• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

2.4 Aile Beklentisi

2.4.5 Ailelerin Öğrenciden Beklentileri

Öğrenciler ile ilgili görev ve sorumluluk sadece okula ve öğretmenlere bırakılamaz. Çocuğun büyüyüp geliştiği ve yaşamının büyük bir bölümünü içinde geçirdiği ortam ailedir. Çocuğun toplumsallaşmaya başladığı ilk toplumsal kurum olan ailenin çocuğunu yetiştirme biçimi, çocuğun sınıf içi davranışlarında önemli yer tutmaktadır (Celep, 2002).

22

Türk aile yapısında; ailenin öğrenciden beklentisi öğrencinin akademik başarısının yüksek olması yönünde oluşmaktadır. Öğrencinin üniversiteye girmesi en önemli hedef haline gelmiştir. Üniversiteye hazırlık süreci ilköğretimin ilk yıllarından başlayarak lise yıllarında devam etmekte; öğrencilerin çoğu, okulunun yanı sıra dershanelere de devam etmekte, bazı öğrenciler öğretmenlerden özel dersler almaktadırlar (Yıldırım, 2006).

Öğrencilerin başarı ya da başarısızlığı, kendisi, ailesi ve içinde yaşadığı toplum bakımından oldukça önem taşımaktadır. Akademik yönden başarılı, nitelikli insan gücü potansiyelinin bir toplumun kalkınmasında en temel güç olduğu kabul edilmektedir. Çeşitli nedenlerle ortaya çıkan başarısızlıklar, okulu terk etme, yeteneği oranında başarılı olamama gibi sorunlar, beklenen sayı ve nitelikte insan gücü potansiyelinin toplum kalkınmasına zamanında katılmasını engellemektedir (Hoge vd., 1997; Korkmaz & Kaptan, 2002; Yılmaz, 2000). Öğrencilerin yetenekleri, öğrenme ve düşünme tarzları, motivasyon düzeyleri ve ilgileri birbirinden farklıdır. Öğrenme seviyesi ile orantısal başarı çok sayıda faktörle ilişki içerisindedir. Başarının zekâ ile pozitif yönde ilişkili olduğu kabul edilmektedir (Yıldırım, 2006).

Ailelerdeki gelecek kaygısı; çocuğun iyi bir okulda olması, iyi bir meslek seçmesi velilerde bir beklenti, bir çaba haline dönüşmüştür. Bunun için farklı sosyo-kültürel ve farklı sosyo- ekonomik yapıya sahip ailelerde öğrencinin; bilişsel, duygusal, fiziksel, psikomotor, psikolojik ve kişilik gelişimi göz önüne almadan öğrenciyi sürekli bir hedefe yöneltmeleri, öğrenciler üzerinde başarılı olamamanın korkusu ve bu korkunun sonucunda farklı tepkiler göstermesine neden olmuştur (Başar, 1999).

2.4.5.1 Başarının Arttırılmasında Aile Desteğinin Önemi

Ailelerin evde çocuğa uygun öğrenme ortamı sağlaması kadar, okulda yapılan etkinliklere katılması ve bu etkinliklere destek sağlaması da öğrenci başarısı açısından önemlidir. Ailenin bu konudaki rolü okuldaki eğitsel, sosyal ve kültürel etkinliklerde doğrudan görev almaktan, düzenlenecek etkinliklere izleyici olarak katılmaya kadar değişik düzeylerde kendini gösterebilir. Aileler okul yönetimi ile ilişki kurarak, okulun işleyişini engellemeyecek bir biçimde okulu ziyaret etme, öğretmen ve yöneticiler ile görüşme, okul etkinliklerinde gücü oranında rol üstlenme gibi çeşitli biçimlerde okulla işbirliğini geliştirebilirler (Gümüşeli, 2004).

23

Berger (1996)'e göre öğrencinin okuldaki gelişimi ailenin eğitime verdiği önem ile ilişkilidir. Öğretmen ve aile iletişiminin iki avantajı vardır: Birincisi, ailenin okula ve öğrenciye gösterdiği ilgi ile birlikte öğrencinin motivasyonunun artmasıdır. İkincisi ise, okulun yapısını, değerlerini ve standartlarını tanıyan ailelerin, çocuklarını daha iyi yönlendirmesidir.

Aileler çocuklarının öğretmenleri ve okul hakkında olumlu bir tutum gösterdiğinde, çocuklar kendilerinden okulda beklenilen olumlu davranışları göstermeye yönelmektedir. Her aile çocuklarına karşı kendilerini sorumlu hissettiğinden, aileler, çocuklarının okul davranışları ve akademik başarıları konusunda bilgilendirilmelidir (Celep, 2002, s. 94).

