Araştırmaya katılan öğrencilerin matematik dersine yönelik belirlenmesinde “matematik” kavramına yükledikleri anlam yanında formal öğrenimleri boyunca her bir sınıf seviyesinde görmüş oldukları matematik dersi ile ilgili görüşleri de belirleyici olacaktır.
56
Katılımcıların matematik dersi ile ilgili görüşlerini belirleyebilmek için araştırmanın “Öğrencilerin matematik dersi ile ilgili görüşleri nelerdir?” sorusuna cevap bulmak için öğrencilere:
a. Matematik dersi ile ilgili düşüncelerin nelerdir?
b. Okulunda matematik dersinde sana öğretilenler hakkında neler düşünüyorsun?
c. Matematik dersinde öğrendiklerinin ders dışında işine yarayıp yaramayacağı konusunda düşüncelerin nelerdir?
Soruları sorulmuş ve her bir soruya ilişkin görüşler içerik analizine tabi tutulmuştur. Her bir soruya verilen cevaplar aşağıdaki başlıklar altında tartışılmıştır.
Ortaokul 8. sınıf öğrencilerinin matematik dersi ile ilgili görüşlerini çeşitli açılardan belirleyebilmek için ilk olarak “Matematik dersi ile ilgili düşüncelerin nelerdir?” sorusu sorulmuştur. Öğrencilerin bu soruya verdikleri cevaplar içerik analizi tablosunda aşağıdaki şekilde gruplandırılmıştır:
Tablo 9. Öğrencilerin Matematik Dersine Yüklediği Anlamlar
İfadeler n Kategori N Üst Kategori N
Eğlenceli 9 Sevilen ders 27 Derse Olumlu Bakış 52 Sevilen 17 Huzur bulunulan 1 Mantıklı ve düşündürücü 1 Öğretici ders 10 Matematiksel işlemlere bağlı 7
Zorlu 1 Sevilmeye çalışılan 1 Zevkli 3 Zevkli ders 5 Mutluluk kaynağım 1 Korkulmayacak 1 Hayata bağlayıcı 1 Önemli ders 10 Hayatta yardımcı 9
57 Sevilmeyen 5 Sevilmeyen ders 10 Derse Olumsuz Bakış 24 Sıkıcı 3 Gereksiz 1 Saçma 1
Detay bilgiler içeren 1
Anlaşılamayan
ders 14
Karmaşık 4
Zor 5
Anlaşılmaz 2
Sayısal yetenek gerektiren 2
Öğretmene bağlı 6 Öğretmen
etkisinde biçimlenen ders 8 Derse Değişken Bakış 20 İyi anlatılamamış 2 Önemli ama sıkıcı 2 Diğer 12
Önemli ama yorucu 1
Korkulmasına rağmen basit 3 Bazı konuları hariç zevkli 2 Bazı konuları hariç sevilen 4
Toplam 96
Yukarıdaki içerik analizi tablosunda da görüldüğü gibi öğrencilerin matematik dersi ile ilgili görüşleri, dersin “sevilen, öğretici, zevkli, önemli” görülmesi kategorileri ile derse karşı olumlu bakış üst kategorisinde; dersin “sevilmeyen ve anlaşılmaz” bulunması kategorileri ile derse karşı olumsuz bakış üst kategorisinde ve dersin “öğretmen etkisinde biçimlenebilir” görülmesi kategorisinde derse karşı değişken (olumlu-olumsuz-nötr) bir bakış üst kategorisinde toplanmaktadır.
Araştırmaya katılan öğrencilerin 52 tanesi %54,2’sı derse karşı olumlu bakış açısına sahiptir. Derse karşı olumlu bakış açısı sergileyen öğrencilerin 27 tanesi %28,1’sı dersi sevdiklerini
58
belirterek yüksek bir oranla bu kategoride yer almışlardır. Öğrenciler dersi sevmelerini “eğlenceli bulma ve sevme” noktasında ifade etmişledir. Dersi eğlenceli bulan öğrencilere ilişkin bazı görüşler şu şekildedir:
(Ö-55): Matematik dersi çok zevkli ve eğleniyorum. Çünkü bir şeye kafa patlatmayı çok seviyorum. Ve bu sadece matematik için geçerli. Çünkü sayılarla uğraşmasını çok seviyorum.
