• Sonuç bulunamadı

1997 YILLIK RAPOR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1997 YILLIK RAPOR"

Copied!
232
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YILLIK RAPOR

1997

(2)

T Ü R K İY E C U M H U R İY E T M E R K E Z B A N K A SI ANONİM ŞİRKETİ

28 Nisan 1998 tarihli

HİSSEDARLAR GENEL K U R U L U N A sunulan

1997

ALTMIŞALTINCI HESAP YILI HAKKINDA BANK A MECLİSİ’NCE HAZIRLANAN

FAALİYET RAPORU

BİLANÇO, KÂR VE ZARAR HESABI

DENETLEME KURULU RAPORU

ANKARA 1998

(3)

II 1997 Yıllık Rapor

(4)

31 Aralık 1997 TARİHİNDE

T Ü R K İY E C U M H U R İY E T M E R K E Z B A N K A SI

B A N K A M E C L İSİ

B A Ş K A N GAZİ ERÇEL

Ü Y E L E R PROF. DR. M. BİLSAY KURUÇ OSM AN ŞIKLAR

O. CAVİT ERTAN SAMİ KURTOĞLU PROF. DR. RIZA AYH AN ZEKİ ŞENER

D E N E T L E M E K U R U L U Ü Y E L E R İ

NECATİ GÜVEN HİLMİ OKÇU METE ÖKTE M. SAİM UYSAL

Y Ö N E T İM K O M İT E S İ

B A Ş K A N GAZİ ERÇEL

B A Ş K A N Y A R D IM C IL A R I

AYK UT EKZEN

PROF. DR. SELÇUK ABAÇ ŞÜKRÜ BİNAY

AYDIN ESEN

(5)

IV 1997 Yıllık Rapor

(6)

GÜNDEM

1- A çılış ve divanın teşekkülü.

2 - Toplantı tutanağının imzalanması hususunda divana yetki verilmesi.

3- Banka M eclisi ve Denetleme Kurulu'nun 1997 Hesap Yılına ait raporlarının okunması ve görüşülmesi.

4 - 1997 yılma ait Bilanço, Kâr ve Zarar Hesabının onaylanması. K âim teklif gereğince dağıtılmasının kabulü veya reddi.

5- Banka M eclisi ve Denetleme K unılu’nun ibrası.

6- Banka Meclisi'nde görev süreleri 30 Nisan 1998 tarihinde sona erecek iki üyelik için seçim yapılması.

7- Denetleme Kurulu’nda görev süreleri 30 Nisan 1998 tarihinde sona erecek iki üyelik için (A) Sınıfi Hissedannca bir, (B-C) Sınıfi Hissedarlarınca bir üye seçimi.

8- 16 M ayıs 1996 tarihinde yapılan Bankamız 64. hesap dönemi Olağan Genel Kurulu gündeminin 5. maddesi gereğince alınan kararın iptal edilerek, T.C.M .B.

Van Gölü Eğitim ve Dinlenme Tesisinin eğitim amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı'na, bu gerçekleşemediği takdirde başka bir kamu kurumuna tahsis edilmek üzere bedelsiz olarak devri ve tesisin inşaatının asgari ölçüde tamamlanmasına yardım amacıyla 200 milyar liraya kadar miktarın Milli Eğitim Bakanlığı'na tahsisi konusunun görüşülüp karara bağlanması.

(7)

VI 1997 Yıllık Rapor

(8)

İÇİNDEKİLER

I. DIŞ EKONOMİK GELİŞMELER ---- --- j

I 1 DÜNYA EKONOMİSİ ---- --- --- 1

1.1.1. Sanayileşmiş Ülkeler --- 2

1.1.2. Gelişmekte Olan Ülkeler --- 4

1.1.3. Eski Merkezi Planlı Avrupa Ekonomileri ve 6 Bağımsız Devletler Topluluğu--- 1.1.4. Dünya Ticareti --- 7

1.1.5. Uluslararası Mali Piyasalar --- --- 7

1.1.6. Yükselen Piyasalar--- 9

1.1.7. Güney Doğu Asya Mali K rizi--- 10

1.1.8. Ekonomik Bütünleşme Hareketleri--- 12

II. TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER VE 17 PARA POLİTİKASI --- GİRİŞ --- 17

II. 1. GENEL DENGE --- 18

II. 1.1. Ekonominin Arz Yönü: Sektörel Üretim 23 Gelişmeleri ve İthalat --- II. 1.2. Ekonominin Talep Yönü: İç Talep ve İhracat --- 26

II. 1.3. İstihdam --- 27

II. 1.4. Ücret ve Maaşlar --- 29

II 2 KAMU MÂLİYESİ VE İÇ BORÇLANMA --- 30

11.2.1. Kamu Mâliyesi --- 30

11.2.2. İç Borçlanma --- 41

11.2.3. Tarımsal Destekleme --- 46

II.3. ÖDEMELER DENGESİ VE DIŞ BORÇLANMA --- 48

11.3.1. Ödemeler Dengesi --- 48

11.3.2. Dış Borçlar --- 53

II 4. PARA POLİTİKASI --- 58

11.4.1. TCMB Analitik Bilançosu --- 63

11.4.2. Para-Kredı Gelişmeleri --- 67

11.4.3. Faiz Oranlan --- 72

11.4.4. Döviz Kurlan --- 74

II. 5. FİYATLAR --- 74

(9)

III. M A L İ P İY A S A L A R --- 81

in .l . BANKACILIK SEKTÖRÜ VE KREDİ POLİTİKASI --- 81

III. 1.1. Türkiye Cumhuriyet Merkez B ankası--- 81

III. 1.2. Bankalar --- 82

m.2. PARA PİYASALARI --- 95

111.2.1. Devlet İç Borçlanma Senetleri Satışları ve Faizleri — 96 111.2.2. Açık Piyasa İşlemleri --- 100

111.2.3. Bankalararası Para Piyasası --- 101

m.3. DÖVİZ VE EFEKTİF PİYASALARI --- 103

III. 4. MENKUL KIYMET PİYASALARI --- 106

111.4.1. Birincil Piyasalar --- 106

111.4.2. ikincil Piyasalar --- 110

111.4.3. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) --- 111

111.4.4. İM KB’de Dalgalanma --- 114

IV . Y Ö N E T İM , P E R S O N E L VE İD A R İ İŞ L E R --- 115

IV. 1. BANK A MECLİSİ --- 115

IV.2. YÖNETİM KOMİTESİ --- 115

IV.3. DENETLEME KURULU --- — --- 115

IV.4. KADRO VE PERSONEL DURUM U --- 115

IV.5. EĞİTİM FAALİYETLERİ --- 116

IV.6. TEKNİK DONANIM FAALİYETLERİ --- 118

IV.7. İNŞAAT VE ONARIM FAALİYETLERİ--- 120

IV . 8. DİĞER FAALİYETLER --- 120

V. M E R K E Z B A N K A S I B İL A N Ç O SU --- 125

V . l . BİLANÇO AÇIKLAMASI --- 125

V .2. 1997 YILI KÂRI VE DA Ğ IT IM I--- 136

DENETLEME KURULU R A P O R U --- 137

BİLANÇO KÂR VE ZARAR H E S A B I--- 139

VI. Y A SA L V E İD A R İ D Ü Z E N L E M E L E R --- 147

V II. İS T A T İS T İK T A B L O L A R I --- 161 V III. B İL A N Ç O K A R Ş IL A Ş T IR M A L A R I---

VIII 1997 Yıllık Rapor

(10)

GRAFİKLER

Grafik II. 1.1 : Reel Ücretlerde G elişm eler--- 29

Grafik II.2.1 : Kamu Kesimi Borçlanma Gereği/GSMH --- 32

Grafik II.2.2 : Bütçe Dengeleri/GSMH --- 34

Grafik II.2.3 : Konsolide Bütçe Finansmanı --- 39

Grafik II.3.1 : D ış Borç Stoku ve Vade Ayırımı --- 54

Grafik H .3.2 : Brüt D öviz Rezervleri ve Kısa Vadeli Borçlar Farkı --- 57

Grafik II.3.3 : Brüt Rezervler ve Kısa Vadeli Borçlar Farkı--- 57

Grafik II.4.1 : Reel Para A rzları--- 69

Grafik H .4.2 : Para Çarpanı--- 71

Grafik II.4.3 : Rezerv Para Çarpanının Bileşenleri --- 72

Grafik II.4.4 : Ü ç Aylık Reel Faiz Oranlan --- 73

Grafik II.5.1 : DİE-Toptan Eşya ve ö z e l Sektör imalat Sanayii Fiyatlan --- 77

Grafik II.5.2 : DİE-Toptan Eşya ve Tüketici Fiyatlan --- 78

Grafik III. 1.1 : Mevduatm Vadelere Göre D ağılım ı--- 89

Grafik III. 1.2 : Kredilerin Banka Gruplan İçindeki Payı --- 90

Grafik III.3.1 : D öviz Kuru Sepeti ve TEFE --- 105

(11)

