• Sonuç bulunamadı

1.3. PARA POLİTİKASI STRATEJİLERİ

1.3.2. Amaç Hedefleme Stratejisi

Gerek parasal hedefleme, gerekse de döviz kuru hedeflemesi stratejisi ile nihai amaçlara ulaşmada yaşanan zorluklar, para otoritelerini yeni çözüm yolları

üretmeye sevk etmiştir. Bu kapsamda geliştirilen amaç hedefleme stratejileri, nominal gelir hedeflemesi ve enflasyon hedeflemesidir.

1.3.2.1. Nominal Milli Gelir Hedeflemesi

Politika stratejisi olarak nominal gelir hedeflemesi ilk kez Meade (1978) tarafından ortaya atılmıştır. Meade’e göre, ara hedefleme stratejilerinde, amaçtan öte araçlar üzerinde yoğunlaşılmakta ve paranın dolaşım hızı değiştiği zaman toplam talepte arzu edilmeyen dalgalanmalar söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, tek amaca ulaşmak için tek politika aracı kullanmak yerine, değişik amaçlardan oluşan tek hedefe değişik politikaların bir bileşimini kullanarak ulaşmak daha etkin sonuçlar verebilmektedir.149

1970’li yılların ortalarından itibaren özellikle ABD Merkez Bankası parasal toplamlar için hedef aralıkları oluşturmuş ve parasal toplamların büyümesini bu hedeflere göre yönlendirmiştir. Fakat son yıllarda finansal piyasalarda meydana gelen yenilikler ve düzenlemelerin kaldırılması politika göstergesi olarak parasal toplamları daha az güvenilir hale getirmiştir. Bu nedenle, birçok iktisatçı para politikası açısından en iyi göstergenin nominal gayri safi yurt içi hasıla olacağını ileri sürmektedir.150

Nominal gelir hedeflemesi, merkez bankası veya hükümet tarafından belirlenen nominal geliri, belli bir rotada tutmaya çalışan ve makro ekonominin diğer kolları tarafından da desteklenen bir para politikasıdır. Burada, nominal gelir için merkez bankası tarafından bir hedef aralığı ilan edilmektedir. Fakat, nominal gelir merkez bankasının doğrudan kontrolü altında olmadığı için her dönemde ilan ettiği hedefinin en yakın seviyede gerçekleşmesini sağlayacak parasal tabanı ya da para stokunu yeniden hesap etmesi gerekmektedir. Merkez bankası tarafından nominal bir gelir hedefi belirlenmesi durumunda, şayet hedef tutturulamazsa bunun tek sorumlusu olarak merkez bankası gösterilmemelidir. Çünkü, bu durumun ortaya çıkmasında maliye politikaları da en az para politikaları kadar etkili olmaktadır.

149 Müslümov, Hasanov, Özyıldırım, a.g.e., s. 69. 150 İlker Parasız, Melike Bildirici, a.g.e., s. 378.

Nominal gelir hedeflemesinin olumlu tarafları olduğu kadar beraberinde getirdiği bazı sorunlar da bulunmaktadır.151

1.3.2.2. Enflasyon Hedeflemesi

1980’li yıllarda yaşanan finansal serbestleşme uygulamalarının parasal hedefleme politikalarının etkinliğini azaltması ve para talebindeki istikrarın kaybolması sonucu birçok ülke enflasyon hedeflemesi olarak adlandırılan yeni bir uygulamaya geçmiştir. Enflasyon hedeflemesi stratejisi, dünyada ilk kez Yeni Zelanda Merkez Bankası tarafından 1989’da uygulanmaya başlanmış ve enflasyonu düşürmede oldukça başarılı olması sebebiyle de kısa zamanda popülarite kazanarak birçok ülkenin merkez bankası tarafından benimsenmiştir.

Enflasyon hedeflemesi rejimi, enflasyonun geleceğe yönelik olarak belirli bir zaman diliminde bir nokta ya da band şeklinde ilan edilerek bu seviyenin gerçekleştirilmesi ve sürdürülmesine yönelik para politikası yaklaşımıdır.152 Enflasyon hedeflemesinde, belirli bir dönem için belirlenen enflasyon hedefi merkez bankasının temel politika hedefi olmaktadır. Bu stratejide, merkez bankası herhangi bir ara hedef ilan etmemektedir. Para politikası, enflasyon tahminlerinin ve beklentilerin hedeflenen enflasyondan sapmasına göre yönlendirilmektedir. Enflasyon hedeflemesinin ara hedeflemeden farkı, enflasyon hedefinin net bir şekilde kamuoyuna duyurulması ve bu konu ile ilgili doğrudan sorumluluk alınmasıdır.

Merkez bankaları, enflasyon hedeflemesinde diğer nominal çıpa politikalarından farklı olarak, hedeflenen enflasyon oranına ulaşmada değişik para politikası araçlarını kullanma serbestisine sahiptirler. Bu yaklaşım ülkenin sadece kendi durumuna odaklanabilmesine olanak vermekte ve para politikası tek bir değişken yerine enflasyonu etkileyebilecek her türlü faktör göz önünde bulundurularak belirlenmektedir. Bu faktörler arasında ücret artışları, kur artışı,

151 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Öztürk, a.g.e., ss. 45-46., Parasız, Bildirici, a.g.e., ss. 378-384. 152 Serdar Öztürk, “Enflasyon Hedeflemesi Yaklaşımı ve Türkiye’de Uygulanabilirliği”, DTM Dergisi, Sayı: 29, 2003,

kamu fiyatlandırma mekanizması, bekleyişler, petrol fiyatları gibi birçok unsur yer almaktadır.153 Bu tür bir politikanın başarılı olabilmesi için, güçlü ve sağlıklı bir mali yapı, enflasyon ile para politikası araçları arasında gözlenebilir ve istikrarlı bir ilişki, kredibilite, bağımsızlık ve açıklık gibi unsurlar ön plana çıkmaktadır.

