• Sonuç bulunamadı

HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri. Irak. 5 Aralık 2005

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri. Irak. 5 Aralık 2005"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HABER BÜLTENĐ

5 Aralık 2005

Haber Özetleri

Irak

• Türkiye, Irak’ta seçimlerin yapılmasına 10 gün kala Irak’taki Sünnileri, seçimlere katılmaları konusunda ikna etti. Önceki gün gizlice Đstanbul’a gelen dört önemli Sünni partisinin liderini ağırlayan Türk tarafı, dün de Sünnileri ABD’nin Bağdat Büyükelçisi’yle bir araya getirdi. ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad ve Sünni temsilci Tarık El-Haşimi ile görüşen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ortak bir basın toplantısı düzenleyerek Irak’taki bütün unsurların Irak'ın kuruluşunda yerini alması gerektiğini belirtti. Gül ayrıca, “Biz Türkiye olarak bütün gruplarla yakın görüşme içindeyiz. Hiçbir ayrım yapmadan Irak'ın bütün unsurlarıyla Araplar, Şiiler, Sünniler, Türkler, Kürtler hiçbir ayrım yapmadan hepsiyle bu yakın temas içerisinde, hepsine bu vizyonumuzu anlatıyoruz. Bir süreden beri daha önce seçime katılmamış olan çeşitli Sünni gruplarla da görüşmeler yapılıp, onların da bu siyasi sürecin içerisine katılmalarıyla ilgili Đstanbul'da çalışmalar yapılmaktadır'' dedi. Basın toplantısında “Irak'ın üç ana unsurunun, yani Sünni Araplar, Şii Araplar ve Kürtlerin önümüzdeki döneme yönelik bir yol haritası üzerinde işbirliği ve anlayış birliği sağlamaları gerekir” diyen Halilzad Irak'ta kalıcı askeri üsler öngörmediklerini, Irak'ın doğal zenginliklerinin tüm Irak halkının olduğunu düşündüklerini ifade etti. Irak Sünni Toplum Temsilcisi Tarık El-Haşimi, Irak'ta yapılacak seçimlere katılacaklarını açıkladı. Đçişleri Bakanlığı'nın kontrol altına alınması konusunu ele aldıklarını belirten Haşimi, ''Çünkü Irak halkı ve Sünni Araplar, Đçişleri Bakanlığı'nın uygulamalarından zarar görmektedir. '' diye konuştu. Irak'tan çekilmeye ilişkin takvimin ortaya konulması gerektiğine dikkat çeken Haşimi, konuştukları diğer konuların ''Irak Bağımsız Seçim Kurulu''nun yapısı ve milletvekili sayısının dağılımı olduğunu söyledi. (AA) (www.bizturkmeniz.com) (HÜRRĐYET GAZETESĐ)

• ABD'de iktidardaki Cumhuriyetçi Parti'nin Kongre'deki en önemli isimlerinden senatör John McCain, Türkiye'nin, Irak’ın kuzeyinde bağımsız bir Kürt devletini hiçbir zaman kabul etmeyeceğini söyledi. Senatör McCain, ''Irak'ın üçe bölündüğünü düşünün. Şiiler ve Sünniler, Bağdat'ta bir arada yaşıyor.

Birbirlerinden coğrafi olarak ayrılmamış durumdalar. Irak'ın üç parçaya bölünmesi, ancak kaosun formülü olabilir'' dedi. ABD'de son başkanlık seçiminde muhalefetteki Demokrat Parti'nin adayı senatör John Kerry de, Başkan George W. Bush'tan, Irak'ta 15 Aralık seçimlerinin ardından

(2)

Türkiye'nin de davet edileceği bölgesel bir Irak zirvesi toplamasını istedi.

Kerry, ''Irak'ta gelecek günlerde Sünniler, Şiiler ve Kürtler bir araya getirilebilirse, seçimlerin ardından bölge ülkeleri, Türkiye ve Rusya, zirvede toplanmalı ve siyasi anlaşma pekiştirilmeli. Bunu yaparsanız, direnişçilerin elinden silahlarını alırsınız'' dedi. (AA)

• Irak'ın eski Başbakanı Đyad Allavi, seçim kampanyası için gittiği Şiilerin kutsal kenti Necef'te bir kalabalığın saldırısına uğrayınca gezisini yarıda kesmek zorunda kaldı. Polis ve görgü tanıkları, iktidar ortağı Şii Đttifak'a karşı sert açıklamalarda bulunan laiklik yanlısı Şii politikacı Allavi'nin, kentteki Đmam Ali Camii'ne girerken, camideki bir grubun saldırısına uğradığını söylediler. Bu arada, Allavi, Bağdat'a dönüşünden sonra yaptığı açıklamada, saldırganların kendisini öldürmeye çalıştığını söyledi. Allavi, bu saldırıdan dolayı El-Sadr örgütünü suçladı. (www.bizturkmeniz.com)(AA)(REU-AP)

• Irak'taki Şiilerin büyük çoğunluğunun dini lideri konumundaki Büyük Ayetullah Ali El-Sistani, ülkede 15 Aralık'ta yapılacak seçimlerde ''müminlere dini adayları'' desteklemeleri çağrısında bulundu. Sistani'nin bürosundan yapılan açıklamada, Şiilerin dini liderinin, yandaşlarından 15 Aralık'ta sandık başına gitmeleri, dini lider olmayan herhangi bir listeye oy vermekten kaçınmaları ve Şiilerin oylarını bölmemek için ''zayıf'' listelere oy vermemeleri tavsiyesinde bulunduğu belirtildi. (AA)(REU)(EL-HAYAT GAZETESĐ)(www.bizturkmeniz.com)