(Ö-92):Matematik dersi eğlendiğim bir derstir. Derste problem çözmek ve testleri
çözerken mutlu oluyorum.
Dersi eğlenceli bulan yukarıdaki öğrenci görüşleri yanında matematik dersini sevdikleri bu kategoride yüksek bir yüzde oranı ile dile getiren görüş olmuştur. Dersi sevdiğini belirten bazı öğrenciler dersin zorlu olması ile de bağlantı kurmuşlardır. Aşağıda bu görüşlerden bazılarına yer verilmiştir:
(Ö.5): Zorlukları olduğu için severim. (Ö.36): Zor soruları çözmeyi seviyorum.
(Ö.47): En çok zorlandığım ders ama seviyorum. Test çözerken yanlışımın çok
çıktığı, çabuk unuttuğum gereğinden fazla kafa yormam gereken, yeri gelince saçma gelen, sıkıldığımda o dersin kitabını parçaladığım ders. Ama seviyorum nasıl oluyor ben de bilmiyorum.
(Ö.78): Bazen sorularda takılıp kalsam da zorlukların üstesinden gelmeyi sevdiğim
için matematiği seviyorum.
(Ö.59): Matematik dersini seviyorum. İleride matematik dalında bir şeyler yapmak
istiyorum.
Matematik dersini sevdiklerini belirten öğrenciler arasında (Ö.4) ise dersi sevmesine rağmen günlük hayatta işe yaramayacağını “Matematik dersini severim ama bazı öğrendiğimiz şeylerin günlük hayatta kullanmadığımız için pek fazla işe yaramıyor. Hayatla daha alakalı şeylerin öğretilmesi taraftarıyım.” ifadeleriyle dile getirmiştir.
Derse olumlu bakış üst kategorisinde kodlanan bir diğer kategori ise dersin öğretici bulunması kategorisidir. Bu kategori içerisinde “mantıklı, matematiksel işlem oluşu, zorlu oluşu ve sevilmeye çalışan bir ders olması” öğrenci ifadelerinde öne çıkan söylemlerdir. Bu
59
konudaki öğrenci görüşlerine örnek vermek gerekirse, dersin mantıklı olmasına ilişkin (Ö.9) “matematik kolay ve uğraşmayı sevdiğim, diğer derslere oranlara daha mantıklı ve düşündürücü bir ders” ; dersin işleme dayalı olması ile ilgili olarak (Ö.60) tarafından “kafa yormak için bir araya gelen problem ve konulardır” ; dersin zorlu olmasına ilişkin (Ö.93) tarafından “Matematik dersi çok güzel ve zorlu bir derstir. Zoru başarmayı seven her kişi matematik dersinde başarılı olur” ; dersin sevilmeye çalışılması ise (Ö.39) tarafından:
Matematiği çok sevmesem de biraz sevebiliyorum. Çünkü öğreniyorum. İzlediğimiz konuları evde tekrar edip iyice kafama yerleştirirsem durumum derslerde ve yazılılarda iyi oluyor. Ama tekrar etmezsem tabiî ki de benim için kötü sonuçlar ortaya çıkıyor.
şeklinde ifade edilmiştir.
Derse olumlu bakış üst kategorisinde kodlanan bir diğer kategori olan “zevkli ders” kategorisine ilişkin bazı öğrenci şöyledir:
(Ö.21): matematik dersi ile ilgili düşüncelerim aslında çok kapsamlı. Yani matematik
bence başka bir şey. Matematikte bir soru çözerken o sayılar bana hayatımı anlatıyor. O sayıları tek tek yazarken çok mutlu oluyorum. Aynı zamanda da o zaman ders çalıştığımı tam olarak hissediyorum.
(Ö.80): Bence çok zevkli bir derstir. Sayılar ülkesinde gezintiye çıkmak gibi. (Ö.91): Hayatta her alanda karşılaşacağımız bilgileri verdiği için çok zevkli bir
derstir.
