• Sonuç bulunamadı

Amerikan işçilerine Mektup'tan

Bırakın, kokuşmuş burjuva basım devrimimizin yaptığı her hata üzerine tüm dünyayı yaygaraya boğsun. Yanlışlarımız, bizim gö­

zümüzü korkutmaz. Kimse devrim başladı diye melek kesilecek değildir. Asırlarca ezilen, ayaklar altına alman; sefalet, cehalet ve acımasızlığın bataklığında hapsedilen emekçi sınıflar devrimi gerçekleştirirken elbet kimi yanlışlıklar yapacaklardır. Ve daha önce de işaret ettiğimiz gibi, burjuva toplumunun cesedi, tabut çakıldıktan sonra gömülemez. Kapitalizmin cesedi aramızda çü­

rümekte ve çözülmekte, bu arada çevreyi kirletmekte, yaşamları­

mızı zehirlemektedir. Yaşlı olanın, köhneyip çürüyenin ağları, yeni, taze, genç ve güçlü olana doğru binlerce iple uzanmaktadır.

Yaptığımız, burjuvazinin ve onların borazanlarının (bizim kendi Menşeviklerimiz ve sağ Sosyalist-Devrimcilerimiz dahil) tüm dünyayı yaygarasına boğdukları her yüz yanlışa karşılık on bin tane büyük ve kahramanca iş başarılmaktadır. Evet, başarılanlar daha büyük, daha kahramancadır; çünkü, bir işçi bölgesinin ya da uzaklardaki bir köyün günlük yaşamı içerisinde , bu yapılanlar ya­

lın ve gösterişsiz işlerdir ve bunları gerçekleştirenler de dünyayı kendi başarılarının gürültüsüne boğmaya alışkın olmayan (ve böyle bir olanağı da olmayan) insanlardır.

Ama tam tersi bile gerçek olsa (ki böyle bir varsayımın yanlış olacağım ben de biliyorum) , yani yaptığımız yüz doğru işe karşı­

lık on bin hata yapmış olsak bile, devrimimiz yine büyük, yine yenilmezdir. Ve dünya tarihi açısından da bu böyle görülecektir çünkü tarihte ilk kez, yalnızca bir azınlık değil, tek başına zengin­

ler, eğitilmişler değil gerçek halk, emekçi halkın ezici bir çoğun­

luğu kendi başına yeni bir yaşam kurmakta, sosyalist örgütlen­

menin en güç sorunlarını yine kendi deneyimleri ile çözmektedir.

Böylesine bir iş sırasında ortaya çıkan on milyonlarca basit işçi ve köylünün kendi yaşamlarını sil baştan yeniden düzenlemeye yönelik bu içten ve şevk dolu çalışması sonrasında yapılacak her hata, sö mürücü azınlığın elde ettiği "dört dörtlük" binlerce ve mil­

yonlarca başanya (tabi emekçi halkı dolandırıp kandırmada elde edilen başarı) bedel dir. Çünkü işçiler ve köylüler, ancak bu tür yanlışlar aracılığıyla yeni bir yaşam kurmayı öğrenecek, kapi­

talistler olmaksızın iş yapmayı becerecek -binlerce engele karşın-106

Halkın DevletYönetimine Katılımı Üzerine

sosyalizmin zaferine doğru kendileri için bir yol açabileceklerdir.

Yanlışlar bir vuruşta, bir gecede, 25-26 Ekim'de (eski takvime göre) toprağın özel mülkiyetini tümüyle kaldıran ve bugün aylar­

ca süren çalışmadan sonra büyük güçlükleri yenip yanlışlarını kendileri düzelten köylülerimizin devrimci çalışmaları sırasında yapılmıştır. Bugün köylüler, ekonomik yaşamın yeni koşullarının oluşturulmasına, kulaklarla mücadeleye, emekçi halk için (zen­

ginler için değil) toprak teminine ve geniş ölçekli komünist tarıma geçişe ilişkin en güç görevleri pratik yollardan çözümlemektedirler.

Yanlışlar, birkaç ay içinde belli başlı tüm fabrikaları ve işyerie­

rini kamulaştıran, sanayinin tüm dallarını yönetmeyi günlük de­

neyimleri ile öğrenen, kamulaştırılmış işletmeleri çalıştırınayı ba­

şaran; bu arada tembelliğin güçlü direnişini, küçük burjuva zih­

niyetini ve bencilliğini yenen; yeni toplumsal ilişkilerin, yeni bir iş disiplinin, işçi sendikalarının üyeleri üzerinde yeni nitelikte bir etkisinin temellerini tuğla tuğla örmekte olan işçilerin devrimci çalışmaları sırasında yapılmaktadır.