• Irak Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu, Baas Partisine bağlı olduğu tespit edilen 150 adayı seçimden uzaklaştırdı. Seçim Kurulu partilere, bu adayları değiştirmek için 3 gün süre tanıdı. (www.azzaman.com)

• Irak Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Türkiye Temsilcisi bir bildiri yayımlayarak, Iraklılara, 13-15 Aralık tarihleri arasındaki seçime katılmaları için çağrıda bulundu. Seçim merkezlerinin Ankara (Kızılay) ve Đstanbul’da (Fatih-Şişli- Kadıköy) olacağı bildirildi. (www.nahrain.com)

• ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley, ABC TV’sine verdiği demeçte, ABD güçlerinin gelecek yıl Irak’taki sayısının azalacağını açıkladı.

Bunun Irak ordusunun gelişmesine bağlı olduğunu ileri sürdü. (www.aljazeera.net)

• MĐT müsteşarı Emre Taner ile görüştüğünü doğrulayan KDP lideri Mesud Barzani, “Türk yetkililere Kürt sorununun siyasi yollarla çözülmesi halinde her türlü desteği sunacağımı söyledim” dedi. Barzani, Irak Cumhurbaşkanı ve KYB Başkanı Celal Talabani ile Selahaddin kentinde 2 saat süren bir görüşme yaptı. Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Kürt liderler, bundan sonraki süreçte içerde ve dışarda ortak hareket alma kararı aldı. Emekli Đsrail askerlerinin Irak’ın kuzeyindeki peşmergeleri eğittiği yönündeki haberleri yalanlayan Barzani, “Peşmergelerin eğitim için hiç kimseye ihtiyacı yok” dedi.

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ise, açıklamasında 15 Aralık’ta yapılacak olan seçim sonucunda Sünnilerin de katılımıyla halkı temsil eden yeni bir parlamentonun kurulacağını söyledi. (www.aljazeera.net) (NTV)

(3)

• ABD ordusunun üst düzey subaylarının yaptığı açıklamalarda, Irak’taki direnişçilerin çoğunun Iraklı olduğu ileri sürüldü. Son haftalarda Ramadi şehrinde yapılan operasyonlarda 1300 direnişçini tutuklandığı; bunların tamamının Iraklı olduğu bildirildi. (ALQUDS GAZETESĐ)

• Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, ABD ile Irak güvenlik kuvvetlerinin Sünnilerin çoğunlukta yaşadığı bölgelerde yürüttükleri operasyonları savunarak, operasyonların, Sünnilerin 15 Aralık seçimlerine katılmasını engellemek için değil, kolaylaştırmak için yapıldığını söyledi. (AA) (AFP)

• ABD'nin, Ortadoğu konusunda faaliyet gösteren düşünce kuruluşlarından The Washington Institute for Near Eastern Policy'nin, terör örgütü PKK'yla ilgili yayımladığı raporda, PKK'nın terör saldırılarının, Türk-Amerikan ilişkilerine zarar verdiği; örgütün ve yayın organlarının, bazı Avrupa ülkelerinde serbestçe faaliyet gösterdiği belirtildi. ''ABD'nin, Irak'ta süren direnişe karşı yürüttüğü mücadele göz önüne alındığında, Irak'ın kuzeyinde terör örgütü PKK'ya karşı kısa dönemde güçlü bir operasyona girişmesinin beklenmediği'' ifade edilen raporda, PKK'nın kan dökmeye devam etmesinin ise Türkiye'de tepkilere yol açtığı kaydedildi. The Washington Institute'un raporunda, ''Türklerin çoğunluğu, yeniden başlayan ve Irak'ın kuzeyinden kaynaklanan PKK şiddetine ilişkin Washington'u suçladığı için PKK sorunu, Türk-Amerikan ilişkilerine zarar veriyor'' denildi. Raporda, birçok Avrupa ülkesinin geçmişte PKK'ya kucak açtığı hatırlatıldı ve son yıllarda alınan bazı önlemlere karşın Avrupa'da hala çeşitli yerlerde bu terör örgütünün ve yayın organlarının serbestçe faaliyet gösterebildiğine dikkat çekildi. Bu yayın organları arasında Roj TV'nin ve bazı internet sitelerinin yer aldığı anlatıldı. ''Đngiltere gibi bazı Avrupa ülkeleri, PKK'yı bütün isimleriyle yasakladı, ancak Yunanistan gibi bazı ülkelerde bu örgüt hala serbest'' denilen raporda Ankara, Washington ve Brüksel'in PKK'ya karşı koordinasyonu artırmaları önerildi. (AA)

• El-Cadiriye hapishanesi dosyasının soruşturma komisyonu Başkanı Roj Nuri Şavis, soruşturma sonuçlarının kamuoyuna duyurulmasını istedi. Ancak Irak Başbakanı Đbrahim El-Caferi’nin ve Birleşik Irak Đttifakına bağlı olan Bakanların sonuçların yayımlanmasını istemedikleri bildirildi. Bu yüzden KDP ile Birleşik Irak Đttifakının Başkanı Abdülaziz El-Hekim arasında sorun yaşandığı açıklandı. Edinilen resmi olmayan soruşturma sonuçlarında hapishanenin bir yetkilisinin Đranlı olduğu belirtilirken, bu kişinin aynı zamanda Bedir örgütlerinde subay olduğu ileri sürülüyor. (IRAK HABER AJANSI)

• Irak Đçişleri Bakanı Bakır Solak Cebir’in, dün Kuveyt Đçişleri Bakanı Şeyh Navvaf El-Ahmed El-Sabah ile sınır güvenliği konusunda görüştüğü bildirildi.