Görüşleri derse olumlu bakış üst kategorisinde kodlanan bir diğer kategori olan “önemli ders” kategorisinde öğrenciler, matematik dersini hayatlarında işe yarayıp yaramaması yönünden ele almışlardır. Buna ilişkin bazı öğrenci ise şu şekildedir:
(Ö.17): İleride istediğim mesleği seçmem için matematikte iyi olmam gerekiyor. (Ö.26): Matematik dersi ileride üniversitede ve lisede bize yardımcı olacak. Mimar
ve mühendislik fakültesinde yardımcı olacak.
(Ö.49): Matematik dersinin hayatı öğrettiğini düşünüyorum. Bunun için faydalı bir
60
(Ö.68): Matematik bizim hayatımız boyunca bizimle gelecektir. Matematik herkese
kendi hayat tarzını çizdirir.
(Ö.94): Matematik dersi bizler için çok gerekli bir derstir. Çünkü hayatımızın her
yerinde matematik kullanıyoruz.
Görüşleri derse olumsuz bakış üst kategorisinde kodlanan öğrenci ifadeleri ise “sevilmeyen ve anlaşılmayan” ders alt kategorilerine ayrılmıştır. Matematik dersi öğrenciler tarafından sevilmeyen kategorisinde aynı zamanda sıkıcı ve saçma olarak da görülmüştür. Bununla ilgili öğrenci görüşleri şu şekildedir:
(Ö.26): Matematiği hiç sevmiyorum. Matematik çok oyunbaz, mızıkçı bir ders ne
kadar çalışırsan çalış anlamıyorsun. Karşılığını vermiyor sana.
(Ö.53): Matematik dersi sevmediğim bir ders. Aramızda bir şey yok ama kanım pek
ısınmadı!
(Ö.48): Gereksiz bir ders. Çünkü sürekli yazı ve problem hiç sevmem. (Ö.69): Hiç sevmediğim sıkıcı bir derstir.
(Ö.70): %90’ını hayatta kullanmayacağım için saçma geliyor.
Dersi sevmediğini belirten yukarıda bazı örnekleri verilen öğrenci görüşlerine bakıldığında dersin sevilmemesinde hiçbir gerekçe gösterilmediği ifadeler yanında dersin sevilmemesinin nedenlerinin açıklandığı görüşler de yer almaktadır. Buna göre dersin sevilmemesinde dersin öğrenciler tarafından anlaşılamaması, dersin gereksiz olarak görülmesi ve hayatın içinde kullanılabilir görülmemesi neden olarak gösterilmektedir.
Görüşleri “anlaşılmayan” ders alt kategorilerinde gruplanan öğrenci ifadelerinde ise dersin detay bilgiler içermesi, karmaşık, zor ve anlaşılamayan nitelikte olduğu görülmektedir. Bu kategoride yer alan öğrenci görüşlerinden bazıları şunlardır:
(Ö.26): Matematik dersinde fazla bilgi var. Aslında sadece çarpma, bölme, çıkarma,
toplama yeterlidir bence.
(Ö.77): Bence matematik çok zor bir der. Bütün yazılılarda en çok sıkıntı yaşadığım
61
(Ö.81): Anlayamadığım bir türlü zekâmı veremediğim bir derstir.
Öğrenci görüşleri analiz edildiğinde ortaya çıkan bir üst kategori de matematik dersine ilişkin “değişken bakış açılarının” varlığıdır. Bu değişkenlikte ön sırada ise dersin “öğretmen etkisinde biçimlenen” bir ders olmasıdır. Görüşleri bu üst kategoride yer alan öğrenciler, matematik dersi için öğretmen faktörü ve dersin iyi anlatılamamış olmasına vurgu yapmışlardır.
Dersin “öğretmen etkisinde biçimlenen” bir ders olması ile ilgili bazı öğrenci görüşleri şu şekildedir:
(Ö.14): Matematik dersi yoğun bir ders olmasına rağmen öğretmenimizin akıcı
anlatımı sayesinde daha eğlenceli geçiyor.
(Ö.44): Aslında matematik dersi ile ilgili düşüncelerimi öğretmen değiştiriyor.
Mesela sınavları çok kolay olan öğretmen verse o dersi severim fakat sınavları zor olan bir öğretmen verse o dersi sevmem.
(Ö.48): Öğretmenler dersi daha eğlenceli bir şekilde anlatabilirler. Kitapları da hiç
eğlenceli değil.