İSTATİSTİK TABLOLARI

Tablo 1 : Ekonominin Genci Dengesi (Cari Fiyatlarla) --- 161

Tablo 2 : Ekonominin Genel Dengesi (1994 F iy atlarıy la)--- 162

Tablo 3 : Gayrisafı Milli Hasıla (Cari Üretici Fiyatlarıyla) --- 163

Tablo 4 : Gayrisafı Milli Hasıla (1987 Üretici Fiyatlarıyla) --- 163

Tablo 5 : Sektörler İtibariyle Sabit Sermaye Yatırımları (Can Fiyatlarla) 164 Tablo 6 : Sektörler İtibariyle Sabit Sermaye Yatırımları (1994 Fiyatlarıyla) --- 164

Tablo 7 : Başlıca Sanayi Ürünleri Üretimi ---- --- 165

Tablo 8 : Enerji Dengesi (Milyon Ton Petrol Eşdeğeri Olarak "MTPE") — 166 Tablo 9 : Seçilmiş Tarım Ürünleri --- 167

Tablo 10 : Belediyelerce Verilen Ruhsatnamelere Göre Yeni İnşaat --- 168

Tablo 11 : Belediyelerce Verilen Yapı Kullanma İzin Belgelerine Göre Yeni İlave veya Kısmen Biten Yapılar --- 168

Tablo 12 : Ulaştırma Hizmetleri --- 169

Tablo 13 : Haberleşme Hizmetleri --- 170

Tablo 14 : İş İsteyenler ve Açık İşler --- 170

Tablo 15 : Dış Ülkelere Gönderilen İşçiler --- --- 171

Tablo 16 : Toplu İş Sözleşmeleri --- 171

Tablo 17 : Grevler ve Lokavtlar --- 171

Tablo 18 : Fiyat Endeksleri --- 172

Tablo 19 : Altın Fiyatları --- 173

Tablo 20 : Fiyat Endeksleri (Aylık) --- 173

Tablo 21 : Altın Fiyatları (Aylık Ortalama) --- 173

Tablo 22 : Tarımsal Destekleme Fiyatları --- 174

Tablo 23 : Konsolide Bütçe --- 175

Tablo 24 : Kamu İktisadi Teşebbüsleri Finansman Dengesi --- 176

Tablo 25 : Fon Kaynak ve Harcamaları (Cari Fiyatlarla) --- 177

Tablo 26 : Konsolide Bütçe Ödenekleri, Harcamaları ve Gelirleri --- 178

Tablo 27 : Kamu Borçlan (İç Borçlar) --- 178

Tablo 28/A : Parasal Yetkililer-Sektörel Hesaplar --- 180

Tablo 28/P : Parasal Yetkililer-Sektörel Hesaplar --- 181

X 1997 Yıllık Rapor

(12)

Tablo 29 : Merkez Bankası-Krediler --- 182

Tablo 30 : Merkez Bankası-Mevduat --- --- 183

Tablo31/A : Mevduat Bankalan-Sektörel Hesaplar --- 184

Tablo31/P : Mevduat Bankalan-Sektörel Hesaplar --- 185

Tablo 32/A : Mevduat Bankalan-Mevduat --- 186

Tablo 32/B : Mevduat Bankalan-Mevduat --- 187

Tablo 33/A : Kalkınma ve Yatıran Bankalan-Sektörel Hesaplar --- 188

Tablo 33/P : Kalkınma ve Yatınm Bankalan-Sektörel Hesaplar --- 189

Tablo 34 : Kalkınma ve Yatınm Bankalan-Krediler --- 189

Tablo 35 : Mevduat Bankalan-Krediler --- 190

Tablo 36 : Bankacılık Sektörü-Yurtiçi Kredi Hacmi --- 190

Tablo 37 : Parasal Sektör Analitik Bilançosu --- 191

Tablo 38 : Merkez Bankası-Analitik Bilanço --- 192

Tablo 39 : İhraç Edilen Menkul Değerler --- 193

Tablo 40 : Uluslararası Rezervler --- 193

Tablo 41 : Dış Ticaret --- 194

Tablo 42 : İhracatın Sektörel Dağılımı --- 195

Tablo 43 : İthalatın Sektörel Dağılımı --- 196

Tablo 44 : Ülkelere Göre İhracat ve İthalat --- 197

Tablo 45 : Yatınm, Tüketim ve Hammadde İthalatı --- 198

Tablo 46 : Kaynakların Çeşidine Göre İthalat --- 198

Tablo 47 : Ödemeler Dengesi --- 199

Tablo 48 : Ödemeler Dengesindeki Bazı Kalemlerin Aynntılan --- 200

Tablo 49 : Dış Borç Bakiyesi (Dönem Sonu) --- 201

Tablo 50 : Dış Borç Stokunun Yıl Sonlan Kurlanyla Döviz Cinslerine Göre Dağılımı --- 202

Tablo 51 : Kredi Mektuplu Döviz Tevdiat Hesaplan --- 202

Tablo 52 : Döviz Tevdiat Hesaplan --- 203

Tablo 53 : Dış Borç Ödemeleri Projeksiyonu (Borçlulara Göre) --- 203

Tablo 54 : Yabancı Sermayeli Şirketlerin Sektörel Dağılımı --- 204

Tablo 55 : Yabancı Sermaye İzinlerinin Yıllara Göre Dağılımı --- 205

Tablo 56 : 1997 Yılı Devlet İç Borçlanma Senetleri İhale Faizleri --- 205

(13)

Tablo 57 : 1997 Yılı Devlet İç Borçlanma Senetleri İhalelerinde

Satılan Miktarlar --- 206

Tablo 58 : Bankalararası Para Piyasası İşlemleri --- 206

Tablo 59 : Döviz ve Efektif Piyasaları İşlemleri --- 207

Tablo 60 : Tartılı Efektif Reel Kur --- 208

Tablo 61 : Sınıflarına Göre Fiili Personel Durumu --- 209

Tablo 62 : TC Merkez Bankası Şube, Temsilcilik ve Bürolar --- 210

XII 1997 Yıllık Rapor

(14)

1997

ALTMIŞALTINCI HESAP YILI HAKKINDA BANKA MECLİSİ’NCE HAZIRLANAN

FAALİYET RAPORU

(15)

xrv 1997 Yıllık Rapor

(16)

Saygıdeğer Ortaklar,

Merkez Bankası'nın altmışaltıncı hesap yılı sonuçlarını gösteren 1997 yılı Bilançosu ile Kâr ve Zarar Hesabını inceleme ve onayınıza sunar, yüksek Kurulunuzu saygı ile selamlarız.

Merkez Bankası işlemlerim incelemeye başlamadan önce 1997 yılındaki ekonomik gelişmeleri gözden geçirmekte yarar görüyoruz. Bu nedenle, incelemenize sunulan Raporda dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ayrıntılı bir biçimde ele alınmaktadır.

Raporun birinci bölümünde uluslararası ekonomik gelişmeler değerlendirilmektedir. Dünya ekonomisinin başlıca ülke gruplan itibariyle incelendiği bu bölümde uluslararası mali piyasalardaki gelişmelere, Güneydoğu Asya ülkelerinde meydana gelen krize ve ekonomik bütünleşme hareketlerine de yer verilmektedir.

Türkiye ekonomisinin irdelenmesine aynlan ikinci bölümde genel denge, istihdam, kamu mâliyesi ve fiyatlara ilişkin gelişmeler ele alınmıştır. Ayrıca, Merkez Bankası'nca uygulanan para politikası ve 1997 yılındaki parasal gelişmelerin analizi bu bölümün bir diğer konusunu oluşturmaktadır.

