• Sonuç bulunamadı

G

eçen bölümden birkaç cümleyle buraya gönderme yap-t›¤›m›z bafll›kta, dinin içinden ç›karak, Allah ad›na dinde olmayan birtak›m hükümler, kurallar icat eden, helaller, ha-ramlar koyan ve bu flekilde flirke sapan bir müflrik kesiminden söz etmifltik. Bunlar, dini kendi istek ve arzular›na, ç›kar ve ta-assuplar›na göre de¤ifltirir, özünden ve asl›ndan sapt›r›rlar. Ku-ran hükümlerinde eklemeler, ç›karmalar ve de¤ifliklikler yapar-lar. Böylelikle hak dinle ayn› ismi tafl›yan ancak içeri¤i bambafl-ka olan bat›l bir din kurarlar.

Müflrikler bu flekilde, yaln›zca kendilerini de¤il, kendileriyle birlikte genifl insan kitlelerini de flirke sürüklerler. ‹nsanlara kendi sapk›n dinlerini empoze ederler. Din ahlak›n›n asl›ndan ve Kuran'dan haberi olmayan cahil kitleler de bu kimselerin uydurduklar› sapk›n dini benimserler. Bunlar pefllerinden git-tikleri insanlar› Allah'›n d›fl›nda, dinde kanun koyucu olarak gördükleri için bile bile Allah'a flirk koflmufl, izinden gittikleri kiflileri ilahlaflt›rm›fllard›r. Bunlar iflte bu bölümün konusunu oluflturan gerçek müflriklerdir. Sonuçta, bu kifliler önceki üm-metlerin düfltükleri duruma düflmüfllerdir. Bir ayette önceki ümmetlerin içinde flirk koflanlar›n durumu flöyle bildirilmifltir:

Onlar, Allah'› b›rak›p bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem o¤lu Mesih'i de... Oysa onlar, tek olan bir ‹lah'a ibadet etmekten baflka bir fleyle emrolunmad›lar. O'ndan baflka ‹lah yoktur. O, bunlar›n flirk kofltuklar› fleylerden Yücedir. (Tevbe Suresi, 31)

Allah'a iftira ederek O'nun ad›na hükümler uyduran ve bun-lara tabi olanlardan oluflan bu müflrik toplulu¤unun genel man-t›k ve zihniyetlerini tarif eden ayetlerden baz›lar› flöyledir:

Yine bunun gibi onlar›n ortaklar›, müflriklerden

ço-¤una çocuklar›n› öldürmeyi süslü gösterdiler. Hem onlar› helake düflürmek, hem kendi aleyhlerinde din-lerini karmakar›fl›k k›lmak için. Allah dileseydi bunu yapmazlard›; sen onlar› ve düzmekte olduklar› iftira-lar› b›rak. Ve kendi zaniftira-lar›nca dediler ki: "Bu hayvan-lar ve ekinler dokunulmazd›r. Onhayvan-lar› bizim diledikle-rimiz d›fl›nda baflkas› yiyemez. (fiu) Hayvanlar›n da s›rtlar› haram k›l›nm›flt›r." Öyle hayvanlar vard›r ki, -O'na iftira etmek suretiyle- üzerlerinde Allah'›n is-mini anmazlar. Yalan yere iftira düzmekte oldukla-r›ndan dolay› O, cezalar›n› verecektir. Bir de dediler ki: "Bu hayvanlar›n kar›nlar›nda olan, yaln›zca bizim erkeklerimize aittir, efllerimize ise haramd›r. E¤er o, ölü do¤arsa onlar da bunda ortakt›rlar." Allah, (bu) düzmelerinin cezas›n› verecektir. fiüphesiz O, hü-küm sahibi oland›r, bilendir. Çocuklar›n› hiçbir bilgi-ye dayanmaks›z›n ak›ls›zca öldürenler ile Allah'a kar-fl› yalan yere iftira düzüp Allah'›n kendilerine r›z›k olarak verdiklerini haram k›lanlar elbette hüsrana u¤ram›fllard›r. Onlar, gerçekten flafl›r›p sapm›fllard›r