Yanlışlar, daha 190 5'de halkın güçlü bir silkinişi ile ortaya çıkan Sovyetlerimizin devrimci çalışmaları sırasında yapılmaktadır. İşçi ve Köylü Sovyetleri, yeni tip bir devlet, yeni ve daha yüksek tipte bir demokrasidir. Proletarya diktatörlüğünün, devleti burjuvazi olmadan ve burjuvaziye karşı yönetmenin bir biçimidir. İlk kez burada demokrasi halka, emekçi yığınlara hizmet etmekte, en demokratikleri de dahil tüm burjuva cumhuriyetlerinde olduğu gibi zenginler için demokrasi olma özelliğini yitirmektedir. T i n e İ l k kez sayıları yüz milyonla ifade edilen insan"" proletaryanın ve yarı proletaryanın diktatörlüğünü yaşama geçirme sorunu ile -ki bu sorunun çözülmemesi halinde sosyalizm söz konusu olmaktan çıkar- boğuşmaktadır.

Bırakınız ukalalar ve kafaları iflah olmaz biçimde burjuva­

demokratik ya da parlamenter önyargılarla dolu olanlar sov­

yetlerimiz karşısında, örneğin doğrudan seçimlerin yokluğu karşı­

sında hayrete düşsünler. Bu tür insanlar, 1 9 14- 18 arasının büyük kargaşa döneminde hiçbir şey öğrenmemiş olanlar ya da öğren­

diklerini tümüyle unutanlardır. Proletarya diktatörlüğünün, e­

mekçi halk için yeni tipte bir demokrasi ile kaynaştırılması (yani iç savaşın aynı zamanda halkın politik gelişmelere en geniş katı­

lımı ile birleşmesi] , böylesine bir kaynaşma hemen bir kerede gerçekleştirilemez. N o de rutin parlamenter demokrasinin ko

h-Amerikan işçilerine Mektup'tan

nemiş sınırları içerisine sığabilir. Yeni bir dünyanın, sosyalist bir dünyanın ana hatları, önümüzde Sovyet Cumhuriyeti olarak bi­

çimlenmektedir. Böyle bir dünyanın birden hazır biçimde ortaya çıkmaması, Jüpiter'in kafasından Minerva'nın birden çıkıverdiği gibi fışkırmaması, hiç de şaşırtıcı değildir.

Eski buıjuva demokratik anayasalar biçimsel eşitlik ve toplan­

ma özgürlüğü konularında laf cambazlığı yaparlar. Ancak bizim proleter ve köylü Sovyet Anayasamız, biçimsel eşitliğin ikiyüzlü­

lüğünü bir yana bırakır. Buıjuva cumhuriyetçileri tahtları devirir­

ken, cumhuriyetçiler ile monarşistler arasındaki biçimsel eşitliğe hiç önem vermediler. Buıjuvaziyi alaşağı etmek söz konusu oldu­

ğu zaman da, ancak hainler ya da budalalar burjuvazi için hak e­

şitliği isteyebilirler. İşçiler ve köylüler için "toplantı özgürlüğü"

ise, en iyi salonlar burjuvazinin elinde iken hiçbir anlam taşımaz.

Sovyetlerimiz, kentte ve kırda, tüm iyi binaları zenginlerin elin­

den almış ve bunların tümünü kongre ve toplantıları için işçi ve köylülere devretmiştir. İşte bizim -emekçi halk için- toplantı öz­

gürlüğümüz bu! Bizim Sovyet, sosyalist Anayasamızın anlamı ve içeriği de bu!

İşte bu nedenle, önüne daha hangi talihsizlikler çıkacak olursa olsun, Sovyet Cumhuriyetimizin yenilmez olduğuna bu denli yü­

rekten inanıyoruz.

Yenilmezdir, çünkü cinnet halindeki emperyalizmin indirdiği her darbe, uluslararası burjuvazinin bizi uğrattığı her yenilgi, işçi ve köylülerin daha geniş kesimlerini mücadeleye çekmekte, bü­

yük fedakarlıklar karşılığında onları eğitmekte, onları çelikleştire­

rek kitlesel ölçekte yeni kahramanlıklara yol açmaktadır.

Yoldaş Amerikan işçileri, yardımınızın büyük bir olasılıkla ge­

cikeceğini biliyoruz. Çünkü devrim, farklı ülkelerde, farklı biçim­

lerde ve hızlarda gelişmektedir (ve başka türlü de olamaz). Biliyo­

ruz ki, Avrupa proleter devriminin son zamanlarda hızla olgun­

laşmasına karşılık, yine de önümüzdeki haftalar içerisinde patla­

ma noktasına ulaşılmayabilir. Biz, dünya devriminin kaçınılmaz­

lığına inanıyoruz ama bu demek değildir ki bizler sırtını erken ve kesin bir tarihte gelecek olan devrime dayayan budalalarız. Biz ülkemizde 1905 ve 1917 Devrimleri olmak üzere iki büyük dev­

rim gördük ve devrimierin ısınarlama ya da anlaşma ile ortaya çıkmayacağını da biliriz. Koşullar, sosyalist proletaryanın, bizim Rus kesiminin ön plana çıkmasını sağlamıştır. Ama bunun

nede-1 08

Halkın DevletYönetimine Katılımı Üzerine

ni bizim faziletlerimiz değil, Rusya'nın olağanüstü geriliğidir ve dünya devrimi patlak vermezden önce birkaç ayrı devrim hareke­

tinin yenilgiye uğrayabileceğinin de farkındayız.

