• Sonuç bulunamadı

ĠAĠLE ḲORU, YAUÇI – DĠMÇӖ, BUYDAḲ YÖRÜ (AĠLE KURMAK,

452. (13114): Avıldan ḳız urlaġan – tabınnan söyek urlaġan. “ Köyden kız çalan,

sofradan kemik çalan.”

453. (13115): Ayırılıġa altı iĢӗk, ḳaytıp kӗrӗr bӗr iĢӗk. “ Ayrılığa altı kapı, dönüp

girmeye bir kapı.”

454. (13116): Aḳça alsaŋ sanap al, ḫatın alsaŋ sınap al. “ Para alırsan sayıp al, kadın

alırsan sınayarak al.”

455. (13117): Alġan alıp, ḳalġan ḳalır. “ Alan alır, kalan kalır.”

456. (13118): Alġan morat tügӗl, ḳalġan – oyat tügӗl. “ Alınan murat değil, kalan

utanç değil.”

457. (13119): Alġan yarnıŋ – canıŋ. “ Aldımış yârin – canını.”

458. (13120): Aluçıġa – baruçı. “ Alıcıya - varıcı.”

459. (13121): Anası maḳtaġannı alma, il maḳtaġannı salma. “ Anasını öveni alma,

vatanını öveni yollama.”

460. (13122): Anasıznı kilӗn itme, atasıznı kiyev itme. “ Anasızı gelin etme, babasızı

güvet etme.”

461. (13123): At alsaŋ avılıŋ bӗlen; ḫatın alsaŋ ḳavӗmӗn bӗlen. “ At alsan köyün ile

hatun alsan kavmin ile.”

462. (13124): At alsaŋ, arba kirek; ḫatın alsaŋ, bar da kirek. “ At alırsan, araba

gerek; ḫatun alsan, varlık da gerek.”

463. (13125): At alsaŋ barlıdan al; ḫatın alsaŋ yarlıdan al. “ At alırsan varlıklıdan al,

hatun alırsa yâri olandan al.”

464. (13126): At alsaŋ, tüĢ bӗlen baĢ al; ḫatın alsaŋ, ḳız bӗlen ḳaĢ al. “ At alırsan,

döş ile baş al; hatun alırsan kız ile kaş al.”

50

466. (13128): At urlaġan bur bulır, ḳız urlaġan ḫur bulır. “ At çalan hırsız olur, kız

çalan hor olur.”

467. (13129): Açuı au aulıy, yauçı ḳız yaulıy. “ Avcı avlar, dünürcü kız ister.”

468. (13130): Aḫmaḳ yauçı ikӗ yaḳnı bozar. “ Ahmak dünürcü iki tarafı bozar.”

469. (13131): AĢnı açıḳḳanġa bir, ḳıznı ġaĢıyġına bir. “ Yemeğini acıkana ver, kızını

aşığına ver.”

470. (13132): Baylıġına baġıp çıḳma, kileçegӗne baġıp çıḳ. “ Zenginliğine bakıp

çıkma, geleceğine bakıp çık.”

471. (13133): Balıḳ alsaŋ saŋaġına ḳara, ḫatına alsaŋ ata – anasına ḳara. “ Balık

alsan solungacına bak, kadın alırsan anasına bak.”

472. (13134): Barmasaŋ – barası bula, barsaŋ – balası bula; balası bulġaç – baġası bula. “ Varmazsan – varacak olur, varırsan – çocuğu olur; çocuğu

olunca - bağı olur.”

473. (13135): Barsaŋ tabıp bar, yӗgӗtnӗ tanıp bar. “ Gideceksen bulup git, yiğidi

tanıyıp git.”

474. (13136): Bӗlmegen çibernӗ alġançı bӗlgen yemsӗznӗ al. “ Bilmeyen güzelini

alınca, bilen çirkinini alır.”

475. (13137): Bӗr ay tol bulġançı ġomӗr buyӗ öylenmegen buluıŋ artıḳ. “ Bir ay dul

olunca ömür boyu evlenmemiş olanın fazla.”

