• Sonuç bulunamadı

Akupunktur çok ince iğnelerin vücudun fizyolojik fonksiyonunu etkilemek için vücuda uygulanmasıdır

Belgede Kıymetli okuyucularımız (sayfa 75-78)

akupunktur

TÜRKİYE’DE

İLK AKUPUNKTUR KLİNİĞİ Akupunktur Türkiye’ye 1960 yıllarında DR. Kayır Doy’un Harbiye’de açtığı ilk akupunktur kliniği ile girmiştir. Daha sonra Dr. Nüzhet ZİYAL ilk Türkçe akupunktur kitabını yayınlamıştır.

Akupunkturla ilgili ilk yönetmelik 1991 yılında hazırlanmış, 2002 tarihinden itibaren de Prof. Dr.

Cemal ÇEVİK yönetiminde Gazi Üniversitesi’nde Sağlık Bakanlığı onayı ile hekimlere akupunktur eğitimi başlamıştır. 2014 yılında yapılan yeni yönetmelik değişikliği ile üniversiteler ve araştırma- uygulama hastanelerinde kurulan Tamamlayıcı Tıp Merkezlerinde hekimlere ve diş hekimlerine akupunktur eğitimleri verilmeye devam edilmektedir.

Akupunktura göre vücutta mevcut olan meridyen de denen kanal sistemlerinde bir enerji akmaktadır. Bu enerji Qi ( çiy, hayat enerjisi) olarak adlandırılır.

Qi akışı kişinin ruhsal, fiziksel ve mental sağlığı ile ilgilidir. Qi akışındaki bozulmalar, tıkanıklıklar ya da dengesizliklerin hastalıklara sebep olduğuna inanılmaktadır.

Akupunktur cilt üzerinde tanımlanmış noktalara iğne batırarak qi akışını tekrar düzene sokar. Meridyenler vücudun her iki tarafında simetrik olarak bulunur ve 12 tanedir. Ayrıca ön ve arkada, orta hatta birer tane meridyen bulunur. Akupunktur noktaları meridyenlerin cilde yaklaştığı yerlerde, spesifik lokasyonlarda bulunur ve iğneleme, masaj gibi yöntemlerle rahatlıkla uyarılabilir.

Yin ve yang akupunktur tedavisinde başlıca iki önemli kavramdır. Yin ve yang beraber qi’yi oluşturur ve iki zıt güçtür.

Beraber ve dengede çalıştığında kişi sağlıklıdır. Yin dişi özelliklidir, pasiftir, soğuk ve nemlidir, içe doğru hareket eder. Yang ise

erkek özelliklidir, aktiftir, sıcak ve kurudur ve dışa doğru hareket eder. Hiçbir şey tamamen yin veya yang değildir. Örneğin bir kişi annesi (yin) ve babasının (yang) bir kombinasyonudur, her ikisinin özelliklerini de taşır. Tai ji sembolü bu iki güç arasındaki akışkanlığı gösterir.

NASIL BİR YÖNTEM

UYGULANIR?

Akupunkturistler değişik boy ve çapta iğneler kullanırlar.

Günümüzde kullanılıp atılan iğneler kullanılmaktadır.

Akupunktur noktaları 15 – 90 derece arasında iğnelenebilir. Bir çok vakada iğneler takıldığında hafif bir elektrik çarpması hissedilir. Bu hisse de qi adı verilir. Ağrıdan farklı bir histir.

Bazı durumlarda iğne hızlıca batırılıp çıkarılarak veya iğne çevirilerek tedavinin etkisi arttırılmaya çalışılır. Akupunktur sırasında uygulanan bir başka yöntem elektroakupunkturdur.

Bu metod genellikle analjezi için kullanılır. Kullanılan güç çok düşüktür ama frekans 5 – 2000 Hz arasında değişir. Yüksek frekanslar genellikle cerrahi için kullanılırken düşük frekanslar genel ağrı kesicidir. Günümüzde cerrahi anastezi için akupunktur kullanmak Çin’ de tercih edilen

www.turksagliksen.org.tr

akupunktur

bir yöntemdir. Son zamanlarda akupunktur noktalarını lazerle uyarmak da gittikçe yaygınlaşan bir yöntemdir. Bu iş için özel üretilmiş lazer cihazları özellikle çocuk hastalarda, iğne fobisi olan hastalarda veya kanamaya yatkınlığı olan hastalarda tercih edilmektedir.

Soğuktan etkilenen hastalarda moksibusyon yöntemi kullanılır.

Artemisia vulgaris denilen bitki akupunktur iğnelerinin ucuna takılarak yakılır ve iğnenin ısınması sağlanır ve böylece akupunktur noktalarına ısı aktarılır.

