• Sonuç bulunamadı

2. Konu Đle Đlgili Ana Kavramlar

3.3. Mevdûdî’nin Devlet Anlayışı

3.3.4. Đslâm Devletinin Teşkilat Yapısı

3.3.4.2. Đslâm Anayasasının Kaynakları

Mevdûdî, Đslâm Anayasasının ilk kaynağının Kur’an’ı Kerim olduğunu beyan eder. Kur’an sadece ferdi işlerde insanın hayatını düzenlemez aynı zamanda, bütün milletlerin içtimai hayatını düzenleyen hükümler içerir.634

Mevdûdî, Kur’an’a uymayanların üç ayrı sıfatla cezalandırılmış olduğunu söyler. Kur’an’ı inkâr edenler kâfir olur. Kur’an’ın hükmünü bir tarafa bırakarak uydurma hüküm vermek ise doğrudan doğruya zulmetmiş olur. Đnsan kul olması hasebiyle malikinin koymuş olduğu kanun ve nizamdan dönüp de başka insanların uydurmuş olduğu kanun ve nizamlara uyarsa kulluk ve itaat dairesinin dışına çıkmış olacağından fısk işlemiş olur. Kur’an sadece bir ahlâk kitabı değil sosyal yaşayışın her cephesinin ıslahı için hidayet yolunu göstermiştir.635

b.Sünnet

Mevdûdî’nin ikinci mühim kaynak olarak gördüğü sünnet, Hz. Peygamberin Kur’an hükümlerinin nasıl tatbik edildiğini göstermesi yönünden önemlidir. Bu düşünce esasına göre Đslâmi toplumun nasıl kurulduğunu, mükemmel bir devlet haline gelişini, ancak sünnetten öğrenebiliriz.636

Mevdûdî, Resulü örnek almanın Kur’an’ı örnek almak demek olmadığını belirtir. Eğer öyle olsaydı Kur’an’da bana tabi olunuz yerin Kur’an’a tabi olunuz denirdi. Mevdûdî, Hz. Peygamber’e teşri yetkisi verildiğini Kur’an’da637 belirtildiğini ifade ederek, konuyu şöyle ifade eder: Kur’an’ı Kerim’in helal ve haram kavramlarını tam anlamıyla beyan etmemiştir. Allah bu konuda Hz. Peygamber’in haram ve helal hususunda ef’alini bütün insanlık için ölçü kılmıştır. Kur’an’ı Kerim638 birçok yerde Hz. Peygamberi, bir hâkim, bir idareci ve amir rolünü verdiğini belirtmiştir.639

633 Mevdûdî, Đslam’da Hükümet, 375–376. 634 Mevdûdî, Đslâm Anayasası, 8–9. 635 Mevdûdî, Đslam’da Hükümet, 280–281. 636 Mevdûdî, Đslâmda Devlet Nizamı, 7. 637 7.Araf/ 157; 59.Haşr/ 7.

638 4.Nisa/ 105; 26.Şura/ 15; 4.Nisa 59/ 61/ 65/ 64/ 80; 48.Feth/ 10; 47.Muhammed/ 33; 33.Ahzab/ 36. 639 Mevdûdî, Đslam’da Hükümet, 288–290.

Mevdûdî sünnetin kanun olması konusunda ümmetin icmaı olduğunu, bütün Müslümanların ümmet olma bağını bu sünnet sayesinde kazandıklarını, Müslümanların her alanda sünneti esas aldıklarını belirtir.640

1) Hulefai Raşidin Uygulamaları

Mevdûdî’ye göre Đslâm Anayasası’nın üçüncü kaynağıdır. Đslâm’ın başından bugüne kadar dini ahkâm ve emirlerin anlatılmasında Sahabenin ittifak ettikleri konular göz önünde bulundurulmuştur. Buna icma denir. Onların icma ettikleri konuda muhakkak uymalı ve onları takip etmeliyiz 641

2) Müçtehitlerin Çözümler

Mevdûdî, Đslâm anayasasının dördüncü kaynağı olarak müçtehitlerin çözümlerini verir. Đslâm’ın en büyük hukukçularının çeşitli anayasa meseleleri ile ilgili olarak verdikleri kararlardır.642

2a) Đslâm Anayasasının Organları a) Teşri (Yasama)

Mevdûdî, Đslâm’da yasamanın şu şekilde hazırlanması gerektiğini söyler; bu organa eski dilde “Ehlü’l – halli ve’lakd” denir. Teşri organı, Kur’an ve sünnet esas alınarak hazırlanmalıdır. Eğer bazı hükümler Kur’an’da yer almıyorsa teşri meclisinde olan ilim sahibi kişiler bu meseleyi Kur’an esas alınarak benzer hükümler ile çözerler. Benzeri hükümler de yoksa o zaman yine Kur’an’a aykırı olmayacak şekilde hükümler oluşturulur. Allah bu tür durumlarda kanun koymak hususunu serbest bırakmıştır.643

b) Đcra (Yürütme)

Mevdûdî’ye göre, Đslâmi devlette icranın fonksiyonları şöyledir: Đcra organının asıl işi ilâhi ahkâmı yürürlükte ve geçerli kılmaktır. Đcra organının yürürlükte olması için uygun ortamın olması gerekir. Đslâmi hükümet ile Đslâmi olmayan hükümet arasında ayrıcalıklı hususiyet farkı vardır. Đslâmi hükümette icra organı Kur’an’ı Kerim’de “ulu- emr” hadiste ise “ümerâ”diye isimlendirilen organdır. Hem Kur’an’da hem de hadiste ulul-emr için, Allah’ın ve Resulunun emrine uydukları sürece dinlemek ve itaat etmek emri verilmiştir.644 Kur’an’ı Kerimde bu hususta açık beyanatlar verilmiştir.645