Raporun üçüncü bölümünde mali piyasalardaki gelişmeler ele alınmaktadır.

Bu bölümde; Merkez Bankası kredileri yanında bankacılık sektöründeki gelişmeler ve Merkez Bankası gözetiminde faaliyet gösteren para ve döviz piyasaları ayrıntılı biçimde İncelenmektedir. Menkul kıymet piyasalarındaki gelişmeler de Raporun üçüncü bölümünde yer almaktadır.

Türkiye ve dünyadaki ekonomik gelişmelerin incelendiği bölümlerden sonra, Raporun dördüncü bölümünde Merkez Bankası'nın personel ve idari işleri hakkında bilgi verilmekte, beşinci bölümünde ise 1997 yılı Bilançosu ile Kâr ve Zarar Hesabı açıklanmaktadır. Faaliyet Raporumuzun sonunda, her zaman olduğu gibi, 1997 yılında çıkartılan ekonomik ve sosyal konularla ilgili başlıca yasal ve idari düzenlemeler ile ülke ekonomisi hakkında istatistik tabloları içeren iki bölüm yer almaktadır.

(17)

XVI 1997 Yıllık Rapor

(18)

DIŞ EKONOMİK GELİŞMELER0*

1.1. D Ü N Y A E K O N O M İ S İ

JHl) eel Gayri Safi Yurtiçi JL%> Hasıla (GSYİH) büyüme hızı, dünya ölçeğinde bakıldığında 1997 yılında son 25 yılın ortalama düzeyinin üzerinde gerçekleşmiştir. Bu durumun önümüzdeki 10 yılda da devam etmesi beklenmektedir. Reel GSYİH büyüme hızının 1997 ve 1998 yıllarında yüzde 4,25 dolayında olacağı tahmin edilmektedir. Bu tahminler, sanayileşmiş ülkelerin iş çevrelerindeki iyimserlik, fiyat istikrarının sürdürüleceğine ilişkin gelişmeler, azalan mali dengesizlikler ve döviz kurlarına ilişkin orta vadeli beklentilerden kaynaklanmaktadır.

Ayrıca eski merkezi planlı ekonomilerde ve gelişmekte olan ülkelerde görülen canlanma da dünyada ekonomik büyümeyi hızlandıracak faktörler arasında görülmektedir.

Sanayileşmiş ülkelerde 1997 yılında ılımlı ekonomik büyüme ile birlikte fiyat istikran sağlanmıştır.

Bunun en açık örneğini, Amerika Birleşik Devletleri (A BD ) ve İngiltere'de sırasıyla yüzde 3,7 ve 3,3 olarak gerçekleşen reel GSYİH büyüme hızı ve tüketici fiyatlan ile ölçüldüğünde yüzde 2,4 ve yüzde 2,6 olarak gerçekleşen enflasyon oranlan oluşturmaktadır. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde 1997 yılında, Yunanistan hariç, Maasthricht enflasyon kriterine erişilmiştir. Ekonomik büyüme 1996 ve 1997 yıllarında ihracat artışından kaynaklanmıştır. Batı Avrupa ülkelerinde ekonomik canlanma yayılmıştır. Bu ülkelerin ihracatının büyük bir kısmı, 1996 yılında gelişmekte olan A sya ve Orta Avrupa ülkelerine yönelmiştir.

Gelişmekte olan ülkelerde 1996 yılında gerçekleşen güçlü ekonomik büyüme 1997 yılında da, Güneydoğu Asya ülkeleri hariç, devam etmiştir.

Güneydoğu A sya mali piyasalarında yaşanan krizin ekonomik büyüme üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen Çin ve diğer Asya ülkelerinde hızlı büyüme gözlenmiştir.

^ Bu bölümün hazırlanmasında, OECD, Bankaları, Bankalar ve fınans kuruluşları UNCTAD, IMF, BIS, çeşitli Merkez yayınlan kullanılmıştır.

Dünya ölçeğinde 1997 yılında ekonomik bü­

yüme son 25 yıl orta­

lamasının üzerinde gerçekleşmiştir

(19)

Eski merkezi planlı ekonomilerde uluslararası ekonomik ve finansal 1997 yılında reel GSYİH 1996 yılına sisteme entegre olma konusunda bu göre önemli ölçüde artmıştır. Kapsamlı ülkeler adımlar atmışlardır,

istikrar ve reform politikaları ve

TABLO 1.1.1

DÜNYA EKONOMİK GÖSTERGELERİ (Yıllık Yüzde Değişim)

1995 1996 I9 9 7O 1998(1)

ÜRETİM

Dünya 3,7 4,1 4,2 4,3

Sanayileşmiş Ülkeler 2 , 1 2,4 2 , 8 2 , 6

Avrupa Birliği 2,5 1,7 2,5 2 , 8

Gelişmekte Olan Ülkeler 6 , 0 6,5 6 , 2 6 , 2

Geçiş Sürecindeki Ülkeler -0 , 8 0 , 1 1 , 8 4,1

DÜNYA TİCARET HACMİ 9,5 6,3 7,7 6 , 8

İthalat

Gelişmiş Ülkeler 8,9 6 , 1 7,1 6,4

Gelişmekte Olan Ülkeler 11,4 8,7 8,4 7,8

Geçiş Sürecindeki Ülkeler 17,0 6,7 9,5 8,5

İhracat

Gelişmiş Ülkeler 8 , 8 5,5 8 , 2 6 , 6

Gelişmekte Olan Ülkeler 10,5 8 , 6 7,5 7,0

Geçiş Sürecindeki Ülkeler 14,9 4,3 5,3 7,1

TÜKETİCİ FİYATLARI

Sanayileşmiş Ülkeler 2,3 2 , 2 2 , 1 2 , 1

Gelişmekte Olan Ülkeler 22,7 13,2 1 0 , 0 8,9

Geçiş Sürecindeki Ülkeler 119,2 40,4 32,3 14,1

ALTI AYLIK LIBOR FAİZLERİ (%)(2)

ABD dolan 6 , 1 5,6 5,9 6,3

Japon yeni 1,3 0,7 0,7 1,1

Alman markı 4,6 3,3 3,3 4,0

Kaynak: IMF, World Economic Outlook, Ekim 1997.

(1) Tahmin.

(2) Londra Bankalararası Borçlanma Oranlan (LIBOR) 1.1.1. Sanayileşm iş Ülkeler

Sanayileşmiş ülkelerde 1997 yılında GSYİH'nın ortalama yüzde 2,8 arttığı tahmin edilmektedir. Öte yandan bu ülkelerde 1997 yılında fiyat istikran sürdürülmüştür. Tüketici fiyatlannda ortalama artışın yüzde 2,2'den yüzde 2,1'e gerilemesi beklenmektedir. Fiyat istikrarının sağlanması konusunda sanayileşmiş

ülkeler paralel gelişme göstermiş, fakat üretim ve istihdam açısından gelişmeler farklı olmuştur.

İş gücü piyasası performansında son yıllarda farklı gelişmeler gözlenmiştir. ABD, İngiltere ve diğer gelişmiş ülkeler istihdam artışı ve istikrarlı büyüme göstermişlerdir.

Almanya, Fransa ve İtalya'da ise esas olarak içsel faktörlerden kaynaklanan

2 1997 Yıllık Rapor

(20)

ekonomik yavaşlama, yüksek düzeyde işsizlik oranlarım getirmiştir.

ABD'de uygulanan istikrarlı makroekonomik politikalar, dinamik özel sektör ve ona uyumlu iş gücü piyasası, 1997 yılında düşük enflasyon ve azalan bütçe açığı ile birlikte üretim ve istihdam artışını sağlamıştır. İmalat sanayii ve hizmet sektöründe artan verimlilik sonucunda, ekonomik büyümeye ve istihdam artışına rağmen

1996 yılında enflasyonist bir baskı oluşmamıştır. Aynı yıl ücretlerde artış olmaması nedeniyle de özel tüketim artmamıştır. Ancak, bir önceki yıldan farklı olarak ücret gelirlerinde 1997 yılında artış görülmüş ve özel tüketim ekonomik büyümeyi desteklemiştir.

