• Sonuç bulunamadı

ÇOCUKLARIN VE ERGENLERİN KİŞİSEL HAYATI, SAĞLIK VERİLERİNİN GİZLİLİĞİ

Z doğduğunda bir aileden alınarak evlat ediniliyor ve çocuğa ergenliğine kadar hiçbir şey söylenmiyor. Tabi biz bunun söylenmesi gerektiğini hiçbir zaman bunun bir sır ola- rak saklanmaması gerektiğini aile ile paylaştığımda tedaviyi bırakacaklarını, kesinlikle söylemek istemediklerini ve bu şekilde devam etmek istediklerini belirttiler ve bu kadar çatışmanın içinde bu bilgiyi çocuğa vermek bu kadar krizinin ortasında kime yarar sağ- layacaktı? Bu krizi çözer mi daha mı artırır ve çocuk burada hekimi ile güzel bir ilişki kurmuşken, tedaviden fayda sağlarken tedaviyi sonlandırmak kime yarayacaktı gibi so- rularla sırrı saklayarak aslında tedaviye buradan devam ettik.

İkinci olguda A üniversiteye hazırlanan 17 yaşında derslerinde oldukça başarılı bir er- gen. Annesi eşliğinde Devlet Hastanesi Polikliniğine başvuruyorlar şikâyet yoğunlukla huzursuzluk ve iç sıkıntısı. Yalnız yapılan görüşmede aile dışarıdayken annesi dışarıday- ken babası tarafından 8 yaşlarında defalarca cinsel tacize uğradığını, bunu aklından çı- karamadığı ancak bunu kimseye söyleyemediği anlattı ve şu an bir üniversiteye hazırlık aşamasında olduğunu, çok da iyi gittiğini hazırlığının ve bu sınavın onun için çok önem- li olduğunu, ancak bu sır şu anda açığa çıkarsa olacakları kaldıramayacağını ve hayatının biteceğini doktoruyla paylaşıyor. Peki hekim burada bu sır ile ne yapacak? Bunu söylerse kim yarar görecek ya da kim zarar görecek soruları üzerine düşündüğümüzde bu olguda da bu sırrı bir süre sakladık. Sonrasında anne geldiğinde tekrar anne ile paylaşıldı ve üniversite sınavından sonra açığa çıktı.

Üçüncü olgumuz beş yaşında bir kız çocuk. Annesi tarafından getiriliyor annesine da- yısı tarafından cinsel tacize uğradığını göstererek anlatıyor. Bunu aylarca tekrar tekrar anlatıyor dayım bana kötü bir şey mi yaptı anne diye de sürekli soruyor. Annesi de kızına bunu kimseye anlatmaması gerektiğini söylüyor. Annede o zamandan beri sık sık pa- nik ataklar, çocukta huzursuzluk hırçınlık korkular mevcut. Bu sebeple kliniğe getiriyor. Anneye de bu sırrın saklı tutulamayacağı, bunu bildirmenizin gerekliliği anlatıldığında eşinin bu durumu duyarsa kardeşini öldüreceğini ve her şeyin daha kötü olacağını söyle- yerek bildirmememiz için ağlayarak yalvardı. Peki, burada hangisi daha önemli ve etik? Küçük kızın kötülüklerin cezalandırıldığı, dünyanın adaletli bir yeri olduğuna inanması mı daha önemli, dayının ceza alıp ya da tedavi ettirilip başkasına ve kendisine zarar ver- mesinin önlenmesi ya da babanın suç işleyip mahkûm olması. Küçük kızın babasından ayrılması annenin babadan kendi ailesinden ayrılıp kendi kendine depresyonu, kaygıla- rıyla yalnız ebeveynliğe devam etmesi mi? Peki bu kararı yine kim verecek? Bir hekim bu kadar karmaşıklık içinde nasıl kalabilir? Yine buradaki sorular. Buradaki olguda bir şekilde babaya söylendi. Baba bir şey yapmadı, durum adliyeye bildirildi ve şu an adli vaka olarak takip ediliyor.

