• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE

2.2. Örgütsel Bağlılık Kavramının Tanımı, Önemi ve Unsurları

2.2.5. Örgütsel Bağlılıkla İlgili Benzer Kavramlar

2.2.5.1. Mesleğe Bağlılık

Örgütlerde karşılaşılan bir diğer bağlılık türü de mesleğe olan bağlılıktır. “Profesyonel bağlılık” olarak da bilinen bu bağlılık, farklı derecelerde olabilir. “Mesleğe bağlılık”; bireyin belirli bir dalda beceri ve uzmanlık kazanmak üzere yaptığı çalışmalar sonucunda, mesleğinin yaşamında taşımaya başladığı önemi ile ilgili bir kavramdır. Bir başka tanımla “mesleki bağlılık”, kişinin mesleği ile özdeşleşmesidir

(Özdevecioğlu ve Aktaş, 2007). Örgüte bağlılıktan farklı olarak mesleğe bağlılıkta birey, belirli bir dalda yaptığı uzmanlık çalışmaları sonucunda mesleğine bağlanır ve yaşamının merkezine koyar. Bu şekilde gelişen “mesleğe bağılık” üç alt düzeyde ele alınmaktadır (Balay, 2000);

İşe Yönelik Genel Tutum

İşe yönelik değer yargılarını içerir. Örneğin; “işten ya da meslekten memnun olmadan yaşamdan haz alınmayacağı” gibi söylemler geliştirilmesini ifade eder.

Mesleki Planlama Düşüncesi

Bu düzeyde kişi, mesleği ile ilgili olarak gelecek için çeşitli yatırımlar yapmaktadır. Kişi, kendisini yetiştirmek ve mesleğinde ilerleyebilmek için uzun vadeli fikir ve planlar geliştirmektedir.

Blau’ya(1985) göre; kişilerin bu türdeki çabaları, çeşitli yayın organlarından, mesleki ve eğitim kurumlarından ve çeşitli olanaklardan yararlanmaları, mesleklerine ilişkin toplantılara katılmalarıyla ölçülebilmektedir.

İşin Göreceli Önemi

İş ile iş dışı faaliyetler arasındaki tercihlerin ortaya konulmasıdır. Arkadaşlarını hoşnut etmese de, bir kişi bir işi tercih etmişse, o işte çalışmaya devam etmesi örnek olarak verilebilir (Balay, 2000).

2.2.5.2. İşe Bağlılık

Truss ve arkadaşları (1997) işe bağlanmayı, bireyin “işine karşı tutkusu” şeklinde tanımlamışlardır. Robinson ve arkadaşları (2004) “işe bağlılığı”, bağlılıktan bir adım ileri bir durum olarakdeğerlendirmişlerdir. Bağlanma konusunda çalışan araştırmacıların pek çoğu, işe bağlanmayı çok boyutlu bir yapı olarak değerlendirmişlerdir (Aktaran: İzgar, 2008).

Schaufeli ve diğerleri (2004) göre de “işe bağlanma”, aşağıdaki şekilde ele alınmaktadır (Aktaran: İzgar, 2008);

• İlham ve gurur duygularının yaşanmasıyla birlikte, adanmışlık ve tam bir konsantrasyon ve

• İşe dalma ve bütün ilginin işe verilmesi.

“İşe bağlılık”, kısaca “iş ile özdeşleşme” olarak tanımlanabilir. İşe aktif olarak katılma, kişisel gelişme için iş performansının önemini algılamayla oluşur ve genelde de iş doyumunun bir sonucu olarak ortaya çıkar.

“İşe bağlılık”, kişinin işine yönelik edindiği duygusal bağ ve inancını ifade eder. İşe bağlılık konusunda yapılan araştırmalar, bu kavram ve bununla ilgili olan özellikleri şu şekilde özetlemektedir (İnce ve Gül,2005:19):“İşe bağlılık kişinin; kendi hakkında sahip olduğu imajla işi arasındaki ilişki, işine bağlılık derecesi, algıladığı performans düzeyinin kendisine verdiği değeri etkileme ve psikolojik olarak kendisini işiyle özdeşleştirme derecesidir”.

