• Sonuç bulunamadı

S E R IE S» VOLÜ M E N U M BE R S E R IE O BAND OU ttprttt ' C ly ö U İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ DERGİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "S E R IE S» VOLÜ M E N U M BE R S E R IE O BAND OU ttprttt ' C ly ö U İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ DERGİSİ"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

8 ER İ d u r S A Y I

S E R IE S » VOLÜ M E ’ N U M BER - 1 0 0 0

S E R IE O BAN D OU ttprttt ' C l y ö U

SE R TE TO M E P A SC IC U L E

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

ORMAN FAKÜLTESİ

DERGİ S İ

BEVIEW OP THE FAC U LTY OF FOBESTBY, U NIVERSITY OF İSTAN B U L

ZEITSCHRIFT DEB FOBSTLICHEN F A K U LT Â T DEB UNIVEBSETAT İSTAN B U L

BEVUE DE L A FAOULTE FOBESTIEBE DE L ’UNIVEBSITE D TSTANBUL

(2)

P rof. Dr. B esalet PA M A Y ı

Türkiye'nin doğal potansiyeli, özellikle doğal ekolojik koşulları (iklim , toprak ve blyotik özellikleri) bakımından, Ülkem izin bir zam anlar sahip olduğu sanılan 60 milyon h ek tar orman sahasından(2) bugün, an cak 20 milyon h ek tar ( % 2 5 ) orm an alanı k alm ıştır (R esim 1 ). Y ani Ülkem iz, 2/3 orm an sahasını yitirm iş; do­

ğ ası (b itk i örtüsü, hayvan varlığı, toprağı, su düzeni, kıyıları, dağlan, h a v a sı...) alabildiğine harap laştırılm ış; ekolojik doğal dengesi a lt üst edilmiş bir yurttur.

Türkler, 900 yıldan beri yerleşm iş oldukları Anadolu’da, doğal orm anların s a ­ ha ve serveti bakım ından azalm asına neden olm akla beraber, Ülke orm anlarım a azalm asında T ü rk ler’den önce Anadolu’da binlerce yıl yurtlanm ış olan çeşitli k a- vim lerle, elverişsiz ekolojik koşulların da, herhalde önemli rol oynamış olduklarını kabul etmemiz yanlış olmaz.

A n cak bir gerçeğe daha d ikkati çekm ekte y arar vardır; 1930 yıllarında 13 m il­

yon olan ü lk e nüfusu, 50 yıl içinde, yani bugün 3 - 4 k atm a kad ar artm ıştır. B u hız­

lı nüfus artışı, Ü lke orm anlarının ta r la d çm a , y an g ın ç ık a r m a , k a ç a k v e u sulsüz k e s im le r y a p m a , o rm a n la rd a h a y v a n o tla tm a biçimindeki büyük orm an tah rib atı­

nın başlıca sosyo - ekonomik ve h a ttâ kültürel nedenlerini oluşturm aktadır. 2000 yılında (yani 20 yıl sonra) 80 m ilyonluk b ir ülke durumuna geçecek olan yurdu­

muzda, orm anların, bugünki durumu ile, bu nüfusun ağ aca ve oduna (yap acak ve y ak acak oduna) olan büyük gereksinim ini karşılam a olanağı kesinlikle yoktur. E s a ­ sen 900 milyon m3 a ğ a ç s e rv etin e ve 27 milyon m3 a r tım k a p a s ite s in e ve 22 milyon m3 ü re tim o la n a ğ ın a sahip o r m a n l a r ı m ı z ,<3) bugünkü kuruluşları ve ekstansif iş­

letm ecilik uygulam alarıyla, Ü lke gereksinim inin tümünü k arşılayam ıyacak ; ve so­

nunda, Ü lke orm anlarının ağaç servetlerine elatılm ak zorunda k alın acaktır. Bu su­

retle orm anlarım ızın saha ve servetleri yokedilirken, yıllık üretim i de, her yıl bü­

yük bir hızla düşecektir. B a sit bir hesapla (nüfus kontrolü ile Ü lke nüfusunun 60 milyonda, y ıllık orm an ürünlerine olan gereksinim i 30 milyon m3 de ve yıllık üre­

tim gücü % 3 de kalacağım kabul etsek ) Ü lke orm anlarında ;

1980 y ılın d a 900 m ily o n m 3 olan ağ aç se rv e ti v e 22 m ilyo n m 3 olan ağaç ü retim i, 1990 y ılın d a 820 m ily o n m 3 ağaç serv e

2000 > 720 2010 > 590 2020 » 420 2030 > 200 2035 > 55

in e ve 20 m ily o n m 3 ağaç ü retim in e

» 17

> 13

» 8

> 1

» 0

ı 1.0. Orman Fakü ltesi, Park - Bahçe ve PByza] M im arisi Kürsü sü , Bahçaköy/lstanbul.

1 Schlechtl, M. Hugo ve ark. : İn Anatolischen Gebirgen, 1965.

* Orman Bakanlığı : Orm ancılık Ana Planı (1973 - 1995).

(3)

T Ü R K İY E O RM AN CILIĞ IN IN A N A SO R U N LA R I 69

düşecektir. Bu sanırız, iyim ser bir tahm indir; gene sanıyoruzki bu gidiş durduru.

lam azsa, ençok 40 - 50 yıl içinde, artık Tü rkiye’de ormandan bahsetm ek, olanak dı­

şı görünmektedir.

Roslm

1

.

(Ü stte) Türkiye'nin potansiyel orman alanları, (altta) aktüel orman alanları (S ch lech tl'd an ).

B u durum, bir ülkenin başına gelebilecek felâketlerin en büyüğü olarak tanım ­ lanabilir. Çünki, ağaçlarını kaybeden orm an sahaları, hertü r dış fak tö rlerin etkisi altında, topraklarım da kaybedecek; bu kayıplar, tarım ve otlak alanlarına da sirayet ederek; 50 yıl içinde Ülke, belki de tümüyle bozkırlaşacak; barm ılam az ve yaşana­

m az bir yurt durumuna düşecektir.

Buna, Ü lkesini ve Ulusunu seven kim senin razı olabileceğini kabul edemeyiz, îş te bu büyük ve önemli nedenlerle, T ürkiye Orm ancılığının ana sorunlarına, k ısa , ca değinerek ve çoğunlukla bilinen arazlarla ilgili teşhisleri tek rarh yarak, bu so­

runların önemini vurgulamak, çözümleri için gerekli ve isabetli sanılan bazı bilim­

sel ve teknik çareleri, m eslek ve kam u önünde, anahatlarıyla açıklam ak, bizim için kaçınılm az bir görev olmuştur. Ü stelik bu görev, T ürkiye koşu llan altm da, enaz T a ­ rım k ad ar önemli olan Ü lke Ormancılığının üzerine düşen ağ ır hizm etlerin eksiksiz yerine getirilm esinde ve karm aşık orm ancılık sorunlannın çözümünde, B ak an lık dü-

(4)

zeyinde siyasal bir otoritenin gerekliliğini de vurgulam a bakım ından belgesel ve bi­

lim sel bir gerekçe verm ek için de zaru ret halini alm ıştır.

Şayet, burada önerilecek olan ana çözüm yollan, bakanlık düzeyinde .bir poli­

tik a ve idare altında, uygulama alanlarına intikal ettirilebilirse, belki, orm anların ko­

runm ası, orm an sahalarının genişletilm esi, geliştirilm esi ve verim lerinin artırılm ası suretiyle Ü lkenin ve Ü lke halkının gereksinim duyduğu ve duyacağı orman ürünle­

rini, büyük ölçüde Ü lke topraklanndan elde etm ek, Ü lkenin ekonomik ve sosyal geleceği için olumlu sonuçlara ulaşm ak, Ü lkenin doğasını onarm ak ve ekolojik do­

ğal dengesini yeniden kurm ak, olanak içine girm iş olacaktır.

B u genel girişten sonra, ana orm ancılık sorularına, önem derecelerine göre ve sırasiyle değinebiliriz.

1. Ü L K E ORMANLARININ' K A D A ST R O SU SO RU N U

B ize göre, Ülkenin bütün orm ancılık sorularının başında, orman sınırlarının k e­

sinleştirilm esi ve orm an sahalarının (yada orman, m ülkünün), devlet adma tapuya tescili gelmektedir. Çünki, 1937 yılında yürürlüğe girm iş olan 3116 sayılı Orman yasası, orm anların sınırlandırılm ası (yada kadastrosu) işinin beş jul içinde b itiril.

m eşini em rettiği halde, aradan 43 yıl geçmesine, orm ancılık 10 yıldan beri bakan­

lık düzeyinde etkili bir kuruluşa kavuşm asına ve binlerce (7000) tek nik elemana, bir çok tek nik ve m ali olanaklara sahip olm asına rağm en, genellikle politik neden­

ler ve politik çık arlarla, halen orm anların tahd it ve kadastrosu tam am lanam am ış ve orm anların, hazine adma tescil edilerek tümünün tapusu alınam am ıştır. (4)

B u sorunun zamanında, tam ve ih tiyaç ölçüsünde çözümlenememiş olm ası; bir çok orm an sahasının elden çıkm asına, m ahkem elerde yüzbinlerce orman/mülkiyet ve örmem suçları davalarınm açılm asına, m ahkem elerin gereğinden fazla meşgul edilmesi yanında, mahkemelerde kesin ve isabetli k a ra rla r verilmemesine, çeşitli tapu ve zilliyetlik oyunlarıyla devletin aldatılm asına, m ilyarlarca liray a m alolan hazine zararlarına, m ilyonlarca m etreküp ağaç servetinin aşırılm asına, orman top­

raklarının ve ormandaki odun üretirhinin önemli ölçüde kaybına neden olmuş; m ah­

kem elerden sonuç alm sa dahi orman mülkü, fiilen devletin elinden çıkm ış; bu alan­

la r tarım alanlarına dönüşmüş; yerleşm eye ve endüstri kuruluşlarına tahsis edil­

m iş; Ü lkenin orm anları ve orman toprakları üzerinde bir çeşit y a ğ m a r e jim i’ıûn. in­

safsız ve sorumsuz yeli estirilmiştir.-!5)

Mülkünün sınırlarım ve sahasının genişliğini bilmeyen b ir m ülk sahibinin, mül­

küne sahip çıkm ası ve onu b aşkalarına k arşı korum ası, servetini rasyonel biçimde işletm esi ve optim al düzeyde (birim alandan en fazla çeşitli ve kaliteli) ürün elde etm esi, nasıl olanak dışı ise, devlet de orm anlarında bu duruma düşürülmüştür.

