• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL BİLGİLER VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.5. Akademik Erteleme

İlgili literatürde erteleme davranışı; eğer yaşamın tüm alanlarında kendini gösteren bir erteleme davranışı ise bu kişisel bir özellik olarak erteleme (trait procrastination) ancak belirli alanlara özgü olarak görülüyorsa duruma özgü erteleme (situational procrastination) olarak ele alınmaktadır. Akademik görevler bazı kaynaklarda durumsal erteleme olarak görülmektedir. Akademik ertelemenin kapsamında ödevleri geç teslim etme, okulla ilgili sorumlukları yapmama, derse geç gitme gibi davranışlar yer almaktadır (Aydoğan, 2008: 2).

Öğrenme sürecinin aktif öğreneni olan öğrencilerin, ödev hazırlama, sınavlara hazırlanma, günlük ya da haftalık okuma ödevleri, dönem sonu projelerini tamamlama gibi yerine getirmesi gereken birçok akademik sorumlulukları vardır. Ancak, mesleki

bilgi ve beceri kazandıkları bu süreçte öğrencilerin akademik sorumluluklarını yerine getirmediği ve çoğunlukla başka bir zamana bıraktıkları sürekli gözlenen davranışlardandır.Akademik alandaki görevleri (sınavlara hazırlanmayı ya da dönem sonunda teslim edilecek ödevleri, projeleri son ana bırakmak) erteleme davranışı öğrenciler için başa çıkmakta zorlandıkları bir problem durumudur (Çakıcı, 2003).

Solomon ve Rothblum’a (1984) göre akademik erteleme davranışı karmaşık bir süreç olduğundan farklı değişkenlerle ilişkilendirilmekte ve buna bağlı olarak farklı şekillerde tanımlanmaktadır.

Akademik erteleme ve etkileri ile ilgili üniversite öğrencileri üzerinde yapılan araştırmalara baktığımızda birçok sonucun ortaya çıktığını görmekteyiz. Hussain ve Sultan (2010: 1899–1901), 500 üniversite öğrencisi ve 40 öğretmen üzerinde yaptıkları çalışmada en fazla görülen akademik erteleme alanlarının şu şekilde olduğunu belirtmişlerdir. Üniversite öğrencileri sırasıyla en fazla ödevler, sunumlar, sınavlar, grup ödevleri aktiviteler, kütüphane çalışmalarını ertelemektedirler. Ertelemenin sebeplerini;

hastalık, sosyal problemler, motivasyon eksikliği, iş konusunda muktedir olamama, aşırı güven, tembellik, öğretmen tutumları, yönlendirmenin olmayışı şeklinde sıralamışlardır.

Erteleme sonucu en fazla yaşanan problemler ise sırasıyla; düşük başarı, sınavlardan kalma, sınav korkusu, depresyon ve kaygı ve moralin düşmesi şeklinde sıralamışlardır.

Bir meta analiz çalışmasında ise Kim ve Seo (2015), erteleme ile akademik performans arasındaki ilişki hakkındaki bulguların tutarsız olduğunu savunmuşlardır. Toplam 38.529 katılımcıyı içeren 33 ilgili çalışmayı içeren bir meta analiz çalışması yapılmış ve bulgular sentezlenmiştir. Bu analiz sonucunda ertelemeyle akademik performans arasında negatif ilişki saptanmış; bu ilişki ölçümler ve göstergelerin seçiminden etkilendiği belirtilmiştir. Jadidi, Mohammadkhani ve Tajrishi (2011) üniversite öğrencilerinde akademik erteleme ve mükemmeliyetçilik üzerinde çalışmışlardır.

Tahran kentindeki üniversitelerden çok kademeli küme rastgele örnekleme yöntemiyle seçtikleri 92’si erken 108’i kız 200 kişi üzerinde çalışmışlardır. Bulgular göre üniversite öğrencilerinin mükemmeliyetçilik puanları artıkça daha çok akademik erteleme davranışları gösterdikleri saptanmıştır. Babadoğan (2010), ELT (English Language Teaching) öğrencileri üzerinde yaptığı deneysel bir çalışmada birey temelli öğrenme modeli ile tasarlanan öğrenme yöntemlerinin akademik ertelemeyi azalttığı ve akademik başarıyı arttırdığını belirtmiştir.