HARUN YAHYA

ve do¤ru yolu bulamam›fllard›r. (Enam Suresi, 137-140)

Yukar›daki ayetlerde, müflriklerin Allah'›n bildirmedi¤i ka-nunlar öne sürerek Allah'›n nimetlerini haram k›lmaya, Allah'›n helal k›ld›¤› r›z›klar›, nimetleri yasaklamaya daha fazla e¤ilimli olduklar› görülür. Bunlar›n a¤›rl›kl› olarak yasakç›, dini zorlafl-t›r›c› bir zihniyete sahip olduklar› da göze çarpmaktad›r. Ayet-lerde özellikle vurgulanan bir konu da, söz konusu müflriklerin bunlarla Allah'a iftira ettikleridir. Buradan da anlafl›ld›¤› gibi, bu kimselerin Allah ad›na ortaya ç›kt›klar› ve bizzat hak dinin için-de faaliyet gösterdikleri çok net bir gerçektir. Zaten ilk ayet-te de dinde karmafla ç›kard›klar› belirtilmekayet-tedir. Bunlar›n Allah'›n izin vermedi¤i ve raz› olmad›¤› bambaflka bir din kur-duklar› bir baflka ayette flöyle bildirilir:

Yoksa onlar›n birtak›m ortaklar› m› var ki, Allah'›n izin vermedi¤i fleyleri, dinden kendilerine teflri etti-ler (bir fleriat k›ld›lar)? E¤er o fas›l kelimesi olmasay-d›, elbette aralar›nda hüküm verilirdi. Gerçekten za-limler için ac› bir azap vard›r. (fiura Suresi, 21) Bunlar kendilerini ne kadar dindar görseler de, ne kadar çok ibadet ettiklerini, ne kadar ihlasl› ve takva sahibi olduklar›n›

öne sürseler de gerçekte Allah Kat›nda müflriktirler. Kuran'da müflriklerin nesiller boyu ayn› sapk›n anlay›fl› sürdürdükleri ve ayn› zihniyeti birbirlerine aktard›klar› bildirilmektedir:

fiirk koflanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz flirk koflard›k, ne atalar›m›z ve hiçbir fleyi de haram k›lmazd›k." Onlardan öncekiler de, bizim zorlu-aza-b›m›z› tad›ncaya kadar böyle yalanlad›lar. De ki: "Si-zin yan›n›zda, bize ç›karabilece¤iniz bir ilim mi var?

Siz ancak zanna uymaktas›n›z ve siz ancak "zan ve tahminle yalan söylersiniz." (Enam Suresi, 148) Ayetten de anlafl›ld›¤› gibi müflrikler Allah'tan gelen kesin belgeleri bir yana b›rakarak, zan ve tahminle hareket etmekte-dirler. Müflriklerin Kuran'da haber verilen dini b›rak›p da ata-lar›ndan, yani babalar›ndan veya dedelerinden ö¤rendikleri çarp›k bir dini benimsedikleri baflka ayetlerde de flöyle belirtil-mektedir:

Hay›r; dediler ki: "Gerçekten atalar›m›z› bir ümmet üzerinde bulduk ve do¤rusu biz onlar›n izleri (eserle-ri) üstünde do¤ru olana yönelmifl (kimse)leriz." ‹flte böyle, senden önce de bir memlekete bir elçi gön-dermifl olmayal›m, mutlaka onun 'refah içinde fl›ma-r›p azan önde gelenleri' demifllerdir: "Gerçekten biz, atalar›m›z› bir ümmet (din) üzerinde bulduk ve do¤-rusu biz, onlar›n izlerine (eserlerine) uymufl kimsele-riz." Demifltir: "Ben size atalar›n›z› üstünde buldu¤u-nuz fleyden daha do¤ru olan›n› getirmifl olsam da m›?" Onlar da demifllerdi ki: "Do¤rusu biz, kendisiy-le gönderildi¤iniz fleye karfl› kafir olanlar›z." (Zuhruf Suresi, 22-24)

