• Sonuç bulunamadı

Düşün, düşün Haftalık Düşünce Özgürlüğü Bülteni (Sayı 5/16, 29 Ocak 2016)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Düşün, düşün Haftalık Düşünce Özgürlüğü Bülteni (Sayı 5/16, 29 Ocak 2016)"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Düşün, düşün…

Haftalık Düşünce Özgürlüğü Bülteni (Sayı 5/16, 29 Ocak 2016)

Geçen hafta neler oldu?

*** AKP, CHP ve MHP’nin ardından HDP’nin de üyelerini bildirmesiyle Anayasa Uzlaşma Komisyonu tamamlandı. Komisyonun ilk tartışma konusu komisyon çalışmasının

“süresi” ile ilgili olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yeni anayasa mesaisine meclisten önce başladı. Türkiye Anayasa Platformu tarafından düzenlenen ‘Yeni Anayasa İçin Hep Birlikte’ temalı programdaki konuşmasında Erdoğan’ın gündeminde, yeni anayasadan çok ‘başkanlık sistemi’ vardı.

*** Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015'ten bu yana devam eden sokağa çıkma yasağı genişletilerek ilçe geneline yayıldı. Şırnak’ın Cizre ilçesinde bir apartmanın bodrum katında cumartesi gününden bu yana mahsur kalan 28 yaralıdan 5’i hayatını kaybetti. AİHM’in tedbir kararlarına rağmen ölümler sürerken hükümet yüksek mahkemeye gönderdiği savunmada sorumluluğu kabul etmedi. (Haberin devamı bültende…)

*** Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaymakamlara hitaben yaptığı konuşmada HDP’li belediyelere ait araç ve gereçlere el konulması talimatı verdi, gerektiğinde mevzuatı bir kenara koyarak ‘irade’ gösterilmesini istedi. Demokratik Bölgeler Partisi, 24 Temmuz’dan bugüne kadar 21 belediye eş başkanının tutuklandığını, 29 belediye eş başkanının görevden uzaklaştırıldığını, 4 belediye meclis üyesinin tutuklandığını, 23 belediye meclis üyesinin görevden alındığını açıkladı. Nusaybin Belediye Eş Başkanı Sara Kaya’nın ardından Sur Belediyesi Eş Başkanları Seyit Narin ve Fatma Şık Barut hakkında da ‘Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı.

*** MİT tırları haberleri nedeniyle tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül hakkında hazırlanan iddianame tamamlandı. Savcılık, gazeteciler hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. (Haberin devamı bültende…)

*** İstanbul’a gelen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştü. Biden’ın temaslarının ardından iki ülkenin PYD’ye yaklaşım konusunda farklı görüşlere sahip olduğu ortaya çıktı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yapılan görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı yapılmaması dikkat çekti. AKP, CHP ve HDP’li vekiller, sivil toplum temsilcileri ve gazetecilerle de bir araya gelen Biden, “Medyaya gözdağı, internete kısıtlamalar ve akademisyenlere ‘vatan hainliği’

suçlamaları iyi bir örnek teşkil etmiyor” dedi.

*** Suriye’de beşinci yılına giren savaşın sona ermesi için Cenevre’de yapılacak barış görüşmelerine Türkiye'nin katılımına karşı çıktığı PYD’nin davet edilip edilmeyeceği siyasi bir krize dönüştü. Temsil krizin nasıl aşılacağı ise hala belirsiz.

*** ‘Bu suça ortak olmayacağız’ başlıklı bildirinin ardından üniversitelerde başlatılan

‘cadı avı’ sürüyor. Bu hafta 91 akademisyene daha soruşturma açılırken, görevlerinden uzaklaştırılan bilim insanı sayısı 34’e ulaştı. Üniversiteyle ilişiği kesilen ilk akademisyen ise İstanbul Aydın Üniversitesi’nden öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Battal Odabaşı oldu.

(2)

Üniversite, kararın gerekçesinde akademisyenin rektörlük onayı olmadan basına açıklama yapmama konusundaki talimata uymamasını gösterdi.

*** Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı daha önce yüzde 6,5 olarak açıklanan 2016 enflasyon tahminini 1 puan artışla yüzde 7.5'e yükseltti.

*** Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi, Hrant Dink’in ölümünde kamu görevlilerinin ihmali iddiasıyla açılan davanın, suikastın ana davasıyla birleştirilerek İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine karar verdi.

*** Sultanahmet Meydanı’nda 12 Ocak 2016’da gerçekleşen patlamada yaralanan Birgit B. hayatını kaybetti. Saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı 11’e yükselmiş oldu.

---

AİHM’in tedbir kararına rağmen ölümler devam ediyor

Şırnak’ın Cizre ilçesinde bir apartmanın bodrum katında cumartesi gününden bu yana mahsur kalan 28 yaralıdan 5’i hayatını kaybetti. Yaralıların bulunduğu binaya yönelik tank ve havan atışları yoğun bir şekilde devam ederken ambulansların bölgeye erişimi de engelleniyor.

Yaşananları telefon aracılığıyla TBMM Genel Kurulu’nda anlatmak isteyen HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın konuşması AKP’li vekillerce engellendi. Hastaneye kaldırılmayan yaralılar Meclis gündemine taşınırken İçişleri Bakanlığı’nda girişimlerde bulunan HDP heyeti, sorun çözülene kadar açlık grevi başlattı. Yaralılara ulaşılması için her şeyin yapıldığını belirten Başbakan Davutoğlu, "Kimse terörle mücadelede hukuk dışına çıkıldığını iddia edemez" dedi. Bazı belediyelerin, terör örgütünden alınan talimatla yönetildiğini söyledi, "hukuki açıdan sonuca ulaşılırsa oraları yönetimsiz bırakmayız" ifadelerini kullandı.

Öte yandan yaralanan sivillere sağlık yardımı gönderilmesiyle ilgili tedbir kararlarının neden uygulamadığıyla ilgili AİHM’e savunma gönderen Ankara, sorumluluğu kabul etmedi. “Teröristlerce döşenen patlayıcı tuzakları ve açılan ateşleri göz önünde bulundurarak, Devlet’in, ambulansın acil durum araması yapılan yere ulaşma konusundaki başarısızlıktan mesul tutulamayacağını” savunan hükümet, sokağa çıkma yasaklarının da

“kamu düzeni sağlandıktan sonra” kaldırılacağını ifade etti.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV), 16 Ağustos 2015 ile 21 Ocak 2016 arasında uygulanan ‘sokağa çıkma yasakları’ ve sivillere yönelik hak ihlallerine ilişkin hazırladığı rapora göre 5 ayda 39’u çocuk, 29’u kadın, 27’si 60 yaş üstü ve ayrıca 1 karında ateşli silahla vurulma sonucu ölü doğum olmak üzere en az 198 sivil hayatını kaybetti. Bu

(3)

yasaklardan etkilenen en az 1 milyon 377 bin kişinin en temel yaşam ve sağlık hakları ihlâl edildi.

Raporda tanıklıklara dayanarak 11 Aralık 2015 – 21 Ocak 2016 tarihleri arasında en az 21 kişinin güvenlik güçleri tarafından ambulansların engellenmesi nedeniyle sağlık hakkına erişememeleri sonucu yaşamlarını yitirdiği bilgisi de yer aldı. Bu yasaklardan etkilenen en az 1 milyon 377 bin kişinin en temel yaşam ve sağlık hakları ihlâl edildi.

İnsan Hakları Derneği’nin hazırladığı ‘Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2015 Yılı İnsan Hakları İhlalleri Raporu’na göre son altı ayda yaşanan çatışmalı ortam ile birlikte insan hakkı ihlallerini sayısının 17 bin 640’ı buldu.

Çocuklar İçin Barış Hemen Şimdi Girişimi’nin verilerine göre çatışmalar nedeniyle Diyarbakır’da 756, Mardin’de, 238 Şırnak’ta 172, Hakkâri’de 163, Batman’da 105, Elazığ’da 33, Muş’ta 89 okul boşaltıldı. Diyarbakır’da 190.559, Mardin’de 57.165, Şırnak’ta 80.255, Hakkari’de 33.000, Batman’da 6900, Elazığ’da 3829, Muş’ta 7804 çocuk eğitim hakkından mahrum kaldı.

Freedom House, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Şeffaflık Örgütü'nden raporlar

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 90’ı aşkın ülkedeki insan hakları uygulamalarını incelediği 2016 Dünya Raporu'nu açıkladı.