476. (13138): Bӗr ḳız kiyevge çıḳsa, ḳırıḳ ḳız töĢ küre. “ Bir kız güveye çıksa, kırk

kız düş görür.”

477. (13139): Buydaḳ, utızġa ḫetlӗ öylenmese, utızdan soŋ ḳurḳıp öylenmes. “

Bekâr, otuza kadar kendi evlenmemişse, otuzdan sonra korkup evlenmez.”

478. (13140): Buydaḳḳa töĢ citkeç aḳıl kӗrӗr, töĢten soŋ çıġıp kiter. “ Bekâra düş

gelince akıl girer, düşten sonra çıkıp gider.”

51

480. (13142): Buydaḳnıŋ muyının bӗt ciyar, tapḳan malın ӗt ciyar. “ Bekârın

boynunu bit yer, bulduğu davarı it yer.”

481. (13143): Buydaḳnıŋ muyının bӗt basar, tapḳan malın ӗt aĢar. “ Bekârın boynunu

bit basar, bulduğu malı it yer.”

482. (13144): Buydaḳnıŋ töĢten soŋ aḳılı bulmas. “ Bekârın rüyadan sonra aklı

olmaz.”

483. (13145): Burnıŋ buldıḳsızı kӗcӗ urlıy, irnӗn buldıḳsızı ḳız urlıy. “ Hırsızın

yeteneksizi gece çalar, erkeğin yeteneksizi kız çalar.”

484. (13146): BiĢ bala östӗnnen bar, köndeĢ östӗnnen barma. “ Beş çocuḳ üztünden

var, kuma üstünden varma.”

485. (13147): Burıçḳa al da ḫatın al, burıçıŋnı tülersӗŋ, ḫatınıŋ yanıŋda ḳalır. “

Borca al da kadın al, borcunu ödersin karın yanında kalır.”

486. (13148): Böler yortnıŋ buydaġı baĢ bulır. “ İflas eden evin bekarı baş olur.”

487. (13149): Börkӗt bulmıy tausız - ḳıyasız, edem bulmıy yortsız – sӗmyesız. “

Kartal olmaz dağsız- kayasız, adam olmaz yurtsuz – yuvasız (ailesiz).”

488. (13150): Büz bala ḳaŋġıydan ḳız ala.“ Yeni yetme delikanlı masallardaki

dağdan kız alır.”

489. (13151): Dimçӗ diŋgӗz kiçӗrӗr, baruçı öyden yazdırır. “ Çöp çatan deniz

geçirir, falcı evden saptırır.”

490. (13152): Dimçӗ diŋgӗz kiçӗrӗr, törtӗp suġa töĢӗrӗr. “ Çöpçatan deniz geçirir,

dürtüp suya düşürür.”

491. (13153): Dimçӗ sirek iletken ütmegennӗ bürӗ küzden ütkere. “ Çöpçatan seyrek

elekten geçmeyeni kurt gözden geçirir.”

492. (13154): Dimçӗnӗŋ dörӗs süzӗ bulmas. “ Çöpçatanın doğru sözü olmaz.”

493. (13155): Dimçӗnӗŋ meḫebbet te ӗĢӗ yuḳ. “ Çöpçatanın sevda da işi yok.”

494. (13156): Dükelӗge ḫatın alıp ġomӗr buyӗ torġan, di, bӗreü. “ Vakitli hatun almış

52

495. (13157): Zirӗk utın yaḳma, ciŋge ḫatın alma: ciŋge ḫatın mut bula, zirӗk utın murt bula. “ Akıllı odun yakma, yenge hatun alma: yenge hatun müsrif

olur, kızılağaç odunu gevrek olur.”

496. (13158): Yӗgӗt yaġı ciz iletken ilese, ḳız yaġı ḳıl iletken iler. “ Erkek tarafı

prinç elekten elese, kız tarafı kıl elekten eler.”

497. (13159): Ġkӗ kӗĢӗ – bӗr iĢ, cidӗ kӗĢӗ - bӗr sӗmye. “ İki kişi – bir iş, yedi kişi –

bir aile.”

498. (13160): Ġkӗ ḫatın alġan – baĢı çeçsӗz ḳalġan. “ İki hatun almış – başı saçsız

kalmış.”