2.2.5.3. İş Arkadaşlarına Bağlılık

Örgütsel bağlılıkla ilişkili olan bir diğer etken de iş arkadaşlarına bağlılıktır.İş arkadaşlarına bağlılık, kişinin diğer çalışanlarla özdeşleşmesi ve onlara karşı bağlılık duyması olarak tanımlanmaktadır. Bağlılık duygusu yüksek olan bireyler, içten ilişki ve arkadaşlık bağlarına önem verirler ve iş arkadaşlarına bağlılık, ekip çalışmasını da beraberinde getirerek motivasyonu artırır. İş arkadaşlarına bağlı olan çalışanlar, bireysel hırslardan uzak kalırlar ve örgüt adına çalışanlarla ortak hedefler doğrultusunda birleşir (Balay, 2000).

İş arkadaşlarına bağlı çalışanların bağlılık duygularının güçlü olması, örgütteki performanslarını olumlu yönde etkilerken, meslek ve örgütsel bağlılık duygularını da yönlendirmektedir. Bu nedenle güçlü arkadaş bağlılığı bulunan çalışanların, arkadaş bağlılığı olmayan çalışanlara nazaran, daha güçlü mesleki ve örgütsel bağlılık duyacağı öne sürülmektedir (Wallace, 1995).

2.2.5.4. Sadakat

“Sadakat” genel anlamıyla; samimi ve sağlam dostluk, içten bağlılık, his ve duygularında sağlamlık, ihanet etmeme ve hakikate uygunluk anlamlarına gelmektedir. Diğer yandan“sadakat”; bir kişinin, bir örgüte pratikte istekli ve tam bağlılığıdır.

“Örgütsel sadakat” kavramı ise; bireyin çıkarlarından ziyade, bağlı bulunduğu örgütün çıkarlarını gözetmeyi ve bu çıkarlara aidiyet göstermeyi içeren üye davranışlarıdır.

Örgütsel bağlılığa etki eden bir diğer kavram olan “sadakat”; örgütü tehlikelere karşı koruma, olumsuz koşullarda dahi örgüte bağlı kalma ve örgütün çıkar ve amaçlarını gözetme olarak tanımlanabilir. Sadakat, örgüt üyeliğini sürdürme isteğiyle doğrudan ilişkilidir. Örgütsel sadakat de, örgütsel bağlılığın bir boyutunu oluşturmaktadır (Koç, 2009).

Örgütsel sadakat ve örgütsel bağlılığın ortak noktası, aidiyet duygusu içermesidir. Örgütsel sadakat ve bağlılık arasındaki farklılık ise; sadakatin, bağlılık duygusuna göre daha güçlü bir duygu olmasıdır. Örgütsel bağlılıkta birey; örgütüne, kendi bireysel amaç ve hedefleri gerçekleştiği ve çıkarları karşılandığı sürece bağlı kalır. Örgütsel sadakatte ise, koşullar ne olursa olsun birey örgütten ayrılmayı düşünmez (Akyay ve Koç, 2010).

Örgütsel sadakat, şirket sahipleri açısından da dikkate alınması gereken bir konudur. Çünkü örgütsel sadakat düzeyi düşük bireyler sık sık iş değiştirirler. İş yerleri ne kadar çabuk çalışanlarının sadakatini sağlamak için çaba sarf etmek durumunda olduğu gerçeğiyle yüzleşirlerse, işyerleri işe alımlarında o kadar kolaylık yaşar ve iş yerlerini daha iyi yerlere taşımada etkili olur. Yukarıda sözü geçen tüm bu kavramlar, örgütsel bağlılığın oluşmasında etken kavramlardır, fakat örgütsel bağlılık kavramının yerine kullanılamazlar.

Başka bir ifadeyle “örgütsel bağlılık” kavramı; hem mesleki bağlılık kavramını, hem iş bağlılığını, hem iş arkadaşlarına bağlılık kavramını, hem de sadakat kavramını içerisinde barındırmaktadır.