Örgüt; terör saldırıları, mülteci krizi ve küresel düzeyde sürdürülen baskı operasyonlarıyla oluşturulan korku politikalarının 2015 yılında tüm dünya hükümetlerinin insan haklarını geriletmesine yol açtığını belirtti. Raporun Türkiye kısmında ise çözüm sürecinin sona erdirilmesinin ardından insan hakları ihlallerindeki artışa dikkat çekilirken, basına ve muhalif kesimlere yönelik ciddi bir baskı operasyonu yürütüldüğü belirtildi. Raporda ayrıca iktidar partisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın insan haklarını, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü temelinden sarsan politikalar izlediği tespiti de yer aldı.

Freedom House’un açıkladığı 2016 Dünya Özgürlük Raporu’na göre Türkiye 'kısmen özgür ülke' kategorisinde yer aldı. Raporda basın özgürlüğünde "Özgür değil", internet özgürlüğünde "Kısmen özgür" ülke statüsünde yer alan Türkiye’de hükümetin muhalefeti bastırmak için internet ayarlarında sert düzenlemelere gittiği ifade edildi.

Türkiye'deki hak ve özgürlüklerin bir önceki yıla göre geriye gittiğini vurgulayan Freedom House, şu gerekçeleri sıraladı; güvenlik güçleri ile Kürt militanlar arasındaki çatışmaların yeniden başlaması, IŞİD'in düzenlediği terörist saldırılar, muhalefet milletvekilleri ve muhalif basının yoğun tacize tabi tutulması.

(4)

Yolsuzlukla mücadelede eden sivil toplum kuruluşlarından biri olan Uluslararası Şeffaflık Örgütü, 1995’ten bu yana her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi’nin 2015 sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. 2014 yılında yaşadığı belirgin düşüşle önceki 6 yılın ilerlemesini sıfırlayan Türkiye, 2015’te 3 puan daha düşerek 168 ülke arasında 66.

sırada yer aldı. Bu düşüş, son yıllarda ilerleme olarak belirtilen tüm reformlarda bunların tersine ve olumsuz olarak değerlendirilen bir gerilemeye işaret ediyor.

Türkiye AİHM’de ifade özgürlüğü ihlallerinde birinci

Türkiye, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2015’te de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) hakkında en fazla ‘ifade özgürlüğünü ihlal’ kararı verilen ülke oldu. AİHM’in, 2015’te verdiği 28 ifade özgürlüğü ihlali kararının 10 tanesini Türkiye’den gelen davalar oluşturuyor. 2015 yılı verilerine göre Türkiye, hakkında açıklanan 87 kararın 79'unda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin en az bir maddesini ihlâlden mahkum oldu, adli yargılanma hakkıyla ilgili 20, özgürlük ve güvenlik hakkı ihlâliyle ilgili 14, etkin soruşturma yürütme hakkını ihlâlden 14 karardan ceza aldı.

Dündar ve Gül için ağırlaştırılmış müebbet istendi, uluslararası basın örgütleri Silivri’de

MİT tırları haberlerinden dolayı 64 gündür tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında birer kez ağırlaştırılmış müebbet, birer kez de müebbet hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.

İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’ndan sorumlu Başsavcı Vekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianame İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

Savcılık, 473 sayfalık iddianamede, gazetecilerin ‘paralel yapı’nın verdiği görüntüler üzerinden, T.C. devleti ve hükümetini terörle ilişkilendirme amacı doğrultusunda kurgu

(5)

yazılar kaleme aldığını savundu. Gazeteciler hakkındaki tek ‘suç’ delili ise Cumhuriyet gazetesi ve internet sitesinde yayımlanan yazı ve haberler.

Öte yandan Gül ve Dündar’la görüşme talebinde bulunan ancak Adalet Bakanlığı’nın izin vermediği dünyanın önde gelen dört basın ve ifade özgürlüğü örgütünden temsilciler Silivri Cezaevi önünde bir basın açıklaması yaptı. İki gazeteciye yönelik tecrit uygulamasını protesto eden Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Etik Gazetecilik Ağı (EJN) ‘Dündar ve Gül başta olmak üzere yaptığı haberler ya da dile getirdiği görüşler sebebiyle tutuklu bulunan tüm gazetecilerin serbest bırakılması’ çağrısında bulundu.