Federal Reserve'in uyguladığı sıkı para politikasına karşın, borsada devam eden yükseliş ve gerek tüketici gerek iş dünyasındaki güven düzeyi, ekonominin aşın ısınma riskinin halen mevcut olduğunu göstermektedir. Bu durum para politikasının daha da sıkılaştınlması olasılığım gündeme getirmektedir. Bütçe açığını azaltma konusunda 1992 ve 1996 yılları arasında kaydedilen olumlu gelişmeler

1997 yılında da devam etmiştir. Bütçe açığının azalmasında yardımcı etken, ekonominin güçlü olması sayesinde artan vergi gelirleridir. Yılın ikinci üç aylık döneminde işsizlik oram yıllık vaizde 5'in altına düşmüştür. Tüketici fiyatları artış oranının 1996 yılına göre azalarak 1997 yılında yüzde 2,4 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.

Japonya'da, iç talep artışı ve ihracatta görülen iyileşmenin etkisiyle ekonomik canlanma, 1996 sonlannda hızlanmış, 1997'nin ilk aylarında devam etmiş, soma tüketim vergilerinin artınlışı ile zayıflamıştır.

Ayrıca, Güneydoğu Asya ülkeleri mali piyasalarında yaşanan krizin, 1997 yılı ikinci altı aylık döneminde Japonya'nın ihracatım ve ekonomik büyümesini olumsuz etkilediği tahmin edilmektedir. Reel GSYİH'mn 1997 yılında yüzde 1,1 arttığı tahmin edilmektedir.

Amerika Birleşik Dev­

letlerinde 1997 yılında düşük enflasyon ve azalan bütçe açığı ile üretim ve istihdamda istikrarlı bir artış görülmüştür.

Japonya'da 1997 yılı ikinci altı aylık dö­

nemde büyüme hızı ya­

vaşlamıştır

Almanya, Fransa ve İtalya'da ekonomik büyüme iç talebin yetersiz olması nedeniyle, görece zayıf gerçekleşmiş ancak, büyüme hızı,

1995 ve 1996 yıllarındaki zayıf performanstan soma ihracattaki iyileşme sayesinde 1997 yılında yeniden artış eğilimine girmiştir. Güçlü ihracat performansı ve başarılı para politikası uygulamaları sonucunda Alman ve Fransız ekonomilerindeki iyileşme hız kazanmış ve piyasadaki güven artmaya başlamıştır. Reel GSYİH'mn Almanya ve Fransa'da 1997 yılında sırasıyla yüzde 2,3 ve yüzde 2,2 artması beklenmektedir.

İtalya'da ekonomik büyüme, Para Birliğine zamanında katılmak için kamu mâliyesini dengeleme çalışmaları nedeniyle 1997 yılında kısmen zayıf kalmıştır. Reel GSYİH artış hızının diğer sanayileşmiş ülkelere göre daha düşük düzeyde gerçekleşerek 1997 yılında yüzde 1,2 artması beklenmektedir. Enflasyon oranının ise

(21)

1997 sonunda yüzde 1,75 düzeyinde kaldığı tahmin edilmektedir.

İngiltere'de ekonomik büyüme, üretimi potansiyel düzeye yaklaştırmış ve işsizliği azaltmıştır. Reel GSYİH'mn 1997 yılında yüzde 3,3 artmış olduğu tahmin edilmektedir. Bu gelişmede İngiliz sterlininde görülen değerlenmenin olumsuz etkilerini fazlası ile telafi eden iç talepteki artış rol oynamıştır. Bütçe Açığının GSYİH'ya oranının 1997 ve 1998 yıllarında yüzde 4 olması hedeflenmiştir.

1.1.2. G elişm ekte Olan Ülkeler

_ , , „ Gelişmekte olan ülkelerde 1996 Güneydoğu Asya ülke­

lerinde yaşanan krizin Yllında gerçekleşen güçlü ekonomik etkisiyle bölgede eko- büyüme 1997 yılında da, Asya ülkeleri nomık büyüme yavaş- ha n ç devam etmiştir. Gelişmekte olan l2 T d i ğ e r GîlkeÎerdee ülkelerde 1996 yılında büyüme ise güçlü ekonomik açısından farklılıklar görülmüştür.

büyüme 1997 yılında Latin Amerika ülkelerinde Meksika da devam etmiştir. . . . . . , . .. .

krizinin ardından ekonomik canlanma görülürken, Doğu Asya ülkelerinde ihracatın zayıflaması sonucu büyüme hızı yavaşlamıştır. Her iki bölgede artan sermaye girişi cari işlemler açığının finansmanında kullanılmış bu da büyümeyi olumlu etkilemiştir.

Güneydoğu Asya ülkeleri mali piyasalarında yaşanan kriz, Asya bölgesinde ekonomik büyümenin 1997 yılında yavaşlamasına neden olmuştur.

Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda enflasyon oranlarının düşmesi ve uygulanan sıkı mali politikalar, politik istikrarsızlıktan kaynaklanabilecek ekonomik riskleri azaltmıştır. Fakat gelişmekte olan ülkelerin bir kısmında

görülen dış dengesizlikler ve zayıf bankacılık sektörü, yatırımcıların güvenini olumsuz etkilemiştir.

Gelişmekte olan ülkelerde reel GSYİH'mn 1997 yılında yüzde 6'nın üzerinde büyümüş olduğu, tüketici fiyatları artış oranının da yüzde 10 düzeyinde gerçekleştiği tahmin edilmektedir.

Latin Amerika ülkelerinin bir çoğu 1996 yılında rekabetçi döviz kurları, büyüme ve fiyat istikrarının aynı anda sağlanması konusunda başarılı olamamışlardır. Nominal döviz kurunda istikrarın sağlanması ile enflasyon kontrol altına alınmaya çalışılmıştır. Latin Amerika ülkelerinde artan sermaye girişi ve canlı ekonomik büyüme, cari işlemler açığını arttırmıştır. Latin Amerika ülkelerinde ekonomik büyüme 1997 yılında da devam etmiştir.

Yatıranlardaki canlanma ve artan bölge içi ticaret büyümeyi olumlu etkilemiştir. Reel GSYİH'mn 1997 yılında yüzde 4,1 büyüdüğü, tüketici fiyatlarındaki artışın da yıllık yüzde 20,5'den yüzde 13,5'e düşmüş olduğu beklenmektedir.

Latin Amerika ülkelerinde 1996 yılında görülen ekonomik canlanmada Aıjantin ve Meksika ilk sıralarda yer alan ülkelerdir. Her iki ülkede de

ihracata dayalı büyüme

gerçekleşmiştir. Meksika'da devalüasyon ihracatın artmasında etkili olmuştur. Brezilya'daki reel döviz kuru artışı Arjantin'in ihracatım olumlu yönde etkilemiştir. Arjantin ve Meksika'da ekonomik canlanma 1997

4 1997 Yıllık Rapor

(22)

yılında da devam etmiştir. Aıjantin fiyat istikrarının sağlanmasında diğer Latin Amerika ülkelerine oranla daha başarılı olmuştur. Brezilya'da 1996 yılında büyüme oranı artış hızı yavaşlamıştır. İç talebin kontrol altına alınması için sıkı para politikası uygulanmıştır. Brezilya'da enflasyonun 1997 yılında da düşmeye devam ederek yıllık bazda yüzde 8'in altında gerçekleşmesi, reel GSYİH'nın yüzde 3,5 düzeyinde artması beklenmektedir.

Şili'de 1996 yılında reel ücretlerdeki yükselme nedeniyle toplam talepte artış gözlenmiştir. Bu gelişmeyi kontrol etmek amacıyla da sıkı para ve mali politikalar uygulanmıştır. Şili'de 1997 yılında büyüme ve enflasyon, ekonominin aşın ısınmasını önleyici tedbirler sonucu bir ölçüde yavaşlamıştır.

Kolombiya'da inşaat ve imalat sektöründe faaliyetlerin zayıflaması ve politik istikrarsızlık 1997 yılında ekonomik büyümenin zayıflamasına neden olmuş, reel GSYİH'nın yıllık yüzde 2 artmış olduğu öngörülmüştür.

Venezuela'da ise ekonomik büyümenin yüzde 3,7 artması beklenmektedir.

Venezuela'da enflasyon kronik bir şekilde yüksek kalmıştır.

