• Sonuç bulunamadı

Örgütlerin Topluluk İçindeki ve Dışındaki Arabuluculuk Bağlantıları

BÖLÜM II. AĞ DÜZENEĞİNİN EŞBİÇİMLİLİK ve DEĞİŞİME ETKİSİ: BİR MODEL

2.2 Örgütlerin Topluluk İçindeki ve Dışındaki Arabuluculuk Bağlantıları

Ağ düzeneğindeki örgüt gruplarının zayıf bağlantıları boşluk olarak adlandırılmaktadır (Burt 2002). Yapısal boşluk, ilişkileri (bağları) ağ düzeneğindeki olası bağları kaplayarak aktöre rekabet avantajı sağlayan pozisyon olarak ifade edilmektedir (Burt, 2000). Sosyal ağ düzeneklerinde, aktör diğer aktörler arasında yer alarak onların ilişkisini sağlamakta ya da aracılık etmekte ve bu anlamda yapısal avantaj sağlamaktadır. Çünkü ağ düzeneğindeki aktörler, yapısal boşlukları doldururken bu alan hakkında fazlaca bilgi sahibi olmakta ve ağ iletişim kontrolünü elinde tutmaktadır. Örgütsel ağ düzeneğindeki bu arabuluculuk rolünün sağladığı kazanç sosyal sermayeyi oluşturmaktadır. Granovetter (1973), zayıf bağların gücünü, Freeman (1977), arabuluculuk rolünü ve Burt (1980) ağ düzeneğinde oluşan yapısal boşlukları ifade ederken örgütlerin ağ düzeneğindeki yerleşik ilişkilerinden kaynaklanan bu avantajı ön plana çıkartmaktadır. İşte sosyal ağ düzeneğinde, örgütlerin arabuluculuk pozisyonları ile elde ettikleri sosyal sermayede odak örgütün meşruluğu ön plana çıkmaktadır (Burt, 1998). Arabuluculuk rolleri ile elde ettikleri kazançla ağ düzeneğinde meşru görülen örgütler alanda farklılık oluşturabilmektedir. Sosyal sermaye kazançları ağ düzeneği yaptırımları ile ilişkilendirilirse, fazla sayıdaki yaptırımın, ağ düzeneğinde az sayıda yapısal boşluğa neden olduğu görülmüştür (Burt, 1997b). Bu bağlamda, örgütsel alana uyum yapısal boşlukların az olduğu ağ düzeneklerinde daha sık rastlanan bir durumdur. Sosyal ağ düzeneğindeki yapısal boşluklardan elde edilen sosyal sermayenin değerinin alanın benzerliği ile ilişkili olduğunu savunan Burt (1997a), az sayıda benzer (çeşitlilik) çalışan bulunan yüksek örgüt derecelerinde bu değerin de yükseldiğini belirtmektedir. Ağ düzeneklerinde örgütlerin yapısal boşlukları doldurması neticesinde sahip oldukları bağları, örgüt iç ve dış bağlar olarak ayırmakta fayda görülmektedir. Sosyal ağ düzeneklerinde aktörlere karşılıklı fayda sağlayan iletişimler arasındaki boşluklar içyapısal boşluklar olarak ifade edilmektedir. Aktörlerin yapısal boşluklardan sağladığı kazançlar söz konusu olduğunda, örgüt ağ düzeneği dışındaki bağları da dikkat çekmektedir (Westphal ve Gulati, 1999; Podolny, Stuart ve Hannan, 1996). Bağlı bulunduğu ağ düzeneği ile diğer örgütsel ağ düzenekleri arasındaki boşluklarda yer alarak bu bağlarda arabuluculuk yapan örgütlerin, bilgi transferini rahatça yapabildiği görülmektedir. Ağlarıyla diğer gruplar arasında yapısal boşluklar vasıtası ile köprü oluşturabilen aktörlerin bilgiye erişmede ve gruplardan bilgi transfer etmede önceliğe sahip oldukları ifade edilmektedir (Burt, 2004). Bilgi transferi ile

fikir, bu bağlar yoluyla gruplar arasında ek değer almakta, örgüte fayda sağlamaktadır. Burt (2004) fikir ve davranışların gruplar arasında olmaktansa grupla beraber daha homojen olduğunu belirtirken, gruplarla bağ oluşturabilen örgütlerin alternatif şekillerde düşünmeye ve davranmaya daha yatkın olduklarını ifade etmektedir. Baker (1984) iki örgüt arasındaki ticaret hacminin aktörler arasındaki bağın şekli ile ilgisine dikkat çekmektedir. Eğer ticaretin yapıldığı ağ yoğun, ilişkiler güçlü-kuvvetli, yapısal boşluklar azsa ticaret yapan bu örgütler arasındaki bağın doğrudan ilişkilerle gerçekleştiği düşünülmektedir. Güçlü geliştirilmiş ilişkiler ise yapılan ticaretteki fiyatlarda çeşitliliği düşürmektedir. Arabuluculara ihtiyaç duyulmadan, bu bağlar sonucunda birbirinin örgütsel faaliyetlerinden haberdar olan örgütler; ticaretlerinde fiyatlarını çok fazla çeşitlendirememektedir. Burt (2000), yapısal boşluğu çok olan örgüt ağ yapılarında aktörlerin daha çok terfi ettiğini, iş şekillerini değiştirebildiğini savunmaktadır. Mikro boyuttaki bu çalışmaları meso boyuta taşıyarak benzer sonuçlar elde eden Gargiulo ve Benassi (2000) yapısal boşlukları görece az doldurabilen örgütlerin yenilikleri benimsemekte zorlandığını savunmaktadır. Mevcut düzene ayak uyduran örgütler benzer örgüt pratiklerini uygulayarak alanı eşbiçimli hale getirmektedir.

