• Sonuç bulunamadı

6. EL SANATLARI

7.3. Cilt Çeşitleri

Türk üslûbunun klâsik döneminde gelişmiş olan cilt çeşitleri, kullanılan malzeme ve süsleme tekniklerine göre iki ana grup altında toplanabilmektedir.

Malzemelerine göre cilt çeşitleri, tahta, deri, mukavva, kumaş, ebrûli, murassa (mücevherli), lake ciltler olarak sıralanabilir.

Süsleme tekniklerine göre ise şemseli, müşebbek, zilbahar, yekşah, zerduz ciltler olarak sıralandığı bilinmektedir.

7.3.1. Malzemelerine Göre Ciltler

7.3.1.1. Tahta ciltler: İlk yapılan ciltlerde tahta kullanılmıştır. Tahta

ciltlerin yerini daha sonraları işlenmesi daha kolay olduğu için mukavva ciltler almıştır. Tahta ciltlerin yapımında işlenecek yüzün çok iyi rendelenmiş ve bütün pürüzlerin yok edilmiş olması gerekmektedir.

Şekil:1. Uluburun batığında bulunan, dünyanın en eski kitabı iki açılır kapanır,

şimşir kapaktan oluşan fildişi menteşeli yazı tableti (Bora,2012: 51).

7.3.1.2. Mukavva ciltler: Mukavva kelimesi Arapça bir kelime olup

kuvvetlendirilmiş anlamını taşımaktadır.

Cilt için kullanılacak mukavvanın hazırlanması hakkında bilinenler şu şekildedir, mukavva yapılacak kâğıtlar önce iyice ıslatılmakta ve daha sonra nemli iken

kurumaya bırakılmaktadır. Kâğıtların suyolları birbirinin aksi yönüne gelecek şekilde, muhallebi - kola ile üst üste yapıştırılmaktadır.

“Kolanın içine kabı kurttan korumak için şap, tenekâr, tütün suyu gibi zehirli maddeler katılır”(Özen, 1998: 13).

“Bu şekilde hazırlanan mukavvaya “murakka mukavva” denir. Bunlar oldukça sert oldukları için deforme olmaları da çok zordur”(Çığ,1970: 244).

Şekil:2. Murakka Cilt(17. yüzyıla ait bir murakka albüm kabı) (Güleç, 2007: 16).

7.3.1.3. Deri ciltler: “Deri, cilt yapımında kullanılan malzemelerin

başında gelmektedir. Deri olarak meşin (koyun derisi), sahtiyan (keçi derisi), rak (ince tıraşlanmış ceylan derisi) kullanılmıştır”(Özen,1998: 13).

“Deri sanayinin, bu kadar ileri gittiği bir memlekette doğal olarak ciltçilik de çok ilerlemiş ve özel bir sanat dalı haline gelmiştir”(Çığ,1953: 8).

7.3.1.4. Kumaş ciltler: “Erken örneklerine XV. yüzyılda rastlanılsa da

en güzel örnekleri XVI. yüzyılda görülür”(Çığ,1953: 14).

Kumaş, mukavvanın üstüne kaplanmadan önce, deri cilt motifleriyle işlenir. Kütüphanelerde, kenarları deriyle çevrili ortası kumaş kaplı, çaharkuşe kumaş ciltlerin, ipek, kadife, atlas veya işlemeli kumaş kaplanmış çok sayıda örneği vardır. Ayrıca düz

ya da desenli ipek kumaşlar, deri ciltlerin iç kapak yüzlerini kaplamak için de kullanılmıştır. Özellikle II. Bayezid döneminde, klâsik deri ciltler yanında, çarkûşe kumaş ciltler de çok görülür(Özen,1998: 28-29).

Şekil: 3. Şekil: 4. Şekil: 5.

Kumaş Ciltler(Özen,1998: 86-87-88).

7.3.1.5. Ebru ciltler: “Ebrû ciltlerin XV. yüzyıldan başlayarak yapıldığı

bilinmektedir. Dayanıklı olabilmeleri için genellikle çarkûşe tekniğinde yapılmışlardır. Cildin dış ve iç kapağında kullanıldığı gibi, kitap mahfazalarında da kullanılmıştır”(Arıtan,1993: 553).

Şekil:6. Ebru iç kapak (Özen, 1998: 90).

7.3.1.6. Murassa (mücevherli) ciltler: “Murassa ciltler, bir kuyumculuk

yerleştirilmek suretiyle yapılmaktadır. Mücellit ve kuyumcubaşlarının ortak ürünüdür”(Tanındı,1993: 427).

