• Sonuç bulunamadı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ"

Copied!
166
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Müge ÖZUYGUR

ADANA KOŞULLARINDA BAZI YERLİ, AMERİKA VE AVRUPA

KÖKENLİ ÇİLEK ÇEŞİTLERİ İLE BAZI MELEZ ÇİLEK

GENOTİPLERİNDE VERİM, MEYVE KALİTE KRİTERLERİ VE BİTKİ ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

ADANA, 2005

(2)

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ADANA KOŞULLARINDA BAZI YERLİ, AMERİKA VE AVRUPA KÖKENLİ ÇİLEK ÇEŞİTLERİ İLE BAZI MELEZ ÇİLEK GENOTİPLERİNDE VERİM, MEYVE KALİTE KRİTERLERİ

VE BİTKİ ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Müge ÖZUYGUR

YÜKSEK LİSANS TEZİ BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

Bu tez 22/12/ 2005 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği / Oyçokluğu İle Kabul Edilmiştir.

İmza……… İmza………. İmza………

Prof.Dr.Sevgi PAYDAŞ Prof.Dr.Nurgül TÜREMİŞ Doç.Dr.Turgut CABAROĞLU Danışman Üye Üye

Bu Tez Enstitümüz Bahçe Bitkileri Anabilim Dalında Hazırlanmıştır.

Kod No:

Prof.Dr.Aziz ERTUNÇ

Enstitü Müdürü

İmza ve Mühür

Bu Çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir.

Proje No: ZF2004YL24

NOT: Bu tezde kullanılan özgün ver başka kaynaktan yapılan bildirilerin, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

(3)

ÖZ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ADANA KOŞULLARINDA BAZI YERLİ, AMERİKA VE AVRUPA KÖKENLİ ÇİLEK ÇEŞİTLERİ İLE BAZI MELEZ ÇİLEK GENOTİPLERİNDE VERİM,

MEYVE KALİTE KRİTERLERİ VE BİTKİ ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Müge ÖZUYGUR

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

Danışman : Prof. Dr. Sevgi PAYDAŞ Yıl : 2005, Sayfa: 151

Jüri : Prof. Dr. Sevgi PAYDAŞ : Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ : Doç. Dr. Turgut CABAROĞLU

Araştırma 2003-2004 ve 2004-2005 yetiştirme dönemlerinde Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Alanları ile Laboratuvarlarında yürütülmüştür. Denemede bölgemizde yoğun olarak yetiştirilen Amerika kökenli Camarosa ve Sweet Charlie çilek çeşitleri yanında 16 adet Amerika ve Avrupa kökenli çilek genotipi ile bölümümüzde önceki yıllarda yapılan melezleme ıslahı çalışmaları sonucu elde edilen 8 adet umutlu melez çilek genotipi ve yerli çilek çeşidimiz olan Osmanlı kullanılmıştır. Denemede yer alan çilek genotiplerinde verim, meyve kalite kriterleri ve bitkisel özellikler incelenmiştir.

Araştırma sonucunda denemede yer alan çilek genotiplerinin bitki başına verim değerlerinin 79.63 g/bitki (Sophie) ile 575.68 g/bitki (MT J24/2) arasında, ortalama meyve ağırlığının 2.94 g (Osmanlı) ile 15.75 g (MT 99/163/22) arasında, askorbik asit içeriğinin ise 26.33 mg (Osmanlı) ile 60.31 mg (MT 99/163/14) arasında değiştiği saptanmıştır. Genel olarak MT J24/2 ve MT 99/163/22 no’lu genotiplerin bitki başına verim, ortalama meyve ağırlığı ve askorbik asit (C vitamini) içeriği açısından diğer genotiplerden üstün olduğu belirlenirken, % SÇKM içeriği açısından Osmanlı (%10.26) çilek çeşidi diğer genotiplerden üstün bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: Çilek, kalite, renk, C vitamini.

(4)

ABSTRACT

MSc THESIS

THE DETERMINATION OF YIELD, QUALITY AND PLANT CHARACTERISTICS OF SOME AMERICAN, EUROPEAN AND HYBRID STRAWBERRY GENOTYPES IN ADANA CONDITIONS

Müge ÖZUYGUR

DEPARTMENT OF HORTICULURE

INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA

Supervisor : Prof.Dr.Sevgi PAYDAŞ Year : 2005, Pages: 151

Jury : Prof.Dr.Sevgi PAYDAŞ :Prof.Dr.Nurgül TÜREMİŞ

:Assoc. Prof. Dr.Turgut CABAROĞLU

The research was conducted in Cukurova University Agriculture Faculty Horticulture Department Research and Implementation areas and its labarotories.

Camarosa and Sweet Charlie strawberry cultivars which are imported from USA and grown in our region widely, 16 American and European origin strawberry genotypes, 8 promising strawberry hybrids and our local variety Osmanlı were used in the experiment. In this research yield per plant, fruit quality criteria and plant characteristics of experimental genotypes were analyzed.

As the result of the research, ıt was found that the yield value of strawberry genotypes between 79.63 g/plant (Sophie) and 575.68 (MT J24/2) per plant,; average fruit weight varies between 2.94 g (Osmanlı) and 15.75 g (MT 99/163/22) and ascorbic acid contents varies between 23.3 mg (Osmanlı) and 60.31 mg (MT 99/163/14). Generally MT J24/2 and MT 99/163/22 genotypes were found to be superior than the other genotypes with respect to per plant, average fruit weight and ascorbic acid (vitamin C) while Osmanlı strawberry variety was found to be superior than other genotypes with respect SSC (%) content.

Keywords: Strawberry, quality, colour, vitamin C.

(5)

TEŞEKKÜR

Öncelikle bana bu tez konusunu veren, gerekli materyallerin sağlanmasında yardımlarını esirgemeyen, her zaman araştırmaya teşvik eden ve özellikle 2004-2005 yetiştiricilik döneminde okuldan uzak olmama rağmen tezimi yürütebilmem için her konuda yardımcı olan değerli hocam Sayın Prof.Dr.Sevgi PAYDAŞ’a teşekkürü borç bilirim.

Tezimin yürütülmesi esnasında gerekli laboratuvar olanaklarını sağlayan değerli hocam Sayın Prof.Dr.Ömür DÜNDAR’a ve Ar.Gör.Okan ÖZKAYA’ya teşekkürlerimi sunarım.

Bana her konuda her zaman destek olan Sayın Hocam Prof.Dr.Nurgül TÜREMİŞ’e ve Dr.Ebru KAFKAS’a yürekten teşekkür ederim.

Tezimin yürütülmesi esnasında gerek bahçede gerekse laboratuvarda her türlü yardımı benden esirgemeyen bölümümüz öğrencilerinden Merve ARDIÇ’a ve arkadaşlarım bölümümüz yüksek lisans öğrencilerinden İjlal EKEN, Yıldız DOĞAN, Derya IĞDIRLI, İsmail VAROL ve Fatih BATMAZ’a çok teşekkür ederim.

Arazide denemelerin kurulması esnasında, deneme bitkilerinde her türlü bakım ve kültürel uygulamaların yapılmasında ve meyvelerin toplanmasında bana yardımcı olan başta Muammer SAĞMEN’e ve denemede emeği geçen tüm personele teşekkür ederim. Pomolojik analizler esnasında benimle özveri ile çalışan Meryem PUSLU’ya yürekten teşekkür ederim.

Tezimin yazım aşamasında benden desteklerini esirgemeyen arkadaşlarım Kader ERÇİK ve Hatıra TAŞKIN’a teşekkürlerimi sunarım.

Gösterdikleri sabır, anlayış, maddi–manevi destekleri ve her zaman yanımda oldukları için aileme ve arkadaşım Nazan KÖPRÜ’ye gönülden teşekkür ederim.

(6)

İÇİNDEKİLER SAYFA

ÖZ ... I ABSTRACT...II TEŞEKKÜR...III İÇİNDEKİLER ... IV ÇİZELGELER DİZİNİ ... IX ŞEKİLLER DİZİNİ... XI KISALTMALAR ... XII

1. GİRİŞ ...1

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR...4

3. MATERYAL VE METOT ...17

3.1. Materyal ...17

3.1.1. Denemede Kullanılan Çilek Genotipleri...17

3.1.2. Denemede Yer Alan Çilek Genotiplerinin Özellikleri...18

3.2. Metot ...26

3.2.1. Bitki Başına Verim...26

3.2.2. Bitki Özellikleri...27

3.2.2.1. Büyüme Şekli...27

3.2.2.2. Bitki Yoğunluğu...27

3.2.2.3. Bitki Kuvveti...27

3.2.2.4. Bitki Kuvvetinin Birörnekliliği ...27

3.2.2.5. Kök ve Gövde Hastalıklarına Duyarlılık...28

3.2.3. Yaprak Özellikleri...28

3.2.3.1. Yaprak Sayısı ...28

3.2.3.2. Yaprak Ucu Şekli ...28

3.2.3.3. Yaprak Kenarlarının Diş Durumu...29

3.2.3.4. Yaprak Büyüklüğü ...29

3.2.3.5. Yaprak Üst Yüzeyinin Rengi ...29

3.2.3.6. Yaprak Yumuşaklığı ...29

3.2.3.7. Yaprak Renginin Parlaklığı...29

(7)

