• Sonuç bulunamadı

2.3. ZANLIYA YAKLAŞIMI

3.1.1. Alternatif Sunması

Hz. Peygamber kişilere farklı yollar ve alternatifler sunarak onları suçtan uzak tutmaya çalışmıştır. Buna bir bakıma rehberlik etmek de denilebilir. Bu sayede suça bulaşma ihtimali olan kişiler, kendi özelliklerini, kendisine açık olan fırsatları ve derûnundaki güçlerini geliştirerek çevrelerine uyum sağlayabilir.

Suça bulaşmayı düşününen kişilere doğru yolu göstermek veya doğruyu empoze etmek her zaman faydalı olmaz. Bu yüzden insanlara rehberlik eden kişi, insanlar adına karar vermeden alternetifler sunarsa, sağlıklı düşüneceği bilgileri onlara sunmuş olur.819 Bu yaklaşım, kişilerin iç aleminde huzurlu olmasına ufuk açar.

Zina suçu karşısında harama gözü kısmak, oruç tutmak, evlenmek, bulunulan ortamdan çıkmak, muhabbeti değiştirmek akla gelebilecek ilk alternatiflerdir. Bir kişiye zina etme!

demek yönlendirmektir. Ama zina yerine helalinden evlenip bu duygunu tatmin edebilirsin.

Evleninceye kadar oruç tutabilirsin, seni tetikleyen unsurlardan uzak durarak sabır edebilirsin, bu sayede cennette pek çok lezzete erebilirsin vb. ufuk açıcı ifadelerde bulunmak, suç işlemek istemeyenlere rehberlik etmektir

Yukarıdaki anlatılan hususlar diğer suçlar içinde geçerlidir. Hırsızlık yapmak isteyene çalışarak amacına ulaşabileceği, bu sayede daha saygın bir kişiliği olacağı, dürüst olursa tahmin edemediği maddî hedefleri elde edebileceği gerekçeleriyle anlatılmalıdır. Bu anlatım–

818 Tarhan, İnanç Psikolojisi, 180-1.

819 Üstün Dökmen, İletişim Çatışmaları ve Empati, Remzi Kitabevi, İstanbul 2013, 341.

son bölümde ele alacağımız- empatik yaklaşım içerisinde olursa daha da verimli olur. Seni anlıyorum diye söze başlamak, onu nasıl anladığını anlatıp, ona göre alternetifler sunmak her zaman faydalı olur.

Yukarıda belirtildiği şekilde kişilere rehberlik hizmeti sunulduğunda karşıdaki muhatap suçlu yerine koyulmamış olur. Ama bu kişiye, zina yapma! veya hırsızlık yapma!

denildiğinde muhatap aşağılandığını hissedebilir. Bu yüzden çoğu zaman söyleneni yapmak istemez. Ama niçin yapmamalı?sorusunun cevaplarını da kişiye sunulursa alternatiflerinin düşündüğünden daha da çok olduğunu anlar. Kendisine değer veren birisinin sözünü isteyerek yerine getirir.820

Kur’ân’da zina suçuna yaklaşılmaması istenmektedir. Zinaya yaklaştıran bir sebep olduğu için de gözün haramdan korunması istenmiştir. Ayetlerde bu hususlar şöyle dile getirilmektedir:

Zinaya yaklaşmayın. Zira o, hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.821

Resulüm! Mümin erkeklere, gözlerini harama dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarından haberdardır. Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini harama bakmaktan korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler… Ey müminler! Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.822

Bu ayette zinaya alternatifgözün kısılması, neden olarak da hayâsızlık ve kötü bir yol olması’na vurgu yapılmaktadır.

Hz. Peygamber’den bu konuda Müslim’in Sahih’inde rivayet edilen hadîs ise, şu şekildedir:

Abdullah b. Mes’ûd’dan rivayet edildiğine göre o şöyle dedi: Rasûlullah bize şöyle buyurdu: Ey gençler topluluğu! Sizden kimin evlenmeğe gücü yeterse evlensin! Zira

820 Dökmen, 339.

821 17. İsrâ: 32.

822 24. Nûr: 30, 31.

evlenmek, gözü haramdan daha çok korur. İffeti muhafaza eder. Kimin evlenmeğe gücü yetmezse oruca sarılsın. Çünkü oruç onun için bir kalkandır823

Bu hadîste lafız olarak zina yapmayın! denilmiyor. Muhatapların rahatsızlık duymayacağı bir anlatım tarzı seçiliyor. Gözü haramdan korur, iffeti korur şeklinde gerekçeler belirtiliyor. Alternatif olarak evlilik sunuluyor.