“Fildişi oymalı, altın kaplamalı, mozaik, yeşim kabartma, yakut, zümrüt, inci ve elmas süslemeli olanları vardır. Genellikle Kuran-ı Kerim ciltlerinin süslenmesi için kullanılmışlardır”(Arıtan,1993: 553).

“Değerli taşlarla işlenerek yapılan ciltlere murassa cilt adı verilir. Bu ciltler, aynı zamanda Osmanlı saray kuyumculuğunun, altın kakmacılığının ve kıymetli taş işçiliğinin ne derece başarılı olduğunu göstermektedir”(İşmen,1994: 7-8).

Şekil:7. Murassa Cilt (Özen,1998: 92)

Şekil:8. Murassa Cilt (Bora,2012: 48).

7.3.1.7. Lake ciltler: “Sulu boya ve altın yaldızı, fırça yardımıyla tahta,

lake eserler, rugani XVIII. yüzyıldan sonra da Edirnekari ismi ile anılmaktadırlar”(Çığ,1953: 17).

Cilt kapakları Tezhip Sanatının uygulandığı önemli bir alandır. 15. yüzyıldan sonra rastlanan cilt kapakları süslemeciliğinde deri üzerine, halkar ve naturalist çiçek buketi ve motiflerinin uygulandığı “Şukufe” tarzı en çok kullanılan süsleme tarzıdır. Cilt kapakları ahşap veya mukavvadan yapılmış kutu, sandık, yazı altlığı gibi eşyalar üzerine yapılan bu çeşit süslemelere daha sonra “lak” çekildiği için bu çeşit eserlere “Lake Eserler” adı verilir (Taşkale, 1996: 53).

Şekil:9. Lâke tekniği ile yapılmış 19. yüzyıl, İran cildi (El yazması). (Bora,2012: 72).

7.3.2. Süsleme Tekniklerine Göre Ciltler

7.3.2.1. Şemseli cilt: “Adını, derinin dış yüzüne yapılan şemse

motifinden almıştır. Şems, Arapça ‘da güneş anlamına gelmektedir. Şemse de kitap ciltlerinin üzerine yapılan güneş biçimindeki süsleme motifinin adıdır”(Özen,1998: 14).

Şemseli ciltlerde kullanılan süsleme türleri genellikle şunlardır; geometrik süsleme, rumi süsleme, hatayi süsleme, bulut süsleme (Çin bulutu), Şukufe (çiçek) süsleme, figürlü süsleme ve lake süslemelerdir.

“Şemseler Selçuklu ciltlerinde genellikle yuvarlakken, XVI. yüzyıldan itibaren oval yapılmıştır. Şemselerin uçlarının uzatılması ile oluşan süslemeye “salbekli şemse” denmektedir”(Çığ,1953: 9).

Salbek kabartma olduğu gibi yaldızla boyanarak yapılmış da olabilir. Salbeklerin desenleri şemse ile aynı olabildiği gibi, ayrı yapılanları da vardır. Mesela rûmi bir şemsenin hatayi, hatayi bir şemsenin de rûmi salbeki olabilir. Salbekte, çok seyrek olarak cilt ustasının adına da rastlanılmaktadır ki, bunlara da “yazılı salbek” denir(Özcan,1990: 3).

Şekil: 11. Şemseli Cilt (Güleç, 2007: 121).

7.3.2.1.1. Soğuk Şemse Cilt: Soğuk Şemse denen tarz

“Şemse kalıbı, altın kullanmadan doğrudan cilt kapağına işlenir ve dolayısıyla deri ile aynı renktedir. Bütün İslam ülkelerinin ciltleri XV. Asra kadar bu şekilde yapılmıştır” (Çığ,1953: 10).

Şekil:12. Soğuk Şemseli Cilt (Özen, 1998: 76).

7.3.2.1.2. Alttan ayırma şemseli cilt: “Motif kalıbının zemini

altınla doldurulmuş, motifler kabartma şeklinde üstte ve deri renginde bırakılmışsa alttan ayırma şemse denir”.

7.3.2.1.3. Üstten ayırma şemseli cilt: “Süsleme yapılacak zemin

deri renginde bırakılıp, sadece motifler altınlanmışsa üstten ayırma şemse denir”.

7.3.2.1.4. Mülemma şemseli cilt: “Motiflerin hem zeminleri hem

de kendileri altınlanarak yapılır. Bu durumda zemin ve motiflerde iki ayrı renkte altın kullanılabilir”

7.3.2.1.5. Mülevven şemseli cilt: “Tek bir renkte deri

kullanılmayıp, bezemeler kapakta kullanılan esas deriden farklı renkte bir deri ile kaplanır. Alttan ve üstten ayırma tarzda uygulama yapılabilmektedir”(Özen,1998: 15).