Atalar›n›n dinine körü körüne uymakta kararl› olan müflrik-lerin laf anlamaz, tutucu ve ba¤naz yap›lar› daha baflka pek çok ayette tarif edilir. Bu ayetlerden baz›lar› flöyledir:

Ne zaman onlara: "Allah'›n indirdiklerine uyun" de-nilse, onlar: "Hay›r, biz, atalar›m›z› üzerinde

buldu-¤umuz fleye (gelene¤e) uyar›z" derler. Ya atalar›n›n akl› bir fleye ermez ve do¤ru yolu da bulamam›fl idiy-seler? (Bakara Suresi, 170)

HARUN YAHYA

Onlara: "Allah'›n indirdi¤ine ve elçiye gelin" denil-di¤inde, "Atalar›m›z› üzerinde buldu¤umuz fley bi-ze yeter" derler. Ya atalar› bir fley bilmiyor ve hi-dayete ermiyor idilerse? (Maide Suresi, 104) Onlar, 'çirkin bir hayas›zl›k' ifllediklerinde: "biz atala-r›m›z› bunun üzerinde bulduk. Allah bunu bize em-retti" derler. De ki: "fiüphesiz Allah, 'çirkin hayas›z-l›klar›' emretmez. Bilmedi¤iniz bir fleyi Allah'a karfl›

m› söylüyorsunuz?" (Araf Suresi, 28)

Buraya kadar inceledi¤imiz ayetlerden ç›kan sonuca göre, müflriklerin do¤ru yoldan sapmalar›n›n nedeni Kuran'› temel almamalar›d›r. Onlar, Allah'›n kitab› yerine atalar›n›n izlerini, eserlerini, onlardan din ad›na ö¤rendiklerini benimser ve uy-gulamaya çal›fl›rlar. Allah'›n helal k›ld›¤› fleyleri atalar› haram k›lm›flsa, onlar da haram kabul ederler. Allah'›n farz k›lmad›¤›

fakat atalar›n›n din ad›na farz k›ld›¤› fleyleri yerine getirmeye çal›fl›rlar. Ancak insan›n atalar›na uymas›n›n gerçek imanla hiç-bir ilgisi yoktur. Allah'tan korkan ve O'nun r›zas›n› arayan hiç-bir insan, atalar›n›n gelene¤ini muhafaza etmekle de¤il, sadece ve sadece Kuran ve Peygamberimiz (sav) vas›tas›yla bildirdi¤i emirlerini uygulamakla yükümlüdür.

Sosyal bir s›n›f olarak müflrikler

Müflriklerle ilgili Kuran ayetlerini inceledi¤imizde, dinin için-de flirk koflanlar›n sosyal bir zümre olarak ele al›nd›¤›n› görü-rüz. Kuran'da genel anlamda flirk koflmak ve müflriklik anlat›-l›rken kimi yerlerde "müflrikler" özel ismi alt›nda müstakil bir toplum kesiminden bahsedilir. Bunlar ortak özelliklere, inanç ve yap›ya sahip sosyal bir zümredir. Bunlar, di¤er dinlere

men-HARUN YAHYA

sup müflriklerden ayr› bir kategori olarak an›l›rlar. Bir ayette Allah flöyle buyurur:

Gerçekten iman edenler, Yahudiler, y›ld›za tapanlar (Sabii) H›ristiyanlar, atefle tapanlar (Mecusi) ve flirk koflanlar; flüphesiz Allah, k›yamet günü aralar›n› ay›-racakt›r. Do¤rusu Allah, herfleyin üzerinde flahid oland›r. (Hac Suresi, 17)

Ayette ad› geçen zümrelerden baz›lar›n›n ortak özelli¤i ken-dilerine özgü inanç sistemlerinin mensuplar› olmalar›d›r. Bura-dan, "flirk koflanlar" deyimiyle de kendilerine göre bir inanç sistemini benimsemifl bat›l bir grubun tan›mland›¤› anlafl›lmak-tad›r. Acaba bunlar kimdir?

