• Sonuç bulunamadı

Şili’de Özelleştirme 92

3.   ÜLKELERE GÖRE ÖZELLEŞTİRME ÖRNEKLERİ 60

3.2. Dünyada Özelleştirmeye İlişkin Örnekler 60

3.2.10. Latin Amerika Ülkelerinde Özelleştirme 91

3.2.10.1. Şili’de Özelleştirme 92

Dünyada geniş kapsamlı ilk özelleştirme uygulaması Şili’de gerçekleştirilmiştir. Şili’de özelleştirme uygulaması önce Allende döneminde devletleştirilen 240 kadar kuruluşun, eski sahiplerine bedelsiz olarak verilmesiyle başlamış, daha sonra diğer devlet kuruluşlarına geçilmiştir. Yalnızca özelleştirme uygulamalarının kredili yapılması alıcılarında dış borçlanmaya başvurması nedeniyle satış işlemlerinden kısa bir süre sonra tekrar finansal krize girilmiştir. Böylece özelleşen kuruluşların kısa bir süre sonra tekrar devletleştirilmesi, belli bir dönemin ardından da özelleştirilmesi gündeme gelmiştir. Dünya Bankası tarafından da başarısız görülen Şili özelleştirme uygulaması, diğer Latin Amerika uygulamaları için kaçınılması gereken bir örnek oluşturmuştur187.

Şili’deki özelleştirme, beklenildiği gibi kitlesel işten çıkarmalara yol açmamış, aksine birtakım işletmelerde istihdam artışı gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, devlet çalışanlarının bir kısmı özelleştirme öncesinde işten çıkarılmıştır. 1986 itibariyle, 1974 yılı istihdam rakamlarıyla karşılaştırıldığında % 40’lık bir düşüş söz konusudur. Arjantin’de de, devlet işletmelerinde yapılan işten çıkarmalara rağmen izlenen strateji, mevcut iş sözleşmelerinin askıya alınarak sözleşme koşullarının yeniden görüşülmesi esasına dayanmıştır. Şili’de hükümet, özelleştirmeyi sahipliğin daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayıcı yönde yapmayı planlamıştır. Bu davranış, özelleştirilen işletmelerde hisse senedi sahibi olmayı tercih eden devlet çalışanları açısından olduğu kadar sahipliğe ortak olacak özel emeklilik fonlarınca da desteklenen bir unsur olmuştur. Şili’de uygulamaya konulan halka verilen hizmetlerin özelleştirilmesi ve serbestleştirilmesi programı, rekabetin olabildiğince canlandırılması, özelleştirme programının uygulamaya konulması öncesinde açık yasalar geliştirilmesi, etkin ve özerk

186 GÖKTAŞ, Abdülkadir, “Gelişmekte Olan Ülkelerde Özelleştirme Çıkmazı-I”, Yaklaşım, Sayı: 109, Ocak 2002, s.46. 187 ÖZTÜRK, Nursel, a.g.e., s.11.

kuruluşlar kurulması ve özelleştirilen her bir halka verilen hizmetlerle bağlantıları olan değişik girişimcilerin ilgilerinin çekilmesi gereklerini ortaya koyması açısından önemlidir188.

3.2.10.2. Meksika’da Özelleştirme

Yakın geçmişteki Meksika deneyimi, dikkatlice planlanarak uygulanan bir özelleştirme programının mükemmel bir örneği sayılmaktadır. Küçük çapta özelleştirmelerle başlayan bu program, kısa sürede, sık aralıklarla yapılan daha büyük ve karmaşık şirketlerin özelleştirilmeleriyle tam kapsamlı bir programa dönüşmüş ve kamuoyundan da destek görmüştür. Meksika’daki özelleştirme programı, 1983 yılında bir IMF stabilizasyon programı içerisinde başlamıştır. 1988 yılına kadar ise, bütçe açıklarını kapatmak amacıyla, yalnızca küçük işletmelere dönük olarak ve bu işletmelerin tasfiyesini sağlamak şeklinde uygulanmıştır189.

Özelleştirme faaliyetleri, 1989’da hız kazanarak devam etmiş ve özelleştirme programı, ticarette serbestleştirmeyi, dış borç ödemelerinin ertelenmesini ve iç pazarın serbestleştirilmesini de içeren yapısal bir reform paketinin bir parçası olarak uygulanmıştır. Özelleştirmenin önemli bir bölümü doğrudan satış şeklinde yapılmış ve hizmet kesimlerindeki, havayolları, telefon şirketi gibi birtakım devlet tekellerini de kapsamıştır.

