• Sonuç bulunamadı

Festival sözcüğüne Türkçe karĢılık olarak kullanılan/söylenen Ģenlik sözcüğü, kaynaklardan öğrendiğimiz kadarıyla tarihte, bugün festival olarak anılan eğlencelerle benzer yapıdaki etkinlikler için kullanılmıĢtır. Sözlüklerde, 1. ġen olma durumu, Ģetaret. 2. Belli günlerde yapılan, coĢku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram. 3. Festival. (TDK 2011: 2215); 1. Mesruriyet, memnuniyet, güler yüzlülük.

10

2. Mamuriyet, abadanlık, bir yerin meskun ve mamur olması. 3. Donanma, Ģehrayin, ikad-ı kanadil ile türlü oyunlarla ve top, tüfek atmakla ilan-ı meserret. (Devellioğlu 2004: 1124) Ģeklinde açıklanan Ģenlik, anlamı ve bu adla anılan eğlencelerin yapısı incelendiğinde görülmektedir ki, aslında Latince festival sözcüğünün değil; yine aynı dil ailesinden gelen karnaval kelimesinin Türkçe karĢılığıdır. Zira sözlüklerde karnaval, Sokaklarda müzik ve dans eĢliğinde düzenlenen halk festivali. (Steel 2000:

98); 1. Hıristiyanların belli dönemlerde renkli, komik ve ĢaĢırtıcı kılıklara girerek yaptıkları Ģenlik ve eğlence dönemi. 2. Bu dönemde yapılan eğlence. 3. ġenlik (TDK 2011: 1335) biçiminde tanımlanmaktadır. Mihail Bahtin (2005: 36) karnaval için, Bir karnaval, resmi bayramın aksine, egemen hakikatten ve kurulu düzenden geçici bir özgürleĢtirmeyi kutlardı; tüm hiyerarĢik rütbelerin, ayrıcalıkların, normların ve yasakların askıya alınıĢının altını çizerdi. derken karnavalların özgür ortamlarının günümüz Ģenlikleriyle olan benzerliklerini de dile getirmektedir.

Sözlükler dıĢında çeĢitli kaynaklarda Ģenlik için yapılan pek çok tanım bulunmaktadır. Kaynakların Ģenlik tanımlarında genellikle Ģenliğin, toplumun her kesiminden insanın katılımına açık, zamanı, süresi ve yeri önceden belirlenmiĢ, eğlenceyi öncelikli amaç edinmiĢ, günlük hayatın sınırlarının belirli bir süre için/içerisinde aĢılmasına müsamaha gösterilen, çok katmanlı yapılara sahip vb. bir etkinlik olduğu gerçeği üzerinde durulduğu görülmektedir (Fidan 2005: 5-10;

Yurdakul 2006: 8). Örneğin Ģenliklere yapısal unsurları itibariyle yaklaĢan Selin Yurdakul Ģenliği, Müzik, dans, drama gibi etkinlikleri içeren, aynı anda birden çok etkinliğin aynı alanda ve genelde açık, kamusal bir mekânda, bir arada var olduğu, kendine has ritüelleri ve çoğunlukla kendine has yemekleri ve kostümleri olan, karmaĢık, düzensiz görünen ama kendi içinde bu düzensizliği yaratan ve sürdüren bir düzeni olan, herkesin katılabileceği etkinliklerdir. (2006: 8) Ģeklinde tanımlamaktadır.

Festival ve Ģenlikler için yapılan tanımlamalarda kavramlar arasında araĢtırmacılarca tespit edilebilen çok net ayrımlar bulunmadığı görülmektedir. Ġki kavram arasındaki ayrım/fark(lar) halk nezdinde ise tamamen ortadan kalkmaktadır.

Halkın gözünde festivaller de Ģenlikler de aynı tür etkinlikler; festival ve Ģenlik sözcükleriyse eĢ anlamlı kelimeler gibi kabul edilmektedir. Sözünü ettiğimiz algı,

11

sadece sosyal hayatta karĢımıza çıkmamaktadır. Sosyal hayatın izdüĢümü olan edebiyat dünyasında da benzer bir anlayıĢın hâkim olduğu görülmektedir.