El-Sabah, güvenlik işbirliği konusunda yapıcı ve verimli bir görüşme yaptıklarını söyledi. Yapılan açıklamaya göre, Cebir, El Sabah'a, iki ülke sınırının kontrolünün Irak yönünden, teröristlerin sızmasının önlenmesi için çok önemli olduğunu kaydetti. Kuveyt, Irak sınırından araçların giriş yapmasını engellemek için sınıra duvar inşa ediyor. Irak Üç günlük ziyaret için Kuveyt’te bulunan Cebir, Birleşik Arap Emirliklerine gitti. Đçişleri Bakanı Cebir’in bu ziyaretinin nedeninin Irak’ın güvenlik dosyasının ele alınması olduğu ileri sürüldü. Diğer yandan Birleşik Arap Emirlikleri Savunma Bakanı’nın ABD

(4)

güçlerinden Irak’tan kademeli olarak geri çekilmesini istediği bildirildi. (www.iraq-

ina.com) (www.almadapaper.com)(AA)(AP)

• Irak'ta bu ay yapılacak genel seçimlerin Şii adaylarından biri öldürüldü. Polis, Şii lider Mukteda El-Sadr'ın yandaşlarından Şeyh Abdüsselam Abdülhüseyin'in, başkent Bağdat'ın doğusundaki Zeyuna mahallesinde kimliği belirsiz silahlı kişilerce öldürüldüğünü söyledi. (AA)(AP)

• Japonya Savunma Bakanı Fukuşiro Nukaga Irak’ı ziyaret etti. Nukaga ziyaretinde, Japon askerlerinin bulunduğu Semave’ye de gitti. (www.nahrain.com)

• ABD güçlerinin yayımladığı bildiride, ABD ordusunun Irak'taki çatışmalarda kaybettiği toplam asker sayısının 2130'a ulaştığı ifade edildi. (IRAK HABER AJANSI)

• Irak Parlamentosu Dış Đlişkiler Komisyonu Başkanı Felahat Bişe, yaptığı açıklamada, Đran’ın Irak’ın 100 milyar dolar borcunu silmediğini ileri sürdü.

(www.iraqidewan.net)

Orta Doğu

• Đslam Konferansı Örgütü'nün (ĐKÖ) gündemi reform olan olağanüstü zirvesi, 7- 8 Aralık günlerinde Suudi Arabistan'ın Mekke kentinde düzenlenecek. Zirvede Türkiye'yi TBMM Başkanı Bülent Arınç ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül temsil edecek. Üye ülkelerin Dışişleri Bakanları yarın, zirveye hazırlık amacını taşıyan bir toplantı yapacaklar. Zirve çerçevesinde, Türkiye, Yemen ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlarının katılımıyla ĐKÖ Troyka toplantısının yapılması da öngörülüyor. Đslam dinini terörizmle özdeşleştirme gayretlerinin yoğunlaştığı bir döneme denk gelen zirvede, Đslam dünyasının karşı karşıya bulunduğu sorunlar ve çözüm önerileri ele alınacak. Zirve, ĐKÖ'de ve üye ülkelerde son birkaç yılda gündeme getirilen reform çalışmalarının kurumsal bir yapıya oturtulması açısından önem taşıyor.

Mekke'de iki belgenin sunulması öngörülüyor. Bunlardan birincisi, ''Mekke Bildirisi'' adı altında konferans deklarasyonu, ikincisi de ĐKÖ'de ve üye ülkelerde reform yapılmasını öngören ''ĐKÖ 10 Yıllık Eylem Programı'' olarak sıralanıyor. (AA)

• Đsrail'in önde gelen gazetelerinden Yediot Ahronot, Đsrail şirketlerinin Irak’ın kuzeyindeki peşmergeleri gizlice eğittiklerine ilişkin haberinden sonra, Đsrail Dışişleri Bakanlığı'nın iki ülke ilişkilerinin zarar göreceği endişesiyle Ankara'ya ''yatıştırıcı mesajlar'' gönderdiğini yazdı. Gazeteye göre, bu mesajlarda Đsrail tarafı, ''Đsrail şirketlerinin kendi inisiyatifleriyle bu işlere giriştiklerini ve Đsrail Devleti'nin bu bölgelerde herhangi bir faaliyetinin olmadığını'' belirtiyor. (AA)

• Đran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Genel Direktörü Muhammed El-Baradey'in ''Đran ile nükleer müzakerelere ABD de katılsın'' önerisinin hatırlatılması üzerine, “Nükleer programımız konusunda ABD ile müzakere söz konusu değil. Çünkü ABD'nin bizim nükleer meselemize gereksiz olarak müdahale etmesi bu dosyayı karmaşık bir hale getirmiştir'' dedi. Üç AB ülkesi ile müzakerelerin gelecek iki hafta içinde başlayacağını belirten Asefi, ilk görüşmelerin uzmanlar düzeyinde

