• Sonuç bulunamadı

2.4. ULUSAL ANLAMDA KENTSEL HAKLAR VE GELĐŞĐMĐ

3.2.6. Đmar Kanunu

03.05.1985 tarih ve 3194 sayılı Đmar Kanunun, 1. maddesinde "yerleşme yerleri ve bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak" olduğu ifade edilmiştir. Genel anlamda bu maddeyle, ülkedeki (yasal istisnalar hariç) tüm yerleşmeler ve bu yerleşmelerdeki yapıların yasaya uygun olarak yapılması hükme bağlanmakta olup bu madde hükmüne aykırı eylemleri kente karşı bir suç olarak ele almak mümkündür (Karasu, 2008b:55). Kanunun kapsamını düzenleyen 2. maddeye göre ise; “Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak planlar ile inşa edilecek resmi ve özel bütün yapılar bu Kanun hükümlerine tabi olduğu” belirtilmiştir.

Đmar Kanunu, kentsel alanlardaki yapılaşma, tarihi ve kültürel dokunun yanı sıra doğal güzelliklerinde korunmasını sağlayacak en önemli yasal düzenlemelerden birisidir. Plansız yapılaşma, bir yandan gecekondulaşma, diğer yandan da yüksek yapılaşma yoluyla kentlerin güzellik ve yeşilliğinin kaybolmasına neden olmaktadır.

Kent planlarının nesnellik, akılcılık, açıklık vb. ilkelerine uygun olarak yapılmaması diğer taraftan planların denetlenmemesi ya da planlara uyulmaması gibi gelişmelerin meydana gelmesi, sık sık imar planlarının değiştirilmesi ve çıkarılan imar afları diğer taraftan açıktan ya da el altından gecekondulaşmaya (göz yumulması) izin verilmesi gibi suçlar kente karşı işlenen en büyük suçlardır. Bu açıdan Đmar Kanununun kentin korunmasında önemi büyüktür.

Đzin alınmadan yapılan yapılarla başlangıçta izin aldığı halde izin belgesine ve eklerine aykırı olarak yürütülmekte olan yapı etkinlikleri "kaçak yapılaşma" olarak adlandırılmaktadır ve bu durum yasaya karşı olduğu kadar kente karşı da bir suçtur. Her şeyden önce yapı sahibi ruhsat almaksızın ya da ruhsat aldığı halde ruhsata aykırı yapı inşa ediyor olması, öncelikle kendi güvenliği için bir tehlikedir. Çünkü ruhsat verilmesinde amaç; yapının sağlık, fen ve çevre şartlarına uygun olarak yapıldığının belgelenmesidir (Karasu, 2008b:56). Bu yönüyle imar izni (yapı ruhsatiyesi) ve yapı kullanma izin belgesi başlı başına bir kolluk işlemi olarak

yapı kullanma izin belgesi verilmesi gibi işlemlerle imar veya yapı denetimi yapmakta ve kolluk görevlerini yerine getirmektedir.

3194 sayılı Đmar Kanunu'nun 40. maddesine göre, arsalarda, evlerde, diğer yerlerde halkın sağlığı ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından sakıncalı görülen enkaz ve birikintilerin, gürültü ve duman çıkaran tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu mağara benzerlerinin sakıncalarının giderilmesi ve bunların ortaya çıkmasına sebebiyet verilmemesi amacıyla ilgililere tebligat yapıldığı belirtilmiştir. Đmar kanununun tamamı kent açısından önemli olmakla beraber, 34, 39 ve 40. maddeleri kenti kirlenmekten, tehlikelerden korumaya yönelik olmaları açısından bir başka deyişle kentsel hakların geliştirilmesine ve korunmasına yönelik olmaları açısından önemli maddelerdir.

