• Sonuç bulunamadı

Aile ve Çocuk Suçluluğunun Önlemesi

3.4. Çocuk Suçluluğunun Günümüzdeki Görünümü

3.4.5. Çocuk Suçluluğunun Önlenmesi

3.4.5.1. Aile ve Çocuk Suçluluğunun Önlemesi

Çocukların sapma davranıĢ gösterme veya göstermemesi aile üyeleri arasındaki iĢbirliği ve dayanıĢmaya bağlıdır. Sevgi ve saygı temelinde geliĢen iliĢki bakımından aile üyeleri hangi düzeyde ise bu durum çocuklara olumlu veya olumsuz olarak yansımaktadır. Çocuk suçluluğunda aile içi iliĢkiler, ana-babanın çocuklara yönelik tutumları önemlidir. AĢağıda çocukların gösterdikleri bir takım sapma davranıĢları karĢısında ebeveynlerin nasıl bir tutum ve davranıĢ içerisine girmesi gerektiği konusunda bir takım öneriler verilmiĢtir.

Çocuk evde istendiğine, sevildiğine kendisine değer verildiğine inanmalıdır.

Sevgi ve Ģefkat çocuk için bütün oyuncak ve hediyelerden daha üstündür. Aile içindeki etkileĢim çocukları ya ―ben değerliyim‖ ya da ―değersizim‖ duygusuna götürür. Bu gereksinim aile içinde yerine getirilmezse çocuk değiĢik davranıĢlarla bu duyguyu elde etmeye çalıĢır. ―Ben değerliyim‖ duygusunu aile içinde elde eden birey kendisini

kanıtlamak için aĢırı davranıĢlarda bulunmaya gerek duymaz (www.pdrci.com:

12.04.2008).

Çocuktan kabiliyetinin üstünde büyük baĢarı ve beceriler beklenmemelidir.

Elde ettiği baĢarılar küçük gösterilmemeli, tüm baĢarıları takdir görmeli ve çocuk daha fazlasını yapması için teĢvik edilmelidir.

Aile içinde temel güven ve dayanıĢma varsa aile dıĢında bireyin karĢılaĢtığı stres verici olumsuz olaylar yıkıcı etkisini pek göstermez. Güven duygusunun baskın olduğu aile dıĢ dünyanın yaratmıĢ olduğu sıkıntı ve kaygılarından kendisini kurtarır. Bu tür aile içinde olan kimseler kendilerine olduğu gibi çevresine de güvenirler. Eğer aile içinde güven ve dayanıĢma sağlanmamıĢsa bu insanlar yoğun stres ve gerginlik yaĢarlar.

Bu kiĢiler kendilerine dahi güvenemezler. Dolayısıyla çevresinde yakın iliĢkiler kuramazlar. Eğer çocuk ev içinde kendisini güven içinde bulmuyorsa çocuk ailenin dıĢında bir yere yönelir. Aile ile olan bağlarını koparır.

Oyunun toplumsallaĢmada önemli bir yeri vardır. Oyun oynamak çocuğa iĢbirliğini, toplu yaĢam için gerekli kuralları öğretir. Bu yüzden çocukların yeteri kadar oyun oynamalarına izin verilmeli, fakat oyun arkadaĢlarının seçiminde çocuğa yardımcı olunmalıdır.

Çocuğun arkadaĢ baskısından kurtulmasını sağlamak için okul ve okul dıĢındaki arkadaĢ seçiminde yönlendirilmesi gerekmektedir. Örneğin topluca anlaĢarak dersten kaçan arkadaĢlar çok kötü durumlara yol açan sonuçlarla karĢılaĢabilmektedir.

Çocuğun böyle durumlarda arkadaĢlarına uymaması, onları uyarması istenmelidir. Fakat burada çocuğun arkadaĢlarından tamamen kopmaması da önemlidir.

Radyo ve televizyonlarda çocuklara yönelik yayınların, çocuklardaki iyi duygu ve eğilimleri kuvvetlendirici, geliĢtirici, kötü duygu ve eğilimleri ise bastırıcı, kontrol altına alıcı, iyiye yönlendirici özellikte olması Ģarttır. Radyo ve televizyonda içki, sigara, uyuĢturucu kullanımlarının yer aldığı, cinsiyetin tahrik edildiği, Ģiddet unsurunun ağırlıkta olduğu film ve yapımlar yerine sevgi, Ģefkat, merhamet, doğruluk, yardımseverlik, adaletçilik, haksızlıktan nefret konularını içeren yapımlara ağırlık verilmelidir.

Çocuk okuduğu kitaplardaki benimsediği kahramanlara kendisini benzetmeye ve onların özelliklerine sahip olmaya çalıĢır. Okuduğu kitabın kahramanının yaptığı hareketlerden etkilenerek kendi de aynı hareketleri yapma arzusu duyar.