B u nedenle, bütün sorunların çözümünden önce, orm a n la rın sın ırlan d ırılm ası v e k a d a s tr o s u işin i, en k ısa sürede, tam am lam ak, devletin orman mülküne (hukuken

4 Şim diye kadar tahdidi yapılan orman alanı genişliği 6-7 milyon ha kadardır (K ayn ak: Orman Bakanlığı çalışm aları, 1978).

örneğin : ortalama olarak yılda 16.000 ha orman alanı elden çıkm akta, 6.000 adet orman/mülklyet an­

laşm azlığı görülmekte ve 100.000 otlatma suçu İşlenm ekte, 80 - 85.000 adet orman davast açılm akta­

dır. Ülke orman suçlarıyla yılda 15 m ilyar lira zarara uğramakta ve 6.000 m3 ağaç serveti ormandan usulsüz kesilm ekte ve çıkarılm aktadır. Y ıld a 15.000 ha orman alanı tarım alanına dönüşmektedir (K a y ­ nak: Orman Bakanlığı çalışm aları, (1978) ve 1. O rm ancılık Y ü k sek Danışma Kurulu Toplantısı Rapo­

ru, 1978).

(5)

T Ü R K İY E O RM A N CILIĞ IN IN A N A SO R U N LA RI 71

de) kesinlikle sahip çıkm ası, hayati önem taşım aktad ır. Bu hayati işin, tekniğine uygun bir yöntemle, bazı yerlerde yeniden yapılması, bazılarında revizyona tab i tu ­ tulm ası gerekm ektedir. Devletin bu işi bitirebilm esi için, bütün yasal, tek n ik ve m a­

li olanakları ve gücü vardır. Bu gücünü ve olanaklarım seferber ederek devletin biran önce mülküne sahip çıkm ası, k ira cı durumunda bulunan O rm ancılardan sı­

nırlam a ve kadastro işini yapm alarını beklem emesi lâzımdır. Devlet, Ormancıdan, s ın ırla n ve sahası kesinleşmiş, m ülkiyet anlaşm azlıkları çözümlenmiş orm an saha­

larında, orm ancılık tekniğinin bütün hizm etlerini istem eli ve O rmancıyı politikacı He karşı k arşıy a bırakm am alıdır.

D iğer O rm ancılık sorunlarının ele alınması, bu sorunun çözümünden sonraki bir döneme ertelenebilir. B u ertelem e ile ortaya çıkabilecek sakıncalar, m ülkiyet sorununun biran önce çözümlenmemesinden doğabileceklerin yanında, kanım ca daha az önemlidir, sonradan ve kısa sürede te lâfi edilebilecek niteliktedir.

D evlet orm anlarının sınırlandınlm asm ın ve tapuya tescilinin (kadastrosunun), pratik bir y arar sağlam ıyacağını savunanlar, tahdidi tam am lanm ış olan yerlerde bi­

le orm anların gene yok edildiğini ve edileceğini belirtenler olabilir. Kanım ızca bu savlar, oldukça zayıftır. Nitekim tapulu sayısız tüzel ve özel mülk, her zam an ve her yerde tecavüze uğramış, m ülkiyet anlaşm azlıklarının konusu olmuştur ve ol­

m ak ta da devam edecektir. B unlar oluyor diye, orm an mülkünü kesinlikle belirle­

memek, çok sakıncalı bir tutum olur.

B ize göre, devlet orm anlarının sınırlandırılm ası ve tapuya tescil edilmesi su­

retiyle, şu y ararlar sağlanacaktır.

1. Devletin yada Hâzinenin, orman ve orm an toprağı olarak, nerede nekadar m alı olduğu, sınırları, sahaları ve servetleriyle, a rtık kesinlikle bilinecek, tir. Bugün bu mülk, m aalesef kesinlikle bilinememektedir.

2. Sahibi devlet olan orman mülküne ve orman toprağına, dışarıdan yapılan her tü r müdahale, diğer sahipli tüzel ve özel mülklerde olduğu gibi, daha kolay önlenebilecek; bugün olduğu gibi (b ir yerin orm an olup olm adığı), tarafsızlığı daim a kuşku götüren bilirkişilerin veya Orman ve T a n m B a ­ kanlıklarının m ütalâalarına bırakılm ayacak ; sınırlar ve sahalar, an cak te r- nik bir sorun olarak, mahkem e önünde kesinlikle isbatlanabilecektir. Bugün bunlar, kesinlikle yapılam am aktadır.

3. B u kesinlik, hem ormana dıştan olan müdahaleleri ve orm an davalarını azal­

ta ca k ; bu da, orman davalariyle m ahkem elerin boşyere m eşgul edilmesini, gereksiz zam an ve emek kaybını asgariye indirecektir. Mevcut sayısız an­

laşm azlıklar, bunun gereğini açık ça ortaya koym aktadır.

4. Politikacı, tapuya kayıtlı orm an mülkünü halka, b ir daha ve özellikle se­

çim dönemlerinde peşkeş çekem iyecektir. E ğ e r devlet isterse, A nayasa il­

keleri içinde, bu mülkünün kullanm a biçim ini kanunla değiştirerek, başka bir yararlanm aya da tahsis edebilecektir. Bu güne kad ar olan uygulama, bunun tam am en tersi olmuştur.

5. Özellikle Orman kanunlarında yeralan o rm a n tan ım ı, bundan böyle kanun, lardan çıkarılabilecek ve orman tanım ı ile ilgili sü b jektif y arg ılar önlene­

cek, devamlı surette devlet ve ülke aleyhine olan o rm a n la rd a n b a z ı a la n ­ ların , o rm a n r e jim i d ışın a ç ık a r ılm a s ıy la ilg ili s ü b je k t if iş le m le r e son veri­

lebilecektir. Bugüne kadar, bu yolla yüzbinlerce h ek tar orm an toprağının, savurganlık derecesinde b aşkalarına hibe edildiği unutulmamalıdır.

(6)

6. N ihayet O rm ancılar, teknik çalışm alarını, devletin mülkü olan orm anlar ve orm an to p rak lan üzerinde yap tıklan n ı bilecekler ve dış müdahaleler k or­

kusu ile teknik çalışm alardan geri kalm ıyacaldardır. Ve devlet, orm an sa­

halarında da varlığını gösterebilecek, Ü lke ve Ulus y a ra n n a olan so sy o ­ ekonomik bütün kararların ı isabetle alm a, isabetle tasarru f etme ve uygu­

lam a olanaklannı bulabilecektir.

iş te bu ve buna benzer nedenlerle, Devlet, orm anların kadastrosu işinin gerek­

tird iği bütün m alî ve teknik olanaklarım seferber ederek, bu işi gerçekleştirm enin yollarım aram alı; k iracı durumda bulunan Orm an Teşkilâtından ounun çözümünü istem em eli, aksine orm ancıları, orm an işletm eciliği özellikle entansif orman işlet­

m eciliği hizmetlerinde, her bakım dan desteklem elidir. B u destekte, siyasi otorite du­

rumunda olan Orman Bakanlığının, etkin bir kuruluş olarak varlığının devamı da unutulmamalıdır.

2. ORM AN LA RIN K O R U N M A SI SO RUN U

Orman mülkünün sınırları, saha ve servetleriyle kesinleştikten sonra, kesinlikle çözümlenmesi gereken ikinci önemli sorun, orm anların sahaları ve ağaç servetleri ile dış etkenlere ve tecavüzlere (yangınlara, hayvan otlatm alarına, ta rla açm ala­

rına, kaçak çılara, ağ aç zararlıların a ve hastalıklarına, politik b askılara ve tavizle­

re v.b.) k ısa bir deyimle, h e r şeyin baş am ili olan İN SA N ’a k arşı korunm asıdır.

O rm anların fiziki olarak korunm ası işi, Ülkemizde ve uzun yıllardan beri, çe­

şitli yöntem ler denenerek, çözümlenmeye çalışılm ış ise de, Ü lkenin politik yapısı ve politik tavizler ,orman içi ve kenarı köylerin sosyo - ekonomik sorunlariyle blr- leşince, orman/halk ilişkilerinin dengelenememesi, daim a ve b aşta gelen olumsuz bir etken olarak rol oynam ıştır. Bu nedenle de korum a konusunda b ir türlü sonuç alınam am ış; bu sorunun ortadan kaldırılam am ası bir yana, müzmin bir y ara ola­

rak önemini korum aya devam etm iştir, ö rn eğ in ; 1960 -1 9 7 6 yüları arasm da (17 yıl­

da) 210.000’e y a k ın t a r la a ç m a , 1 m ily on m e tr e k ü b e y a k ın k a ç a k a ğ a ç k e s im i v e ta ş ım a , 100.000’d en f a z l a o tla tm a , 1 9 7 2 -7 7 y ılla n arasında (6 yılda) 6.000}e y a k ın y a n g ın ç ık a r m a su çu saptanm ış; bu suçlarla 105.000 h e k t a r orm an to p r a ğ ı ta r la y a dön ü ştü rü lm ü ş, 85.000 h a orm an a la n ı y a n m ış, 3 m ily on m t ’e y a k ın a ğ a ç s e r v e ti (m3 ’ü 4000 liradan 12 m ilyar lira ) ve 1 m ily on to n a yalcın odun (tonu 2000 liradan 2 m ilyar lira) aşırılm ış yada elden çıkanlm ıştır.(0) Bunlara, tesb it edilemeyenler de dahü edilirse, facianın ve ülkeye ve orm anlara verilen zararın büyüklüğü, daha ko­

lay kavranır.