Gelişmekte olan Asya ülkeleri son yıllarda hızlı bir büyüme sergilemişlerdir. Ancak 1997 yılırım ikinci altı aylık döneminde, çeşitli etkenlerle bu ülkelerin finans piyasalarında istikrarsızlık yaşanmıştır. Ulusal para birimlerinin sürekli değer kazanan ABD dolarına endeksli olması finans piyasalarında

istikrarsızlığın artmasında etkili olmuştur. Bu bölgedeki krizden, ilkönce bankacılık sektörü zayıf olan Tayland etkilenmiştir. Tayland'da yaşanan kriz Filipinler, Endonezya ve Malezya gibi diğer Güneydoğu Asya ülkelerini de etkilemiştir. Bu ülkeler adeta bir "domino etkisi" ile paralarım önemli ölçüde devalüe etmişler ve 1997 yılında reel büyüme kayıplarına uğramışlardır. 1997 yılı ilk altı aylık dönemde dünyada sanayi alanında faaliyetlerin canlanması ve ticaretin artması ile Filipinler, Endonezya ve Malezya'da ihracat artmışken, ikinci altı aylık dönemde yavaşlamıştır.

Tayland, ekonomik büyümenin yavaşlamasının ve döviz piyasalarında yaşanan krizin ardından makro ekonomik politikalarda alınan yapısal uyum önlemlerine yönelerek cari işlemler açığının azalmasını hedeflemiştir. Malezya, Endonezya ve Filipinler ise ulusal paraların değer kaybetmesi sonucu ihracatın artması ve büyümüş olan cari işlemler açığının küçülmesini amaçlamıştır.

Eski Merkezi Planlı Avrupa Ekonomileri ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde 1997 yılında ekono­

mik canlanma görül­

müştür.

Çin'de enflasyonist baskılar 1997 yılında azalmıştır. Tüketici fiyatlarındaki yıllık artışın yüzde 4,5'e düştüğü tahmin edilmektedir. 1994 yılındaki yüzde 22'lik enflasyonla karşılaştırıldığında çarpıcı gelişme açıkça görülmektedir. Ekonomik büyümenin ise yüzde 9'un üzerinde gerçekleşmesi beklenmektedir.

Afrika ülkelerinde 1997 yılında ekonomik büyümenin, yaşanan kuraklık, iç savaş ve politik

(23)

istikrarsızlık nedeniyle yüzde 5,2'den yüzde 3,7'ye düştüğü beklenmektedir.

Orta Doğu ülkeleri 1997 yılında da ekonomik büyüme açısından olumlu gelişmeler göstermeye devam etmiştir.

Petrol fiyatlarının OPEC ülkelerinde (Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı) 1997 yılı Eylül ayında 1996 yılı sonuna göre yüzde 5 düşüş göstermesine rağmen, Orta Doğu Ülkelerinde ortalama büyüme hızının 1997-98 yıllarında yüzde 4-5 aralığında olması beklenmektedir.

1.1.3. Eski M erkezi Planlı A vrupa Ekonom ileri ve B ağım sız Devletler Topluluğu

Bu ülkelerin çoğunda 1997 yılında pozitif büyüme görülmüştür. Reel GSYİH'nın 1997 yılında yüzde 1,8 arttığı tahmin edilmektedir.

Kapsamlı istikrar ve reform politikaları uygulanan Polonya, Baltık ülkeleri, Çek ve Slovak Cumhuriyetleri, Macaristan ve Slovenya'da ılımlı bir enflasyonla birlikte görece yavaş bir büyüme görülmüştür. Ayrıca bu ülkeler uluslararası ekonomik ve finansal çevreye entegre olma konusunda önemli adımlar atmışlardır.

Çek ve Slovak Cumhuriyetlerinde döviz piyasalarındaki baskının etkisiyle 1997 yılında ekonomik büyümenin yavaşlamış olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca Çek ve Slovak Cumhuriyetlerinde güçlü ithalat talebi ve ulusal paraların değer kazanması sonucu cari işlemler açığının

GSYİH'ya oram yüzde 8'in üzerinde gerçekleşmiştir.

Polonya'da 1997 yılının ilk altı ayında ekonomik büyüme iç talebin artması sonucu yıllık yüzde 7'nin üzerinde gerçekleşmiştir. Diğer taraftan sermaye mallarına olan talep sonucu ithalatın artmasıyla cari işlemler açık vermiştir. Polonya'ya 1997 yılında giden sermaye daha çok doğrudan yatırımlar olarak gerçekleşmiştir.

Rusya'da ekonomik faaliyetlerin 1997 yılında yeniden canlanmaya başladığı görülmüştür. Rusya enflasyonla mücadelede 1997 yılında başarılı olmuştur. 1997 yılının ortasında on iki aylık enflasyon yüzde 15'in altına düşmüştür. 1996 yılında tüketici fiyatlarında yıllık yüzde 48 olan artışın 1997 yılı sonunda yüzde

16 olarak gerçekleştiği

beklenmektedir.

Arnavutluk'ta 1995 ve 1996 yıllarında reel GSYİH yüzde 8,9 ve yüzde 8,2 artış gösterirken 1997 yılında yüzde 10 düzeyinde düşüş göstermesi beklenmektedir.

Sıkı maliye politikaları uygulayan ve yapısal reformları gerçekleştiren eski Sovyetler Birliği ülkelerinin birçoğu enflasyonla mücadelede başarılı olmuşlardır. Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan ve Kırgız Cumhuriyeti genellikle 1997 yılında istikrarlı büyüme ile birlikte düşük enflasyonu sağlamışlardır.

Ermenistan ve Azerbaycan'da on iki

6 1997 Yıllık Rapor

(24)

aylık enflasyon oranı 1997 yılının ortasında tek haneye, Gürcistan ve Rusya'da ise yüzde 15'in altına düşmüş, Kazakistan ve Ukrayna'da ise

yüzde 20-25 aralığında

gerçekleşmiştir. Türkmenistan ve Özbekistan, mali politikalardaki gevşek uygulama sonucu enflasyonla mücadelede başarılı olamamışlardır.

Macaristan'da ekonomik büyüme 1996 yılının tersine 1997 yılında canlanma göstermiş, enflasyon düşme eğilimine girmiştir.

Makroekonomik istikrarın sağlanması amacıyla birtakım önlemler alınan Bulgaristan'da üretim 1997 yılında düşüş göstermiştir. 1996 yılında ve 1997 yılının başında bankacılık sektöründe yaşanan kriz ekonomiyi olumsuz etkilemiştir. Şubat 1997'den itibaren uygulanan istikrar programı kapsamında Para Kurulu'nun oluşturulmasına karar verilmiştir. Para Kurulu uygulamasında, 1 Temmuz 1997'de 1000 Leva 1 Alman markına eşitlenmiştir. Uygulamalar çerçevesinde Bulgaristan'da Leva'ya duyulan güven artmış, aylık enflasyon Mart ayında yüzde 12,7'ye, Temmuz ayında ise aylık yüzde 4'e düşmüştür.

1. 1.4. Dünya Ticareti

Dünya ticareti 1997 yılının ilk dokuz aylık döneminde önceki yılın

aynı dönemine göre yüzde 3,3 Bulgaristan enjlasyon- büyümüştür. Dünya ihracatı aynı mücadelede başarılı dönemde yüzde 3,6, ithalatı ise yüzde

3 büyüme göstermiştir.

Sanayileşmiş ülkelerin toplam ticareti aynı dönemde yüzde 0,2 azalırken dünya ticaretindeki paylan yüzde 67 düzeyinden yüzde 66'ya inmiştir. Gelişmekte olan ülkelerin toplam ticareti ise yüzde 6 artarak dünya ticaretindeki paylan yüzde 33'den yüzde 34'e yükselmiştir.

Güneydoğu Asya ülkelerinde oluşan kriz ile birlikte, yaşanan talep daralmasının, bu bölgeye ihracat yapan ülkelerin dış ticaret dengesini 1997 yılının dördüncü üç aylık döneminde olumsuz etkilemesi beklenmektedir. Sürekli olarak paralanın devalüe eden bölge ülkelerinin, 1997 yılı dördüncü üç aylık dönemi ve 1998 yılı içerisinde dünya ticaretinde görece avantaj sağlayacaklan tahmin edilmektedir.