Dördüncü olguda 12 yaşında K. babası tarafından cinsel istismara uğrayan bir çocuk. Poliklinikte bunu anlatıyor, doktoru da bildirimde bulunuyor çocuk büroya. Anne bura- da kızını suçluyor baban hapse girerse bize kim bakacak diye şikâyeti zorla geri çektiri- yor. Mahkemede görüşmede hekime yalan söylediğini anlatıp başkalarından önce tadına bakacağım tabii ki diyen babasını korumaya çalışan bir çocuk. Peki, bu kızı biz neden

koruyamıyoruz? Bu anne baba hapse girerse bize kim bakacak diyen annenin gelecek kaygıları aslında burada neye yarıyor? Bunları yine düşünmemiz gerekiyor.

Beşinci olgumuz 16 yaşında N. Annesi tarafından okuldan kaçıp, erkek arkadaşları ile buluşma sigara kullanma, madde kullanma şüphesiyle kliniğe getirilen bir çocuk. Biz görüşmelerde ergenleri anlattıkların aramızda kalacak ancak senin korunman gereken durumlarda ailenle bu durumları paylaşmamız gerekir diye öncelikli bir anlaşma ile baş- lıyoruz görüşmeye. Sonrasında N. birkaç görüşme sonrasında gelmek istemiyor görüş- meye. Çünkü sizi anlattıklarımı, doktoruma anlattıklarımı size anlatacakmış ben neden onunla paylaşayım diye görüşmeye gelmeyi reddediyor ve tedavisi sonlanıyor. Peki, bu- rada N. haksız mı gerçekten neden paylaşsın sorunlarını yine bizimle.

Altıncı olgumuzda 17 yaşında E. anne baba boşanmış, anne ile yaşayan bir çocuk. Anne baba ile yoğun çatışmalı ilişkileri mevcut. Okuldan kaçma, anneye küfür etme, eve gel- meme şikayetleri ile annesi eşliğinde Devlet Hastanesi Polikliniği’ne getiriliyor. Görüş- melerde madde kullandığı, bir mafya ile ilişkisi olduğu, sahte kimlikle Kıbrıs’a kaçacağı ve kimsenin ona engel olamayacağını doktoruna anlatıyor. Durum aile ile paylaşılıyor sosyal endikasyon madde kullanımı sebebiyle baba tarafından polis eşliğinde bu çocuk hastanenin bir ergen kliniğine zorunlu olarak yatırılıyor. Bu yatış esnasında mafya ile olan ilişkisi telefon vesaire bunlar kesiliyor ve tedavi sonrasında çocuk okula geri dö- nüyor. Liseyi bitirip üniversiteye giriyor. Buradan saklamadığımız sır çocuğun hayatını belki de çok önemli anlamda kurtardı.

Yedinci olgumuz yine 17 yaşında bir ergen. Depresyon, öfke kontrol problemi sebebiyle ilaç tedavisi olan bir çocuk. 10 gün önce ilaçlarını kız arkadaşı ilaç kullandığını öğrendi- ğinden utandığı için bırakıyor. Yolda ilaçları bıraktıktan bir hafta sonra evsiz, alkol prob- lemi olan bir adam ile tartışıp ona şiddet uyguluyor öfke kontrol problemi olduğu için. Burada psikiyatrik tedavi almak ilaç kullanmak neden utanılması gereken ve saklanması gereken bir durum yine kafamızdaki soru işaretleri. Bu olgular gerçekten bizim meslek alanımızda çok fazla karar verirken zorlandığımız kimin yararını gözeteceğiz burada? Bazı etik kurallar var, açıklanması gereken bilgiler sırlar var ama açıklandığında aslında durum bazen daha kötüye gidebiliyor. Bunlarla ilgili örnekler vermek istedim. Gürkan Bey de etik konuşmasını yaptıktan sonra belki tartışabiliriz.

Prof. Dr. Müjgan Alikaşifoğlu

Peki, çok çok teşekkür ediyoruz. Şimdi Doçent Doktor Gürkan Sert de bizde reşit olma- yanların kişisel sağlık verilerinin gizliliğinde etik ve yasal sorunlar konulu bir konuşma yapacak. Kendisi Marmara Üniversitesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim dalından.

REŞİT OLMAYANLARIN KİŞİSEL SAĞLIK VERİLERİNİN