Mustafa Kutlu, Sıra DıĢı Bir Ödül Töreni (2013) adlı eserinde Ģenlikle ilgili Ģunları söylemektedir: Bu Ģenlik tantanasını biliyorlardı. Civardaki beldelerde sık sık yapılıyor, kimine festival deniyordu. Canım bildiğin eğlence iĢte. (23) Bu ifadelerin halk zihninde festivalle Ģenliğin hatta eğlencenin aynı anlama geldiğini gösteren delillerden olduğu düĢünülmektedir. Zira yazar, dikeceği giysinin kumaĢını yaĢadığı dönemden, içinde bulunduğu kültür ve toplumdan alan bir söz terzisidir. Ayrıca Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlük‟ünde festival için “Ģenlik”, Ģenlik için “festival”

kelimelerinin kullanılması da zikredilen gerekçeye delil teĢkil etmektedir.

Yazılı, görsel ve görsel-iĢitsel medyada yer alan festival/Ģenlik haberlerinde de yukarıda sözünü ettiğimiz durumun yansıması görülmektedir. Örneğin Kanal 7 ekranlarında 22 Mart 2015 tarihinde yayımlanan Ana Haber bülteninde, haber baĢlığı olarak Sucuk Ekmek Festivali kullanılırken baĢlığın hemen altına Üsküdar‟daki Ģenlikte bir ton sucuk dağıtıldı. Ģeklinde açıklama yapılmaktadır. Benzer durumlar gazete, dergi gibi basın yayın organlarında da karĢımıza çıkmaktadır. Bütün bunlar da yine halk nazarındaki festival ve Ģenlik kavramlarının birbirine denk olduğunu göstermektedir. Katılımcı gözlemci olarak 2014 yılı içerisinde iĢtirak ettiğimiz adında festival, Ģenlik, Ģölen, yarıĢma, gün gibi sözcükler bulunan bütün etkinliklere, kendileriyle konuĢtuğumuz istisnasız herkesin festival ve/veya Ģenlik demesi de konuyla ilgili dikkat çekici bir unsur olarak kaydedilmelidir.

Etkinliklere katılan halk nezdinde, festival ve Ģenlik sözcükleri, aynı manayı taĢımasına rağmen bu etkinlikleri düzenleyen kiĢi/kurum/kuruluĢlar kavramlara nüans diyebileceğimiz bir fark eklemiĢtir. Onlar tarafından Ģenlikler, halk nezdinde festivallerin küçük ölçekli Ģekli gibi düĢünülmektedir. Gerek mekân gerek içerisindeki etkinlikler gerekse katılımcılar boyutuyla festivallere göre hacmi küçük ve dar kapsamlı eğlenceler Ģenlik; daha büyük ve kapsamlı olanlarsa festival olarak algılanmaktadır. Bazı eğlencelerin ilk düzenlendikleri yıllarda “Ģenlik” adıyla sahneye çıkarılıp zaman içerisinde/ününün artmaya baĢlamasıyla “festival” adını

12

alması4; yerel/bölgesel etkinliklerin Ģenlik fakat ulusal/uluslararası etkinliklerin festival olarak adlandırılması; mahalle bazında düzenlenen eğlencelere Ģenlik ama asla festival denilmemesi gibi durumlar, söz konusu algıların birer tezahürüdür diye düĢünülmektedir. Mezkûr düĢüncenin bir benzerini taĢıyan araĢtırmacılar da bulunmaktadır. Abdurrahim Karademir gibi bazı araĢtırmacılar, deve güreĢleri gibi bir eğlencenin “zamanla kimliğini geniĢleterek” (Karademir 2011: 440) festival niteliği taĢımaya dolayısıyla “deve güreĢleri festivali” adını almaya hak kazandığını ya da isminde böylesi bir değiĢikliğe gidilmesi için uygun alt yapının oluĢtuğunu düĢünmektedir.

