• Sonuç bulunamadı

Süyuti'nin El-Muzhir isimli eserinin içerik ve metot açısından incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Süyuti'nin El-Muzhir isimli eserinin içerik ve metot açısından incelenmesi"

Copied!
98
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SAKARYA ÜN VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ

SUYÛTÎ’N N “EL – MUZH R” S ML ESER ’N N

ÇER K VE METOT

AÇISINDAN NCELENMES

YÜKSEK L SANS TEZ

Senan UMUYEV

Enstitü Anabilim Dal•: Temel slam Bilimleri Enstitü Bilim Dal•: Arap Dili ve Belagati

Tez Dan• man•: Yrd. Doç. Dr. Hamza ERM

EK M – 2015

(2)
(3)

BEYAN

Bu tezin yaz•lmas•nda bilimsel ahlak kurallar•na uyuldu unu, ba kalar•n•n eserlerinden yararlan•lmas• durumunda bilimsel normlara uygun olarak at•fta bulunuldu unu, kullan•lan verilerde herhangi bir tahrifat yap•lmad• •n•, tezin herhangi bir k•sm•n•n bu üniversite veya ba ka bir üniversitedeki ba ka bir tez çal• mas• olarak sunulmad• •n• beyan ederim.

Senan UMUYEV 07.10.2015

(4)

ÖNSÖZ

Çal• mam•zda Suyûtî nin “el-Muzhir fî ulûmi l-luga ve envâ ihâ” isimli eserini içerik ve metot aç•s•ndan inceledik. Ayr•ca, eserin Arap sözlük bilimi ve metodolojisi ile Arap lengüisti i ve F•khü l-Luga konusunda önemli bilgiler arz etti ini sunma a çal• t•k.

Çal• mam•z üç bölümden olu maktad•r. lk bölüm Suyûtî nin hayat•, ilmî ahsiyeti ve eserleri gibi ba l•klar• içermektedir. kinci bölümde el-Muzhir isimli eserin içerdi i konular• ele ald•k ve örneklerle konular• aç•klamaya ve esas fikre temas etmeye gayret gösterdik. Son bölümde ise Suyûtî nin zikredilen eserinde izledi i genel metodu aç•klad•k. Ara t•rman•n sonuç k•sm•nda ise eserin muhtevas• ve üslubuna göre Arap Dili ve F•khü l-Luga aç•s•ndan önemini bir kez daha vurgulad•k.

lk olarak, bu günlere ula mamda emeklerini hiçbir zaman ödeyemeyece im aileme ükranlar•m• sunar•m. Tezimizin yaz•m a amas•nda, çal• mam• sahiplenerek titizlikle takip eden dan• man hocam Yrd. Doç. Dr. Hamza ERM ’e, çal• man•n olu mas• ve tashihinde göstermi olduklar• katk• ve emeklerinden dolay• Prof. Dr. Ahmet BOSTANCI, Doç. Dr. Osman GÜMAN, Doç. Dr. Yunus EK N gibi di er sayg•de er hocalar•ma içten te ekkürlerimi ve sayg•lar•m• sunar•m. Bu vesileyle tüm hocalar•ma ve tezimin son okumas•nda yard•mlar•n• esirgemeyen arkada lar•m Muhammed EBUBEK R ve Malik AL HÜSEYNOV’a te ekkürlerimi borç bilirim.

Senan UMUYEV 07.10.2015

(5)

Ç NDEK LER

KISALTMALAR………..……….… ii

ÖZET………..…..……….. iii

ABSTRACT………..………..………. iv

G R ……….…..……….…… 1

BÖLÜM 1: SUYÛT N N HAYATI VE LM AHS YET ……..……….. 3

1.1. Hayat•………..………..……… 3

1.1.1. smi ve Nesebi………..………..………. 3

1.1.2. Do umu ve Çocuklu u……….….…….. 4

1.1.3 Ya ad• • Dönem……….…...…………... 5

1.1.4. Vefat•………..……….. 6

1.2. lmi ahsiyeti………...………... 7

1.2.1. Ö renim Hayat•………..…………...………….. 7

1.2.2. Hocalar•……….…….. 9

1.2.3. Talebeleri……….………..……….. 12

1.2.4. Eserleri………..……….……... 13

1.2.5. Hakk•nda yap•lm• çal• malar………. 19

BÖLÜM 2: SUYÛTÎ N N “EL – MUZH R” S ML ESER ………..……. 23

2.1. Kitab•n Tan•t•m•………..………..……… 23

2.2. Eserin Muhtevas•………..……… 24

2.2.1. Eserdeki Dil Konular•………..……… 25

2.2.1.1. Fonetik ………..………..……… 25

2.2.1.2. Morfoloji………..………..…….…………. 29

2.2.1.3. Semantik………..………..………. 50

2.2.1.4. Belagat ………..………..……… 56

2.2.2. Dilin Olu mas• le lgili Görü ler………..………... 61

2.2.3. Dilin Olu mas• le lgili Di er Meseleler……….………. 65

BÖLÜM 3: ESER N DE ERLEND R LMES ………..………...…….. 67

3.1. Eserde zlenen Genel Metot………..………..………... 67

3.2. Eserin De erlendirilmesi………..………..……….. 80

SONUÇ………..……...………... 84

KAYNAKÇA………..……… 86

ÖZGEÇM ………..………….………. 89

(6)

KISALTMALAR

a.g.e. : Ad• geçen eser

b. : Bin, bn

B. : Bask•

bkz. : Bak•n•z

c. : Cilt

c.c. : Celle Celalühü

D A : Diyanet slam Ansiklopedisi

h. : Hicri

Hz. : Hazreti

.A. : slam Ansiklopedisi

SAM : slam Ara t•rmalar• Merkezi MEB : Milli E itim Bakanl• •

No : Numara

n r. : Ne ir

s. : Sayfa

s.a. : Sallallahu Aleyhi ve Sellem ss. : Sayfa S•ras•

t.y. : Tarih yok thk. : Tahkik eden trc. : Tercüme eden tsh. : Tashih eden

vb. : Ve benzeri

yay. : Yay•nevi

(7)

Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tez Özeti Tezin Başlığı: Suyûtî’nin “el-Muzhir” İsimli Eserinin İçerik ve Metot Açısından İncelenmesi

Tezin Yazarı: Senan UMUYEV Danışman: Yrd. Doç. Dr. Hamza ERMİŞ Kabul Tarihi: 07.10.2015 Sayfa Sayısı: iv (önkısım) + 89 (tez) Anabilim dalı: Temel İslam Bilimleri Bilimdalı: Arap Dili ve Belagati

Suyûtî’nin “el-Muzhir” isimli eseri, lugavî malzemenin rivayeti ve eleştirisi hususunda hadis âlimlerinin usulünü ve terminolojisini teorik ve pratik düzlemde uygulayan ilk teliftir. Bu kitapta lügat rivayeti ve eleştirisi konusunda gelişmiş bir yöntem ilk defa ortaya koyulmuştur. Suyûtî, eserdeki dil konularını hadis terminolojisi kullanarak açıklamış ve bununla da Arap Dili ve Hadis ilmi terminolojisi arasındaki ilişkiyi göstermiştir.

Biz de araştırmamızda, Suyûtî’nin “el-Muzhir” isimli eserini içerik ve metot açısından inceledik ve eserin Arap Dili alanındaki yeri ve önemini aydınlatmaya çalıştık. Ayrıca eserdeki dil ile ilgili konuları farklı başlıklar altında çalışmanın yanı sıra eserde izlenen üslup özelliklerini de göstermeye gayret ettik.

Anahtar Kelimeler: Suyûtî, el-Muzhir, İçerik, Metot.

(8)

Sakarya University, Institute of Social Sciences Abstract of Master’s Thesis Title of the Thesis: The Examining of al-Suyûtî’s Work Titled “al-Muzhir” in Terms of Content and Methods.

Author: Sanan UMUYEV Supervisor: Assist. Prof. Hamza ERMİS Date: 07.10.2015 Nu. of pages: iv (pretext) + 89 (mainbody) Department: Basic Islamic Sciences Subfield: Arabic Language and Rhetoric

Al-Suyûtî’s book titled “al-Muzhir” is the first work applying the procedures and terminology of Hadith from the theoretical and practical maintenance. In the book, an advanced methodology for dictionary rumor and criticism has been put forward for the first time and studied key issues in Arabic language. Al-Suyûtî explained the topic related to the language in the piece using the hadith methodology so that he could show the relationship between Arabic language and Hadith terminology.

In this thesis, I tried to exam al-Suyûtî’s book titled “al-Muzhir” in terms of content and methods and show the importance of work in Arabic language field. I also tried to illustrate the characteristics of the work style along with writing the topics related to the language under different titles.

Keywords: al-Suyûtî, al-Muzhir, Content, Methods.

(9)

G R

Arap dilinin kaidelerini tespit çal• malar•, ilk zamanlarda genel kurallar manzumesi nahiv olarak kar •m•za ç•kmakla birlikte, tespit edilen bu kaideler bir bütün halinde, h. I.

asr•n ortalar•ndan h. II. asr•n sonlar•na kadar devam etmi tir. Bu kurallar manzumesi, h.

III. asr•n ba lar•ndan itibaren sarf ve nahiv olarak ayr• mütalaa edilmeye ba lanm• ve her iki alanda da müstakil çal• malar ortaya konulmu tur. Yani nahvin içinden sarf da bir gramer dal• olarak tezahür etmi ve müstakil hale gelmi , Basra ve Kufe dil bilginleri bu ilmin geli mesinde ve tesisinde büyük çabalar sarf etmi lerdir.

Suyûtî nin mezkûr eseri f•khü l-luga, lügat rivayeti ve sarf ile ilgili dil konular•n•

içermektedir. Suyûtî “el-Muzhir fî ulûmi l-luga ve envâ ihâ” isimli eserinde Arap dilindeki mühim konulara temas etmi , lügat rivayeti ve ele tirisinde bulunmu ve bu konuya dair mevzular• anlat•rken dil bilginlerinin fikir ve görü lerini zikrederek “el- Muzhir” gibi muazzam bir kitapta toplam• t•r. Suyûtî, eseri kendine has yöntemle yazm• ve Arap dili alan•nda bizlere bilgiler ve önerilerde bulunmu tur.

Suyûtî’nin “el-Muzhir fî ulûmi’l-luga ve envâ ihâ isimli eserinin içerik ve metot aç•s•ndan incelenmesi” adl• çal• mam•zda Suyûtî nin mezkûr eserini, eserin kapsam•, dil konular•yla ilgili arz etti i bilgileri ve eserde izledi i kendine özgü yöntemini incelemeye ve tezimizde çal• ma a gayret gösterdik.