499. (13161): Ġkӗ yaḫĢı öylenӗĢse – uŋıĢ, ikӗ yaman öylenӗĢse – kötön suġıĢ. “ İki iyi

birbiriyle evlense – şans, iki kötü evlense bekleyen savaş.”

500. (13162): Ġr öylenmi teüfıyḳ tapmıy. “ Erkek evlenmezse edep olmaz.”

501. (13163): Ġrge barġançı bileüse ezӗrleme. “ Kocaya varacak kıza belek bezi

hazırlama.”

502. (13164): Ġrden irge yörgençӗ gürden gürge yörseŋçӗ. “ Erkekden erkeğe

gidecek, mezardan mezara gidecek.”

503. (13165): irden irge yörü ḳamır basıp ikmek salu tügӗl. “ Erkekden erkeğe

gitmek, hamur yoğurup ekmek göndermek değil.”

504. (13166): Ġrden irge yörü, mirden mirge yörü. “ Erkekden erkeğe gitmek,

ahaliden ahaliye gitmek.”

505. (13167): Ġrte torġan bӗlen irte öylengen aldanmas. “ Erken duran ile erken

evlenen aldanmaz.”

506. (13168): Ġrte torġan – ӗĢӗne Ģatlanġan irte öylengen – balalarına. “ Erken duran

– işine sevinir, erken evlenen çocuḳlarına.”

507. (13169): Ġrte öylengen ulına - ḳızına kinengen. “ Erken evlenen oğluna – kızına

gönenir.”

508. (13170): ĠĢӗk kürgennӗ alma, biĢӗk kürgennӗ al. “ Kapı göreni alma, beşik

53

509. (13171): Ġŋ matur itӗp sayrauçı ḳoĢ – sanduġaç, iŋ matur itӗp söyleüçӗ kӗĢӗ yauçı. “ En güzel yapıp ötecek kuş – bülbül, en güzel yapıp söyleyecek

kişi dünürcü.”

510. (13172): <<Yortḳa kӗrgen kiyevden tunalġan kuyan – min artıḳ!>> - dip eytken, di bӗr tunalġan ḳuyan. “ <<İç güveysiden derisi yüzülen koyun – bin

fazla!>> - demiş, denilir bir derisi yüzülen koyun.”

511. (13173): Yorta kӗrgençӗ utḳa kӗr. “ Eve girinceye kadar ateşe gir.”

512. (13174): Yözӗp ḳaytır öçӗn diŋgӗzge töĢme, barıp ḳaytır öçӗn irge çıḳma.

“ Yüzüp geri dönmek için denize düşme, gidip geri dönmek için kocaya çıkma.”

513. (13175): Ḳazan alsaŋ ḳaġıp al, ḫatın alsaŋ baġıp al. “ Kazan alırsan değip al,

hatun alırsan bakıp al.”

514. (13176): Ḳart buydaḳ mӗnder ḳoçıp yeĢi. “ Yaşlı bekâr yastığa sarılıp yaşıyor.”

515. (13177): Ḳaya pӗĢtӗŋ – Ģunda töĢ. “ Nerede piştin – orada düş.”

516. (13178): Kӗm ikenӗŋnӗ bӗlesӗŋ kilse, ḳız sorat. “ Kim olduğunu bilmek

istersen, kız sordur.”

517. (13179): <<Kinendӗm de kuandım, tilӗ ulıma ḳız aldım!>> - <<Birdӗm ise ḳotıldım sinӗkӗnnen biĢ biter>>. “ <<Daha fazlasına sahip oldum da

sevindim, deli oğluma kız aldım>> - <<Verdimse kurtuldum seninkinden beş beter>>.”

518. (13180): ḲoĢ - ḳanatı bӗlen, sӗmye tatulıġı bӗlen köçlӗ. “ Kuş – kanadı ile aile

dirliği düzeni ile güçlü.”

519. (13181): ḲoĢlar oyasız bulmıy, kӗĢӗ sӗmyesız bulmıy. “ Kuşlar yuvasız

olmuyor, insan ailesiz olmuyor.”

