Bu bölümde, Almanya Polis Örgütü’nde olması gereken örgüt yapısı ve işlevleri ortaya konulmuştur.
7.1. Almanya Polis Örgütü’nde Olması Gereken Örgüt Yapısı
Federal Almanya Cumhuriyeti, demokratik ve sosyal bir federal devlettir. Polis Örgütü’nün yapılanmasında da federalizmin etkileri görülmektedir. Federal Sınır Polisi (BGS) ile Federal Kriminal Polis Merkezi federal düzeyde örgütlenmişken, eyaletlerde polisin örgütlenmesi ve kontrolu eyalet yönetimlerine bırakılmıştır. Polisin örgütlenmesi genel yapı olarak aynı olmakla birlikte, her eyalette değişiklikler gösterebilmektedir.
Almanya’da polisin örgütlenmesi konusunda Ritter (1999, 174)’e göre; özeksel bir federal polis örgütü kurmak iç güvenlikle ilgili sorunların çözümünün başlıca yoludur. Özeksel bir polis örgütü ile; örgüt içerisindeki iletişimin önündeki engeller kalkacak ve örgüt içi iletişim hızlanacaktır. Böylece kararların alınması ve uygulanmasının tek elden yerine getirilmesi sağlanacaktır.
Özeksel bir federal polis örgütü ile; keyfiyetçilik engellenecek, örgütün birliği sağlanacak, sıradüzensel dizge sadeleştirilecek, organizasyon yapısı açık ve tek elden olacak, kararların hızlı bir biçimde yürütülmesi olanaklı hale gelecek, suç ve suçlulukla ilgili programların hazırlanması kolaylaşacak, yönetimin masrafları azalacak ve yönetim harcamaları en alt düzeye inecek, uluslararası alanda diğer ülke polisleriyle işbirliği artacaktır.
Bununla birlikte Almanya, tarihi boyunca federalizm ile yönetilmiştir. Eyaletlerdeki yurttaşlar, yönetimin politika ve uygulamalarına daha fazla katılabilmekte, sorunların çözümünde yer alabilmektedir. Özeksel yönetimde, alınan kararlar bölgeler üstü olarak nitelendirildikleri için zararlı olarak değerlendirilirler. Ayrıca, güçlü bir güvenlik örgütü aygıtının kötüye kullanılması tehlikesi her zaman vardır. Özeksel polis yetkileri ile, güçlenen polis örgütü özgür demokrasi düzenine karşı gizli bir tehlike oluşturabilmektedir.
Nazi deneyimi yaşayan Almanya’da, dikey bir örgütlenme ile, eşit yetkilere sahip federal polis ile federe devletlerin polisi, özeksel ve yerel polis görevlerini yerine getirirken, aynı zamanda yetkilerin kötüye kullanılmasını koruma işlevini de görmektedirler (Ritter,
1999, 174-175). Bununla birlikte, Alman polisinin, Nazi Almanya’sı öncesinde özeksel bir örgütlenme içerisinde olsaydı, Nazilerin ülkenin kontrolünü ele geçirmelerinin önlenebiceği de öne sürülmektedir. Bu durum da özeksel bir polis gücünün önemine işaret etmektedir (Geleri, 2003, 36).
Almanya’da suç ve suçluların etkin bir biçimde izlenebilmesi, suç oranlarının düşürülebilmesi, eyaletler arasındaki eşgüdümün daha rahat sağlanabilmesi için Federal Kriminal Polis Merkezi’nin eyaletler üstü konumu daha da güçlendirilmeli ve sıradüzensel yapıdaki yeri sağlamlaştırılmalıdır. Demokrasinin yerleştiği, yurttaşların kendi hak ve hukunu en iyi bir biçimde öğrendiği ve izlediği, eğitimin en üst düzeylerde olduğu bir toplumda, polis örgütünün demokrasi için bir tehlike olarak görülmesi düşünülemez.
Almanya polisinde görülen yabancılara karşı kötü davranışta bulunma, ırkçılık davranışlarına karşı yabancıların şikayet başvurularını daha rahat yapabilmelerini, polisin kontrolünü sağlamak amacıyla Polis Şikayet Kurulları oluşturulmalıdır. Bu kurullar tamamen sivillerden oluşmalı, istediği zamanlarda habersiz kontrol yapabilmesi, yurttaşların yakınmalarını dinleyebilmesi, gerekli gördüğü durumlarda soruşturma açılmasını isteyebilmesi olanağı sağlanmalıdır.