(5)

yapılacağını kaydetti. Irak'ın güvenliği konusunda ABD ile kısıtlı temas kurulmasına yönelik haberleri değerlendiren Asefi, ''ABD ile herhangi bir konuda işbirliği söz konusu değil. Güvenlik konusu Irak'ın iç meselesidir. Irak halkı kendi geleceğini belirleyebilecek kapasitededir'' dedi. (AA)

• Đran Dışişleri Bakanlığı Basın ve Enformasyon Dairesi'nden bir yetkili, yaptığı açıklamada, Türkiye'de dün bir gazetede yayımlanan ''Amerika ile paralel düşünüyoruz'' haberinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Söz konusu haberde, ''Đran Dışişleri Bakanı Mütteki'nin, ABD'nin Irak ve Afganistan'da batağa saplandığını ve Tahran'dan yardım istediğini'' söylediği belirtilmiş ve Mütteki'nin ''Bu iki ülkenin geleceği konusunda ABD ile Đran paralel düşünüyor'' şeklindeki sözlerine yer verilmişti. (AA)

Kafkasya ve Orta Asya

• Kazakistan'da dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk resmi sonuçlar açıklanmaya başlandı. Buna göre, Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, 16 yıldır sürdürdüğü iktidarını bir dönem daha garantilemiş gibi görünüyor. Seçim yetkilileri, Nazarbayev'in yüzde 91 oranında oy aldığını açıkladı. En yakın rakibi Zarmakhan Tuyakbey'in oy oranı ise yüzde altıda kaldı. Ancak muhalefet lideri Tuyakbey'in kampanyasını yürüten bir yetkili, seçmen listelerinde ve oy pusulalarında çok sayıda usulsüzlük olduğunu öne sürdü.

Muhalefet, seçim sandıklarında yapılan usulsüzlüklerin yanı sıra, kendi adaylarına kampanyalar sırasında medyada yeterince söz hakkı verilmediğini savunuyor. Muhalefetin sözcülerinden Serikbey Alibayev, seçimlerin özgür ve adil olarak nitelendirilemeyeceğini savunarak, Nazarbayev'in bu yönde bir söz verdiğini, ancak sözünü tutmadığını ifade ediyor. (BBC)

• 03.12.2005 tarihinde Rusya Başbakanı Mihail Fradkov’un önderlik yaptığı heyet resmi bir ziyaretle Erivan’da bulundu. Düzenlenen basın toplantısında 2006 yılı başında iki ülke arasında gaz sektöründe işbirliği anlaşması imzalandı. Bu anlaşma çerçevesinde Razdan termik santralini müşterek çalıştırma ve idare konusu gündeme getirildi. Razdan termik santrali Ermenistan’ın Rusya’ya borcunun bir kısmı karşılığında verilmiştir. Rusya’nın bu santralin 5. blokunu kurma ve çalıştırma teklifi Ermeni hükümetinde rağbet görmedi. Ermenistan bu projeyi Đran ile müşterek yürütecek. Bu blokun kurulması Đran-Ermenistan gaz boru hattının kurulmasına bağlı. (www.regnum.ru)

• Çeçenistan'da, geçen hafta sonu yapılan parlamento seçimlerinde, milletvekili sandalyelerinin çoğunluğunu Kremlin yanlısı Birleşik Rusya Partisi'nin (BRP) kazandığı bildirildi. Merkezi Seçim Komisyonu Başkanı Đsmail Baykanov, yaptığı açıklamada, parlamento seçimlerinde BRP'nin parlamentodaki 58 sandalyeden 24'ünü kazandığını söyledi. (AA)

• Özbekistan’da Andican olaylarına katılan 25 suçluya Yüksek Mahkeme tarafından 12 ile 22 yıl arası hapis cezası verildi. Mahpuslar kasıtlı öldürme, terörizm ve anayasaya müdahale gibi ağır ceza davalarına konu olan suçlardan yargılandılar. (www.regnum.ru)

(6)

• Rus alüminyum işletme şirketi ‘RusAl’ın Müdürler Konseyinin Başkanı Oleg Deripaska 03.12.2005 tarihinde Özbekistan Cumhurbaşkanı Đslam Kerimov ile görüştü. Görüşme sırasında Tacikistan-Özbekistan sınırında 1970’li yıllarda kurulan ‘TadAz’ alüminyum işletme şirketiyle komşu buluna üç Özbek köyünde çevre kirliliğinin önlemesi konusu masaya yatırıldı. Çünkü Özbek çevrecileri bu tesisin büyümesiyle çevre kirliliğinin artacağı sorununa dikkat çekiyorlar.