Bu tür bir anlatım vahyin kendiside de vardır. Pek çok ayette emir sigası yerine cümle-i haberiyye denilen kalıpla kaçındırılmak istenen husus anlatılır.824

Psikolojik olarak bir insandan bir şeyi yapmaması isteniyorsa, ona ne yapacağını da aynı anda söylemek gerekir. Kur’ân-ı Kerim’de emirlerin hemen arkasına nehiyler;825 cennetin hemen arkasına cehennem sahneleri anlatılır.

Bu konuda Sünnet’te örnek olabilecek diğer hususlar şunlardır:

İnsanların muhâkale826 yolu ile tarlalarını kiraya vermesini, Hz. Peygamber yasaklamıştır. Buna da alternatif olarak, tarlaların altın veya para karşılığı kiraya verilmesini emretmiştir.827 Çünkü muhâkale sisteminde antlaşma ürün üzerinden yapılmaktadır.

Dolayısıyla semenödenecek ücret konusunda bir belirsizlik meçhuliyet ortaya çıkmaktadır.

Bu belirsizlik, ileride doğabilecek tartışma ve nizalara kapı aralayabilmektedir. Tartışma neticesinde de kişiler, suç işleyebilmektedirler. Hz. Peygamber, getirdiği alternatifle oluşabilecek nizâların önüne geçmiştir.

Rasûlullah'ın alışverişe yönelik alternatif sunmasına örnekler çoktur. Haksız kazanç ve faiz olmaması için yukarıda isimleri sayılan muhâkale, muzâbene, muâveme, muhâbere828 akitlerini yasaklamış, bunların yerine arâya829 akdini getirmiştir.830 Aynı şekilde mulâmese,

823 Buhârî, Nikâh, 2; Müslim, Nikâh, 1.

824 Bkz. Allah ile beraber tuttukları başka bir tanrıya yalvarmazlar. Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler 25. Furkan: 68 Onlar, saldırıya uğradıklarında yardımlaşırlar 42. Şûrâ: 39.,Onlar, Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler 9. Tevbe: 111,Yûsuf: .Benim Allah’ın/Azîzin kendisine hâinlik etmediğimi. bilmesi içindi dedi. 12.

Yûsuf: 52.

825 71. Lokman: 15-19; 56. Vâkıa: 28-56.

826 Muhâkale: Başağındaki buğdayı, samandan temizlenmiş sâfî buğdaya satmaktır. Bir kavle göre de müzâraat ile eş anlamlıdır. Hatipoğlu, Haydar,VI, 588.

827 Müslim, Büyû, 116, İbn Mâce, Rehine, 7.

828 Müslim, Büyû, 81, 85.

829 Arâya: Bir veya birden fazla ağacın üstündeki yaş hurmanın ne kadar olduğu tahmin edilerek bu miktar kuruyuncane kadara düşeceği tahmin edilir. Alıcı olan kişi elindeki kuru hurmayı tahmin edilen miktarınca ağaç sahibine vererek, ağacın üstündeki yaş hurmayı satın alır buna arâyâ denir. Kıtlık zamanlarında hurma bahçesi olanlar hurmalığı olmayanlara hurma hediye ediyorlardı. Yani ağacı değil, ağacın üzerindeki hurmanın, karşılıksız olarak verilmesi sûreti ile bu akit ortaya çıktı. Hatipoğlu, Haydar,VI, 288.

münâbeze akdinde aldatma hususunu göz önünde tutarak görme muhayyerliği denilen ru’yet şartını getirmiştir.

Faiz ile kredi alınarak günaha ortak olmamak yerine mudârebe akdini ve selem akdini ümmetine ta’lim buyurmuştur. Mudârebe akdini, kıyemî ve mislî mallarda, selem akdini831 ise mislî mallarda faizli krediden kurtulmak için ümmetine öğretmiştir.

Mal hırsından kurtulamayarak sırf zengin olma arzusunu tatmin için faizciliğe, kumara, falcılıktan para kazanma sevdasında olanlara farklı düşünebilme kabiliyeti kazandırarak şöyle buyurur: Allah’tan hakkı ile korkan bir kişi için alın teriyle kazandığını yiyip, ailesi ile beraber sağlıklı ve gönül huzuru içerisinde yaşamaktan daha güzel ne olabilir? 832

Bu hadîste alın teri, aile ile birlikte olma, gönül huzuru suçlar karşısında alternatif olarak düşünülebilir. Bu alternatifler sunulurken gerekçeli bir anlatım seçilmelidir. Örneğin:

İnsan için bu dünyada gönül huzurundan daha değerli bir nimet olamaz. Bu nimetten mahrum birisi için malın hiçbir önemi yoktur. Faiz alıp verme sûreti ile mal edinen kişi, Allah ile savaş eden, her an başına hangi belanın geleceğini endişe içinde bekleyen kişi gibidir. Bu kişide gönül huzuru olması beklenemeyeceği833 şeklinde gerekçeler açıklanabilir. Bu anlatım, kumar, hırsızlık, adam öldürme vb. suçlar içinde geçerlidir.