K anım ıza göre; orman, orman içinde ve kenarında yaşayan köylü vatandaşla­

rım ızca kendilerine Tanrının b ir vergisi olarak, ta r ım a r a z is i k a z a n m a , orm an d an s e r b e s t ç e y a r a r la n m a ve orm an a ğ a ç la r ın ı k e s e r e k v e s a t a r a k b ir g e ç im İcaynağı (esk i tabiri ile Cibali m ubaha) olarak görüle gelm iştir. B u kam , 1961 A nayasasına rağm en az veya çok derecede, gene de devam etm iştir, etm ektedir. Ü stelik orman köyleri nüfusunun artm ası (4 milyondan 12 m ilyona çık m ası), yukarıda belirtilen halk/orm an ilişkilerinde, halkın orm anlar üzerindeki baskısını daha da artırm ıştır.

Bu baskının seçim dönemlerinde ve politik vaadlerle ve tavizlerle, doruk notasına ulaştığı görülmüştür.!?) Y angınlar, ta rla açm alar, otlatm alar ve k a ça k kesim ler ve

6 Orman Bakanlığı çalışm aları, 1978.

7 Geniş bilgi İçin, ÖZDÖNMEZ, M .'in Orman Su çları İle ilgili af kanunları ve sonuçları (O .F . Dergisi, seri B, sayı 2, 1973) İlgili yazıya başvurulm ası.

(7)

T Ü R K İY E O RM AN CILIĞ IN IN A N A SO R U N L A R I 73

Resim 2. (Foto : PAM AY)

Korunması ve entansif işletilm esi gereken verimli ormanlarımız.

(Göknar, Lâdin, Sarıçam , Kayın, Meşe, Sarıçam -f. Göknar ve K araçam ).

(8)

(Foto : PAM AY) Rosim 3,

Onarılması ve üretime sokulm ası gerekon bozuk ormanlarımız.

(Topo kurum ası, kapalılığın kalmaması, servetçe fakirleşm e, bozuk gençlik, yabanloşma ve gençleşmeme)

(9)

T Ü R K İY E O RM A N CILIĞ IN IN A N A SO R U N LA R I 75

Resim 4. (Foto : P A M A Y )

Ormanlarımızdan tahrip' örnklerl.

{Yan gın, otlatma, tarla açma, yerleşm e, erozyon, toprak kaybı ve tarım alanlarının taşkınlarla ve sellerle elden çıkm B sı).

(10)

(Foto : P A M A Y ) Roslm 5.

Ormancılık çalışm alarından örnekler

(Doğal ve yapay orman gençleştirmesi, fidan yetiştirm e, ağaçlandırma </a ormanlaştırma)

(11)

T Ü R K İY E ORM AN CILIĞ IN IN A N A SO R U N LA R I 77

h a ttâ teknik orman çalışm alarım engellemeler, teknik ve yardım cı personeli tehdit ve öldürm eler... vb. olumsuz gelişmeler, halk/orman ilişkisinin halâ etkin bir bi­

çimde düzenlenememiş olduğunu açık ça vurgulam aktadır.

O rm anların korunmasında halk/orman ilişkilerinin m utlaka olumlu bir denge, ye oturtulm ası zarureti açıktır. B u dengeyi kurmada, sosyo - ekonomik sorunların çözümü yanında, p o litik n eden lerin öncelikle b erta ra f edilmesinde hayati ihtiyaç vardır. D inin p o litik a y a a le t ed ilm em esi g ib i, orm an ın v e orm an cılığ ın d a p o litik a ­ nın v e p o litik a c ıla rın elinden k u r ta r ılm a s ı* bizde kesin bir çare olarak, belirginleş­

m iştir.

Sosyo - ekonom ik (ve h a ttâ kültürel) halk/orman ilişkileriyle ilgili sorunların çözümüne, ancak bundan sonra eğilmek, fevkalâde önemlidir. Bu konuda; halka, orm anlarda ta rla açm aya, yangın çıkarm aya, hayvan otlatm aya ,k açak kesim yap­

m aya ö z e n d ir m e y e c e k iş sa h aların ın a çılm a sı, b aşta gelen önlemlerden biri olarak görülmektedir.

Türkiye ormancılığında, orman işletm ecüiğinin gereği bulunan teknik çalışm a­

lar (istih sal ve taşım a, gençleştirm e, ağaçlandırm a ve orm anlaştırm a, orm an bakı­

mı ve ıslahı, toprak koruma, sel ve ta şk ın la n önleme, m er’aları ıslah etme, yol yap­

m a ... vb. işle r), 1,1 milyona varan orman işçisine gereksinim duyuracak kadar ge­

niş çaptadır (Tablo 1).W Geçimini orm ana bağlam ış olan orman köylüleri, orman ürünleri üretim ini a rtırır ve ulusal ekonomiye k atkıd a bulunurken, diğer taraftan da kendilerinin orm ana olan olumsuz müdahalelerini, ister istem ez azaltacak ve or­

manın, sadece Ulusun ve Yurdun tükenm iyen ve kendi kendini yenileyebilen bir do­

ğal k ayn ak olduğunu, yalnız doğanın ve tarım ın sigortası bulunmadığını, fa k a t ay­

ni zam anda kendilerinin de d ev a m lı iş v e g e ç im k a y n a ğ ı bulunduğunu kesinlikle anlayarak, orm anı başkalarından önce ve herkesten çok korum anın gereğine inana­

caklardır. Y ani orm anların korunm ası sorununun kesin çözümü, sosyo - ekonomik önlemlere bağlı görünmektedir. B u nedenle, planlı çalışm a k a y ıt ve şartiyle, orman­

ların korunm ası sorununa bu yolla daha kolay ve etkin b ir çözüm bulunabileceği­

ne kesinlikle inanm aktayız.

3. ORM AN LA RD A Ü R E T İM - G E N Ç L E ŞT İR M E V E BAKEVI SO R U N L A R I 20 milyon hektar tu tan orman sahasının (koru ve b altalık orm anlarım a- en az 2/3 si bozuk durumdadır; yani bu orm anlarda ağaç serveti ve yıllık artım gücü çok düşüktür; yapısal kuruluşları norm al değildir; yani orman kuruluşu delikli ve boş­

luklu ve gevşektir; ağaçları hasta ve zarar görmüş ve kalitece düşüktür. Örneğin;

11,9 milyon h ek tar bozuk ormanda 102 milyon m» dikili ağaç serveti ve yılda 3,3 milyon m3 artım saptanmıştır.(O) Bu, ortalam a olarak hektard a 8,5 m3 ağaç ser­

veti ve 0,3 m3 a r tım dem ektir k i .tam am en hayal k ırıcı bir durumdur. Bu orm an­

lardan üretim beklem ekten çok, bunların onan m a alınm ası, üretim yapm ayan boş ve ağaçsız alanlann, h e r m is in in , suni gençleştirm elerle (ağaçland ırm alarla), ü r e ­ tim e s o k u lm a s ı lâzımdır. Aksine bir tutum, yani ağaçsız orman to p rak lan m a üre­

tim e sokulam am ası, büyük üretim kayıplanna, bundan daha kötüsü toprakların erozyonla kaybına ve buralarda bir daha orman yetiştirilm em esi sonuçlarına n e.

den olacaktır.

1 Orman Bakanlığı : 1. Orm ancılık Yüksek Danışma Kurulu Toplantısı raporu, 1978.

9 Ülkemizin verim li ormanlarında y ıllık ortalama artım 1.45 m yh a iken, bu artım Fransa'da 2.45 m yh a , Ro­

manya'da 2,6 m yha, İtalya'da 2,7 mJ/ha, Belçika'da 3,0 m yha ve Alm anya'da 3,9 mJ/ha dır (K aynak:

Fırat, F .: Ormanlarımızın verim i, orman davamızın çeşitli yönlerine dair ilmi görüşler, 1951).

