DOÇ. DR.
ENDER DURUALP
Uzun süre devam eden, ilerleyici ve fetal olabilen, fiziksel ya da mental fonksiyon bozukluklarına karşın, göreceli olarak normal yaşama eşlik eden bir bozukluktur” Mattson
“Bir çocuğun günlük olağan aktivitelerini
en az 3 ay süreyle engelleyen, yılda en az
1 ay süreyle ya da tanı anında hastanede
yatmaya neden olan bir sağlık
sorunudur” Pless-Pinkerton
Mayo’nun tanımına göre;
Süreklidir
Kalıcı yetersizlikler ve sakatlıklar bırakır
Geri dönüşsüz patolojik değişikliklere neden olur
Uzun süreli gözlem, kontrol ve bakım gerektirir
Rehabilitasyon için hasta bireyin ya da
ailesinin özel eğitimi gerekebilir
Kronik Hastalığın Ebeveynler Üzerine Etkisi
Kronik hastalık aile yaşamını maddi, sosyal, duygusal, davranışsal yönlerden etkiler.
Sık hastaneye yatma/ tanı-tedavi yöntemleri/ ilaç masrafları
Çocuk ve ailenin sosyalleşmesini azaltır.
Çevrede korku ve anksiyete yaratır. Acıma
duyguları ile karşılaşırlar.
Kendilerini suçlayabilirler.
Toplumun tepkileri kronik hastalığı olan çocukla nasıl ilişki kuracaklarını bilmediklerinden kaynaklanır.
Stres altındaki aileler için sosyal destek sistemleri yardımcı olabilir.
Aile normal fonksiyonları ile çocuğun
özel gereksinimlerini dengede tutmalıdır.
Bebeklik dönemi;(0-1 yaş)
Tüm evli çiftler sağlıklı bebek beklerler.
Sağlıksız bebeğe sahip olma benlik kavramının ve benlik saygısının kaybına neden olur.
Doğumdan hemen sonra bebeğin durumu hakkında kısa, açık ve temel bilgiler verilmesi önemlidir.
Bebek uzun süre hastanede kalacağından
aile kendini engellenmiş hisseder.
Ebeveyn-bebek ilişkisinin sürdürülmesi sağlanmalıdır. Bebeğin ismiyle seslenerek, kucağına alarak aileye model olmalıdır. Bakıma katılımları sağlanmalıdır.
Bebeğin psikolojik ve fiziksel
gereksinimlerinin sağlanması güven
duygusunun gelişmesi açısından
önemlidir. Bunu sağlamak için primer
hemşirelik uygulanmalıdır.
Aile kendini güçsüz ve çaresiz
hissedebilir. Yaşamları boyunca devam
edeceğini anlamaları sorunlara neden
olabilir. Bu dönemde gerekli yardımın ve
desteğin rolü büyüktür.
Oyun dönemi;(1-3 yaş)
Bu dönemde çocuğun çevresini keşfetme ve bağımsız olmasını sağlayan otonomi duygusunun gelişmesi önemlidir. Kronik hastalık nedeniyle benlik gelişimi ve kendilerini birey olarak görme güçleşir.
Ebeveyn çocuğun bağımsız hareket
etmesini sağlayacak fırsatlar vermelidir.
Ebeveynlerin çocuk büyüdükçe kendi bakımında giderek bağımsız olmasına izin vermeleri gerekir.
Aksi taktirde ebeveynlerin koruyucu tutumu otonomi gelişmesini engeller.
Bu dönemdeki çocuklar hastalığa ve hospitalizasyona kendilerinin neden olduğunu düşünürler. Bazı girişimleri, ilaç yutmayı protesto edebilirler.
Ebeveynlerin stresli işlemler yapılırken
olabildiğince yanlarında olmalarına izin
verilir.
Çocuğun engellenme duygularını azaltmak için, oyun ve oyuncak seçiminde yardımcı olunur. Dokunma, sakin konuşma, dikkati başka yöne çekme engellenme duygularını azaltabilir.
Ebeveynler çocuğun yanından kısa bir süre bile ayrılmayı güç bulurlar ve suçlu hissederler. Hemşire yararlanabilecekleri kuruluşlar hakkında bilgi verebilir.
Benzer durumdaki ailelerle tanıştırabilir.
Okul öncesi dönem;(3-6 yaş)
Çocuğun arkadaşları ile birlikte olması gelişmesine yardım eder. Ancak bazı aileler hasta çocuğun evde kalmasını isterler, sonuçta çocuk yaşına uygun davranış geliştiremez.
