• Sonuç bulunamadı

ALTERNATĠF MEDYA VE ANAAKIMA KARġI YAYINCILIK

1.ANAAKIM MEDYANIN HEGEMONYAS

1.3. Anaakımda Haber Ġdeolojik Bir Metadır

Kapitalist sistem içerisinde medyanın mülkiyetinin ağırlıklı olarak egemen/yönetici sınıfın elinde olması hegemonyanın tesisi açısından belirleyici bir öneme sahiptir. Bu sistemin kaçınılmaz bir sonucu olarak görülen meta üretimi, medyadaki haber ve diğer programların üzerindeki etki anlamıyla örtüĢmez. Medya çıktısı baĢka sanayi üretimine tâbi olan metalardan özünde farklılık arz etmektedir. Medya içerikleri ideolojik içeriklerden oluĢmaktadır. Bu içerikler özellikle üzerinde anlaĢmaya varılmamıĢ çatıĢmalı sorunlar ve konularda toplumu idare eden sınıf egemenliğinin ideolojik ve çıkarı lehine rıza üretmek yönünde aracı bir konum üstlenmektedir. Bu durumda anaakım medya egemen/yönetici sınıfın beklentisi doğrultusunda ve ideolojik yönünde oluĢturduğu söyleme ve sistemin devamına yönelik hegemonyanın tesisine kullandığı dille destek olmaktadır (Binark ve Bek, 2010: s.47; Köse, 2007: s.234-235; Özonur, 2015: s.103-104). Söz konusu medya anlayıĢında çoğunlukla milliyetçi, muhafazakâr, militarist ve eril bir dil kullanıldığı, bu durumun içeriklerde sürekli olarak yeniden üretildiği, kaçınılamaz olarak da yöneten egemen sınıfın ırkçı, ayrılıkçı politikalarının propagandasının yapıldığı iddia edilmektedir (Özonur, 2015: s.104). Özellikle neo-liberal politikaların hüküm sürdüğü çağın belirleyici nitelikleri olan tekçi, totaliter (bütüncül) görüĢün tek seçenek olarak sunuluyor olmasının ideolojik çerçevesi, anaakımın yayın politikaları üzerinde etkili olmaktadır (Köse, 2007: s.234).

Anaakımın habercilikte özellikle çatıĢmalı konularda ideolojik yaklaĢım belirleyici bir hal almaktadır; anaakım yayıncılık doğru, adil, dengeli bir söylem ve bilgilendirme yerine partizanca habercilik yaparak olaylardan çok fikirlere odaklanan ve gerçeklere yoğunlaĢmayan yaklaĢımıyla etki kurmaya çalıĢmaktadır. Söz konusu medya kurumlarının yayın politikaları da ağırlık olarak devlet ve hükümet söylemini benimsemek Ģeklindedir (Özonur, 2015: s.125). Egemen anaakım medya siyasal, toplumsal ve kültürel tartıĢmalarda sivil kamusal topluluğun istek ve taleplerini ve bu çevreler arasında demokratik bir arabuluculuk üstlenmediği gibi liberal görüĢteki herkesin eĢit Ģekilde temsil edilmesine de olanak sağlamamaktadır (Köse, 2007: s.235). Anaakım içinde bazı haberlerin gündeme getirilip diğerlerinin görmezden

67

gelinmesi; devlet baskısı, medya patronlarının özel çıkarları, reklam verenlerin baskısı, medyada yoğunlaĢmalar, haberlerin kirlenmesi, finans pazarları kültürü, reklâm kirlenmesi, enformasyonun magazinin içinde yok olmasından kaynaklanmaktadır (Topuz, 2008: s.33). Anaakım medyanın habercilik anlayıĢı hükümet yanlısı kaynaklardan beslenmek ve yönetime taraf olmak Ģeklindedir. Bu medya kuruluĢları genel olarak yönetici elitlerin farklı tiplerine öncelik vermektedirler. Egemen söylem medyadaki tek yönlü bir iletiĢimi temel alırken çoğunlukla resmi kaynaklardan gelen bilgileri ve fikirleri kullanmaktadır; bunun doğal sonucu olarak da muhalif kesimlerin, protestocuların, karĢı olanların görüĢlerine ve eylemliliklerine yer vermemektedirler (Bailey vd, 2007: s.15-16, 20). Günümüzde anaakım medyanın temel özellikleri Ģu Ģekilde sıralanmaktadır:

a. GeniĢ çapta ve daha da geniĢleyen, homojen ya da homojenleĢtirici yani benzer yapıda ya da benzeĢen izler kitleye seslenen,

b. Devlet ya da ticari sektörler tarafından örgütlenen,

c. Dikey ve hiyerarĢik örgüt yapısına sahip ve profesyonel çalıĢanlar ve uzmanlardan oluĢan,

d. Dominant (baskın-egemen) söylem ve temsillerin taĢıyıcısı durumunda bulunan (Bailey vd, 2007: s.18).