3.2.3.8. Stipül ...30

3.2.3.9. Yaprakların Hastalıklara Duyarlılığı...30

3.2.3.10. Hastalıkların Çeşit Üzerindeki Durumu...30

3.2.3.11. Fe Klorozuna Duyarlılık ...30

3.2.4. Çiçek Özellikleri ...31

3.2.4.1. Çiçeklenmeye Başlama Zamanı...31

3.2.4.2. Çiçek Salkımlarının Yapraklara Göre Durumu...31

3.2.4.3. Taç Yaprak Sayısı ...32

3.2.4.4. Taç Yaprak Şekli...32

3.2.4.5. Taç Yaprakların Büyüklüğü...32

3.2.4.6. Taç Yaprakların Çanak Yapraklara Göre Büyüklüğü...32

3.2.4.7. Erkek Organlar...32

3.2.4.8. Stamen İriliği...33

3.2.4.9. İkinci Çiçeklenme Yoğunluğu ...33

3.2.5. Meyve Özellikleri ...33

3.2.5.1. Meyve Şekli ...33

3.2.5.2. Meyve Şeklinin Düzenliliği ...34

3.2.5.3. Meyve İriliğinin Düzenliliği ...34

3.2.5.4. Meyve Ucunun Şekli...34

3.2.5.5. Çanak Yaprak Halkası...36

3.2.5.6. Çanak Yaprak Halkasının Kopma Durumu ...36

3.2.5.7. Çanak Yaprak Halkasının Meyve Etiyle Kopma Durumu...36

3.2.5.8. Çanak Yaprakların Büyüklüğü...36

3.2.5.9. Çanak Yaprak Kenarları...36

3.2.5.10. Çanak Yaprakların Görünümü ...37

3.2.5.11. Çanak Yaprakların Meyveye Göre Durumu ...37

3.2.5.12. Meyve Yüzeyi Dayanıklılığı...38

3.2.5.13. Dış Renk...38

3.2.5.14. Meyve Renginin Birörnekliliği ...38

3.2.5.15. Meyve Ucu Rengi ...39

3.2.5.16. Aken Rengi...39

(8)

3.2.5.17. Aken Büyüklüğü ...39

3.2.5.18. Aken Sayısı ...39

3.2.5.19. Ete Batma Durumu...39

3.2.5.20. Meyve Et Rengi ...40

3.2.5.21. Meyve Eti Sertliği ...40

3.2.5.22. Karın Boşluğu ...40

3.2.6. Ortalama Meyve Ağırlığı (g) ...40

3.2.7. Kalite Sınıflaması...41

3.2.8. Suda Çözünebilir Kuru Madde İçeriği (%) ...41

3.2.9. Titreedilebilir Asit içeriği (%) ...41

3.2.10. pH İçeriği ...42

3.2.11. Askorbik Asit (C vitamini) İçeriği ...42

3.2.12. Renk (L, a, b, C, H)...43

3.2.13. İstatistik Analizler ...43

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA ...44

4.1. Bitki Başına Verim (g/bitki) ...44

4.1.1. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemi Bitki Başına Verim (g/bitki) ...44

4.1.2. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemi Bitki Başına Verim (g/bitki) ...47

4.1.3. 2003-2004 ve 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemleri Ortalama Verim ...51

4.2. Bitkisel Özellikler ...53

4.3. Yaprak Özellikleri...54

4.3.1. Yaprak Sayısı ...54

4.3.1.1. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemleri Yaprak Sayıları...54

4.3.1.2. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemleri Yaprak Sayıları...56

4.3.1.3. 2003-2004 ve 2004-2005 Dönemleri Ortalama Yaprak Sayısı ...57

4.3.2. Yaprak Özellikleri...58

4.4. Çiçek Özellikleri ...62

4.5. Meyve Özellikleri ...65

4.6. Ortalama meyve Ağırlığı (g)...74

(9)

4.6.1. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemleri Ortalama Meyve Ağırlığı (g)...74

4.6.2. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemleri Ortalama Meyve Ağırlığı (g)...77

4.6.3. 2003-2004 ve 2004-2005 Dönemleri Ortalama Meyve Ağırlığı (g)...79

4.7. Kalite Sınıflaması...80

4.7.1. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemi Meyve Kalite % leri...81

4.7.2. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemleri Meyve Kalite % leri ...83

4.7.3. 2003-2004 ve2004-2005 Dönemleri Ortalama Meyve Kalite % leri..85

4.8. Suda Çözünebilir Kuru Madde (% SÇKM) ...86

4.8.1. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemleri % SÇKM İçerikleri...86

4.8.2. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemleri % SÇKM İçerikleri...88

4.8.3. 2003-2004 ve 2004-2005 Dönemleri Ortalama SÇKM İçerikleri (%)...91

4.9. Titre edilebilir Asitlik...92

4.9.1. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemleri Titre edilebilir Asit İçerikleri (%) ...92

4.9.2. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemleri Titre edilebilir Asit İçerikleri (%) ...94

4.9.3. 2003-2004 ve 2004-2005 Ortalama Titre edilebilir Asit İçeriği (%)...97

4.10. SÇKM/Asit Oranı ...98

4.11. pH İçeriği ...100

4.11.1. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemi pH İçeriği ...100

4.11.2. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemi pH İçeriği ...102

4.11.3. 2003-2004 ve 2004-2005 Dönemleri Ortalama pH İçeriği ...105

4.12. Askorbik Asit İçeriği...106

4.12.1. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemi Askorbik Asit İçeriği (%) ...107

4.12.2. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemi Askorbik Asit İçeriği (%) ...109

4.12.3. 2003-2004 ve 2004-2005 Dönemleri Ortalama Askorbik Asit İçeriği (%)...111

4.13. Renk ...113

4.13.1. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemi Renk Değerleri...113

(10)

4.13.1.1. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemi

L (Parlakllık) Değerleri...113

4.13.1.2. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemi a Değerleri ...116

4.13.1.3. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemi b Değerleri ...118

4.13.1.4. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemi C Değerleri...120

4.13.1.5. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemi H Değerleri ...122

4.13.2. 2003-2004 Yetiştiricilik Dönemi Renk Değerleri...124

4.13.2.1. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemi L Değerleri...124

4.13.2.2. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemi a Değerleri ...126

4.13.2.3. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemi b Değerleri ...128

4.13.2.4. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemi C Değerleri...130

4.13.2.5. 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemi H Değerleri ...132

4.13.3. 2003-2004 ve 2004-2005 Yetiştiricilik Dönemi Ortalama Renk....134

5. SONUÇ VE ÖNERİLER ...137

KAYNAKLAR ...142

ÖZGEÇMİŞ ...151

(11)

ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA

Çizelge 1.1. Dünya çilek üretimi...1

Çizelge 3.1. Denemede yer alan çilek genotiplerinin tip numaraları ve ebeveyn isimleri ...17

Çizelge 3.2. Çilek meyvelerinde CTIFL Skalasının (1-8) Renk Karşılıkları...38

Çizelge 3.3. Meyvelerin kalite sınıfları ve çapları ...41

Çizelge 4.1. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi aylara göre bitki başına verim (g/bitki)...46

Çizelge 4.2. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi aylara göre bitki başına verim (g/bitki)...48

Çizelge 4.3. Denemede yer alan çilek genotiplerinin 2003-2004 ve 2004-2005 ortalama bitki başına verim değerleri (g/bitki)...51

Çizelge 4.4. Denemede yer alan çilek genotiplerinin bitkisel özellikleri...54

Çizelge 4.5. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi yaprak sayıları ...55

Çizelge 4.6. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi yaprak sayıları ...57

Çizelge 4.7. 2003-2004 ve 2004-2005 yetiştiricilik dönemleri ortalama yaprak sayıları...58

Çizelge 4.8. Denemede yer alan çilek genotiplerinin yaprak özellikleri...61

Çizelge 4.9. Denemede yer alan çilek genotiplerinin çiçek özellikleri ...64

Çizelge 4.10. Denemede yer alan çilek genotiplerinin meyve özellikleri...70

Çizelge 4.11. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi ortalama meyve ağırlıkları (g) ....76

Çizelge 4.12. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi ortalama meyve ağırlıkları (g) ....78

Çizelge 4.13. 2003-2004 ve 2004-2005 yetiştiricilik dönemi ortalama meyve ağırlıkları...80

Çizelge 4.14. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi kalite % leri...82

Çizelge 4.15. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi kalite % leri...84

Çizelge 4.16. 2003-2004 ve 2004-2005 yetiştiricilik dönemleri ortalama kalite %’leri...85

Çizelge 4.17. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi SÇKM içerikleri(%) ...88

(12)

Çizelge 4.18. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi SÇKM içerikleri (%) ...90

Çizelge 4.19. 2003-2004 ve 2004-2005 yetiştiricilik dönemleri ortalama SÇKM içerikleri (%)...92

Çizelge 4.20. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi titre edilebilir asit içerikleri (%)...94

Çizelge 4.21. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi titre edilebilir asit içerikleri (%)...96

Çizelge 4.22. 2003-2004 ve 2004-2005 yetiştiricilik dönemi ortalama titre edilebilir asit içerikleri (%)...98

Çizelge 4.23. Yetiştiricilik dönemlerine göre SÇKM/Asit ...100

Çizelge 4.24. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi pH içerikleri...102

Çizelge 4.25. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi pH içerikleri...104

Çizelge 4.26. 2003-2004 ve 2004-2005 yetiştiricilik dönemleri ortalama pH içerikleri ...106

Çizelge 4.27. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi askorbik asit içerikleri ...108

Çizelge 4.28. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi askorbik asit içerikleri ...110

Çizelge 4.29. 2003-2004 ve 2004-2005 yetiştiricilik dönemleri ortalama askorbik asit içerikleri...112

Çizelge 4.30. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi L değerleri ...115

Çizelge 4.31. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi a değerleri...117

Çizelge 4.32. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi b değerleri...119

Çizelge 4.33. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi C değerleri...121

Çizelge 4.34. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi H değerleri...123

Çizelge 4.35. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi L değerleri ...125

Çizelge 4.36. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi a değerleri...127

Çizelge 4.37. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi b değerleri...129

Çizelge 4.38. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi C değerleri...131

Çizelge 4.39. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi H değerleri...133

Çizelge 4.40. 2003-2004 ve 2004-2005 yetiştiricilik dönemi renk değerleri ...136

(13)

ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA

Şekil 3.1. Denemenin yürütüldüğü seradan bir görünüm ... 18

Şekil 3.2. Denemede yer alan bazı çilek genotiplerine ait bitki resimleri... 24

Şekil 3.3. Denemede yer alan bazı çilek genotiplerine ait meyve resimleri………25

Şekil 3.4. Çileklerin meyve şekilleri ... 35

Şekil 3.5. Çileklerde meyve ucu şekilleri... 35

Şekil 3.6. Çanak yaprakların görünüşü ... 37

Şekil 3.7. Calyx’in Corolla’ya göre durumu... 37

Şekil 4.1. 2003-2004 yetiştiricilik dönemi aylara göre sıcaklık değerleri ... 47

Şekil 4.2. 2004-2005 yetiştiricilik dönemi aylara göre sıcaklık değerleri ... 50

(14)