Girişimimiz öncülüğünde bir grup aydın, gazetecilerin tutuklanmasına neden olan haberlerin altına imza atarak kendilerini savcılığa şikayet etmeye hazırlanıyorlar.

Davutoğlu aksini savunsa da gazeteciler yargılanmaya devam ediyor

Başbakan Davutoğlu, Dünya Ekonomik Forumu kapsamında bulunduğu İsviçre'nin Davos kasabasında yabancı basın kuruluşlarına verdiği beyanatlarda “Türkiye’de, düşünce özgürlüğüne karşı bir baskı olsaydı buna karşı çıkacak ilk kişi ben olurdum”

diyerek Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne yönelik hiçbir baskı olmadığını savundu.

Şu an cezaevinde olan gazetecilere açılan davaların kendi iktidarları dönemine ait olmadığını iddia eden Davutoğlu “1990’larda açılmış davalar. Tümü de yasa dışı faaliyetlerden dolayı tutuklanmış, gazetecilikten değil. Elbette bizim dönemimize ait yürütülen yeni soruşturmalar da var ve bu soruşturmalar kapsamında tutuklu bulunanlar, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı suçlanmıyorlar” dedi.

Ancak Davutoğlu’nun iddialarının aksine gazetecilere açılan davalar hız kesmeden sürüyor. Geçtiğimiz ay haber takibi yaparken ‘heyecanlı’ olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklanan JİNHA muhabiri Beritan Canözer hakkındaki iddianame Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Savcılık, gazeteciyi ‘örgüt propagandası’ ve ‘örgüt üyeliği’ iddialarıyla suçlarken, haber takip ederken tuttuğu notlar ve sosyal medyadaki paylaşımlarını ‘suç delili’ olarak gösterdi. Davanın ilk duruşması 29 Mart 2016’da görülecek.

Kanal D televizyonu hakkında, 30 Eylül 2015 tarihinde yayımlanan 'Kanal D Haber Günaydın' programındaki bir haberin arka plan görüntülerinde ‘Katil Erdoğan’ yazılı pankartın görünmesi nedeniyle, ‘basın ve yayın yoluyla cumhurbaşkanına hakaret’

suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında hazırladığı iddianamede, program sunucusu İrfan Değirmenci, Kanal D Televizyonu Haber Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar, Haber Müdürü Fevzi

(6)

Yeniçeri ve haber editörü Ali Ekber Aydın’ın 5 yıl 4 ay hapis istemiyle yargılanmalarını istedi. Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etti.

Ayrıca Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun

‘diktatör bozuntusu’ sözüne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği yanıtı ‘Güne Merhaba’

programında “‘Diktatör’ yargıda” başlığıyla sunan CNNTürk hakkında da

‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla soruşturma başlattı.

Hürriyet gazetesinin Kelebek ekinde yer alan, ‘13’üncü Cuma uğursuzluğu’ başlıklı haberde, Leonardo da Vinci’nin ‘Son akşam yemeği’ tablosuna Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının eklendiği bir görsel kullanması üzerine Hürriyet gazetesinin işten çıkardığı iki editör hakkında ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Savcılık, söz konusu yazının “Haber verme özgürlüğü içinde değerlendirilemeyeceği” belirtirken, editörler Şermin Terzi ve Aynur Kabayel’in beş yıl dört aya kadar hapis cezasına çarptırılması istedi.

Nokta dergisinin geçen Eylül ayında toplatılmasının ardından derginin yazarı Perihan Mağden’le yapılan ve ‘diken.com.tr’ haber sitesinde yayınlanan söyleşi nedeniyle

‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla dava açıldı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek davada Mağden ve söyleşiyi yapan ‘Diken’ muhabiri Tunca Öğreten’in 4 yıla kadar hapsi isteniyor. Davanın ilk duruşması 12 Mayıs 2016’da görülecek.

Öte yandan basına yönelik baskılar haber sitelerine uygulanan sansürlerle de devam ediyor. Yüksekova Haber, Sendika.org, Semdinlihaber.com ve Demokrat Haber sitelerine erişim Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) kararıyla engellendi. Bu engelleme ile 25 Temmuz 2015’ten beri Yüksekova Haber ikinci, Sendika.org ise sekizinci defa sansürlenmiş oldu.