‘RusAl’ 10 sene içinde Tacikistan’daki projelere 1.5 milyar $ yatırmayı planlıyor. Bugün ‘RusAl’ Tacikistan’da Rogun hidrolik enerji santralini kurmaktadır. Bunun dışında ‘RusAl’ Tacik Alüminyum Fabrikası’nı özelleştirme, TadAz’da iki tane alüminyum elektrolize etme fabrikası ve yeni bir alüminyum fabrikası kurmayı planlıyor. (www.regnum.ru)

Avrupa Birliği

• AB Devlet ve Hükümet Başkanlarının 15-16 Aralık'ta Brüksel'de yapacağı zirvede Türkiye ve Kıbrıs ele alınmayacak. Zirvenin ana gündemini bütçe krizi oluşturuyor. AB Dönem Başkanı Đngiltere zirveye sayılı günler kala yeni bir öneri getirdi. Buna göre Đngiltere birlikten aldığı geri ödemenin bir kısmından vazgeçmesi karşılığında yeni üyelerden fedakarlık bekliyor. Zirve gündeminde Türkiye ve Kıbrıs bulunmamasına rağmen 12 Aralık'ta yapılacak olan AB Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı sonuç bildirisinde tüzükler ve Türkiye ile ilgili paragraflar yer alacak. AB Komisyonu tarafından kabul edilen tüzükler ve buna bağlı tek taraflı deklarasyonun üye ülkeler arasında uzlaşı olması durumunda Dışişleri Bakanları tarafından kabul edilmesi bekleniyor. AB Dışişleri Bakanları Konseyi taslak sonuç bildirisinde Türkiye'nin, aralarında Kıbrıs Rum Kesiminin de bulunduğu üye ülkelere karşı üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmesinin gerekli olduğunun altı çiziliyor. (AB HABER)

Dünya Basını

Independent gazetesi, Kazakistan'da dün yapılan seçimleri değerlendiriyor:

''Devrime sırt çeviren Kazakların tercihi Sovyet dönemi istikrarı'' Independent'a göre, eski Sovyet cumhuriyetlerinde son yıllarda tanık olunan devrim ve rejim değişikliklerine rağmen, Kazakistan'ın açıkça bu trendin dışında kaldığı gözleniyor. Independent'ın deyişiyle, ''son iki yıl içerisinde Sovyetlerden kalma liderlerin sokak protestolarıyla devrildiği Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'da tanık olunan kadife devrim silsilesi artık miadını doldurmuş olabilir.'' Gazete, ne Azerbaycan seçimlerinde, ne de dün seçime gidilen Kazakistan'da siyasi değişim yönünde bir hareketliliğin gözlendiğini yazıyor. Independent, 1989'dan bu yana Kazakistan'ı yöneten Nursultan Nazarbayev'in yolsuzluk iddialarına rağmen üçüncü bir dönem devlet başkanlığına gelmesinin kesin göründüğünü, ama seçimlerin ne kadar demokratik bir ortamda yapıldığının tartışmaya açık olduğunu yazıyor. Independent'a göre, Batı'nın diğer ülkelerde demokratik muhalif hareketlere sunduğu desteğe rağmen Kazakistan ve Azerbaycan'da muhalefet partilerini bu destekten mahrum bırakması, bu iki ülkenin sahip olduğu dev petrol kaynaklarıyla açıklanıyor. Önümüzdeki on yıl içerisinde Kazakistan'ın dünyanın en büyük 10 petrol üreticisinden biri haline geleceğini yazan Independent, ülkenin aynı zamanda geniş doğal gaz yataklarıyla da dikkat çektiğini belirtiyor.

(7)

Bu sabahki Times'da yer alan bir haber de Kazakistan mahreçli. Ama konusu oy sandıkları değil, demir yollarıyla ilgili. Times'ın satırlarından aktaracak olursak, ''Đpek Yolu'nun raylı alternatifi için kollar sıvandı.'' Çin'den Kazak sınırına uzanan yeni bir demir yolu için çalışmaların başladığını yazan Times, eski Đpek Yolu'nu yeniden canlandırması umulan 4 bin kilometrelik hattın 5 milyar dolara mal olacağını ve 2010 yılında tamamlanmasının beklendiğini yazıyor. Times'a göre, ileride bu proje sayesinde Çin ile Avrupa'nın, Kazakistan- Türkmenistan-Đran ve Türkiye üzerinden birbiriyle demir yollarıyla bağlanması planlanıyor. Kimilerinin ''Demirden Đpek Yolu'' diye ad taktığı Avrasya Kara Köprüsü adlı bu projenin destekçileri, Çin'den Türkiye'ye mal naklinin 10 günde sağlanabileceğini iddia ediyor. Times, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı Orta Asya'da nüfuzunu artırmak isteyen Çin için sözkonusu demir yolu hattının büyük önem taşıdığını yazmış.

Financial Times'ın satırlarında, ''Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğine iş çevrelerinin destek verdiği'' yazılı. Haberde, yakın zaman önceki bir anketin sonuçları aktarılıyor. Avrupa Birliği çapında yaklaşık 1,500 şirket yöneticisini kapsayan anketin sonuçlarına göre, iş çevrelerinde Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkanların oranı sadece yüzde 9'la sınırlı kalmış. Financial Times, ''Avrupa Birliği kamuoyunun geneliyle kıyaslanırsa Türkiye'nin üyeliğine iş dünyasından verilen desteğin daha büyük olduğu gözleniyor'' diyor. Gazetenin aktardığına göre Avrupa'nın iş çevrelerinde Türkiye'nin üyelik olasılığına en soğuk yaklaşanların ise Alman ve Fransız yöneticiler olduğu ortaya çıkmış.