KISALTMALAR

SÇKM : Suda Çözünebilir Kuru Madde HPLC : Yüksek Basınç Sıvı Kromotografisi

L : Parlaklık

a. : Mavi-Yeşil/ Kırmızı –Mor

b : Sarı/Mavi

C : Chroma

H : Hue açısı

Y.U.Ş. : Yaprak Ucu Şekli D.D. : Diş Durumu Y.B. : Yaprak Büyüklüğü Y.Y. : Yaprak Yumuşaklığı Y.P. : Yaprak Parlaklığı

Y.H.D. : Yaprakların Hastalıklara Duyarlılığı H.Ç.D. : Hastalığın Çeşit Üzerindeki Durumu Ç.B.Z. : Çiçeklenmeye Başlama Zamanı

Ç.S.Y.G.D. : Çiçek Salkımlarının Yapraklara Göre Durumu T.Y.S. : Taç Yaprak Sayısı

T.Y.Ş. : Taç Yaprak Şekli

T.Y.B. : Taç Yaprakların Büyüklüğü

T.Y.Ç.Y.G.B. : Taç Yaprakların Çanak Yapraklara Göre Büyüklüğü S.İ. : Stamen İriliği

İ.Ç.Y. : İkinci Çiçeklenme Yoğunluğu

M.Ş. : Meyve Şekli

M.Ş.D. : Meyve Şeklinin Düzenliliği M.İ.D. : Meyve İriliğinin Düzenliliği M.U.Ş. : Meyve Ucu Şekli

Ç.Y.H. : Çanak Yaprak Halkası

Ç.Y.H.K.D. : Çanak Yaprak halkasının Kopma Durumu

Ç.Y.H.M.E.K.D.: Çanak Yaprak Halkasının Meyve Etiyle Kopma Durumu

(15)

Ç.Y.B. : Çanak Yaprakların Büyüklüğü Ç.Y.K. : Çanak Yaprak Kenarları Ç.Y.G. : Çanak Yaprakların Görünümü

Ç.Y.M.G.D. : Çanak Yaprakların Meyveye Göre Durumu M.Y.D. : Meyve Yüzeyi Dayanıklılığı

D.R. : Dış Renk

M.R.B. : Meyve Rengi Birörnekliliği M.U.R. : Meyve Ucu Rengi

A.R. : Aken Rengi A.B. : Aken Büyüklüğü A.S. : Aken Sayısı

E.B.D. : Ete Batma Durumu M.E.R. : Meyve Et Rengi M.E.S. : Meyve Eti Sertliği K.B. : Karın Boşluğu

(16)

1. GİRİŞ

Kendilerine özgü nefis aromaları ve zengin vitamin içerikleri nedeniyle en çok tercih edilen meyveler arasında yer alan çilekler, dünyanın hemen hemen her yerinde (Kuzey Kutbundan Tropiklere kadar) yetiştirilebilmektedir. Dünyanın çilek üretimi 2004 istatistiklerine göre, 3.113.840 ton olup her yıl bu üretimde önemli artışlar meydana gelmektedir. Bu meyvenin üretiminde en önemli üretici ülke ABD olup üretimin yaklaşık %.26.9’ unu karşılamaktadır. Geri kalan üretimin büyük bir bölümü ise Avrupa ülkelerinde, özellikle İspanya, Polonya, İtalya, Türkiye, Fransa ve Almanya’da gerçekleştirilmektedir. Türkiye 145.000 tonluk çilek üretimiyle dünyada 6. sıradadır (Çizelge 1.1).

Çizelge 1.1. 2004 dünya çilek üretimi (Anonymus, 2004).

ÜLKELER ÜRETİM (1000 ton)

ABD 840.000 İspanya 285.600 Japonya 205.000 Meksika 150.261 İtalya 150.000 Türkiye 145.000 Polonya 130.000 Almanya 98.000 Fransa 51.100 Ötekiler 1.128.879 TOPLAM 3.183.840

Ülkemizde çilek yetiştiriciliğine olan talep yıllar itibariyle artmaktadır.

Nitekim 1986’da 5000 ha alanda 35.000 ton olan çilek üretimimiz 2004 yılında 12.000 ha alanda 145.000 tona ulaşmıştır. Dünyada en büyük üretici ülke olan ABD’de 1986 yılından bu yana olan artış % 81.7 iken ülkemizde bu artışın % 328.6 olduğu görülmektedir. Böylece çilek yetiştiriciliğinin ülkemizdeki artışı açıkça gözlenmektedir. Ülkemizde çilek yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı iller sırasıyla İçel, Bursa ve Aydın’dır. Özellikle son yıllarda öteki illerde de artışlar görülmektedir. Bu artışın başlıca nedenleri; çilek yetiştiriciliğinin küçük aile işletmeciliğine uygun olması, bitkinin iklim ve toprak adaptasyonunun yüksek olması, birim alandan yüksek kar elde edilmesi ve meyvelerin çok fazla tüketim

(17)

alanına (taze, meyve suyu, likör, jöle, reçel, marmelat, şarap, dondurma, yoğurt, şurup ve konsantre aroma maddeleri) sahip olmalarıdır.

Çilekler pomolojik olarak üzümsü meyveler grubunda yer alırken, botanik sınıflamada Rosales takımının, Fragaria cinsine girmektedirler. Bu cinse giren 40 türün olduğu belirtilmesine karşın şimdiye kadar 17 tür botanik olarak tanımlanmış ve sınıflandırılmıştır. Bu türler ploidy düzeylerine göre 9 diploid, 3 tetraploid, 1 hekzaploid ve 4 oktaploid olmak üzere 4 gruba ayrılır. Ticari olarak yetiştiriciliği yapılan kültür çileklerinin büyük bir bölümü oktaploid olan F. X ananassa türüne girerler ve bu tür 2 yerli Amerikan türünün (F. chiloensis X F. virginiana) melezlenmesi ile elde edilmiştir (Staudt, 1989).

Maas ve ark. (1996), 100 g taze çilek meyvesinin bileşiminde 92 g su, 0.6 g protein, 0.4 g yağ, 7.0 g karbonhidrat, 0.5 g lif, 0.4 g kül, 166 mg K ile iz miktarlarda P, Ca, Mg, Fe, Na, Mn ve Cu olduğunu; ayrıca 57 mg C vitamini ile 522 mg aminoasit içeriğine sahip olduğunu belirtmişlerdir. Araştırıcılar çilek meyvesinde kolesterol olmadığını önemle bildirmişlerdir. Hakala ve ark. (2003), çeşit, gübreleme, bölge ve hava koşulları, örnekleme zamanı ve olgunluk derecesinin çileklerin besin maddesi içeriğini önemli derecede etkilediğini belirtmişlerdir.

Ayrıca çilekler insan sağlığı açısından belirtilen özelliklere sahip olmaları nedeniyle milyonlarca insanın diyet programlarında yer almaktadır. Steward, (2003) meyve ve sebze tüketiminin kalp hastalıkları ve kanser riskini azalttığını, bu iki hastalığın serbest radikallerin insan vücudundaki lipidler, proteinler ve DNA’nın oksidatif reaksiyonu ile başladığının kabul edildiğini, bundan dolayı antioksidanların tüketiminin arttırılmasının bu durumu azaltacağını, en azından geciktireceğini bildirmiştir. Üzümsü meyvelerin antioksidan içeriğinin yüksek olması nedeniyle birçok üzümsü meyvede çeşitli bileşiklerin insan sağlığına etkileri hakkında çalışmalar yapılmaktadır.

Wang ve ark. (2002), çileklerin zengin C vitamini kaynağı olduğunu ve çileklerde askorbik asit içeriğinin öteki antioksidanların aktivitesiyle korelasyon halinde (r =0.940) olduğunu belirtmişlerdir. Askorbik asidin dolaylı olarak birçok oksidatif ve indirgen enzim sistemine yardım ettiğini, glutathone ve E vitamini gibi öteki biyolojik bakımdan önemli antioksidanların azalması durumunda üreme

(18)

yeteneğine sahip olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca C vitamininin biyolojik fonksiyonunun elektron verebilme yeteneğine bağlı olduğunu, bunun da biyokimyasal reaksiyonlarda hücre içi ve hücreler arası kuvvetin azalmasını sağladığını ve E vitamini gibi oksijen toksisitesinin azalmasında ve mide kanserini önlemede nitrit tutulmasında önemli rol oynadığını eklemişlerdir.

Perez ve ark. (1997), taze bazı meyve ve sebzelerin yüksek düzeyde askorbik asit içermeleri yanında bu özelliğin tür ve çeşitlere göre farklılık gösterdiğini belirtmişlerdir. Bode ve ark. (1990) ile Anberg ve ark. (1993) ise organik asit ve şekerlerin stabil özellik göstermelerine karşın C vitamininin stabil olmadığını bildirmişlerdir.

Çilek ıslahının esas amacı erken ve kaliteli meyve üretimini sağlamaktır.

Çilek çeşitlerinin ticari kabulü ise toplam ürün miktarı yanında, meyve iriliğine, meyve şekline ve üretilen meyvelerin satılabilme kalitesine dayanmaktadır. Meyve sertliği, suda çözünebilir kuru madde ve organik asit, yeme kalitesine karar vermede üç önemli kriterdir. Fazla sertlik, aromanın algılanmasında olumsuz etki yapmasına karşın yeterli sertlik, derim ve taşıma esnasında meyve kalitesi açısından temeli oluşturmaktadır. Meyve suyunun çözünebilir kuru madde kısmı temel olarak şekerden oluşur ve bu duyusal tatlılıkla ilişkilendirilmektedir (Deuwer ve Zych, 1967). Organik asitler ise hem tadı hem de renk yoğunluğunu etkilemektedir.

Tüketici kabulü büyük oranda suda çözünebilir kuru madde ile asitlerin dengesine bağlıdır (Sistrunk ve Cash, 1973).