TCK 301’den açılan dosyalar

Cumhurbaşkanlığı’nın şikayeti sonucu Cumhuriyet gazetesi çizerlerinden Musa Kart hakkında 8 Aralık 2015 tarihli karikatürü nedeniyle soruşturma başlatıldı.

Suç duyurusunda, Kart hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iftira ve Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinde düzenlenen “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” iddiasıyla yasal işlem başlatılması talep edildi. Kart soruşturma hakkında “Bir kısım yargının, bir kısım medya gibi Saray tarafından yönlendirildiğini iddia ediyorum karikatürümde. Size diktatör denilmesini istemiyorsanız her iddiayı ceza tehdidiyle karşılamamanız gerekir” dedi.

(7)

14 Ekim 2014 tarihinde Adana’da öldürülen Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Kadri Bağdu’nun ailesinin avukatı Tugay Bek hakkında, cinayetin faillerinin bulunmamasını eleştirdiği için TCK 301. Madde kapsamında dava açıldı.

Adana İl Emniyet Müdürlüğü’nün suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Tarsus Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çelenk’in hazırladığı iddianamede Bek’in, Evrensel ve Güneydoğu Ekspress gazetelerinde yayınlanan mülakatlarında faillerin hem polis hem yargı tarafından korunduğunu söyleyerek ‘devletin kurum ve organlarını aşağılama’ suçunu işlediği savunuldu. Adalet Bakanlığı’nın da dava açılmasına izin vermesinin ardından Bek, 28 Ocak 2016 Perşembe günü Adana Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.

Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı hakkında dava

Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk hakkında 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 44 sayfalık iddianame Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken; Türk, dava kapsamında

‘silahlı terör örgütüne üye olmak’, ‘silahlı terör örgütü propagandası yapmak’ ve ‘2911 sayılı yasaya muhalefet’ ile suçlanıyor.

Mahkemenin vicdani ret kararı: Düşünce özgürlüğüne girmez

‘Halkı askerlikten soğuttuğu’ gerekçesiyle 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Yannis Vasilis Yaylalı’nın davasında gerekçeli kararını açıklayan Uludere Asliye Ceza Mahkemesi, Yaylalı’nın yazılarındaki içeriğin ham bilgiden ibaret olduğunu, bu konuda nitelikli araştırma ve yeterli okuma yapmadığını iddia etti.

(8)

“Ham bilgilere dayalı olarak ortaya konulan söylemler fikir ve düşünce olarak nitelendirilemez” diyen mahkeme hakimi, Yaylalı’nın bu nedenle AİHS ve Anayasa’yla koruma altına alınmış düşünce ve ifade özgürlüğünden yararlanamayacağını belirtti.

Şemikaniler Derneği'ne kapatma davası

Ağırlıklı olarak Mardin'de yaşayan ve yerel bir etnik grup olan Şemikaniler adına kurulan Şemikan Birliği Derneği'nin kapatılması için dava açıldı.

Mardin Dernekler Müdürlüğü’nce yapılan incelemenin ardından Midyat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada derneğin “hak savunuculuğundan ziyade kültürel bir dernek olduğu” belirtilerek, 'sağlıkla, uluslararası ilişkilerle, yolsuzlukla, çevreyle, dinle, nüfus hareketleriyle, göçle ve yoksullukla uğraşması', 'birlik' adını kullanması ve yönetiminde 'eş başkanlık' sistemi uygulanması gerekçeleriyle kapatılması istendi.

‘Örgüt propagandası’ suçlamasıyla açılan davalar

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Barış Ünlü hakkında, “Türkiye’de Siyasal Hayat ve Kurumlar” dersinin final sınavında öğrencilerine sorduğu soru nedeniyle ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla dava açıldı.

Ünlü, 9 Ocak 2015 tarihli sınavda öğrencilerinden, Abdullah Öcalan’ın 1978 ve 2012 yıllarında yazdığı iki ayrı yazıyı sömürge, ulus-devlet, devrimci şiddet, demokrasi gibi kavramlar üzerinden kıyaslamasını istemişti. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Şubat 2016 Çarşamba günü hakim karşısına çıkacak akademisyen dersinde yakın tarihin önemli sorunlarından olan Kürt meselesini de işlediklerini belirterek sorduğu sorunun akademik etiğe uygun olduğunu söyledi.