(12)

( X

î ş çeşidi

Y ıllık iş alanı

K rite r İŞÇİ

Gerekli

İŞÇİ iş ç i toplam ı I. G E N Ç L E ŞT İR M E (Doğal/yapay)

5 m il ha K O R U (U : 100 yıl) 50 bin ha 2/ha 100.000

3 mil h a B A L T . (U : 30 yıl) 100 bin ha l/ h a 100.000 200.000 işçi n . B A K IM

5 mil ha K O R U (U : 100 yıl) 250 bin ha 1/5 ha 50.000

t 3 mil ha B A L T . (U : 30 yıl) 100 bin ha 1/5 ha 20.000 70.000 işçi

m . ORMAN O N A RIM I

12 m il ha ORMAN (U : 100 yıl) 120 bin ha l/ha 100.000 120.000 işçi

IV. O RM A N LA ŞTIRM A

5 mil h a Y E N Î ORMAN 200 bin ha l/ h a 200.000 200.000 işçi

V. ORMAN F İD A N I Y E T İŞ T İR M E

25 Büyük fidanlık (40) 25 fidanlık 40/fid. 1.000 1.000 işçi

V I. Y O L Y A P IM I V E O N ARIM I

610 bin ha Y O L Y A P IM I 12 bin km 20/km 240.000

390 bin h a Y O L O N A RIM I 8 bin km 10/km 80.000 320.000 işçi

V II. A M EN A JM A N V E SIN IR LA M A

2 mil ha (100 rev. heyeti) 2 mil ha 1/500 ha 4.000

2 m il ha (500 heyet) 2 mil ha 1/400 ha 5.000 9.000 işçi

v ı n . KO RUM A V E SA V A ŞIM

8 mil ha YA N G IN KORUM A 8 mil ha 1/1000 ha 8.000

'5 m ü ha SA V A ŞIM 5 mil ha 1/1000 ha 5.000 13.000 işçi

IX . T R A N SP O R T V E D EPO LA M A

1 m il ha T R A N SP O R T 20 mil m3 1/200 m3 100.000

1 mil h a D EPO LA M A 10 m il mü 1/1000 m3 10.000 110.000 işçi

X . HAVZA V E M E R A IS L A H I

2 m il h a ERO ZYO N K O N TR 50 bin ha l/ h a 50.000

500 bin ha M E R A IS L A H I 5 bin ha l/ ha 5.000 55.000 işçi

X I. dIGe r o r m a n İş l e r!

S A Y IL A M IY A N L A R ( % 10) 12.000 12.000 işçi

T o p 1 a m . . . . 1.110.000 işçi

BESALETPAMAY

(13)

T Ü R K İY E O RM AN CILIĞ IN IN A N A SO R U N LA R I 79

Verim li ve norm al kuruluşta olduğu kabul edilen 1/3 orman sahasm da ise, ya­

pılması gerekli olan üretimle, orm anların gençleştirilm esi ve bakım ı önlemlerinin eksiksiz alınm ası, büyük önem taşım aktad ır. Ormanda üretim am acıyla yapılacak kesim lerin (son h asa t kesim lerinin), tüm ağaçları alınacak olan yaşlı orman saha­

larında, m u tlaka gençliğin getirilm esi tedbirleriyle (tekn ik m üdahalelerle) e le le g it­

m e s i (koordinasyonu); tüm ağaçları alınm ayan genç orm anlarda da birim saha­

dan alınacak bakım ürünlerinin (a ra hasılat kesim lerinin), m iktar ve kalite bakı­

mından a z a m iy e ç ık a r ılm a s ı gerekm ektedir.

Ülke orm anlarının yaşlı sahalarında ancak 1/4 alanda, genç orm anlarda 1/10 alanda belirtilen teknik çalışm alar yapılabildiği dikkate alınırsa, ormanlarımızın gençleştirilm esine ve bakım ına, bir başka deyimle, orm an larım ızın en ta n sif iş letil­

m e sin e gereken önemin halâ verilm em iş olduğu, kolayca anlaşılır.

Şa y e t Ü lke orm anları, entansif orman işletm eciliğinin konusu yapılabilirse, ve.

rimden düşmüş yaşlı - bozuk ormanlarda, orm an toprağı tümüyle üretim e sokula­

bilecek, ağaç servetleri artırıla ra k toprakların üretim leri b ir k aç k atm a ( 3 - 5 m3/

yıl/ha) çık arılabilecektir; yaşlı norm al yapıdaki orm anların artım gücü, yeni gene- rasyonla, daha da yükselecektir; genç orm anlarda bakım sızlıktan alm am ıyan ve ormanda kurum aya terkedilm iş olan ağaç servetleri değerlendirilebilecek; ara h a­

sılat değerleri her yıl a rta ra k yükselecek; orm andaki kaliteli ağaç üretim i ve de­

ğer artım ı, bir k aç k atm a çık acak tır (Tablo No. 2 ). A ğaç ve odun sıkıntısı çeki­

len Ülkemizde ağaç gereksinim i karşılandıktan başka, Ü lkenin petrol gereksinim i, Ortadoğu Ülkelerinden, belki, orman ürünleriyle tak as edilerek karşılanabilecektir.

özellikle, gerek bozuk yapıda ve gerekse norm al yapıda ve kuruluşta baltalık orm anlarım k o r u y a ta h v il e tm e önlemleri üzerinde önemle durmak, bu önlemleri kısa bir dönem içinde ve planlı olarak uygulam aya koym ak; toprağın verim gü­

cünden tam olarak yararlanm anın, ekonomik değer üretim ini gerçekleştirm enin ve

Tabio No. 2 (P A M AY'a göre)

TÜ R K İY E ORMANLARININ VERİMİNİ A R TIR M A TAHMİNİ (30 - 40 yıl içinde)

1. 12 milyon ha BO ZU K ORMAN’m her m2 sinin üretim e so­

kulm ası halinde 0,3 mVha/yıl olan üretim i 2,0 m3/ha/yı! a çıkarılabilirse

12 milyon ha X 2,0 m3/ha/yıl ... 24 milyon m3/yıl 2. 8 milyon ha V E R İM L İ ORM AN LA RIM IZIN 2,75 m3/ha/yıl

olan üretim i 3,5 m3/ha/yıl’a çıkarılm ası am açlanırsa

8 milyon ha X 3,5 m3/ha/yıl 28 milyon m3/yıl 3. 5 milyon ha P O T A N SİY E L ORMAN A L A N I yeniden or­

m anlaştırılır ve ortalam a 1,6 m3/ha/yıl üretim alınırsa

5 milyon h a x l , 6 m3/ha/yıl 8 milyon m3/yıl Toplam 25 milyon ha orman, yılda ... 60 milyon m3 üretim yapılabilecektir. Bu, ortalam a 2,4 m3/ha/yıl üretim e ulaşılabileceğim izi gös­

term ektedir. 10 _ 30 m3/ha/yıl artım gücüne sahip hızlı büyüyen orman ağacı tü r­

leriyle, belki daha fazla üretime ulaşm ak da olasıdır. A ncak, bilim koşullarm a ve ilkelerine tam uymak, büyük önem taşım aktad ır.

(14)

üretim i artırm anın önemli yöntemlerinden biri olarak kabul edilmelidir. U lusal E k o ­ nomi içinde Tarım ve H ayvancılığın payı % 28, Sanayiin % 22, Ormancılığın % 0,4 ve B alık çılığ ın % 0,3 olduğu düşünülürse, bu teknik önlemlerin önemi, daha iyi an- laşılır.(i°)

B u tekn ik çalışm aların bugüne k ad ar neden belirli bir düzeyin üstüne çıkam a­

mış olduğunun, kuşkusuz bir çok nedenleri vardır. Bu nedenlere ilerideki madde­

lerde değinilecektir. Ama, Türlüye orm anlarının işletilm esinde üretim işleriyle genç­

leştirm e ve bakım gibi teknik müdahalelerin, e n ta n s if o rm a n işletm eciliğ in in ge­

reklerine uygun bir düzeyde uygulanmasının, a rtık kaçınılm az bir gerçek olduğu­

nu, burada bir kere daha açıkça vurgulam akda y arar vardır.

4. ORM ANLARIN G E N İŞ L E T İL M E S İ SORUNU

20 milyon h ek tar orman sahası içinde yeralan ağaçsız alanların, ağaçlandırı­

larak orm anlaştırılm ası ve üretim yapm ayan bu boş toprakların üretim e sokulması, bir başka anlamda orm anların genişletilm esidir. B u sahaların dışında olan ve es­

kiden orman taşıyıp sonradan çalılaşm ış yada çıplaklaşm ış, fa k a t halâ iklim ve toprak koşu llan itibariyle yeniden orm anlaştın lm aya elverişli görülen sahalar, ger­

çekten orm anların genişletilm esi bakım ından r e z e r v p o ta n s iy el a la n la r durumunda­

dır. Bu alanların başında, b irkaç milyon h ek tarı bulan m a k ilik le r le ta n m yapıla- m ıyan, terkedilm iş e s k i ta r la la r ve k ır a ç t a n m ala n la rı, a k a r s u b o y la rı ve çok sey­

rekleşm iş a r d ıç lık la r bulunmaktadır.

Bu alan lan n ağaçlandırılm ası suretiyle orm an alanlarının, enaz 5 milyon hek­

ta r kad ar genişletilebileceğini ve orm anlardaki ağaç servetinin ve artım ının 30 - 40 yıl içinde) % 100 oranında artırılabileceğini, kabul etm ek gerekir (Tablo No., 2 ).

Ayrıca, bazı ağaçlam alar ve çalılandırm alarla da bozkırların ve çıplak alan­

ların yeşillendirilebileceğini düşünmek, yerinde olur.

B azı tarım uzm anlan yada bazı bilim adam ları, m a k ilik a la n la r ı (h a ttâ eroz­

yon alan larım !) tarım alanlanrun genişletilm esi için potansiyel alanlar olarak gö­

rebilirler. Am a bu yargıda gerçek payı çok azdır. Çünki, m aki alanlanm n büyük bir çoğunluğu k ayalık ve taşlıktır, sığ top raklara sahiptir. B uralard a ancak or­

man a ğ a çla n yetiştirilebilir ve orm ancılık yapılabilir.

Bu alanların tarım a hazırlanm ası, hem çok pahalıdır, hem de k ısa sürede ve­

rim güçlerini, en Önemlisi topraklarım da kaybedebilirler. O zam an bu sahalarda bir daha tarım yapm ak ve h a ttâ orman ağ a çla n n ı yetiştirm ek olanak dışı olur. Bu şekilde, m akiliklerden tarlay a tahsis edilmiş, sonra terkedilm iş, ta ş ve k ay alarla kaplı m ilyonlarca dekar arazi, savlarım ızın en büyük kanıtıdır.(H)

Gerek orman alanlarından gerekse doğal m er’a alanlarından tarım a tahsis edil­

miş olan m ilyonlarca dekar arazinin büyük bir çoğunluğu, bugün kıraçlaşm ış ve te r­

kedilm iştir. B u yol, tarım alanlarını genişletmenin, en sakıncalı yöntemidir. Arazi kabiliyet sınıflam ası yapılmadan, bunların hiç birine tevessül edilmemesi gerekir.