Bazı kesimlerce de festival ve Ģenlik kavramı, sadece sanat dallarıyla ilgili olarak düzenlenen etkinlikleri içine almaktadır. “Memleketimizde bugün Batı aktarmacılığının en kötü örneği olarak sürüp giden ve daha çok mahalli ürünlerin (kavun, karpuz, üzüm, kiraz; Yarımca Kiraz Festivali, Diyarbakır Karpuz Festivali vb.) pazarlanmasını amaçlayan festivaller, birtakım siyasi istismarlarla birlikte sayısı yüze varan bir yekuna ulaĢmıĢtır. Sanatla ilgisi olmayan bu gösterilerin turistik açıdan da ilgi çekici bir yanı yoktur.” (TDEA 277) Ģeklindeki ifadeler, festival/Ģenlik denildiğinde ülkemizde -özellikle belirli kesimlerde- akla daha ziyade sanat dallarıyla ilgili film, resim, müzik, tiyatro konulu etkinliklerin geldiğini;

tarımsal ve hayvansal ürünlerle ilgili etkinliklere festival/Ģenlik gözüyle bakılmadığını/bakılmaması gerektiğinin düĢünüldüğünü göstermektedir.

0.1.3. Diğer Kavramlar

Festival kavramına dilimizde net bir karĢılık bulunamayıĢında sözcüğün Avrupa dillerindeki bayram anlamının göz ardı edilerek bizde Ģenlikler için kullanılmasının da payı vardır. Batılı kaynaklarda, antik dönemlerde yapılan ritüel kutlamalar için festival/Ģenlik denilmektedir. Türklerde neredeyse Osmanlıya kadar festival Ģöyle dursun Ģenlik ismiyle anılan eğlenceler dahi bulunmamakta, Batı‟nın festival/Ģenlik Ģeklinde nitelediği eğlencelerle yapı ve iĢlev bakımından birtakım

4 Konuya örnek teĢkil etmesi için Uluslararası Ankara Sanat Festivali gösterilebilir. Festival düzenlenmeye baĢlandığı ilk yıl Ġlkbahar Müzik ġenliği adıyla organize edilmiĢ, ikinci senesinde etkinliğe Uluslararası Ankara Müzik ġenliği, üçüncüsünden itibarense Uluslararası Ankara Müzik Festivali adı verilmiĢtir.

13

benzer özellikler taĢıyan kutlamalar, Türk toplumunda bayram (saya bayramı, bahar bayramı vb.) olarak anılmakta/bilinmektedir. Söz konusu durum da Batı‟daki festival sözcüğünün bizdeki bayrama denk geldiğini gösteren delillerdendir. Buradan hareketle aklımıza bayram sözcüğünün dilimizde ve kültürümüzde hangi anlamlarda kullanıldığı sorusu gelmektedir. Bu kapsamda sözlüklere bakıldığında bayram için, Bir dinde mübarek addolunan gün, îd. (Devellioğlu 2004: 112); 1. Millî veya dinî bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler. 2. Özel olarak kutlanan gün. 3.

Sevinç, neĢe. (TDK 2011: 288) gibi anlamlar verildiği görülmektedir.

Bayram için yapılmıĢ birçok tanım bulunmaktadır. Hemen her tanımda vurgulanan bayram nitelikleri genel hatlarıyla aynıdır. Bundan ötürü, yapılan tanımlardan birkaç tanesinin verilmesinin bayram kavramı hakkındaki düĢüncelerin anlaĢılması açısından yeterli olacağı kanaatindeyiz. Konuyla ilgili olarak Pertev Naili Boratav bayramı, biçimlerini ve kurallarını geleneğin belirlediği bir sıra gösterilerden meydana gelir; onların biçimlerini, kurallarını gelenek belirlemiĢtir.

Bayramın baĢlıca özelliği, kutlamasına bir ferdin vesile olmamasıdır. Bayram, bir topluluğun bütünü için ve bütününce düzenlenen, uygulanan törenlerin bileĢimidir.

(2003: 259), Ģeklinde açıklar. ġeref Boyraz ise bayram için, Bir toplumun tamamı veya belirli bir grubu tarafından muhtelif sebeplerle özel gün olarak kabul edilip muayyen aralıklarla kutlanan müstesna zamanlar. (2011: 81) Ģeklinde bir tanımlama yapmaktadır. Söz konusu tanımlardan hareketle bayram için, bir millet ya da ümmet tarafından, kendilerince milli ya da dini/inançsal önemi bulunan hadiselerin, belirli bir zaman diliminde ve ardıllı olarak, dünyanın neresinde olunursa olunsun her defasında aynı duygularla coĢkulu bir biçimde kutlandığı gün(ler)e verilen isimdir diyebiliriz. Burada önemli olan, bayram adı verilen günün, mekân sınırlarını aĢarak dünyanın hemen her yerinde kutlanabilecek yapıda bir önemi/coĢkuyu taĢımasıdır.