Buna karşılık, yenilmez olduğumuza yürekten inanıyoruz.

Çünkü insanlığın şevki, emperyalist katliamla kırılamaz. İnsanlık onu yenecektir. Ve emperyalist savaşın malıkurniyet prangalarını kıran ilk ülke, bizim ülkemiz oldu. Bu prangaları kırma mücade­

lesinde gerçi çok ağır kayıplara uğradık, ama sonunda başardık Artık emperyalist bağımlılıktan kurtulmuş durumdayız. Emperya­

lizmin tümüyle alaşağı edilmesi için mücadele bayrağını, tüm dünyanın görebilmesi için yükseğe kaldırdık

Şimdi, kuşatılmış bir kaledeyiz ve dünya sosyalist devrimin ö­

teki kesimlerinin yardımını bekliyorum. Bu kesimler vardır, bi­

zimkilerden sayıca daha fazladır. Emperyalizmin vahşeti sürdük­

çe, bu kesimler de olgunlaşmakta, büyümekte ve güç kazanmak­

tadır. İşçiler, başlarındaki sosyal hainlerden, Compersler, Hendersonlar, Renaudeller, Scheidemannlar ve Rennerlerden1 kopmaktadırlar. Yavaş yavaş ama sağlam bir biçimde işçiler ko­

münist, Bolşevik taktikleri benimsemekte, ölüm halindeki insan­

lığı ve kültürü kurtarma yeteneğinde olan tek güce, proleter dev­

rimine doğru yürümektedirler.

Kısacası, yenilm ez; çünkü dünya proleter devrimi yenilmezdir.

Lenin

20 Ağustos 1918

Toplu Eser/er, c. 28, s. 71- 7:

' AB D ' I ı , ingiliz, Fransız, Alman ve Avusturyalı sağcı sendikacı ve sosyal demokratlar yay.

Halk Komiserl i kl e r i n i n Raporları Üzeri ne Halk Kom i serleri Konseyi ' nce Ve r i l e n Karar

Tüm komiserliklere, 25 Ekim 191 7'dcn başlayarak yaptıkları iş­

ler hakkında, iki ila beş sayfa arasında yazılı bir raporu bir hafta içerisinde hazırlamaları için talimat verilmesi,

Bu raporların, işçi örgütlerinin ve proletaryanın hükümetteki temsilcilerinin rolü üzerindeki gerçeklere, sosyalist içerikli geniş ölçekli önlemlere ve burjuvazinin direncinin kırılma yollarına ö­

zel bir önem vererek herkesin anlayabileceği bir dille hazırlanması, Aynı talimatın Tüm-Rusya Olağanüstü Komisyonu'na da veril­

mesi,

Merkez Yürütme Komitesi Prezidyumu'na, kendi faaliyetine i­

lişkin olarak (Anayasa ve Sovyet kongrelerinin sonuçlan üzerinde özellikle durarak) aynı kararı alması yolunda çağrıda bulunulması.

Yazı/ış tarihi:

29Ağustos 1918

Toplu Eserler, c. 36, s. 493

H a l k Kom i serlerine

2 9 Ağustos 1 9 1 8

Halk Komiserleri Konseyi'nin, raporların bir hafta içerisinde tes­

limine ilişkin olarak aldığı 29 Ağustos tarihli kararın uygulanması ko nusunda aşağıdaki dilekleri iletmek istiyorum:

Mümkün olduğunca halkın anlayacağı biçimde yazılması gere­

ken bu rap orlarda aşağıdaki noktaların özellikle yer alması ge­

rekmektedir;

(a) kitlelerin durumundaki düzelmeler {işçilerin, öğretmenie-rin vb. ücretleöğretmenie-rindeki yükselmeler)

(b) işçilerin yönetime katılmaları (kişisel olarak ön plana çıkan işçiler, aynı durumdaki işçi örgütleri vb.)

(c) yoksul köylülerin, Sovyet iktidarına ve bu iktidarın kulak-lara karşı yürüttüğü mücadeleye katılımları

(d) toprak sahiplerinin, kapitalistlerin tüccar ve bankerierin vb . mülksüzleştirilmeleri

Ana görev, Sovyet iktidarının sosyalizme doğru hangi kararlı adımları attığını (ilk olarak) somut biçimde, gerçekiere değinerek sergileyebilmektir.

Lenin Toplu Eserler, c. 35, s. 357

Proletarya Kültür ve Eğitim Örgütleri Konferansı