• Sonuç bulunamadı

3.1.1. Ahmet Mithat Efendi’nin Seyahatnamesine Dair

Avrupa medeniyetini tanımak için Tanzimat döneminde birçok yazar Avrupa’ya gitmiş, Avrupa üzerine edindikleri bilgileri seyahatnamelerinde kaleme almışlardır. Ahmet Mithat Efendi de Avrupa seyahatinin ürünü olan, Avrupa'da Bir

Cevelân isimli eseri kaleme almıştır. Avrupa üzerine yazılmış en önemli

seyahatnamelerden biri olan bu eser, Avrupa medeniyetini anlamak, çıkarımlarda bulunmak, mukayeseler yapmak adına önemlidir. Ahmet Mithat, şehir ve mekân bağlamında seyahatnamesini temellendirmiştir. Gezdiği yerler ile ilgili olarak coğrafyası, ekonomisi ve demografik yapısı ile ilgili bilgiler vermiştir.

İncelediği ana unsur, şehrin yapısı ve gelişmişliği olduğu için insana ve kültürel yaşama dair çok bilgi bulunmamaktadır. Ahmet Mithat Efendi daha çok Avrupa’nın bilim ve teknik yönünden ulaştığı seviyeyi anlamak ve Osmanlı toplumuna örnek teşkil edecek bu çalışmayı kamuoyuna armağan etme gayesinde olmuştur. O, bu çalışmayla halka Avrupa hakkındaki bilinmeyenleri öğretme ve Avrupa’yı analiz etme çabasında olmuştur.

Ahmet Mithat Efendi’nin Avrupa’da Bir Cevelân adlı seyahatnamesinin ilk baskısı 2015 yılında, N. Arzu Pala tarafından hazırlanarak Dergâh Yayınları’ndan çıkmıştır. Eser, Osmanlıca metne sadık kalınarak, Osmanlıca aslından latinize edilerek yayına hazırlanmıştır.

Ahmet Mithat Efendi’nin 71 gün süren bu seyahati 1064 sayfalık seyahatnamesi ile sonuçlanacaktır. 1889 yılında II. Abdülhamit tarafından, Stockholm’de gerçekleşen Oryantalistler Kongresi’ne resmi olarak görevlendirilen Ahmet Mithat Efendi, bu görevi bir fırsat bilerek yıllardır hayalini kurduğu ve üzerine romanlar, hikâyeler yazdığı Avrupa’yı yakından tanıma fırsatı elde etmiştir. Avrupa’da görmek istediği şehirleri ve bu şehirlerdeki mekânları tek tek dolaşarak

45

yaptığı analizleri seyahatnamesinde ayrıntılı olarak paylaşmıştır. Kongre’ye Osmanlı Devleti’ni temsilen giden Ahmet Mithat Efendi ilk önce resmi olarak başlayan bu seyahati daha sonra gayri resmi olarak devam ettirecektir. Avrupa’da görmek ve tetkik etmek istediği mekânları tespit ederek buralara ziyaretler gerçekleştirecektir.

Ahmet Mithat Efendi eserlerini öncelikle halkı bilgilendirmek için kaleme almıştır. Halka yeni şeyler öğretmek ve halkın bilgi dağarcığını zenginleştirmek onun temel gayesidir. Dolayısıyla Ahmet Mithat Efendi bu seyahatnamesinde de aynı yöntemi kullanarak her gördüğü olayı, mekânı, olguyu, öğrencilerine ders verir biçimde eserine nakşetmiştir. Onun karakteristik özelliği olan Osmanlı toplumunu bilgilendirme gayesi tamamıyla bu eserine de yansımıştır:

“Avrupa’yı Osmanlılara ilk tarif eyleyecek olan bu seyahatnamede tenvir-i uyun-ı Osmaniyan’a (Osmanlıların gözünü açma, aydınlatma) hizmet eyleyecek tarik-i sıdk u sıhhatten (doğruluk yolu) ayrılmamaklığımı tembih buyurdular. Zaten bendeki azm ü cezm-i kat’i (kesin kararlılık) dahi böyle değil miydi ya? Gitmediğim yerlere gitmiş ve girmediğim ve görmediğim yerleri ve şeyleri görmüş gibi davranarak karilerime masal yazacak değilim a?” (Seyahatname, sayfa 1000).