USA Today eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in yargı sürecinin Irak’ın birleşmesine değil bölünmesine hizmet ettiğini savunuyor. Saddam Hüseyin’in Duceyl katliamından dolayı yargılandığı mahkemeyi bir tartışma ortamına çevirdiğini belirten gazete, yargı sürecinin ve devrik diktatöre yöneltilen suçlamaların gözden geçirilmesini öneriyor: "Đşlerin düzene girmesi için Baas rejiminde görev alan diğer sanıkların yargılanmasını öne alıp tecrübe kazanılmalıdır. Mahkeme daha iyi çalışmaya başladığında ve Saddam’la ilgili daha fazla kanıt toplandığında yargı süreci yeniden başlamalıdır. Diktatörleri adaletin önüne çıkarmak çok zor bir iştir. Ve böylesine zor bir işin en önemli amacı, ülkenin yaralarını sarmak olmalıdır."

Boston Globe, Japonya ile Çin arasındaki gerginliğin giderek arttığına dikkat çekiyor ve Amerika’nın duruma müdahale etmesi gerektiğini savunuyor.

Gazete, Pekin ve Tokyo arasındaki çatışmanın küresel barış ve refah açısından büyük bir tehdit oluşturduğu görüşünde: "Amerika, iki ülke arasındaki eski düşmanlıkların çözülmesine katkıda bulunmanın yanı sıra, Kuzey Kore’nin nükleer programıyla ilgili altılı görüşmeleri de Asya’daki güvenlik konularının ele alındığı kalıcı bir foruma dönüştürmelidir. Çin ve Japonya’nın deniz altındaki doğal gaz yatakları konusundaki anlaşmazlığını sona erdirmek için de bölgesel bir enerji konsorsiyumu oluşturulmasını desteklemelidir. Amerika, hepsinden de önemlisi, bütün Asya ülkelerine Pekin ve Tokyo arasındaki mevcut gerginliğin, ne Amerika’nın ne de dünyanın çıkarına olduğunu açıkça dile getirmelidir."

(8)

Afganistan’daki gelişmeleri değerlendiren Los Angeles Times ise, devrik Taliban yönetimine bağlı militanların saldırılarını giderek yoğunlaştırdığına dikkate çekiyor. Amerika’nın Irak’a öncelik verdiğini hatırlatan gazete, bu nedenle başta Avrupa Birliği olmak üzere uluslar arası toplumun Afganistan’la daha yakından ilgilenmesi gerektiği görüşüne yer veriyor: "Afganistan’da hala yapılması gereken çok iş var ve ülkede güvenliğin sağlanabilmesi için uluslararası toplumun katkısını sürdürmesi gerekiyor. Birleşmiş Milletler gelecek ay Afganistan’la ilgili bir konferans düzenleyecek. Bu konferansa katılacak olan ülkeler, tıpkı Taliban yönetiminin devrildiği dönemdeki gibi Afganistan’a yardımcı olacaklarını açıkça belirtmelidir. Afganistan’ın yeni bir çöküşe gitmesini ve terör yuvası haline gelmesini önlemek için bu destek şarttır."

Haftanın Yorumu

UFUK TURU

Bu haftaki Ufuk Turu’nda Mesud Barzani’nin açıklamaları, işgal güçlerinin Irak’tan çekilme planları, Türkiye’nin Irak politikasındaki değişim ve Mısır’daki seçimler incelenmiş ve değerlendirilmiştir.

Barzani’nin Açıklamaları

KDP lideri Mesut Barzani, 15 Aralık’ta yapılacak olan seçimlere Kürt toplumunun katılması gerektiğini, önümüzdeki seçimlerde ancak sandığa giderek elde edilmiş kazanımların korunabileceğini ifade etmiştir. 30 Ocak seçimleri, yapılan hile ve usulsüzlüklerle sonuçlanmış ve kotalandırılan parlamentoda Kürtlerin nüfus oranlarının üzerinde temsil edilmelerine neden olmuştu. Mesut Barzani’nin vermiş olduğu bu demeç, sadece Kürt toplumunun sandığa gitmesi niteliğinde bir çağrı değil, aynı zamanda 30 Ocak seçimlerinden ders alarak 15 Aralık seçimlerinde sandığa gidecek olan Iraklıların, oluşturulacak yeni parlamentoda daha adil bir yapı talep edebilecekleri endişesi olarak da değerlendirilmelidir. Bu nedenledir ki, Barzani, 15 Aralık seçimlerinde Kürt toplumunu sandığa çağırırken, elde edilen başarıların devamını, önümüzdeki seçim sonuçları ve parlamento yapısına bağlamıştır.

Talabani’nin Irak Cumhurbaşkanı olmasından sonra iki Kürt lideri; Talabani ve Barzani’nin, bağımsızlık konusunda söylemlerinin farklılaştığı gözlemlenmişti.

Talabani bağımsızlığın bir rüya olduğunu savunurken, Barzani bağımsızlığın Kürt toplumunun hakkı olduğunu savunuyordu ve bu haktan hiç taviz vermiyordu. Barzani’nin şimdiki koşullar çerçevesinde Irak’a bağlı kalmalarının çıkarlarına daha uygun olduğu şeklindeki açıklamaları dikkate alındığında, bağımsızlık konusunda geri adım atmadığı ortadadır. Aslında Talabani’nin de geçtiğimiz günlerde söylemiş olduğu “Irak Kürdistanı’nın bağımsızlığını ilan ettiğini bir düşünün. Komşularımız derhal sınırlarını kapatacaktır. O zaman nasıl ayakta kalabiliriz?” sözleri, Barzani’nin şimdiki tavrından farklı değildir.