520. (13182): ḲuĢılu uŋay, ayırılu çitӗn. “ Katılmak ḳolay, ayrılmak zor.”

521. (13183): Ḳız bala töĢken cirӗnde taĢ bulıp batsın. “ Kız çocuḳ düştüğü yerinde

taş olup batsın.”

54

523. (13185): Ḳız birseŋ, üzӗŋnen tübenge bir. “ Kız verirsen kendinden aşağıya

ver.”

524. (13186): Ḳız birü – can birü, ḳız alu – can alu. “ Kız vermek can vermek, kız

almak – can almak.”

525. (13187): Ḳız dimlevӗ bӗr altın. “ Kızın terbiyelisi bir altın.”

526. (13188): Ḳız tirelep yauçı söyler, ӗĢ tirelep yalçı söyler. “ Kız gözünüp açıp

dünürcü çağırır, iş gözünü açıp ırgat çağırır.”

527. (13189): Ḳız urlaġan yӗgӗtke ḳızau da ḳız kürӗngen. “ Kız çalan delikanlıya

sandık da kız görünürmüş.”

528. (13190): Ḳız yaḫĢı cirge töĢse çalpaya, yaman cirge töĢse ḳartaya. “ Kız iyi yere

düşerse görkemlenir, kötü yere düşerse yaşlanır.”

529. (13191): Ḳızlı öyge yauçı kile yӗgӗtlӗ öyge dimçӗ kile. “ Kızı olan eve dünürcü

gelir, delikanlı olan eve çöpçatan gelir.”

530. (13192): Ḳıznıŋ yarı ḳırıḳtır, iĢӗ çıḳsa çıḳsa yulıḳtır. “ Kızın yâri kırktır, eşi

çıkarsa buluştur.”

531. (13193): Ḳızı bar kӗĢӗge ḳırıḳ yauçı kile. “ Kızı olan kişiye kırk dünürcü gelir.”

532. (13194): Ḳızıŋa tiŋ kiyev kilse, ḳalım dime, tigӗn bir. “ Kızına denk damat

gelse, kalım deme, parasız ver.”

533. (13195): Kölġe kümӗlseŋ de, bӗrge könӗŋ kür.“ Küle gömülsen de, birlikte

günü gör.”

534. (13196): Köndı kürgennӗŋ ḳızın alma. “ Kuma görenin kızını alma.”

535. (13197): Kükӗ oya ḳormas, tilӗ sӗmye ḳormas. “ Guguḳ kuşu yuva kurmaz, deli

aile kurmaz.”

536. (13198): Meḫebbetsӗz sӗmye – tamırsız aġaç. “ Sevgisiz aile – köksüz ağaç.”

537. (13199): ParlaĢu parlaĢḳaç bula. “ Çift olmak çiftini bulup evlenince olur.”

55

539. (13201): Sӗmye ġaripsӗz bulmıy. “ Aile (maddi) sıkıntısız olmuyor.”

540. (13202): Tatu gailenӗŋ biĢӗgӗ buĢ bulmıy. “ Dirlikli ailenin beşiği boş

olmuyor.”

541. (13203): Tatu sӗmye canıŋ yal ite. “ Düzen ailede canını dinlendiriyor.”

542. (13204): Tӗlnӗŋ ozını yauçıġa kirek. “ Dilin uzunu dünürcüye lazım.”

543. (13205): Tiŋӗ kilse – tigӗn bir. “ Dengi gelirse – bedava ver.”

544. (13206): TormıĢ iterge üzӗŋnen yaḫĢı ipteĢӗŋ bulsın. “ Evlenmeye canının güzel

yoldaşı olsun.”

545. (13207): TormıĢlanġan – töplengen. “ Evlenmiş – yerleşmiş.”

546. (13208): Urlanġan mal burada tormas, urlanġan ḳız irde tormas. “ Çalınan mal

hırsızda durmaz, çalına kız kocada durmaz.”

547. (13209): Urlanıp irge çıḳḳançı, urlanmıyça burġa çıḳ. “ Çalınıp kocaya çıkana

kadar, çalmayacak hırsıza çık.”

