• Sonuç bulunamadı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası"

Copied!
296
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

ANONİM ŞİRKETİ

26 Nisan 2002 tarihli

HİSSEDARLAR GENEL KURULU'NA sunulan

2001

YETMİŞİNCİ HESAP YILI HAKKINDA BANKA MECLİSİ’NCE HAZIRLANAN

FAALİYET RAPORU

BİLANÇO, KÂR VE ZARAR HESABI

DENETLEME KURULU RAPORU

ANKARA 2002

(2)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

(3)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

31 Aralık 2001 TARİHİNDE

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

BANKA MECLİSİ

BAŞKAN SÜREYYA SERDENGEÇTİ

ÜYELER PROF. DR. M. BİLSAY KURUÇ

TUNCAY ALTAN

Z. NEVBAHAR ŞAHİN

AYTEKİN TECE

B. ÇAĞLAR ÜNAL

TEOMAN AKGÜR

DENETLEME KURULU ÜYELERİ

M. SAİM UYSAL

NECDET KAYA SEZER İ. GANİ DURU

DOĞAN SEVİM

YÖNETİM KOMİTESİ

BAŞKAN SÜREYYA SERDENGEÇTİ

BAŞKAN YARDIMCILARI

AYKUT EKZEN

ŞÜKRÜ BİNAY

AYDIN ESEN

PROF. DR. FATİH ÖZATAY

(4)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

(5)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

GÜNDEM

1- Açılış, Divanın teşekkülü.

2- Toplantı tutanağının imzalanması hususunda Divana yetki verilmesi.

3- Banka Meclisi ve Denetleme Kurulu’nun 2001 hesap yılına ait raporlarının okunması ve görüşülmesi.

4- 2001 yılına ait bilanço, kâr ve zarar hesabının onaylanması, kâr dağıtımıyla ilgili teklifin görüşülmesi ve oylanması.

5- Banka Meclisi ve Denetleme Kurulu’nun ibrası.

6- 4651 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1211 sayılı Bankamız Kanunu’nda yapılan değişiklikler doğrultusunda, Bankamız Esas Mukavelesi’nde; 4, 13, 22, 29, 36, 40, 42, 43, 45, 52, 53, 56 ve 61. maddelerinde değişiklik yapılması ile Kısım II

“Banka’nın teşkilatı ve organları”, Bölüm II başlığının değiştirilmesi, 46, 47, 48, 49, 50, 51 ve 54. maddelerin yürürlükten kaldırılması, 22. maddeden sonra gelmek üzere 22/A maddesi ile Geçici 10 ve Geçici 11. maddelerin eklenmesi hususlarının Bankamız Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca Genel Kurul’un onayına arzı.

7- Banka Meclisi’nin 30 Nisan 2002 tarihinde boşalacak iki üyeliği için seçim yapılması.

8- Denetleme Kurulu’nun 30 Nisan 2002 tarihinde boşalacak iki üyeliği için, (A) sınıfı hissedarınca bir, (B-C) sınıfı hissedarlarınca bir üye seçimi.

(6)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

(7)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

İÇİNDEKİLER

I. DIŞ EKONOMİK GELİŞMELER 1

I.1. DÜNYA EKONOMİSİ 1

I.1.1. Sanayileşmiş Ülkeler 3

I.1.2. Gelişmekte Olan Ülkeler 4

I.1.3. Eski Merkezi Planlı Avrupa Ekonomileri ve

Bağımsız Devletler Topluluğu 6

I.1.4. Dünya Ticareti 7

I.2. ULUSLARARASI MALİ PİYASALAR 8

I.2.1. Gelişmekte Olan Piyasalar 9

II. TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER VE

PARA POLİTİKASI 13

GİRİŞ 13

II.1. GENEL DENGE 17

II.1.1. Ekonominin Arz Yönü: Sektörel

Gelişmeler ve İthalat 22

II.1.2. Ekonominin Talep Yönü: İç Talep ve İhracat 26

II.1.3. İstihdam 28

II.1.4. Ücretler ve Maaşlar 31

II.2. KAMU MALİYESİ VE İÇ BORÇLANMA 33

II.2.1. Kamu Maliyesi 33

II.2.2. Tarımsal Destekleme 40

II.2.3. İç Borçlanma 41

II.3. ÖDEMELER DENGESİ VE DIŞ BORÇLANMA 50

II.3.1. Ödemeler Dengesi 50

II.3.2. Cari İşlemler 52

II.3.3. Sermaye Hareketleri 58

II.3.4. Dış Borçlar 60

II.4. FİYATLAR 64

II.4.1. Fiyatlardaki Gelişmeler 64

II.4.2. Tüketici Fiyatları Endeksindeki Gelişmeler 65 II.4.3. Toptan Eşya Fiyatlarındaki Gelişmeler 70

(8)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

III. PARA POLİTİKASI VE PİYASALAR 75

III.1. PARA POLİTİKASI 75

III.1.1. Merkez Bankası Bilançosu 77

III.1.2. Para Arzları 84

III.1.3. Kredi Gelişmeleri 91

III.2. MERKEZ BANKASI İŞLEMLERİ 93

III.2.1. Açık Piyasa İşlemleri 96

III.2.2. Bankalararası Para Piyasası İşlemleri 102 III.2.3. Döviz ve Efektif İşlemleri 106

IV. MALİ PİYASALAR 115

IV.1. BANKACILIK SEKTÖRÜ VE KREDİ POLİTİKASI 115 IV.1.1. Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler 115 IV.1.2. Bankacılık Sektörü Bilançosu ile İlgili Gelişmeler 121 IV.1.3. Bankacılık Sektörünün Gelir-Gider Yapısındaki

Gelişmeler 132

IV.1.4. Yasal ve İdari Düzenlemeler 136

IV.2. MENKUL KIYMET PİYASALARI 141

IV.2.1. Birincil Piyasalar 142

IV.2.2. İkincil Piyasalar 145

V. YÖNETİM, PERSONEL VE İDARİ İŞLER 155

V.1. BANKA MECLİSİ 155

V.2. PARA POLİTİKASI KURULU 155

V.3. YÖNETİM KOMİTESİ 156

V.4. DENETLEME KURULU 156

V.5. KADRO VE PERSONEL DURUMU 157

V.6. EĞİTİM FAALİYETLERİ 157

V.7. TEKNİK DONANIM ÇALIŞMALARI 158

V.8. İNŞAAT VE ONARIM ÇALIŞMALARI 159

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI ÖRGÜT ŞEMASI 160

VI. MERKEZ BANKASI BİLANÇOSU 161

VII. YASAL VE İDARİ DÜZENLEMELER 195

VIII. İSTATİSTİK TABLOLARI 219

IX. BİLANÇO KARŞILAŞTIRMALARI 275

GRAFİKLER IX

EK BİLGİLER XI

(9)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

GRAFİKLER

Grafik II.1.1 : GSYİH Büyümesine Katkılar 19

Grafik II.2.1 : Faiz ve Özelleştirme Hariç Kamu Dengesi ve

Kamu Kesimi Borçlanma Gereği / GSMH 35

Grafik II.2.2 : Bütçe Dengeleri / GSMH 38

Grafik II.2.3 : Konsolide Bütçe İç Borç Servisi / GSMH 39

Grafik II.2.4 : İç Borç Stokunun Yapısı 43

Grafik II.2.5 : 2001 Yılı İhalelerinde Ortalama Borçlanma Vadesi ve

Bileşik Faiz Oranı 45

Grafik II.2.6 : Nakit İç Borç Stokunun Yapısı 46 Grafik II.2.7 : Net Satış Miktarı ile Ağırlıklandırılmış Hazine

İhalelerinde Gerçekleşen Bileşik Faiz Oranı 47

Grafik II.4.1 : Mallar-Hizmetler 66

Grafik II.4.2 : Tüfe ve Başlıca Alt Kalemler (1999-2001) 67 Grafik II.4.3 : Tüketici Fiyatları Endeksi (1999-2001) 69

Grafik II.4.4 : TEFE (1999-2001) 70

Grafik II.4.5 : TEFE ve Alt Kalemler 71

Grafik II.4.6 : Özel İmalat Fiyatları ve Dolar Kuru 72 Grafik II.4.7 : TCMB İktisadi Yönelim Anketi 74 Grafik III.1.1 : Para Tabanı ve Alt Kalemleri 77 Grafik III.1.2 : Para Tabanı, Net İç Varlıklar, Net Dış Varlıklar 79

Grafik III.1.3 : Açık Piyasa İşlemleri 83

Grafik III.1.4 : Reel Parasal Büyüklükler 84

Grafik III.1.5 : DTH / Toplam Mevduat 85

Grafik III.1.6 : Repo / Toplam TL Mevduat 86

Grafik III.1.7 : Para Çarpanı 87

Grafik III.1.8 : Rezerv Para Çarpanının Bileşenleri 88 Grafik III.1.9 : Reel Kredi Endeksi 1996=100 91 Grafik III.1.10 : Mevduat Bankası Kredilerinin GSYİH’ya ve

Mevduata Oranı 92

Grafik III.2.1 : Döviz Kurundaki Oynaklık 107

(10)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Grafik III.2.2 : TCMB Tarafından Verilen Döviz Depoları 108