GeliĢim dönemlerine göre çocukların ilgisini çeken kitaplarda çeĢitlidir. Ne tür kitap olursa olsun çocuğa kitap okuma alıĢkanlığı kazandırması açısından yararlıdır.

Anne-baba ve öğretmen, çocuğun okuyacağı kitapların kahramanlarının ahlaklı, dürüst olmasına aksi tür kitapların eve sokulmamasına özen göstermeleri gerekmektedir. Hiç olmazsa ortalık yerde bırakılmamalıdır. Çünkü çocuk kendini onlarla özdeĢleĢtirmekte, iyiyle kötüyü değerlendirecek tecrübeye henüz sahip olamamaktadır.

Çocuğun okuyacağı kitap, hayatın herhangi bir yönünü tanımasına, kiĢiliğinin geliĢmesine katkıda bulunmalıdır. Konular öğretici, düĢündürücü olmalı, ilgi çekici tarzda ve anlaĢılır bir dilde yazılmıĢ olmalıdır. Özgür düĢünceli insan yetiĢtirme amacı taĢımalıdır.

Çocuğun hırsızlık yapmasını önlemek için bir Ģeye sahip olmanın anlamını ve baĢkalarına ait olan Ģeylerin alınmayacağını öğretmek gerekir. Çocuğun eĢyalarını, ondan izin alarak baĢkalarına vermek gerekmektedir. Böylece çocukta baĢkalarının eĢyalarını onların izinleri olmadan alınmayacağı fikri oluĢacak ve mülkiyete saygı duygusu geliĢecektir.

Çocuğun zorunlu temel ihtiyaçlarının asgari düzeyde karĢılanması, çocuğa yetecek kadar harçlık verilmesi, gerekli araç ve gereçlerin alınması gerekir. Çünkü çocuk, arkadaĢları arasında mahcup düĢmemek ya da beğeni kazanmak gibi amaçlarla bazı ihtiyaçlarını hırsızlık yaparak temin etmeyi düĢünebilir.

Çocuk, anne ve babasının pek çok davranıĢını taklit eder. Çocukların yanında saldırganca davranıĢlarda bulunulmaması, yalan söylenmemesi ve çocuğun yalan söylememeye teĢvik edilmesi yararlı olur. Ayrıca çocukları uyuĢturucu maddelerden ve zararlı alıĢkanlıklardan uzak tutmak için anne-babaların onlara örnek olması gerekmektedir.

Anne-baba özellikle uygulayacağı disiplin yönteminde tutarlı olmalıdır. AĢırı sert ve otoriter, hoĢgörüden uzak, baskılı bir disiplin uygulamasının yanlıĢlığının yanında, umursamaz bir yetiĢtirme tarzı da yanlıĢtır. Her türlü maddi cezadan, özellikle dayaktan sakınılmalıdır. Dayak atılan çocukta düĢmanlık hisleri geliĢir.

Anne-babanın, çocuğunun boĢ zamanlarını değerlendirmesinde ona rehberlik yapması, okuyacağı kitapların, seyredeceği filmlerin seçiminde çocuğa yardımcı olması gerekir. Eğer çocuğun, saldırganlık tepkilerini harekete geçiren film ve dizileri izlemesi engellenemiyorsa, anne-babanın bu tip programları çocukla birlikte izlemesi ve daha sonra programın iyi ve kötü yanları hakkında kısa bir söyleĢi yapmaları yararlı olabilir.

Aileler kontrol edebilecekleri kadar çocuk sahibi olmalılar. Ayrıca çocuğun içerisinde yetiĢeceği sosyal çevrenin önemi büyüktür. Ailenin bu konuda seçici olması gerekmektedir. Anne-baba, kardeĢler arasında ayrım yapmamalıdır. Çocuklara eĢit davranmalı, kıskançlık doğuracak davranıĢlardan sakınmalıdır.

Anne-baba birbirine karĢı anlayıĢlı olmalı, problemlerini kavga ile halletme yolunu seçmemelidir. Çocukların yanında özellikle tartıĢmaktan kaçınmalı, kavga edilmemelidir.

Çocukluk yıllarında anne-babalar, çocuklarıyla arkadaĢça bir diyalog kurmayı baĢarırlarsa, ergenlik döneminde de bu diyalog sürer ve ergenlik dönemi sorunları daha kolaylıkla çözülebilir. Bu nedenle ailenin öncelikle çocuklarını tanımaları, onların ilgi ve yeteneklerini bilmeleri, onlara kendilerine yeter duruma gelebilmeleri için fırsat hazırlamaları ve özellikle çocuklarının sorunlarına arkadaĢça kuracakları diyalog yardımıyla eğilmeleri gerekir. Her Ģeyden önemlisi, çocuklar ve gençler yeteri kadar sevilmeli, kiĢiliklerine saygı gösterilmelidir.