548. (13210): Ḫatın al da utın al, bӗr ḳoçaġın artıḳ al. “ Hatun al da odun al, bir

kucağına fazla al.”

549. (13211): Ḫatın alġanda tösӗnnen bigrek ḫolḳın tikĢӗr. “ Hatun alacağın zaman

renginden çok huyunu araştır.”

550. (13212): Ḫatın aldıŋ, ḳoçaġıŋa utın aldıŋ. “ Hatun aldın, kucağına odun aldın.”

551. (13213): Ḫatın almak bӗr bela, lekin annan tuġar bӗr bala, baladan tuġar mӗŋ bela. “ Hatun almak bir bela, fakat onunla doğar bir çocuḳ, çocuḳtan

da doğar bin bela.”

552. (13214): Ḫatın almaḳ ni kirek, könde batman it kirek. “ Hatun almaya ne gerek,

56

553. (13215): Ḫatın alsaŋ baĢtan tıy, olanıŋ bulsa yaĢ‟ten tıy. “ Hatun alırsan baştan

yasakla, oğlun olursa gençken yasakla.”

554. (13216): Yaz öylengen kӗĢӗ ḫatınnı ӗĢletӗrge ala, köz öylengen kӗĢӗ aĢatırġa ala. “ Yazın evlenen kişi karısını çalıştırmak için alır, güzün evlenen kişi

yedirmek için alır.”

555. (13217): yaḳınnan ḫatın alsaŋ, ḳolaġıŋ ḳatı bulsın. “ Yakından hatun alırsan,

kulağın sağır olsun.”

556. (13218): Yalġız utın yanmas, yalġız kuyın cılınmas. “ Yalnız odun yanmaz,

yalnız koyun ısınmaz.”

557. (13219): Yaman ḫatın alġançı buydaḳ yör ḳartayġançı. “ Kötü hatun alacağına,

bekar yürü yaşlanacağına.”

558. (13220): <<Yarap torır>>ġa ḫatın alma, <<Yarap torır>>ġa öy salma. “

<<Döven>>e hatun alma <<kıran>>a ev kurma.”

559. (13221): Yauçı bӗlen auçı yalġansız bulmas. “ Dünürcü ile avcı yalansız

olmaz.”

560. (13222): Yauçı bulmasaŋ dim söyleme. “ Dünürcü olmazsan yalan söyleme.”

561. (13223): Yauçı tӗlӗn saḳlıy, dumbraçı ḳılın saḳlıy. “ Dünürcü lafını saklıyor,

dombracı kılını saklıyor.”

562. (13224): Yauçı yuġıŋ bar iter. “ Dünürcü yokunu var eder. “

563. (13225): YaḫĢı atḳa ḳamçı kirekmi, yaḫĢı yarġa yauçı kirekmi. “ İyi ata kamçı

gerekmez, iyi yare dünürcü gerekmez.”

564. (13226): YaḫĢı barġan yul alġan, yamanġa barġan yuġalġan. “ İyiye varan yol

alır, kötüye varan yok olur.”

565. (13227): Eüvelgӗsӗ – il yolası, soŋġısı – yöz ḳarası. “ Evvelkisi – memleket

57

566. (13228): Öy salunıŋ niyӗ bar, müklisӗ de çutlıysı; öylenünӗŋ niyӗ bar,

ḳoçaḳlıysı da yoḳlıysı. “ Ev meylinin neyi var yosunlusu da düzeltilecek,

evlenmenin neyi var kucaklayıp da uyuyacak.”

567. (13229): Öylengen yılnı yӗgӗtler yumart bulalar. “ Evleneceği dönemde yiğitler

cömert olurlar.”

568. (13230): Öylengen üser, öylenmegen üçer. “ Evlenen yeşerir, evlenmeyen

biter.”

569. (13231): Öylengende bar da bay. “ Evlenince var da zengin.”

570. (13232): Öylenmi ḳartayġannan aḳıl sorama. “ Evlenmeden yaşlananda akıl

arama.”

571. (13233): Öylenmegen kӗĢӗ – yartı kӗĢӗ. “ Evlemeyen adam – yarım adam.”