Bu ba lamda, Suyûtî nin hayat• ve ilmi ahsiyyeti, konu edindi i dil konular•, eserinde kulland• • yöntem, eserin âlimler taraf•ndan de erlendirilmesi ve Arap dili alan•ndaki yeri ve önemi gibi konular• mülahaza ettik.

Ara t rman n!konusu!ve!önemi:

Ara t•rmam•zda Suyûtî nin “el-Muzhir fî ulûmi l-luga ve envâ ihâ” isimli eserini içerik ve metot aç•s•ndan çal• t•k. Ayr•ca, Arap sözlük bilimi ve metodolojisi ile Arap lengüisti i ve f•khü l-luga konusunda önemli bilgiler arz etti ini sunma a çal• t•k. Arap dili ve fikhü l-luga da eserin i gal etti i yeri göstermek için kitab•n içerdi i konular•n ve kitapta izlenen genel metodun incelenmesi aç•s•ndan ara t•rmam•z önem arz etmektedir.

(10)

Ara t•rman•n amac•:

Çal• mam•zdan esas amac•m•z, Suyûtî nin mezkûr eserini içerik ve metot aç•s•ndan incelemek, müellifin ve eserinin Arap dili alan•ndaki önemini aç•klamakt•r. Arap diline dair yaz•lm• eserler içerisinde el-Muzhir lügat rivayeti ve ele tirisi, kendine has üslubunun olmas• aç•s•ndan konu ile ilgili önce çal• •lm• di er eserlerden (el-Halîl b.

Ahmed el-Ferâhidî nin (ö.170/786) Kitâbu l- ayn, bn Cinnî nin (ö.392/1002) el- Cemhere, Fârâbî nin (ö.870/950) Dîvânû l-Edeb vb.) seçilmektedir. Bildi imiz gibi, Suyûtî, Arap dilinin yan• s•ra birçok ilimlerin, özellikle de hadis ilminin mahir bilicisi olmu tur. el-Muzhir i inceledi imiz zaman müellifin dil içerikli kitab•n• hadis terimlerini kullanarak konulara temas etti ini, aç•klad• •n• görüyoruz.

Ara t•rman•n metodu:

Ara t•r•lan konu kadar ara t•rma yöntemi de çok mühimdir. Zira yöntem yanl• olursa konudan ç•kar•lmak istenen sonuca ula •lamaz, hedeflenen amaç elde edilemez. Bu noktada biz de ilmi çal• malarda izlenmesi gereken yöntemleri ortaya koyan dokümanlardan faydaland•k.

Ara t•rmam•z üç bölüm ve sonuçtan olu maktad•r. Birinci bölümde Suyûtî nin hayat• ve ilmi ahsiyetine temas ettik. kinci bölümde ise Suyûtî nin “el-Muzhir” isimli eserinin kapsam•, eserin içerdi i bölümleri ele alm• ve örneklerle konular• aç•klamaya ve esas fikre temas etmeye gayret ettik. Üçüncü bölümde ise Suyûtî nin mezkûr eserinde izledi i genel metodu aç•klad•k ve eseri âlimler taraf•ndan genel de erlendirmeye tabi tutarak kendi de erlendirmemizi de yapmaya gayret ettik. Ara t•rmam•z•n sonuç k•sm•nda ise eserin konusu ve üslubuna göre Arap dili ve f•khü l-luga aç•s•ndan önemini bir kez daha ortaya koyduk. Kitab•n bu aç•dan ara t•rmac•lar için büyük katk•

sa layaca •n• dü ündü ümüzden tez konusu olarak çal• t•k.

(11)

BÖLÜM 1: SUYÛTÎ N N HAYATI VE LM AHS YET

1.1. Hayat•.

1.1.1. smi ve Nesebi.

Suyûtî aslen M•s•rl• de ildir. Babas•, atalar•n•n Fârisi veya do ulu oldu unu söylemi tir.

Suyûtî bu bilgiye dayanarak, ailesinin kulland• • bir di er nisbe olan “el-Hudayri” den hareketle, ailesinin Ba dat’•n mahallelerinden biri olan el-Hudayriyye’den gelmi olabilece ini dü ünmü tür. Abdurrahman isminin verilmesine gelince ise ona bu ismi babas• vermi tir. Suyûtî nin bildirdi ine göre bu ismin ona verilmesinin birçok nedenleri vard•r. Bunlar•n aras•nda Rahman isminin Allaha en sevimli isimlerden oldu u, srafil Mele i ve Ebû Bekir es-S•ddîk •n o lunun isminin de böyle oldu unu Suyûtî söylemi tir.1

Lakab• Celâleddindir.2 Bu lakab• ona babas• vermi tir. Künyesi ise “Ebu l-Fazl”d•r. Bu künyeyi ona zzeddin Ahmed b. brâhim el-Kenâni el-Hanbeli (ö.876/1471) vermi tir.3 Suyûtî’nin ailesine dair bilgileri de yine kendisinden ö reniyoruz. O, ailesinin Asyot’un önemli ailelerinden biri oldu unu söyler ve bu konuda çe itli bilgiler verir. Ailesinin baz• fertlerinin kad•l•k ve muhtesiplik mevkiinde bulunmas•n•n yan• s•ra aile içerisinde zengin tacirlerin varl• •ndan da bahseder. Hatta bunlardan birinin Emir eyhu’nun (ö.758/1357) dostu oldu unu ve bir medrese in a ettirip vakfetti ini bildirir.

Suyûtî, babas•ndan bahsederken ilmi yönüne dikkat çekmekte, onu imam ve allâme olarak tavsif etmektedir. Babas• Kemâleddin’in Asyot’ta do du unu, orada yeti ti ini ve yine orada kad•l•k görevi yürüttü ünü söylemektedir. Kemâleddin, ilim tahsili için Kahire’ye gittikten sonra yo un bir mesai sarfetmi , devrin me hur hocalar•n•n birço undan ders okumu , bn Tulun (Tolon) Câmii’nin vaizli ini yapm• , eyhûniyye ve di er medreselerde f•k•h dersi vermi tir.4 Suyûtî’nin annesi hakk•nda pek fazla bilgimiz yoktur. Sehavi, Suyûti’nin annesinin bir Türk cariye oldu unu yazar. Ama

1 ükrü Özen, Mezheplerin Do u u ve çtihad Tart• mas•, stanbul: Beyaz•t, P•nar Yay•nlar•, 2003, s.160.

2 Celâleddin es-Suyûtî, el-Muzhir fî ulumi l-luga ve envâ ihâ, thk. Muhammed Câd el-Mevla; Muhammed Ebu l Fazl brâhim ve Ali Muhammed el-Becâvî, 3. Bas•m, Kahire: Mektebetu dâru’t-Turâs, 2008, c.1, s. 31.

3 Suyûtî, el-Muzhir, c.1, s.31; el-Gazzî, el-Kevâkibü’s-Sâ’ira, c.1, s.227.

4 Muhammed b. Muhammed el-Gazzî, el-Kevâkibü’s-Sâ’ira, c.1, s.227-228.

(12)

aralar•ndaki husûmet ve münaka alar• göz önünde tutarsak bu bilgiyi ihtiyatla kar •lamak gerekir.

1.1.2. Do umu ve Çocuklu u.

mam es-Suyûtî (ö.911/1505) h.849 y•l• Recep ay•n•n ilk gecesinde M•s•r da do mu tur.5 Bu tarihi ise Suyûtî kendisi bildirmi tir. El-Ayderûsî nin nakil etti ine göre Suyûtî nin babas• annesini kitap getirmesi için göndermi ve do um orada gerçekle mi tir. Bu sebepten ona “ bnu l-Kutup” lakab• da verilmi tir.6

Suyûtî’nin babas• f•k•h ilimlerine sahip biri olmu tur. Suyûtî kendisi babas•n• “el mamu l-Allâme” diye nitelendirir. Suyûtî, “et-Tehaddüsü bi-ni metillâh” kitab•nda bir bölümü babas•n•n fetvalar•na ay•rm• t•r. Babas• Ebû Bekir Muhammed b. Ebî Bekir Kemâleddin’in h. 855 senesinde vefat etti ini bildirir.7 Buna göre yakla •k be buçuk ya •nda iken öksüz kald• • anla •lmaktad•r. Fakat babas•, çocu unun yeti tirilmesi için gerekli paray• b•rakm• ve baz• arkada lar•n• çocu unun himayesi için vazifelendirmi tir. Suyûtî’nin has•mlar•ndan biri olan Burhâneddin b. el-Kerakî (ö.853/1449), Kemâleddin’in ö rencilerinden birinin, küçük çocu u (Suyûtî’yi) kendi evinde, kendi paras•yla yeti tirdi ini iddia eder, ancak Suyûtî, bu iddiaya öyle cevap vermi tir: “Bahsi geçen ah•s beni himaye edenlerden biriydi ve babam•n benim için b•rakt• • paradan kullan•rd•. Her ay annemden bu i için ihtiyac• kadar paray• al•rd•, harcanan para onun cebinden ç•kmazd•. Ben babam•n bize miras b•rakt• • evde, annem taraf•ndan büyütüldüm. Himaye edenlerden hiçbiri beni kendi evine almad• ve ayn•

zamanda onlar•n paras•na hiç ihtiyaç duymad•m. Benimle ilgilenenlerin ba •nda büyük eyh Kemâleddin b. el-Hümam (ö.861/1456) gelir. Bahsi geçen ki i ona dan• madan hiçbir harekette bulunmazd•.”8

Suyûtî’nin karde ve çocuklar•n•n vefat tarihlerini kendisinin kay•tlar•ndan göre bilsek de, onlar•n isimlerini maalesef vermemi tir.

5 el-Gazzî, el-Kevâkibü’s-Sâ’ira, c.1, s.227; Suyûtî, et-Tehaddüs bi ni metillâh, thk: Yazabis Mari Sartin, Kudus, el-Metba‘atu’l-‘Arabiyyetu’l-Hadisetu, s.32; Abdülkadir Karahan, “Süyûti”, MEB .A, stanbul: Milli E itim Bas•mevi, 1993, c.11, s.258.

6 el-Ayderûsî, Târîhu’n-nûri’s-Sâfir, t.y, s.54; yâd Hâlid et-Tebbâ‘, el- mamu’l Hâfiz Celâleddin es-Suyûtî Me‘lemetu’l -‘ulûmi’l- slâmiyye, Dime k: Dâru’l-Kalem, 1996, s.29.

7 Suyûtî, et-Tehaddüs bi ni metillâh, s.236.

8 Suyûtî, et-Tehaddüs bi ni metillâh, s.236

(13)

Suyûtî’nin hamileri aras•nda Muhibbuddin b. Musayfih (ö.863/1458), Celâleddin Muhammed b. Ahmed el-Mahalli (ö.864/1460), ehâbeddin et-Tabbah da yer al•r.9 1.1.3. Ya ad• • Dönem.