Dünya ticareti 1997 yılının ilk dokuz aylık döneminde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,3 oranında büyümüştür.

Dünya ihracatı aynı dönemler itibariyle yüzde 3,6, ithalatı ise yüzde 3 büyüme gös­

termiştir.

1.1.5. Uluslararası Mali Piyasalar Romanya'da kamu sektörünün

küçülmesi, fiyatlarda görülen serbestleşme, bankacılık sektöründe yapılan reformlar ve sanayi alanında görülen yeniden yapılanma enflasyonun düşmesinde etkili olmuştur. Aylık enflasyon Temmuz 1997'de yüzde 31'den yüzde l'in altına düşmüştür.

Gelişmekte olan ülkelerin dünya piyasasındaki paylan 1997 yılı itibariyle artış göstermiştir. Aynca, sermaye hareketlerinin gelişmekte olan ülkelere yöneldiği görülmektedir.

Yılın en önemli gelişmesi Japon yeninin güçlenmesi ve ABD dolarının

(25)

Uluslararası sermaye piyasalarının 1997yılı ilk dokuz ayı içeri­

sinde genel finansman ihtiyacı 1,35 trilyon ABD dolan seviye­

lerine ulaşmıştır.

Japon yeni dışındaki diğer ülke paralarına karşı değer kazanması olmuştur. Nisan ayma doğru ABD dolan - Japon yeni paritesi 127 düzeyine yükselmiş, ardından Japon yeni tekrar değer kazanmış ve Haziran başlarına doğru parité 110 düzeyine geri dönmüştür. Güney Doğu Asya'daki mali krizin başlamasının ardından parité 130 düzeyine kadar yükselmiştir.

ABD dolan - Alman markı paritesi 1997 yılının ilk günlerinde 1,70 dolayında seyretmiştir. Ancak, ABD ekonomisinin istikrarlı büyümesinin de etkisiyle Alman markı ABD dolan karşısında değer kaybetme eğilimine girmiştir. Yıl sonunda ise parité 1,80 düzeyini aşmıştır.

ABD'nin 1996 yılı içerisinde gösterdiği performansı 1997 yılına taşıması, Nisan ayı içerisinde ABD ile Japonya arasındaki faiz farkım ABD lehine yüzde 4,8 düzeyine yükseltmiştir. Ancak, yıl ortalarına doğru Japonya'nın ticaret fazlasının artması bu farkı yüzde 4,0 düzeyine düşürmüştür.

Uluslararası piyasalarda finansman ihtiyacı, çoğunlukla menkul kıymet piyasalarından ve sendikasyon kredilerinden karşılanmıştır. Hisse senetleri işlem değer hacmi 567,6 milyar ABD dolarından 725,9 milyar ABD dolarına ulaşmış, sendikasyon kredileri ise 255,2 milyar ABD dolarından 289,0 milyar ABD dolarına yükselmiştir.

Güney Doğu Asya'da oluşan krizin etkileri Eylül ayma kadar uluslararası finans piyasalarında görülmemiştir. Avrupa'da büyüme beklentileri ve Avrupa Birliği'nin üçüncü aşamasına geçiş için üye ülkelerin çabalarının artması sonucunda uluslararası bono ve kredi piyasaları genişlemiştir. Uluslararası bono ihracı 1996 yılının ilk dokuz aylık döneminde 528,2 milyar ABD dolarından 1997 yılının aynı döneminde 672,3 milyar ABD dolarına yükselmiştir. ABD 141,9 milyar ABD dolan, Almanya 124,7 milyar ABD dolan ve İngiltere 40,5 milyar ABD dolan ile en fazla bono ihraç eden ülkeler olmuşlardır. Toplam bono ihracının yüzde 33,6'smı tahviller oluşturmaktadır. Aynca, bu tahvil ihraçlanmn yüzde 47'si ABD dolan üzerinden yapılmıştır (Tablo 1.1.5.1).

Uzun dönem faizlerinin düşük olması kredi talebini artırmış, bu bağlamda uluslararası piyasalarda toplam bono satışlarındaki artış 1996 yılında yüzde 30,0 düzeyindeyken, 1997 yılı içerisinde yüzde 33,6 düzeyine ulaşmıştır.

Uluslararası bono tekliflerinin dağılımında, ABD dolarının payı 1996 yılının ilk dokuz aylık döneminde yüzde 42,7 oranından 1997 yılırım aynı döneminde yüzde 45,1 oranına yükselmiştir. Aynca, Avrupa Birliği'nde faiz oranlannın birbirine yaklaşması üye ülkeler içerisinde ECU'nun kaydi para olarak kullanımım yaygınlaştırmıştı.

8 1997 Yıllık Rapor

(26)

Özel sektör tahvillerinin 1996 yılındaki yüzde 28,9'luk payı, 1997 yılında yüzde 34,6'ya ulaşmıştır, ö z e l sektörün bankacılık sisteminden yaptığı borçlanmalar azalırken, özel sektör tahvilleri ile yapılan borçlanmaların arttığı görülmektedir.

Bu çerçevede, klasik anlamdaki borçlanmanın yönünün değiştiği görülmektedir.

1.1.6. Yükselen Piyasalar

Meksika'daki mali krizin etkilerinin zamanla kaybolması ile birlikte, yükselen piyasalara özel sermaye girişleri büyük ölçüde artmıştır. Yükselen piyasalardaki ekonomik reformların yapılması ve

daha güvenilir bir ortamın oluşması ile birlikte yüksek reel faiz oranlan, dış yatınmlan ve sermayeyi bölgeye çeken en önemli nedenler arasındadır. Diğer yandan, ödemeler dengesi sermaye hareketlerinin ve mali sistemin serbestleşmeleri de sermaye girişlerini arttırmıştır. Bu bağlamda, Güney Amerika'ya yönelen sermaye hareketleri 1996 yılının ilk dokuz aylık döneminde 31,2 milyar ABD dolarından 1997 yılının ilk dokuz ayında 53,9 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Doğu Asya'da 50,8 milyar ABD dolarından 56,7 milyar ABD dolarına, Orta ve Doğu Avrupa'da ise 2,3 milyar A BD dolarından 3,8 milyar ABD dolarına yükselmiştir (Tablo 1.1.6.1).

Güney ve Orta Amerika'daki büyüme

devam etmiş,

enflasyon oranların­

daki azalma mali dengesizliklerin düzel­

mesine yardımcı ol­

muştur.

Gelişmekte olan ülke­

lerin uluslararası mali piyasalar ile enteg­

rasyonları hızlanmış­

tır.

TABLO 1.1.5.1

ULUSLARARASI BONO İHRACI VE EN FAZLA BORÇLANAN ÜLKELER (Milyar ABD doları)

Ocak - Eylül

1994 1995 1996 1996 1997

Toplam Bono İhracı 428,6 467,3 708,8 528,2 672,3

ABD 45,6 73,5 129,0 95,4 141,9

İngiltere 32,8 26,7 53,4 37,8 40,5

Almanya 45,9 71,9 111,5 82,9 124,7

* Kaynak: OECD "Financial Market Trends”, Kasım 1997.

Güney Doğu Asya piyasalarında 1996 yılının sonuna doğru sermaye girişlerindeki artışın azalması ve ABD dolarının güçlenmesi sonucunda, bölge ülkelerinin ABD dolarına sabitlenen para birimlerini bu düzeylerde tutması güçleşmiştir. Bu ülkelerdeki cari işlemler açığının GSYÎH'nın yüzde 10'u düzeylerine

ulaşması dış borçlanmaya bağımlılığın kronikleştiğinin göstergesi sayılabilir. Bunlara ek olarak yüksek büyüme hızının süreklilik kazandığı, şirketlerin borçlarının sürekli arttığı ve gayrimenkuller üzerindeki spekülatif hareketlerin de çoğaldığı gözlenmektedir.