Ahmet Mithat Efendi, okuyucularının hiç görmediği belki de hiç göremeyeceği Avrupa’nın şehirlerini, sokaklarını, caddelerini, siyasal, kültürel ve ticarî mekânlarını bir fotoğraf edasıyla betimleyerek onları zihinsel olarak yolculuğa çıkarır.

Ahmet Mithat Efendi gittiği şehirlerden uğraması gereken mekânları mutlaka tespit ederek bu mekânların tarihi arka plânları ile fiziksel görünümü açısından tespitler yaparak okuyucusuna sunar. O, Avrupa’da gördüğü her mekân, şehir ve yaşam biçimini Batı hayranlığı ile değil Doğu’nun değerleri ve bakış açısıyla ele alarak okuyucuya aktarmıştır. Ahmet Mithat Efendi, eserini ayrı ayrı bölümlerden oluşturarak yazmak yerine sırayla meydana gelen olayların analiz şeklinde oluşturmuştur:

“Bu Cevelan’ım öyle ebvaba (kısımlar, bölümler) fusule (fasıllar) münkasım (bölünmüş) bir eser olmayıp hep zaman sırasınca tertip olunmuş bir takım bendlerden, fıkralardan, mütalaalardan teşekkül edecektir” (Seyahatname, sayfa 21).

46

3.1.2. Ahmet Mithat Efendi’nin Seyahat Metodolojisi

Bir seyyah için bir şehirde veya mekânda görülmesi gereken belli başlı öğeler vardır. Meselâ şehirlerde belli mekânlar vardır ve o mekânlar gezilip görüldüğünde şehre dair karakteristik özellikler ve sosyolojik analizler kolayca çıkarılabilir. Seyyah bir ülkeye veya şehre gitmeden önce gezilecek görülecek yerlerin listesini yaparsa, bu yöntem ona zaman kazandıracaktır. Zaman bir seyyah için çok önemlidir.

Ahmet Mithat Efendi de Avrupa’ya gitmeden, şehirleri adımlamadan, mekânlara ayak basmadan, gideceği göreceği yerleri öncesinden plânlamıştır. Ahmet Mithat Efendi diğer seyyahlar gibi Avrupa’yı ilk kez tanıyan birisi değildir. Gerek kitaplarında gerekse araştırmalarında Avrupa üzerine çok önemli bilgi birikimine sahip olması, Avrupa’da büyük bir sürprizle karşılaşmamasını sağlamıştır. O, sadece bildiği, öğrendiği, araştırdığı Avrupa’yla, gözlemlediği Avrupa arasında bir kıyaslama ve sentez yapacaktır. Bu bağlamda yaptığı plânın büyük bir bölümünü kararlılıkla sürdürmüştür.

Ahmet Mithat Efendi Avrupa seyahatinin temelinde yol arkadaşlarıyla beraber hareket edecek olsa da, o aslında plânladığı geziyi sürdürmek için çoğu zaman yalnız hareket etmiştir. Seyahat arkadaşları daha sabah uyanmadan Ahmet Mithat Efendi çevredeki sokakları gözlemlemiş ve ilk malumatı edinmiş bulunuyordu. Bu tür seyahatlerde yalnız hareket etmek seyyaha zaman kazandırır. Daha çok yer görme, daha fazla mekân keşfetme fırsatı sağlar. Ahmet Mithat Efendi deneyimleyerek tecrübe etmiş ve görmek, gezmek için herhangi birilerine bağlı kalmamıştır. Ahmet Mithat Efendi seyahatinde oldukça özgür hareket etmiştir.