Suyûtî nin ya ad• • dönemde M•s•r • Memluklar yönetmektedir. H.656 y•l•nda Mo ollar•n eliyle Ba dat •n y•k•lmas•ndan sonra Abbasi hilafetinin gölgesi alt•nda M•s•r • idare eden memluklar de tarih aç•s•ndan iki k•sma ayr•lmaktad•r: Behriyye ve Cerakese Memluklar•.10

lmi faaliyetler aç•s•ndan zengin bir ortamda yeti en Suyûtî ilim merkezlerinin çe itlili inden ve fazlal• •ndan istifade etmi tir. Onun ya ad• • dönemde ilmî merkezler üç ba l•kta mütalaa edilmektedir: Medreseler, Tekkeler (Hânkâh el-Havân•k) ve Câmiler (Câmiler, bugünkü Üniversiteler olarak dü ünülebilir. Zira ilk dönemlerden beri Müslumanlara göre Câmileri in a etmedeki amaç sadece oralarda namaz k•lmak de ildi. Bu in a faaliyeti ilmî ve siyasi ihtiyaçlar• gidermeye yönelik amaçlar• da ihtiva etmekteydi. Nitekim bu câmilerden pek ço u çe itli ilmî faaliyetlere ahitlik etmi tir.11) Medreselerin ba •nda Selahaddin Eyyubi’nin in a ettirdi i Salahiyye Medresesi gelmektedir. Hasan b. Nas•r Medresesi de bu dönemde faal medreselerdendir.

Amr b. As’•n (ö.43/664) in a ettirdi i Câmiu Amr b. el-As diye me hur olan külliye, sadece bir mescit de il, üniversite nitelikli bir e itim kurumu fonksiyonunu icra etmektedir. bn Tolon ve Ezher de bu türün me hur örneklerindendir. Memluklar•n bu çalkant•l• dönemindeki iktidar mücadeleleri sultanlar•n çok çabuk de i mesi sonucunu do urmu tur. Nitekim Süyûtî Memluk sultanlar•ndan on üç tanesinin iktidar dönemine ahit olmu tur. Bu sultanlar•n ço u ilme, âlime sevgiyle yana m• ve bu yolda iktisadi ve idari imkânlar•n sa lad• • kadar mescit, medrese ve di er ilim ocaklar• in a ettirmi lerdir. Bu devrin özelliklerinden biri birçok ilim sahalar•yla u ra an çe itli ailelerin yeti mesi ve bu aile içerisinden Eskalani, Bâkî, Bekai gibi ah•slar•n ç•kmas•yd•. Bu devrin âlimlerini daha yak•ndan tan•mak için bnü’l ‘ mâd el- Hanbeli nin (ö.1089/1679) “ ezâratü’z-zeheb fî ahbâr men zeheb” isimli kitab•na

9 Suyûtî, et-Tehaddüs bi ni metillâh, s. 10.

10 Suyûtî, et-Tehaddüs bi ni metillâh, s. 10.

11 Tâhir Süleyman Hamûde, Celâluddîn es-Suyûtî asruhû ve hayâtuhû, Beyrut: el-Mektebetu’l- slâmiyye, 1989, s.

66.

(14)

bak•lmal•d•r. Tekkeler, daha çok tasavvuf gönüllülerinin merkezleri olmakla birlikte ilmi faaliyetlere de katk• sa layan mekânlardand•r. Bunlar aras•nda özellikle

eyhûniyye ve Baybarsiyye hankahlar• me hurdur.

Bu devrin toplum hayat•n• inceledikte ise insanlar•n mal ve maddiyat aç•s•ndan hiç de iyi ya amad• •, fakirli in hâkim sürdü ü, hayâ ve korkunun insanlardan uzakla t• •, kim ne isterse yapabildi i bir devir olarak görüyoruz.

1.1.4. Vefat•.

Suyûtî sol kolunda beliren büyük bir i lik sebebiyle 12 Cemaziyülevvel 911/11 Ekim 1505 te hastalanm• , bir hafta Razvada ki evinde hasta yatm• , 19 Cemaziyülevvel 911/18 Ekim 1505’te Cuma günü vefat etmi tir. Vefat etti inde 61 ya •ndayd•.

Suyûtî nin son nefesini vermeden önce Yasin suresini okudu u söylenir.12

Cenaze namaz• Ravzada ki Ebanki câmiinde Cuma namaz• sonras•nda k•l•nm• t•r.

Ö rencisi azzâli nin söyledi ine göre cenaze namaz•na o kadar çok adam gelmi tir ki, birçok insan•n onun tabutuna dahi dokunmas• mümkün olmam• t•r. Vefat• büyük bir üzüntüye sebep olmu tur. Bu, ayn• zamanda ne kadar seviliyor oldu unun da bir göstergesidir. Hatta ya arken ona haset ve dü manl•k edenler dahi mezar•n• ziyaret etmekten geri durmam• lard•r. Suyûtî, Kahire de Bâbü l-Karefe yak•n•ndaki Küsün kabristan•na, babas•n•n yan•na defnedilmi tir.13

12 el-Ayderûsî, Târîhu’n-nûri’s-Sâfir, s.51-52; el-Gazzî, el-Kevâkibü’s-Sâ’ira, Beyrut: Daru’l Kutubu’l lmiyye, 1997, c.1, s.231.

13 el-Gazzî, el-Kevâkibü’s-Sâ’ira, c.1, s.231; yâd Hâlid, Me lemetu l- ulûmi l- slamiyye, s. 437.

(15)

1.2. lmi ahsiyeti.

1.2.1. Ö renim Hayat•.

slami ilimlerin hemen her alan•nda eser veren, Arapça en fazla eser vücuda getiren müelliflerden biri, belki de birincisi14 olan Suyûtî’nin bu birikime ula mas•nda üphesiz alm• oldu u tahsilin büyük pay• vard•r.

Suyûtî, daha küçük ya tayken, babas• onu kendisinin hocal•k yapt• • eyhu Câmii’nin kar •s•ndaki eyhûniyye Medresesi’ne götürürdü.15 Burada âlim Zeyneddin R•dvan’•n ve afiî fakih Siraceddin Ömer b. sa el-Ververî’nin derslerini dinlerdi. Suyûtî, üç ya •ndayken babas•yla birlikte, sonradan bn Hacer el-Askalâni (ö.852/1449) oldu unu tahmin etti i ya l• bir hocan•n meclisine gitti inden bahseder. Daha sonra o gün yanlar•nda olan emseddin Muhammed el-Münavi’den, bu hocan•n Ibn Hacer el- Askalâni oldu unu do rulat•r. Meclislerde neden bahsedildi ini anlayamayacak ya ta olsa da Suyûtî, bn Hacer ve Zeyneddin R•dvan’• hocalar• aras•na dâhil eder.16

O, babas• vefat etti inde Tahrim suresine kadar Kur’ân-• Kerîm i h•fz etmi ti. Babas•n•n ölümünden sonra aralar•nda Kemâleddin b. el-Hümam’•n (ö.861/1456) da yer ald• • aile dostlar• taraf•ndan himaye edilmi ve onlar•n ihtimam ve gayretleri ile tahsiline devam etmi tir.17Sekiz ya •na gelmeden h•fz•n• tamamlayan Suyûtî, daha sonra ahkâm hadisleriyle ilgili Abdulgâni el-Makdîsi’nin (ö.600/1203) Umdetü’l-Ahkâm’•n•, afii f•kh•nda mam Nevevi’nin (ö.676/1277) Minhacü’t-tâlibin’ini ve usul-i f•k•hta Beydâvi’nin (ö.685/1286) Minhac’•n•, nahivde bn Malik’in (ö.672/1274) Elfiyye’sini ezberlemi tir18.

Hocal• a ba lamas•, hocas• Bulkîni’nin onun slami ilimlere vukufuna kanaat getirip câzet vermesi üzerine olmu tur. Süyûtî, kendisinin kaleme ald• • et-Teheddüs bi- ni metillâh isimli hal tercümesinde hocal• a ba lamas•n• öyle anlat•r: “ eyhimiz

eyhülislam Alemuddin el-Bulkîni bana câzet verdi inde, kendisinden dersi okutmak için izin istedim ve ilk derse adet oldu u üzere kendisinin de te rif etmesini rica ettim.

14 Abdullah Karahan, “Süyûti”, MEB .A, stanbul: Milli E itim Bas•mevi, 1993, c.11, s. 258-263.

15 Suyûtî, et-Tehaddüsbi ni metillâh, s. 50.

16 Suyûtî, et-Tehaddüsbi ni metillâh, s. 45, 50.

17 bnü’l-‘ mâd el-Hanbeli, ezerâtu z-zeheb fî ahbar men zeheb, thk: Mahmud Arnavuti, Beyrut: Dâru bn Kesir, c.10, s. 75.

18 Suyûtî, et-Tehaddüs bi ni metillâh, s. 236; bnü’l-‘ mâd, ezerâtu z-zeheb, c. 10, s. 75.

(16)

Beni k•rmad• ve gelebilece i günün tarihini verdi. Fetih suresinin ilk ayetleriyle ilgili meselelere dair o dönemdeki ilmi yeterlili im nispetinde bir metin telif etti. eyhimizin babas•n•n, a abeyinin ve kendisinin de Amr b. As câmiindeki Ha abiyye derslerinde yapa geldi i üzere, mam âfii’nin (ö.204/820) (r.a) Risâle’sinin mukaddimesini teberrüken metne mezkûr ettim. Yak•nlar•ma, dersime eyhulislam’•n te rif edece ini bildirdim. Ancak beni k•skananlar buna inanmad•. mam âfii’nin türbesini ziyaret ettim ve muvaffak olmam için onunla Allah’a tevessül ettim. Hicri 867 senesinin Zilkade ay•n•n dokuzuncu gününde (26 Temmuz 1463) eyhülislam Alemuddin el- Bulkîni, o lu, üvey o lu, kad• vekilleri ile birlikte pek çok âlim, talebe ve hatta hasetçilerim ve dü manlar•m camiyi doldurdu.”19

Hadis imla meclisleri konusundaki giri imleri de hocal• •n•n dikkat çekici yanlar•ndand•r. Kendisi bu hususu öyle ifade etmektedir: “Hadis imla meclisleri Haf•z bn Hacer’in vefat•n•n ard•ndan yirmi senelik bir kesintiye u ram• t•. Hicri 872 senesinde bn Tolon medresesinde bu meclisleri ben ba latt•m.”20