Kavrama yüklenen anlamlar, nasıl ki bilim insanları için kavramla ilgili çalıĢmalar esnasında konunun çerçevesinin belirlenmesi, kronolojik takibinin sağlıklı bir biçimde yapılabilmesi, konuyla ilgili karıĢıklığın giderilmesi, değiĢim ve dönüĢüm dinamiklerinin daha iyi ortaya konulabilmesi gibi nedenler açısından önemliyse; halk için de kavrama ve kavramın taĢıdıklarına verilen değerlerin yozlaĢmaması bakımından bir o kadar önemlidir. Zira kavramın, ifade ettiği genel mana dıĢında kullanılması, özelikle de kavrama olumsuz bir anlam yüklenmesi,

14

zamanla içinin boĢaltılmasına yol açacaktır. Böylece kavramın ifade ettiği değerler bir süre sonra ortadan kaybolacaktır.

Konuya bayram kavramı üzerinden örnek vermek gerekirse, bayram ismi, halk nezdinde daha ziyade millî ve dinî önemi haiz günleri çağrıĢtırmaktadır. Bu nedenle halk arasında, “Bayramlarda küskünler barıĢır, eĢ dost ziyaret edilir, mutluluklar paylaĢılır, barıĢ ve huzur içinde olunur.” Ģeklinde bir algı ve genel kabul mevcuttur. Halk bilir ki, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi zaman diliminde bulunursa bulunsun, bayramlarda farklı yerlerdeki aynı kültürü paylaĢtığı insanlarla benzer duyguları yaĢamaktadır. Dolayısıyla zaman ve mekân sınırları aĢılarak ortak değerler etrafında buluĢulmakta, bağlılık duyguları arttırılmaktadır. Ancak küçük çaplı eğlencelere bayram denilmeye baĢlandığında insanlar, bayram sözcüğünü duyduklarında akıllarına farklı eğlenceleri getirebilirler. ÂĢıklar bayramında, hasat bayramında eĢini dostunu aramak, küslerle barıĢmak gibi dinî bayramlara özgü kabuller akla gelmez. Çünkü, sözü edilen bayram adlı eğlenceler, belli bir mekândaki belli kesimleri ilgilendirir. Bunlar dinî ve millî bayramlara göre daha az önemi olan eğlencelerdir. Benzer isimlendirmeleri sıklıkla duymaya baĢlayan insanların bilinçaltında bir süre sonra yeni bayram tanımı oluĢmaya baĢlayacaktır. Artık bayram, sadece ulus ya da aynı inancı paylaĢtığı ümmet olgusunu hatırlatmayacak;

akla küçük çaplı, Ģayet konuyla ilgilenmiyorsa kendisi için önemsiz eğlenceleri de getirecektir. Bu nedenle hasat bayramında ihtiyaç hissetmediği davranıĢları, diğer bayramlarda da göstermeyecektir. Kısaca zihninde yeni bir bayram algısı oluĢan halk için artık bayram, sıradan, basit bir eğlenceye dönüĢerek kardeĢliğin, barıĢın ve huzurun simgesi olan özel bir gün olmaktan uzaklaĢacaktır. Burada akıllara Ģu sorular gelebilir: Ġnsanlar neden dinî ve millî bayramlardaki gibi davranmak yerine âĢıklar bayramı ya da hasat bayramı eğlencelerini davranıĢ kalıplarının belirleyicisi olarak görmektedir? Neden bir anlamda kötüyü iyiye çevirmek yerine iyiyi kötüye dönüĢtürmektedir? Yani neden dini ve milli bayramlardaki duygu ve düĢüncelerini âĢıklar bayramına ya da hasat bayramına aktarmak yerine tam tersi yönde bir transfer gerçekleĢtirmektedir? Söz konusu soruların cevabı sanırız insan fıtratında saklıdır.