640 Mevdûdî, Đslam’da Hükümet, 292- 293. 641 Mevdûdî, Đslâm Anayasası, 8–9. 642 Mevdûdî, Đslâmda Devlet Nizamı, 8–9. 643 Mevdûdî, Đslâm Anayasası, 28–30. 644 Mevdûdî, Đslam’da Hükümet, 325–236. 645 18.Kehf/ 28; 26.Şuara/ 151–152.

c) Adliye ( Yargı)

Mevdûdî, yargı organının gayesi ve faaliyet sahasını şöyle belirler: Yargı, Allah’ın hukuki (dejure) hâkimiyetinin kabulüyle olur. Đslâm Hukuk terminolojisinde buna “ Kaza” denir. Đslâm devleti kurulduğunda bu devletin ilk hâkimi Hz. Peygamber oldu. Hz. Peygamber, Allah’ın kanunlarına bağlı kalarak işleri yürütüyordu. Onun yerine geçenler de aynı şekilde hareket ettiler. Bu konuyu Kur’an’da646 açıklayan Allah, Yahudi ve Hıristiyan tarihini verdikten sonra, Peygamberimize hitaben Đslâmi devlet mahkemelerinin ilâhi kanunları tatbik için kurulduğunu beyan etmiştir.647

2b).Đslâm Anayasasında Kuvvetler Ayrılığı Meselesi

Mevdûdî, Đslâm Anayasasının organlarının birbiriyle alakaları konusunda açık bir hüküm bulunmadığını ancak bunun Hz. Muhammed ve dört halife dönemi uygulamalarında görülebildiğini söylemiştir. Bu dönemdeki uygulamaların şu şekilde değerlendirmiştir: Hz. Peygamber döneminde Hz. Peygamber bu üç organın başında bulunuyordu. Dört halife döneminde de aynı ölçü korunmuştur. Fakat bu üç organ Reisin emri altında ayrı tutulmuştur. Teşri organı ( Ehlil- hal ve’l akd) ayrıydı. Burada meseleler, müşavere esas alınarak çözülüyordu. Güvenlik ve memleketi idare işi ise emirlerindi onlarda teşri işine karışmazdı. Hâkimler ( kadılar) ise bu iki gruptan da değillerdi ve üzerlerinde idari mesuliyet yoktu. Halifeye ( devlet reisine) devletin siyaseti veya idari meseleler ile ilgili önemli bir konuda teşri organının üyelerine havale eder onlarla istişare ederdi. Đcra işleri de Halifenin emri altında yürürdü. Kadıları atayan halife olmakla birlikte kadının işine karışmaz verdiği hükümlere müdahale etmezdi. Halkın Halifelere güveni o kadar güçlüydü ki, bazı olağanüstü durumlarda halk son kararı halifenin vermesini isterdi. Halife de adalet kürsüsüne oturur ve son kararı verirdi.648

Mevdûdî, Đslâm’da müşavere esas olmakla beraber devlet başkanının “ veto” hakkının da olduğunu söyleyerek bunu şu şekilde açıklar: O dönemde muntazam parlamenter bir şekil yoktu. Bugünkü gibi muntazam bir yasama kurumu da yoktu. Bu işlere kendini adamış kişiler dağınık halde idiler. Đş gereği toplanır sonra da dağılır giderlerdi. Zamanımızdaki gibi partiler de mevcut değildi. Parti mitingleri de yapılmazdı. O yüzden insanların toplanıp meramlarını anlatmaları da mümkün değildi. Müşavere gerekli olduğu zaman toplanılır, konular görüşülür, sonra da herkes dağılırdı.

646 5.Maide/ 44–50.

647 Mevdûdî, Đslâm Anayasası Tedvini esasları, 31–32. 648 Mevdûdî, Đslâm Anayasası Tedvini esasları, 33–35.

Dört halife döneminde alınan kararlarda genelde esaslı bir ihtilafa rastlanmamıştır. Dört halife döneminde sadece iki olayda halife Ehlil- hal ve’l akd’ın hilafına hareket etmiştir. O da birisi Üsame’nin ordu sevki meselesi diğeri de Mürtetlerin üzerine açılan cihat meselesidir. Halifenin vermiş olduğu karara sahabe de teslim olmuştur. 649

Mevdûdî, Đslâm Anayasasın da halifenin istediği zaman kararları veto etme hakkına sahip olmadığını, o dönemde sahabenin Hz. Ebubekir’e güveni çok olduğundan verdiği karara itiraz etmediğini belirtir. Nitekim olayın sonuçları da Hz. Ebubekir’in haklılığını doğruladığını söyler.650

Mevdûdî, mükemmel bir çalışma programı olarak gördüğü dört halife döneminin gerçek bir Đslâm ruhu taşıdığını, günümüzde ise bu anlayışta bir Şura meclisi olmadığı sürece, eğer devlet reisi ile Şura meclisi üyeleri arasında muhalif düşünce olması halinde çoğunluğun reyine uyulmasında bir sakınca görülemeyeceğini söyler.651

3.3.5. Mevdûdî’ye Göre Đslâmda Kanun Yapma