TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER VE PARA POLİTİKASI
MERKEZ BANKASI, ANALİTİK BİLANÇO (Ayın Son Günü Değerleri, Trilyon Tl)
1996 1997 Mart 1997 Haziran 1997 Eylül 1997 Aralık AKTİFLER 2,681.8 3,019.0 3,435.8 4,483.5 4,737.7 1-Dış Varlıklar 2,041.5 2,318.6 2,781.1 4,021.6 4,407.5 2-tç Varlılar 640.3 700.4 654.6 461.9 330.2 a-Nakit İşlemler 643.9 720.5 713.9 603.8 572.0
aa- Kamuya Açılan Nakit Krediler 821.3 863.3 843.9 762.8 814.6
ab- Bankalara Açılan Nakit Krediler 7.7 6.9 7.2 7.7 7.6
ac- Diğer Kalemler -185.1 -149.7 -137.1 -166.6 -250.2
b- Değerleme Hesabı -3.6 -20.1 -59.3 -141.9 -241.8
PASİFLER 2,681.8 3,019.0 3,435.8 4,483.5 4,737.7
1- Toplam Döviz Yükümlülükleri 1,975.7 2,198.6 2,578.9 3,240.7 4,087.9
a- Dış Yükümlülükler 1,409.3 1,580.6 1,800.9 2,158.2 2,592.6
b- İç Yükümlülükler 566.4 617.9 778.1 1,082.5 1,495.3
ba-Döviz Olarak Takip Olunan Mevduat
bb- Bankaların Döviz Mevduatı
212.9 353.4 195.1 422.9 270.6 507.5 440.5 641.9 701.1 794.2
2- Merkez Bankası Parası 706.1 820.4 856.8 1,242.8 649.8
A- Rezerv Para 621.5 719.4 882.3 1,061.0 1,184.2
a- Emisyon 382.2 459.4 567.3 702.3 719.3
b- Bankaları Mevduatı 228.2 241.5 289.7 332.5 379.3
ba- Bankaların Zorunlu Karşılıkları
bb- Bankalar Serbest İmkanı
175.5 52.7 208.8 32.7 246.8 42.9 287.7 44.7 336.5 42.8 c-Fon Hesaplan ■ 6.5 16.4 21.7 21.4 38.4
d- Banka Dışı Kesimin Mevduatı 4.5 2.1 3.7 4.7 5.1
B- Diğer Merkez Bankası Parası 84.6 100.9 -25.6 181.8 -492.3
a-Açık Piyasa İşlemleri ( Net) 51.4 85.4 -54.1 -127.6 -741.3
b- Kamu Mevduatı 33.2 15.5 28.5 309.4 248.9
TOPLAM İÇ YÜKÜMLÜLÜKLER (Merkez Bankası Parası + İç Döviz
Yükümlülükleri) 1,272.5 1,438.4 1,634.9 2,325.3 2,145.1
Kaynak: TCMB
NET İÇ VARLIKLAR TANIMI
Merkez Bankası bilançosunun pasifinde yeralan bazı kalemler Banka'nın kamu ve bankalar ile olan karşılıklı kredi ilişkisini yansıtmaktadır. Analitik bilançonun pasifinde yeralan ve temelde kamunun Merkez Bankası’ndaki döviz mevduatım gösteren bankacılık dışı kesimin döviz yükümlülükleri ile kamunun Merkez Bankası’ndaki Türk lirası mevduatını gösteren kamu mevduatı kalemleri, kamudan Merkez Bankası’na açılan bir kredi şeklinde algılanabilir. Aynı şekilde yine pasifte yeralan açık piyasa işlemleri kalemi de eğer artı (eksi) bakiyede ise bankalardan (Merkez Bankası’ndan) Merkez Bankası’na (Bankalara) açılan bir kredi şeklinde değerlendirilebilir. Analitik bilançonun pasif tarafında bulunan bu üç kalemin (bankacılık dışı kesimin döviz mevduatı, kamu mevduatı ve APİ) aktifteki iç varlıklar toplamından çıkarılması Merkez Bankası’nm mali sistem ile olan net kredi ilişkisini göstermektedir. Bu tanım ile hesaplanan Merkez Bankası net iç varlıklarındaki gelişmeler Grafik 11.4.1’de sunulmuştur. Görüldüğü gibi net iç varlıklar 1994 ile 1996 yıllan arasında zaman zaman küçük yükseliş ve inişler gösteren, 1997'de ise önemli bir düşüş çizen bir seyir göstermiştir.
NET İÇ VARLIKLARDAKİ G ELİŞM ELER (Trilyon T ürk lirası)
İç varlıkların azalışındaki diğer
bir önemli etken değerleme
hesabındaki azalıştır. Bu dönemde,
Merkez Bankası ’nın döviz
pozisyonunun iyileşme göstermesi ile
açık döviz pozisyonu neticesinde
oluşan zararın yansıtıldığı değerleme hesabı 1996 yılında artıdan (zarardan)
eksiye (kâra) dönmüştür. Döviz
pozisyonundaki iyileşme ve bununla değerleme hesabındaki azalış 1997 yılında devam etmiştir. Değerleme hesabı 1997 yılında 238,2 trilyon Türk lirası azalış ile -241,8 trilyon Türk lirası olmuştur.