Grafik III.2.3 : Döviz Satış İhaleleri 108

Grafik III.2.4 : Bankacılık Sektörü Yabancı Para Net Genel Pozisyonu ve

Döviz Kuru 110

Grafik IV.1.1 : Kredi Hacmi 125

Grafik IV.1.2 : Kredilerin Banka Gruplarına Göre Dağılımı 125 Grafik IV.1.3 : Tüketici Kredilerinin Toplam Kredilerİçindeki Payı 126 Grafik IV.1.4 : Kısa Vadeli Kredilerin Toplam Krediler İçindeki Payı 126 Grafik IV.1.5 : Takipteki Kredilerin Toplam Krediler İçindeki Payı 127

Grafik IV.1.6 : Mevduatın Ortalama Vadesi 129

Grafik IV.1.7 : Mevduatın Vadelere Göre Dağılımı 130 Grafik IV.1.8 : Bankacılık Sektörünün Yurtdışından Kullandığı

Krediler 131

Grafik IV.1.9 : Bankacılık Sektörünün Yabancı Para Aktif-Pasif

Farkı 132

Grafik IV.2.1 : 2001 Yılında SPK Kaydına Alınan Hisse Senedi ve

Menkul Kıymet İhraçları 142

Grafik IV.2.2 : İMKB Hisse Senetleri Piyasası Aylık İşlem Hacmi ve

Ulusal-100 Endeksi 147

Grafik IV.2.3 : Ulusal-100 Getiri Endeksi Kümülatif Reel Getiri 150 Grafik IV.2.4 : İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım-Satım

Pazarı Aylık İşlem Hacmi 151

Grafik IV.2.5 : İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarı

İşlem Hacmi ve Payı 152

(11)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

EK BİLGİLER

2001 Yılında Turizm Gelirleri ve 11 Eylül Olaylarının Etkileri 55 2001 Yılında Piyasaları Etkileyen Önemli Gelişmeler 89

Para Politikası Araçları (2001) 101

Yeni Merkez Bankası Kanunu ve Bağımsızlık 111

Bankacılık Sektörünün Yeniden Yapılandırılması 118

(12)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

İSTATİSTİK TABLOLARI

Tablo 1 : Ekonominin Genel Dengesi (Cari Fiyatlarla) 219 Tablo 2 : Ekonominin Genel Dengesi (1998 Fiyatlarıyla) 220 Tablo 3 : Gayri Safi Milli Hasıla (Cari Üretici Fiyatlarıyla) 221 Tablo 4 : Gayri Safi Milli Hasıla (1987 Üretici Fiyatlarıyla) 221 Tablo 5 : Sektörler İtibariyle Sabit Sermaye Yatırımları (Cari Fiyatlarla) 222 Tablo 6 : Sektörler İtibariyle Sabit Sermaye Yatırımları

(1998 Fiyatlarıyla) 222

Tablo 7 : İmalat Sanayii Kapasite Kullanım Oranı (ISIC R3) 223

Tablo 8 : Sanayi Üretim Endeksi 223

Tablo 9 : Başlıca Sanayi Ürünleri Üretimi 224

Tablo 10 : Enerji Dengesi (Milyon Ton Petrol Eşdeğeri Olarak “MTPE”) 225

Tablo 11 : Seçilmiş Tarım Ürünleri Üretimi 226

Tablo 12 : Belediyelerce Verilen Yapı Ruhsatlarına Göre Yeni İnşaat 227 Tablo 13 : Belediyelerce Verilen Yapı Kullanma İzin Belgelerine Göre

Yeni İlave veya Kısmen Biten Yapılar 227

Tablo 14 : Ulaştırma Hizmetleri 228

Tablo 15 : Haberleşme Hizmetleri 229

Tablo 16 : İş İsteyenler ve Açık İşler 229

Tablo 17 : İmalat Sanayiinde Üretimde Çalışanlar Endeksi 230 Tablo 18 : İmalat Sanayiinde Üretimde Çalışılan Saat Başına Nominal

Ücret Endeksi 230

Tablo 19 : İmalat Sanayiinde Üretimde Çalışılan Saat Başına Reel

Ücret Endeksi 230

Tablo 20 : Dış Ülkelere Gönderilen İşçiler 231

Tablo 21 : Toplu İş Sözleşmeleri 231

Tablo 22 : Grevler ve Lokavtlar 231

Tablo 23 : Fiyat Endeksleri 232

Tablo 24 : Fiyat Endeksleri (Aylık) 233

Tablo 25 : Altın Fiyatları 234

(13)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Tablo 26 : Altın Fiyatları (Aylık Ortalama) 234

Tablo 27 : Tarımsal Destekleme Fiyatları 235

Tablo 28 : Konsolide Bütçe 236

Tablo 29 : İşletmeci KİT’lerin Finansman İhtiyacı (Cari Fiyatlarla) 237 Tablo 30 : Fon Kaynak ve Harcamaları (Cari Fiyatlarla) 238 Tablo 31 : Konsolide Bütçe Ödenekleri, Harcama ve Gelirleri 239

Tablo 32 : İç Borç Stoku 239

Tablo 33.A : Parasal Yetkililer-Sektörel Hesaplar 240 Tablo 33.P : Parasal Yetkililer-Sektörel Hesaplar 241

Tablo 34 : Merkez Bankası-Krediler 242

Tablo 35 : Merkez Bankası-Mevduat 243

Tablo 36.A : Mevduat Bankaları-Sektörel Hesaplar 244 Tablo 36.P : Mevduat Bankaları-Sektörel Hesaplar 245

Tablo 37.A : Mevduat Bankaları-Mevduat 246

Tablo 37.B : Mevduat Bankaları-Mevduat 247

Tablo 38.A : Kalkınma ve Yatırım Bankaları-Sektörel Hesaplar 248 Tablo 38.P : Kalkınma ve Yatırım Bankaları-Sektörel Hesaplar 249 Tablo 39 : Kalkınma ve Yatırım Bankaları-Krediler 250

Tablo 40 : Mevduat Bankaları-Krediler 250

Tablo 41 : Bankacılık Sektörü-Yurt İçi Kredi Hacmi 251 Tablo 42 : Parasal Sektör Analitik Bilançosu 252

Tablo 43 : Merkez Bankası-Analitik Bilanço 253

Tablo 44 : İhraç Edilen Menkul Değerler 254

Tablo 45 : Uluslararası Rezervler 254

Tablo 46 : Dış Ticaret 255

Tablo 47 : Uluslararası Standart Sanayi Sınıflamasına Göre

İhracat (ISIC R3) 256

Tablo 48 : Uluslararası Standart Sanayi Sınıflamasına Göre

İthalat (ISIC R3) 257

Tablo 49 : Fasıllara Göre İhracat 258

Tablo 50 : Fasıllara Göre İthalat 259

Tablo 51 : Ülkelere Göre İhracat 260

Tablo 52 : Ülkelere Göre İthalat 261

Tablo 53 : Geniş Ekonomik Kategorilere (BEC) Göre Dış Ticaret 262

(14)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Tablo 54 : Dış Ticaret Fiyat Endeksi (ISIC R3) 262

Tablo 55 : Ödemeler Dengesi 263

Tablo 56 : Ödemeler Dengesindeki Bazı Kalemlerin Ayrıntıları 264

Tablo 57 : Dış Borç Stoku 265

Tablo 58 : Dış Borç Stokunun Dönem Sonu Kurlarıyla

Döviz Cinslerine Göre Dağılımı 266

Tablo 59 : Kredi Mektuplu Döviz Tevdiat Hesapları 266

Tablo 60 : Döviz Tevdiat Hesapları 267

Tablo 61 : Orta ve Uzun Vadeli Dış Borç Ödemeleri

Projeksiyonu (Borçlulara Göre) 267

Tablo 62 : Yabancı Sermayeli Şirketlerin Sektörel Dağılımı 268 Tablo 63 : Yabancı Sermaye İzinlerinin Yıllara Göre Dağılımı 269 Tablo 64 : 2001 Yılı Devlet İç Borçlanma Senetleri İhale Faizleri 269

Tablo 65 : 2001 Yılı Devlet İç Borçlanma Senetleri İhalelerinde

Satılan Miktarlar 270

Tablo 66 : 2001 Yılı Bankalararası Para Piyasası İşlemleri 270 Tablo 67 : 2001 Yılı Döviz ve Efektif Piyasaları İşlemleri 271 Tablo 68 : Reel Efektif Döviz Kuru Endeksleri 272 Tablo 69 : Sınıflarına Göre Fiili Personel Durumu 273 Tablo 70 : T.C. Merkez Bankası Şube, Temsilcilik ve Bürolar 274

(15)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

2001

YETMİŞİNCİ HESAP YILI HAKKINDA BANKA MECLİSİ’NCE HAZIRLANAN

FAALİYET RAPORU

(16)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

(17)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Saygıdeğer Ortaklar,

Merkez Bankası işlemlerini incelemeye başlamadan önce 2001 yılındaki ekonomik gelişmeleri gözden geçirmekte yarar görüyoruz. Bu nedenle, incelemenize sunulan Raporda dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ayrıntılı bir biçimde ele alınmaktadır.

Raporun birinci bölümünde uluslararası ekonomik gelişmeler değerlendirilmektedir. Dünya ekonomisinin başlıca ülke grupları itibariyle incelendiği bu bölümde uluslararası mali piyasalardaki gelişmelere ve gelişen piyasalara yer verilmektedir.

Türkiye ekonomisinin irdelenmesine ayrılan ikinci bölümde genel denge, istihdam, kamu maliyesi, ödemeler dengesi ve enflasyona ilişkin gelişmeler ele alınmıştır.

Raporun üçüncü bölümünde, Enflasyonu Düşürme programı ve buna yönelik olarak Merkez Bankası'nca uygulanan para politikası anlatılmaktadır.