Đki Kürt liderin söylemlerinin ötesinde eylemleri de bağımsızlık yolunda atılmış ilk adımlar olarak değerlendirilmektedir. ABD’de yayımlanan Los Angeles Times gazetesinde belirtilen Irak’ın kuzeyindeki Kürtlerle Norveç Şirketi DNO arasında yapılan ve bu hafta içinde uygulanmaya başlanan petrol çıkarma

(9)

anlaşması, bu eylemlerden bir tanesidir. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Đran’ı son ziyaretinde, Đran hükümeti ile Süleymaniye’den Abadan’a petrol boru hattının kurulması için yapmış olduğu anlaşma da bir diğer örnektir. Ayrıca bu anlaşmanın gizli bir ekinin olduğu iddia edilmektedir.

Bu ekte Kerkük’ten Süleymaniye’ye petrol boru hattının inşa edilerek, bu hattın daha sonra Süleymaniye-Abadan hattına bağlanması kararı yer almaktadır.

Aynı zamanda Irak Su Kaynakları Bakanı Latif Reşit’in “Kürdistan Bölgesi”nde barajlar yapılması için Irak Hükümeti’nden 5 milyar 750 milyon dolar tahsis edilmesini istediklerini açıklaması da Kürt federe bölge hükümetinin, doğal kaynakları garanti altına alarak bağımsızlığa doğru ilerlemeyi amaçladığının bir diğer göstergesidir.

Kürt federe devletinin bağımsızlığını elde etmesinde Kerkük’ün önemi herkes tarafından bilinmektedir. Barzani, Kerkük’ün 2007 yılı itibari ile Kürt yönetimine katılacağını açıklamıştır. Bu açıklamaya Türk Dışişleri Bakanlığından cılız bir yanıt gelse de kamuoyunu rahatlatamamış, endişeler daha da artmıştır.

Đşgal Güçlerinin Irak’taki Konumu

ABD’nin BM’yi devre dışı bırakarak Mart 2003’de Irak savaşını gerçekleştirmesi, ABD ve onunla hareket eden ülkeleri Irak’ta işgalci konumuna getirmişti. Ancak daha sonra çıkarılan BM kararı ile işgal güçleri, uluslar arası koalisyon güçleri olarak nitelendirilmiştir. Irak’ta devam eden kaos ve şiddeti durduramayan, hatta körükleyen ABD ve koalisyon güçlerinin meşruiyeti sorgulanmaya başlanmışken, Irak ulusal güçlerinin sözde teröristlerle baş edebilecek konumda olmaması, koalisyon güçlerinin Irak’taki varlığına meşruiyet zemini oluşturmuştur. Geçtiğimiz hafta Arnavutluk’ta yapılan toplantıda Irak’taki koalisyon güçlerinin üst düzey askeri yetkilileri, koalisyonun genişletilmesinin operasyonların başarılı olabilmesi için gerektiğini ifade etmişlerdir. ABD Merkez Kuvvetler Komutanı John Abizaid’in Irak’tan uluslar arası güçlerin çekilmesini öngören her türlü planı reddettiğini açıklaması, ABD’nin Irak’taki asker sayısını azaltmayacağına dair bir emare olarak değerlendirilmiştir. ABD Başkanı Bush’un da “Amerikan birliklerinin Irak’tan hemen çekilmesinin akıl almaz ve korkunç bir hata olacağını”

söylemesi, bu değerlendirmeyi güçlendirmektedir. Irak savaşından önce ABD’nin tek yanlı operasyon girişimini sert bir şekilde eleştiren Fransa’nın Başbakanı Dominique de Villepin bile bölge güvenliğini dikkate almadan ABD’nin askerlerini çekmemesi gerektiğini belirtmiştir. De Villepin’in ifade ettiği

“bölge güvenliği” ifadesi dikkate alınmalıdır. Demek ki, ABD ve koalisyon güçlerinin Irak’ta asker bulundurmalarının nedeni, Irak ile sınırlı değildir. Irak savaşı öncesinde Transatlantik ilişkilerinde gündeme gelen ayrılıklar, Suriye ve Đran konularında giderilmiş, Irak konusunda bile ABD ve Avrupa ortak bir çıkar uğruna tekrar birlikte hareket etmeye başlamışlardır. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde Irak’ta bulunan koalisyon güçlerinden, en azından ABD birliklerinin, diğer bölge ülkelerde de kullanılabileceği ihtimali göz ardı edilmemelidir.

Türkiye’nin Irak Politikasındaki Değişim

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Türkiye'nin Irak ile ilgili politikasında hiçbir değişikliğin olmadığını ifade etmesi konuyla ilgilenenleri inandıramamaktadır. Tan, Türkiye'nin Irak'a yönelik politikalarının değiştiği

(10)

yönünde abartılı yorumlar yapıldığına işaret ederek, Irak’ın kuzeyindeki yönetimin Irak'ın bir parçası olduğunu ve anayasada yer aldığını ifade etmiştir.