Merkez Bankası’nın son yıllarda
uyguladığı reeskont kredisi
kullandırmama politikasının bir
sonucu olarak iç varlıklar içinde payı azalma eğilimi gösteren bankacılık kesimine açılan krediler kalemi, 1997 yılında azalma eğilimini sürdürmüş ve
yüzde 1 düşüş göstermiştir. Bu
kalemin bilanço içindeki payı sıfıra yaklaşmıştır.
İç varlıklar içinde yeralan
sonuncu kalem temelde Merkez
Bankası’nm kâr-zarar durumunu
yansıtan “Diğer” iç varlıklardır. Bu hesabın eksi değer alması ve azalması Merkez Bankası’nın kârının arttığım göstermektedir. Bu hesap 1997 yılında
yüzde 35 oranında azalarak iç
varlıkların düşüşüne katkıda
bulunmuştur.
Merkez Bankası bilançosunun
yükümlülükler kısmında ortaya çıkan gelişmelere bakıldığında toplam döviz yükümlülükleri içinde yer alan ve
Merkez Bankası’nın Türkiye'de
yerleşik olmayanlara karşı döviz
yükümlülüklerini gösteren “dış
yükümlülükler” kaleminin yüzde 84 oranında arttığı görülmektedir. Dış yükümlülüklerin önemli bir kısmı yurtdışında döviz geliri elde eden Türk vatandaşlarının Merkez Bankası nezdinde açtıkları kredi mektuplu
döviz hesaplarından oluşmaktadır.
Alman markı cinsinden
hesaplandığında dış yükümlülükler
1997 yılında yüzde 11 oranında artış göstermiştir.
Toplam döviz yükümlülüklerini oluşturan diğer iki kalem yurtiçi
yerleşiklere karşı döviz
yükümlülüklerini gösteren bankaların Merkez Bankası nezdindeki döviz hesaplan ile bankacılık dışı kesimin döviz mevduatlandır. Bankacılık dışı kesimin döviz mevduatı ağırlıklı olarak kamunun Merkez Bankası’ndaki döviz
mevduatlanndan oluşmaktadır.
Bankalann Merkez Bankası
nezdindeki döviz mevduatlan Türk lirası olarak yüzde 125, ABD dolan
cinsinden ise yüzde 18 artış
göstermiştir. Bankacılık dışı kesimin döviz mevduatı ise Türk lirası olarak ve ABD dolan cinsinden sırasıyla yüzde 229 ve yüzde 73 artmıştır. Bu hesaplarda ortaya çıkan artışın altında yatan temel neden özellikle yılın son
aylannda Hazine’nin yurtdışı
borçlanmasının artması ve borçlanılan bu dövizlerin Merkez Bankası’ndaki Hazine mevduatlannda, ilerki aylarda yapılacak dış borç geri ödemeleri için, tutulmasıdır.
Merkez Bankası’nın Türk lirası
yükümlülüklerindeki gelişmelere
bakıldığında, ekonomideki parasal
büyüklüklerin temelini oluşturan
değişken olarak kabul edilebilecek rezerv para artışının 1997 yılında enflasyon artışı ile paralel bir seyir
izlediği görülmektedir. Yıl sonu
itibariyle rezerv paradaki artış yüzde 85 olarak gerçekleşmiştir. Rezerv paranın temel bileşenlerini oluşturan emisyon ve bankalar mevduatındaki artış sırasıyla yüzde 88 ve yüzde 66 olmuştur.
Türk lirası yükümlülüklerin
toplamını temsil eden ve rezerv paraya açık piyasa işlemleri ve kamunun Türk lirası mevduatı eklenerek hesaplanan Merkez Bankası parası 1997 yılında yüzde 8 azalmıştır.
Hazine’nin, özellikle yılın ikinci yansından başlayarak, itfa miktannın
üzerinde iç borçlanmaya gitmesi
piyasalarda likidite sıkışıklığına neden olmuştur. Yılın son aylannda ise Güneydoğu Asya'da ortaya çıkan ekonomik krizin bir yansıması olarak bankalann artan likidite talebi bu
sıkışıklığın boyutunu büyütmüştür.
Merkez Bankası açık piyasa işlemleri yoluyla piyasalara likidite arz ederek, bu sıkışıklığı giderme yoluna gitmiştir. Açık piyasa işlemleri dahilinde Merkez Bankası’nın piyasalara likidite arz etmesi, tanım gereği açık piyasa işlemleri hesabında eksi işaret ile yeralmaktadır. Bu nedenle Merkez Bankası’nın açık piyasa işlemleri yoluyla piyasayı fonlaması Merkez Bankası parasım azaltıcı bir etkiye
sahiptir. Nitekim 1997 yılında rezerv
para yüzde 85 artarken Merkez
Bankası parasının yüzde 8 azalıyor
olması açık piyasa işlemlerinin
yarattığı söz konusu etkiye bağlıdır. Merkez Bankası parası içinde yeralan diğer değişken olan kamunun Merkez Bankası’ndaki Türk lirası mevduatı özellikle Ağustos ve Kasım aylannda önemli artışlar göstermiştir. Bu aylarda Hazine’nin iç piyasalardan
gerçekleştirdiği borçlanmaların bir
kısmını Merkez Bankası’nda mevduat olarak tutması Merkez Bankası kamu mevduatında artışa neden olmuştur. Yıl sonu itibariyle bu hesaptaki artış bir önceki yıla göre yüzde 649 olarak gerçekleşmiştir.