(27)

TABLO 1.1.6.1

YÜKSELEN PİYASALARDAKİ DIŞ YATIRIMLAR (Milyar ABD doları)

Ocak - Eylül

1994 1995 1996 1996 1997

Güney Amerika 17,5 28,8 45,3 3 U 53,9

Bono 1 0 , 1 14,6 31,8 2 1 , 1 38,4

Kredi 1,0 3,4 3,8 2,4 7,9

Hisse Senedi 2 , 8 2 , 1 31 2 , 0 3,7

Diğer 3,6 8,7 6,5 5,7 3,9

Doğu Asya(l) 46,2 39,7 55,1 50,8 56,7

Bono 19,9 9,3 21,4 24,3 2 1 , 0

Kredi 17,3 2 0 , 8 18,2 13,5 18,3

Hisse Senedi 6 , 6 6 , 8 9,6 7,9 10,4

Diğer 2,4 2 , 8 5,9 5,1 7,0

Orta ve Doğu Avrapa(2) 0,4 0,9 3,5 2,3 3,8

Bono 0 , 2 0 1 1,7 1,4 1,9

Kredi 0 , 2 0,7 1 , 6 0,7 1,7

Hisse Senedi - - 0 , 2 0 , 2 0,1

Diğer - - - - 0,1

* Kaynak: OECD "Financial Market Trends", Kasım 1997.

1- Çin, Tayvan, Hong Kong, Endonezya, Makao, Malezya, Papua Yeni Gine, Filipinler, Singapur, Tayland, Vietnam.

2- Hırvatistan, Estonya, Latvia, Litvanya, Romanya, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya.

1.1.7 G üney Doğu A sya M ali Krizi

I.1.7.1 K riz Ö ncesi

Çok uluslu şirketlerin yükselen piyasalara yönlendirdiği yatırımlar, ödemeler dengesinin tümüyle serbestleştirilmesi ve dış yatırımların teşviki için getirilen kolaylıklarla çoğalmış ve tüm sermaye girişleri hızlanmıştır. Çok uluslu şirketler üretim sistemlerini işgücü maliyetinin düşük olduğu bu piyasalara öncelikle yönlendirmişlerdir. Yükselen piyasalardaki dış yatırımların hacmi

1991-1995 yıllan arasında yıllık ortalama yüzde 37 dolayında artmıştır.

Doğrudan yabancı yatırımların 105,9 milyar ABD dolan ile toplam dış kaynak girişleri içindeki payı 1996 yılında yüzde 4 5 'tir. Diğer yüzde 5 5 ’lik bölümü oluşturan sermaye girişleri, 1996 yılı itibariyle 129,3 milyar A B D dolan düzeyindedir.

Yükselen piyasalara 1995 yılındaki özel sermaye girişleri 192,8 milyar A BD dolarından 1996 yılında 235,2 milyar A B D dolarına kadar çıkmıştır. Bu artışın nedenleri arasında, yükselen piyasalar ile gelişmiş piyasalar arasındaki faiz farkının yüksek olması, yükselen piyasalarda ekonomik performansın

10 1997 Yıllık Rapor

(28)

gelişmesi ile birlikte kredi risklerinin azalma eğiliminde bulunması sayılabilir. Kurumsal yatırımcıların bu piyasalarda portföy yatırımları için yeni yatırım olanakları araması, mali piyasalardaki yeniliklerin piyasalarda risk yönetimine olanak tanıması, süregelen mali ve sermaye hesabı serbestleştirmeleri ve piyasalardaki bilgilerin kalitesinin artması ile ulaşılabilirliğinin kolaylaşması, sermaye girişlerinin diğer nedenlerini oluşturmaktadır.

I.1.7.2 K rizin N edenleri

Latin Amerika ülkelerinin 1996 yılı içinde gösterdikleri büyüme performanslarıyla birlikte enflasyonlarındaki düşüş ve bankacılık sistemlerinin yeniden yapılanması sonucunda bu ülkelere sermaye girişlerinde artış gözlenmektedir. Bu çerçevede, Güneydoğu Asya piyasalarına 1997 yılı başlarında sermaye girişlerindeki artış hızı önceki yıllara göre azalmıştır. Ayrıca, 1990’lardan beri ortalama olarak yüzde 8-10 dolaylarında büyüyen ekonomilerde milli paraların aşın değerlenmesi GSYÎH'mn yüzde 10'u seviyelerindeki cari işlemler açığım da beraberinde getirmişlerdir.

Bu ülkeler 1990’lann başından itibaren gayri menkul yatırımlarım Japon yeni üzerinden borçlanarak finanse etmişlerdir. Reel kurların değerlenmesi ile birlikte büyüyen cari işlem açıklan ile finansman kaynağının kısa vadeli borçlanmalar olması ekonomileri dış şoklara karşı daha

duyarlı yapmış, uluslararası yatırımcılar ülke ekonomilerine şüpheli bakmaya başlamışlardır. Bu bağlamda, bankacılık sistemi üzerindeki denetimin zayıf olması, mali piyasalarının görece zayıflığı, kredibilitesi yüksek olmayan güçsüz kurumlardan oluşması ve para ve kur politikalarının uyumsuzlaşması krizi getirmiştir.

Sermayenin yönünün Latin Amerika 'ya dönüşü Güneydoğu A sya’daki mevcut ser­

maye talebinin kar- şılanamamasına yol açmıştır.

I.1.7.3 Krizin Gelişimi

A sya piyasalarına sermaye girişlerinin azalması, spekülatif hareketlerin başlamasına yol açmıştır.

Bu hareketlerin belli bölgeler üzerine yoğunlaşması ile birlikte 1997 yılı Mayıs ayı ortalarında ilk olarak Tayland bahtı zorlanmaya başlamıştır.

Tayland, döviz sepetinde büyük yer tutan ABD dolarındaki artış ile spekülatif baskılara dayanamayarak, para birimini devalüe etmek zorunda

kalmış, bunun üzerine bölge ülkeleri _ , , spekülatif oyunlara açık hale gelmiştir, karşısında bölge ülke- Para otoriteleri kuru korumak terinin paralan pari- amacıyla döviz piyasasına telerım kontyama- mışlar ve bu krizin en müdahalelerde bulunmak ve faiz önemll katalizörü o/_

oranlarım yükseltmek yoluna muştur.

gitmişlerdir. Temmuz ayının ilk günlerinde Tayland bahtı, hemen ardından Filipin pezosu dalgalanmaya bırakılmıştır. Baskılar M alezya ringiti ve Endonezya rupisinin Temmuz ve Ağustos aylarında ani düşüşlerine yol açmış, Ağustos ayının ortalarına doğru Endonezya rupisi üzerindeki dalgalanma aralıklarının kaldırılması ile sonuçlanmıştır. Güney Kore para birimi won A BD dolan karşısında

(29)

Asya 'daki zayıflayan iç talep dünya gene­

linde de talebi da­

raltacaktır.

Krizin 1998 yılı içinde dünyadaki büyümeyi olumsuz etkileyeceği beklenmektedir.

değer kaybetmiş ve 840 düzeyinden, önce 900'e Kasım ayında da 1000 düzeyine ulaşmıştır. Kasım aymda Japonya’nın en büyük aracı kurumlanndan Yamaichi’nin iflası krizi daha da arttırmıştır.

Krizin menkul kıymet piyasalarına etkisi, ödeme zorluğu çeken şirketlerin hisse senetlerinin değerlerinin düşmesi ve piyasalarda belirsizliklerin artması şeklinde olmuştur.

Ülke merkez bankalarının krize yaklaşımı, iç piyasadaki faiz oranlarını yükseltmek yoluyla ABD dolarına endeksli kur paritesini korumaya çalışmak olmuştur.

1.1.7.4 Krizin Sonuçları

Kriz sonrasında bölgeye ihracat yapan ülkelerin ticaret dengelerinin zorlanması beklenmektedir. Menkul kıymet piyasalarındaki düşüşlerin net mali serveti düşüreceği, tüketicinin harcama eğilimini azaltacağı, dolayısıyla daha düşük üretim ve

istihdama yol açacağı

öngörülmektedir. Güney Doğu Asya’ya verilen kredilerin büyük çoğunluğunun Japonya, ABD ve Avrupa bankaları tarafından sağlanmış olması krizin boyutlarının büyüklüğü hakkında fikir vermektedir.

Asya ekonomilerinin 1998 yılında durgunluk yaşaması beklenmektedir.

Bu bağlamda bölgede bir kapasite fazlası ortaya çıkacağı ve ülke paralarının değerini korumak amacıyla faiz oranlarının bir süre yüksek

tutulmasının iç talep daralmasına neden olacağı beklenmektedir.