(9)

Malatya İnönü Üniversitesi’nde geçtiğimiz hafta 92 öğrencinin okuldan uzaklaştırılmasının ardından 22 Ocak Cuma günü ev baskınlarıyla gözaltına alınan 19 öğrenciden 14’ü tutuklandı.

Öğrenciler, Roboski Katliamı ve Tahir Elçi cinayeti anması, sokağa çıkma yasağının kaldırılmasına ilişkin yapılan basın açıklamaları gibi eylemler nedeniyle ‘Örgüt üyesi olma, örgüt kurma ve yönetme’ ile suçlanıyor.

İstanbul'da oynanan Başakşehirspor-Amedspor maçında, "Direnişe devam vazgeçmek yok", "Her yer direniş her yer Suriçi" ve "Çocuklar ölmesin, maça da gelsin" sloganları attıkları gerekçesi ile gözaltına alınan Amedspor taraftarı 30 kişi, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerin ardından Küçükçekmece Savcılığı'na sevk edildi. Taraftarlar hakkında, ‘2911 sayılı gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet’ ve ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla işlem yapıldığı öğrenildi.

İlk baskısı 2014 yılının Kasım ayında yapılan “Savaşta Barışta Özgürlükte Aşkta: Dağın Kadın Hali” kitabının yazarı gazeteci Arzu Demir ile kitabı yayınlayan Ceylan Yayınları hakkında ‘Örgüt propagandası’ suçlamasıyla soruşturma açıldı. 7. baskıya hazırlanan kitapta 11 gerillanın hayat hikayeleri üzerinden kadınların dağa çıkma nedenleri, dağdaki kadınlık ve erkeklik rolleri inceleniyor.

Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim’in 21. yılı

Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim 21. yılını geride bıraktı. Peki her şey nasıl başladı, bu günlere nasıl gelindi. 1995’in Ocak ayında Yaşar Kemal’in “Der Spiegel” dergisinde yayınlanan bir yazısı nedeniyle Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne (DGM) çağrılmasına tepki olarak başlayan bir imza kampanyasının, ‘Sivil İtaatsizlik’ eylemine dönüşmesiyle bizim hikayemiz de başlamış oldu. Girişimimiz 20 yıllık yolculuğunun özetinin anlatıldığı videoyu izlemek için tıklayınız.

İşte bu yolculuk boyunca her yıl düzenli olarak ifade özgürlüğü ihlallerini kayıt altına aldığımız Düşünceye Özgürlük kitabının 2015 yılı için hazırlanan basımı da doğum günümüzde yayımlandı. Düşünceye Özgürlük 2015 kitabına erişim için tıklayınız.

(10)

DÜŞÜNCE SUÇLARI MÜZESİNDE BU HAFTA

Türkiye’deki güncel gelişmelerden uzak kalmak istemiyorsanız müzemiz ile bir tık uzağınızdayız

Her zaman olduğu gibi Türkiye’nin güncel durumunu ve yaşananları bize has eğlenceli görsellerimiz ve üslubumuzla müzemizden takip edebilirsiniz...

21 yaşındayız…

Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim 21. yılını geride bıraktı. 1995’in Ocak ayında Yaşar Kemal’in “Der Spiegel” dergisinde yayınlanan bir yazısı nedeniyle Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde(DGM) yargılanmasıyla başlayan yolculuk sürüyor.

Can Dündar ve Erdem Gül hakkında müebbet hapis cezası

MİT tırları haberlerinden dolayı 64 gündür tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında birer kez ağırlaştırılmış müebbet, birer kez de müebbet hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi. Biz de müzemizin kapı önündeki geçici kafesi kalıcı bir hapishaneye döndürüyoruz. Ayrıca, şu anda onların suç(!?)larına katılarak kendilerini savcılara ihbar etmek üzere yaygın bir sivil itaatsizlik kampanyası da başladı. İstanbul, Ankara ve

(11)

İzmir’de 1 Şubat saat 10:00’da eşzamanlı eylemler hazırlanıyor. Yani eğlence başlıyor, 21 yıl sonra, tekrar...