Peygamber Efendimiz dönemine bakt›¤›m›zda sorunun ceva-b›n› bulabiliriz. O dönemde Hz. ‹brahim'in getirdi¤i hak dinden saparak flirke dayal› bir inanç ve ibadet sistemini benimsemifl bir Arap toplumu vard›. Bunlar putlara tap›yorlard› fakat Allah'›

inkar etmiyorlard›. Allah'›n varl›¤›n› biliyor, ancak kendi uydur-duklar› birtak›m putlar› da Allah'la bir tutuyor, O'na ortak ko-fluyorlard›. Hatta bu putlar› arac› k›larak bunlar›n Allah Kat›nda kendileri için flefaatçi olacaklar› gibi bir inanca sahiplerdi. Bir ayette müflriklerin bu çarp›k inançlar› flöyle tarif edilir:

Allah'› b›rak›p kendilerine zarar vermeyecek ve yarar-lar› dokunmayacak fleylere kulluk ederler ve: "Bunlar Allah Kat›nda bizim flefaatçilerimizdir" derler. De ki:

"Siz, Allah'a, göklerde ve yerde bilmedi¤i bir fley mi haber veriyorsunuz? O, sizin flirk kofltuklar›n›zdan uzak ve Yücedir." (Yunus Suresi, 18)

Bu müflriklerin hac yapt›klar›n›, hac›lar› a¤›rlad›klar›n›, Ka-be'yi ziyaret ettiklerini, namaz k›ld›klar›n›, Allah için

harcama-da bulunduklar›n› yine Kuran'harcama-dan ö¤renmekteyiz. Bunlar ken-dilerini dindar, Allah Kat›nda makbul kimseler olarak bilirlerdi.

Ancak ibadetlerini yaln›zca Allah'a halis k›lmad›klar›, flirk zihni-yeti içinde yapt›klar› için bunlar kendilerine bir fayda sa¤lama-m›flt›. Kendilerini ne kadar dindar, ne kadar üstün, ne kadar Allah'a yak›n saysalar da Allah onlar›n Mescid-i Haram'a girme-lerini yasaklam›flt›. Bunu haber veren ayet flöyledir:

Ey iman edenler, müflrikler ancak bir pisliktirler; öy-leyse bu y›llar›ndan sonra art›k Mescid-i Haram'a yaklaflmas›nlar. E¤er ihtiyaç içinde kalmaktan kor-karsan›z, Allah dilerse sizi Kendi fazl›ndan zengin k›-lar. fiüphesiz Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibi-dir. (Tevbe Suresi, 28)

Kuran her devre hitap etti¤i için, bu ayetlerin günümüze ba-kan hikmetlerini de görebilmek gerekir. Nitekim müflriklerle ilgili ayetlerde hak dini dejenere ederek, din ad›na ortaya bir flirk dini ç›kar›p sonra buna uyanlar›n ve di¤er insanlar› da bu-na davet edenlerin tutum ve zihniyetleri aç›kça tarif edilmek-tedir. Dolay›s›yla bugün de benzer tutum ve zihniyete sahip olanlar›n, uydurulmufl bir flirk dinini uygulayanlar›n, ayetlerin genel tan›m ve tarifine girdikleri aç›kt›r. Gerçekten de din ad›-na pek çok sapk›n iad›-nan›fl›n yayg›n oldu¤u günümüzde, Allah ad›na dinde hüküm koyan, helaller, haramlar, farzlar, yasaklar öne sürenler ve bunlara tabi olanlar, ayetlerde tarif edilen,

"Allah'a karfl› yalan yere iftira düzen", "Allah'›n indirdi¤ine

de-¤il de atalar›na uyan", "Allah'a karfl› bilmedikleri fleyleri söyle-yen" bir müflrik kesimini olufltururlar.