Hadis metinleri, senetleri, garîbu’l-hadis, ricâl ilmi ve hüküm istinbat• yönünden zaman•n•n en önde gelen âlimlerinden olan Suyûtî iki yüz bin hadis ezberlemi tir.21 Kendisi hadis alan•ndaki birikimini öyle ifade etmektedir: “ ki yüz bin hadis ezberledim. Daha fazlas•n• bulsayd•m onu da ezberlerdim. Ama yeryüzünde bu miktardan fazlas• olmamal•.”22

Suyûtî’nin ilk dönemlerde baz• kitaplar•n• okudu u mant•k ilmi hakk•nda, sonradan kanaatinin nas•l de i ti ini “Kitâbu’t-tehaddüs’teki aç•klamalar•ndan23 yola ç•karak öyle anlatabiliriz: Suyûtî ilk dönemlerde bir müddet mant•k ile ilgilenmi , sagoji ve erhi’ni hocas• emseddin Hanefi’den okumu , ancak daha sonra mant•k ile u ra an baz• hocalar•n er’i ilimlerden nasipsiz oldu unu görünce mant•ktan so umu , bu hususta bn Salah (ö.643/1245) gibi baz• âlimlerin mant• •n haram oldu una dair görü lerine muttali olduktan sonra ise art•k mant• • tamamen terk etmi ve “el- aysu’l- mu dik fi tahrîmi’l-mant•k” isimli mant•kla i tigalin haram oldu una dair bir eser

19 Suyûtî, et-Tehaddüs bi ni metillâh, s. 239–240.

20 a rânî, Ebû Abdurrahman Abdülvehhâb b. Ahmed b. Ali el-M•srî, et-Tabakâtu’s-Sugrâ, thk: Ahmed Abdurrahim Sayih; Tevfig Ali, 1.Bas•m, Kahire: Mektebetü Sekafeti Diniyye, 2005 , s. 9.

21 Suyûtî, et-Tehaddüs bi ni metillâh, s. 205; bnü’l Imâd, ezerâtu z-Zeheb, c.10, s. 76; Abdullah Karahan,

“Süyûti”, MEB .A, stanbul: Milli E itim Bas•mevi, 1993, c. 11, s. 259.

22 bnü’l Imâd, ezerâtu z-Zeheb, c. 10, s. 76.

23 Suyûtî, et-Tehaddüs bi ni metillâh, s. 241-242.

(17)

kaleme alm• t•r. Bu ilimden uzakla •nca, kendi ifadesiyle ilimlerin en ereflisi olan hadis ilminde uzmanla m• t•r: “Allah Teâla (c.c) bu ilmin yerine bana ilimlerin en ereflisi hadis ilminde âlim olmay• nasip etti” demi tir.24 Suyûtî bu ifadesiyle ayn•

zamanda hadis ilmine kar • dü künlü ünü ortaya koymu tur. Ona göre hadis, ilimlerin en ereflisidir. Hac farizas•n• ifas•nda, f•k•h ilminde hocas• Bulkîni’nin, hadis ilminde ise bn Hacer’in seviyesine ula abilmek niyetiyle zemzem içmesi onun hangi ilim dallar•na daha çok dü kün oldu unu ve hangi âlimleri kendisine örnek ald• •n•

göstermektedir.

Suyûtî, birçok ilimde önemli mertebelere ula m• ve devrinin önde gelen âlimleri aras•nda yer alm• t•r. evkâni (ö.1250/1834), el-Bedru’t-tali’ isimli eserinde: “Tüm ilimlerde zirveye ç•kt•, akranlar•n• geçti ve öhreti yay•ld•. Hadis te el-Câmi u’s-Sa îr ve el-Câmiu l-Kebîr gibi eserler, Tefsir de ed-Dürrü’l-Mensur, Kur’ân ilimlerine dair el- tkân fî ‘Ulûmi l-Kur’ân gibi kitaplar yazd•. Her daldak• eserleri güvenilirdir.

Kendisi, bütün slam co rafyas•nda güne gibi olmu tur” 25 diyerek onun ilmi yetkinli ine dikkat çekmi tir. O, Tefsir, Hadis, F•k•h, Nahiv, Meâni, Beyan ve Bedi’

olmak üzere yedi ilimde mütebahhir/derin bilgi sahibi oldu unu söyler.26 Suyûtî, F•k•h ilmi haricinde ça da • âlimlerle birlikte hocalar•n•n da ilmi seviyesini a t• •n•, ancak f•k•hta hocas• Bulkîni’nin seviyesine ula amad• •n• bildirmi tir.27

1.2.2. Hocalar•.

Ki inin ilmî ahsiyetini olu turan en önemli unsurlardan biri hiç üphesiz hocalar•d•r.

Suyûtî de ilmi birikimini, çok k•ymetli hocalardan ders alarak elde etmi tir. Farkl• ilim dallar•nda kendilerinden câzet ald• • hocalar•n•n say•s•n•n alt• yüze vard• •n• söyleyen Suyûtî, hadis ilminde kendilerinden okudu u ya da kendisine câzet veren önemli hocalar•n•n isimlerini zikretmi ve bunlar•n say•s• 195’e ula m• t•r.28 Suyûtî hocalar•n•n tan•t•m• ile ilgili birkaç eser telif etmi tir. Kendisine ait olan Mu‘cemu’ - uyûhi’l-Kebîr (Hât•bu leyl ve Cârifu seyl)29 ve el-Mu‘cemu’s-Sa îr (el-Münteka) adl• eserlerini s•rf

24 Suyûtî, Hüsnü’l-muhâdara, thk: Ebû Fadl brahim, 1.Bas•m, M•s•r: Dâru ihyâi kutubu l-arabiyye, c.1, s. 339.

25 evkânî, Muhammed b. Ali, el-Bedru’t-tâlî, Kahire: Dâru l-Kitâbu l- slâm, c. 1, s. 229.

26 Suyûtî, Hüsnü’l-muhâdara, c. 1, s. 338; Sehâvî, ed-Dav’ul-lâmi’, Beyrut: Daru l-cil, c. 4, s. 67; Mustafa e - ek’a, Celâluddîn es-Süyûtî, M•s•r: Matbaatü Mustafa el-Bâbî el-Halebî ve Evlâdühü, 1981, s. 61.

27 Suyûtî, Hüsnü’l-muhâdara, c. 1, s. 338; e - ek’a, Celâluddîn es-Süyûtî, s. 62.

28 Suyûtî, et-Tehaddüs bi ni metillâh, s. 39-42, s. 241-242; yâd Hâlid, Me lemetu l- ulûmi l- slamiyye, s.146- 147.

29 Suyûtî, Hüsnü’l-muhâdara, s.344.

(18)

hocalar•n• tan•tmak amac•yla kaleme alm• t•r. Haci Halife el-Mu cemi l-Kebîr hakk•nda bahsederken bu kitab•n Suyûtî’nin hocalar•n•n isminin geçti i büyük hacimli ciltten olu mu bir kitap oldu unu belirtir.30 Bu kitapta Suyûtî 600 – e yak•n hocas•n•n ismini vermi tir.31 Sonra ise kitab• ihtisar etmi ve kitab•nda bulunan baz• hocalar•n• ay•klam• , yeni bir ciltte isimlerini vermi tir. Bu küçük cilt ise el-Mu cemu s-Sa îr (El-Muntaka) diye bilinmektedir. Bizim bilmedi imiz bir ey ise Suyûtî’nin el-Muncemu fi l-Mu‘cemi adl• eserinin onun yeni bir kitab•, yoksa el-Muntaka’n•n ta kendisi olmas• meselesidir.

Tercihe bak•l•rsa bu kitab•n ayr•ca bir cilt oldu u görü ü daha isabetli görünmektedir.32 Et-Teheddüsü bi-ni metillâh kitab•nda 130 hocas•n•n ismini vermi , bu hocalar•n ise hepsinin yüksek ilim sahibi olduklar•n• söylemi tir.

Suyûtî’nin hocalar• aras•nda erkek hocalarla beraber kad•n hocalar•n da oldu unu görmekteyiz. Yukar•da isimlerini verdi imiz iki kitapta 204 hocas•n•n ismi geçiyor ki, bunlar•n da 42-sini kad•n hocalar olu turuyor. Suyûtî el-Muncemu fi l-Mu cem isimli eserinde 195 hocas•n•n ismini zikretmi tir. Bu hocalar•n bizzat yan•nda bulunmu ve onlardan ders dinlemi tir. Onlar•n aras•nda bulunan Kâfiyeci, umunni, arimesâhi, Bulkîni, Münavi ve di erleri var ki, bu hocalar•n Suyûtî’nin ilmi ahsiyetine büyük katk•lar• olmu ve onun bir bilim adam• olarak yeti mesinde çok emekleri geçmi tir.33 Bu eserler günümüzde mevcut oldu u için hocalar•n•n hepsini tan•tman•n gerekli olmad• •n• dü ünüyoruz. Haddizat•nda çal• mam•z•n amac• ve hacminin s•n•rl•l• • da bunu gerektirmektedir. htiyaç halinde söz konusu iki esere ba vurmak suretiyle hocalar• hakk•nda bilgi al•nabilece ini hat•rlatmakla yetinip hocalar•ndan ön plana ç•kan birkaç tanesini tan•tmaya çal• aca •z.

1. emsüddin el-Hanefi (ö.867/1462): Suyûtî, bu hocas•ndan daha ziyade onun uzmanl•k alanlar• olan dil, mant•k ve kelam alanlar•nda istifade etmi tir.34 2. Alemüddîn el-Bulkîni (ö.869/1464): Birçok âlim yeti tiren Bulkîni ailesindendir. 791/1389’da Kâhire’de do mu tur. Zaman•ndaki fakihlerin imam•, am, Hicaz ve M•s•r’da âfii mezhebinin en önemli temsilcisidir. Kad•’l-

30 Haci Halife, Ke fü z-Zunûn an asami’l-Kutub ve l-Funun, Beyrut: Dâru ihyai’t-turâsi’l-arabiyyi, c.2, s.1735.

31 Suyûtî, et-Teheddüsü bi ni’metillâh, s. 43

32 Suyûtî, el-Muncemu fi l-Mu cemi, thk: brahim Bacis, 1.Bas•m, Beyrut: Dâru bn Hazm, 1415 h., s. 20.

33 Suyûtî, el-Muncemu fi l-Mu cemi, s. 45-90.

34 yâd Hâlid, Me lemetu l- ulûmi l- slâmiyye, s.59.

(19)

Kudatl•k görevinde bulunmu tur. Küçük ya ta Kur’ân-• Kerîm’i, f•k•h, f•k•h usulü ve nahivle ilgili baz• temel eserleri ezberlemi tir. Babas•ndan ve a abeyi Abdurrahman’dan f•k•h, zzeddin b. Cemaa’dan f•k•h usulü, Veliyyüddin bnü’l- Iraki ve bn Hacer el-Askalâni’den hadis, emseddin e - attânufî’den nahiv okumu tur. Miladi 1412’de hacca gitmi tir.