10 ACUN, E. : Türkiye'de ormancılık sektörünün M illi gelir içindeki yeri. O .F. Dergisi, seri B, sayı 1, 1976.

11 27 milyon ha tarım alanının ancak % 70 i ( I ., II., III. sınıf topraklar) devamlı ve düzenli toprak iş ­ lemesine uygundur. % 30 tarım alanı ise (8 milyon ha) mutlaka korunmak (özellikle bitki örtüsü altında korunmak) ihtiyacında olan, İşlemeli tarıma uygun olmayan, çok düşük verim li ( IV ., V ., V I., V II. ve V II I . sın ıf topraklar) arazilerdir. Bu toprakların oımancılığa terkedilerek, orm anlaştırılm ası, Ulusal ekonomi bakımından daha uygundur (K ayn ak: Orman Bakanlığı, 1. Orm ancılık Y üksek Da­

nışma Kurulu Toplantısı, 1978).

(15)

TÜ R K İY F, O RM A N CILIĞ IN IN A N A SO R U N LA RI 81

Aslında tarım alanlarım genişletm ek yerine, eğer biliyorsak, 27 milyon hek.

ta r tarım alanı üzerinde, orm ancılık için önerdiğimiz gibi, e n ta n sif ta r ım iş le tm e c i­

liğ in e y ö n e lm e k , Ü lkeyi halâ dededen kalm a ta rım yöntemlerinden ku rtarm ak; ge­

reksinim duyulan tarım ürünlerini yeterli, h a ttâ gereksinim den fazla bir düzeye çı­

karm anın yöntem ve tekniğini aram ak, daha isabetli ve geçerli bir önlem olacak­

tır. Y ani entansif tarım yöntem ve tekniği uygulam ak kaydiyle, Ü lkenin tarım top­

raklarım genişletm eye gerçekten ihtiyacı ve olanakları yoktur; buna karşılık, ağ aç­

sız yada eski orman topraklarının, eski orman sahaları olan m akiliklerin, çalılık­

ların ve ard ıçlıklarla k ıra ç tarım alanlarının, v ak it kaybedilmeden ve; topraklarım erozyonla kaybetmeden, en k ısa zamanda orm anlaştırılm ası ve orm an ürünleri ye­

tiştirilm esine tahsis edilmesi çok büyük önem taşım aktadır.(i2)

Kuşkusuz bunların hepsi, kararlı ve planlı," m usir çalışm alarla gerçekleştirile­

bilecek, m ali portesi çok büyük yatırım lard ır (B u günki para değeri ile, 1 hektar alanın ağaçlandırılm ası ve orm anlaştırılm ası için, üstüste 30 - 50.000 lira harcam ak gerektiği hesaba katılm alıd ır).

B u arada, yani orm an sahalarının genişletilm esi olanaklarını değerlendirirken, ağaç servetlerini ve özellikle ağaç (odun) üretim ini artıracak , h ızlı bü yü yen v e yük­

sek artım gücünde ( 1 0 - 3 0 m V ha/yıl) olan yerli ve yabancı orman ağacı türleri üzerinde (K arak av ak melezleri, Okaliptüs, Duglas ve Çam tü rle ri... vb.) önemle durm ak gerekecektir. Boniteti (verim gücü) yüksek topraklarda ve uygun iklim koşulları altında, özellikle baltalık orm anlarının tümünde, orm anlarm ağaç türünü yada ağaç türü orijinini değiştirerek, belirtilen yüksek artım a ulaşm ak ve Ü lke­

nin odun açığının karşılanm asını gerçekleştirm ek de, en önemli önlemlerden bu­

lunm aktadır.

5. DOĞA KORUM A - EROZYON V E S E L K O N TRO LÜ SO R U N L A R I

Ülkem izdeki potansiyel orman sahalarının, tarih i dönemlerden bu yana, üçte İkisini kaybettiğini belirtm iştik. Mevcut 20 milyon h ek tar orman sahasının 10 m il­

y on hektarında (% 50 sinde); 27 milyon h ek tar ta n m alanının 12 milyon hektarın­

da (% 44 ünde), ve 30 milyon h ek tar doğal otlak alanının 9 milyon hektarında (% 30 unda) şiddetli ve çok şiddetli yani a k tif erozyon (top rak k aybı) olduğu ve her yıl, m ily o n la rc a ton Ü lke top rağ ın ın (4 0 0 - 600 milyon to n ), ak arsu larla yurt dışına (denizlere ve başka ülkelere) taşındığı malûmdur.(i2) Erozyonla toprak kay­

bının, Ülkemizde doğa tahribatının derecesini belli eden en belirgin k an ıtı olduğu­

nu, özellikle vurgulam ak gerekir. ı

B u tahribatın yanında, doğal bitki örtüsünün, orm anlarm ve m akiliklerle ot­

lak ların yok edilmesi, su rejim inin, tan m ın , hayvancılığın, sosyo - ekonomik haya­

tın, dolayısiyle U lusal Ekonominin büyük ve onarılam az yaralar aldığı da kesin­

dir.

B u nedenle, Türkiye ormancılığının, kendine özgü teknik çalışm aları yanında Ülkenin tümünde hüküm süren toprak kaybının, sel ve taşkınların neden olduğu ha­

sa r ve zararları önleme çalışm alarına, etkin bir biçimde k atkıd a bulunması; bir ba-

12 TMMOB - ORMAN M ÜHENDİSLERİ O DA SI : Orman M ühendisliği I. Teknik Kongresi • Erozyon ve Sel Kontrolü, 1966.

(16)

kım a su toplam a havzalarında su üretim inin artırılm asına, böylece su rejim inin dü­

zene sokulm asına yardım cı olması, h ay ati önem taşım aktad ır. (O cak/1981 ayında Ü lkenin her yerinde görülen sellerin ve su taşkınlarının b aşlıca nedeninin bitki ör­

tüsünün, özellikle orm an örtüsünün yok edilmiş olmasının bilimsel bir gerçek oldu­

ğu m alûm dur).

D oğa korum anın bir uygulam ası durumunda olan U lusal P ark ların ve ormaniçi M esireliklerin genişletilm esi ve geliştirilm esi, d o ğ a -in s a n ilişkilerinin yeniden sa ğ ­ lanm ası ve güçlendirilm esi bakım ından olduğu kadar, sağlıksız kentleşm enin ve dü­

zensiz endüstrileşmenin beraberinde getirdiği çevre sorunlarına çözüm bulmada ve bu sorunları ta h fif etmede, Ülkemizde orm ancılık aktivitelerinin olumlu etküerin- den y ararlan m ak anlam ı taşır. Bu, Ülkede orm anlardan çok yönlü yararlanm a (mul_

tiple use) am açlarının gerçekleştirilm esi yönünden de ulaşılm ası gereken bir hedef bulunmaktadır.

N esli tükenen ve tükenm ekte olan yaban hayvanlarının (karada, akarsularla göllerde ve denizlerde yaşayan av hayvanlarının) korunm asında ve yeniden üretil­

mesinde doğal barınm a, beslenme ve ürem e alan ları olarak büyük önemi bulunan Ü lke orm anlarının etkin fonksiyonlarını da unutm am ak gerekir.

Ü lkenin m uhtaç olduğu hayvansal besin maddelerinin üretiminde, orman için­

de, orm an dışında ve orman üstünde y er alan doğal çayırlıkların korunm ası, ona­

rılm ası ve verim li hale getirilm eleri de, çoğunluğu orm an bölgelerinde yeralm ış ol­

m ası nedeniyle, tarım la (daha doğrusu hayvancılıkla) birlikte orm ancılığın önemli u ğraşı konularından b iri sayılm aktadır.

Görülüyorki orm ancılık, Ülkemizde, bir ta ra fta n a ğ a ç y etiş tir m e v e odun ü re t­

m e olarak tanım ladığım ız ana m esleki fonksiyonları yanında, h a v z a v e in er’a ts- lah\, d o ğ a h o ru m a v e on arım t, r e k r e a s y o n h iz m e tle r i ve tTlke S a v u n m a sı g ib i diğer önemli görevleriyle ülke çapmda roller yüklenm ekte; bu nedenle de orm ancüık so­

ru n ları hem çeşitli, hem çok ve hem de kom pleks bulunmaktadır. B u önemli fo n k­

siyonlar da, Ü lke Ormancılığının, siyasal ağırlığı olan b ir kuruluş içinde bütünleş­

mesinin ve b aşarılı hizm etler verm esinin nedenli önemli olduğunu, açık ça vurgula­

m aktadır.

6. ORMAN Ü R Ü N LE R İN İN İŞ L E N M E S İ V E P AZ A R L A N M A SI SO R U N L A R I

O rm ancılık A na P lanına (1973 -1 9 9 5 ) göre; Türkiye Orm ancılığının üretim he­

defleri şöyledir :(*3)

Y ıl

Y ap acak odun

Y ak acak odun

Toplam odun

Odun arzı toplam ı 1977

ı— ~ ■ ■

9,312 11,991 21,303 milyon m3 20,139 m ilyon m3

1987 11,800 13,165 24,965 » m3 22,785 » m3

1995 12,000 13,165 25,165 » m.3 22,497 7> m3

B u hedeflere karşılık, orman ürünleri sanayiinin yuvarlak odun talebi de, Or- inancılık ana planına göre şöyledir :

u ORMAN B A K A N L IĞ I: Orm ancılık Ana Planı (1973 -19951.