Üstelik bu müflrik kesime mensup olanlar kendilerini dinsiz olarak görmemekte, hatta tersine, dine as›l kendilerinin sahip

HARUN YAHYA

ç›kt›¤›n›, gerçek dindarlar›n kendileri oldu¤unu öne sürmekte-dirler. Bu yüzden tarih boyunca, hak dini bozup flirke sapan toplumlar, kendilerini do¤ru yola, halis dine döndürmek için gönderilen elçileri sapk›n, kendilerini ise dinlerinde kararl›

kimseler olarak görmüfllerdir. Hatta birçok kavim elçilerini

"Allah'a karfl› yalan düzüp uyduran" kifliler olmakla suçlam›fllar-d›r. (Müminun Suresi, 78; Sebe Suresi, 8) Ayn› suçlama Pey-gamberimiz (sav)'e dahi yap›lm›flt›r. (fiura Suresi, 24)

Baflka ayetlerde, "dine sahip ç›kma" iddias›yla yola ç›kan ve bu flekilde elçilere iftira eden müflriklerden flöyle söz edilir:

‹çlerinden kendilerine bir uyar›c›n›n gelmesine flaflt›-lar. Kâfirler dedi ki: "Bu, yalan söyleyen bir büyücü-dür." "‹lahlar› bir tek ilah m› yapt›? Do¤rusu bu, fla-fl›rt›c› bir fley." Onlardan önde gelen bir grup: "Yürü-yün, ilahlar›n›za karfl› (ba¤l›l›kta) kararl› olun; çünkü as›l istenen budur" diye çekip gitti. "Biz bunu, di¤er dinde iflitmedik, bu, içi bofl bir uydurmadan baflkas›

de¤ildir." "Zikir (Kur'an), içimizden ona m› indirildi?"

Hay›r, onlar Benim zikrimden bir kuflku içindedirler.

Hay›r, onlar henüz Benim azab›m› tatmam›fllard›r.

(Sad Suresi, 4-8)

Söz konusu kifliler, do¤ru yolda olduklar›na dair kendilerini kand›rarak inand›rm›fllard›r. Hatta ahiret gününde flirk kofltuk-lar› kendilerine haber verildi¤i zaman müflrik oldukkofltuk-lar›n› kabul-lenmek istemezler. Onlar›n bu durumlar› ayetlerde flöyle bil-dirilmifltir:

Onlar›n tümünü toplayaca¤›m›z gün; sonra flirk ko-flanlara diyece¤iz ki: "Nerede (o bir fley) san›p da or-tak kofltuklar›n›z?" Sonra onlar›n: "Rabbimiz olan

Allah'a and olsun ki, biz müflriklerden de¤ildik" de-melerinden baflka bir fitneleri olmad›. (Enam Suresi, 22-23)

Ayetlerden de anlafl›ld›¤› gibi, dinin içinde olunmas›na ra¤-men flirk koflulmas›n›n temelinde, Allah'›n indirdi¤i hükümleri de¤il de, din ad›na uydurulmufl olan hükümleri benimsemek yatar. Kuran'› rehber edinmeyen bir kimsenin flirke düflmesi-nin sebebi yaln›zca hükümlerden kaynaklanmamaktad›r. Bu kimse herfleyden önce Allah'›, Kuran'da tan›t›ld›¤› gibi tan›y›p takdir edemedi¤i için flirke saplanm›flt›r. O hurafelerden, uy-durma hikayelerden tan›d›¤› bir ilaha inan›r. Zihnindeki bu ila-h› Allah'a efl koflar. Allah'a olan sevgi ve sayg› anlay›fl›n›n da Ku-ran'da tarif edilenle hiç alakas› yoktur. Oysa Allah KuKu-ran'da Kendisi'ni insanlara tan›tm›flt›r. Dolay›s›yla Allah'› takdir ede-bilmenin ve dini gerçekten anlayaede-bilmenin en güzel yolu Ku-ran'› rehber edinmektir. Bu gerçek bir Kuran ayetiyle de biz-lere flöyle bildirilmektedir:

… Biz Kitab› sana, herfleyin aç›klay›c›s›, Müslümanla-ra bir hidayet, bir Müslümanla-rahmet ve bir müjde olaMüslümanla-rak indir-dik. (Nahl Suresi, 89)