Hipotez 3: İçsel ve dışsal yapısal boşlukları dolduran örgütler, alandaki diğer örgütlere daha az benzemektedir.

Örgütsel ağ düzeneğinde yer alan aktörler incelendiğinde, yapısal boşlukların iki tarafında bulunanların birbirinden habersiz olmadığı ancak bunların birbirlerinin örgütsel faaliyetlerine dikkat etmediği ya da edemediği görülmektedir. Bir nevi tampon görevi yapan ve bu boşlukları dolduran aktörler, iki farklı bilgi ve faaliyete sahip örgütün arasında yer alarak bilginin ve örgüt pratiklerinin yayılımını sağlamakta bu anlamda kendi de kazanç sağlamaktadır (Burt, 2000). Yapısal boşlukları doldurabilen bireyler, iyi fikirleri bulma ve geliştirmedeki bu avantajlı pozisyonları sayesinde değişime sebep olmaktadır (Burt, 2004). Bu aktörler, aynı zamanda boşluğun iki yanındaki örgütleri bir araya getirerek oluşturduğu projenin de kontrolünü elinde tutmaktadır. Granovetter (1973; 1983) aktörler arasındaki bağların güçlü olmadığı durumlarda (boşluklar oluşmuşsa), sosyal ağ düzeneğinde bilginin ortaya çıkmasında ve yayılmasında bu bağların etkisine dikkat çekmektedir. Çünkü ağ yapısında yapısal boşluklar yani gevşek ve birbirini tekrarlamayan bağlar; gruplar arası ilişki fırsatları oluşturmakta ve bu da dışsal sosyal sermayenin

gelişmesine neden olmaktadır (Adler ve Kwon, 2002). Bir toplulukta ne kadar yapısal boşluk varsa o kadar çok sosyal sermaye oluşma fırsatı doğmaktadır (Burt, 1997a).

Bir ağ düzeneğindeki iç ve dış yapısal boşluklar, o sosyal ağ bağlarının gücü ile yakından alakalıdır. Brass (1984) 140 üst düzey ve onların altında çalışanları araştırdığı çalışmasında, iki farklı ağ düzeneğindeki ilişki şeklini incelemiştir. Bu çalışma, aktörlerin merkezilik konumları, bağlantılarının gücü ve arabuluculuk ilişkileri arasında pozitif bir ilişki olduğunu savunmaktadır. Bir topluluktaki örgütsel ağ ne kadar güçlü bağlara sahipse, içe dönükse (network closure) o ağ düzeneğinde o kadar “işbirliği yapma ve ortak amaçlara ulaşma” ihtimalinin yükseleceği ve böylece içsel sosyal sermayenin de artacağı ifade edilmektedir (Adler ve Kwon, 2000: 6–8). Her ne kadar içe dönük ağlar işbirliğine dayalı olarak içsel sosyal sermayeyi etkilese de, fikir oluşturmada zayıf bilgilere pek şans tanınmamaktadır, çünkü bu denli kapalı ağlarda zayıf fikirler değersiz görülmekte fikri oluşturan değer sosyal yapı doğrultusunda bir gruptan diğerine transfer edilememektedir. Yapısal boşlukları dolduran daha açık ağlarda ise, bilgi transferi rahatça yapılabilmekte ve yeni fikirler gruplar arasında ek değer almaktadır. Sosyal ağın zayıf bağlara sahip olması ağ düzeneğinde görece daha fazla arabuluculuk pozisyonunun oluşmasına neden olmaktadır. Bu da örgütsel bilgi ve kaynaklara rahat ulaşmaya ve ortaklaşa yürütülen projelerde kontrol avantajı elde etmeye yaramaktadır. Aslında, ağ düzeneğindeki bağların gücü, güçlü ya da zayıf olması, o ağ düzeneğinin içyapısal ve dış yapısal boşluklardan elde edilen avantajın farkına varılmasında ön plana çıkmaktadır (Burt, 2000). Ağ yapısındaki tüm yapısal boşlukları dolduran bağların örgütsel alandaki farklılıklara etkisi araştırılırken, bu bağların diğer bağ özellikleri ile beraber değerlendirilmesi, alandaki eşbiçimlilik ve değişimi anlamada daha etkin sonuçlara varılmasına neden olacaktır.

Hipotez 4: İçsel ve dışsal yapısal boşlukları dolduran örgütler, yenilikleri daha önce benimsemektedir.