Faedi ve ark. (2002), çilek ıslahının ticari açıdan büyük önem taşıdığını, son 20 yılda 35 farklı ülkeden 463 yeni çeşit bilgisinin geldiğini, gün nötr çilek çeşitlerinin bu rakamın sadece % 17 sini oluşturduğunu bildirmiştir.

Bu çalışmanın amacı bazı yerli, Avrupa ve Amerika kökenli çilek çeşitleri ile umutlu bazı melez çilek genotiplerinde verim, meyve kalite kriterleri, C vitamini içeriğinin aylara göre belirlenmesi ve bütün genotiplerin bitkisel özelliklerinin saptanmasıdır.

(19)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Meyvelerde kalitenin esas unsurlarını kalitatif ve kantitatif olarak şeker ve organik asitlerin miktarları oluşturmaktadır. Islahçılar için de şeker/asit dengesi çok önemli bir konudur. Çilek meyvelerinde şekerler ve organik asitler derim zamanını ve meyve lezzetini belirlemede önemli faktörlerdir. Bu açıdan pek çok araştırıcı uzun yıllardan beri bu konuda çalışmışlardır (Sweeney ve ark., 1970; Sistrunk ve Cash 1973; Wrolstad ve Shallenbenger 1981; Reyes ve ark., 1982; Forney ve Breen 1986).

Cannel ve ark. (1961), çilek yetiştiricileri için sedde ve yüksek tünel kullanımının faydalı olduğunu açıklamışlardır. Baumann ve ark., (1995); Scheel, (1982), bu sistemlerin yabancı ot kontrolünü ve derimi kolaylaştırdığını, ürünü ve meyve iriliğini arttırdığını, erozyonu önlediğini ve temiz meyve eldesi sağladığını bildirmişlerdir.

Deuwer ve Zych (1967), çileklerde karşılıklı melezlemeler yapmışlar ve F1

melezlerinde suda çözünebilir kuru madde ve titre edilebilir asit özelliklerinin ortaya çıkmasında hem eklemeli hem de dominant genlerin etkili olduğunu bildirmişlerdir.

Wrolstad ve ark. (1970), organik asitlerin dolaylı olarak renk üzerine etkili olduğunu saptamıştır.

Schutte (1976), gıdalarda tat bileşiklerinin dille algılandığını, uçucu olmayıp suda çözünebilir yapıda olduklarını, yüksek konsantrasyonlarda bulunduklarını ve tat algısının tatlı, tuzlu, acı ve ekşi olmak üzere 4 temel ögeden oluştuğunu bildirmiştir.

Araştırıcı, koku bileşiklerinin ise burunla algılandığını, az yada çok uçucu olabildiklerini, düşük konsantrasyonlarda bulunduklarını (mg/kg, µg/kg) ve değişik lezzet algılarının olduğunu belirtmiştir.

Kaşka ve ark. (1976; 1979; 1986), çileğin Çukurova Bölgesinde ilk olarak Macheraus Frühernte çeşidi ile yetiştirilmeye başlandığını, daha sonra Suprise des halles, Tioga, Aliso, Cambridge 0422 ve Pocahontas çeşitleriyle yetiştiriciliğin devam ettiğini, sonraki yıllarda ise yurtdışından getirilen Pajaro, Cruz, Toro, Tufts, Aiko, Vista, Belrubi ve Douglas çeşitleriyle denemelerin sürdüğünü ve Akdeniz

(20)

Bölgesinde yaz dikimlerinin kış dikimlerine oranla 2-3 kat daha fazla ürün verdiğini bildirmişlerdir.

Knee ve ark. (1977), antosiyaninlerin çilek meyvesindeki en önemli bileşiklerden olduğunu ve 0.5-1.5 mg/g, askorbik asitin ise 0.3-1.2 mg/g düzeyinde olduğunu belirtmişlerdir. Çözünmeyen bileşikler arasından ise nişastanın genç meyvelerde bulunduğunu ve olgunluktan önce kaybolduğunu bildirmişlerdir.

Scott ve Lawrance (1979), çileklerde en iri meyvelerin ilk çiçeklerden meydana geldiğini, daha sonra meyve iriliğinin azaldığını, küçük meyveli çeşitlerde bu azalmanın büyük meyvelilere göre daha az olduğunu vurgulamışlardır.

Himelrick (1982), siyah polietilen malçta yetişen bitkilerin açıkta veya plastik malçta yetişenlere göre fazla sayıda kol ve temiz meyve oluşturduğunu;

toplam meyve ağırlığının ise malçsız yetişenlere oranla arttığını bildirmiştir.

Sistrunk ve Morris (1985), olgun çilek meyvesinin asit içeriğinin beslenme ya da ışık koşulları gibi çevre koşullarından etkilenebildiğini bildirmişlerdir. Bununla birlikte, genetik faktörler de % SÇKM miktarını etkilemektedir. Araştırıcılar, SÇKM/ASİT oranının çeşitler arasında benzer olduğunu ve yıldan yıla çok fazla değişmediğini, böylece hem şeker hem de asit içeriğinin genetik olarak belirlendiğini ifade etmişlerdir.

Avigdori-Avidov (1986), çileklerde bitki büyüme ve gelişmesi ile meyve kalitesine genetik faktörlerin etki ettiğini, bununla birlikte, çilek genotiplerinin farklı çevre koşullarında büyük farklılıklar gösterebileceğini; su alımının, gece-gündüz sıcaklıklarının, gün içindeki ışık yoğunluğunun meyve iriliğini ve kaliteyi etkilediğini bildirmişlerdir. Galetta ve Bringhurst (1990), sıcaklık ve fotoperiyot gibi çevre faktörleri etkileşiminin türlere hatta çeşitlere göre farklılık gösterdiğini belirtmişlerdir. Genel olarak 35oC den yüksek sıcaklıklarda bitki gelişimi yavaşlamakta (Renquist ve ark., 1982; Hellman ve Travis, 1988) ve verim düşmektedir (Hellman ve Travis, 1988).

Shaw (1988), genetik faktörlerin çilek meyvesinin kompozisyonunu etkilediğini, bununla birlikte çevre koşulları ve genetik faktör etkileşiminin meyve kompozisyonunu nasıl etkilediğinin bilinmediğini, ancak olgun meyvenin asit içeriğinin büyük oranda genetik faktörlerden etkilendiğini belirtmiştir. Böylece

(21)

üretim döngüsü boyunca asit içeriğinin stabil kalabildiği, ancak çilek meyvelerinin

% SÇKM oranının ise büyük oranda çevre koşullarından etkilendiği savunulmuştur.

Bode ve ark. (1990), taze meyve ve sebzelerin yüksek askorbik asit içeriğine sahip olduğunu ancak bu özelliğin tür ve çeşitlere göre farklılık gösterdiğini bildirmiştir. Araştırıcı aslında askorbik asitin C vitamini olarak bilindiğini belirtmiş ve bu özelliğin tüketiciler açısından ürünün önemini arttırdığına işaret etmiştir.

Anberg ve ark. (1993), organik asitler ve şekerler her ne kadar stabil ise de C vitamininin stabil olmadığını, C vitamininin askorbik asit oksidaz aktivitesiyle ve askorbik asitin ışık ve O2’ li ortamda ağır metallerin varlığıyla stabilliğini kaybettiğini bildirmişlerdir.

Perez ve ark. (1992), çileklerde bulunan en önemli aminoasitlerin asparagine, glutamine ve alanin olduğunu bildirmişlerdir.

Perkins-Veazie (1995), şeker/asit oranının tadın belirlenmesinde en önemli parametre olduğunu bildirmiştir. Jia ve ark. (2000), öteki çözünebilir bileşiklerden aminoasitlerin de direkt meyve tadını etkilediğini ve özellikle şeftalide bu aminoasitlerin meyve tadı üzerine çok etkili olduğunu bildirmişlerdir.

Galetta ve ark. (1995), çileklerde SÇKM içeriğinin genotipe bağlı olarak değiştiğini ve genellikle %7-12 arasında olduğunu belirtmişlerdir.

Margareta ve ark. (1995), Finlandiya’da 1987-1989 ve 1992-1993 yılları arasında meyvelerde ve üzümlerde C vitamini içeriğini araştırmışlardır. Taze kuş üzümlerinde C vitamini içeriği 100 g meyvede ortalama 136±16.6 mg bulunurken;

taze çileklerde ise 60± 3.6 mg olarak bulunmuştur. 1992 yılında yetiştirilen çilek çeşitlerinde ise C vitamini içeriği 100 g taze ağırlıkta 56-99 mg arasında değişmiştir.

Nunes ve ark. (1995), çileklerin düşük sıcaklıkta depolandıklarında en azından raf ömürlerinin 1 hafta uzatılabildiğini bildirmişlerdir. Araştırıcılar, derimden 6 saat sonra düşük sıcaklıkta depolanmış meyvelerin renk ve tekstüründe olumsuz değişimler görüldüğünü, derimden hemen sonra depolanan meyvelere oranla su içeriğinde de % 50 azalma olduğunu saptamışlardır.

Montero ve ark. (1996), çileklerin korunmasında düşük sıcaklığın yaygın olarak kullanılmasına karşın soğukta muhafazanın kimyasal kompozisyona etkisinin pek fazla bilinmediğini bildirmişlerdir.

(22)

Wang ve ark. (1996), antioksidanların doğal kaynağı olması nedeniyle çileğe olan eğilimin arttığına işaret etmişlerdir. Araştırıcılar çileğin iyi bir askorbik asit ve flavonoid bileşikleri kaynağı olduğunu savunmuşlardır.

Manning (1996), çileklerin klimakterik göstermeyen meyveler olduğunu, aroma ve rengine bağlı olarak kalitesinin en yüksek düzeye ulaştığı olgunlukta deriminin yapılması gerektiğini bildirmiştir. Araştırıcı, çileklerin tüketime hazır olduğunda toplanması gerektiğini, mekanik zararlanmanın yanı sıra derimden sonra bozulmanın bir nedeninin de çürüme olduğunu, fungusit kullanımı yasaklandığından beri düşük sıcaklık ve modifiye atmosferin kısmen de olsa çürümenin artmasını ve meyve yaşlanmasını önlemek amacıyla kullanıldığını ve böylece kısmen de olsa çileklerin raf ömrünün uzatılabildiğini savunmuştur.