(17)

T Ü R K İY E O RM AN CILIĞ IN IN ANAS O R U N LA R I 83

Yonga

Y ıl B ıçk ı A m balaj Kontrpl. L if lev. lev. K âğ ıt D iğer Toplam 1977 6,456 0,711 0,172 0,195 0,500 0,860 0,151 10,045 mil.

1987 9,760 0,981 0,249 0,300 1,062 5,800 0,229 18,381 »

1995 12,640 1,079 0,330 0,390 1,617 14,000 0,296 30,352 »

H albuki belirtilen üretim hedeflerine ve yuvarlak odun taleplerine rağm en, or­

m an ürünleri sanayiinde, 1977 yılında, 6,060 milyon m3 b ıç k ı v e a m b a la j; 1.074 m il­

yon m3 k â ğ ı t ; 0,454 milyon m3 lif v e y o n g a le v h a ; 0,552 m ilyon m3 de k o n tr p lâ k v e d iğ e r endüstrilere, ormanda yapılan üretim le, toplam, 8,11/0 m ily on m^ yuvarlak odun verilebilm iştir, A radaki fa rk (10,045—8,1 4 0 = 1 ,9 0 5 ) 2 milyon m3 e ulaşm akta ve muhtemelen bu açık, endüstri tarafından, gizli yollardan karşılanm aktad ır. B u talep, 1987 ve 1995 yıllarında 2 ve 3 k atm a ulaşacağına göre, endüstriyel odun t a ­ lebi açığının giderek artacağ ı ve ormanlardan, yapılan üretim in üstünde kesim ya­

p ılarak ağaç servetine elatılm ak zorunda kalınacağı, kesinlikle anlaşılm aktadır.

Orman ürünlerinin işlenmesi, endüstri kuruluşlarım g erektirir. E nd üstriler ku­

rulurken de m u tlaka ham madde g arantisi aram ak zorunluğu vardır. Ü lke orman­

larının ağaç servetleri, artım ları ve üretim güçleri ile Ü lkenin nüfus artım ı, yapa­

cak ve y ak acak oduna olan gereksinim i de aşağı yukarı saptanm ış olduğuna gö­

re ; orm an ürünlerini işlem ek için kurulacak olan endüstri kapasitesinin, tahsis edi­

lebilecek en fazla odun m iktarına göre belirlenm esi ve ona göre teşvik belgesi ve­

rilm esi gerekir. Halbuki orman ürünleri endüstrisi için gerekli belgenin, en yetkili olan bakanlıkça (O rm an B akan lığın ca), verilm esi büyük önem taşır. Oysaki ham madde g aran tisi verem iyecek durumda olan Sanayi ve Teknoloji B akan lığın ca ve­

rilen teşv ik belgeleri, ne Orman Bakanlığının m ü talâası alınarak ve nede ham mad­

de g aran tisi gözetilerek verilm iştir. Bu, büyük ve onarılam az bir hatadır. B u ne­

denle, orm an ürünlerinin işlenm esini sağlam ak için düşünülen, entegre orman ürün­

leri endüstrisinin cinsi, sayısı, yeri ve kapasitesinin yeniden ve köklü bir a ra ştır­

m alara dayatılm asm da, büyük zaru ret vardır.

D iğer taraftan , yeni orman sahaları k u rarak ağaç ve odun üreten to p rak lan genişletm ek; m evcut orm an sahalarını yenileyerek (gençleştirerek) ve orm anlarda gerekli onarım ve bakım tedbirlerine başvurarak, birim alandan alınacak en yük­

sek odun artım ım gerçekleştirm ek; hızlı büyüyen orm an ağ a çla n m a büyüme ve a r­

tım gücünden yararlanm ak; yakacak odun kullanımım k ısa ra k ve odun yerine baş­

k a y ak acak ve ısınacak maddeleri ve olanaklan ikam e etm ek suretiyle, tasarru f edi­

lecek y ak acak odunu endüstriye kaydırm ak, üzerinde durulması lâzım gelen diğer önemli önlemler demeti bulunmaktadır,(14)

B u konuda üzerinde durulması ve çözümlenmesi gereken bir sorun da, işlenmiş ve işlenmemiş orman ürünlerinin pazarlanm ası konusudur. B a ş ta ra fta da değin­

diğimiz üzere 1/4 ünde gençleştirm e (yenilem e) ve 1/10 unda bakım yapılabilen Ül­

ke orm anlarında, en ta n sif orm an iş letm ec iliğ i çalışm alarına, v a k it kaybedilmeden geçilm esi halinde, bir ta ra fta n orman endüstrisinin beklediği ham madde sağlana­

bilir ve elde edilen mamul, yarım am ul m alın ve ağacın (ülke ihtiyacından fazla olan ürünün), daha yüksek fiyatlarla, orman ürünü gereksinim i büyük O rtadoğu

14 Türkiye Tabiatını Koruma Derneği : Türkiye'de yakıt problemi ve hal çareleri, 1962.

(18)

Ü lk elerin e satılarak , önemli döviz sağlanabilir; özellikle petrol ile orman ürünle­

rinin ta k a sı konusu dahi düşünülebilir. D iğer ta ra fta n orm anların entansif bakım ı ile yılda 3 milyon m3 ince odun (sırık, ince ve kalın d ire k ...) alınabilir ve bunun enaz 2 milyon m3 ü, gene dış ülkelere dövizle satılab ilir; geri kalan 1 milyon m3 in­

ince odun, maden ve tel direği taleplerini, halkın ince yapı odunu gereksinim ini ve h at­

tâ orman ürünleri endüstrisinin bazı taleplerini karşılayabilirmiş) Halbuki biz, dü­

ne k ad ar dışarıdan maden direği ithal eden bir ülke durumunda bırakılm ışızdır.

D ış Ülkelere, kuşkusuz Ülke gereksinim inin fazlası olan orm an ürünlerinin iyi fiy a tla rla satışı için, p a z a r la m a o la n a k la rın ı a ra ş tır m a m ız ve iy i p a z a r la r bu lm a­

m ız (orm anca fa k ir ve orman ürünlerine gereksinim i büyük, petrol üreten ülkeler, en büyük pazarım ız olabilir), önemli bir konu bulunmaktadır.

iy i organize edilmiş orman ürünleri endüstrisinin ve orm an ürünleri pazarla­

masının, en ta n sif o rm a n cılık tekn iğ in in o rm a n la rım ız a so k u lm a sın a v e a ğ a ç y e t iş ­ t ir e b ile c e k h e r m e t r e k a r e Ü lke top rağ ın ın ü re tim y a p a r d u ru m a g etirilm esin e bağ­

lı olduğu, hiç bir zaman unutulmamalıdır.

/

7. O RM ANLARDAN V E ORMAN Ü R Ü N L E R İN D E N Y A R A RLA N M A H A K L A R I SO R U N L A R I

1937 yılında yürürlüğe giren 3116 sayılı Orman Kanunu, orman içinde, kenarın­

da ve yakınında yaşıyan köylülere, 1/10 ta rife ile z a ti ih tiy a ç (yapacak ve y aka­

cak odun) ve geçimini ötedenberi orm ana bağlam ış olan (k erestekeş) köylü aile­

lerine de tam ta rife ile 10 m3 ağaç (s a t ış odun u) verilm esi hükmünü getirm iştir. .O zam an Ü lke nüfusunun 16 milyon civarında olduğu düşünülürse, orman köylerinin nüfusu (yani orman ürünlerinden y ararlananların sayısı) ancak 4 milyon kadardı.

Halbuki bu nüfus, bugün 12 milyonu bulmuştur. Orman ürünlerinden yararlanan köylülerin ve geçim ini ormana bağlam ış olan köylü ailelerinin sayısı, 3 m isli a rt­

m ış olm aktadır. Ü stelik sonradan çıkan Orman K anunlarıyla (6831, 1744 ve 1906) bu haklar, daha da genilşetilm iştir. Aslında bu hakların giderek azalm ası, h a ttâ or­

tadan kalkm ası, kaldırılm ası gerekirken genişletilm iş olmasında, herhalde politik nedenlerin çok büyük payı vardır.

Gerçi kanun yapıcı, dağ ve orman köylülerinin kalkınm asını am aç edinmiş ise de, bu özel h aklar bir kanunla kısıtlanm adığı taktirde, bir gün Türkiye, orm an ürün­

lerinin tam am ını ,orman köylüsüne tahsis etm ek durumu ile k a rşı k arşıy a k a la , çak tır. B u tahsis, ileride Ülkeyi kesinlikle büyük sık ın tılara sokacak nitelikte gö­

rünm ektedir.

Halbuki Ü lke orm anları, tam am iyle Tü rk Ulusu’nundur ve Ulusun her ferdi­

nin, orm anlarından yararlanm a hakkı olm ak lâzım gelir. Yalnız orman köylüsü­

ne tanınm ış olan bu özel haklar, sanırız, A nayasam n eşitlik ilkesine de aykırı düş­

m ektedir. Konu, sadece yararlanm a açısından değil, fa k a t orm an köylüsünün biz­

zat ta rla açm a, yangın çıkarm a, k açak kesim yapm a ve ormanda hayvan otlatm a

13 PA M A Y, B. : Türkiye'de ince çaplı odunların kıym etlendirilm esi şartları ve bu şartların gerektirdiği, silvikültüre! problemler. O .F.D . seri B, sayı 1, 1967.

PA M AY, B . : Dünya orman m ahsulleri ihtiyacının artm ası karşısında verimin yükseltilm esi ve m ali­

yetin düşürülm esi yönünden silvikültür metodlarında- yapılm ası gerekli değişiklikler O .F.D . seri A , snyı 2, 196B.