(Ö.54): Matematik dersleri hangi öğretmen olursa olsun sıkıcı geliyor. Çünkü ben
dinleyerek öğrenen birisi değilim. Öğretmenlerin anlattığı yöntemler çoğunlukla bende işe yaramıyor. Ben problemi inceleyip kendi yöntemimi bularak çözebilirim. Derste ne işleyeceğimizi anlatmak yerine derse geçip kalan zamanda daha fazla dinlenip dersi eğlenceli bir hale getirebiliriz.
(Ö.67): Derse… Hoca girmeye başlayalı matematik en sevdiğim ders haline geldi.
Yukarıdaki öğrenci görüşleri incelendiğinde öğretmenin dersi işleme biçiminin matematik dersine karşı olan tutumunu olumlu ya da olumsuz şekilde etkilediği görülmektedir. Bu bağlamda öğrenciler dersin anlatım biçiminin değişmesinin kendilerinin derse karşı olan açısını değiştirebileceği ortaya konan görüşlerden birisidir. Aynı görüş içerisinde yer aldığı için farklı kategorize ile belirtilmeyen bir durum olarak karşımıza çıkan bir diğer konu da ders kitaplarının eğlenceli bulunmaması matematik dersi ile ilgili olumsuz tutumun gelişmesine sebep olan etkenlerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
62
Dersin “öğretmen etkisinde biçimlenen” bir ders olmasına ilişkin kategoride yer alan bir diğer görüş ise dersin iyi anlatılamamış olmasıdır. Bununla ilgili öğrenci görüşleri şöyledir:
(Ö.2.): Matematik dersi pek de sevilmeyen bir derstir. Çünkü matematik yıllardır
insanlara çok zormuş gibi gösterildi. Bu gerçek değil. Bence çalışarak yapılınca gayet zevkli ve kolay oluyor.
(Ö.46): Aslında matematik güzel bir ders. Fakat öğretmenler bize matematiği doğru
şekilde aktarmalılar. Bunu başarabilen çok az kişi var.
Yukarıdaki öğrenci görüşlerinde de görüldüğü gibi matematik dersi ile ilgili ön yargılar ve öğrenci ifadesi ile dersin “öğretmenler tarafından doğru” anlatılması gerekliliği, matematik dersinin iyi bir biçimde anlatılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Bu kategorideki görüşler incelendiğinde öğretmenin dersi işleme biçimi yanında dersin doğasının öğrencilere anlatılmasının önemi ortaya çıkmaktadır.
Üst kategori olarak ortaya çıkan “değişken bakış açılarının” varlığı kategorisinin bir diğer alt kategorisi de “diğer görüşler” olarak belirlenmiştir. Bu alt kategoride yer alan görüşler diğer kategorilerde yer alan görüşlere benzerlik göstermekle birlikte şartlı ifadeler içerdiği için kendi içerisinde anlamlı bütünlük oluşturabilecek nitelikte olduğu varsayılmıştır. Örneğin bu kategoride matematik dersi öğrenci tarafından önemli bulunması açısından derse karşı olumlu bir bakış sergilemesini gösterirken sıkıcı ya da yorucu olarak nitelendirilmesi derse karşı olumsuz bir bakış açısı sergilediğini göstermekte, bu niteliğinden dolayı da görüşün derse karşı değişken bakış açısı kategorisinde yer almasını gerekli kılmaktadır. Diğer kategorisinde kodlanan bu görüşlerden bazıları şu şekildedir:
(Ö.39): Bence matematik dersi çok önemli bir ders olmakla birlikte sıkıcı bir
derstir.
(Ö.40): Bence matematik öğrenciler için bir korku gibi görünse de çalışınca çok
basit bir derstir.
(Ö.62): Matematik bazı konuları hariç zevkli bir derstir… (Ö.88): Matematiği bazı konuları hariç seviyorum.