Perez ve ark. (1997), çileklerde en önemli şekerleri, organik asitleri ve C vitaminini belirlemek için C18 Sep-Pak kolonunu geliştirmişler ve iyon alımını engellemek için HPLC UV ve RI dedektörünü kullanmışlardır. Araştırmada optimal ayrım ve dağılım sağlanması için, 0.0085 N H2SO4 mobil faz kullanılmıştır. Kolon sıcaklığı 23 oC ye ayarlanarak geri kazanılabilirlik ve tekrar edilebilirliği denemişlerdir. Araştırıcılar, bu metodun özellikle çileklerde kabul edilebilir sonuçlar verdiğini bildirmişlerdir. SÇKM ve titre edilebilir asit içeriklerinin, bazı meyvelerde toplam şeker ve organik asit içeriğindeki korelasyonu kanıtlamak için kullanıldığını ancak bu çalışmada SÇKM ile toplam şeker arasında kuvvetli (r = 0.8) ve titre edilebilir asit ile organik asit arasında zayıf (r = 0.3) korelasyon bulunduğunu ve bu ortalamaların çilek kalite gelişiminin belirlenmesi için yeterli olmadığını belirtmişlerdir. Shaw (1988), toplam şekerler ile SÇKM arasında zayıf bir korelasyon olduğunu göstermiştir.

Kalt ve Mcdonald (1997), derim sezonu boyunca çilek meyvelerinin meyve kompozisyonunu incelemişlerdir. Cavendish, Honeoye ve Kent çeşitlerinin kırmızı meyveleri düzenli şekilde derilerek erken ve geç olgunluk safhasında meyve kompozisyonu üzerine çalışılmış; taze ağırlık, kuru ağırlık, şeker, asit ve antosiyanin içeriği ölçülmüştür. Çalışma bir sonraki yıl yinelenmiştir. Araştırıcılar, sonuç olarak, meyve sayısı ve iriliğinin üretim sezonu boyunca giderek azaldığını ancak toplam şeker içeriğinin sezon boyunca stabil kaldığını, spesifik şeker miktarlarının ise derim

(23)

tarihlerine ve çeşitlere göre değiştiğini belirtmişlerdir. Araştırıcılar, malik asit içeriğinin çeşitlere göre değişim gösterdiğini, sitrik asit içeriğinin ise çeşitler bazında değişim göstermediğini ancak hem malik hem de sitrik asit içeriğinin derim zamanına göre değiştiğini açıklamışlardır. Araştırıcılar, ayrıca yıldan yıla asit içeriğinde varyasyon görülürken şeker içeriğinde böyle bir durumun görülmediğini, pigment yoğunluğunun ise derim zamanından çok çeşitlere göre değiştiğini vurgulamışlardır.

Ağar ve ark. (1997), yüksek CO2 ve kontrollü atmosfer etkisinin bazı üzümsü meyvelerde askorbik asit ve dehidroaskorbik asit içeriği üzerine etkisini incelemişler, C vitamini içeriğinin (askorbik asit + dehidroaskorbik asit) yüksek CO2

konsantrasyonlarında (%10-30 CO2) azaldığını, bunun özellikle çileklerde görüldüğünü, C vitaminindeki bu azalmanın siyah kuş üzümünde ve böğürtlende orta düzeyde iken ahududunda ve kırmızı kuş üzümlerinde çileklere oranla yok denecek kadar az olduğunu belirtmişlerdir. Araştırıcılar, depo atmosferindeki yüksek CO2

düşük O2 konsantrasyonunun C vitamini içeriği üzerine çok etkili bulunmadığına, yüksek CO2 ortamında askorbik asidin dehidroaskorbik asitten daha az azaldığına dikkat çekmişlerdir.

Gill ve ark. (1997), CO2 uygulamasının çileklerde antosiyanin değişimi ile fenolik bileşiklerin kompozisyonu üzerine etkilerini incelemişlerdir. Derimi yapılan çilekler %10, %20, %40 CO2 ortamlarında 5 oC de ve 10 gün muhafaza edilmişlerdir.

Deneme örnekleri derimden sonra 5. ve 10. günlerde alınmış ve pH, SÇKM, asitlik ve meyve eti sertliği ölçülmüştür. Antosiyaninler ve öteki fenolikler HPLC ile analizlenmiştir. Araştırıcılar sonuç olarak, CO2 oranı arttıkça iç renkte degredasyon görülürken normal olarak atmosfer koşullarında muhafaza edilen meyvelerin kırmızı olarak kaldığını; CO2 uygulamasının dış renk üzerine çok az etki meydana getirdiğini ancak iç renkte antosiyanin miktarında önemli ölçüde azalmalar meydana geldiğini saptamışlardır. % 40 CO2 ortamında depolandıktan sonra çilek meyve suyunun pH’sında az düzeyde bir artış görülürken titre edilebilir asitlikte azalma gözlendiğini, havada 5 gün ve CO2’de 10 gün muhafazadan sonra SÇKM’nin çok az düzeyde azaldığını ve uygulamalar arasında fark bulunmadığını belirtmişlerdir. Ayrıca

(24)

meyvelerin sertliğinin ise 5 gün depolamadan sonra 15.4 N’dan 4.2 N’a azaldığına ve 10 günden sonra sertlikte fazla bir değişim olmadığına dikkat çekmişlerdir.

Wheeler ve ark. (1998), C vitamininin (L- askorbik asit) önemli bir antioksidan olduğunu ve hem bitki hem de hayvanlarda önemli fonksiyonlara sahip olduğunu fakat insanlar ve birkaç hayvan türünün C vitamini sentez yeteneğini kaybettiklerini belirtmişlerdir. Araştırıcılar bitkilerin insan beslenmesinde C vitamininin ana kaynağı olan ascorbate’ı geliştirdiğini, L-askorbik asitin hayvanlardaki biyosentez yolunun iyi anlaşılmış olmasına karşın bitkilerdeki biyosentez yolunun hala bilinmediğini vurgulamışlardır. Araştırıcılar, L-ascorbate’ın bitkilerde bolca bulunduğunu (yapraklarda 1-5 mµ ve kloroplastlarda 25 mµ konsantrasyonlarında), fotosentezde ve membranlarda elektron transferinde rol oynayabileceğini, biyosentez yolunun belirlenmesinin bitkilerde ascorbate üretiminin arttırılmasına olanak vereceğini böylece besinsel değer ve stres toleransının artacağını savunmuşlardır.

Wang ve ark. (1998), iki çilek genotipinde malç tiplerinin meyve kalitesi ve kompozisyonu üzerine etkilerini incelemişlerdir. Araştırmada Northeaster ve Primetime çilek çeşitleri ile 3 farklı malç tipi (siyah polietilen, kırmızı polietilen ve saman) kullanılmıştır. Askorbik, malik, sitrik ve ellajik asit oranları Primetime’da daha fazla bulunurken Northeaster’ın daha yüksek SÇKM’ye sahip olduğu belirlenmiştir. Saman malçında yetişen meyvelerin ise polietilen malçta yetişenlerden daha düşük SÇKM’ye sahip oldukları saptanmıştır. Bu çeşitlerin hiçbirindeki askorbik asit içeriği malç uygulamasından etkilenmemiştir. Kırmızı polietilen malçta yetişen bitkiler en küçük yaprak alanı ve klorofil içeriğine sahip olarak bulunmuştur.

Saman malçında yetişen bitkiler ise daha büyük yaprak alanı ve en yüksek klorofil içeriğine sahipken bu malçtaki bitkilerde yetişen meyveler öteki malç türlerine göre daha az kırmızı renge sahip meyveler üretmişlerdir.

Sone ve ark. (1999), çilek meyvelerinde derim mevsimi boyunca askorbik asit içeriğinin değişimini incelemişlerdir. Askorbik asit içeriği ile öteki meyve kalite kriterleri arasındaki ilişkiler de belirlenmiştir. 1995’te 293; 1996’da ise 149 çeşit ile çalışılmıştır. Derim mevsimi boyunca 1995 yılında 4 kez, 1996 yılında ise 7 kez örnek alınmıştır. Araştırıcılar 100 g çilek meyvesinde askorbik asit içeriğini 15.9 mg

(25)

ile 114.8 mg, ortalama olarak 59.1mg/100g belirlemişlerdir. Çilek çeşitlerinin askorbik asit içeriği derim dönemlerine göre farklılık göstermiştir. Askorbik asit içeriği yüksek olan çeşitlerin çevre koşullarından daha fazla etkilendikleri, askorbik asit içeriği bakımından yüksek ve aynı zamanda stabil olan çeşit bulmanın zorluğu vurgulanmıştır. Ancak Sachinoka, Shizunoka ve Akashano Mitsuko çilek çeşitlerinin meyvelerinde askorbik asit içeriği yüksek aynı zamanda stabil bulunmuştur.

Araştırıcılar bu çeşitlerin ıslah çalışmaları için askorbik asit içeriği bakımından iyi bir materyal olarak sayılabileceğini belirtmişlerdir. Çeşitlerin meyvelerindeki askorbik asit içeriği derim zamanlarından önemli düzeyde etkilenmiştir. Askorbik asit içeriği ile SÇKM arasında yüksek bir korelasyon bulunurken organik ve malik asit içeriği arasında zayıf bir korelasyon olduğu sonucuna varılmıştır. Aynı zamanda sakkaroz/toplam şekerler ve glikoz/fruktoz oranları arasında pozitif bir ilişki olduğu gözlenmiştir. Araştırıcılar sonuçta; ıslah materyali olarak şeker içeriği yüksek, sakkaroz/toplam şeker içeriği yüksek olan meyvelerde askorbik asit içeriğinin yüksek ve stabil olduğunu, aynı zamanda mükemmel bir tada sahip olduklarını savunmuşlardır.