Bronşit, bronşial astım, bazı paralizi tiplerinde ve romatizmal rahatsızlıklarda etkili bir tedavi yöntemidir.

Kupa akupunktur noktalarını uyaran bir başka tedavi yöntemidir .Bu yöntem ülkemizde ‘bardak çekme’ olarak bilinen popüler bir uygulamadır. Kupa uygulanan bölgeye kan toplanarak o bölgedeki akupunktur noktaları uyarılır. Özellikle sırt ağrıları, yumuşak doku hasarları, burkulmalarda faydalı bir yöntemdir.

Dünyada yaygın olarak kullanılan bir diğer akupunktur yöntemi kulak akupunkturudur. (Aurikuloterapi) Kulak damar ve sinirden son derece zengindir. Kulak üzerinde

vücudun bir projeksiyonu bulunur.

Bu yüzden kulak vücudun her bölgesiyle ilişkilidir. Kulak akupunktur obesiteden ilaç – madde bağımlılığı tedavisine kadar geniş bir alanda etkilidir.

Akupunkturun etki mekanizması tam açıklanamasa da değişik teoriler mevcuttur;

1) İmmün tetikleyici etki;

Akupunktur beyaz kan hücreleri, opsoninler, gamaglobülinler ve tüm antikorların sayısını arttırır.

2) Endorfin teorisi; Akupunktur vücutta endorfin salınmasını özellikle de enkefalinleri artırır.

3) Nörotransmitter teorisi;

Akupunktur seratonin ve noradrenalin gibi

nörotransmitterlerin seviyesini etkiler.

4) Dolaşım teorisi; Akupunkturun kan damarları üzerine genişletici veya daraltıcı etkisi vardır.

5) Kapı kontrol teorisi; Bu teoriye göre ağrı iletiminden sorumlu sinir lifleri ( kapı ) eğer uyarı ile karşılaşırsa kapanır ve ağrıyı iletmez. Akupunktur sinir liflerine bu uyarıyı gönderir.

Teknolojinin gelişmesi akupunkturun etki

mekanizmalarını açıklamak için artık çok yardımcı olmaya başlamıştır. Son zamanlarda yapılan fonksiyonel MR çalışmaları akupunktur noktalarının

iğnelenmesiyle beynin değişik bölgelerinde olan aktivasyonları göstermiş ve bilim insanlarının önüne yeni yollar açmıştır.

Akupunkturun olası yan etkileri eğer eğitimli bir akupunkturist tarafından uygulanırsa son derece düşüktür. Klinikte en sık karşılaşılan yan etki iğnenin battığı yerde kanama veya morarma olmasıdır. Ancak bu durumda nokta daha etkin uyarılacağı için akupunkturist için bir yan etki sayılmaz. Hatta Çin’ de bazı noktalar özellikle kanatılarak

tedavi edilir. Karşılaşılabilecek bir diğer yan etki ise akciğer gibi organların delinmesidir ki bu pnömotoraks dediğimiz oldukça ciddi bir tabloya yol açabilir.

Özellikle akciğere yakın noktalarda akupunkturist dikkatli olmalıdır.

Enfeksiyon bulaşması karşımıza çıkabilecek bir diğer yan etkidir ancak tek kullanımlık iğneler kullanıldığında böyle bir risk bulunmamaktır.

Dünya Sağlık Örgütü akupunkturun tedavi edeceği 200’den fazla hastalık tanımlamıştır. Allerjiler, ağrılı rahatsızlıklar, her türlü sebebe bağlı bulantı ve kusmalar bunların en önde gelenleridir.

Aslında amaç yin -yang uyumunu sağlayarak vücudun dengesini kurmaktır. Bu yüzden kişide var olan birkaç rahatsızlık düzgün teşhis ve tedavi ile bir arada düzelebilmektedir.

(Örn. Migren + obesite)

Sonuç olarak akupunktur bilimsel, ilaçlarla görülen yan etkilere sahip olmayan, emniyetli bir yöntemdir. Akupunktur noktasının varlığı somuttur. Bu noktaların uyarılması sonucu ortaya çıkan sonuçlar tekrarlanabilir, ölçülebilir ve sorgulanabilir. Akupunktur bütüncül bir yaklaşımla modern tıbba insanın parçaların tek tek toplamından oluşmadığını, her parçasının bütün içerisinde birbiri ile ilişkide olduğunu ve tedavide önemli olanın bütünlüğün korunması olduğunu hatırlatmaktadır. Akupunktur yanlış bir anlayışla mevcut tıbbın rakibi, alternatifi olarak görülmüştür oysa onun bir tamamlayıcısıdır.

YAŞAM KOÇU VE

Belgede Kıymetli okuyucularımız (sayfa 75-78)