Gordon (1993)’a göre; anne-babanın çocuk üzerindeki etki alanı çok geniştir. Bir bakıma, anne babalar 0-6 yaş döneminde hem çocuklarına tüm gereksinimlerinin yerine getirilmesinde en yakınında olan kişiler, hem de ilk öğretmenleridirler. Çocuğun aile içerisinde edindiği statü, kazandığı değer ve geliştirdiği kimlik; onun giderek toplum içerisinde kazanacağı kimliğin, statünün ve değerin belirleyicisi olmaktadır.

Satır (1996)’ın yaptığı bir araştırmada; çocuğuna yakın ilgi gösteren, çocuğunun çalışma ortamını düzenleyen ve planlayan, çocuğunun başarısını övücü sözlerle destekleyen, çocuğunun başarısızlığında onu çalışırsan başarılı olursun sözleriyle yüreklendiren anne- babaların çocuklarının akademik başarılarının yüksek olduğu sonucuna varılmıştır.

Öğrenci başarısıyla ilişkili aileden kaynaklanan faktörler arasında; anne ve babanın ayrılmış olması, ilgi ve katılımı, uyumu, evin fiziki çevresinin düzenli ve temiz olması gibi değişkenlerin yer aldığı ifade edilmektedir (Hortasçu, 2003).

Etkili bir aile katkısı; ortak amaçlar için eşgüdümde bulunma, okul çalışmalarına karşı olumlu tutum ve eylemler ile öğrenci davranışlarını yakından takip etmeyi gerektirmektedir. Çünkü planlı çalışan ve öğrenmesini bütün yaşamına yayarak okul ve çevresinde öğrenmesini sürdüren öğrenci derslerinde daha başarılı olacaktır ve akademik benlik düzeyi artacaktır. Velilerin çocuklarındaki bu olumlu ivmenin devamını sağlayabilmeleri için eğitim süreci içinde kendilerine düşen rolleri iyi bilmeleri ve beklenti-uygulama uyumunu yakından takip etmeleri gerekmektedir (Can, 2001; Ersoy, 2003; Seyfullahoğulları, 2012; Ünal, Yıldırım ve Çelik, 2010; Yapıcı & Ulu, 2010).

Sürekli fiziksel cezaya ve diğer korkutucu ceza yöntemlerine başvuran ailelerdeki çocuk ve gençlerin benlik saygıları, öz değer duyguları gelişemez, özgüven ve özerklik duyguları olumsuz yönde etkilenir ve tüm bu süreçler, elbette ki çocuk ve gencin okul başarılarına olumsuz yönde etki eder (Topses, 2004, s. 16).

24

Çocuklarını başarıya güdüleyen ve bu güdülenmeyi sürekli olumlu davranışlarla pekiştiren, ödüllendiren, sıcak, sevecen ve çocuklarına özgürlük tanıyan anne-babaların başarı motivasyonları yüksek çocuklar yetiştirdikleri ortaya konmuştur (Ülküer, 1989, s. 43).

Öğrenciyi kabul eden ve ona özyönetim olanağı tanıyan yetiştirme biçimlerinin, öğrencinin başarısını etkilediği görülmektedir (Hortasçu, 2003, s. 229).

Dengeli ve olumlu ilişkilerin gerçekleştiği, çocuğa sevgi, ilgi, güven, anlayış, disiplin konularında olumlu yaklaşımlarda bulunulan bir aile çevresi, çalışma ve başarıya olumlu katkılarda bulunur. Aile içerisindeki anlaşmazlıklar, hastalıklar, kopuk ilişkiler, ayrılıklar başarısızlığa neden olan olumsuz faktörlerdir (Berber, 1990, s. 22).

Ailelerin eğitim tutumu, çocukların akademik başarılarını olumlu ya da olumsuz olarak etkilemekte ve çocuğa doğrudan yansımaktadır. Öğrencilerin ve ailelerinin niteliklerinin geliştirilmesi ile eğitim ortak amaçlarında birleştirilmesi bireyin hem nitel hem de nicel olarak gelişmesini sağlamaktadır. Çünkü yaşam kalitesini tekil öğelerden çok grupsal öğeler belirlemektedir. Öğrencinin etkili bir akademik süreç geçirebilmesi için ailenin ilgili ve destekleyici bir tavır sergilemesi, çocuklarının eğitimi için güvenli olanaklar hazırlaması yani bilinçli bir şekilde eğitime katılması gerekmektedir (Çakmak, 2010).