Polisin yabancılara karşı davranışlarını kontrol altına almak ve engellemek için Alman Ordusundaki Ombudsman benzeri bir kurum oluşturulmalıdır. Bağımsız olan bu kuruma, yurttaş çekinmeden başvurabilecektir.
7.2. Almanya Polis Örgütü’nde Olması Gereken İşlevler
Polisin yetkisini kötüye kullanmaması evrensel bir ilkedir. Polis bütün yetkilerini kamu yararına uygun olacak biçimde kullanmak zorundadır. Polis, gereksiz yere yurttaşa müdahale etmeyecek, tarafsız davranacak ve ırkçı davranışlarda bulunmayacaktır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. maddesi; sözleşme ile tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, hiç bir biçimde, özellikle cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi düşünce veya diğer fikirler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa ait olma, servet, doğum veya herhangi diğer durumlara dayanılarak, bir ayrım yapmadan sağlanmalıdır biçimindedir (Alderson, 1989, 22). Almanya günümüzde içinde barındırdığı yoğun yabancı nüfusuyla, ırk, dil, din, kültür ve diğer etmenler bakımından çok kültürlü bir toplumdur. Bu çok kültürlü ve çoğulcu toplumda Alman polisi, özellikle bu durumu dikkate almalıdır. Irkçılık
ve yabancı düşmanlığı içeren şiddet eylemleri ile savaşım için, AB düzeyinde geniş kapsamlı bir genel yaklaşımlar belirlenmelidir.
Almanya’da ırkçılığın en alt düzeylere indirilmesi için, Alman ve yabancı çocuklar ile gençlerin bir arada özendirilmesini öngören, örnek spor, kültür ve eğitim tesisleri oluşturulmalıdır.
Polisin davranış biçimleri, meslek etiği ilkelerine dayanmalıdır. Polis, yurttaşlara davranışlarında, ırk, felsefi inanç, din veya sosyal durumlarına göre ayrım yapmadan, eşit ve tarafsız biçimde davranmalıdır.
Almanya’da belediyelerin ayrı bir zabıta örgütü olmadığı için, zabıtanın kontrol görevleri (İşyerleri, imalathaneler vb.) polis tarafından yerine getirilmektedir. Gıdaların kontrolu, biletsiz yolcuların kontrolu, işyerlerinin ve imalathanelerin kontrolu polisin asıl görevleri dışındaki görevlerdir. Polisiye olmayan bu görevler, belediyelere devredilmelidir. Almanya’da yurttaşın en küçük bir yakınmasında polisi ilgilendiren bir görev bulunmaktadır. Bu nedenle polis, toplum içerisinde çok baskın bir işleve ve güce sahiptir. Polisten belediye, sağlık vb. konularla ilgili görevlerin alınmasıyla, polis suçla savaşımla daha etkin bir duruma gelecektir.
11 Eylül 2001’de ABD’deki saldırılar istihbaratın ne kadar önemli olduğunu, güvenlik alanında tüm ülkelerin işbirliği içerisinde olamalarının gerekliliğini tüm dünyaya göstermiştir. Terörle ve örgütlü suçlarla savaşımda uluslararası işbirliği ve eşgüdüm sağlanması önemli bir yere sahiptir. Uluslararası işbirliğinin artması ile bir ülkede yerleşen terör örgütünün, başka bir ülkede sığınak bulması ve eylem yapması önlenecektir. Ortak hareket eden devletler, terör ve örgütlü suç sorununa karşı birbirlerine daha iyi koruma sağlayabilirler, istihbarat bilgilerini paylaşabilirler, yasalarını birbirlerine uyumlu biçime getirebilirler, ortak yaklaşım sergileyebilirler.
Terör ve örgütlü suçlarla savaşımda istihbarat ve bilgi almanın önemi ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, Almanya, Avrupa ülkeleri arasında en çok göçmen ve sığınmacı alan ülkedir.Göçmen ve sığınmacıların güvenli yerleşimi ve bunlarla ilgili sorunların çözümlenmesi de gündemde bulunmaktadır. Bunların izlenmesi ve bilgi elde edilmesinde, polis istihbaratının olmaması nedeniyle zorluklarla karşılaşılmaktadır.
Almanya’da istihbarat ve haber alma birimleri birleştirilerek tek örgüt çatısı altında toplanmalıdır. Polis istihbarat sağlayan birimlerden birisi olmalıdır.
8. TÜRKİYE POLİS ÖRGÜTÜ’NÜN SORUNLARI VE BU SORUNLAR