572. (13234): Öylenmegen öysӗz bulır, tormıĢı köysӗz bulır. “ Evlenmeyen evsiz

olur, hayatı düzensiz olur.”

573. (13235): Öylenmegennӗŋ tamırı ḳorır. “ Evlenmeyenin kökü kurur.”

574. (13236): Öylenmeü – tozsız aĢ kӗbӗk, öylenü – küp borıç salġan aĢ kӗbӗk. “

Evlenmemek tuzsuz aş gibi, evlenmek çok acı konan aş gibi.”

575. (13237): Öylenü – bazarġa çıġıp at alıp ḳaytu tügӗl. “ Evlenmek – pazara gidip

at alıp dönmek değil.”

576. (13238): Öylenü bӗlen öy saluġa Alla yun‟ bire. “ Evlenmek ile ev meyline

Allah imkân verir.”

577. (13239): Öylenü – köylenü. “ Evlenmek – düzenlenmek.”

578. (13240): Öylenü – söylenü gӗne tügӗl. “ Evlenmek (için) – söylenmek yetmez.”

579. (13241): Öylenü – canıŋa cabap, baĢıŋa – savap. “ Evlenmek canına

sorumluluk, başına sevap.”

580. (13242): Öç könlӗk ġomӗrӗŋ bulsa – kiyevge çık. “Üç günlük ömrün olsa –

58

581. (13243): Üzӗŋ saŋġırau bulsaŋ, tӗlsӗz ḫatın saylap al. “ Kendin sağır olsan da,

dilsiz hatun seçip al.”

582. (13244): Üzӗŋ öylenmiçe torıp, kӗĢӗ ḫatınınnan kölmӗ. “ Kendisi evlenmeyen,

başkasının karısıyla gülmez.”

583. (13245): Üzӗŋnen olıġa barma, üzӗŋnen kӗçӗge ḳalma. “ Kendinden olguna

(büyüğe) varma, kendinden küçüğe kalma.”

584. (13246): Bӗz öylengeç tön ḳısḳa buldı. “ Evlenince gece kısaldı.”

585. (13247): Birdӗk bibinӗ34 kiyevge, reḫetlendӗk buyauġa. “ Verdik bibini güveye

rahatlandık boyaya.”

586. (13248): Ġrge bardım, imgek aldım. “ Kocaya vardım, sıkıntı aldım.”

587. (13249): Ḳızın aldım, boġılına35 ut saldım. “ Kızını aldım, bogılına ateş

saldım.”

588. (13250): Mӗngenӗm çaman buldı, alġanım yaman buldı. “ Binek atım tembel

oldu, aldığım (karım) tembel oldu.”

589. (13251): Sinӗŋ öylenesӗŋ yuḳ, minӗm kiyevge barasım yuḳ.“ Senin evlenesin

yok, benim kocaya varasım yok.”

590. (13252): Suġa dip kitken, kiyev alıp ḳaytḳan. “ Suya demiş gitmiş, güvey alıp

geri gönmüş.”

591. (13253): Tӗlӗ – bal, küŋӗlӗn ḳarap al. “ Dili balı gönlüne bakıp al.”

592. (13254): Töyedey ḳız birӗp, töymedey it cimedӗm. “ Döverek kız vermiş,

dövmeden et yemedim.”

593. (13255): Utız kön ut buldıŋ ayırılırda çup buldıŋ. “ Otuz gün ateş oldun,

ayrılırken şap diye öptün.”

594. (13256): Öylengende cırlıy, öylengeç yılıy. “ Evlenince şarkı söylüyor,

evlenene kadar ağlıyor.”

34 Bibi: kaz veya ördek yavrusu

35

59

595. (13257): Öç Tapḳır barıp, ikӗ tapḳır ḳaytḳan. “ Üç defa varmış, iki defa geri

dönmüş.”

596. (13258): Üzlerӗ tabıĢḳan, üzlerӗ barıĢḳan. “ Kendileri buluşmuş, kendileri

gitmiş.”

3.6. TUY – TÖġӖM, BĠRNE, ḲALIM (DÜĞÜN – GELĠR, CEYĠZ,