Çocukta sosyal izolasyon ve yalnızlık
görülebilir. Çocukta aşağılık duygusu
gelişebilir.
Hastalığa bağlı fiziksel kısıtlıklar, çocuğun motor ve sosyal becerilerinin gelişimini engeller. Bu da çocukların ebeveynlere bağımlı olmasını ve sosyal olarak az kabulüne neden olur.
Bu yaştaki çocuklar tedavi, yapılan işlemler ve hastalıkları konusunda meraklıdırlar.
Ancak nedensel ilişkileri anlama
kapasiteleri düşüktür. Hemşire oyunu
kullanarak çocuğun duygularını
öğrenebilir.
Kronik hastalığı çocuk kendine bakım becerileri geliştiremez ve ebeveynin zamanını alır. Sonuçta çocuğun bakımını reddedebilir veya başka birine bırakabilir.
Ebeveynler kendi gereksinimleri ile
çocuğun gereksinimlerini dengede
tutması gerekir.
Okul dönemi;(6-12 yaş)
Bu dönemde yaşıtların etkisi önem kazanır. Akranlar çocuğun kendini algılayışını ve benlik saygısını etkilerler.
Sosyal ilişkilerden uzak durarak yetersizliklerini saklamaya çalışır.
Yalnızlık ve izolasyon duyguları gelişir.
Çocuğun akademik ve sosyal faaliyetlerde
başarılı olamaması aşağılık duygusuna
neden olur.
Kronik hastalık sürekli bir olay olduğu için, arkadaşlık yapma ve sürdürme değişiklik gösterir.
Okul döneminde çocuğun farklılığı görülebilir duruma gelir.diğer çocukların korkmasına ve kaçmasına neden olabilir.
Bu çocuklarda iletişim becerilerinin
eksikliği, tedaviyi reddetme,
agresyon,kendine bakımda yetersizlik ve
intihar olayları görülebilir.
Eğitimcinin çocuğun hastalığına ait yeterli bilgi sahibi olması gereklidir.
Kronik hastalıklı çocuk için uygun okul seçimi önemlidir.
Çocukların olabildiğince kendi bakım ve
kararlara katılımının sağlanması
gereklidir.
Adolesan dönemi;(13-18 yaş)
Adolesan dönemi kimlik geliştirme, fiziksel değişimlere uyum, geleceğe yönelik planlar yapma ve bağımsızlığın kazanılması ile karakterizedir.
Bu dönemdeki fiziksel değişiklikler farklı
yaşanabilir. Fiziksel yetersizlikleri,
değişen benlik kavramına entegre etme
sorunu ile karşılaşırlar.
Bu dönemde fiziksel görünüm, beceriler ve yetenekler akranlar için önemlidir.
Hastalık nedeniyle genç gruptan soyutlanmış hisseder.
Vücut bütünlüğündeki değişiklerin benlik kavramı ve kimlik gelişim üzerine yıkıcı etkileri vardır.
Gözle görülmeyen rahatsızlıklar daha az
etki eder. Hastalığı ve tedaviyi inkar etme
sık rastlanılan bir tepkidir.
Kronik hastalığı olan adolesan kendini aşağılanmış, değersiz ve çirkin hisseder.
Önlemek için sadece hasta akranlarla değil sağlıklı akranlarla da iletişimde olması desteklenmelidir.
Adolesanlarda yaşam tarzlarından dolayı
depresyon gelişebilir.
Kaynaklar
Çavuşoğlu, H. (2015). Çocuk Sağlığı Hemşireliği Cilt I-II.
(12. Baskı). Ankara: Sistem Ofset Basımevi.
Durualp, E. (2016). Anne Çocuk sağlığı ve İlk Yardım.
İçinde Öğretmenlik Alan Bilgisi Okul Öncesi
Öğretmenliği. (2. Baskı). (Ed: N. Aral, Ü. Deniz ve A. Kan), 107-158, Ankara: Kısayol Yayıncılık.
Törüner, E.K. ve Büyükgönenç, L. (2012). Çocuk Sağlığı Temel Hemşirelik Yaklaşımları. Ankara: Göktuğ Yayıncılık.
Erdem, Y. (2015). Çocuk Hastalıkları. Ankara: Vize Yayıncılık.
Deniz, Ü. ve Önder, Ö.R. (2015). Anne Çocuk Sağlığı ve İlk Yardım. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.