3. erefüddin el-Münavi (ö.871/1466): âfii mezhebinin önemli âlimlerindendir. Suyûtî, kad•l•k görevinde de bulunan bu hocas•ndan daha çok f•k•h ve tefsir alan•nda istifade etmi tir.

4. Takiyyüddin e - umunni (ö.872/1467): Dört sene derslerinde devam etti i bu hocadan tefsir, hadis ve dil gibi alanlarda istifade etmi tir. Birçok telif eseri bulunmaktad•r.

5. Muhyiddin el-Kâfiyeci (ö.879/1474): Suyûtî’ye on dört sene boyunca hocal•k yapm• t•r. Yüzden fazla eser telif etmi tir. Tefsir, hadis, f•k•h usulü ve belagat alanlar•nda Suyûtî’nin hocas•d•r. kinci babam dedi i hocas•d•r.

6. Seyfüddin el-Hanefi ö.(881/1476): Suyûtî’nin en son vefat eden hocas•d•r. Onun ölümünden sonra art•k ciddi manada hoca talebe ili kisi ya ad• • ba ka birisi olmam• t•r.

7. Yukar•da say•lanlar•n d• •nda Celâleddin el-Mahalli (ö.864/1459), ihâbuddin e - armesahi (ö.865/1460), zzeddin el-Kinâni (ö.876/1461), emsüddin es-Sirami (ö.866/1461), Fahreddin Osman b. Abdullah (ö.877/1462), zzeddin el-Mikati (ö.876/1461) ve emsüddin el-Bani’yi (ö.885/1480) de hocalar• olarak zikretmek olur.

35 Tâhir Süleyman, Celâluddîn es-Suyûtî asruhû ve hayâtuhû, s. 99.

36 Uzunpostalc• Mustafa, “Bulkînî”, D A, stanbul, 1992, c.11, s. 411–412.

37 yâd Halid, Me lemetu l - ulûmi l- slâmiyye, s.64.

38 Tâhir Süleyman, Celâluddîn es-Suyûtî asruhû ve hayâtuhû, s. 99.

39 Suyûtî, Bu yetü’l-vuât fî tabakâti’l-Lü aviyyîn ve’n-Nühât, 2.Bas•m, Daru’l-fikr, 1979, c.1, s.118; Özkan Hâlit,

“Suyûtî” , D A, stanbul, 2010, c.38, s. 188.

(20)

1.2.3. Talebeleri.

Suyûtî nin hayat• ve eserlerine dair son dönemlerde kaleme al•nm• en hacimli ve en de erli eserlerden birinin sahibi olan yâd Hâlid et-Tabbâ‘, “tabakat”, “terâcim” ve

“fehâris” kitaplar•nda yapt• • ara t•rmalar sonucunda Suyûtî’nin 48 talebesini tespit edebildi ini söylemektedir.40 Bu, bildi imiz kadar•yla Suyûtî’nin talebelerine dair tespit edilen en yüksek rakamd•r. Ancak ya ad• • dönemde öhreti bölgesinin çok ötelerine ula m• Suyûtî gibi bir ahsiyetin bütün talebelerinin bu say•dan ibaret oldu unu dü ünmek büyük bir yanl• olacakt•r.

Biz a a •da, tespit edilen listedeki bütün talebelerini yazmak yerine, özellikle me hur olmu birkaç•n•n isimlerini vermekle yetinece iz.41

1. emsüddin Muhammed b. Yusuf b. Ali e - ami es-Salihi ed-D•ma ki (ö.942/1535): “es-Siretü’ - amiyye” sahibidir.

2. Abdulkadir b. Muhammed e - azeli (ö.935/1528): “Behcetü’l-abidin”

isimli eserinde hocas• Suyûtî’nin hayat•n• anlatm• t•r.

3. emsüddin Ebu’l-Hasen Muhammed b. Ali ed-Dâvûdi el-M•sri e - âfii (ö.945/1538): “Tabakatu’l-müfessirîn”, “ez-Zeyl ala Tabakati’ - afiiyye li’s- Sübii”ve “Tercemetü’l-Hâf•z•’s-Suyûti” eserlerinin sahibidir. Ahmed b. Tani

ihab b. Ebi’l-Emir el- yasi el-Hanefi : Suyûtî, bu talebesini erdemli, Sâlih parlak bir muhaddis olarak vas•fland•rmaktad•r.

4. Ömer b. Ahmed b. Ali e - emma’ el-Halebi e - âfii: Fakih muhaddistir.

“Mevridü’z-zam’an fî uabi’l-iman” ve bunun özeti olarak da “Tenbîhü’l-vesnan ila uabi’l-iman” eserlerini kaleme alm• t•r. Ayr•ca Nevevi’nin “er-Ravda”

isimli eserini özetlemi tir.

5. Muhammed b. Abdurrahman b. Ali ed-Deyba’ e - eybâni el-Abderi ez- Zebidi e - âfii (ö.944/1537): “Teysiru’l-vusûl ila câmii’l-usûl”, “Misbahu’l- mi kat” ve “Temyîzü’t-tayyib mine’l-habis” eserlerinin sahibidir.

40 yâd Hâlid, Me lemetu l - ulûmi l- slâmiyye, s. 409.

41 yâd Hâlid, Me lemetu l - ulûmi l- slâmiyye, s.48-69.

42 Bedi es-Seyyid, el- mamü’l-Hâf•z Celâluddîn es-Suyûtî ve cuhûduhû fi l hadis ve ulûmuhî, 1.Bas•m, Dime k:

Dâru Kuteybe, 1994, s. 170–173.

(21)

6. Muhammed b. Abdulaziz b. Ömer b. et-Takiy b. Fehd el-Ha imi el- Mekki (ö.912/1506): Cârullah b. Fehd olarak me hur olmu tur. “et-Tuhfetü’l- latife fî binâi’l-Mescidi’l-Haram ve’l-Ka’beti’ - erife”, “Tuhfetü’l-letâif fi fadâili bn Abbas ve Vecc ve’t-Taif” ve “ez-Zeyl alâ Tabakâti’l-huffaz li’z Zehebi” eserlerinin sahibidir.

7. Muhammed b. Ali b. Muhammed (ö.953/1546): bn Tulun ed-Dime ki es-Salihi el-Hanefi ismiyle me hur olmu tur. Hadis, Tarih, Terâcim ve am mekânlar• hakk•nda 746 eseri vard•r. “el-Kalaidü’l-cevheriyye fî târihi’s- Salih•yye” eserinin sahibidir.

1.2.4. Eserleri.

Hicri IX.-X. asr•n önemli âlimlerinden olan Suyûtî nin eserlerinin say•s•, oldukça fazlad•r. slami ilimler ve dil alan• ba ta olmak üzere neredeyse her alanda çal• malar•

bulunmaktad•r. Kendisi özellikle yedi alanda uzmanl• •n•n bulundu unu söylemektedir43.

Suyûtî nin eserlerinin, ço unun uzun ara t•rmalar sonucu olarak kaleme al•nm• telif eserler olmaktan ziyade çe itli kaynaklardan seçmeler yapmak suretiyle derlenmi eserler oldu u44 yönünde ele tiriler vard•r. Sözgelimi Suyûti den pek de ho lanmayan ça da lar•ndan Sehavi (ö.902/1496), onun Mahmûdiye kütüphanesi ve di er kütüphanelerden, önceki devirlere ait birçok nadir eser üzerinde küçük de i iklikler yaparak bunlar• kendisine mal etti ini belirtmek suretiyle bu tutumunu küçümsemektedir.45 Abdülvehhab Abdullatif, Suyûtî gibi velut bir müellifin bu kadar eseri derlemesinin do al oldu unu ve bunu ilmî hayat•n•n ilk devresinde yapt• •n•;

ikinci devresinde daha ziyade kendi eserlerini telif etti ini söylemektedir.46

Eser telifi alan•ndaki h•z• ve yo un çal• mas•, talebeleri taraf•ndan bize nakledilmi , bir günde üç risale kaleme ald• •, ayn• zamanda hadis imlas•na ve problemlere cevap

43 Suyûtî, Hüsnü’l-muhâdara, c. 1, s. 338.

44 Abdullah Karahan, “Süyûti”, MEB .A, stanbul: Milli E itim Bas•mevi, 1993, c. 11, s. 260.

45 Sehâvî, ed-Dav’u’l-lâmi’, c. 4, s. 66; Karahan, “Süyûtî”, c.11, s. 260.

46 Suyûtî, Tedrîbü’r-râvî fî erhi Takrîbü’n-Nevâvî”, thk: Abdulvehhâb Abdullatîf, Dâru ihyâi’s-sünneti’n- nebeviyyeti, 1979, s.15.

(22)

vermeye devam etti i bildirilmi tir.47 Bu bilgiler bize eserlerinin bir k•sm•n•n derleme oldu unu göstermekle birlikte bu eserlerinin faydadan hâli oldu u dü ünülemez.

Telif etti i eserlerin say•s• hakk•nda de i ik rakamlar verilmektedir. Suyûtî önceki dönemlerde telif etti i Hüsnü’l-muhâdara’da kendi eserlerini üç yüz olarak vermektedir.48 evkâni, Suyûtî’nin eserlerinin say•s•n•n üç yüzü a k•n,49 bnü’l- mad (ö.1089/1679) be yüzü a k•n oldu unu50, Zirikli ise alt• yüz eser telif etti ini51 söylemektedir.

Ancak son dönemde yap•lan çal• malarda Suyûtî ye ait eserlerin say•s• mezkûr rakamlar•n çok üzerindedir. Kuveyt’te bas•lan Delîlü mahtûtâti’s-Suyûtî adl• eserde telif eserlerinin say•s• dokuz yüz seksen bir olarak tespit edilmi , bu eserlerin yazma nüshalar•n•n bulundu u yerler zikredilmi , ayr•ca bas•lm• olanlar•n•n bas•m yer ve tarihleri gösterilmi tir.52 Son olarak de erli ara t•rmac• yâd Hâlid et-Tabbâ‘ Suyûtî nin hayat•na tahsis etti i biyografide yakla •k 1.200 eser ismi vermi tir.53

Müellif, kendi eserlerini Kur’ân ilimleri (Tefsir ve K•raat), Hadis, F•k•h, Dil bilgisi, Usul, Beyan, Tasavvuf, Tarih ve Edebiyat olmak üzere alt• grupta mütalaa etmi tir.54 Suyûtî, Tefsir ve Kur ân ilimlerinde de devrinin bu ilimlerdeki ilim sahiplerinden hiç de geri kalmam• , derin Kur ân ve Tefsir ilmiyle çok me hurla m• t•r. Hayat•m•z•n bu gününde bile Suyûtî nin eserleri kaynakça olarak kullan•lmaktad•r. Suyûtî, yedi ilimde kendisine Allahtan vergi verildi ini ve bunun için de bu ilimlerde derin zekâ sahibi oldu unu bizzat kendisi söyler. Ayr•ca, er’i hükümler, Peygamber hadisleri ve Arap dili ilminde ise hatta içtihat rütbesine yeti ti ini söylemi tir.55 Böylece, Suyûtî’ye Kur ân ilimlerinde büyük hizmet yapmas• için F•k•h, Hadis, Arap dili ve Belagat ilminde kâmille me, yüksek zekâya erme ve geni dü ünce sahibi olma yetene i verilmi tir.