63
Ortaokul 8. sınıf öğrencilerinin matematik dersi ile ilgili görüşlerini çeşitli açılardan belirleyebilmek için sorulan sorulardan olan “Okulunda matematik dersinde sana öğretilenler hakkında neler düşünüyorsun?” sorusuna verdikleri cevaplar içerik analizi tablosunda şu şekilde gruplanabilir:
Tablo 10. Öğrencilerin Matematik Dersinden Öğrendikleri
İfadeler n Kategori N
Faydalı bilgiler 4
Dersle ilgili pratik
fayda 11
Günlük hayatta kullandığım bilgiler 3 İleride işime yarayacak bilgiler 4
Yeterli bilgi 3
Dersle ilgili İçerik
algısı 33
Anlaşılır bilgiler 5
Sıkıcı konular 2
Eksik bilgi 2
Gereksiz bilgi 3
Hayatta işe yaramayan bilgi 4
Sadece sınavlar için gerekli bilgi 3 Sınavlardan fazlasını da içeren bilgi 2
Bazıları saçma bilgi 4
Bazıları gereksiz bilgi 1
Bilgileri nerede kullanacağımı bilmiyorum 4
İyi öğretiliyor 3
43 Öğretilme yöntemi sayesinde anlayabiliyorum 14
Düzeyime uygun bilgiler 2
Düzeyime uygun olmayan bilgiler 3
Matematik öğretilmiyor 4
64
Bazı konular anlatılamıyor 2 Dersin Öğretilme
şekli
Tekrar yapılmalı 2
Detay bilgiler anlatılıyor 1
Dershanede daha iyi anlatılıyor 3 Özel okullarda daha iyi anlatılıyor 2
Öğrenmek istiyorum ama sıkıcı 1
Kitapları yetersiz 1
Öğretildiği için mutluyum 2
Ders saati arttırılmalı 2
Diğer 9
Anladığım zaman mutlu eden bilgi 1
Hayattan soğutan bilgiler 1
Hayatımı zevkli kılan bilgi 1
Bilgiler gerekli ama öğrenemiyorum 4
Toplam 96
Yukarıdaki içerik analizi tablosunda da görüldüğü gibi öğrencilerin okullarında matematik dersinden öğrendikleri “dersle ilgili pratik fayda, dersle ilgili içerik algısı, dersin öğretilme şekli ve diğer” kategorilerinde gruplandırılmıştır.
Görüşleri “dersle ilgili pratik fayda” kategorisinde gruplandırılan öğrenciler matematik dersinde öğrendikleri bilgileri faydalı bulma, günlük hayatta kullanılan bilgiler ve ileriki hayatlarında işe yarayacak bilgiler olması açısından değerlendirmişler ve dersten öğrendikleri bilgiler hakkında olumlu görüş bildirmişlerdir. Bununla ilgili bazı öğrenci görüşleri şöyledir:
(Ö.34): Bana öğretilenlerin eğitici ve faydalı olduğunu düşünüyorum.
(Ö.39): Matematik dersinde öğrendiğim konular normal hayatta faydalı olan
bilgilerdir. Konular o kadar çok işe yarıyor ki artık matematiği bilmemek büyük bir sorun haline geldi.
65
(Ö.91): Matematik dersi öğrenmek faydalıdır. Mesela bu gerekli bilgiler
hayatımızda karşımıza çıkabiliyor.
Yukarıdaki öğrenci söylemlerinde görülen örneklerde olduğu gibi bazı öğrenciler dersi faydalı bulmaları ile ilgili gerekçelerini dile getirirken bazı öğrenciler bu konuda fikir beyan etmemişlerdir. Derse pratik fayda anlamı yükleyen diğer öğrenci görüşleri ise dersin hayatlarında işlerine yarayıp yaramaması noktasında olmuştur. Bununla ilgili bazı öğrenci görüşleri şöyledir:
(Ö.21): Matematik bana birçok şey öğretiyor. Bu şeylerden birçoğu hayatımda.
Yani bakkal gittiğimde, televizyon seyrederken, arkadaşlarla gezerken çok işime yarıyor.
(Ö.38): Öğretilenlerin bana yararlı bilgiler olduğunu ve hayatımın her anında
kullanılabileceğimi düşünüyorum.
(Ö.68): Matematikte faydalı şeyler öğreniyoruz. Matematik yararlı oluyor. Çünkü
matematik biz ölünceye kadar bizimle gelecek. Evde, okulda, işte her yerde lazım olur diye düşünüyorum.