Mishkin’e göre enflasyon hedeflemesi stratejisi, içinde beş temel unsuru barındıran bir para politikası stratejisidir:154

1. Orta vadeli sayısal bir enflasyon hedefinin kamuoyuna ilan edilmesi gerekmektedir.

2. Merkez bankası, para politikasının nihai amacının fiyat istikrarını sağlama, diğer hedeflerin de tali hedefler olduğuna ilişkin yasal taahhüt vermelidir. 3. Politika araçlarının kullanımı kararlaştırılırken, parasal büyüklükler veya

döviz kuru oranı değil, bunları da içeren kapsamlı bir enformasyon stratejisinin takibi; yani bir çok parasal ve reel göstergeden faydalanılması gerekmektedir.

4. Para otoritesinin planları, hedefleri ve kararları hakkında kamuoyu ve piyasalarla iletişim kurmak suretiyle para politikası stratejisinin şeffaflığı sağlanmalıdır.

5. Enflasyon hedeflerine ulaşmak için merkez bankasının hesap verebilirliğinin artırılması gerekmektedir.

Enflasyon hedeflemesinde, operasyonel hedef olarak kısa vadeli faiz oranları, orta vadeli hedef olarak beklenen enflasyon ve öncelikli amaç olarak da enflasyon hedefi kullanılmaktadır. İster ara hedef, ister nihai hedefin kendisi kullanılsın, temel amaç; seçilen büyüklüklerin, ekonomik karar alma süreçlerinde referans olarak alınmasını (çıpa görevi) sağlamaktır.

153 Dış Ticaret Müsteşarlığı, Enflasyon Hedeflemesi, Dünya’da ve Türkiye’de Ekonomik Gelişmeler,

Sayı:8, 2001, Erişim:12.09.2005, http:// www.foreigntrade.gov.tr/ead/ekonomi/sayi8/enflasyon.htm

154 Bayram Çolakoğlu, “Enflasyon Hedeflemesi Stratejisine Geçiş Bağlamında T.C. Merkez Bankası

Bağımsızlığının Fonksiyonelliği”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 4, 2002, ss. 17-31.

Enflasyon hedeflemesi stratejisinin tam olarak uygulandığı ve açık enflasyon hedeflemesi şeklinde tanımlanan durumlarda operasyonel veya ara hedef belirlenmez. Çünkü, açık enflasyon hedeflemesi rejimi, enflasyonun yüksek seviyelerden düşürülmesi için değil, düşük seviyelerinin korunması, yani fiyat istikrarının sağlanması amacıyla uygulanmaktadır. Öte yandan, yine fiyat istikrarının temel amaç olarak seçildiği bazı uygulamalarda bazı operasyonel amaçlar da belirlenebilmektedir. Bu durumda örtük enflasyon hedeflemesinden söz etmek mümkün olmaktadır. Bu bağlamda öngörülen aktarım mekanizmaları çerçevesinde, faiz oranları, döviz kuru ve parasal taban gibi unsurların operasyonel hedefler olarak seçildiği görülmektedir.155 Örtük enflasyon hedeflemesi, enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde kısa vadede enflasyonu düşürmeyi hedeflemekte ve açık enflasyon hedeflemesi için uygun ortamı hazırlamaktadır.

Enflasyon hedeflemesinin diğer stratejilere kıyasla, düşük ve istikrarlı enflasyon amacına daha çok odaklandığı görülmekte, gerçekleşen enflasyon ile hedeflenen enflasyon arasındaki fark para politikasının başarısını göstermektedir. Yani, bu politikanın başarısı diğer stratejilere oranla daha kolay ölçülebilmektedir.156 Enflasyon hedeflemesi stratejisi ile para politikası uygulamalarında şeffaflık artmakta ve politika kamuoyu tarafından daha kolay anlaşılmaktadır. Bu stratejinin diğer bir avantajı ise, para politikasının ulusal ekonomideki şoklara ağırlık vermesini sağlamaktır.

Günümüzde 18 ülkede enflasyon hedeflemesi politikası uygulanmaktadır. Akademik çevrelerde enflasyon hedeflemesi politikasının başarısı konusunda görüş ayrılıkları bulunmakla beraber, enflasyon hedeflemesinin gelişmekte olan ülkelerde uygulanabilirliği de ayrı bir tartışma konusudur. Uygulama açısından katı ve tavizsiz oluşu, etkin olmayan üretim dengesine yol açması, ekonomik büyümeyi sınırlandırması ve mali istikrarsızlığa yol açması gibi bir takım dezavantajları da sayılmaktadır.

155 Özcan Karahan, “Asimetrik Bilgi ve Para Politikasının Etkinliği”, Finans-Politik Ekonomik Yorumlar Dergisi, Yıl: 43, Sayı: 503, 2006, ss. 59-60.

156 Almila Karasoy, Mesut Saygılı, Cihan Yalçın, Enflasyonun Doğrudan Hedeflenmesi Politikası ve Bazı Ülke Deneyimleri, TCMB Araştırma Genel Müdürlüğü Tartışma Tebliği, No: 9801, Ankara,