47 bnü’l-‘ mâd, ezerâtu z-Zeheb, c. 10, s. 76.

48 Suyûtî, Hüsnü’l-muhâdara, c.1, s. 338.

49 evkânî, el-Bedru’t-tâlî, c. 1, s. 231.

50 bnü’l-‘ mâd, ezerâtu z-Zeheb, c. 10, s. 76.

51 Zirikli, el-A lâm, 15.Bas•m, Beyrut: Dâru l-ilim li l-meleyin, 2002, c.3, s. 301.

52 Ahmed el-Haznedâr ve Muhammed brâhim e - eybânî, Delîlü mahtûtâti’s-Süyûtî ve emâkinu vucûdihâ, Küveyt: Mektebetu bn Teymiyye, 1983, s. 29–282.

53 yâd Hâlid, Me lemetu l - ulûmi slâmiyye, s.309-405.

54 Suyûtî, Hüsnü’l-muhâdara, c. 1, s. 339–344.

55 yâd Hâlid, Me lemetu l - ulûmi l- slâmiyye, s.109.

(23)

Suyûti nin Kur ân ilimlerinden olan Tefsir ilmine dair baz• eserlerinin ismini belirtelim:

1. El- tkân fî ulûmi l-Kur ân.

2. Tercümânü l- Kur ân.

3. Tefsîrü l-Celâleyn.

4. Katfü l-ezhar fî ke fi l-esrâr. ( Esrârü t-tenzîl) 5. Kebtü l-akrân fî ketbi l-Kur ân.

6. Ed-Dürrü n-nesîr fî k•râ ati bn Kesîr.

7. Mîzânü l-ma dele fî e ni l-besmele.

8. Tabakâtü l-müfessirîn.

Suyûtî nin eserlerine bakt• •m•zda onun ço u zaman bir kitab•ndan ya bir kitap ç•kard• •n•, ya da bir eser telif etti ini görüyoruz. Böyle ki,

eseri kitab•n•n bir özetidir.

Suyûtî, ! " #$ % & % !' isimli büyük bir kitap yazm• ve bu kitapta Haffâz •n “sihah”, “sunen”, “mu‘cem”, “mesânid” ve “cüzler”de etmi oldu u rivayetleri toplam• t•r. Bundan ba ka Taberi, Abdurrazzak, Râzî gibi di er tefsir âlimlerinin de rivayetlerini kitab•nda bulundurmu tur.

Suyûtî, hocas• Celâleddin el-Mahallî nin “Tefsiru’l-celâleyn” isimli tefsirini tamamlam• t•r. O öyle ki, Bakara suresinin ba •ndan srâ suresinin sonuna kadar tefsir etmi tir. Kur ân •n tefsiri zaman• kulland• • metodu inceledi imiz zaman, Suyûtî nin ilk önce ayet ve ayet ile ilgili rivayetleri kitab•na ald• •n•, sonra ise di er tefsir âlimlerinin görü lerini aç•klad• •n• görmekteyiz.

Suyûtî, Hadis ilmine de vâk•f olmu ve bu mevzuda birçok say•da eser telif etmi tir.

Suyûtî’nin hadis hocalar•n•n say•s• yüz doksan be civar•nda oldu u bilinmektedir.56 Suyûtî, hadis hocalar•n•n say•s• hakk•nda bir yerde öyle söylemi tir: “Bana M•s•r, Hicaz ve Halep ehirlerinden hadis âlimleri câzet verdi ve kendisinden hadis

56 yâd Hâlid, Me lemetu l - ulûmi l- slâmiyye, s.146.

(24)

duydu um, bana câzet vermi muhaddislerin say•s•n• bir kitapta toplad•m ve bu isimlerin say•s• alt• yüz e yakla •kt•r.”

Hadis ilmine dair bilinen baz• eserlerinin isimlerini vermekte fayda vard•r diye dü ünüyoruz:

1. El-Câmi u’l-kebîr.

Cem ul-cevami diye de bilinir. Hadis toplusudur. Eserin muhtesar• ise el- Câmi s-sa îr min ehâdîsi l-be îrdir.

2. Et-Tev îh âlâ câmi is-sahîh.

Bu eser ise “ hadis erhleri ”ne dair bir eserdir.

3. E zebu l-menâhil fî hadîsin men gale enâ âlim fehuva câhil.

Bu eser ise belli bir hadisin ara t•r•lmas• veya ayn• hadisin erhi niteli indedir.

4. El-muntekâ min el-mustedreki âlâ es-Sahîheyni li el-hâkim.

Bu eser ise hadis kitaplar•n•n k•saltmalar• veya özetleri niteli inde bir kitapt•r.

5. Elfiye fî mustalahi l-hadis.

Bu eser ise hadisin •st•lah• kavramlar•n• kendisinde toplayan bir kitapt•r.

imdi ise Suyûtî nin Arap diline dair telif etmi oldu u baz• eser isimlerini vermek istiyoruz. Bildi imiz gibi, Suyûtî kendisini Arap dili ve Nahiv konusunda müçtehit imamlardan biri olarak görmü tür. M•s•r da bn Hi amdan sonra Suyûtî den daha bilgili olmam• t•r. Suyûtî, Arap dili ve Nahiv kitaplar•n• tasnif etmekle eri ilimlerde daha da ilerlemi ve yüksek bilgiye sahip olmu tur. Böylece, onun el-Muzhir fî ulûmi l-luga kitab•na bakt• •m•zda, mütevatir, âhâd, mürsel, munkat•, efrat vb. konulardan bahsetti ini görüyoruz. Bu konular ise hadis ilmine ait konular ve •st•lahlard•r. Arap diline ait yazd• • eserlerin hepsinin ismini yazma imkân•m•z olmad• • için, baz•lar•n•n isimlerini vermekle yetindik:

1. El-Muzhir fî ulûmi l-luga ve envâ ihâ.

2. El-Ehbâru l-merviyye fî sebebi vad i l-Arabiyye.

(25)

3. El- fsâhu fî esmâ i n-Nikâh.

4. Et-Tezlîlu ve t-teznîbu âlâ nihâyeti l-(arîb.

5. Lem atu l- râk fî l- tikâk.

6. Unvânu d-dîvâni fî esmâi l-Heyvân.

Suyûtî nin daha çok özen gösterdi i ve derin bilgiye sahip oldu u di er dil alan• ise nahiv olmu tur.57 Nahiv eserlerinin baz•lar• ise unlard•r:

1. El-E bâh ve n-nazâ ir fi n-nahv.

Asl•nda bu konu daha önce fakihlerin eser verdikleri bir aland•r. Süyûtî nin ayn•

adla f•k•h ilminde de eseri bulunmaktad•r. Bu eseri telif ederken Tâceddin es- Sübkî nin f•k•h ilmine dair el-E bâh ve n-nezâ ir eserini örnek alm• t•r.58 Bu eser el-Nahviye adl• zeyli ile birlikte Haydarabat ta 4 cilt halinde bas•lm• t•r.

Müellif bu eserin malzemesini dil bilginlerinin hayat ve eserlerine ait olan malumat ile birlikte 1463 den beri toplam• t•.59

2. El- ktirâh fî usuli n-nahv.

Suyût nin bu eseri nahiv usulüne önemli bir katk• niteli indedir. Kendisinin de belirtti i üzere o, bu çal• mas•yla söz konusu ilmi yeniden düzenleyerek daha sistematik ve kapsaml• hale getirmi tir. Baz• ara t•rmac•lardan farkl• olarak nahiv ilmi usulünü ilk ortaya koyan kimse oldu unu iddia etmemi , sadece bu eserinde sergiledi i düzenleme, temellendirme ve bölümlemenin ilk defa kendisi taraf•ndan uyguland• •n• belirtmi tir. Bu eserinde kaynaklar• titizlikle seçmi , aktard• • bilgileri ustal•kla kullanm• ve telifini yeni bir tarzda ortaya koymu tur.60

3. Tuhfetu l- arîb fî l-kelâmi âlâ me niyyi l-Lebîb.

4. El-Behcetu l-merdiyyetu fî erhi elfiyeti ibn Mâlik.

57 yâd Hâlid, Me lemetu l - ulûmi l- slâmiyye, s. 208.

58 Sedat ensoy, “Süyûtî”, D A, stanbul, 2010, c.38, s.201.

59 Abdullah Karahan, “Süyûti”, MEB .A, stanbul: Milli E itim Bas•mevi, 1993, c. 11, s. 262.

60 Sedat ensoy, “Süyûtî”, D A, stanbul, 2010, c.38, s.201.

(26)

5. Cem u l-cevâmi fi n-Nahv.

Onun bu eseri baz• ilâve ve düzenlemelerle bn Mâlik in et-Teshîl ve Ebû Hayyân •n rti âfü d-darab adl• eserlerinin özeti mahiyyetindedir.61

6. Hâ iyetu âlâ Mu nî.

7. Risâletun fî i râbi du ai l-Kunût.

8. Es-Silsiletu l-mû ihetu fî ulûmi l- Arabiyye.

el-Cüveyni nin f•k•h ilmine dair es-Silsile sini (Silsiletu l-vâs•l) esas kabul etmi tir.62

9. Es-Seyfu s-sakîl fî hevâ î ibn Akîl.

10. erhu evâhidi l-Mu ni.

11. El-Matâli u s-Se îde fî erhi l-Ferîde.

12. Muhteseru l-Elfiye ve Dekâikihâ.

13. Heme u l-Hevâmi fî erhi cem i l-Cevâmi .63

Belagat ve belagatin Meâni, Beyan ve Bedi gibi ilim alanlar•nda da Suyûtî nin eserleri vard•r. Bulabildi imiz eserleri ise unlard•r:64

1. El- fsâhu âlâ telhîsul-Miftâh.

2. El-Cem u ve t-tefrîku fî envâi l-Bedî i.

3. Tehrîcu ebyâti t-Telhîs.

4. erhu ebyâti telhîsi l-Miftâh.