Öğrencilerin akademik erteleme davranışı ve kaygı düzeyleriyle ilgili literatürde yapılan bazı çalışmalarda; akademik erteleme davranışı ile kaygı arasında olumlu yönde ve anlamlı bir ilişki olduğu, kaygı yaratan konuların ertelendiği ve erteleme sonrasında kaygının kısa bir süreliğine ortadan kalktığı bulgusuna ulaşılmıştır (Solomon ve Rothblum, 1984; Senecal ve diğerleri, 1985). Bireylerin başkaları tarafından değerlendirileceği düşüncesinin ertelemeyi tetiklediği ve sürekli hale getirebileceği belirtilmiştir.

Genel erteleme davranışları ve akademik erteleme ile ilgili Türkiye’de yapılan araştırmalar son dönemlerde nicelik yönünden arttığı görülmektedir. Erdoğan (2016) üniversite öğrencilerinin erteleme davranışları ve durumluk kaygı düzeyleri üzerinde yaptığı çalışmada 216 üniversite öğrencisi üzerinde çalışmıştır. Çalışmanın bulguları, öğrencilerin durumluk kaygı düzeyleri ile akademik erteleme davranışları arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Erkekler öğrencilerin akademik erteleme düzeyleri arasında fark olup bunun erkeklerin lehine olduğu saptanmıştır. Benzer konunun yapıldığı başka bir çalışmada Aydoğan (2008), 220’si kız ve 180’i erkek olan lise son sınıf öğrencileri üzerinde araştırma yapmıştır. Bulgulara göre akademik erteleme davranışı ile benlik saygısı arasında anlamlı bir ilişki olduğu bunun yanı sıra, akademik erteleme davranışı ile durumluk kaygı ve öz-yeterlilik inançları arasında anlamlı düzeyde bir ilişki olmadığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca benlik saygısının akademik erteleme davranışı için anlamlı bir yordayıcı olduğunu, durumluk kaygı ve öz-yeterlik inançlarının akademik erteleme davranışı için anlamlı bir yordayıcı olmadığı sonucu elde edilmiştir. Ayrıca yüksek ve orta düzeyde akademik erteleme davranışı gösteren öğrenciler düşük düzeyde akademik erteleme gösteren öğrencilere göre daha fazla durumluk kaygı yaşadıkları belirtilmiştir. Akdoğan (2013: 43–45) tarafından 441’i kız, 129’u erkek olmak üzere 570 üniversite öğrencisinden oluşan örneklem üzerinde yaptığı çalışmada üniversite öğrencilerinin akademik erteleme davranışlarıyla; stres, anksiyete ve depresyon durumlarını karşılaştırmıştır. Araştırma bulgularına göre; depresyon düzeyleri orta ve yüksek düzeyde olan öğrencilerin düşük düzeyde olanlara göre daha fazla akademik erteleme yaptıklarını benzer şekilde aynı durmunun stres düzeyi orta ve yüksek düzeyde olan öğrenciler içinde de geçerli olduğu belirtilmiştir. Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan başka bir çalışmada Bulut (2014:

45–51) tarafından 236’sı (%45.6) kız ve 281’i (%54.4) erkek olmak üzere toplam 517 sosyal bilgiler öğretmen adayı üzerinde çalışmıştır. Öğretmen adaylarının akademik erteleme davranışlarının cinsiyete, sınıf düzeyine, öğrenim türüne ve günlük internet

kullanım süresine göre anlamlı farklılık gösterdiği görülmüştür. Akademik erteleme davranışı ile mükemmeliyetçiliğin düzen ve kişisel standartlar alt boyutları arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Mükemmeliyetçilik davranışlardan şüphe ve ailesel eleştiri algısı alt boyutları ile akademik erteleme davranışı arasında pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Akademik erteleme davranışı ile mükemmeliyetçiliğin hatalara aşırı ilgi ve aile beklentileri alt boyutları arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır. Son olarak, sorumluluk ve akademik başarı ile akademik erteleme davranışı arasında negatif ilişki olduğu görülmüştür. Öğretmen adayları üzerinde yapılan başka bir çalışmada Ateş (2016), 195’i erkek, 135’i kadın toplam 357 öğretmen adayını çalışmaya dâhil etmiştir. İnternet bağımlılığı, zaman yönetimi ve akademik ertelenme değişkenlerinin incelendiği çalışmada, internetin aşırı kullanımı ile zamanı kontrol etme arasında negatif, aşırı internet kullanım ile akademik erteleme arasında ise herhangi düzeyde anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (Duman, 2016) ergenlerin problemli internet kullanımları, akademik başarı ve akademik erteleme düzeylerinin incelendiği bir çalışmada 392 lise öğrencisini dâhil etmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, ergenlerin akademik başarıları ile akademik erteleme puanları arasında da anlamlı düzeyde negatif ilişki bulunmuştur. Ayrıca ergenlerin problemli internet kullanımı ile akademik başarıları arasında anlamlı düzeyde negatif ilişki olduğu görülmüştür.