Meksika, özelleştirme uygulamaları ile, 1991 yılı sonuna kadar, hükümetin elindeki 1.155 KİT’in 940 tanesini tasfiye etmiş, birleştirmiş veya satmıştır. Özelleştirmeden elde edilen gelirler, önceleri, ekonomiyi beklenmedik şoklara karşı korumak amacıyla açılan özel bir hesapta tutulmuştur. Finansal açıdan güçlü bir konuma gelindiğinde de, 1992 yılı başı itibariyle 14 trilyon Peso tutarında iç borç, sadece özelleştirme gelirleriyle ödenmiştir. Bu yolla, 1988 yılında GSYİH’nın % 29.2 oluşturan yur tiçi kamu borçları, 1991 yılı itibariyle GSYİH’nın % 17.5’una indirilmiştir190.

188 GÖKTAŞ, Abdülkadir, a.g.e, s.47.

189 AKYÜZ, Yılmaz, “Ekonomide Liberalleşme ve Sanayileşme Latin Amerika Deneyimi”, İktisat İşletme ve Finans Dergisi,

Sayı:96, Aralık 1994, s.2-18.

3.2.10.3. Kolombiya’da Özelleştirme191

Kolombiya’da özelleştirmenin amacı ekonomide kamu kesiminin yeniden düzenleyerek, devletin özel kesime daha fazla destek vermesini sağlamak olmuştur. Kolombiya’da ticaret sınıfının göreceli gücü, aynı zamanda bu ülkede özel kesimin modern devletin kurulmasından önce gelişmesinden kaynaklanmaktadır. Bu sınıfın siyasi gücü, ekonomide merkezi bir rol oynamasına olanak vermektedir. Kolombiya, ekonomik düzenlemelere gidilmesini ve devlet işletmelerinin satışını gerektirecek düzeyde yüksek bir finansal açığa sahip olmamıştır. Ayrıca, diğer Latin Amerika ülkeleri gibi geniş bir devlet işletmelerine sahip olmanın sıkıntısını yaşamamıştır. Hatta birtakım devlet işletmeleri oldukça iyi durumda olmuştur.

Kolombiya’da özelleştirme programı yalnızca 1980’li yılların sonlarında daha genel bir ekonomik serbestleşme programının bir tamamlayıcı unsuru olarak başlatılmış ve bu tarihten itibaren de oldukça yavaş bir şekilde uygulanmıştır. Gösterilen çabalar ise, sürekli olarak birtakım güçlüklerle karşılaşmıştır. Bu sadece kamuoyu desteğinin çok zayıf olmasından değil aynı zamanda yargının olumsuz tavrından da kaynaklanmıştır. Kolombiya’da, işgücü ve diğer baskı grupları temsilcilerinin de bu sürece dahil edilmesi, özelleştirmeye karşı muhalefeti hafifletmeye ve düşük ücret ve kazanç beklentileri karşılığında sahipliğin paylaşımı sonucunda satılacak işletmelerin değerinin artırılmasına hizmet edebilecekken, özelleştirme için uyumlu bir programın ve açık kuralların bulunmaması, işgücünün muhtemel etkisinin göz önüne alınmaması ve sendikaların görüşlerinin ihmal edilmesi, programların boyut ve etkisini azaltmıştır.

Kolombiya’da, özelleştirme ve devlet işletmelerinin küçültülmesi, resmi olmayan kesimin büyümesine, gelir düzeyleri ve sosyal refahın bozulmasına katkıda bulunmuştur.

3.2.10.4. Brezilya’da Özelleştirme

Brezilya’da KİT’lerin özelleştirilmesi, 1983’ten sonra gündeme gelmiştir. 1983 yılında Askeri yönetim tarafından kurtarılan ve devletleştirilen şirketlerin 89 tanesi özelleştirme programına alınmıştır. Askeri yönetim iktidarda iken, bu şirketlerin 20 tanesi özelleştirilmiş, 42 şirket içinde, önceliği, stratejik önemi olmayan birtakım petrol ve madencilik şirketleri almıştır. Hükümet 1985 yılı sonunda, Petroban petrol şirketinin 5 milyar adet hissesini ülke çapındaki 15.000 banka şubesi ve aracı kuruluşlar eliyle satışa çıkarmıştır. 520 kamu şirketinden en az 100’ünün daha kapatılması veya devlet sahipliğinden çıkarılması için çalışmalar yapılmaktadır192.