Ayrıca, 2001 yılında Merkez Bankası bilançosu detaylı olarak değerlendirilmektedir.

Raporun dördüncü bölümünde, bankacılık sektöründeki gelişmeler, sektörle ilgili yasal ve idari düzenlemelerin yanı sıra menkul kıymet piyasalarındaki gelişmeler yer almaktadır.

Türkiye ve dünyadaki ekonomik gelişmelerin incelendiği bölümlerden sonra, Raporun beşinci bölümünde Merkez Bankası'nın personel ve idari işleri hakkında bilgi verilmekte, altıncı bölümünde ise 2001 yılı Bilançosu ile Kâr ve Zarar Hesabı açıklanmaktadır. Faaliyet Raporumuzun sonunda, her zaman olduğu gibi, 2001 yılında çıkartılan ekonomik ve sosyal konularla ilgili başlıca yasal ve idari düzenlemeler ile ülke ekonomisi hakkında istatistik tabloları içeren iki bölüm yer almaktadır.

Bankamızın yetmişinci hesap yılı sonuçlarını gösteren 2001 yılı Bilançosu ile Kâr ve Zarar Hesabını inceleme ve onayınıza sunar, Yüksek Kurulunuzu saygı ile selamlarız.

(18)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

(19)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

2001 yılı boyunca olumsuz bir genel görünümü olan Dünya ekonomi- sinde, bazı alanlar- daki risk ve belir- sizlikler devam etmektedir.

I

DIŞ EKONOMİK GELİŞMELER

I.1. DÜNYA EKONOMİSİ

Dünya ekonomisi açısından 2001 yılının en önemli olayı, ABD ekonomisinde yaşanan durgunluğun 11 Eylül’de meydana gelen terörist saldırılar sonucunda derinleşmesi ve bu olumsuz gelişmenin diğer ekonomilere sıçramasıdır. Bunun sonucunda, sanayileşmiş ülkelerin büyüme oranlarındaki hızlı düşüş küresel düzeyde üretimin yavaşlamasına yol açmış ve 2001 yılında dünya üretim artışının yüzde 2,4’e gerilemesine neden olmuştur (Tablo I.1.1). Büyüme oranlarındaki yavaşlamaya paralel olarak dünya ticaret hacminde de daralma gözlenmiştir.

Ticaret hacmindeki daralma temel olarak küresel büyümede 2001 yılında görülen yavaşlama ve gelişmekte olan piyasalarda yaşanan finansman zorluklarından kaynaklanmıştır.

Dünya ekonomisine ülkeler ve bölgeler itibariyle bakıldığında Amerikan ekonomisinin 2001 yılında büyük ölçüde daraldığı gözlenmektedir. Avrupa Para Birliği ekonomilerinde de, büyüme hız kaybetmiş; kısa dönemli faiz oranları düşmüş ve birlik ülkelerinin bütçe dengeleri bozulmuştur. Japon ekonomisi 2001 yılının tamamında özellikle yüksek teknoloji sektöründeki gerilemeye bağlı olarak zayıf bir görünüm çizmiştir. Latin Amerika ve Asya ülkeleri ekonomilerine ilişkin veriler de 2001 yılında 11 Eylül öncesinde başlayan bir yavaşlamaya işaret etmektedir.

Dünya ekonomisinde 2001 yılında karşımıza çıkan olumsuz tablo, iktisadi birimlerde, 11 Eylül’de meydana gelen terörist saldırılar nedeniyle oluşan belirsizlik ve güven kaybı sonucu daha da kötüleşmiştir. Özellikle, gelişmiş ekonomilerdeki yavaşlama, “Yeni Ekonomiye” öncülük eden yüksek teknoloji sektörlerinin 1999 ve 2000 yıllarında yaşamış olduğu hızlı büyümenin ardından, 2001 yılında durgunluk sürecine girmesinden etkilenmiştir. Küresel yavaşlamanın diğer nedenleri, 1999 ve 2000 yıllarında yükselen petrol fiyatlarının hanehalkı reel gelirini düşürmesi, bir çok ülkede uygulanan sıkı para politikasının yatırımları olumsuz etkilemesi ve firma kârlarında görülen gerileme şeklinde sıralanabilir.

Dünya ekonomisi açısından 2001 yılının en önemli olayı, ABD ekono- misinde yaşanan durgunluğun 11 Eylül terörist saldı- rıları sonucunda derinleşmesi ve bu olumsuz gelişme- nin diğer ekono- milere sıçraması- dır.

(20)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

TABLO I.1.1

DÜNYA EKONOMİK GÖSTERGELERİ (Yıllık Yüzde Değişim)

1999 2000 2001(1)

ÜRETİM

Dünya 3,6 4,7 2,4

Sanayileşmiş Ülkeler 3,3 3,9 1,1

ABD 4,1 4,1 1,0

Japonya 0,7 2,2 -0,4

Avrupa Para Birliği 2,6 3,4 1,5

Gelişmekte Olan Ülkeler 3,9 5,8 4,0 Eski Merkezi Planlı Avrupa

Ekonomileri ve BDT 3,6 6,3 4,9

DÜNYA TİCARET HACMİ 5,4 12,4 1,0

İthalat Gelişmiş Ülkeler 7,7 11,5 -0,3

Gelişmekte olan Ülkeler 1,7 16,1 5,0 Eski Merkezi Planlı Avrupa

Ekonomileri ve BDT -7,8 12,6 11,2

İhracat Gelişmiş Ülkeler 5,2 11,6 -0,3

Gelişmekte olan Ülkeler 4,7 15,0 3,4 Eski Merkezi Planlı Avrupa

Ekonomileri ve BDT 0,2 16,3 7,8 TÜKETİCİ FİYATLARI

Gelişmiş Ülkeler 1,4 2,3 2,3

Gelişmekte olan Ülkeler 6,8 5,9 6,0 Eski Merkezi Planlı Avrupa

Ekonomileri ve BDT 43,9 20,1 16,0 ALTI AYLIK LİBOR FAİZLERİ (%)(2)

ABD doları 5,5 6,6 3,8

Japon yeni 0,2 0,3 0,2

Euro 3,0 4,6 4,1

Kaynak: IMF, World Economic Outlook, Aralık 2001.

(1) Tahmin.

(2) Londra Bankalararası Borçlanma Oranları (LİBOR).

2001 yılı boyunca olumsuz bir genel görünümü olan Dünya ekonomisinde, bazı alanlardaki risk ve belirsizlikler devam etmektedir. Söz konusu risk ve belirsizlikler dört ana başlık altında sıralanabilir: Bunlardan ilki, ABD ekonomisinde süregelen durgunluk, ikincisi geçiş ekonomilerinin, 11 Eylül sonrası meydana gelen küresel gelişmelerden olumsuz etkilenmesi, üçüncüsü, ABD dolarının aşırı değerlenmesine bağlı olarak ABD ekonomisindeki yüksek oranlı cari işlemler açığına karşılık, diğer ekonomilerde yüksek oranlı cari işlemler fazlası olması ve son olarak, büyümedeki yavaşlamanın devam etmesi ve buna

(21)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Amerika Birleşik Devletleri’nde 2000 yılının sonun- da başlayan üre- timdeki yavaşlama 2001 yılında daha da hızlanmıştır.

bağlı olarak firma yapısında ve finans sektöründe görülen olumsuzluklar şeklinde sıralanmaktadır.

I.1.1. Sanayileşmiş Ülkeler

ABD, Avrupa Para Birliği ve Japonya’da üretim 2001 yılında önemli ölçüde yavaşlamış, söz konusu yılda, Japonya’da gerileme gözlenmiştir. 2000 yılında ortalama yüzde 3,9 oranında büyüyen sanayileşmiş ülkelerde, büyüme hızı, 2001 yılında yüzde 1,1'e gerilemiştir. Buna karşılık 2000 yılında yüzde 2,3 olan tüketici fiyatlarındaki artış, 2001 yılında da aynı seviyesini korumuştur (Tablo I.1.1).

Amerika Birleşik Devletleri’nde 2000 yılının sonunda başlayan üretimdeki yavaşlama 2001 yılında daha da hızlanmıştır. Reel GSYİH’nin 2001 yılında yüzde 1,0 oranında büyümesi beklenmektedir. 11 Eylül saldırılarından sonra tüketim harcamalarında ve savunma dışı dayanıklı tüketim malı siparişlerindeki gerilemeyle birlikte, ülke ekonomisindeki daralma belirginleşmiştir. Ancak, 2001 yılının sonuna doğru perakende satışlardaki, özellikle otomobil satışlarında görülen canlanma ile birlikte ekonomide iyileşme eğilimi gözlenmeye başlanmıştır.

Büyümedeki yavaşlama sonucunda emek piyasasında da durgunluk göze çarpmaktadır. Özellikle 2001 yılı Eylül ayı sonrasında istihdamda görülen gerileme, Ekim ayında, 1990’lı yılların başlarından beri görülen en yüksek seviyesine ulaşmıştır. 11 Eylül sonrasında başta hava ulaşımı olmak üzere bazı hizmet sektörlerinde önemli ölçüde finansal sıkıntılar yaşanmıştır.