Suyûtî nin, Dil, Nahiv, Sarf ve Belagat ilimlerindeki hususi melekesi ve bilgisi ona kelam, ibare ve kelimeleri kendi meram ve iste ine göre kullanmas•na hizmet

61 Sedat ensoy, “Süyûtî”, D A, stanbul, 2010, c.38, s.202.

62 Sedat ensoy, “Süyûtî”, D A, stanbul, 2010, c.38, s.202.

63 Bu eserden nusha olarak Dâru l-Kutub da 328 sahifa olarak bulunmaktad•r, ayr•ca Bkz. Hemûde nin Celâleddin es-Suyûtî, s.325.

64 el-Haznedar ve e - eybâni, Delîlü mahtûtâti’s-Suyûtî ve emâkinu vucûdihâ, s.29-282.

(27)

göstermi tir. Böylece, onun “Hüküm”, “Makam ve “Ehbâri- - uara” gibi konularda birçok risaleleri vard•r. Edebiyata dair eserlerinden:

1. Hadîkatu l-Edîb ve tarîgatul Erîb.

2. Dîvânu s-Suyûtî.65

Hac• Halifenin söyledi ine göre, Suyûtî nin iir divan• da vard•r. Fakat maalesef bu eser zaman•m•za dek ula amam• , kay•p olmu tur.66

1. El-Ezhâru fîmâ akadehu - u arâû mine l-Âsâr.

2. El-Muhâdarât ve l-Muhâvarât.

3. En-Nazmu l-bedî fî medhi - ifâ i.

4. Nuzhetu l-culesâ fî e âri n-Nisâ.

K•sa ve nasihat tipli olan bu hikâyelerin say•s• otuz civar•ndad•r. Bu hikâyelerin erhi ve toplanmas•na ustat Samir Mahmud Durubi özen göstermi ve “Celâleddin es-Süyûtî nin hikâyeleri” ismiyle Beyrut ta 1989 y•l•nda (1409h.) iki ciltli kitap olarak bast•rm• t•r.67

1.2.5. Hakk•nda Yap•lm• Çal• malar.

Suyûtî, hakk•nda en çok çal• ma yap•lan, slami ilimlerin hemen her sahas•nda eser yazm• büyük âlimlerden biridir. Tespit edebildi imiz kadar•yla hayat•, eserleri ve farkl•

disiplinlerdeki uzmanl•k yönleriyle ilgili müstakil olarak u çal• malar yap•lm• t•r:

1. Celâleddin es-Suyûtî (ö.911/1505), Kitâbu’t-teheddusi bi ni‘metillah, el- Hey etu’l-Amme li kusuri’s-Sekâfe, 2003. Bu eser Suyûtî nin kendisi hakk•nda kaleme al•nm• bir otobiyografidir.

2. eyh Abdulkadir e - azeli (ö.934/1528), Behcetü’l-Abidin bi tercemeti Haf•z•’l- asri Celâleddin es-Suyûtî, Matbuati Mecmail Lügati el-Arabiyyeti bi Dime k, 1419/1998. Bu da talebesi Abdulkadir azeli nin hocas•n•n hayat•na tahsis etti i bir biyografi çal• mas•d•r.

65 yâd Hâlid, Me lemetu l - ulûmi slâmiyye, s.212.

66Haci Halife, Ke fü z-Zunûn an asami’l-Kutub ve l-Funun, c.2, s.793; yâd Hâlid, Me lemetu l- ulûmi l- slâmiyye, s. 255.

67 yâd Hâlid, Me lemetu l- ulûmi l- slâmiyye, s.213.

(28)

3. Sa di Ebû Ceyb68, Hayâtu Celâliddin es-Suyûtî ma’a’l-ilmi mine’l- mehdiile’l-Lahd, Dâru Menâhil, Birinci bask• 1413/1993.

4. yâd Hâlid et-Tabba 69 , el- mamu’l-hâfiz Celâliddin es-Suyûtî ma‘lemetu’l-‘ulûmi l- slâmiyye, Dâru Kalem, Dime k, Birinci Bask•, 1417/1996.

5. Ahmed e - erkâvi kbâl (1927-2000), Mektebetü Celâliddin es-Suyûtî, Daru Ma rib, Rabat, 1997.

6. Ali b. Ahmed b. el-H•msi, Fihrisü müellefati’s-Suyûtî.

7. Ahmed el-Haznedar ve Muhammed brahim e - eybâni 70 , Delîlü mahtûtâti’s-Suyûtî ve emâkinu vucûdihâ.

8. Nas•r b. Suud b. Abdulllah Selame, Mu‘cemu müellefâti’s-Suyûtî el- mahtûtâ, Mektebetü el-Melik Fehd el-Vataniyye, Riyad, 1417/1996.

9. Heyet, el- mam Celâleddin es-Suyûtî Fakihen ve Lu aviyyen ve Muhaddisen ve Müctehiden, el-Munazzamatu-l- slâmiyye li’t-terbiyetin ve’l-

ulûmi ve’s-Sekâfe, Daru Takrib Beyne Mezâhibi’l slâmiyye.

10. Bedi es-Seyyid el-Lehhâm71, el- mamu’l-Hâfiz Celâleddin es-Suyûtî ve Cuhûduhu fi’l-hadîs ve ulûmihi, Dâru Kuteybe, D•me k, 1415/1994.

Se di Ebû Ceyb 1932 y•l•nda Dime k te do mu tur. am üniversitesinde eriat ve Hukuk ilminde icazet alm• t•r.

iir, edebiyat ve ilmle me kuldur. “Mervan bin Muhammed ve esbâbu sukûti d-devleti l-Emeviyye”, “ el-Kâmûsu l- f•khiyyu lügaten ve istilâhen”, “ Dirâsetun fî menheci l-islâmi s-siyâsiyyi” gibi eserleri vard•r.

yâd Hâlid et-Tebbâ Dime k’te 01.01.1962 y•l•nda do mu ve orada da tahsil alm• t•r. 1983 y•l•nda Esad kütüphanesi kurulandan beri çe itli fazifelerde çal• m• t•r. Sonra Birle ik Arap Emirlikleri nin Dubai ehrine ta •nm•

ve orada Kültür ve Miras Cuma el-Mâcid merkezinde Tedarik bölümünün ba kan• olarak çal• m• t•r. Sonra ise ülkesine slam fethi Enstitüsü'nde kütüphane ve bilgi yönetmeni ve Kültür Bakanl• • uzman olarak döndü.

Kütüphane ve Dokümantasyon Derne i, Arap Kütüphaneleri ve Bilgiler Federasyonu, Orta Do u'da kütüphanecilerin European Society (Uluslararas• Malcolm) üyesidir.

eybâni Küveytlidir. mam,hatip ve me hur sire ve usuli din âlimidir. Arap dünyas•nda tan•nm• âlimlerden biridir.

1987 y•l•nda Jabriye de El yazmalar• merkezini kurmu tur. Fransa da Uluslararas• Ar if derne i, Arap Devletleri Federasyonu nda Arap miras•n•n korunmas• Ortak Komisyonu üyesidir.

Bedi b. Muhammed erîf es-Seyyid el-Lehhâm 03.09.1959 y•l•nda Dime k te do mu tur. Dime k Üniversitesi ti”,

“ lahiyyat Fakültesi Kur ân limleri ve Hadis bölümü nde Yard•mç• Doçenttir. 2013 ten beri Suriye Arap Cumhuriyyeti Yard•mla ma ve Zekat Fonu Genel Ba kan•d•r.

(29)

11. Kure î Abbas Denderâvî72, Edebü’s-Suyûtî.

12. Abdul âl Sâlim Mekram, Celâleddines-Suyûtî ve eseruhu fi’d-dirâseti’l- lügaviyye, Müessetu Risâle, Birinci bask•, 1409/1989

13. Tâhir Süleyman Hamûde73, Celaleddin es-Suyûtî – ‘asruhu ve hayatuhu ve asaruhu ve cuhûduhu fi’d-dersi’l-lügavi, Mektebu slami, Birinci bask•, 1410/1989.

14. Mustafa e - ek a (1917-2011), Celâleddin es-Suyûtî-Mesîretuhu’l-

‘ lmiyye ve mebâhisuhu’l-Lugaviyye, eriketu Mektebeti ve Matbaati Mustafa babi el-Halebi, 1401/1981.

15. Ahmed Emin Mustafa (1914-1997), Fennü-l-makam beyne’l-Bedi ve’l- Hariri ve’s-Suyûtî, 1991.

16. Muhammed Yusuf e - orbaci, el- mamu’s-Suyûtî ve cuhûduhu fî’

ulûmi’l-Belâga.

17. Dr. Necah bint. Ahmed ez-Z•har74, Müellefâtu’s-Suyûtî fî ‘ilmi’l-Belâga.

Kure î Abbas Denderâvî Abdulat el-Hattâb 09.21.1958 y•l•nda M•s•r da do mu tur. Gana da Guney Vadi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arap Dili Bölümü hocas•d•r. Önce asistant, sonra ise ö retmen olmu tur.1990 y•l•nda Doktora bitirmiçtir. lk mekalesi ise Doktora mekalesidir ve bu ise imdiye kadar Fakültenin bütün bölümlerinde tart• •l•yor. Yüksek Lisans ve Doktora tezleri ister Üniversite ve ister Üniversite d• •nda tart• •lan ve sayg• duyulan tezlerdir. Hiç bir zaman vatan•n• terk etmemi , vatandan uzakta çal• may• kabül etmemi tir. Me hur eserleri : “ Edebu s-Suyûti”, “ nan Nâtifi”, “Me âlimu n-nekdi el-edebi l-mu âsir”, “ Târîhu turâsi Se îd M•sr el- E lâ” ve ba kalar• bulunmaktad•r.

Prof. Dr.Tâhir Süleyman Hamûde skenderiyye Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap Dili Bölümü Dil ve Gramer Çal• malar• hocas•d•r. 21.02.1944 y•l•nda Buheyre de do mu tur. skenderiyye Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirmi ve mezkur bölümde Yüksek Lisans ve Doktora yapm• t•r. Mühim ilmi eserlerinden “ Tahkîku kitâbu Matâli i l- ilmiyye”, “ bn Cevzîyye: Cuhûdetun fî d-dersi l-lugaviyyi”, “ Celâluddin es-Suyûtî: asruhû ve hayâtuhû ve cuhûduhû fi d-dersi l-lugaviyyi”, ilmî risâlelerinden ise “ Esâlîbu l- atfi l-Kur ân el-Kerîm”, “el-Mef ûlu l-mutlak fi l-Kur âni l-Kerîm” ve di erlerinin ismini zikretmek mümkündür. Halen Arap dili bölümünde hoca olarak çal• •yor ve fakat hastal• a u ram• oldu undan kendisine Allah tan ifa dileriz.