Zira insan, görünürde kendisini en az yoracak, en kolay olanı seçmeye eğilimli yani benmerkezci ve rahatına düĢkündür. Ġnsan inanç, ulus, aile gibi kurumlar, bunlarla ilgili önemli hadiseler ve kendini zorlayan görev/ödev/kanun vb. zorunlu yaptırımlar

15

dıĢında kendini ötelemeyi pek düĢünmemektedir. Dolayısıyla insanın günlük hayatında kolay kolay yapmayacağı ya da yapmayı hep erteleyebildiği iĢleri, özel bir gün ve sınırlı bir süre için de olsa yapmak zorunda kalması/yapmasının beklenmesi, onun rahatının bozulması demektir. Kimse de rahatının bozulmasına kolayca razı olmaz. Son zamanlarda halk arasında dini ve milli bayramların birer “tatil fırsatı”

olarak görülmesi, neredeyse sadece dinlenme ve eğlenme anları Ģeklinde düĢünülmesi, insan için bireysel zevklerle tercihlerin ne kadar öncelikli hatta önemli olduğunu gösteren delillerdendir. Belli bir yaĢın üzerindeki hemen hemen herkesin

“Nerde o eski bayramlar!” Ģeklinde özlemle iç geçirmesine neden olan günümüz bayramlarının kutlanıĢ biçimindeki olumsuz değiĢim ve dönüĢüm sürecini, kavramın içini boĢaltarak hızlandırmak, kültürel değerlere sahip çıkmak adına pek istendik bir durum olmasa gerektir.

Ġsimler, kavramlarla karĢılaĢmadan önce duygu ve düĢünce dünyamızı Ģekillendiren, ön fikir edinmemizi sağlayan, onlar hakkında ilk izlenimlerimizin temelini atan unsurların baĢında gelmektedir. Dolayısıyla varlık/nesne/kavrama vb.

konulan adlar, sözünü ettiğimiz durum düĢünülerek verilmelidir. Belli bir grubu çağrıĢtıran, ona ad olan kavramların, sözcüklerin farklı yapıda eğlenceler için kullanılması, bir süre sonra zihinlerde kavramla ilgili tükenmiĢlik yaĢatacaktır.

Benzer durumu, çocuklara vereceğimiz isimlerde dahi görmekteyiz. Örneğin insanlar, sevmediği bir kiĢinin kullandığı ismi, kendisinin ya da çok yakının çocuğuna vermek istemez. Zira ismi taĢıyan kiĢiden dolayı isme karĢı bir antipati ya da sempati duyulmaktadır. Yine herkese arkadaĢ ya da dost denilmez. Çünkü arkadaĢ ve dost kavramları birbirinden farklı duygu ve durumları içerir. Dost nitelemesi arkadaĢ grubu içerisinde en üst dereceye çıkmıĢ kiĢi için kullanılır. Dolayısıyla arkadaĢa dost, dosta arkadaĢ denilmesi, gerek kavramsal gerekse kiĢisel erozyona sebebiyet verecektir. Bütün bunlar da göstermektedir ki, isimlendirmeler sanıldığından daha önemlidir.

Konuyla ilgili sözünü ettiğimiz tüm hususlar doğrultusunda, zaman zaman bazı araĢtırmacıların (Ġmirgi 2005: 29) da vurguladığı gibi, bizim iddiamız ve önerimiz Ģudur ki, bütün eğlenceler festival/Ģenlik olmaya namzettir ya da festival/Ģenlik Ģeklinde kabul edilebilir. Dolayısıyla eğlence kültüründeki bayram, Ģölen, gün, gece, yarıĢ, yarıĢma, pazar, panayır, fuar, sergi, düğün, konser, yıl

16

dönümü, piknik gibi adı her ne olursa her türlü kutlama, festival/Ģenlik çatısı altında dini günler ve bayramlarla ilgili festival ve Ģenlikler, ritüel kökenli festival ve Ģenlikler, milli günler ve bayramlarla ilgili festival ve Ģenlikler, geçiĢ dönemleriyle ilgili festival ve Ģenlikler gibi baĢlıklarla ele alınıp değerlendirilebilir. Festival/Ģenlik kavramının bütün eğlenceleri kapsaması gerektiğini düĢünmemize rağmen, söz konusu düĢünceyle hareket etmek bütün Türk eğlence kültürünün tek bir kiĢi tarafından çalıĢılması anlamına gelecektir. Bu ise, çalıĢma sınırlarını çizmenin güçlüğü, süresinin kısıtlılığı, tek bir kiĢi tarafından konunun layıkıyla çalıĢılmasının maddi ve manevi zorluğu/imkânsızlığı gibi gerçeklerle örtüĢmemektedir. Söz konusu gerekçeler nedeniyle çalıĢma, büyük oranda adında festival, Ģenlik ve karnaval sözcükleri geçen eğlencelerle sınırlandırılmıĢtır. Festival, Ģenlik ve karnaval sözcüklerinin gerek halk gerekse araĢtırmacılar nezdinde aĢağı yukarı aynı anlamları ihtiva etmesi, kavram seçimini belirlemiĢtir.