Ahmet Mithat Efendi, ilk önce yolculuk yaptığı araçlarla ilgili malumat verir, sonra istasyonlar ve limanlarla ilgili analizlerde bulunur. Şehirlerle ilgili ilk önce tarihi bilgiler veren Ahmet Mithat Efendi sonrasında nüfusu, sokakları, caddeleri, mimari yapıları, meydanları karakteristik özellikleri ile analiz yaparak sunar. Ahmet Mithat Efendi tiyatrolar, opera ve bale salonları, kütüphaneler, müzeler hakkında da genişçe bilgi vermektedir.

47

Ahmet Mithat Efendi analizlerini daha çok teknik ilerleme ve ilim konusunda yoğunlaştırarak, Avrupa medeniyetini Osmanlı toplumu ile kıyaslayarak Osmanlı’nın ilim ve teknikte ne kadar ilerleyeceğinin haritasını çizer. Onun temel gayelerinden biri de budur: Avrupa’yı Osmanlılara tanıtmak. Ahmet Mithat Efendi Avrupa’nın bilim ve teknik yönünün alınması gerektiğini savunarak bunu ispatlayacak analizlerde bulunmuştur.

Ahmet Mithat Efendi’nin seyahat metodolojisinin genel hatları; şehirler mekânlar ve Avrupa’nın teknik yönden ilerlemesi şeklindedir. Ahmet Mithat Efendi seyahatnamesini, seyahatinden döndükten sonra hatırat şeklinde değil, günbegün yazmıştır. Yaşadığı olayları, gördüğü mekânları aynı zamanda kaleme almış yahut akşamında günlük tutar gibi yazmıştır. Onun güzergâhlarında tarihi yerler, coğrafî mekânlar, konaklama yerleri, duraklar, yolcu araçları, sokaklar, kasabalar, büyük binalar, eğitim binaları gibi bir toplumun her bir kurumunun sosyolojik yapısı ile ilgili bilgiler sunan yer ve mekânlar vardır.

Ahmet Mithat Efendi, gelip geçtiği her yeri genel hatlarıyla anlatmıştır. Bazı yerler üzerinde uzun uzadıya durmuş, bazı yerleri ise kısaca bahsederek veya geçiştirerek yazmıştır. Avrupa’nın gelişmişlik yönüyle özel olarak ilgilenmiş ve bu konuyla alâkalı her ayrıntıyı uzun uzadıya betimleyerek anlatmıştır.

3.1.3. Ahmet Mithat Efendi’nin Seyahatnamesinin Önemi

Avrupa medeniyeti Osmanlı aydınları için üç şekilde tanınabilir. Bunlardan ilki kitaplardan okunan Avrupa, ikincisi Avrupa’dan gelen vatandaşların İstanbul’da yaşamaları, bir diğeri ise seyahat nedeniyle bizzat gezilip, görülen, analiz edilen Avrupa’dır. Avrupa medeniyetini tanıma, anlama ve karakteristik yapısıyla ilgili yorum yapabilmek için Ahmet Mithat Efendi’nin seyahatnamesi oldukça öneme sahiptir.

Ahmet Mithat Efendi daha birçok Osmanlı aydını gibi Avrupa’nın sokaklarında dolaşırken, büyük binaları analiz ederken, kültürel mekânları gözlemlerken her an Osmanlı ile kıyaslamak için temas halindedir. “Avrupa sokaklarında dolaşırken büyük binaları, vasıtaları, makineleri, şehir düzenini

48

hayranlıkla temaşa eden Ahmet Mithat her an zihnen Türkiye ile temastadır” (Okay, 2017: 53-54). Bu bağlamda Avrupa medeniyetini tanımak Türkiye’nin gelişmişlik seviyesi ile karşılaştırmak Osmanlı toplumu için önemlidir. Avrupa Medeniyetinin tanınması bakımından Avrupa’da Bir Cevelân seyahatnamesi önemli yer tutmaktadır. Ahmet Mithat Efendi Avrupa’nın karakteristik özelliklerini ortaya koyarak okurlarına Batı dünyasını tanıtma gayreti içerisindedir.