Japonya’da, 2001 yılının ilk yarısına doğru, ihracat ve iletişim teknolojileri sektörlerine yönelik talepteki gerilemeye bağlı olarak üretimde hızlı bir düşüş yaşanmıştır. İletişim teknolojileri sektöründeki gerileme, Japonya’da sanayi üretimi ve yatırımı olumsuz etkileyen en önemli unsur olmuştur. Ülke ekonomisindeki yavaşlamanın 2001 yılı ikinci yarısında ve 2002 yılında da devam etmesi ve söz konusu dönemlerde GSYİH’nın yüzde 1 oranında gerilemesi beklenmektedir. Japonya’da tüketici fiyatları 2000 yılında yüzde 0,8 oranında gerilemiştir. 2001 yılında, bu gerilemenin yüzde 0,7 civarında olduğu tahmin edilmektedir. İstihdam hacmindeki düşüş sonucunda gerileyen özel tüketimin yarattığı deflasyonist ortamın giderilmesi için Japon hükümetinin maliye ve para politikası önlemleri yanısıra, bankacılık sektöründeki yapısal sorunları çözme yönünde politikalar uygulaması beklenmektedir.

Euro Bölgesindeki ekonomik görünüm, özellikle 2001 yılının son üç aylık döneminde, 11 Eylül olaylarının da etkisiyle bozulmuştur. Petrol ve gıda fiyatlarının yükselmesi, teknoloji ve telekomünikasyon sektöründeki olumsuz

Japonya’da, 2001 yılının ilk yarısına doğru, ihracat ve iletişim teknoloji- leri sektörlerine yönelik talepteki gerilemeye bağlı olarak üretimde hızlı bir düşüş yaşanmıştır.

Euro Bölgesindeki ekonomik görü- nüm, özellikle 2001 yılının son üç aylık döneminde, 11 Eylül olaylarının da etkisiyle bozul- muştur.

(22)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

gelişmeler ve buna bağlı olarak hisse senedi fiyatlarındaki gerileme, ekonomik durumu etkileyen en önemli unsurlar olarak görülmektedir. Euro bölgesinde yıl sonuna doğru sanayi üretimi, hizmet sektörü ve üretici güvenine ait göstergelerin hepsi zayıflamıştır. Euro bölgesinde, 2001 yılında, GSYİH yüzde 1,5 oranında arttığı tahmin edilmektedir. Büyüme hızının önümüzdeki yıl yüzde 1,2 olması beklenmektedir. Euro bölgesi ekonomisindeki payı en büyük olan Almanya’nın büyümesinin güçlü olmaması, bölgedeki olumsuz ortama katkıda bulunmaktadır.

Tüketici fiyatları incelendiğinde, yılın ikinci yarısında petrol ve gıda fiyatlarına bağlı olarak hızlanan fiyat artışlarının, 2001 yılı genelinde yıllık yüzde 2 oranında yükseldiği tahmin edilmektedir. Enflasyonun, 2002 yılında petrol ve gıda fiyatlarının normale dönmesiyle birlikte yavaşlaması beklenmektedir.

Euro Bölgesindeki en büyük ekonomi olan Almanya’nın büyümesi, 2001 yılının ikinci yarısında ihracat büyümesinin durması ve sabit yatırımlardaki daralmaya bağlı olarak yavaşlamıştır. Büyüme, 11 Eylül sonrasında iyice daralan iç ve dış talepten olumsuz etkilenmiştir. Yılın genelinde, büyümenin yüzde 0,7’ye düşmesi beklenmektedir. Ekonominin 2002 yılında tekrar sağlıklı bir büyümeye kavuşması, dünya ticaretinde beklenen canlanmaya ve gelir vergisinde planlanan indirimlerle harcanabilir gelirin yükselmesine bağlıdır.

İngiltere 2001 yılında küresel yavaşlamadan en az etkilenen ülke olmuştur.

Yılın ikinci üç aylık döneminde, bilişim teknolojilerindeki zayıflamaya ve sterlinin aşırı değerli olmasına bağlı olarak sanayi üretimi ve ihracat zayıflamıştır. Ancak, iç talep, yüksek özel tüketim ve kamu harcamaları nedeniyle 2001 yılı boyunca canlı olmuştur. Tüketici ve üretici güveninin yılın son aylarında aşamalı olarak azalması, konut fiyatları ve emek piyasasına ait verilerin çok sağlıklı olmaması, 2002 yılında özel tüketim harcamalarındaki büyümenin yavaşlayacağı yönünde ilk işaretleri oluşturmaktadır. İngiltere Merkez Bankası, 11 Eylül saldırılarından sonra faiz oranlarını 1 puan azaltmıştır. Ekonomik durumdaki olası bir bozulmaya karşın faiz oranlarının daha da indirileceği tahmin edilmektedir.

I.1.2. Gelişmekte Olan Ülkeler

Gelişmekte olan ülkelerde, 2000 yılında GSYİH yüzde 5,8 oranında büyürken, bu oranın 2001 yılında yüzde 4,0’a gerileyeceği tahmin edilmektedir (Tablo I.1.2).

Küresel yavaşlama, etkisini en fazla gelişmekte olan ülkelerin dış ticaretinde göstermiştir. Gelişmekte olan ülkeler içinde Asya ülkeleri küresel yavaşlamadan en fazla etkilenen grubu oluşturmaktadır. Özellikle Amerika Birleşik Devletlerinin yüksek teknoloji içerikli mallara olan talebini ve harcamalarını azaltması, Asya ülkelerinin dış ticaretini olumsuz etkilemiştir. 11 Eylül saldırılarından sonra bir

İngiltere 2001 yılında küresel yavaşlamadan en az etkilenen ülke olmuştur.

(23)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

çok gelişmekte olan ülkede hisse senetleri ve para birimleri değer kaybetmiştir.

Gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasaları da, özellikle 11 Eylül sonrası oluşan belirsizlik ortamından etkilenmiş ve bu durum söz konusu ülkelerin dış finansman olanaklarını daraltmıştır. Dış finansman konusunda en fazla sıkıntı çeken ülkeler Latin Amerika ülkeleri olmuştur. Özellikle Arjantin 2001 yılının ortasına doğru yaşadığı krizden sonra borç bulma sıkıntısı çeken ülkelerin başında gelmektedir.

TABLO I.1.2

REEL GSYİH VE ENFLASYON (Yıllık Yüzde Değişim)

GSYİH TÜFE

2000 2001(1) 2000 2001(1)

Gelişmekte Olan Ülkeler 5,8 4,0 5,9 6,0

Asya 6,8 5,6 1,9 2,8

Orta Doğu 5,5 4,5 9,2 9,4

Latin Amerika 4,1 1,0 8,1 6,3

Afrika 2,8 3,5 13,5 12,8

Kaynak: IMF, World Economic Outlook, Aralık 2001.

(1) Tahmin.

Asya ülkelerinin 2001 yılı ekonomik görünümleri, yüksek teknoloji içeren mallara olan dış talebin zayıflamasına bağlı olarak bozulma göstermiştir. Söz konusu ülkelerin 2000 yılında gösterdikleri yüksek performans 2001 yılında devam etmemiştir. Asya ülkelerinin GSYİH büyüme hızı 2001 yılında yüzde 5,6 olarak tahmin edilmektedir (Tablo I.1.2).

2001 yılının ilk üç çeyreğinde, Çin’in GSYİH’sı reel olarak yıllık yüzde 7,6 oranında artmıştır. Dış ticaretteki hızlı gerilemeye karşın, 2001 yılında yaşanan büyüme, iç talepteki artıştan kaynaklanmıştır. İç talepteki bu canlanma, devlet harcamalarının etkisiyle artan sabit yatırımlardan, konut yatırımlarındaki yükselmeden ve Çin’in Dünya Ticaret Örgütüne kabulünden sonra ülkeye yapılan doğrudan yatırımların önemli ölçüde artmasından kaynaklanmaktadır. Yılın ilk dokuz ayında tüketici fiyatları yıllık yüzde 1 oranında artmıştır, ancak özellikle imalat sanayinin bir çok alt sektöründe fiyatlarda aşağı doğru baskı bulunmaktadır.

Fiyatların, 2001 yılının genelinde yüzde 1,5 oranında gerileyeceği tahmin edilmektedir.

Latin Amerika ülkeleri, bilişim ve telekomünikasyon teknolojileri sektörlerindeki gerilemeden fazla etkilenmemiştir. Ancak, küresel olarak tüketim ve yatırımdaki düşüşün etkileri, özellikle 2001 yılının sonuna doğru, Latin Amerika ülkelerinin mal piyasalarını olumsuz etkilemeye başlamıştır. Bu

2001 yılının ilk üç çeyreğinde, Çin’in GSYİH’sı reel ola- rak yıllık yüzde 7,6 oranında artmıştır.

(24)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

bağlamda, küresel yavaşlamadan en çok etkilenen ülkeler, Venezuella, Şili, Kolombiya ve Ekvator olmuştur. Brezilya ve Arjantin, dış ticaretlerinin GSYİH içindeki payının düşük olması nedeniyle mal piyasasındaki bu olumsuz gelişmelerden fazla etkilenmemiştir. Genel anlamda, Latin Amerika ülkeleri açısından en büyük risk unsurunu uluslararası özel sermaye akımlarında görülen azalma oluşturmaktadır. Latin Amerika ülkelerinin 11 Eylül olaylarından sonra beliren güvensizlik ortamı nedeniyle dış borç kullanımlarının azalması, ekonomik performanslarını olumsuz etkilemiştir.

Arjantin’in reel GSYİH’sının 2001 yılında yüzde 2,8 oranında gerileyeceği tahmin edilmektedir. Yatırım harcamalarının yüzde 10 civarında azalması, tüketim ve dış ticaretin önemli ölçüde daralması beklenmektedir. Tüketici fiyatlarının yılın genelinde yüzde 1, üretici fiyatlarının ise yüzde 4 oranında düşmesi beklenmektedir. Ülkede belirsizliğin ve deflasyonist ortamın devam ettiği göz önünde bulundurulduğunda 2002 yılında da üretimin gerilemesi beklenmektedir.