Görüşleri “dersle ilgili içerik algısı” kategorisinde gruplandırılan öğrenciler, matematik dersinde kendilerine öğretilenleri, dersi anlama, dersin içeriğinde yer alması gereken ya da gerekmeyen konularla ilişkili olarak cevaplandırmışlardır. Öğrencilerin dersle ilgili içerik algısında ise olumlu ve olumsuz olmak üzere iki tür görüş belirttikleri görülmektedir. Dersin içerik algısı ile ilgili olumlu görüşlerden bazıları şunlardır:
(Ö.5): Derste öğretilmeye çalışılan şeyleri anlayabiliyorum.
(Ö.22): Akılda kalıcı ve öğretici şeyler olduğu için hem okulumuzda hem de
yaşantımızda bize çok faydası oluyor.
(Ö.64): Öğretilen bazı konuların zor olmasına rağmen öğretmenim iyi anlatıyor ve
ben anlayabiliyorum. Bazıları ise zaten kolay konular onları da biliyorum zaten.
(Ö.83): Üçgenleri, kareleri buna benzer her şeyi matematik öğretir bize. Bu
yüzden matematiğin hayatımızdaki yeri önemlidir. Hatta bazen bunu hiçbir şey dolduramaz.
66
Yukarıdaki öğrenci söylemlerinde de görüldüğü gibi görüşleri bu kategoride gruplandırılan öğrenciler, okulda kendilerine öğretilen matematik dersini “anlayabilme ve hayatta faydalı olma” noktasında olumlu anlamlar yükleyerek ele almışlardır.
Görüşleri bu kategoride gruplandırılan öğrencilerin yaklaşık ¾’ü dersle ilgili içerik hakkında olumsuz görüş ifade etmişlerdir. Bu olumsuz görüşler, okulda öğrendikleri içeriğin öğrenciler tarafından “sıkıcı, eksik, gereksiz, saçma, sadece sınavlar için gerekli” olduğunun belirtilmesi şeklindedir. Dersin içerik algısı ile ilgili olumsuz görüşlerden bazıları şunlardır:
(Ö.4): Biraz önce söylediğim gibi hayatla daha ilgili konuların öğretilmesi
taraftarıyım. Bazıları gereksiz geliyor bana.
(Ö.33): Öğretilen konular sıkıcı geliyor bana. Derste daha farklı şeyler öğretilmeli
bence.
(Ö.36): Bilgiyi öğrenirken zevk alıyorum ama kendimi zorlayamıyorum. Hem derste
zor sorular da sorulmuyor. Sorular eksik kalıyor sanki.
(Ö.45): Öğretmenlerimiz çok güzel anlatıyor. Pek hayatımızda kullanmıyoruz ama
sınavlarda önemli yeri var.
(Ö.69): Konuları saçma olan şeyler anlatılıyor.
(Ö.70): Yüzde doksanını hayatta kullanmayacağım. Saçma saçma şeyler
öğretiyorlar.
(Ö.73): Hayatımda işime yaramayacağını düşünüyorum… (Ö.96): Aslında hoş konular ama ben sıkılıyorum.
Yukarıdaki olumsuz bakış açılarını gösteren söylemler yanında dört öğrenci ise okulda öğrendikleri bilgileri nerede kullanacaklarını bilmediklerini ifade etmişlerdir. Örneğin bu konuda (Ö.74) “Aslında ben matematiği severim. Ama bazı zor konularda bu benim hayatta ne işime yarayacak diye düşünüyorum. Mesela ben doktor olunca hastanın gözlerinin çaplarına bakıp karekökünü mü alacağım diye.” şeklinde görüş belirtmiştir.
Yukarıdaki öğrenci söylemlerinde de görüldüğü gibi görüşleri bu kategoride gruplandırılan öğrenciler, okulda kendilerine öğretilen matematik dersini “sıkıcı, eksik, gereksiz, saçma,
67
sadece sınavlar için gerekli” olması açısından olumsuz anlamlar yükleyerek ve öğrendiklerini kullanacakları yeri bilmeme noktasında ele almışlardır.