II.4.2. Para-K redi G elişm eleri
Dar tanımlı para arzı Mİ ve geniş tanımlı para arzı M2, 1997 yılında reel olarak daralmıştır. Bu daralma Mİ'de M2'ye göre daha yüksek oranda
gerçekleşmiştir. Döviz tevdiat
hesaplannı (DTH) da içeren daha geniş tanımlı parasal büyüklükler M2Y ve M3Y, DTH’lannın 1997 yılında artması nedeniyle reel olarak artış göstermiştir (Grafik II.4.1). Yıl sonunda reel olarak daralan M İ ve M2 parasal büyüklükleri yılın ilk altı
ayında özellikle vadesiz
mevduatlardaki yüksek oranlı artış nedeni ile M2Y ve M3Y parasal büyüklüklerine göre reel olarak daha fazla artış göstermişlerdir. Bu eğilim yılın ikinci yansında tersine dönmüş,
vadesiz mevduatların reel olarak
önemli ölçüde azalması nedeni ile Mİ
Rezerv para artışı
1997 yılında enflasyon artışı ile paralel bir seyir izlemiştir.
M İ ve M 2 reel olarak daralırken, daha geniş tanımlı para arzları M2Y ve M3Y reel ola
ve M2, DTH’lanm da içeren diğer parasal büyüklüklere göre reel olarak daha fazla daralma göstermişlerdir
(Grafik II.4.1 ve Tablo II.4.2).
Başbakanlığın 31 Ekim 1996 tarihli genelgesi ile uygulanmasına başlanan
"Kamu Ortak Hesabı" vadesiz
mevduat hacminde 1996 yılının son iki ayında bir artış yaratmış ve bu 1997 yılının ilk altı ayında da sürmüştür. Söz konusu uygulamanın 12 Temmuz 1997 tarihinde sona erdirilmesi üzerine bu hesaptan kamu mevduatına bir geçiş başlamış, bunun sonucu olarak
vadesiz mevduat hacmi yılın ikinci yansında daralma göstermiştir.
Para arzlarındaki artış, 1995
yılında temelde iç talepteki artıştan kaynaklanan ve 1997 yılında da süren ekonomik canlanmayı da destekler
nitelikte olmuştur. Yıl boyunca
mevduat bankalarının kullandırdığı toplam kredilerdeki artış söz konusu canlanmanın bankacılık kesimindeki
olumlu beklentilerle birleştiğini
göstermektedir.
REPO PİYASASINDAKİ G ELİŞM ELER
Repo işlemleri, Hazine bonosu ve devlet tahvilleri üzerinden yapılmaktadır. Kamu açıklarının büyük olması Hazine bonosu ve devlet tahvili faizlerinin yüksek olmasına neden olmakta, bu da repo faizlerini yüksek tutmaktadır. Ayrıca mevduat kalemleri likidite ve munzam karşılık oranlarına tabi iken, repo işlemlerinin bu yükümlülüklere tabi olmaması, bankalar açısından repoyu mevduata göre daha ucuz bir finansman kaynağı haline getirmektedir. Tasarruf sahipleri açısından ise, mevduat hesaplan gelir vergisine tabi iken, repo işlemlerinin buna tabi olmaması repo işlemlerini daha cazip kılmaktadır. Sonuç olarak, hem bankalar hem de mevduat sahipleri açısından repo işlemlerinin daha avantajlı olması, bankacılık sektöründe mevduattan repoya doğru bir kayma yaratmıştır. Ancak, 1998 yılı Ocak ayından itibaren repo işlemlerinin de gelir vergisi kapsamına alınması bu durumu etkileyebilir.
Repo işlemleri 1997 yılında bir önceki yıla göre yüksek oranda artarak 2,6 katrilyon Türk lirasma yükselmiştir. Repo işlem hacmi yıllık bazda 1996 yılı sonuna göre nominal olarak yüzde 291 ve reel olarak yüzde 105 artış göstermiştir. Repo işlemlerinin toplam Türk lirası mevduata oram 1996 yılı sonunda yüzde 26 iken, bu oran 1997 yılı sonunda yüzde 5 l'e yükselmiştir. Repo işlemlerinin vadelere göre dağılımı incelendiğinde, toplam repo işlemlerinin yüzde 47'sinin bir günlük vadede
yoğunlaştığı, kalanın ise bir gün ile bir ay arasındaki vadelerde olduğu
görülmektedir.
GRAFİK II. 4.1