Arjantin’de 2000 yılının Aralık ayında, bütçe harcamaları yoluyla ekonomik büyümeyi canlandırmayı hedefleyen yeni bir ekonomik program uygulamaya konulmuştur. Ancak, söz konusu program piyasalarda güveni sağlayamamış, Şubat ayının ortalarından itibaren devlet bütçesi yeterli geliri elde edememiş ve Mart ayının başında program sona ermiştir. Daha sonra uygulamaya konulan vergi indirimine dayalı “sıfır-açık” planı da başarısız olmuş, Arjantin finansal sistemin tamamen çökmesine giden bir süreç yaşamış ve Arjantin para kurulu sistemini terk etmek zorunda kalmıştır.

Brezilya’da GSYİH büyümesi özellikle 2001 yılının ikinci yarısında önemli ölçüde zayıflamıştır. Faiz oranlarının yükselmesi tüketim ve yatırım harcamalarını olumsuz etkilemiş, ülke 2001 yılında enerji sıkıntısı yaşamıştır. Şubat ayının ortalarından itibaren sanayi üretimi hızla gerilemiştir. Ekonomik büyümedeki yavaşlama her ne kadar dışsal sebeplerden kaynaklanmasa da, uluslararası sermaye akımlarındaki yavaşlama, ülkede belirsizlik ortamı yaratarak önemli bir risk unsuru oluşturmaktadır. Brezilya, yüksek cari işlemler açığı nedeniyle uluslararası sermaye girişlerine oldukça bağımlı bulunmaktadır.

I.1.3. Eski Merkezi Planlı Avrupa Ekonomileri ve Bağımsız Devletler Topluluğu

Rusya ekonomisinde büyümenin 2001 yılında yüzde 5,8 olması beklenmektedir. İç talebin kuvvetli olması büyümenin arkasında yatan temel faktördür. İç talep artışı ve rublenin değer kazanması sonucunda ithalat önemli ölçüde yükselmiştir. Ülkenin orta vadede ekonomik performansı, gerekli yapısal

Arjantin’in reel GSYİH’sının 2001 yılında yüzde 2,8 oranında gerileme- si beklenmektedir.

Brezilya’da GSYİH büyümesi özellikle 2001 yılının ikinci yarısında önemli ölçüde zayıfla- mıştır.

Rusya ekonomisin- de büyümenin 2001 yılında yüzde 5,8 olması beklen- mektedir.

(25)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

reformların zamanında yapılıp yapılmamasına bağlı bulunmaktadır. Büyüme 2001 yılında yüzde 5,8 civarında gerçekleşse bile gelişmiş ülkelerdeki yavaşlamanın ve enerji fiyatlarındaki gerilemenin Rusya ekonomisini 2002 yılında olumsuz etkilemesi beklenmektedir.

Eski Merkezi Planlı Avrupa ekonomilerinin 2001 yılında yüzde 4,9 oranında büyümesi beklenmektedir. Bu ülkelerin de Latin Amerika ülkeleri gibi yüksek cari işlemler açığı bulunduğundan dış finansman ihtiyaçları oldukça yüksektir. Dış finansman ihtiyacı genel olarak uluslararası piyasalardaki olumlu havaya ve belirsizliğin ortadan kalmasına bağlı olduğundan, bu ülkelerin büyümelerini devam ettirebilmeleri için daha çok yapısal reform ve güçlü makroekonomik politikalara ihtiyaçları vardır. Bölgedeki ülkelerin ekonomileri, Batı Avrupa ülkeleriyle olan yoğun ticari ilişkilerden etkilenmektedir. Çek Cumhuriyeti ve Macaristan gibi Avrupa Birliği ile ticari ilişkileri güçlü olan ülkelerin 2001 yılının ikinci yarısından itibaren ihracatları Avrupa Birliği ekonomisindeki durgunluk nedeniyle yavaşlamıştır. Eski Merkezi Planlı Avrupa Ekonomileri için önemli bir risk, küresel yavaşlamanın bölge ekonomilerine yansımasıdır.

I.1.4. Dünya Ticareti

Dünya ticaret hacminin 2001 yılında yüzde 1 oranında büyümesi beklenmektedir. Söz konusu büyümenin 2000 yılında yüzde 12,4 oranında gerçekleştiği ve küresel durgunluğun 2001 yılı son aylarında da devam ettiği göz önünde bulundurduğunda yüzde 1’lik büyüme hızının da aşağı doğru revize edilme olasılığı güçlenmektedir. Mal ticareti 2001 yılının ilk yarısında yıllık yüzde 1 oranında artmıştır. Dünya ticareti bölgeler şeklinde incelendiğinde 2001 yılının ilk altı ayında Kuzey Amerika’nın ticaretinde bir gerileme gözlenmiştir. Batı Avrupa’da ise 2001 yılında mal ihracat ve ithalat değerleri sırasıyla yüzde 2,5 ve yüzde 1,5 oranında artmıştır. Asya’da ise yılın ilk yarısında mal ihracatı yüzde 4 oranında gerilemiştir. Mal ihracatı Japonya’da yüzde 11 oranında gerilerken Çin’de yüzde 9,2 oranında artmıştır.

Uluslararası ticaret 2000 yılında petrol fiyatları ve Amerika Birleşik Devletleri ekonomisindeki canlanmaya bağlı olarak oldukça sağlıklı bir görünüm çizmekteydi. Söz konusu yılda hem ihracat hem de ithalat büyümesi çift haneli rakamlara yükselmiştir. Bir çok gelişmekte olan ülkenin dış ticaret dengesi 2000 yılında sağlıklı bir görünüm kazanmıştır. Dünya ticaretinde 2000 yılında görülen bu olumlu görünüm 2001 yılında devam etmemiştir. Petrol fiyatları yılın başında istikrarlı bir seyir izlerken 11 Eylül olaylarından sonra yükselmiş ancak yılın sonlarına doğru tekrar düşüş eğilimine girmiştir.

Dünya ticaret hacminin 2001 yılında yüzde 1 oranında büyümesi beklenmektedir.

(26)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

TABLO I.1.3

TEMEL MALLAR FİYAT ENDEKSLERİ (1995=100 ABD doları)

1998 1999 2000 2001(1)

Petrol Dışı Mallar 81,7 75,9 77,3 67,9

Gıda 87,5 73,9 73,5 76,2

İçki 92,9 73,1 61,0 46,8

Tarım Hammaddeleri 76,2 77,9 79,4 63,1

Metaller 76,0 74,9 84,0 70,6

Gübreler 118,2 113,4 107,4 101,0

Petrol 76,0 104,5 164,0 108,5

Kaynak: IMF.

(1) Geçici.

2001 yılında temel mal fiyatlarının küresel büyümedeki yavaşlamayla birlikte düştüğü görülmektedir. Söz konusu malların fiyatları 11 Eylül saldırılarından sonra bir miktar daha gerilemiştir. Eylül’deki olaylardan önce varili 25 dolar olan petrol fiyatları 2001 yılının Kasım aylarında 18 dolara kadar gerilemiştir. Petrol dışı mallara olan talep de 2001 yılı boyunca zayıf olmuştur.

I.2. ULUSLARARASI MALİ PİYASALAR

ABD, 2001 yılında, yıl boyu süregelen durgunluğun olumsuz etkilerini gidermek amacıyla faiz indirimi politikası izlemiştir. Bu doğrultuda, Amerikan Merkez Bankası, (FED), faiz oranlarını 2001 yılı içinde 11 kez düşürerek, referans faiz oranını yüzde 1,75’e kadar indirmiştir. Yılın ilk yarısında, uygulanan faiz indirimi politikası kısa ve uzun vadeli faizler üzerinde aşağı yönde baskı yaratırken, özellikle yılın ikinci yarısında söz konusu politikanın uzun vadeli faizler üzerindeki etkisi yukarı yönde olmuştur. Kısa dönemli faizler likidite etkisiyle düşerken, uzun dönemli faizlerin enflasyon beklentileri nedeni ile artıyor olması, kısa ve uzun dönemli faizler arasındaki farkın açılmasına neden olmuştur.

ABD’de uygulanan faiz politikası sonucu uzun dönemli faizlerde gözlenen artışta, 2001 yılında yapılan vergi indirimi, 11 Eylül sonrası ekonomide uygulamaya konulan destek paketleri ve enflasyonist bekleyişleri artıran genişlemeci maliye politikalarının etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, hazine bonosu faizlerinin artması, FED’in gelecekteki enflasyondan çok cari dönemdeki ekonomik yavaşlamaya ağırlık veren bir politika izlemesiyle de açıklanabilmektedir.

Temel mal fiyat- larının küresel büyümedeki yavaş- lamayla birlikte bir miktar düştüğü görülmektedir.

(27)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Bunun yanısıra, Alman markı 3-aylık libor faiz oranlarının, ABD doları 3- aylık libor faiz oranlarıyla benzer bir seyir izlediği ve her iki faiz oranının da yıl boyunca düştüğü gözlenmektedir. ABD doları 3-aylık libor faiz oranlarındaki düşüş daha belirgin ve sürekli olmakla beraber, özellikle 2001 yılının son aylarında oranların seyirlerinin birbirlerine paralel olduğu dikkat çeken bir husus olmaktadır.