Öğrencilerin okullarında matematik dersinden öğrendikleri ile ilgili soruya verdikleri cevaplardan elde edilen bir diğer bulgu da “dersin öğretime şekli” ile ilgilidir. Buna göre, katılımcılardan 14’ü dersin öğretilme yöntemi sayesinde anlaşılabildiğine, yedi katılımcı öğretilme yönteminden memnuniyetsizliklerini, beş katılımcı ise konuların anlatımındaki eksiklikleri dile getirmişlerdir. Bu konulardaki bazı öğrenci görüşleri şu şekildedir:
(Ö.9):Bana verilen matematik dersi anlayabileceğim en kolay anlatma biçimi ile
yapılıyor. Bundan memnunum.
(Ö.25): Öğretmenimiz iyi anlatıyor. Konuları anlamadığımızda konuları tekrar
tekrar anlatıyor ve bizimle ilgileniyor.
(Ö.35):Bir şey düşünmüyorum. Sadece matematik bana şimdiye kadar toplama
çıkarma öğretti. Ama bence başka şeyler öğretilseydi ve ben de öğrenseydim çok zevki bir ders olurdu.
(Ö.40):bence konular biraz fala. Örneğin; histogram öğrenip başka bir konuya
geçiyoruz. İki konu bir yerde çakışınca öğretmenler zaten bunu öğrenmiştiniz diyorlar. Öğrenilen bir şey akılda kalmıyor.
(Ö.53):Bir şey öğretilmiyor. Öğretmenler zor anlatıyor. Onun için de bir şey
düşünmüyorum.
(Ö.78): derslerde bazı bilgiler hiç anlatılmıyor. Kitaptan da anlamıyorum zaten.
Bunların anlatılması gerekir.
(Ö.81):Ben hocanın ne dediğini bir türlü anlamam. Anlayan arkadaşlar da var ama
dersleri anlatamıyorlar herhalde…
“Okulunda matematik dersinde sana öğretilenler hakkında neler düşünüyorsun?” sorusuna verdikleri cevaplar “dersin öğretim şekli” kategorisinde gruplandırılan beş öğrenci ise verdikleri cevaplarda konuların düzeylerine uygun olup olmaması ile bağlantı kurmuşlardır. Örneğin bu konuda (Ö.16) “Öğretilenlerin benim düzeyimde ve müfredata uygun olduğunu düşünmüyorum” şeklinde görüş bildirerek matematik dersinin kendi düzeyine uygun olarak anlatılmamasını dersin müfredatıyla da ilişkilendirmiş, (Ö. 85) ise “Bazı konuları kolayca
68
anlıyorum, bazı konuları ise zor anlıyorum. Galiba bana uygun değil” ifadelerini kullanarak dersin ilgili öğretim kademesindeki seviyelerine uygunluğu hakkında olumsuz yargılarda bulunmuşlardır.
Kendilerine öğretilenleri düzeylerine uygun bulduklarını belirten katılımcılardan (Ö.17) “Dersler benim anlayacağım şekildedir. Öğretilenler de bana göre iyidir” şeklinde görüş bildirirken; (Ö.84) ise “Baz enleri çok nadir şekilde matematiği anlamıyorum ama genelde matematik dersini anlıyorum” ifadeleri ile matematik dersinde öğretilenler hakkında düşüncelerini belirtmişlerdir.
Yukarıdaki görüşler yanında, dersin öğretilmesi ile ilgili devlet okulu ile özel okul ve dershane ayrımı da katılımcıların dile getirdikleri bir diğer konu olmuştur. Bu konuda (Ö.55) “Özel okulda okuyan arkadaşlarıma daha iyi anlatılıyor. Çünkü orada üst seviyeden ve daha iyi öğretiliyor” şeklinde görüş belirtirken; (Ö.32) ise şu ifadeleri kullanmıştır:
Bence gerekli olan her şey öğretiliyor. Fakat bazen bir konunun işlenmesi uzun sürüyor. Ayrıca ben dershanede daha iyi anlıyorum. Orada daha iyi öğretiliyor. Çünkü açık ve net bir şekilde anlatıyorlar. Anlatılan konular daha iyi öğreniliyor. Öğrencilerin okullarında matematik dersinden öğrendikleri ile ilgili soruya verdikleri cevaplardan elde edilen bulguların sonuncusu ise katılımcıları “mutlu eden, hayatlarını zevkli kılan, hayattan soğutan” bir ders olarak değerlendirmelerine ilişkin görüş belirttikleri