Üniversite öğrencilerinde yaygın olarak görülen akademik erteleme davranışları, sınavlara hazırlanmayı geciktirme, ödev ya da projeleri zamanında teslim etme ve derse hazırlanma gibi konularda yaşanan erteleme davranışlarıdır. Erteleme tanımları incelendiğinde; her geciktirmenin erteleme olmadığı, erteleme davranışı olması için ertelemenin sıklığı, şiddeti ve bireyin isteğinin önemli olduğu görülmektedir (Balkıs, 2006). Akademik hayatta erteleme hem yurt içinde hem de yurt dışında yapılan araştırma bulgularına göre çeşitli psikososyal değişkenleri etkilediği görülmüştür.

Üniversite öğrencilerinin akademik erteleme davranışlarının sıklığı üzerinde yapılan araştırmaları incelediğimizde şu sonuçlarla karşılaşmaktayız. Solomon ve Rothblum (1984) bir grup üniversite öğrencisiyle yaptıkları çalışmada, öğrencilerin sırasıyla ödev sorumlulukları, sınavlara hazırlanma, derse devam etme, idari sorumluluklarını yapmama davranışlarını ertelediklerini belirlemiştir. Ellis ve Knaus (1977), her üniversite öğrencisinin mutlaka akademik erteleme yaptığını ve bu oranın üniversite öğrencilerinde %95 olduğunu belirtmiştir.

Erteleme davranışlarının çok yoğun olarak yaşandığı üniversite döneminde, birçok faktör erteleme davranışını etkilemekte ve tetiklemektedir. Üniversite

öğrencilerinden beklenen akademik çalışmalarını aksatmamaları, mesleki ve kariyer geçiş aşaması olan bu dönemi en iyi şekilde değerlendirmeleridir. Erteleme davranışının akademik boyutta ele alındığı araştırmalarda, araştırmacılar tarafından yakından ilişkili olabileceği düşünülen ve çokça üzerinde durulan konular depresyon, zaman yönetimi, stres, internet kullanımıdır. Akademik erteleme davranışı, öğrencilerin okuldaki akademik başarılarına etki eden faktörlerden biri olarak düşünülmüştür. Araştırmalar problemli ve sağlıksız internet kullanımı sonucunda okulda başarısız olma, dersi kaçırma, sınavlara girmeme gibi akademik başarı ile ilişkisi olabilecek alanlarda öğrenci üzerinde olumsuz etkileri bulunduğunu saptamışlardır (Griffiths, 20001; Young, 2004).

İnternette geçirilen aşırı zamandan dolayı internet kullanımı için aşırı zaman harcadıklarından dolayı sosyal, mesleki, akademik ve ailevi yönlerden çeşitli problemlerle karşılaşmakta ve kullanıcılar zarar görmektedir (Young, 1996). Vakitlerini diledikleri gibi internet kullanarak geçiren üniversite öğrencileri, çoğu kez planlanan zamanda çok daha fazla internette kalmakta ve amaçsızca gezinebilmektedir. Zamanı sağlıklı ve doğru kullanma konusunda sıkıntı yaşayan üniversite öğrencileri, akademik görevlerini yerine getirecek zamanlarının olmadığından şikâyet etmekte ve bu görevlerini çeşitli bahaneler sunarak sürekli ertelemektedirler. Bireylerin planlı yaşama konusunda yetersizlikleri, erteleme davranışı göstermelerine neden olmaktadır ki üniversite öğrencileri, erteleme davranışını genellikle akademik hayatlarını olumsuz etkileyen akademik erteleme davranışı olarak göstermektedirler (Ateş, 2016: 8–9).

Benzer Belgeler