Japon yeni 3-aylık libor faiz oranları incelendiğinde, söz konusu faiz oranlarının yılın ilk aylarında belirgin bir düşüş yaşadığı; ancak 2001 yılının geri kalan kısmında faiz oranlarında ihmal edilebilir bir düzeyde değişme olduğu görülmektedir.

Döviz piyasasındaki gelişmeler incelendiğinde, 2001 yılının ilk yarısında ABD dolarının Euro karşısında değer kazandığı görülmektedir. 2001 yılının üçüncü çeyreğinde ise ABD dolarının artış trendi, azalış yönünde değişmiştir.

Yılın son çeyreğinde, ABD doları Euro karşısında tekrar değer kazanmaya başlamıştır.

ABD doları, 2001 yılının ilk aylarında Japon yeni karşısında sürekli değer kazanmış; yılın ortasından itibaren ise kurdaki artış görece durağan hale gelmiştir.

Yılın son çeyreğinde ABD doları Japon yeni karşısında tekrar değer kazanmaya başlamıştır.

Alman Markı ABD doları karşısında 2001 yılının ilk yarısında değer kaybetmiş; yılın üçüncü çeyreğinde ise değer kazanmaya başlamıştır. Ancak yılın son aylarında belirgin olmamakla beraber, Alman markının ABD doları karşısındaki artış eğilimi yerini azalışa bırakmıştır.

I.2.1. Gelişmekte Olan Piyasalar

ABD’ye yönelik terörist saldırılar, gelişmekte olan piyasa ekonomilerinin mali piyasalarında hisse senetleri fiyatlarının azalmasına ve yerel paraların değer kaybetmesine yol açmıştır. Daha sonra, hisse senetleri fiyatlarındaki azalış ve yerel paraların değer kaybetme eğilimi bu ülkelerin pek çoğunda tersine dönmüş olmakla beraber, yüksek oranda dış borçlanma gereği olan ülkelerin olası bir yerel ya da küresel şoka karşı hassasiyeti sürmektedir. Bu tür endişelerin en yüksek oranda olduğu ülkeler ise Latin Amerika ülkeleri ve bu ülkeler içerisinde de özellikle Arjantin’dir.

ABD’de yaşanan durgunluğun, 2002 yılında Meksika’da büyümeyi yavaşlatacağı öngörülmektedir. Bununla beraber, uygulanan sıkı maliye ve para politikaları nedeniyle artan yatırımcı güveni mali sistemin kuvvetlenmesini

11 Eylül terörist saldırıları gelişmiş ülkeler ve geliş- mekte olan piyasa ekonomilerinin mali piyasalarında hisse senetleri fiyatlarının düşme- sine yol açmıştır.

(28)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

sağlamaktadır. Bu güven artışının yansıması sonucunda, peso değer kazanırken, uzun ve kısa vadeli tahvil faizleri arasındaki fark azalmaktadır.

Arjantin’de yaşanan mali krizin önceden tahmin edilmesi, krizin diğer Latin Amerika ülkelerine olan olumsuz etkilerini sınırlamıştır. Brezilya’da uzun ve kısa vadeli faiz oranları arasındaki farklar, hisse senetleri piyasası ve döviz kuru, 11 Eylül sonrası olumsuz etkilenmiş olmakla birlikte uygulanan güçlü politikalar bu değişkenlerin oldukça kısa sürede eski seviyelerine ulaşmasını sağlamıştır. Ancak, hem Arjantin krizinin hem de başkanlık seçimine ilişkin belirsizliklerin oluşturduğu riskin azaltılması için Brezilya’da uygulanacak güçlü politikaların devamı önem taşımaktadır.

Diğer Latin Amerika ülkelerindeki yüksek dış borçlanma gereği bu ülkeleri finansman ihtiyaçları nedeniyle mali bakımdan kırılgan hale getirmektedir.

Potansiyel riskler ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, bölge genelinde, uygulanacak politikaların yatırımcı güvenini oluşturmaya yönelik olması gerekmektedir.

Orta ve Doğu Avrupa ve Baltık Denizi ülkelerinin pek çoğu, katılaşmış yüksek cari açıkları nedeniyle yüksek dış borçlanma gereğiyle karşı karşıyadır.Ancak, adı geçen ülkelere yapılan doğrudan yatırım ve diğer dış fonlamalardaki artış, uluslarası ekonomik ve mali piyasalarda bu ülkelere duyulan güvenin güçlü olduğunu göstermektedir. Öte yandan, yapısal reformlar, uygulanan makroekonomik politikalar ve özelleştirme çalışmaları nedeniyle artan bu güvenin, ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlamanın devam etmesi durumunda azalması kaçınılmazdır. Bu şartlar altında, bu ülkelere gerçekleşen sermaye akımları da azalacaktır.

Arjantin’de yaşa- nan mali krizin önceden tahmin edilmesi, krizin diğer Latin Amerika ülkelerine olan olumsuz etkilerini

sınırlamıştır.

(29)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

TABLO I.1.4

NET SERMAYE HAREKETLERİ (Milyar ABD doları)

1998 1999 2000 2001(1) Gelişmekte Olan Ülkeler 69,6 59,6 8,9 20,1 Doğrudan Yatırımlar 155,4 153,4 146,2 162,4

Portföy -4,2 31,0 -4,3 -13,0

Diğer -81,6 -124,8 -133 -129,4

Resmi 54,3 5,1 -3,6 34,2

Afrika

Doğrudan Yatırımlar 6,9 9,0 7,2 21,4

Portföy 3,7 8,7 -1,8 -6,3

Diğer -0,7 -5,8 1,6 -5,8

Resmi 2,6 0,4 -2,7 0

Asya

Doğrudan Yatırımlar 59,9 51,9 46,8 43,7

Portföy -15,3 13,8 3,7 -4,7

Diğer -89,4 -74,4 -66,4 -46,0

Resmi 17,0 -1,2 -6,1 -2,1

Orta Doğu, Malta ve Türkiye, İsrail dahil

Doğrudan Yatırımlar 6,3 5,4 7,2 6,5

Portföy -13,2 -4,2 -15,1 -9,6

Diğer 18,6 -2,3 -14,3 -25,6

Resmi 1,8 -1,0 -0,6 11,0

Batı Yarımküre

Doğrudan Yatırımlar 60,7 63,8 62,5 64,1

Portföy 16,5 9,8 4,6 4,0

Diğer -5,5 -30,0 -29,2 -29,3

Resmi 15,6 6,4 6,2 24,2

Eski Merkezi Planlı Avrupa Ekonomileri ve BDT

Doğrudan Yatırımlar 21,6 23,4 22,5 26,7

Portföy 4,0 2,8 4,3 3,6

Diğer -4,6 -12,4 -24,7 -22,7

Resmi 17,2 0,5 -0,4 1,1

Kaynak: IMF "World Economic Outlook", Ekim 2001.

(1) Tahmin.

(30)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

(31)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

II

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER VE PARA POLİTİKASI

GİRİŞ

2000 yılı “Enflasyonu Düşürme Programı” çerçevesinde belirlenen para politikası, 2000 yılı Kasım ayına kadar olan dönemde kur sepetinin önceden açıklanan hedef değerleriyle uyumlu olarak Merkez Bankası bilanço kalemleri üzerine sınırlar getiren kurallara dayalı şekilde yürütülmüştür. Ancak, hızla genişleyen cari işlemler açığı ile 2000 yılının ikinci yarısında yapısal reformların hayata geçirilmesinde meydana gelen gecikmeler ve özelleştirme hedeflerinden sapma yaşanması iç ve dış piyasalarda tedirginlik yaratmıştır. Merkez Bankası’nın likidite yaratmasının dış sermaye girişlerine bağlanmış olduğu para politikası çerçevesinde, tedirginlik nedeniyle azalan sermaye girişi para piyasasındaki faiz oranlarının yükselmesine yol açmıştır. Yükselen faiz oranları, bilançolarında vade uyumsuzluğu olan bazı bankaların mali yapılarını bozmuş ve bankacılık sisteminde bir güvensizlik sorunu baş göstermiştir. Mali sistemin giderek artan likidite ihtiyacı finansal krize dönüşmüş ve Merkez Bankası piyasaya sağladığı fon miktarını artırmak zorunda kalmıştır. Söz konusu durum Merkez Bankası bilanço büyüklükleri için belirlenen hedeflerden sapmayı beraberinde getirmiştir. 2000 yılı Aralık ayı başında Uluslararası Para Fonu tarafından sağlanan Ek Rezerv Kolaylığı, kısa vadeli sermaye girişleri ve uygulanan programı güçlendirici ek yapısal ve mali önlemlerle beraber faiz oranlarında bir miktar gerileme görülmüş ve finansal piyasalarda kısmi bir rahatlama gözlenmiştir.

2000 yılı sonunda, 2001 yılında da mevcut para politikası genel ilkelerinin sürdürüleceği, ancak net iç varlıklar ve net uluslararası rezervler için yeni hedefler belirlendiği açıklanmıştır. Kriz ortamının kısmen atlatılmış olmasına karşın hızla yükselmiş olan risk primi nedeniyle yerli ve yabancı fonların vadeleri kısalmış, faiz oranları ise açıklanan döviz kuru sepeti artışına göre yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmiştir.

19 Şubat 2001 tarihinde Hazine ihalesi öncesinde yaşanan siyasi gelişmelerin ardından mali piyasalarda çok yüksek miktarlı döviz talebi ortaya çıkmış, fakat

(32)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Merkez Bankası likiditeyi kısarak döviz talebinin gerçekleşmesini önlemeye çalışmıştır. Ancak bu durum, aşırı günlük likidite ihtiyacı içinde olan kamu bankaları nedeniyle, ödemeler sisteminin kilitlenmesine neden olmuş ve mevcut koşullar içerisinde kur politikasının sürdürülmesinin imkansız hale geldiği 22 Şubat tarihinde dalgalı kur rejimine geçilmiştir.

