• Sonuç bulunamadı

Çocuğun GeliĢim Dönemleri

Çocukluk çağı 18 yaĢının bitimine kadar kabul edilmektedir. Bu dönem bireyin kiĢiliğinin oluĢtuğu dönem olması münasebetiyle önemlidir. KiĢilik, bireyin iç ve dıĢ çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici tutarlı ve yapılaĢmıĢ bir iliĢki biçimidir. KiĢilik, bir insanın duyuĢ, düĢünüĢ ve davranıĢ tarzını etkileyen faktörlerin

kendisine özgü bir örüntüsüdür. Ayrıca çok kapsamlı bir kavram olup, bireyin, biyolojik ve psikolojik, kalıtsal ve edinik bütün yeteneklerini, duygularını, isteklerini, alıĢkanlıklarını ve bütün davranıĢ özelliklerini içine alır.

KiĢilik devamlı olarak içten ve dıĢ çevreden gelen uyarıcıların etkisi altındadır ve doğuĢtan yaĢamın sonuna kadar bir oluĢum süreci içindedir. KiĢilik geliĢimini bilmek ve bu geliĢimin nasıl bir yol izlediğini saptamak önemlidir. Ancak bu sayede insanların neden birbirinden farklı olduğu, olaylara karĢı neden farklı tepkilerde bulunduğu anlaĢılabir.

Çocuğun geliĢim dönemleri psikologlarca genel olarak dört kısma ayrılmaktadır. Bunlar; Oral dönem (Bebeklik dönemi 0-2yaĢ), ilk çocukluk dönemi (2-6 yaĢ), orta çocukluk dönemi (Okul çağı 6-12 yaĢ) ve Ergenlik dönemi (12-18 yaĢ) olarak belirlenmiĢtir.

2.2.1.Oral Dönem (Bebeklik Dönemi 0-2 YaĢ)

Bu dönemde, bebeğin gereksinimleri, algılamaları ve kendini anlatım yolları daha çok ağız bölgesinde yoğunlaĢır. YaĢamın ilk önemli duygusu olan temel güven, bu dönemde anne ya da anne yerini tutan kiĢiyle iliĢkilerle geliĢmektedir. Anne bebeğin gereksinimlerini düzenli olarak karĢıladıkça, bebek onu açlığını gideren, oral doyum sağlayan bir kaynak olarak tanır ve sever. AraĢtırmalar, bu dönemde bulunan çocuğun önemli algısal, hareketsel ve toplumsal yeteneklere sahip olduğunu ve kendi geliĢimi için düĢündüklerimizden daha fazla sorumluluk üstlendiğini göstermektedir (Akyüz,2000:63).

2.2.2.Ġlk Çocukluk Dönemi (2-6 YaĢ)

Okul öncesi dönem olarak da adlandırılan ilk çocukluk dönemi toplumsal iliĢkilerde olduğu kadar biliĢte, dilde ve kiĢilik geliĢiminde de önemli değiĢikliklerin olduğu bir zamandır. Bu dönemi Erikson, oral ve fallik dönem olmak üzere iki bölüme ayırır. Ġlk dönemin ilk yarısında olan iki yaĢ ile üç yaĢ arası çocuklar, ya bir bağımsızlık ve kendine yetebilme duygusu ya da utanç ve kuĢku ile sonuçlanan bir bunalımla karĢılaĢırlar. Ġlk çocukluğun ikinci yarısı olan 4-6 yaĢları arasında çocuk etkinlik alanlarını büyük ölçüde geliĢtirmiĢ ve dili iyi kavramıĢtır (Akyüz,2000:63-64).

GeliĢimin bu döneminde, cinsiyetin fark edilmesi, kendi cinsiyeti ile özdeĢleĢme ve yetiĢkin cinselliğine temel oluĢturacak taslağın geliĢtirilmesi de sağlanır.

Sağlıklı koĢullarda tamamlanan bu dönem çocuğun kendi cinsiyetini benimsemesini, utanç duygusuna kapılmadan merakını gidermeyi öğrenmesini, kendi içsel duygularına egemen olma yeteneğini kazanmasını sağlar (Akyüz,2000:62-65).

2.2.3.Orta Çocukluk Dönemi (Okul Çağı 6-12 YaĢ)

YavaĢ ve nispeten sabit bir büyüme dönemidir. Fakat biliĢsel ve sosyal geliĢim hızlıdır. Aynı yaĢtaki çocuklarda biliĢsel, sosyal ve motor beceri geliĢimi farklı düzeylerde olabilir. Bu durum yetersizlik olarak algılanmamalıdır. Bu çağ çocuklarda strateji belirlemelerinde, hızlı karar vermelerinde, uzaysal iliĢkilerin gözlenmesinde problemler olabilir.