Đmar Kanununun tamamı kentin korunmasında önemli bir yasal mevzuat olup, ihlal edilmesi kente karşı işlenen suç oluşturacaktır. Đmar Kanununun ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan binaların yıktırılmasına ilişkin olarak düzenlenen 32. maddesi ve kanuna aykırı davrananlara idari para cezası verilmesine ilişkin olarak düzenlenen 42. maddesi kentleri korumakta yetersiz kalmış, bu maddelerdeki yaptırımlar caydırıcı olmamış, kente karşı işlenen suçlar artarak devam etmiş, ortaya sağlıksız, plansız kentler çıkmıştır (Yalçınöz Şahin, 2006:90).

5237 sayılı yeni TCK’de “Đmar kirliliğine Neden Olma” başlığı ile düzenlenen 184. madde, imar kanunun uygulanması ve kentin korunmasının sağlanması açısından oldukça önemli yeni bir yaklaşım ve yaptırım getirmiştir. Diğer taraftan imar suçunun çevreye karşı işlenen suçlar başlığı altında ele alınması kente ve çevreye karşı işlenen suçların paralellik göstermesinin bir sonucudur (Karasu, 2008b:52).

TCK’nın söz konusu 184. maddesi ile hem bireylerin (184/1) hem de yapı kullanma izin belgesi vermeye yetkili idarelerin görevlilerinin (184/2,3) (Belediye ve Valilik) hukuka aykırı eylemleri suç sayılmıştır. Bir yapıya ilişkin olarak imar kirliliğine neden olma suçunun işlendiğinin tespitinde en önemli görev yerel

yerel yönetimlerin görev ve sorumlulukları imar izni ve yapı kullanma izin belgesi vermekle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda gerek yapının yapımı sırasında ve gerekse yapının kullanımında hukuka aykırılık bulunup bulunmadığının da kolluk tarafından denetlenmesi gerekmektedir. Bu düzenlemeler bağlamında bakıldığında yukarıda işaret edildiği üzere Belediye ve Valiliklere tanınan imar ruhsatı ve yapı denetimine ilişkin görev ve yetkiler düzenli kentleşme ve yaşanılabilir bir çevrenin tesisi amacına yöneliktir Söz konusu idari mercilerin kendilerine düşen ve ruhsat ya da izin verme biçiminde isimlendirilen ve fakat gerçekte niteliği itibariyle bir “kolluk görev ve yetkisi” olan bu düzenlemeler kentsel hakların hayata geçirilmesi bakımından son derece önemli düzenlemelerdir.

Đmar Kanununa göre yetkili makamlarca verilen yapı ruhsatlarına ve eklentilerine riayet edilmeden yapılan ya da yapı ruhsatı alınmaksızın yapılan yapılar, kentlilerin sağlıklı, dengeli aynı zamanda tarihi ve kültürel dokusunun yanında doğal güzellikleri korunmuş bir çevrede yaşama hakkının ihlali niteliğindedir. Ayrıca bu tür yapılar düzensiz kentleşmeye neden olmakta ve kentlilerin ulaşım, dolaşım haklarını da engellemekte ve görüntü kirliliğine neden olmaktadır.

Diğer taraftan yapı ruhsatı almadan veya alınmış olan ruhsata aykırı olarak yapılan yapılar, Đmar Kanunun 32. maddesi hükümleri gereğince yıkılması / yıktırılması gerekmektedir. Bahse konu yapıların yıkılması noktasında genel kolluk birimleri, bir yandan yıkım için gelen kamu görevlilerinin ve araçlarının çalışmalarını yapabilmesi için gerekli güvenli tedbirlerini almakta, diğer yandan ise, yıkım kararı alınan yapıların yıkılabilmesi için can ve mal güvenliğinin sağlanması noktasında (yapı sahiplerinin binayı boşaltmamaları, oturma eylemi yapmaları, ya da kendilerini zincirlemeleri veya içerideki eşyaları boşaltmamaları, boşaltmaya gelen kamu görevlilerini engellemeleri durumunda) genel kolluk zor kullanmak suretiyle binanın içinin boşaltılmasını sağlamakta ve yıkım işleminin tamamlanması için gerekli güvenlik tedbirlerini almaktadır.

3.3. BĐR SOSYAL DEVLET ÖDEVĐ OLARAK KENTSEL