Anaakım medya mantıklı bir Ģekilde sosyal değerler çerçevesinde varsayılan meĢruiyete dayalı olarak izleyicilere seslenmektedir. Bu süreçte ideolojik olarak yeniden üretir ve tercih edilen gerçekliğin peĢinden gider. Bunlara ek olarak anaakım medya iktidarı özel bir sorun fikri ya da konu olarak tanımlamaktadır. Sözü edilen medya bir toplumda tarafların karĢılaĢtığı ve sorunların müzakere edildiği kamusal alanı devlet, politikacılar ve özel sektörden ibaret sayarken sivil toplum içindeki azınlıkların haklarından mahrum etme eğilimini benimsemektedir (Bailey vd, 2007: s.16). Hall‟a (1997) göre anaakım anlamlandırma ve dili, söylem ve temsili özel bir tarih ve kültür içinde yapılandırmaktadır (Aktaran Bailey vd, 2007: s.17). Bu standart yayıncılık anlayıĢının da bazı haberlerin gündeme getiriliĢi bazılarının ise görmezden gelinmesinin toplumsal, siyasal, ekonomik ve kurumsal nedenleri bulunmaktadır (Topuz, 2008).

68

Öte yandan anaakım televizyon çizgisinde kültürel bir ırkçılık açık ya da gizli olarak kendini göstermektedir. Kültürde, sanatta ve televizyon yayıncılığında etnik azınlıkların sınırlı ya da olumsuz resmedilmesi dikkatlerden kaçmamaktadır (Giddens, 2012b: s.540-541).

Günümüzde yaĢanan politik ve sosyal değiĢimlerin bir sonucu olarak yayıncılığın kamu hizmeti anlayıĢındaki temel değiĢiklikler ve bazı açılımlar görünmeyenlerin temsillerine de yer açmıĢtır. Ancak her ne kadar anaakım medyanın etnik ve dini gruplara, kültürel çeĢitliliğe önem verdiği ve katılımı gerçekleĢtirdiği kabul edilse de gerçekte söz konusu medya araçları ki baĢta televizyon, özellikle kamu hizmeti yayınlarında çoğu azınlığın ihtiyacını karĢılamaktan uzaktır (Batmaz, 2008: s.86).

Özellikle ticari televizyon etkin bir Ģekilde kamunun eriĢiminden izole edilmiĢtir, doğrudan tüketim pazarıyla iliĢkilendirilmiĢ veya oy sandığı aracılığıyla halkın katılımını kaldırmıĢtır (Gerbner, 2014: s.463). Anaakım medya televizyonda reyting, gazetelerde çok satma, radyolarda ise çok dinlenme gibi kaygılarla her anlamda ortalamayı hedefleyen, farklılıkları dikkate almayan standart bir yayıncılık anlayıĢı içindedir (AlankuĢ, 2008: s.126).

Anaakımı temsil eden yaygın medya toplumsal cinsiyet ayrımında, egemen toplumsal kültürün de etkisiyle sorunlu bir çizgide yürümektedir. Bunlardan en belirgin olanı kadın temsilinin varlığı ve iĢleniĢ biçimidir. Hayatın esası olarak kabul edilen alanlarda yani politika, ekonomi hatta magazinde fotoğraflarıyla, sesiyle, görüntüleriyle ekseriyetle erkekler konuĢmaktadır. Kadına bu ciddiyet dünyasında mağdur, kurban, vitrin malzemesi, namus taĢıyıcılığı ve acayiplik gibi roller düĢmektedir. Bu roller anaakım medyada yeniden ve yeniden üretilmektedir. Kadınlar dünyanın bütününden kopukmuĢçasına iyi eĢ, iyi anne ve alıĢveriĢ gibi konuların tartıĢıldığı televizyonlarda kadın programları ve gazetelerde kadın sayfalarında boy göstermektedir (Mater, 2008: s.110)

69

2.ALTERNATĠF MEDYA VE KARġI HABERCĠLĠK