Motor becerilerin kazanımı kalıtsal gibi görünmektedir. Erken uygulamalar, pratiklerle daha hızlı ilerleme olsa bile geliĢim tamamlanmadan beceri tam anlamı ile kazanılamamaktadır.

Her temel motor becerinin kazanımı bir seri geliĢim aĢaması ile karakterize edilir. Herhangi bir aĢamadaki ilerleme sorunu motor becerinin üst düzeyde gerçekleĢmesini engelleyecektir. GeçiĢ becerileri değiĢik kombinasyonla ve aĢamalarla yapılan motor becerilerdir. Erken orta çocukluk döneminde, çocukların görsel kabiliyetleri eriĢkinler kadar olsa da hareketin yönünü belirlemede zorlukları vardır.

Zamanla denge daha otomatik, reaksiyon zamanı daha hızlı hale gelecektir. GeçiĢ becerileri geliĢen çocuklar karmaĢık motor becerileri gerektiren oyunlar oynamaya baĢlayabileceklerdir (www.kisilikbozukluklari.com: 04.10.2008).

2.2.4.Ergenlik Dönemi (12-18 YaĢ)

Ergenlik dönemi en temelde çocukluktan yetiĢkin hayatına geçiĢ, değiĢim dönemi olarak tanımlanabilir. Ġnsan hayatı geçiĢlerden oluĢur. Ergenlik dönemi de birçok değiĢimin gerçekleĢtiği bir süreçtir. Ġnsan hayatındaki en hızlı büyüme ve geliĢim dönemleri doğum öncesi dönem, doğumdan sonraki ilk yıllar ve ergenlik dönemidir. Bir anda hızlanan ve oransız olarak ortaya çıkan büyümeye ergenin uyum sağlaması zor olabilir.

Fiziksel değiĢimler ergenliğin en belirgin özelliğidir ama ergenlik döneminde sadece hormonlar değil, duygular ve düĢünceler de değiĢim halindedir. Bir ergen için vücudundaki değiĢimleri anlamak ve bu değiĢmelere uyum sağlamak zaten yeterince zorken buna bir de kimlik geliĢimi ile ilgili kaygıları eklenir.

Bu dönemde anne-baba güvencesi altında geçen çocukluk dönemi sona ermektedir. Ergen bir taraftan bağımsızlaĢmayı, birey olmayı kendine yetmeyi sabırsızlıkla isterken bir taraftan da sınırlarını bilmediği bu yenidünyayı keĢfetmekten, yalnız kalmaktan, baĢkaları tarafından anlaĢılamamaktan dolayı tedirginlik yaĢayabilir (www.guncedanismanlil.net:12.07.2008).

Ergenlik döneminin en zorlu tarafı bireyin belki de fiziksel olarak yetiĢkin özelliklerine sahip gibi görülürken duygusal ve biliĢsel olarak geliĢimin bu kadar hızlı olmamasıdır. Bu durum birey için toplumsal hayata uyumda sorunlara yol açmaktadır.

Diğer taraftan bireyin ergenlik döneminde bir gruba ait olma, beğenilme, ilgi görme ihtiyacı oldukça fazladır. Bu dönemde arkadaĢlar ile olan paylaĢımın kalitesi ve içeriği çocukluk dönemine göre farklılaĢmıĢtır.

Sosyal geliĢmeyle birlikte ergen, ergenlik yılları boyunca giderek kendini tanımaya ve içinde bulunduğu toplumun töre, adet ve kurallarından haberdar olmaya baĢlar. Ergen içinde bulunduğu grupta kendine özgü bir benlik kimliği (ego) geliĢtirirken, grup standartları doğrultusunda, gereksinimine ve isteklerine doyum sağlamak amacıyla sürekli faaliyet giriĢimlerinde bulunur. Landis'in deyimi ile "ergen kendi kültüründe bireylerin her istediğini arzular." Bunlar; 1.Tanınma ve statü, 2.Saygınlık ve sosyal kabul, 3.Mutlu toplumsal etkileĢim, 4.Güvenlik ve grup kabulü, 5.Deneyim ve ifade, 6.BaĢarı, 7.Mutluluk ve özgürlük olarak sıralanabilmektedir (Yavuzer, 1982:97).