Güneydoğu Asya ülkeleri tarafından yapılan devalüasyonla™ bu ülkelerin ticaret ortakla™ın dış ticaret dengesini bozacağı ve büyümeyi daraltacağı tahmin edilmektedir. ABD ve Avrupa’nın bölge ile göreli ticareti dikkate alındığında ABD’nin Güney Doğu Asya ile daha yoğun olan ilişkileri sonucunda dış ticaret dengesinin Avrupa’ya göre daha da bozulacağı, mevcut durumda GSYİH'nm yüzde 2'si dolayında olan cari işlemler açığının artacağı beklenmektedir. Ancak, bu bölgeden dünya piyasalarına yönelen ürünlerin fıyatlamdaki düşüşler bu etkiyi sınırlayabilir.

Diğer yandan, dünya üretiminin düşmesi enflasyon beklentileri üzerinde de bir düşüşün yaşanabileceği ihtimalini güçlendimektedir. Krizin Türkiye'deki mali piyasalara etkisi Ekim ayının sonuna doğru görülmeye başlamıştır. Reel ekonomide özellikle dış ticaret üzerindeki etkileri ise 1997 yılı içinde ölçülebilir düzeye ulaşmamıştır. Bu çerçevede, uygulanacak olan para politikasında etkilerinin gözönüne alınması gerekmektedir.

1.1.8. Ekonom ik Bütünleşm e H areketleri

Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin faiz oranlarının birbirine yaklaşması, mali piyasaların, planlandığı üzere 1 Ocak 1999 tarihinde Avrupa Para

12 1997 Yıllık Rapor

(30)

Birliği'ne geçişini tamamlayacağını göstermektedir. Planlanan tarihlerdeki bir erteleme sermaye yatırımlarının yön değiştirmesine yol açabilir. Bunun sonucunda ise ülkeler arası faiz farklılıklarının büyüyebileceği ve bazı ülke paralarının istenmeyen değerlenmelere maruz kalabileceği düşünülmektedir. Mali politikaların geçiş süreci önünde bir engel teşkil ettiği de izlenmektedir.

Avrupa Para Birliği'nin uluslararası para sistemine birçok değişiklikler getirmesi beklenmektedir.

İlk adımda, kısa ve uzun vadeli faiz oranlarının birbirine yaklaşması ve düşmesi, diğer yandan döviz kurlarında istikrarın yakalanması önemli gelişmelerdendir. Bu sayede,

büyüme ve istihdam üzerinde kısıtlar yaratan yüksek faiz oranlarının ve parasal belirsizliklerin giderilmesine katkı sağlamıştır.

Avrupa Birliği içerisinde 1997 yılında uzun dönem faizler ortalama yüzde 6,3, ortalama enflasyon oram yüzde 1,9 düzeyinde gerçekleşmiştir.

Yunanistan dışındaki diğer ülkelerin bütçe açıklan GSYİH'nm yüzde 3'ü altında gerçekleşmiştir. Toplam kamu borçlarının GSYİH'ya oranının yüzde 60'ı aşmaması kriterini ise Fransa, İngiltere, Finlandiya ve Lüksemburg'un sağlayabildiği görülmektedir. Enflasyon referans değeri 1997 yılı için yüzde 2,7, uzun dönem faiz oram yüzde 8,0 olarak gerçekleşmiştir.

Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin faiz oran­

larının birbirine yak­

laşması ile mali piya­

saların planlandığı

üzere 1 Ocak

1999 tarihinde

Avrupa Para

Birliği'ne geçişini ta­

mamlayacağını gös­

termektedir.

(31)

A V R U P A PA R A B İR L İĞ İ V E E U R O 'N U N T Ü R K M A L İ S İS T E M İN E E T K İS İ

Avrupa Ekonomik ve Para Birliği'nin sağlanmasından sonra Avrupa Birliği ekonomisinin, dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olması beklenmektedir.

Ayrıca, Avrupa tek para birimi Euro'nun dünyanın en güçlü ve yaygın kullanılan paralarından biri olacağı tahmin edilmektedir. Para Birliği'nin mali piyasaların entegrasyonunu güçlendirmesi ve bu sayede fon kullanma maliyetlerinin düşmesi beklenmektedir. Bu gelişmelerin ve Maastricht kriterlerini sağlamaya yönelik para politikalarının Avrupa genelinde faiz oranlarının düşmesine yardımcı olacağı tahmin edilmektedir.

Euro bölgesinin, Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 50'sinin üzerinde ve gitgide genişleyen bir payına sahip olduğu, finansman ve kredi ilişkilerinin de aynı mertebelerde büyüdüğü dikkate alınırsa, Avrupa mali piyasalarının 1997'de başlayan ve süregelen güçlenmesi karşısında Türk mali sisteminin Avrupa piyasaları ile rekabet edebilmek ve bağlantılarını artırmak için 1998'den itibaren kendisini yenileme ve geliştirmesi gerekli olacaktır. Avrupa'da Para Birliği'ne geçiş nedeniyle faiz oranlarının düşmesi ve finansal piyasaların daha derin ve likit olması, Türkiye'nin Avrupa'dan daha düşük maliyetlerle kredi kullanmasını sağlayabilecektir. Bu süreç içinde Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de rekabet gücünü artırabilmek için mali sistem içinde birleşmeler yaşanması beklenebilir.

Para Birliği finans piyasalarının entegrasyonu için planlanan ve henüz proje aşamasında olan Srnır Ötesi ödem e Sistemi (TARGET) Para Birliği üyesi ülkelerin bankacılık sektöründe işlem maliyetlerini düşük tutacak bir kredi kolaylığı sistemi şeklinde oluşmaktadır. Türk bankalarının da Euro'nun getireceği finansal yeniliklere adapte olma gerekliliğini kısa sürede hissedecekleri ve yeni rekabet koşullan ve yeni finansal araçlann Türk mali sisteminin daha üstün standardlara kavuşmasına katkı yapacağı umulmaktadır.

Avrupa ile yoğun ticari faaliyetlerde bulunan Türkiye'nin, Merkez Bankası rezervlerinde 1999 yılından itibaren Euro’ya da pay ayırması gerekecektir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası rezervlerinin önemli bir kısmım oluşturan Alman markının zaman içinde Euro'ya dönüşmesi beklenebilir. Bütün bu amaçlarla ve Avrupa Para Birliği'nin temelde bir merkez bankaları organizasyonu olduğunu gözönünde tutarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 1997 yılından itibaren Türkiye ekonomisi ve mali sisteminin Avrupa Para Birliği'nin ve Euro'nun etkilerine gereğince hazırlanması için çalışma yapmakta ve bunu Türk banka sistemi ile birlikte yürütmektedir._________________________________________________________

14 1997 Yıllık Rapor

Referanslar

Benzer Belgeler

Three main findings emerged from the study: (1) In general, participants reported low levels of religious struggles; (2) Turks scored signi fi- cantly higher than both Palestinians

olmak üzere iki çeşittir. *Kısa vadeli kredi işlemleri için yılın 360 gün veya 365 gün alınması ve faiz tutarının sürenin sonunda değil de devrenin sonunda

Halbuki faiz tutarı sürenin sonunda değil de, devre sonunda alınmış olsaydı, 1000 TL’nin %20’den bir yıl süreyle faize verildiği durumda elde edilecek faiz

Buna kar~~l~k baz~~ ara~t~rmac~lar ise, ~leri sürülen bu görü~lerin aksine, Osmanl~~ döneminde ~stanbul merkezli ticaret a~~~ içinde bahis konusu böl- gede önemli ölçüde

Erken membran rüptürü (EMR) veya Premature Rupture Of Membranes (PROM), fetal membranların doğum eylemi başlamadan açılmasıdır.. Eğer membranlardaki açılma

Pasajdaki “ Bulunmaz Kültür Merkezinde elektro ve akustik gitar dersi veren 31 yaşındaki Adem Kızılkan “pasajın bunaltıcı havasının inşam çektiğini” söylüyor,

35, No 158 Farklı Özanlayış Düzeylerine Sahip Üniversite Öğrencilerinde Depresyon, Anksiyete ve Stresin Değerlendirilmesi* The Evaluation of Depression, Anxiety and Stress

Konut alanlarının ya- pı taşı olan konut biriminin insanlar için taşıdığı önem irdelenirken; konutun fiziksel bir barınak olmaktan öte insan yaşamındaki psikolojik ve