Türkiye ekonomisi 2001 yılının başında mali piyasalarda yaşanan krizin ardından daralma sürecine girmiştir. Yılın ilk dokuz aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre GSMH yüzde 8,3, GSYİH ise yüzde 6,4 oranlarında gerilemiştir. Ekonomik krizle birlikte ortaya çıkan hızlı sermaye çıkışları, başta döviz kuru olmak üzere ekonomide artan belirsizlikler ve ekonomik birimlerde meydana gelen güven kaybı iç talebin ve dolayısıyla ekonominin daralmasına neden olmuştur. Ayrıca bu gelişmede, özel sektöre açılan kredi hacminin reel olarak azalması ve faiz oranlarındaki yükselme de etkili olmuştur.

Ekonomik kriz işgücü piyasalarını da olumsuz yönde etkilemiş ve işsizlik oranının yükselmesine neden olmuştur. DİE Hane Halkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre, geçen yılın dördüncü üç aylık döneminde yüzde 6,3 olan işsizlik oranı, 2001 yılının aynı döneminde yüzde 10,6’ya yükselmiştir. Tarım ve hizmetler sektörü istihdamındaki gerilemenin etkisiyle, bu dönemde istihdam hacmi yüzde 2,2 oranında düşüş göstermiştir. Kamu kesimi işçi ücretleri ile memur maaşları, asgari ücret ve tüm emekli aylıklarının 2001 yılında reel olarak gerilediği tahmin edilmektedir. İmalat sanayiinde saat başına reel ücretler hem kamu hem de özel kesim kaynaklı olarak 2001 yılında gerilemiştir. 2001 yılında saat başına verimlilik ise kamu kesimi kaynaklı olarak yüzde 1,1 oranında artmıştır.

Türk lirasının 2001 yılında reel olarak yüzde 11 oranında değer kaybetmesi ve iç talepte gözlenen daralma dış denge üzerinde belirleyici olmuştur. Döviz kurunun reel olarak değer kaybetmesi ve reel ücretlerin gerilemesi ihracatçı sektörler için bir rekabet gücü sağlamıştır. Rekabet gücünün artmasına ek olarak, yurtiçi talebin yetersiz olmasından ötürü firmaların ihracata yönelmeleri ihracatın artmasına yol açmıştır. Diğer taraftan, yurtiçi arz ve talebin gerilemesi ile Türk lirasındaki reel değer kaybı nedeniyle ithalat önemli ölçüde azalmıştır. Böylece, 2000 yılında 26,7 milyar ABD doları olan dış ticaret açığı 2001 yılında 9,3 milyar ABD dolarına gerilemiştir.

Bavul ticareti ve turizm gelirlerindeki iyileşmenin yanı sıra, düşüş eğiliminde olan karşılıksız transferler kalemi dış ticaret açığını telafi ederek 2001 yılında 3,3 milyar ABD doları cari işlemler fazlası verilmesine yol açmıştır. Ancak, Şubat krizi süresinde yabancıların yurtiçindeki menkul kıymet portföylerini önemli

(33)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

ölçüde azaltmaları ve yıl genelinde bankaların kısa vadeli borçlanma miktarının geri ödemelerinden düşük kalması nedeniyle aynı dönemde 13,9 milyar ABD doları düzeyinde bir sermaye çıkışı yaşanmıştır.

2001 yılında kamu maliye politikası temelde artan borç stoku ve borç servisinin yanı sıra önemli miktarda faiz dışı bütçe fazlası verilmesi çerçevesinde şekillenmiştir. Konsolide bütçe faiz ödemelerindeki artıştan ötürü, kamu kesimi borçlanma gereğinin GSMH’ye oranının, 2001 yılında yüzde 15,9’a ulaşacağı tahmin edilmektedir. Hazine 2001 yılında dış finansman olanaklarının kısıtlı kalmasının bir yansıması olarak kamu kesimi borçlanma gereğinin finansmanında dış borçlanma yerine iç borçlanmaya ağırlık vermek zorunda kalmıştır. Konsolide bütçe gelirlerinin GSMH’ye oranındaki artış ve faiz dışı konsolide bütçe giderlerinin GSMH’ye oranındaki azalışa rağmen, yıl içindeki yüksek bütçe faiz ödemelerinden ötürü, konsolide bütçe açığının GSMH’ye oranının yüzde 10,9’dan 2001 yılında yüzde 15,6’ya yükseleceği tahmin edilmektedir.

Toplam iç borç stokunun GSMH’ye oranı 2000 yılında yüzde 29’dan 2001 yılında yüzde 66,1’e yükselmiştir. Söz konusu artış, kamu bankalarına ve TMSF kapsamındaki bankalara mali yapılarının düzeltilmesi amacıyla Hazine tarafından verilen devlet iç borçlanma senetlerinden kaynaklanmıştır. 2001 yılı Haziran ayında, Hazine’nin iç borç servis yükünü azaltmak amacıyla bankalarla gönüllü bir borç takası yapılmış olup, böylece borç stokunun vadesi uzatılmıştır. Diğer taraftan, bir kısmı dövize endeksli senetler karşılığında yapılan borç takasına ek olarak, TMSF kapsamındaki bankalara verilen döviz cinsinden ve dövize endeksli senetler, döviz cinsinden yapılan iç borçlanma ile IMF kredilerinin bütçe finansmanı için kullanılması nedeniyle toplam döviz cinsinden veya dövize endeksli senetlerin toplam iç borç stoku içindeki payı 2000 yılında yüzde 8,2’den 2001 yılında yüzde 35,6’ya yükselmiştir.

22 Şubat sonrası dönemde, krizle birlikte ödemeler sisteminde ortaya çıkan dengesizliklerin önlenmesi ve finansal piyasalarda istikrarın sağlanması Merkez Bankası’nın temel amacı olmuştur. Bu doğrultuda, Merkez Bankası kotasyonları yoluyla uygulamaya başladığı etkin likidite yönetimi ile piyasa faiz oranları üzerinde büyük ölçüde belirleyici olmaya başlamıştır. Bu dönemde Merkez Bankası’nın döviz piyasalarındaki rolü ise bankacılık sistemine döviz depo olanağının sağlanması ve doğrudan döviz müdahaleleri yoluyla finansal sistemin dış yükümlülüklerini karşılayabilmesini sağlamak olmuştur.

(34)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Dalgalı kur rejimine geçiş sonrası dönemde kurlarda hızlı artışlar ve yüksek derecede dalgalanma gözlenmiş, Türk lirası 2001 yılı boyunca ABD doları ve euro’ya karşı sırasıyla yüzde 115,3 ve yüzde 107,1 oranlarında değer kaybetmiştir.

2000 yılının sonunda ve 2001 yılının başında yaşanan krizler, finansal kesimin kırılgan yapısını önemli derecede artırmış, finansal kesimin en önemli kısmını oluşturan bankaların mali yapılarında ciddi bozulmalar yaşanmıştır. 2001 yılı Mayıs ayı içerisinde uygulamaya konulan programın önceliklerinden biri bankacılık kesiminin yeniden yapılandırılması olmuştur. Bu çerçevede, 22 Şubat sonrası dönemde para politikası uygulamasının sınırlarını belirleyen en önemli gelişme kamu bankalarının ve TMSF bünyesindeki bankaların özellikle gecelik faiz piyasalarında oluşturdukları baskının ortadan kaldırılması operasyonu olmuştur. Hazine ile eşgüdümlü olarak yürütülen bu operasyon sonucunda piyasada ortaya çıkan çok büyük miktardaki likidite fazlası ise Merkez Bankası tarafından İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarı’nda Açık Piyasa İşlemleri aracılığıyla gerçekleştirilen ters repo işlemleri, Bankalararası Para Piyasası’ndaki alım yönlü işlemler ve döviz satım işlemleri yoluyla çekilmeye başlanmıştır. Bu doğrultuda, söz konusu operasyon açık piyasa işlemlerinin ve bankalararası para piyasasında Merkez Bankası’nın taraf olduğu işlemlerin uygulanmakta olan para politikası içerisinde rolünü büyük ölçüde belirleyen bir nitelik kazanmıştır.

Mayıs ayı içerisinde Uluslararası Para Fonu ile imzalanan niyet mektubuna paralel olarak 2001 yılının kalan döneminde uygulanacak para politikası kamuoyuna açıklanmıştır. Açıklanan para programı ile, enflasyon hedeflemesi uygulamasının ön koşulları sağlanıncaya kadar, nominal çapa olarak Merkez Bankası bilanço büyüklüklerinden Para Tabanı’nın hedeflenmesi öngörülmüştür.

Yine enflasyon hedeflemesinin altyapısını oluşturmaya yönelik olarak, Nisan ayında TBMM’de kabul edilen yeni Merkez Bankası Yasası ile Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarının sağlanması olarak belirlenmiştir.

Enflasyon hedeflemesi rejimine geçiş süreci olarak değerlendirilmesi gereken 2001 yılının Haziran-Aralık döneminde Merkez Bankası, bilanço büyüklüklerinin kontrol altında tutulması politikasının yanı sıra enflasyonun mevcut gelişmelerini ve yakın gelecekte izlemesi olası eğilimlerini göz önünde tutarak büyük ölçüde belirleyici olduğu kısa dönemli faiz oranlarında gerekli değişiklikleri yapmıştır.