Brezilya’da belli bir süre duraklamış bulunan özelleştirme uygulamaları, 1991 Ekim’inden yeniden başlatılmıştır. 1992 sonuna kadar, 20 kamu kuruluşunda gerçekleştirilen özelleştirme ile 3.2 Milyar $ gelir elde edilmiştir. Özelleştirilen kuruluşlar, kimya, petro kimya, demir-çelik gibi kesimleri kapsamaktadır193.

3.2.10.5. Arjantin’de Özelleştirme

Arjantin’de ise özelleştirme, % 200 oranlarında kronik enflasyon koşullarında, vergileme, dış ticaret gibi çeşitli finansal ekonomik reform paketinin bir parçası olarak uygulanmıştır. Arjantin özelleştirme sürecinin göreceli başarısı, hükümetin öncelikle özelleştirmede hızlı bir şekilde hareket edilmesini sağlayacak ve çıkar gruplarının gücünü azaltacak yasal yapıyı geliştirmesinde yatmaktadır. Arjantin, makro ekonomik hedeflerine ulaşmak ve belli başlı pazarlarını açmak ve yeniden yapılandırmak suretiyle çok başarılı bir serbestleştirme programına sahip olmuştur194.

Bu başarı, serbestleşme politikasının izlenmesi konusunda geniş bir halk desteği, iyi tasarlanmış “Ekonomik Aciliyet ve Devlet Reformu Yasalarına” dayalı iyi bir ulusal yapı ve programın hızlı bir şekilde uygulamaya konulması gibi üç konunun bileşimine bağlanabilir.

192 DOĞAN, Yahya, a.g.e., s.156. 193 APAK, Sudi, a.g.e., s.62. 194 GÖKTAŞ, Abdülkadir, a.g.e., s.46.

3.2.11. Japonya’da Özelleştirme

Japonya’da devletin boyutunun Batı Avrupa ülkelerinde olduğundan daha küçük olduğu bilinmektedir. Mintaksu olarak adlandırılan anlayışa göre ülkede devlet kesiminin genişlemesi, ekonomik aktivite için engel oluşturmaktadır. Doko Komisyonu, temel devlet işletmelerinin zaman içinde özelleştirilmesi ve böylece özel kesimin dinamikliğinden yararlanılması gerektiği konusunda bir karar almıştır195.

1985 yılında özelleştirme çalışmaları başlatılmıştır. Japonya’da devlet şirketleri millileştirilmiş, özel bütçe hesabından doğan şirketler, özel halk ofisleri olarak üçe ayrılmıştır. Japonya’da özelleştirme, benimsenen ekonomik serbestleşme ilkeleri doğrultusunda, devletin ekonomik yükümlülüklerden kurtarılması ve serbest piyasa kurallarının tam olarak işletilmesi amaçlarına dayanmıştır. Japonya’nın büyük çaptaki özelleştirme girişimlerinden başarıyla çıkabilmesinde Tokyo Borsası önemli rol oynamıştır. Gerçekleştirilen özelleştirmelerle Japonya’da devletin ağırlığı azaltılmıştır. Yalnızca, Japonya’ya özgü sebepler dolayısıyla devlet, özelleştirilen şirketlerden tamamen çekilmemektedir. Özelleştirme, daha çok devlet kuruluşlarının anonim şirketler haline getirilmesi şeklinde, hukuki alanda gerçekleşmektedir196.

2005 yılında Japonya’da büyük siyasi tartışmalara yol açan Posta İdaresi’nin özelleştirmesi tasarısı, yasama organının üst kanadınca onaylanmış ve kabul edilmiştir. Posta hizmetlerinin yanı sıra devlet desteğindeki birikimlerin korunduğu bir bankayı ve hayat sigortası sistemlerini kontrol eden Japon Posta İdaresi’nin kontrolündeki parasal servetin değeri, 330 trilyon yene (3 trilyon $) ulaştığı açıklanmıştır. Posta İdaresi’nin hizmetinde 25 bine yakın şubede tam ya da yarım zamanlı olarak yaklaşık 400 bin kişi istihdam edildiği ve 2007 yılından itibaren geçici olarak bir holding çatısı altında, faaliyet alanlarına göre 4 şirkete bölünerek özelleştirilmesine karar verildiği açıklanmıştır197.

195 KARLUK, Rıdvan, a.g.e., s.1254. 196 ATASOY, Veysel, a.g.e., s.220.

3.2.12. Dünyada Özelleştirme İle İlgili Görüşler