(19)

T Ü R K İY E O RM AN CILIĞ IN IN A N A SO R U N LA RI 85

suretiyle orm ana verdikleri zarar, bütün Ü lkeyi ve Ulusu etkileyen (yani Ü lke top ­ raklarını, akarsu rejim ini, tarım ım , otlaklarım ve hayvancılığım , doğrudan doğa­

sım olumsuz yönde etkileyen) telâfisi güç h attâ im kânsız sonuçlara götürm ekte­

dir.

B u nedenle, geçim ini orm ana bağdamış olan orm an köylülerini, orman işletm e­

ciliğinin çeşitli iş sahalarında çalıştırm ak suretiyle, g erçek üretici duruma geçiril­

mesi yanında, çalışm adan ve açık tan orman ürünlerinden yararlanm a haklarının, mümkün olan oranda daraltılm ası (bütün köylü ve kentli vatandaşlara da benzer h aklar tanınm ası olanak dışı olduğuna g öre), A nayasal hakların dengelenmesi za­

rureti, açıktır.

Ü stelik, orman köylüsüne tanınan özel haklardan, kendilerinden çok aracı ve tü ccarların yararland ıkları dikkate alınacak olursa, devletin kendi hâzinesini ara­

cılara nedenli soydurm akta olduğu ve U lusal ekonominin, orman servetlerinden ne­

denli payını alamadığı kolayca anlaşılır. Her halde, bahis konusu edilen hakların yeniden gözden geçirilmesinde ve anayasal eşitliğe ve hakkaniyete dayanan biçim­

de, yeniden bir değerlendirme ve düzenleme yapılm asında büyük zaru ret vardır.

8. ORGANİZASYON V E P E R S O N E L İST İH D A M I SO R U N L A R I

Orman Bakanlığının kuruluşu sırasında,- teknik elem anların Ü lke orm anların­

daki çalışm alara gidememesi, aksine m erkezlerde ve bürolarda, yani geri hizm et­

lerde personel yığılm asıyla sonuçlanacak bir örgütlenmenin ve bü rokratik bir sta ­ tünün getirilm esi halinde bu kuruluşun Ü lkeye ve Ü lke orm ancılığına yararlı, ola- m ıyacağm ı, bir yazımızda belirtm e gereğini duymuştuk. O zaman, bu görüşümüze tepki gösterenler oldu; fa k a t, başlangıçta gördük ki gerçekten Orman Bakanlığı kuruluşu ile ortaya konan teknik hizm etler ve yaratılan değerler, Tarım B ak an lığı bünyesi içinde çalışılırken ortaya konanlarla kıyaslanam ıyacak kadar, büyük oran­

da artm ıştır.(i0) B u artışı gerek orm anların gençleştirilm esi ve bakımında, ağaç­

landırm a ve orm anlaştırm a çalışm alarında, havza ve m era ıslahı, erozyon ve sel kontrolü hizmetlerinde, orm an endüstrisi hamlelerinde, doğa korum a ve ulusal park uygulamalarında, yol yapımında, halk - orman ilişkilerinin düzeltilmesinde ve biz­

zat üretim de... vb. hemen her alanda, saptam ak mümkün olmuştur, fa k a t sonra­

ları bakanlık kuruluşundan beklenenlerin gene de altında kalınm ıştır.

Biz, bu gerçekleştirilem eyen hizmetlerin ve yaratılam ıyan değerlerin nedenle-

1967 1977

14 örneğin : Üretilen İş Tarım B./Orm an Gn. Md. Orman Bakanlığı

Üretim (yapacak - yakacak odun) 15 milyon m3 25 milyon m3

Gençleştirm e yoktur 15 bin ha

Ağaçlandırma 21 bin ha 36 bin ha

Kavaklık ve hızlı gelişen türlor kuruluşu 2 bin ha 7 bin hB

Erozyon kontrolü ve mora ıslahı 5 bin ha 10 bin ha

Orman bakımı yoktur 45 bin ha

Fidan üretimi 120 milyon adet 296 milyon adet

Orman sanayii üretimi 206 bin m3 353 bin m3

Ulusalpark kuruluşu 7 adet 16 adet

Halk/orman ilişkileri (yapılan yardım ) yok 200 milyon lira

(K ayn ak: Cumhuriyetin 50. Yılında Ormancılığımız (1973) ve O .B. çalışm aları (1978 )).

(20)

rini, öncelikle organizasyonda ve personel özellikle tekn ik personel istihdamında izlenen politika görüyoruz.

Tarım B akan lığ ı ile birleştirilm iş olan Orm an Bakanlığa, 5 genel müdürlükten oluşm aktadır. 1980 M art'ı itib ariy le; A n k a r a ’d a B ak an lığ a ve Genel Müdürlüklere bağlı 45 daire başkanlığı, 126 şube müdürlüğü, 3 yüksek fen kurulu, 9 fen kurulu müdürlüğü, 3 Teknik m üşavirler grubu, 3 H ukuk müşavirliği, 3 T eftiş kurulu ve 3 Savunm a sekreterliği vardır. T a ş r a d a ise, genel müdürlüklere bağlı 27 Başm üdür­

lük ve 50 B ölge müdürlüğü ile 125 İd ari müdürlük, 21 F a b rik a müdürlüğü, 14 Ulu­

salp ark müdürlüğü, 210 İşletm e müdürlüğü, 1204 B ölge şefliği, 25 proje başmühen­

disliği ile 200 etüd ve proje mühendisliği (yada heyeti) vardır.

Görülüyorki, gerek A n kara’da genel m üdürlükler merkezinde ve gerekse ta ş ­ rad a başmüdürlük ve bölge müdürlüğü merkezlerinde kurulmuş olan birim lerin sa­

yısı, uygulam alı bir m eslek olan orm ancılığın özelliğine ters düştüğü gibi, nedenli bürokratik ve pasif hizm et düzeni içinde bulunulduğunu, açık ça gösterm ektedir. Y a ­ ni b ir başk a deyimle, orm ancılık hizm etleri bürolarda ve m asalarda, üretilm eye ça ­ lışılm aktadır. Bu, sanırız, m eslek ve ülke için çok sakıncalı bir personel istihdamı politikası bulunmaktadır.

B akanlığın ve genel müdürlüklerin m erkez ve ta ş ra kuruluşlarında çalıştırdık­

ları teknik eleman sayılarına da göz a tıla ca k olursa, A n kara’da merkezde ve An­

k a ra dışında bölge ve başmüdürlük m erkezlerinde toplanm ış olan teknik eleman sayısı, iktid ara geçen şu veya bu partinin politik tayinleriyle, son yıllarda, daha da genişleyerek, alabildiğine kabarm ıştır, örneğin, yalnız Orman Genel Müdürlüğünde 7000 civarında olan teknik eleman sayısının 3000 kadarı, geri hizmetlerdedir. B a ­ k an lık ta ve diğer genel müdürlüklerdeki teknik personel durumu da bundan fa r k ­ sızdır. Orman teşkilâtınd a çalışan bütün personel sayısının, gene politik tayinlerle, 40.000’e y ak laştığ ı ve bunlardan çoğunun bakanlık, genel müdürlük, başmüdürlük, bölge müdürlüğü ve işletm e müdürlüğü kadrolarında yığıldığına dikkat edilirse, ele­

m an istihdam ı bakımından, Orman B akanlığınd a nedenli irrasyonel bir tutum için­

de bulunulduğu, kolayca anlaşılır.

K anım ızca; Orman B akanlığı ile ilgili tek n ik çalışm aların görülmesinde, genel müdürlük kuruluşlarında aşağıdaki hususlara önem verm ek gerekm ektedir.

8.1. Orm an genel müdürlüğünde

O rm an İş le t m e M üdürlüğü v e B ö lg e ş e fliğ i birim leri, orm an işletm eciliğinin te­

m elidir ve hemen bütün hizmetler, buralarda üretilir. Bu nedenle, genel müdürlük m erkez teşk ilâtı ile taşrad aki başm üdürlüklerin bünyesinde toplanm ış olan binlerce tek nik elemanın, m utlaka, hizm et yeri olan işletm e ve özellikle bölgelere (orm an­

la ra ve araziye) gönderilmesi ve bizzat üretim e k atkıd a bulunm aları gerekir. Bu am açla başmüdürlüklerin bir k aç ( 3 - 5 ) bilgili - yetenekli - tecrübeli elem anla ted­

viri ve özellikle sayılarının azaltılm ası (örneğin 10 u geçm em esi), orman işletm e­

leriyle genel müdürlük m erkezi arasında koordinasyonu sağlam aları ve m erkezin bazı yetkilerini yüklenerek bürokrasiden uzak ve dinam ik b ir hüviyet kazanm ala­

rı lâzımdır.

İşletm e müdürlüklerinin ve bölge şefliklerinin sayılarının ise, bugünki rakam ­ la ra yakın tutulm ası uygun olabilir, fa k a t orman bölge şefliklerinin, orman arae- n ajm an planlarının (seri planlarının) say ıları ve özellikleri dikkate alınarak, yeni

ı

(21)

T Ü R K İY E O RM AN CILIĞ IN IN A N A SO R U N LA R I 87

teknik elem anlarla takviye- edilmesi, çok önem taşım aktad ır. Çünki, orm anların en­

tan sif işletilebilm esi, tek nik çalışm aların orm anların tümünde uygulanmasına, bir başka deyimle, b aşta orman bölge şefliklerinde görev verilecek ü r e tk e n t e k n ik e le- in an ların am enajm an planlarım hakkıyla uygulayabilecek sayıda, bilgide ve y ete­

nekte olm alarına bağlıdır. M evcut kuruluşa göre, halen 370 orm an bölge şefliği, tek­

nik elemandan yoksundur. B uralard a en az 1000 kad ar orm an am enajm an planı, uygulam aya alınam am aktadır. H er bölgede, ortalam a 3 - 5 seri planı (am enajm an planı) m evcut olduğunu ve her planın uygulam asını bir orm an mühendisinin sorum­

luluğuna verdiğimizi düşünürsek, orm an bölge şefliklerinde 4000 k ad ar daha teknik elem ana gereksinim olduğu anlaşılır. Bu, A n k ara’da genel müdürlükte ve taşrad a baş­

müdürlüklerde görülen teknik eleman yığınağının, nedenli ters ve sa k a t bir istih ­ dam politikasının yürürlükte olduğunu, hizm etin neden orm anlara götürülemediği­

ni, açık ça belli eder.