Şekil:14. Mülevven Şemseli Cilt (Güleç, 2007: 195).

7.3.2.1.6. Gömme şemseli cilt: Motiflerin kabartma şeklinde

yapıldığı şemselere gömme şemse denir. Kitap cilt kapaklarının mukavvaları oyularak, içine kabartma olarak yerleştirilmektedir (Güleç,2007:144).

7.3.2.2. Müşebbek (katıa) cilt: “Katıa ya da Kaat’ı, kağıt ve deri üzerine

yapılan ince oyma sanatıdır. Güzel yazı ve motifleri oyarak başka bir kağıt veya madde üzerine yapıştırma diye adlandırılabilir”(Özen,1998: 152).

“Bu sanat genellikle cildin iç kapağında derinin ince ince oyularak, altın zemin üzerine yapıştırılması ile elde edilir”(Özen,1998: 15).

7.3.2.3. Zilbahar ciltler: XVIII. yüzyıl sonunda ve özellikle XIX.

yüzyılda görülen zilbahar ciltler, adını “kafes şemse” de denilen bir süsleme türünden almıştır. Kapak üzerine ezilmiş varak altını ile dört dilimli yaprak motifi ve parmaklık şeklinde veya geometrik çizgiler çizilir, birbirini kesen hatlar arasına yıldız veya noktalar konulmak suretiyle oluşturulan süslemeye zilbahar süsleme denir(Özen,1998: 15).

“Süsleme kapağın ortasında veya tüm yüzeye yayılmış biçimdedir”(Demirtaş, 2001: 35)

Şekil:16 Şekil:17

Zilbahar Ciltler (Özen, 1998: 77-78)

7.3.2.4. Yekşah ciltler: Motiflerin “yekşah” adı verilen ucu sivri metal

bir aletle bastırılarak yapılmasıdır. Bu tarz işlemelerin zilbahar şemseli ciltlere de uygulandığı bilinmektedir.

7.3.2.5. Zerduz ciltler: “Bu tarz işlemelerde altın, gümüş veya ipek

kullanılmıştır. Gümüş ile yapılanlarına simduzi, altın ile yapılanlarına ise, zerduzi denilmektedir”(Özen,1998: 15).

7.3.2.6. Çarkûşe ciltler: “Ortası kumaş ile kaplanmış kenarları ise

köşelerde üçgen köşebentler oluşturacak şekilde deri ile çevrelenmiş ciltlerdir. Kumaş olarak daha çok, kadife veya desenli, işlemeli kumaşlar kullanılmıştır. İsmini köşebentlerden almıştır”(Arıtan,1993: 553).

Çarkuşe ciltlere, ciharkuşe ciltler ya da ciharguşe ciltler de denildiği bilinmektedir.

“Ciharguşe: Dört tarafı deri ile çevrili, içleri ebru veya kumaş kaplı ciltlere bu ad verilir. Kadife ile kaplandığında zerduva, altın sırma ile bu kadife işlenirse zerduz, sim ile işlenirse simduz ciharguşe cilt adını alır” (Mavili, 2002: 26).

7.3.2.7. Acemkari ( hayvan resimli) Ciltler: “Süslemelerinde hayvan

resimleri bulunan ciltlere genel olarak Acemkari cilt adı verilir. Acem işi, acem tarzı iş anlamına gelen Acemkari kelimesiyle adlandırılmıştır”( Özen, 1998: 18).

“Hayvan motifleri, ya soğuk damga ile altın üzerine basılmış ya da sonradan motif aralarına altın sürülerek alttan ayırma tarzında bezenmiştir. Ciltlerde genelde; geyik, ceylan, kurt, tilki, aslan, maymun, tavşan, leylek ve çeşitli kuşlar resmedilmiştir” (Demirtaş,2001: 35).

7.3.2.8. Şukufe Üslubu Ciltler: Şukufe (çiçek) üslubunda yapılan

ciltlerde süsleme, doğal veya üsluplaştırılmış çiçek minyatürleri, buket, vazolu- vazosuz çiçekler veya tek çiçek şeklinde resmedilmiştir. Bu çiçekler bazen tek başına kapak üzerine uygulanır, bazen de klasik şemse cilt formları (salbek, şemse, köşebent) hazırlanıp içlerine realist çiçek motifleri klasik teknik ile yerleştirilir ve bu kalıplar cilt kapaklarına basılarak süslenmektedir.