Yukarıda zikredilen bütün açıklamalardan sonra festivaller için Ģöyle bir tanım yapmak mümkündür: Festivaller, bir ya da birden fazla olay, obje, ürün, spor, sanat vb. ile ilgili konuyu merkeze alarak etkinlikleri için odak haline getiren, içerisinde müzik, dans, oyun, gösteri, yarıĢma gibi birden fazla etkinliğe aynı anda yer veren, belirlenmiĢ bir hedef kitle olsun ya da olmasın katılımcı kitlesini her yaĢ, meslek, inanç vb. mensubu katılmak isteyen herkesin oluĢturabildiği geniĢ hacimli, curcunalı, karmaĢık yapılı, renkli, herkese aynı anda ortak ve/veya bireysel hareket etme imkânı sunan programlı organizasyonlardır. Festivaller, ayrıca belirli bir yerde/yörede/bölgede gerçekleĢtirilen, o mekânın dıĢında ilgili festivalle alakalı herhangi bir kutlamanın yapılmadığı etkinliklerdir. Bayramlardan ayrılan en önemli özelliklerinden birisi de budur. Zira Türk kültür dünyasında bayram olarak adlandırılan eğlenceler, aynı anda farklı yerlerde yaĢayan insanların benzer ritüeller ya da gerekçelerle kutlamalar yapmasına olanak vermektedir.

0.1.4. Sonuç

Festival ve Ģenlik, sadece bir eğlence aracı olarak değil, alıĢveriĢ Ģenliği, alıĢveriĢ festivali, Festival Halı, Keyif Festival (Algida), Çokofest (Torku), hediye festivali, Airwick Life Scens: Kokuların festivali (reklam sloganı) gibi birçok terimle

17

de günlük hayatımızın akıĢı içerisine girmiĢ bulunmaktadır. Çokofest adı verilen yiyecek, hem ürünün hem de ürün kremasının (Antep fıstığı ve Antep fıstığı kreması, fındık ve fındık kreması vb.) aynı maddeden yapılan karıĢımıyla hazırlanmıĢ bir çikolatadır. Keyif Festival, iki farklı tatta dondurmanın birbirinin içine gözle görülebilecek bir biçimde girmesiyle yani sarmaĢ dolaĢ olmasıyla oluĢan bir dondurmadır. Festival Halı adlı halı markası, pek çok farklı rengin bir arada bulunduğu bir logo kullanmaktadır. Airwick Life Scens: Kokuların festivali ise aynı anda üç farklı kokuyu burunlara taĢıdığını iddia eden bir koku markasıdır. Sözü edilen marka reklamlarında, Hayat tek kokudan ibaret değildir. Hayat, kokuların festivalidir! Ģeklinde bir slogan kullanmaktadır. Ayrıca reklamda festival sözcüğünün geçtiği yerde, farklı renkleri ve kokuları temsil ettiği anlaĢılan çiçeklerin ekrana taĢındığı görülmektedir. AlıĢveriĢ festivali/Ģenliği ifadeleri, markaların büyük ya da genel indirim dönemlerinde birçok ürünün indirime girdiğini vurgulamak için kullandıkları isimlerdir. Festival ve Ģenliğin günlük hayatımızdaki kullanımı sadece yukarıda verilen örneklerle sınırlı değildir. Günlük hayatta herhangi bir konuyla ilgili retorik ve pratik çokluğunu ifade etmek için de festival ve/veya Ģenlik sözcüklerinin kullanıldığına rastlamak mümkündür. Örneğin 23 Aralık 2014 tarihinde Antalya‟da ilk yardımın nasıl yapılması gerektiğini uygulamalı öğretmek için “Sokakta ilk yardım Ģenliği” adıyla tek seferlik ve sınırlı bir süreyi kapsayan etkinlik düzenlenmiĢtir. VatandaĢlara uygulamalı olarak ilk yardımın nasıl yapılması gerektiğinin öğretilmesinin amaçlandığı bu etkinlikte genel itibariyle eğlence içeriğinden ziyade ilk yardım konusunda bilgi verme ve uygulamalı göstermeye dayalı bir konsept yer almaktadır. Bütün bunlar bize festival ve Ģenlik sözcüklerinin, halk hafızasında karmaĢa, çok çeĢitlilik, birden fazla unsurun bir arada olması, sevinç, coĢku, bir konuyla ilgili veri/bilgi/obje/uygulama vb. bolluğu gibi manalar taĢıdığını gösteren örneklerdendir.