Yukarıda bahsedilmiş olan gelişmeleri dikkate alarak Türk Dışişleri Bakanlığı’nın Kürt federe devletinin uzun vadede Irak’ın bir parçası olarak kalacağına inanması anlaşılamamaktadır. Türk Dışişleri Bakanlığı’nın Irak’taki gelişmeleri anlayamadığı ya da fark etmek istemediği, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışan rasyonel politikalar üretemediği ortadadır.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tan ayrıca, Irak Türkmenlerinden Enise Avcı'nın, Irak'ta Başbakan Yardımcılığına atandığını belirterek, bu gelişmeyi, Irak'taki tüm diğer grupların yanı sıra Türkmenlerin Irak siyasetinde temsili bakımından önem taşıyan bir husus olarak gördüklerini kaydetmiştir. Demek ki, Türk Dışişleri Bakanlığı, bu görevin 15 Aralık seçimleriyle oluşturulacak yeni parlamento ile biteceğini görememektedir.

Geçtiğimiz hafta Başbakanlık Danışmanı Ahmet Davutoğlu, sınırlarımızda ve Irak’ın kuzeyinde Kürtlerin yaşadığı sorunların, karşılıklı bağımlılıklar yaratılarak aşılabileceğini savunmuştur. Bu bağımlılık için öne sürülen koşul ise 15 Aralık seçimlerinin adil yapılması ve Sünnilerin mecliste gerçeğe uygun temsil hakkına sahip olmalarıdır. Davutoğlu, olası bir Kürt devleti ile ilişkiler üzerinde düşünce jimnastiği yapılmadığını söylese de yapılanın inkar edilenle eş olduğu endişeleri mevcuttur. Bir zamanlar Türkiye’nin kırmızı çizgilerinden belki de en önemlisi olan Türkmen haklarının yerini, şimdi Sünni Arapların talepleri almıştır. Karşılıklı bağımlılık yaratılması fikrini sahiplenen ve Sünni Arapların taleplerinin karşılanmasının takipçisi rolünü üstlenen Türkiye’nin Irak politikasında bir değişimin olmadığını kim savunabilir?

Mısır’daki Seçimler ve Orta Doğu’nun Demokratikleşmesi

Mısır’da aşamalı olarak gerçekleşen parlamento seçimleri Mısır’ın ve bölgenin demokratikleşme sürecinin önemli unsurlarından bir tanesini oluşturmaktadır.

Seçimlere resmen katılması yasaklanan Müslüman Kardeşler Örgütü, destek verdiği adayların ikinci turda 28 sandalye daha kazandığını duyurmuştur. Đlk turda 47 sandalye kazanan Müslüman Kardeşler, ikinci turla birlikte sandalye sayılarını 75’e yükseltmiştir. Radikal tutumlarıyla tanınan Müslüman Kardeşler Örgütü’nün ABD‘nin Orta Doğu bölgesinde demokratikleşme sürecini desteklediği bir dönemde demokratik yollarla parlamentodaki nüfuzunu arttırması dikkat çekicidir. Haziran 2005’de Kahire’deki Amerikan Üniversitesinde konuşma yapan ABD Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice’ın sözleri hâlâ hatırlardadır. Rice, son 60 yılda ABD’nin Orta Doğu’da demokrasi pahasına istikrarı sağlamaya yönelik politikalar uyguladığını, sonuçta ne demokrasi ne de istikrarı sağlamada başarı elde edebildiğini ifade etmişti. Bu konuşmadan ABD’nin Orta Doğu politikasında artık demokrasiye öncelik verileceği anlaşılmaktadır. Ancak ABD’li akademisyenlerin de belirttiği gibi, demokrasi ABD’nin çıkarlarına uygun sonuçlar da doğurmayabilir. Mısır’daki gelişmeler bu yöndeki bir gidişatın ilk aşaması niteliğindedir. Bu nedenle, önümüzdeki yıllarda ABD’nin demokrasi yerine başka bir kavramı, Orta Doğu politikalarında öne çıkaracağı ve bu kavramın bölgenin ilerlemesinden ziyade ABD’nin ve Đsrail’in bölgedeki çıkarlarını koruyabilmek adına oluşturulacağı değerlendirilmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Soruya AB çapında ortalama olarak "olumlu" diye yanıt verenlerin oranı yüzde 44 olarak açıklanırken, yüzde 70 ile Đrlanda, yüzde 57 ile Lüksemburg

Irak'ın en büyük Sünni partisi olan Irak Đslam Partisi'nden Ömer Heykel, 15 Aralık'ta yapılacak genel seçimler öncesinde, ABD destekli Şii çoğunluk

4 Aralık 2005 tarihinde Đstanbul Conrad Otel’inde yapılan toplantıya Irak’ta 4 Sünni grubun temsilcileri ve ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad

Nasir El-Çadırcı başkanlığında Ulusal Demokratik Parti, Đzzet El-Şabendar başkanlığında Đslam Demokratik Akımı ve eski Devlet Bakanı Malik El-Duhan

Konuyla ilgili olarak bir açıklamada bulunan Anayasa Hazırlama Komisyonu başkanı yardımcısı Şirvan Ahmet Kürdistan Bölgesi Anayasa taslağının üzerinde düşünülmesi

Basra'da yaşananlarla ilgili olarak Đngiltere ve Đran'ın birbirlerini suçlayıcı tutumlarının bölgede gerilimin yükselmesine yol açtığını ifade eden Çelebi,

• Ehlül Irak Đttifakı’nın Başkanı Adnan El-Duleymi, bir bildiri yayımlayarak anayasayı kabul etmediklerini ve referandumda anayasa taslağına

Ancak gazete, barış sürecinin geleceğine ilişkin belirsizlikleri sürdüğünün de altını çiziyor: "Dışişleri bakanı Rice, militanlara karşı daha sert