Ahmet Mithat Efendi’yi, Avrupalıların zaman kavramına oldukça önem vermeleri derinden etkilemiştir. O Avrupalıların bu hali üzerine, Osmanlı toplumunu düşünür. “Bundan sonra zamanı, para harcar gibi hesaplı harcayan Avrupalılara bakarak buna hiç önem vermeyen, bu yüzden de tembelliğe düşen Şarklıları ve Osmanlıları düşünür” (Okay, 2017: 147). Avrupa’nın ilim ve teknik yönünden gelişmesi bu zaman kavramına verdiği önemin bir neticesidir. Osmanlı toplumunun gelişmesi için zaman kavramına önem vermesi gerektiğini savunan Ahmet Mithat Efendi, seyahatnamesinde de bizzat zaman kavramını önemsemiş, gideceği yerleri plânlamış ve bu plânına sadık kalmak için elinden geleni yapmıştır. Sabahın erken saatlerinden akşamın geç saatlerine kadar Avrupa’nın sokaklarını gezmiş, toplumsal ve kültürel olana dair ne varsa tespit etmiştir.

Müslümanların Hristiyanlık karşısındaki düşüncelerinin ve tavırlarının net bir şekilde ifade edilebilmesi için hem Hristiyanlığı hem de Müslümanlığı iyi tanıması gerekmektedir (Okay, 2017: 284). Doğu toplumunu da Avrupa’nın gelişmişlik seviyesini takip etmenin de yollarından birisi, bu alanlarla ilgili okumalar yapmak veya seyahatler gerçekleştirmektir. Hatta bu mekânlara yapılan seyahatler, objektiflik açısından tartışılsa da sosyolojik, tarihi ve coğrafî açıdan önemli veri kaynaklarıdır. Ahmet Mithat Efendi’nin Seyahatnamesi Avrupa hakkında önemli verilere sahiptir. Özellikle kültürel hayata, şehir düzenine, yaşayış tarzına ait sosyolojik verilerin yer aldığı bu eseri analiz etmek sosyal bilimler açısından da önemli bir kazanımdır.

Ahmet Mithat’a göre Osmanlı’nın yenileşmesi, gelişmesi, karşımızda duran dev gibi bir Avrupa kültürünü tanımakla mümkündür. Bizler de Avrupa üzerine yazılmış bu değerli eseri anlamakla Avrupa’nın belirli bir tarihine ait düşünce yapısı ve gelişmişlik düzeyine ait bilgiler edinmekteyiz. “Toplumlar, kendilerinden önceki

49

düşünce birikimlerini eleştirel bir şekilde özümseyip yeni sentezler üretebildikleri ölçüde evrensel bir medeniyet tecrübesine sahip olabilmişlerdir” (Kalın, 2018: 73).

Ahmet Mithat Efendi karşılaştığı olguları objektif bir gözle değerlendirmesi, bilgi birikimi sayesinde sosyolojik analizleri yapabilmesi adına önemlidir. Marcel Proust’a göre “Gerçek yolculuk, başka diyarlara doğru yol almak değil, gerçek yolculuk başka gözlerle bakabilmektir” (Özgül, N.Y, 2011: 45). Ahmet Mithat, başkalarının sıradan gördüğü şeyleri değil, görünenlerin tarihi ve sosyolojik arka plânını anlatmaktadır.

Avrupa’da Bir Cevelân seyahatnamesi yazıldığı dönemi gösteren bir aynadır.

Bu yönüyle tarihi, coğrafi, siyasi bir belge niteliğindedir. Bu eser Avrupa toplumunun yaşam tarzını çok yönlü muhafaza eden, Avrupa’nın gelişmişlik düzeyini çok iyi yansıtan bir eserdir. Bu eserle Avrupa’nın bilinmeyen yönlerini tanıma fırsatı bulmaktayız. Avrupa’nın gelenek, göreneklerini, kültürünü her türlü yönlerini okumak, analiz etmek mümkündür. Bu bağlamda bu seyahatnameyi sosyoloji bilimine katkıda bulunan belge olarak değerlendirmek mümkündür.

3.2. Yolculuğa Hazırlık, Yolcular ve Seyyah