Holcroft ve Kader (1999), meyve rengindeki CO2’e bağlı değişimler ve muhafaza edilmiş çilek meyvelerinde antosiyanin sentezi üzerine çalışmışlardır.

Selva çilek çeşidinin meyvelerini 10 gün boyunca 5 oC de muhafaza etmişler ve hem iç hem de dış dokularda antosiyanin konsantrasyonunun arttığını saptamışlardır.

Fakat bu artış 10 veya 20 kPa CO2 ile zenginleştirilmiş havada muhafaza edilen meyvelerde daha düşük olarak belirlenmiştir. Kırmızı et rengi, yüksek CO2

muhafazasında normal hava muhafazasında olduğundan daha az yoğun bulunmuştur.

Fenolik bileşiklerin muhafaza sırasında arttığı ancak muhafaza atmosferinden etkilenmediği belirlenmiştir. Araştırmacılar muhafaza sırasında pH’nın arttığını titre edilebilir asitliğin ise azaldığını ifade etmişlerdir.

Wang ve Camp (2000), Early Glow ve Kent çilek çeşitlerinde 4 farklı sıcaklık kombinasyonunun bitki gelişimi ve meyve kalitesi üzerine etkisini incelemişlerdir. En iyi yaprak ve yaprak sapı gelişiminin 25/12 oC gündüz/gece sıcaklığında, en iyi kök ve meyve gelişiminin 18/12oC gündüz/gece sıcaklığında olduğunu, bitki gelişiminin ise tümüyle 25/12oC sıcaklıklarda optimum olduğunu

(26)

saptamışlardır. Araştırıcılar, gündüz ve gece sıcaklıkları arasındaki fark arttıkça, meyve yüzeyi ve meyve et renginin daha koyulaştığını ve daha yüksek pigment yoğunluğu gözlendiğini dolayısıyla daha koyu renkli meyveler elde edildiğini bildirmişlerdir. Gündüz ve gece sıcaklığı arasındaki fark düştükçe (18/12oC) yaprak renginin daha parlak olduğu ve pigment yoğunluğunun daha fazla olduğu gözlenmiştir. Sonuçta, sıcaklık arttıkça SÇKM, titre edilebilir asitlik, SÇKM/ASİT oranı ve askorbik asit içeriğini kapsayan meyve kalitesinin azaldığı savunulmuştur.

Wills ve ark. (2000), çileklerde raf ömrünü uzatmak ve besinsel değeri korumak açısından modifiye atmosfer uygulamalarının olumlu sonuçlar verdiğini ancak antosiyanin senteziyle ilgili enzimin engellenmesinden dolayı rengin olumsuz etkilendiğini ve muhafaza sırasında askorbik asit içeriğinde azalma görüldüğünü bildirmişlerdir. Ağar ve ark. (1997), askorbik asidin düşüşünün askorbik asidin dehidroksi askorbik aside oksidasyonunu kolaylaştıran ascorbate oksidase aktivitesiyle ilişkili olduğunu bildirmişlerdir. Melhorn (1990), etilen uygulamasından sonra ascorbate peroksidaz aktivitesinde artış saptamıştır. Araştırıcı CO2 düzeyinin yükseltilmesinin etilen düzeyini düşürerek askorbik asit miktarının düşüşüne neden olabileceğini savunmuştur.

Moinck ve ark. (2001), 4 çilek çeşidinde (Capitola, Elsanta, Dover, CF116) meyve olgunlaşması dönemindeki biyokimyasal değişimleri incelemişlerdir. Meyve olgunlaşması sırasında, en büyük ve en küçük metabolitlerde değişim olduğu gözlenmiştir. Capitola ve Elsanta’yı erken dönemde en yüksek nişasta içeriğine sahip ve aynı zamanda en iri meyveli çeşitler olarak belirlemişlerdir. Araştırıcılar olgun dönemde metabolitlerin çeşitler arasında farklılık gösterdiğini ancak Capitola ve Elsanta çilek çeşitlerinin birbirine çok yakın genotipler olduğunu saptamışlardır. CF 116 no’lu aday yüksek sakaroz, inositol, glutamine, arginine, alanine ve düşük sitrat, malat içeriğiyle karakterize edilmiştir. Dover çeşidinde ise galaktozun en az olduğu bulunmuştur. Organik asit ve suda çözünebilir şekerlerin ise çeşitler arasında farklılık gösterdiği belirtilmiştir. Hancock (1999); Rosati (1993), çileklerde tadın iyileştirilmesi ve hastalıklara dayanıklılık ıslahı konularında pek çok çalışma yapıldığını bildirmişlerdir. Çileklerde organoleptik kalite kriterlerinden aroma, tat ve asitlik kriterlerinin en önemli kalite kriterleri olduğu, olgunlaşma süresi boyunca

(27)

toplam şekerlerde ve aminoasitlerde artış görülürken, titre edilebilir asitliğin azaldığı belirtilmiştir.

Wang ve ark. (2002), iki farklı kültürel sistem (açıkta hasır sıralar ve yüksek tünellerde siyah plastik malç) kullanılarak 14 çilek çeşidi ve seleksiyonunu denemişler ve kültürel sistem genotip etkileşiminin çileklerde meyve kalitesi ve antioksidan kapasitesi üzerine etkisini araştırmışlardır. Genel olarak meyvede SÇKM içeriği, toplam şeker, fruktoz, glukoz, askorbik asit ve sitrik asit içeriğini yüksek tünelde yetişen meyvelerde daha yüksek bulmuşlardır. Yüksek tünelde yetişen meyvelerde flavonoid ve antioksidan kapasitesinin de daha yüksek olduğu belirtilmiştir. Hasır sıralarda yetişen bitkilerin genel olarak daha düşük oranda fenolik bileşikler, flavonoidler ve antosiyaninlere sahip olduğu ve en yüksek C vitamini içeriğinin ise Earliglow, B28, Northeaster, Lester, Redchief, ve Mohawk meyvelerinde olduğu saptanmıştır.

Bentvelsen ve Bouw (2002), gıda ürünlerinin besinsel ve sağlıkla ilişkili içeriklerinin tüketiciler açısından çok önemli bir konu olduğunu, bu nedenle ıslah çalışmalarının bu konulara yönelik olması gerektiğini vurgulamışlardır. Araştırıcılar, yüksek C vitamini ve şeker içeriğine sahip çileklerin toplanarak ıslah çalışmaları yapıldığını, 1996 dan bu yana 5 adet F1 hibrit çeşidi tanımlandığını ve en son Elan adında çilek çeşidinin tanımlanmış olduğunu, bu çeşidin birçok Batı Avrupa ülkesinde ve Japonya’da denendiğini bildirmişlerdir. Bu çeşidin en karakteristik özelliğinin ise tadı ve yüksek C vitamini içeriği olduğu açıklanmıştır.

Darbellay ve Carlen (2002), çilek meyvesinin organoleptik kalitesinin değerlendirilmesinde büyük oranda tat ve aromanın etkili olduğunu bildirmişlerdir.

Bununla birlikte, koku, asitlik, sululuk ve sertliğin tüketici değerlendirmesiyle alakalı olmadığını, çileklerde organoleptik kalitenin, şeker içeriğinin ve toplam uçabilen bileşiklerin ölçülmesiyle belirlenebileceğini savunmuşlardır.

Törrönen ve Maatta (2002), çileklerin insan beslenmesinde birçok fitokimyasalın kaynağı olduğunu özellikle son on yıl içerisinde flavonoidler, fenolik asitler ve ilişkili bitki fenoliklerinin antioksidan etkileri, kanser ve kalp hastalıklarını önlemedeki rolleri ile dikkat çektiğini bildirmişlerdir. Çileklerde bulunan flavonoidlerin antosiyaninleri, flavanolleri, catechinleri ve proantosiyaninleri

(28)

içerdiği, miktarsal açıdan en önemli grubun antosiyaninler olduğu belirtilmiştir.

Ayrıca ellejitanin olarak yüksek ellajik asit içeriğinin de çileklere has bir özellik olduğu ve ellajik asidin doğal olarak antimutajen ve antikanserojen olduğu bildirilmiştir. Ancak araştırıcılar çileklerde antioksidan aktivitesinin öteki üzümsülere göre daha az olduğuna da dikkat çekmişlerdir.

Schöpplein ve ark. (2002), yaptıkları çalışmada kullandıkları 11 çilek çeşidini Elsanta çilek çeşidi ile kıyaslamışlardır. Araştırmada, SÇKM, titre edilebilir asitlik, askorbik asit, antioksidatif kapasite, toplam fenoller ve antosiyan içeriği üzerinde durulmuştur. Andana, Pavana ve 88009/02v2 çilek çeşitlerinin, bitki başına verim söz konusu olduğunda, 500 gramdan fazla ürün verdiği, Arena ve Lambada çeşitlerinin ise bitki başına 300 gramdan daha az ürün verdiği bulunmuştur. Meyve iriliğinin 13,2 g (Cirano) ile 24,6 g (Kimberly) arasında değiştiği, bütün çeşitler arasında duyusal testlerin 88009/02v2, Pavana, Kimberly ve Lambada çeşitlerinde en iyi olduğu da gözlenmiştir. Araştırmada duyusal testlerin meyve kokusu, aroması ve tadıyla korelasyon gösterdiği saptanmıştır. Lambada, Kimberly, Pavana ve 88009/02v2 çeşitleri en yüksek SÇKM (109-117 g/l) içeriğine sahip olarak bulunurken; 88009/02v2, Cijosee, Cirano, Pavana, Honeoye, Kimberly ve Lambada çeşitlerinin toplam asitliğinin 9 g/l yi geçtiği bulunmuştur. Askorbik asit içeriği ise bütün çeşitlerde 400 – 700 mg/l arasında bulunmuştur.

Cordenunsi ve ark. (2003), soğukta muhafaza esnasında 5 çilek çeşidinde (Dover, Campineiro, Mazi, Toyonaka ve Oso Grande) kalite ile alakalı fizikokimyasal değişimleri incelemişlerdir. Çilek kalitesiyle alakalı parametreler olan tekstür, antosiyanin içeriği, titre edilebilir asitlik, pH, toplam askorbik asit ve toplam suda çözünebilir şekerler bir hafta soğukta muhafazadan sonra değerlendirilmiştir.