Bencil davranarak mal yığma sevdasında olan insanların hayır yapması, onlar içinbaşka bir alternatif düşünme tarzıdır. Bu hareket tarzı da onlarda rûhen ferahlanmaya sebep olabilir.834

Hz. Peygamber yukarıda sunulan örneklerde farklı düşünebilme yönünde ümmetine yol göstermiştir. Bu sayede, kişiler dar bir çerçeveden meselelere bakmaktan kurtularak geniş bir bakış açısı kazanma imkânı kazanabilir.

Psikologlara başvuran insanların yaptıkları itiraflara bakıldığında, Aklım olsaydı bu kadar mal için kendimi perişan etmez, çocuklarıma daha çok vakit ayırır, ibadete kendimi

830 Zebîdi, VI, 497; Müslim, Buyû’, 59; Nevevî, XI, 145.

831 Beşir Gözübenli, “Ticari ve İktisâdi Hayat Kaynaklı Dinî Problemler”, Güncel Dini Mesleler İstişare Toplantısı II 16-18 Kasım 2007, Ankara 2007, 293.

832 İbn Mâce, Ticaret, 1.

833 2. Bakara: 257.

834 Saygılı, Ruh Hastalıkları, 188.

daha fazla verirdim şeklinde konuşmaları, alternatifli düşünemeyerek hata işlediklerinin bir göstergesidir.835

Sonuç olarak suça giden yollar karşısında alternatifleri çoğaltmak ve nedenlerini açıklamak suçun oluşmaması için etkili bir metottur.

Bir suçu yasaklarken salt bir yasaklamayla bu yasaktır demek, suç ile mücadelede fayda sağlamaz. Bunun yerine, alternatif sunarak bu yasağı illaki işlemeye mecbur değilsin; sana yasak olmayan hususlar pek çoktur. Bunları iyi düşünerek, değerlendirmelisin! şeklinde bir anlayışı hâkim kılmak suçla mücadelede daha faydalı olacağı anlaşılmıştır.836

Yukarıda anlattığımız bu hususlar, aynı zamanda kişilerin iç dünyalarındaki disiplin sistemini harekete geçirebilecek hususlardır. Kişinin kendi nefsini tanıması, hangi hususların onu suçlu konumuna sokacağını; hangi hususlara riayetin de suçsuz kalmasını sağlayacağını bilmesi gerekir. Psikologlar buna iç empati ismini vermektedirler.

İç empatinin başarılı olup olmaması ise, insanın içinden geçen duyguların nesnel bir şekilde iyi-kötü ayırımına tabi tutularak fark edilmesidir. İç empatisi bozuk olan kişiyse, bu ayırımları yapamaz. Kendisini tanımayaz. Sonuçta de iç âlemini düzeltemez.

İslâm, insanı içinden geçirdiği hususları, fiiliyata geçirmediği sürece mes’ul tutmaz.

İçinden geçirdiği hususların tedavisini mümkün görür. Buna da şeytanın vesvesesi ismi verir.

Hümanist Felsefe ise insanı kusursuz ve mükemmel ahlâka muhtaç görmediği için, onun içinden geçirdiği şeylerden insanı sorumlu tutar. Bu, insana yapılan bir haksızlıktır. Şeytan ve nefsin vesveselerinin varlığını kabul etmez.837

İç empatide kişi, nefsiyle ve hatalarıyla yüzleşir. Arzu ve isteklerinin, nefsinin hile ve dürtülerinin farkına varır.838 Buna göre alternatifli düşünebilme kabiliyeti, kişinin işleyeceği eylem sonunda, sonunun ne olacağını düşünmesine, zihninde -bir an için- işleyeceği suçun cezasını canlandırmasına yardımcı olur. Bu yaklaşım tarzıyla da kişi iç alemini keşfetmiş ve doğru kararlar almış olur.

835 Saygılı, Çankırılı, 78.

836 Bu konuda “Alternatif Sunmak, Caydırıcı İfade Tarzları Kullanmak” başlıklarında sunduğumuz bilgilerle hareket edilmesi daha faydalı sonuçlara kapı açacaktır.

837 Tarhan, Toplum Psikolojisi, 206.

838 Tarhan, Toplum Psikolojisi, 207.