T eknik eleman ve teknik çalışm alar, tümüyle orm ana girerse, hem vatandaş­

la ra geniş iş sahaları açılır, işsiz sayısı azalır, ormanda üretim ve artım artar, or­

m anlar yenilenir ve kaliteleri yükselir, hem de birim alandan alm an ortalam a 1,5 m-Vyıl/ha artım , en azından birkaç k atm a ( 4 - 6 m3/yıl/ha) çıkabilir. Türkiye or­

m ancılığı, geç kalm ış olm akla beraber, a rtık bunun hesaplarını yapm ak zorunda­

dır.

8.2. A ğaçlandırm a ve Erozyonu Kontrol/Orman - Köy İlişk ileri ve M illi P a rk la r ve A vcılık genel müdürlüklerinde

Gerek merkez, gerekse ta ş ra kuruluşlarında da önemli personel kısıntılarına gerek vardır ve bu mümkündür. B u ralard a kanım ızca, bölge müdürlükleri yerine, projelerle ilgili p r o je m ü h en d islik leri ve u lu sal p a r k ş e flik le r i gibi sade kuruluşlarla yetinm ek zaru reti açıktır. Örneğin, M araş ağaçlandırm a proje mühendisliği, Yenice fidanlık mühendisliği, K ıreli köyler grubu proje mühendisliği, Yedigöller ulusal par­

kı şefliği gibi kuruluşlar, yeterlidir.

8.3. Orman Ürünleri Sanayii geoıel müdürlüğü

Bu genel müdürlüğe bağlı m erkez ve taşrad a fab rik a müdürlükleri kuruluşu, isabetli görülmekle beraber, burada da personel sayısının fazlalığı, dikkati çekm ek­

tedir.

D iğer taraftan , halen 21 olan fab rik a sayısı ileride 33’e yükselecektir. Bu fab ­ rikalardan yarıdan fazlası, eski m akinelerle donatılmış olduğundan, tam kapasite ve tam randım anla çalışm am aktadır.

Orman ürünleri endüstrisinde, özellikle entegre orman sanayii, ağacın ve odu­

nun en ufak parçasına kadar değerlendirilmesi ve hammadde garantisinin bulun­

ması, ana ilkelerdendir. G erek bu genel müdürlük ve resm i sektör, gerekse özel sek­

tör tarafınd an kurulan ve kurulm akta olan orm an ürünleri sanayii kuruluşlarının kesinlikle bu ilkelere göre kurulduğu söylenememekte, bazı kuruluşlar, yeri ve ham madde garantisi, diğer bir deyimle, fiz ib ilite etü d leri bakm andan halen tartışm a konusu bulunmaktadır.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının, hiç bir ön soruşturm aya dahi gerek duyma­

dan, orm an ürünleri endüstrisi için, özel sek tör girişim cilerine, teşvik belgeleri ver­

miş olması, ülkedeki genel koordinasyon eksikliğinin de kesin delilini ortaya koy­

(22)

m aktadır. Bunun, Orman Ürünleri Sanayii Genel Müdürlüğünün kuruluş am açlan na ve görevlerine de ters düştüğü, a çık ça ortadadır.

8.4. Orman teşkilâtınd a

G erek A n kara’da B ak an lık ta ve genel müdürlüklerde, gerekse taşrad a başmü­

dürlük, bölge müdürlüğü ve işletm e müdürlüklerinde, rasyonel kuruluşun ve hiz­

m et üretim inin gereği olarak, önemli bir kısm ı gereksiz bü ro b in a la rı y a tırım la r ın a yönelindiği bariz surette dikkati çekm ektedir. B ıra k ın Avrupa ülkelerini, A m erika B irleşik Devletlerinde bile, bu denli yoğun hizm et binaları topluluğu görülemez, gös­

terilem ez. B u durum, yalnız Orman İdaresinde değil, bürokrasinin bir gereği ola­

rak, hemen bütün bakanlık kuruluşlarında, Kam u İk tisad i Teşekküllerinde, resm i ve özel sektör kuruluşlarında, belki de daha fazlasiyle m evcuttur. Devletin, bürok­

rasiyi ve personel politikasını, gün kaybetmeden, kesinlikle çözüme kavuşturm ası, hay atî Ü lke sorunlarından birisi bulunduğuna kuşku yoktur.

Kuşkusuz, bütün resm i sektöre a it hizm et binalarının in şaatı (yad a k iralan­

m ası) ve içlerinin donatımı için yapılan y atırım ların m ilyarları aştığı göz önüne alınırsa, yanlış organizasyonun ve yanlış personel istihdam ı politikasının, bütün ba­

kanlıklard a olduğu gibi, Orman T eşkilâtım a da, fazla ve kaliteli ürün ve hizmet üretem ez duruma düşmesinin, kamu oyu önünde fazla olumlu puvan alam am asının başlıca nedenleri olduğunu anlam akta güçlük çekilmez.

8.5. Y ukarıd aki nedenler

B ir anda, Orman B akanlığı kuruluşunu gereksiz kılabilecek ağ ırlık ta görülme­

melidir. Çünki biz, gene açıkça ifade edelimki sorunun çözümünü anahatlariyle iyi işlem eyen yada iyi işletilem eyen bir teşkilâtın, ö n ce a k ılc ı v e b ilim sel y ö n tem le re o r- g an izasy on u n d an ve so n r a d a te k n ik ça lışm a la r ın , p o litik a d a n a rın d ırıla r a k , o rm a ­ n a g ö tü rü lm esin d en ve u y g u lan m asın d an g e ç m e k t e oldu ğ u n a kesinlikle inanıyoruz.

12 Eylü l 1980 de işbaşına geçen ÎD A R E N ÎN , bakanlıklar üzerindeki genel ta ­ sarru f ilkeleri ve k ararların ın bir gereği olarak, Gıda - T arım ve H ayvancılık B a ­ kanlığı ile Orman Bakanlığını «TA RIM V E ORMAN BA K A N L IĞ I» bünyesi içinde birleştirm e k a r a n alm ası ve bunu ilk olarak uygulam aya koymuş olması, kanım ız­

ca Ü lke ve Ulus çık arları açısından olduğu kadar, bilim sel görüş bakım ından da sa ­ kıncalı bulunmaktadır. Genel tasarru f kararın ın m u tlaka yararlı olacağına inan­

m akla beraber, bu uygulamanın fazla irdelenmeden acele gerçekleştirilm esi halinde, diğer bakanlıkların da kaldırılm ası veya birleştirilm esi isabetli olm ayabilir. Bu ne­

denle Orman B ak an lığ ı ile ilgili olan kişisel görüşümüzün gerekçelerini, anahatla- rıyla aşağıda belirtm ek gereğini duyuyoruz. V e bu k ararın bir kere daha gözden geçirilm esini diliyor ve geçirileceğine inanıyoruz.

1. T a n m ve Orm ancılık m eslekleri ve hizm etleri, yani uğraşı alanları, birbi­

rinden çok fa rk lı karakterlere sahiptir. H alâ bu ik i m eslek ve hizmet alanının, bir­

birinden fa rk lı olduğunu bilemiyen yada fa rk lı olmadığı inanışını değiştirm eyen bir çok kim se, h a ttâ bilim a.damı olduğunu sanıyoruz.

2. B u iki m eslek ve hizmet alanında; m esleki uğraşı konuları bakım ından ana fa rk la ra dikkati çekmek, her halde yennde olacak tır. Şöyleki; ta n m la uğraşanlar esas itibariyle Ü lkenin besin ürünlerini, O rm ancılar (yap acak ve yakacak olarak) asal ve yan orm an ürünlerini yetiştirm eyi ve üretm eyi am aç edinmişlerdir.

3. Tarım , Ü lkenin tahıl, meyve, sebze, zeytin gibi bitkisel; süt, et, deri ve ya­

Referanslar

Benzer Belgeler

Orman Fakültesi, Ormancılık Ekonom isi Kürsüsü,

2003 Associate Degree, Muğla University, Milas Sıtkı Koçman Vocational School - Restoration 2007 Bachelor’s Degree, Selçuk University, Faculty of Fine Arts - Traditional

Araç; 6 adet thruster (Sualtı Tahrik Ünitesi), su sızdırmaz tüp, iskelet destek çubukları, Penetratörler (Kablo tutucular), üst korumalık kapak, alt-üst

[r]

Sonuçlar şam piyonada ilk 4 sırayı paylaşan takım lar arasında m üsabaka bitiş süresi teknik puan ve pasitive kriterleri açısından fa rklılığ ın olm adığını

183 programlarında yer alan temel öğeler bağlamında analiz ederken, Yılmaz ve Sayhan tarafından gerçekleştirilen çalışmada ise lisans öğretim programları düzeyinde

Ö zhan ile birlikte). S eçkin ile

FESTİVALLER 40th İSTANBUL FİLM FESTIVALİ ULUSAL YARIŞMA (Temmuz, 2021) 25th TALINN BLACK NIGHTS FILM FESTİVALİ ANA YARIŞMA (Kasım, 2021- resmi duyuru henüz yapılmadı)...