Kamu bankalarının ve TMSF bünyesindeki bankaların para politikası uygulaması üzerinde oluşturduğu kısıtların ortadan kaldırılması, Uluslararası Para Fonu tarafından niyet mektubu ile sağlanan dış finansmanın Merkez Bankası kanalı ile Hazine’ye kullandırılmasının etkileri ile birlikte Merkez Bankası

(35)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

bilançosunun yapısını ve büyüklüğünü büyük ölçüde belirlemiştir. Mayıs ayı sonrası dönemde, bu operasyonun ve sağlanan dış finansmanın Hazine tarafından Merkez Bankası aracılığıyla yurtiçi Türk lirası cinsinden ödemelerinin olası parasallaşma etkileri Merkez Bankası tarafından kontrol edilmeye başlanmış ve bilanço büyüklüklerinden Para Tabanı’nın öngörülen seviyelerde sınırlandırılması sağlanmıştır.

Para arzları 2001 yılında reel olarak daralmıştır. Dar tanımlı para arzı M1 ve geniş tanımlı para arzı M2 için reel bazda sırasıyla yüzde 20 ve yüzde 15 oranlarında gerilemiştir. Yaşanan uzun süreli kriz ortamının beklentiler üzerindeki olumsuz etkileri ve dalgalı kur rejimi uygulamasında kurlarda gözlenen oynak yapı 2001 yılının önemli bir bölümünde Türk lirası mevduatın döviz tevdiat hesaplarına ve sistem dışına kaymasına yol açmış, bu gelişmeler para arzlarında reel olarak daralmayı da beraberinde getirmiştir. Kredi hacminde ise, bir önceki yılın büyük bir bölümünde gözlenen artış eğiliminin aksine, bankacılık sisteminin yaşanan krizlerle birlikte mali olmayan kesime yeni kredi açmaması ve mevcut kredileri de geri çağırma yoluna gitmesi sonucu düşüş eğilimi gözlenmiştir. 2001 yılı Şubat ayı sonrası dönemde “krediler/para tabanı” rasyosunda sürekli bir düşüş eğilimi gözlenmiştir. Bankacılık sistemi toplulaştırılmış bilançosunun varlık kompozisyonunda özel sektöre açılan krediler kalemi aleyhine yaşanan değişim sistemin para yaratma işlevini sınırlamıştır.

2000 yılında uygulanmaya başlanan Enflasyonu Düşürme Programı enflasyon oranının 2001 yılının Ocak ve Şubat aylarında da düşmesini sağlamıştır. Ancak, Şubat ayında dalgalı kur rejimine geçilmesi ile birlikte Türk lirasının nominal olarak yüksek oranda değer kaybetmesi sonucunda toptan eşya ve tüketici fiyatları hızla yükselmeye başlamıştır. Yurtiçi talepteki daralmanın etkisiyle, tüketici fiyatlarındaki artış toptan eşya fiyatlarının gerisinde kalmıştır. Yıl genelinde Toptan Eşya Fiyatları Endeksi yüzde 88,6, Tüketici Fiyatları Endeksi ise yüzde 68,5 artmıştır.

II.1. GENEL DENGE

Türkiye ekonomisi, 2000 yılında hızlı bir büyüme gerçekleştirdikten sonra, 2000 yılının Kasım ve 2001 yılının Şubat aylarında mali piyasalarda yaşanan krizlerden olumsuz etkilenerek 2001 yılında yeniden daralma sürecine girmiştir.

Yılın ilk dokuz aylık döneminde GSMH geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 oranında küçülmüştür. Ekonomide meydana gelen gerileme iç talepte ortaya çıkan daralmadan kaynaklanmıştır. Bu dönemde, toplam yurtiçi talep geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,4 oranında azalmıştır (Grafik II.1.1).

Türkiye ekonomisi, 2000 yılının Kasım ve 2001 yılının Şubat aylarında yaşanan krizlerden olumsuz etkilene- rek 2001 yılında yeniden daralma sürecine girmiştir.

(36)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

TABLO II.1.1

TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER

1998 1999 2000 2001

GSMH (Trilyon Tl., Cari Fiy.) 53.518,3 78.283,0 125.596,1 184.766,7(1) Büyüme Hızı, GSYİH (Yüzde) 3,1 -4,7 7,4 -6,1(1) Büyüme Hızı, GSMH (Yüzde) 3,9 -6,1 6,3 -8,5(1) Nüfus(2) (Milyon Kişi) 62,2 63,2 64,0 65,0 İstihdam(2) (Milyon Kişi, yıl ortalaması) 20,9 21,4 20,6 20,5 Tarım(2) (Milyon Kişi, yıl ortalaması) 8,5 8,9 7,2 7,4 Tarım-dışı(2) (Milyon Kişi, yıl ortalaması) 12,4 12,5 13,4 13,1 İhracat (Milyar ABD doları, Fob) 27,0 26,6 27,8 31,2 İthalat (Milyar ABD doları, Cif) -45,9 -40,7 -54,5 -40,5 Cari İşlemler Dengesi(Milyar ABD doları) 2,0 -1,4 -9,8 3,3 Dış Borç Stoku(3)/GSMH(Yüzde) 47,4 55,4 59,4 78,8(4) Kamu Kesimi Borçlanma Gereği/GSMH (Yüzde) 9,4 15,6 12,5 15,9(1) İç Borç Stoku/GSMH (Yüzde) 21,7 29,3 29,0 66,1(1) Toplam Gayri Safi Kamu Borç Stoku(5)/GSMH(Yüzde) 41,3 51,8 52,9 97,7(1) Faiz Dışı Bütçe Dengesi/GSMH (Yüzde) 4,3 1,8 5,3 6,7(1) Vergi Gelirleri/GSMH (Yüzde) 17,2 18,9 21,1 21,5(1) Toptan Eşya Fiyat Endeksi(6) 71,8 53,1 51,4 61,6 Tüketici Fiyat Endeksi(6) 84,6 64,9 54,9 54,4 Kaynak: DİE, DPT, HM, TCMB.

(1) DPT tahmini.

(2) Hanehalkı İşgücü İstatistikleri.

(3) Dış borç stoku verileri TL'ye dönüştürülürken yıl ortalaması ABD dolar alış kuru kullanılmıştır.

(4) 2001 yılına ilişkin dış borç stoku verileri ilk dokuz aylık dönemi kapsamaktadır.

(5) Toplam kamu borç stoku, iç borç stoku ile kamunun dış borç stoku toplamından oluşmaktadır.

Kamunun kısa vadeli dış borçları, hesaplamaya dahil edilmemiştir.

(6) Yıllık ortalama yüzde değişim, 1994=100.

2000 yılının Kasım ve 2001 yılının Şubat aylarında yaşanan krizler sonrasında ülkeden önemli miktarda sermaye çıkışı gerçekleşmiş ve Türk lirası dalgalanmaya bırakıldıktan sonra hızla değer kaybetmiştir. Yaşanan bu gelişmeler, üretici ve tüketici güvenini olumsuz etkileyerek iç talepte ve dolayısıyla ekonomide ciddi bir daralmaya neden olmuştur.

2001 yılının ilk dokuz aylık dönemine ilişkin GSMH gelişmeleri incelendiğinde, başta sanayi ve ticaret sektörleri olmak üzere tüm sektörlerde katma değerlerin önemli ölçüde gerilediği görülmektedir (Tablo II.1.2). Tarım sektörü katma değeri, bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,2 oranında azalmıştır. Sanayi sektörü katma değeri ise aynı dönemde yüzde 6,7 oranında gerilemiştir. Bu gelişmede, iç talepte yaşanan daralmanın yanı sıra, özel sektöre açılan kredi hacminin reel olarak azalması, faiz oranlarının geçen yıla göre yükselmesi ve ekonomideki belirsizliklerin artması etkili olmuştur.

2001 yılının ilk dokuz aylık döne- mine ilişkin GSMH gelişmeleri ince- lendiğinde, başta sanayi ve ticaret sektörleri olmak üzere tüm sektör- lerde katma değer- lerin gerilediği görülmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

2019 yılı Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 6 oranında azalırken, otomobil ihracatı yüzde 8

THY, Avrupa Hava Yolları Birliği’ne (AEA) üye hava yolları arasında Haziran 2013 itibariyle yolcu sayısı bakımından %12,4’e ulaşan pazar payı ile 3., ücretli yolcu

Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 43.5 milyon TL net finansman gideri yazan Şirket 2013 yılı ilk altı ayında 94.5 milyon TL net finansman gideri yazmıştır..

2012 yılı ilk dokuz ayında 5.3 milyon zarar açıklayan Eczacıbaşı İlaç, kur farkının olumlu etkisiyle bu yıl 49.8 milyon TL net kar açıklamıştır.. Yıllıklandırılmış

2008 yılının ilk altı aylık döneminde yapılan giderler bir önceki yılın aynı dönemine göre %8,70 oranında artış göstermiştir.. 2007 yılı Ocak–Haziran

2009 yılının ilk altı aylık döneminde yapılan giderler bir önceki yılın aynı dönemine göre %11,15 oranında artış göstermiştir.. 2008 yılı Ocak–Haziran

2009 yılının ilk altı aylık döneminde yapılan giderler bir önceki yılın aynı dönemine göre %11,15 oranında artış göstermiştir.. 2008 yılı Ocak–Haziran

2010 yılının Ocak – Kasım döneminde cari açık, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 377.2 oranında bir keskin sıçrama ile önceki yılın aynı dönemine ilişkin