18

Adil IĢık mağazasının indirim kampanyası.

Festivaller hakkında yukarıda sözünü ettiğimiz konularla ilgili afiĢ, ambalaj, logo gibi görsellere yansıtılan renk harmonisi ve indirim çeĢitliliği dikkat çekmektedir. Söz konusu olgular da zihinlerdeki festival ve Ģenlik algısını bir ölçüde yansıtmaktadır diye düĢünmekteyiz.

Sonuç olarak festival, Ģenlik ve karnaval kavramları gerek halk hafızasında gerek organizatörler nezdinde gerekse sözlüklerde aynı manada kullanılmaktadır.

Ancak festival ve Ģenlik arasında etkinlikleri düzenleyenler tarafından Ģöylesi bir nüans yaratılmıĢtır: Hacim ve bilinirlik ölçeğinde dar kapsamlı olanlara yani mahalli, yöresel ve bölgesel etkinliklere Ģenlik, daha geniĢ çerçeveye ve içeriğe sahip ulusal ya da uluslararası etkinliklereyse festival denilmektedir. Ayrıca festivalin Batı‟da taĢıdığı “bayram” manası isimlendirmede tam olarak dikkate alınmamaktadır. Bunda bayramın Türk halkı için taĢıdığı “toplumun tüm bireylerini içine alan kutlamalar”

manasının etkili olduğu düĢünülmektedir. Bununla birlikte, Türk kültüründe özellikle ritüel kökenli eğlencelerin bayram Ģeklinde adlandırılmasından olsa gerek, günümüzde geçmiĢi ritüelistik birtakım uygulamalara dayanan “üzüm, hasat, nevruz, hıdırellez vb. festivalleri”ne Türkiye‟nin bir yerinde bayram bir baĢka yerindeyse

19

festival denilmektedir. Genel kabulde her ne kadar farklı olsa da uygulamada söz konusu iki kavramın bir araya getirilmesi bayram kavramının da ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Neticede festival ve Ģenlik kavramlarının, bu adla anılan etkinliklerin yapısal ve iĢlevsel özelliklerindeki değiĢim/dönüĢüm olgusu, çok seslilik, geçmiĢi, kavramların kuĢatıcılığı, kullanım Ģekli gibi nedenlerden ötürü bütün eğlencelere isim olabilecek, onları içine alabilecek güce, niteliğe sahip olduğu düĢünülmektedir. Kavramla ilgili ortaya koyduğumuz bütün veriler bir kez daha festival ve Ģenlik olgularının halk yaĢamının içerisinde eğlenceden alıĢveriĢe, gıdadan mobilyaya pek çok alanda ne denli yaygın ve geniĢ bir yere sahip olduğunu

festival denilmektedir. Genel kabulde her ne kadar farklı olsa da uygulamada söz konusu iki kavramın bir araya getirilmesi bayram kavramının da ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Neticede festival ve Ģenlik kavramlarının, bu adla anılan etkinliklerin yapısal ve iĢlevsel özelliklerindeki değiĢim/dönüĢüm olgusu, çok seslilik, geçmiĢi, kavramların kuĢatıcılığı, kullanım Ģekli gibi nedenlerden ötürü bütün eğlencelere isim olabilecek, onları içine alabilecek güce, niteliğe sahip olduğu düĢünülmektedir. Kavramla ilgili ortaya koyduğumuz bütün veriler bir kez daha festival ve Ģenlik olgularının halk yaĢamının içerisinde eğlenceden alıĢveriĢe, gıdadan mobilyaya pek çok alanda ne denli yaygın ve geniĢ bir yere sahip olduğunu