Sonuçlar soğukta muhafazanın çileklerde raf ömrünü uzattığını gösterirken, çalışılan kalite parametrelerinin bazılarında küçük değişimler görülmüştür. Ayrıca sonuçlar çeşit özelliğinin önemini ortaya çıkarmıştır. Birçok parametrenin başlangıç değeri belirgin şekilde farklı bulunmuştur. Derim sonrası kalite ve raf ömrünü uzatma konusunda en önemli faktörün çeşit olduğuna işaret edilmiştir. Tekstür raf ömrüyle alakalı önemli bir parametredir fakat Mazi çeşidi tekstür konusunda yüksek başlangıç değeri gösterirken depolama sonunda hiçbir değişim göstermediğinden bir sonuca

(29)

varılamamıştır. Bununla birlikte, bu çeşit en düşük raf ömrüne sahip çeşit olarak belirlenmiştir. Araştırıcılar antosiyanin içeriğindeki değişimlerin de yüksek oranda çeşide bağlı olduğunu, Toyonaka çeşidi hariç, titre edilebilir asitlikte ve pH da önemli bir değişim elde edilmediğini, askorbik asidin ise bütün çeşitlerde % 50 azaldığını, suda çözünebilir şekerler açısından ise çeşitler arasında farklılık görüldüğünü ve bütün çeşitlerde sakkarozun 2 günde kaybolduğunu bildirmişlerdir.

Hakala ve ark. (2003), Finlandiya’da yetiştirilen çilekleri (Fragaria x ananassa Duch.) dondurarak mineral maddeler, C vitamini ve pestisit içeriklerini araştırmışlardır. Senga Sengana, Jonsok, Korona, Polka, Honeoye ve Bounty çilek çeşitleri normal arazi koşullarında yetiştirilmiş ve 1997-1998 yıllarında derimleri yapılmıştır. Ayrıca Polka, Jonsok ve Honeoye çilek çeşitleri de organik olarak yetiştirilmiş ve analizlenmiştir. Senga Sengana çeşidinin 2 yerli 2 de yurt dışı kökenli meyvelerinde varyasyon komponentleri araştırılmıştır. Ca, Mg, K, Fe, Zn, Cu ve Mn flame (alev) tekniği kullanılarak atomik absorbsiyon spektrometre ile ölçülmüştür.

Cd ve Pb grafit fırını tekniğiyle, C vitamini ise HPLC de ölçülmüştür. Araştırıcılar, C vitamini içeriğinin ortalama 32.4 - 84.7 mg/100 g arasında dağılım gösterdiğini, denemede iki yıl arasında C vitamini açısından önemli farklar bulunduğunu, Bounty ve Honeoye çilek çeşitlerinin en yüksek C vitamini içeriğine sahip çeşitler olduğunu belirlemişlerdir. Ayrıca çileklerin iyi bir potasyum (1.55-2.53 g/kg), magnezyum (0.11-0.23 g/kg) ve kalsiyum(0.16-0.29 g/kg) kaynağı olduğunu, kurşun içeriğinin ise genel olarak limitin altında bulunduğunu (0.004 mg/kg), bütün örneklerde cadmium düzeyinin 0.016 mg/kg dan daha düşük olduğunu ve pestisit düzeylerinin maksimum limitten az olduğunu saptamışlardır. Sonuç olarak genotip ve kökenin, ölçülen parametreler üzerine yetiştirme tekniklerinden daha büyük etkisinin olduğu savunulmuştur. Bu çalışma Cayuela ve ark. (1997), tarafından yapılan organik yetiştiricilikte klasik yetiştiriciliğe göre daha yüksek C vitamini içeriği olduğunu savunan deneme sonuçları ile çelişkili gözükmektedir.

Sturm ve ark. (2003), Eros, Selena, Northeaster, Fern, Simphony, Mohawk, Elsanta, Miss, Evita, Marmolada, Pegasus, Kent ve Cortina çilek çeşitlerine ait meyveleri kimyasal olarak analiz etmişlerdir. Bireysel şekerler (sakkaroz, glikoz, fruktoz ve ksiloz) ve organik asitler (sitrik, fumarik ve shikimik asitler) teknolojik

(30)

olgunluk ve olgunluk safhası olmak üzere 2 olgunluk safhasında HPLC ile ölçülmüştür. Aynı çeşide ait farklı olgunluk safhalarında istatistiksel açıdan glukoz, ksiloz, fumarik ve shikimik asitlerde farklılık bulunurken, sakkaroz ve sitrik asit içeriklerinde istatistiksel açıdan farklılık bulunamamıştır. Olgun evrede Fern ve Northeaster, en yüksek glukoz, fruktoz ve sitrik asit içeriğine sahip çeşitler olarak belirlenmiştir. Aynı olgunluk evresinde en yüksek SÇKM Mohawk çeşidinde ölçülürken, en düşük SÇKM ise Miss çeşidinde görülmüştür. Bu çalışmanın sonucu olarak, çilekte kimyasal kompozisyonun genotipe ve olgunluk safhasına göre değişim gösterdiği belirlenmiştir.

Skupien ve Osmianski (2004), Senga Sengana çilek çeşidini kontrol olarak kullanmış ve Kuzeybatı Polonya’da yetiştiriciliği yapılan Dukat, Elkat, Selva, Elsanta ve Kent çilek çeşitleriyle karşılaştırmışlardır. Meyveler ticari bir üretim alanından elde edilmiş olup geleneksel tekniklerle yetiştirilmiştir. Denemede yer alan çeşitler içerisinden Elsanta hem en yüksek C vitamini içeriğine sahip hem de yapraklarında en fazla ellajik asit içeren çeşit olarak belirlenmiştir. Kent çilek çeşidinin meyveleri ise en yüksek toplam şeker, toplam polifenol, toplam antosiyanin ve ellajik asit türevlerine sahip bir çeşit olarak bulunmuştur. Dukat meyveleri ise en yüksek kuru ağırlık ve eriyebilir katı madde içeriğine sahip çeşit olarak saptanmıştır.

Tüketici amaçlı renk ölçümleri meyvenin kalitesini belirlemek için yapılmıştır.

Elsanta ve Elkat meyveleri en yüksek L (parlaklık), a (kırmızılık), C (kroma) ve h (hue) değerine sahip olarak saptanmıştır.

Cordenunsi (2005), Dover, Campineiro ve Oso Grande çilek çeşitlerinde antioksidan kapasitesi ve sıcaklığın kimyasal kompozisyon üzerine etkisini incelemişlerdir. Bu çilek çeşitleri aynı ticari yetiştiricilik bölgesinde yetiştirilmiş ve olgun evrede iken derim yapılmıştır. Söz konusu meyveler, 6, 16 ve 25 oC sıcaklıkta 6 gün süreyle depolanmışlardır. Depolama periyodu esnasında kimyasal kompozisyon ve antioksidan aktivitesi araştırılmış ve sonuçta toplam suda çözünebilir şeker, antosiyanin içeriği ve C vitamini içeriklerindeki artış nedeniyle, depolama esnasında yeni bir biyosentezin gerçekleştiği fikri savunulmuştur. Düşük sıcaklık, antosiyanin ve C vitamini içeriğini olumsuz etkilerken, suda çözünebilir şekerler olumlu etkilenmiştir. Flavonoller, ellajik asit ve toplam fenol içerikleri bütün

(31)

sıcaklıklarda ya sabit kalmış yada düşmüştür. Çeşitler arasında antosiyanin içeriğindeki fark depolama esnasındaki artışa karşın değişmemiş ve depolama sıcaklığından bağımsız olarak derim sonrasında düşmüştür. Dehidroksiaskorbik asit/askorbik asit oranındaki varyasyon meyvelerin düşük sıcaklığa adaptasyonunda çeşitler arasında fark olduğunu göstermiştir. Bu çalışmadan elde edilen veriler duyusal ve besin değerleri arasında uzlaşmanın bütün çeşitler için 16 derecede başarıldığını göstermiştir.

(32)

3. MATERYAL VE METOT

3.1. Materyal

Bu araştırma 2003-2004 ve 2004-2005 yetiştiricilik döneminde, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümüne ait araştırma ve uygulama alanları ile laboratuvarlarında yürütülmüştür. Denemede materyal olarak kullanılan çilek genotipleri ve bu genotiplerin özellikleri aşağıda alt başlıklar halinde verilmiştir.

3.1.1. Denemede Kullanılan Çilek Genotipleri

Denemede materyal olarak önceki yıllarda yapılan melezleme çalışmaları sonucunda elde edilen 3, 5, 6, 8, 11, 12, 13, 17 numaralı umutlu melez çilek genotipleri ile yerli çeşidimiz olan Osmanlı; kontrol olarak ise Bölgemizde yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan Camarosa ve Sweet Charlie çilek çeşitleri kullanılmıştır.

Yabancı kökenli olarak ise; Gaviota, Maya, Paros, Cilady, Cigoulette, Marlate, Sophie, Ciloe, Diamante çilek çeşitleri ile 92/340/3, MT 96/J24/2, MT 99/20/1, MT 99/121/9, MT 99/163/14, MT 99/163/19, MT 99/163/22 numaralı çilek genotipleri kullanılmıştır (Şekil 1 ve 2).

Çizelge 3.1. Denemede yer alan melez çilek genotiplerinin tip numaraları ve ebeveynlerinin isimleri

Tip No Ebeveynler

3 504/7xEarly Glow

5 499/1xOso Grande

6 499/1xOso Grande

8 499/1xOso Grande

11 499/1xChandler

12 499/1xOso Grande

13 499/1xChandler 17 504/7x216

(33)

Şekil 3.1. Denemenin yürütüldüğü seradan bir görünüm

kısır özellik göstermektedir ve verimi oldukça düşük olduğundan yetiştiriciliği oldukça azdır. Meyvelerin güneş gören yerleri açık pembe iken güneş görmeyen yerleri krem rengidir. Küçük meyveleri olan bu çeşidin meyveleri basık, yuvarlak veya basık konik olup akenleri k

3.1.2. Denemede Yer Alan Çilek Genotiplerinin Özellikleri

Osmanlı

Kuvvetli bitkilere sahip olan bu çeşit yayvan gelişim göstermektedir. Yaprak sapı kalın ve tüylü olup yaprakları kalın, etli ve koyu yeşildir. Çiçek sapı kısa, çiçekleri küçük veya orta iriliktedir. Bu çeşidin çiçekleri morfolojik erkek

ırmızı renkli ve ete batıktır. Meyveleri oldukça yüksek aroma ve SÇKM içeriğine sahiptir (Dokuzoğuz, 1963).