74 Neccâh bint. Ahmed Abdulkerim ez-Zihhâr Cidde de do mu tur. Halen Medine ehrinde ya •yor. Lisans e itimini Mekke de lahiyat Fakültesinde Arap Dili Bölümünde alm• t•r. Yüksek lisans• ise Mekke de Ummu l-Gura Üniversitesi Arap Dili Fakültesi Arap Dili ve Belagati bölümünde okumu tur.( 1403 h.) Medine de Tayyibah Üniversitesi de Doçenttir. Eserlerinden : “e - evâhidu - i riyye fî kitâbi delâili-l- icâzi li - eyhi Abdulkahir el- Curcâni”, “Cuhûdu l- mamu Celâluddin es-Suyûtî”, “ Va mâzâ be de sukûti Emrîkâ” ve birçok ba ka ne rolunmu ve olunmam• eserleri bulunmaktad•r.

(30)

18. Adnan Muhammed Selman75, es-Suyûtî en-nahvi, Dâru Risâle, Ba dat 1976.

19. sam Fehmi Ebû Garbiyye, Üsûlu’n-nahv inde’s-Suyûtî beyne’n- Nazariyye ve’t-Tatbîk, Hey’etu’l M•sriyye Amme li’l Kitâb, Kâhire, 1425/2005.

20. Abdulhaf•z Fer ali el-Karni (1925-2013), el-Hâf•z Celâleddin es-Suyûtî- mamu’l-muctehidin ve’l-Muceddidin, Hey’etu’l M•sriyye Amme li’l Kitâb, 1990.

21. Dr. Muhammed Celâl Ebu el-Futûh e - eref, Celâleddin es-Suyûtî- Menhecuhu ve ârâuhu’l-Kelâmiyye, Dâru’l Nahdati’l Arabiyye.

22. Muhammed b. Hasan b. Akil Musa e - erif76, câzu’l-Kur âni’l-Kerîm beyne’l- mami’s-Suyûtî ve’l- Ulemâ, Dâru’l Endelüs Hadra, 1417/1997.

23. Süleyman Molla brahimo lu77, Celâleddin es-Suyûtî ve surelerin ba •yla sonu aras•ndaki münasebet ile ilgili “Merâsidu’l-metali fî’t-tenâsübi’l-Mekati ve’l-Metali” isimli eseri, Dernekpazar• Köyleri Kültür ve Dayan• ma Vakf•,

stanbul, 1994.

Adnan Muhammed Selman 1932 y•l•nda rak ta Enbar vilayetinde do mu tur. Ömrünün elli y•l•n• ö retim ve e itime adam• t•r.Ba dat Üniversitesi Edebiyat Fakultesinde okumu tur. rak Parlamentosu nun üyesidir. 1965 y•l•nda Kahire Üniversitesinde Edebiyat Fakültesi nden Yüksek Lisans mezunu olmu tur. 1969 y•l•nda ise Arap dili bölümünden Doktora mezunu olmu tur. 18 ya •ndan beri hvan el-Muslimin herakat•ndad•r. Davet ve r ad için ülke ve ülke d• •nda hizmetleri vard•r. Mekke de lahiyat bölümünde de çal• m• t•r. 1994 y•l•nda rak tan Urdun a gitmi ve 2003 y•l•nda geri dönmü tür. rak Parlomentosu geçmi millet vekilidir. rak Halk Kongresini tesis ve ba kanl•k etmi tir.

Muhammed Musa e - erif davetçi,imam, üniversite hocas• ve yazard•r. Arap Dili alan•nda eserler telif etmi ve eserleriyle Arapçaya yüksek katk• sa lam• dilcilerdendir. 1961 y•l•nda Cidde de do mu tur. Aslan ise Medine dendir. Nesebi Peygamber (s.a) hazretlerine kadar ula •yor. Suudi Arabistan Hava Yollar• uçak komutan•

çal• •yor. 1996 y•l•nda Umm Al-Gura Üniversitesi lahiyat fakültesi Hadis bölümünden Doktora mezunu olmu tur.

âtibi ve Durra kirâatlerinden icâzeti vard•r. Kahire Tarih Ara t•rmalar• Merkezi ba kan•d•r. Sünni Âlimler Birli i Derne i Yönetim Kurulu üyesidir. Eserlerinden “ Hayâu n-nisâi ismeten ve zîneten”, “es-Sebât”, “el-Himme tarigun ilâ Gimme”, “et-Tegârîbu ve et-Te âyî u”, “el-Mercî a - er iyye”, “Hasâisu l- bâdetu inde es-Sehâbe ve âli l- Beyt” ve di er eserlerinin ismini zikretmek mümkündür.

1960 Türkiye (Trabzon, Çaykara) do umlu Prof. Dr. Süleyman Mollaibrahimo lu, Rize Üniversitesi lahiyat Fakültesi'nde Temel slam Bilimleri Bölümü Tefsir Anabilim Dal• ö retim üyesi olarak görev yapm• t•r..

Mollaibrahimo lu, Dekan Yard•mc•l• •, Fakülte Yönetim Kurulu Üyeli i, Fakülte Kurulu Üyeli i ve Üniversite Yönetim Kurulu Üyeli i görevlerinde de bulunmu tur. Halen ise Prof. Dr. Süleyman Mollaibrahimo lu Rize Üniversitesi lahiyat Fakültesi dekan•d•r.“Muhammed b. Ali el-Udfuvî (ö.388/998) ve Tefsirdeki Metodu”, “Kurân limleri Sahas•nda Ne redilen Eserler (1923-1992) ve Yap•lan Tezler”, “Celâlüddin es-Suyûtî ve Merâsidü’l-metâli fî tenâsübi’l-mekati ve’l-metâli simli Eseri” (Tahkik ve Tercümesi), “Kur’ân Mesaj Süleymaniye’den Hutbeler”,

“Yazma Eserler Terminolojisi”, “Tefsir Notlar•” gibi mühim eser ve mekaleleri vard•r.

(31)

BÖLÜM 2: SUYÛTÎ N N EL- MUZH R S ML ESER

2.1. Kitab•n Tan•t•m•.

Celâleddin es-Suyûtî nin (ö.911/1505) “el-Muzhir fî ulûmi l-luga ve envâ‘ihâ”isimli eseri âlimler ve Arapça ö renenler için mühim kitaplardan biri olarak bilinmektedir.

Kitap ihtiva etti i meseleler, dil konular• ve ayn• zamanda Arap dili geli me tarihinin tetkiki aç•s•ndan önem arz etmektedir. Suyûtî kitab•nda dilin olu mas• ve laf•zlar•n inki af• konusundak• âlimlerin fikir ve görü lerini de toplam• t•r.

Kitapta kullan•lan baz• kelimeler çok az kullan•lmalar•ndan dolay• ayr•ca erhe ihtiyac duyulmaktad•r. Bunun için de kitab• yeni ne re haz•rlayan müellifler dil ve edebiyat kitaplar•n•n en me hurlar•na müracaat etmi lerdir. Suyûti de bu kitaplardan eserini telif ederken istifadede bulunmu tur. Bu kitaplar•n say•s• 1680 dir ve ikinci cildin sonunda verilmi tir.78

Müellif bu eserde Arap ve Arap olmayan dilbilginlerinin haz•rlad•klar• lügatlardan bolca kullanm• , onlardan çok say•da iktibaslar getirmi tir. Onlar•n içerisinde bn Düreyd in (ö.321/933) “el-Cemhere”, bn Fâris in (ö.395/1004) “el-Mucmel” gibi eserleri, Türk as•ll• kabul edilen Ebû Nasir smâîl b. Hammad el-Cevherî nin (ö.400/1009) “Tacu l- Luga ve s•hahu l- Arabiyye”, Hatip et-Tebrizi nin (ö.502/1109)“Tehzîbü islâhi l- Mant•k”, Cerullah Mahmut b. Ömer ez-Ez-Zemah erî nin (ö.538/1143) “Esasu l- belâ a”, Mahmud ez-Zencâni nin (ö.656/1258) “es-S•hâh”a yazd• • erhi, bn Menzur diye bilinen Cemâleddin Muhammed b. Mukrem in (ö.711/1312) “Lisânu l- arab”, Mecduddin Ebû Tâhir b.Yakub el-Firuzabâdi nin (ö.816/1414) “el-Kâmûsu l-Muhit”

gibi eserleri, ayn• zamanda Ebû Hasan el-Kisâî (ö.189/805), Ebû Zekeriyyâ el-Ferrâ (ö.207/822), el-Esmaî (ö.216/831), shâk b. Be îr (ö.285/898), mam el-Harameyn (ö.478/1085), lkiyâ el-Herrâsî (ö.504/1110), bn Asâkir (ö.571/1176), Fahreddin er- Râzi (ö.606/1209), ez-Zerke î (ö.794/1392) ve di er âlimlerin Arapçaya ait yazd•klar•

ara t•rmalar•ndan örnekler vard•r. Bu müelliflerden birço u tarih, hadis ve tefsir âlimleridir.

Müellif dil ili ilgili zikr olunan bu kitaplardan çok malumat toplam• , fakat baz•

ifadeleri k•saltm• t•r.

78 Suyûtî, el-Muzhir, c.1.s. 551.

Referanslar

Benzer Belgeler

250 Aynı Ģekilde nikâh esnasında mehir belirlenmez ancak daha sonra taraflar mehir için bir miktarda anlaĢırlarsa zifaf ya da vefat durumunda belirlenen

İznik'te Yeşil Cami (sol sayfada) ve 1388 tarihinde Birinci Murat tarafından annesi Nilüfer Hatun adına yaptırıl­ mış olan bu imaret bugün Arkeoloji Müzesi

Vergi ödevlisinin cezalarda indirim- den yararlanabilmesi için, ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi ve vergi farkı ile indirimden arta kalan vergi ziyaı, usulsüzlük

Yeterince alkol ve su bulunduran Veli öğretmen ve öğrencileri amaçlarına ulaşabilmek için, hangi seçenekte verilen sıvıları hazırlayabilirler? A) K kabına 50 ml su ve

Bu çalışmada, altı eksenli küresel bilekli bir endüstriyel robot için önerilen geometrik çözüm yöntemi Visual Studio yazılım geliştirme ortamında

Tahsin Yücel’in Golyan Devrimi adlı yapıtı Hayristan Cumhuriyeti adında bir ülkede geçen 14 farklı öyküden oluşmaktadır. Bu öykülerin her birinde toplumun farklı

Olcay ve Doğan, Ali’nin sahip olduğu yoksul ama sevgi dolu aile ortamının, kendi yaşadıkları sevgisiz ve soğuk burjuva hayatından daha anlamlı olduğunu fark

[r]