güvence altına alınan temel

hak ve özgürlükler gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki haklarından herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilme hakkı / imkânı verilmiştir. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru usulü ve uyulacak kurallar 6212 sayılı Anayasa Mahkemesinin

Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun221’da (6212 s. K.) ve bu kanuna

dayanılarak çıkarılan Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü222

ile belirlenmiştir. Anılan düzenlemelerde de belirtildiği üzere herkes “kamu gücü tarafından” hakkının ihlal edilmesi gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilecektir. Bu başlık altından daha çok kamu gücünün içerisinde bulunan yargı organları tarafından gerçekleşecek ihlal neticesinde verilen yeninden yargılama kararları incelenecektir.

217

PEKCANITEZ / ÖZEKES / AKKAN / TAŞ KORKMAZ, C.3. s. 2322. 218

ARSLAN / YILMAZ / TAŞPINAR AYVAZ, s. 623. 219 13.05.2010 günlü 27580 sayılı Resmi Gazete.

220 PEKCANITEZ / ÖZEKES / AKKAN / TAŞ KORKMAZ, C.3. s. 2852; SUNGURTEKİN

ÖZKAN, Meral, Anayasal Şikâyet ve Adalete Erişim, Prof. Dr. Hakan PEKCANITEZ’e Armağan,

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 16, Özel Sayı Cilt 1, Yıl 2014, , İzmir, 2015, s. 399-410, s. 403.

221 03.04.2011 günlü 27894 sayılı Resmi Gazete. 222 12.07.2012 günlü 28351 sayılı Resmi Gazete.

60 Medeni yargıda verilen kararlara karşı başvurulacak bireysel başvuru yolu olağanüstü kanun yolu olmayıp temel hak ve özgürlüklerin korunması için öngörülen

bir hukuki çaredir.223

Bu görüşte olmamızın temel sebebi ise doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına dayanmaktadır. Anayasamızın 148. maddesi temel hak ve özgürlüklerin “kamu gücü” tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulabileceğini belirtmektedir. Kamu gücü, esasında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerini de kapsayan bir üst kavramdır. Eğer bir kanun yolu olduğu iddiası ileri sürülürse, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin temas etmediği ve başkaca kamu gücü kullanan makamların meydana getirebileceği herhangi bir hak ihlalinin bireysel başvuruya götürülemeyeceği gibi bir yanılgı meydana gelebilecektir. Esasında kanun yolu başlığı altında incelenmesin amacı da çalışmamız kapsamında mahkemelerce gerçekleştirilen hak ihlali dolayısıyla bireysel başvuru yoluna gidilmesi için iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekliliğidir. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yolunun olağan üstü kanun yolu olduğunu belirtmesine

rağmen kendine has özellikleri olan bir yoldur.224

Ancak Anayasa Mahkemesi’ne

göre bireysel başvuru yolu ikinci nitelikli bir kanun yoludur.225

Herkes temel hak ve özgürlüklerinin mahkemelerce ihlal edildiği iddiası ile bireysel başvuru yoluna gidebilir. Ancak 6212 sayılı Kanun madde 47’de belirtildiği üzere başvuru yolları tüketildikten sonra bu yola gidilebilecektir. Yani öncelikli olarak olağan kanun yollarının tüketilmesi gerekmektedir. Olağan kanun yolları tüketildikten sonra veya başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği andan itibaren otuz gün içerisinde

bireysel başvuru yoluna gidilmelidir.226

Bu süre hak düşürücü süredir. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru usûlü konusunda, başvurunun özellikle içtüzükte yer

alan formla yapılması gerektiğinin altını çizmek gerekmektedir.227

223 ARSLAN / YILMAZ / TAŞPINAR AYVAZ, s. 770; PEKCANITEZ / ÖZEKES / AKKAN /

TAŞ KORKMAZ, C.3. s. 2853; Anayasa Mahkemesine bireysel başvurunun fevkalede (olağanüstü)

kanun yolu olduğu görüşü için bkz. KURU, s. 578; KORKMAZ, Cansu, Anayasa Mahkemesi’nin Bireysel Başvuru Sonucunda Verdiği Kararların Medenî Usûl Hukuku Bakımından Değerlendirilmesi, Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi, Yıl 2, Sayı 1, 2017, s. 215-276, s. 223.

224

KORKMAZ, s. 223.

225 Anayasa Mahkemesi’nin 2012/670 Başvuru Numaralı, 26.03.2013 Karar Tarihli kararı için :

https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2012/670?BasvuruNoYil=2012&BasvuruNoSayi=670

(E.T. 11/11/2019), diğer kararlar için bkz. KORKMAZ, s. 223. 226

PEKCANITEZ / ÖZEKES / AKKAN / TAŞ KORKMAZ, C.3. s. 2873.

227 Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü 6 Kasım 2018 Tarihli ve 30587 Sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan değişikle bireysel başvuru formunu düzenleyen m.59 değiştirilmiştir. Aynı zamanda başvuruda kullanılacak formda değiştirilmiştir.

61 Bireysel başvuru yolu Anayasanın düzenlemesiyle herkese tanınmış bir haktır. Ancak 6212 sayılı Kanun madde 46 fıkra 1’e göre bireysel başvuru, ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir. Bireysel başvuru hakkı kamu tüzel kişilerine tanınmazken, özel hukuk tüzel kişileri sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle başvuruda bulunabileceklerdir. Ek olarak yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak yabancılara bireysel başvuru hakkı tanınmamıştır.

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru uygun görülmezse mahkemece başvurunun reddi kararı verilebilir. Bu durumlardan ilki Anayasa Mahkemesinin yaptığı ilk incelemede içtüzükte veya kanunda belirtilen usûlü şartları taşımayan kararlar hakkında ret kararı vermesidir. Anayasa Mahkemesi bu aşamadan sonra başvurunun kabul edilebilir olup olmadığı hakkında bir karar vermektedir. Kabul edilemezlik kararı 6212 sayılı Kanun madde 48 fıkra 2’de, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı başvurular ile açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Anayasa Mahkemesince kabul edilemezliğine karar verilebileceği düzenlenmiştir.

Anayasa Mahkemesi, 6212 sayılı Kanun madde 48 fıkra 1 gereğince aynı kanunun 45 ile 47 maddelerinde belirtilen şartları taşıyan başvurular hakkında kabul edilebilirlik kararı verebilecektir. Kabul edilebilirlik kararından sonra başvurunun esası hakkında inceleme bölümlerce yapılır. Esas hakkında yapılan inceleme neticesinde yargı organınca verilen kararın bir ihlale yol açtığına kanaat getirirse içtüzüğün 79. maddesinin birinci fıkrasına göre; ya ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosyayı ilgili mahkemeye gönderecek, ya yeniden yargılama yapılasında hukuki yarar göremezse uygun bir tazminata hükmedecek ya da tazminatın hesabı detaylı incelemeyi gerektirmesi halinde genel mahkemede dava açılması yolunu gösterecektir.

Tazminata hükmedilme konusunda genel olarak tazminat hukukuna ilişkin ilkeler uygulanarak bir sonuca varılacaktır. Ancak Anayasa Mahkemesince yeniden yargılama yapılmasına karar verildiği hallerde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda

62

öngörülmeyen bir şekilde yeniden yargılama durumu ortaya çıkacaktır.228

Bu durumda mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda mevcut yargılamanın yenilenmesine ilişkin kuralları uygulamayacak, yargılamasını ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmaya özgüleyecektir. Hâlihazırda mahkemede mümkünse yargılama yapmadan ve dosya üzerinden karar verecektir.

63

İKİNCİ BÖLÜM