Üniversitelerde ‘cadı avı’

Türkiye’de 89 üniversiteden 1128, yurtdışından 355’i aşkın akademisyenin barış çağrısı yaptığı “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bir bildirinin yayımlamasının ardından adeta savaş açıldı.

Akademisyenleri ‘aydın müsveddeleri’, ‘cahil’ gibi ifadelerle hedef gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada, “Sözde akademisyenler terör örgütünün eylemlerine karşı topraklarını savunan devletine dil uzatıyor. Hak ve özgürlükler ihlal ediliyormuş. Bu ihlali yapan terör örgütünün ta kendisidir” dedi.

Bugüne kadar 29 bilim insanı açılan idari soruşturmalar kapsamında görevlerinden uzaklaştırıldı. Görevinden atılan ilk akademisyen ise İstanbul Aydın Üniversitesi’nden öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Battal Odabaşı oldu. Üniversite, kararın gerekçesinde akademisyenin rektörlük onayı olmadan basına açıklama yapmama konusundaki talimata uymamasını gösterdi.

Liderler acaba ne derler?

Cumhurbaşkanı Başbakan HDP’ye karşı esip gürlemeye devam ettiler. Erdoğan, “Bunlara karşı gerekli cevabın verilmesi, yargı mekanizmasının devreye girmesi suretiyle atılması gereken adımlar var. Meclis’te 160’ı aşkın dosyaları var. Bunlar gözden geçirildiği zaman neyi kapsıyor, masaya yatırılacak ve ona göre adım atılacaktır" dedi. Davutoğlu da her zaman olduğu gibi aynı şeyleri –evire çevire- tekrarladı

(12)

Sokağa çıkma yasakları, katliamlar

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015'ten bu yana devam eden sokağa çıkma yasağı genişletilerek ilçe geneline yayıldı. Şırnak’ın Cizre ilçesinde bir apartmanın bodrum katında cumartesi gününden bu yana mahsur kalan 28 yaralıdan 5’i hayatını kaybetti.

AİHM karalarına rağmen yaralıların çatışma bölgelerinden alınarak hastanelere getirilmesine bile izin verilmiyor…

DÜŞÜNCE SUÇU DURUŞMALARI

LGBTİ aktivisti Kemal Ördek’e cinsel şiddet uygulayan üç saldırganın yargılandığı davanın ikinci duruşması Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanıklar hakkındaki tutuklama talebi bir kez reddedildi. Mahkeme heyeti, Ördek’in başkanı olduğu Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık Ve İnsan Hakları Derneği’nin davaya müdahillik talebini de reddederek duruşmayı 19 Nisan 2016’ya erteledi.

Birgün gazetesi muhabiri Onur Erem'e "Google da biliyor: Hırsız, katil AKP ve Erdoğan" başlıklı haberinden dolayı açılan davada İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi, savcının dosyayı yanlış mahkemeye gönderdiğini gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi ve dosyayı 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne yolladı.

İfade özgürlüğü ile ilgili olaylara ilişkin haberleri http://dusun- think.net/index.php?s=bulten adresinden takip edebilir ve haftalık bültene ulaşabilirsiniz.

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

• Gazeteci Soner Yalçın’ın “Kayıp Sicil - Erdoğan'ın Çalınan Dosyası" kitabında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'a hakaret

*** Özgür Gündem’nin ‘Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği’ kampanyasına katılan RSF Türkiye Temsilcisi gazeteci Erol Önderoğlu, yazar Ahmet Nesin ve Türkiye İnsan

Asliye Ceza Mahkemesi, “Erdoğan'ın kanlı planı” ve “CHP kanlı planın farkında değil” başlıklı yazılarında Erdoğan’a hakaret etmekle suçlanan ABC

[r]

• Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve Bianet raportörü Erol Önderoğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur

ARTICLE 19 öncülüğünde 31 Ağustos – 2 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da bir araya gelen Danimarka PEN, Avrupa Gazeteci Federasyonu (EFJ), Alman PEN, Index On Censorship,

• 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' başlıklı bildiri nedeniyle haklarında dava açılan akademisyenler için Kuşadası’nda bir sivil itaatsizlik eylemi yapan ve 'onlar suçluysa