(34)

Camarosa

Amerika’da Kaliforniya Üniversitesinde melezleme ıslahı sonucu elde edilmiş r. DouglasxCal.85.218-605 melezidir. Bitkileri orta güçte, orta yoğunluğa

ta-yüksek olarak tanımlanmaktadır. Yaprakları elips- uvarlak ve açık yeşildir. Erkenci olan bu çeşidin meyveleri orta büyüklükte veya

arlie

kökenlidir. FL 80-456xPajaro melezidir. Çok erkencidir. Orta uvvete sahip olan bitkileri orta-yüksek düzeyde verimlilik göstermektedir. Meyve ekli silindirik, basık konik veya koniktir. Meyveler orta iriliktedir. Meyvelerin dış kırmızıdır. Meyveleri çok yumuşak, orta derecede romalı ve küçük karın boşluğuna sahiptir. Akenleri sarı, orta büyüklükte ve yüzeyd

n bu genotipin kol erimi iyidir. Orta irilikteki meyveleri genellikle yuvarlak-konik şekle ve batık kenler olan bu genotipin aromalı meyveleri ve meyve içi oşluğu vardır. Meyve dış rengi açık kırmızı, iç rengi ise koyu portakal rengindedir

ti

sahiptir. Bitkilerin verimliliği or y

büyük olup meyve şekli genellikle silindiriktir. İç ve dış rengi tuğla kırmızısı olan meyveler orta düzeyde parlaklık göstermektedir. Akenleri sarı, orta büyüklükte ve yüzeydedir. Aromalı ve tatlı meyvelere sahiptir (Faedi ve ark, 2002).

Sweet Ch

Amerika k

ş

rengi tuğla kırmızısı, iç rengi a

edir (Faedi ve ark, 2002).

3 (504/7xEarly Glow)

504/7xEarly Glow melezidir. Bitki habitusu küçük ola v

a e sahiptir. Meyve eti sert b

(Kafkas, 2004).

(35)

5 (499/1xOso Grande)

499/1xOso Grande melezidir. Orta kuvvetli bitkileri bulunan bu genotipin kol erimi da kol atmaktadır. Orta erkenci özellik göstermekle irlikte anterleri orta iriliktedir. Meyve şekli uzun konik, iç ve dış rengi kan kırmızı

so Grande melezidir. Orta erkenci olan bu genotip erken zamanda üksektir. Meyve şekli yuvarlak konik olup eyvelerin dış rengi şarap kırmızısı, iç rengi ise parlak kırmızıdır. Orta irilikteki eyve

8 (499/1xOso Grande)

499/1xOso Grande melezidir. Bitki kuvveti orta derecede olan bu genotipin

11 (499/1xChandler)

499/1xChandler melezidir. Bitkileri orta kuvvette olup kol verimi yüksektir.

v yüksektir ve erken zaman b

olup, meyveleri orta sertlikte ve aromalıdır. Orta irilikte olan meyvelerinin akenleri yüzeydedir ve meyve içi boşluğa sahip değildir (Kafkas, 2004).

6 ( 499/1xOso Grande )

499/1xO

kol vermektedir ve kol verimi y m

m leri orta sertlikte ve parlaktır. Akenleri orta irilikte ve yüzeyde olup oldukça sıktır ve meyveler meyve içi boşluğuna sahiptir. Bu genotipin meyvelerinde tipik olarak çatlama görülmüş olup Mycospheralla fragaria hastalığına duyarlı olduğu saptanmıştır (Kafkas, 2004).

kol verimi yüksektir ve erken zamanda kol verme yeteneğine sahiptir. Çiçekleri iri anterlere ve uzun filamentlere sahiptir. Meyve dış rengi şarap kırmızısı, iç rengi ise parlak kırmızıdır. Uzun konik-konik şekle sahip meyveleri aromalıdır. Akenleri yüzeydedir ve meyveleri orta derecede suludur (Kafkas, 2004).

Geç zamanda kol vermeye başlamaktadır. Orta erkencidir ve anterleri iridir. Konik, yuvarlak konik meyvelerin dış rengi kan kırmızısı, iç rengi ise tuğla kırmızısıdır.

(36)

Meyve içi dolu olan bu genotipin meyveleri parlak, meyve eti sert, aromalı ve suludur (Kafkas, 2004).

12 (499/1xOso Grande)

499/1xOso Grande melezidir. Kol verimi yüksek ve kol verme özelliği akımından geçcidir. Orta geçci olan bu genotipin anterleri orta iriliktedir. Konik,

499/1xChandler melezidir. Orta kuvvete sahip bitkiler erkenci özellik kol verimi yüksek olup erken zamanda kol vermeye başlar. Konik, zun konik meyve şekline sahip olan meyvelerin dış rengi kardinal kırmızısı, iç rengi dir. Meyveleri iri, aromalı, parlak, meyve eti orta sertlikte lup akenleri nispeten batıktır. Bu genotipin meyveleri orta derecede suludur ve

eyve

aşlar. Kol verimi yüksektir. Erkenci özellik gösteren bu genotipin çiçekleri ve r. Konik, yürek şekilli meyvelere sahip olan bu genotipin dış ngi koyu kırmızı renkte iç rengi parlak kırmızıdır. Meyveleri oldukça iri, aromalı, b

yuvarlak konik şekilli meyvelerin dış rengi kardinal kırmızısı, iç rengi ise parlak kırmızıdır. Orta irilikteki meyvelerin meyve eti sert ve aromalıdır. Akenleri yüzeyde olmakla beraber meyveler orta derecede sululuk göstermektedir (Kafkas, 2004).

13 ( 499/1xChandler )

göstermektedir, u

ise koyu kırmızı renkte o

m içi boşluğuna sahiptir (Kafkas, 2004).

17 (504/7x216)

504/7x216 melezidir. Bitkileri kuvvetli olup erken zamanda kol vermeye b

anterleri oldukça iridi re

parlak, sulu olan bu genotipin akenleri ise meyve etine nispeten batıktır ve meyveler sulu özellik göstermektedir (Kafkas, 2004).

(37)

Gaviota

Amerika kökenlidir. Cal.87.112/6xCal.88.270/1 melezidir. Dik büyüyen orta

Maya

İtalya orjinlidir. Yüksek verimli, orta mevsimde veya erkenci olan bu çeşidin

İtalya orjinlidir. MarmoladaxIrvine melezidir. Paros, orta mevsim çeşidi olup ir. İri, silindirik, konik veya uzun konik meyvelere sahiptir.

ayanıklı olan meyvelerin dış rengi portakal kırmızısı iken, iç rengi kırmızıdır. Orta

BelrubixPajaro melezidir. Bitkileri orta büyüklükte ve orta vvette habitusa sahiptir. Kama şeklinde veya uzun konik meyveler orta mevsimde gunla maktadır. Orta derecede parlaklık gösteren orta büyüklükteki meyvelerin dış iken iç rengi kırmızı ve meyve eti yumuşaktır. Zayıf aromalı, üşük tatlılık gösteren bu meyvelerde akenler sarı veya kırmızı olup oldukça fazla kuvvette bitkilere sahiptir. Meyve şekli konik, uzun konik veya silindiriktir. Erkenci özellik gösterir. Meyve dış rengi tuğla kırmızısı olup iç rengi kırmızıdır. Meyveleri orta derecede dayanıklıdır. İri, orta düzeyde aromalı, küçük karın boşluğuna sahip meyveleri vardır. Akenleri ise orta büyüklükte, sarı ve batıktır (Faedi ve ark, 2002).

bitkileri orta kuvvettedir. Uzun konik veya silindirik, orta veya büyük olabilen meyvelerin iç ve dış rengi kırmızıdır. Yumuşak, orta düzeyde aromalı olan meyveler orta irilikte, sarı ve batık akenlere sahiptir. Meyve içi boşluğu ise küçüktür (Faedi ve ark, 2002).

Paros

bitkileri orta kuvvetted D

veya düşük aromalı, küçük karın boşluğu olan meyveler sarı veya kırmızı, orta büyüklükte ve yüzeyin altında bulunan akenlere sahiptir (Faedi ve ark, 2002).

Cigoulette

Fransa kökenlidir.

ku

ol ş

rengi tuğla kırmızısı d

(38)

s ır. Akenler yüzeyde yada yüzeyin altında bulunmaktadır (Faedi ve ark, 2002).

Cilady

Fransa orjinlidi ayıdad

r. ScottxChandler melezidir. Orta derecede kuvvetli bitkilere iptir. Meyveleri konik, yuvarlak olup orta derecede dayanıklıdır. Meyve dış rengi kırmızıdır. Zayıf veya orta aromaya sahip olan meyveler rta mevsimde olgunlaşmaktadır. Orta büyüklükte karın boşluğuna sahip olan

eyve

Ciloe

Fransa kökenlidir. BelrubixAllstar melezidir. Geçci olan bu çeşidin bitkileri rta kuvvette ve verimi oldukça yüksektir. Silindirik veya uzun konik meyvelerin dış yüzeyi portakal kırmızısı iken iç rengi kırmızı özellik göstermektedir. Meyveler oldukça dayanıklı olup meyve eti serttir. Orta düzeyde aromaya sahip olan meyveler orta iriliktedir. Akenler orta irilikte ve yüzeyde olup meyve karın boşluğu küçüktür (Faedi ve ark, 2002).

Diamante

Amerika kökenlidir. Cal.87.112/6xCal.88.270/1 melezidir. Bitkiler orta derecede kuvvete sahip olup erkenci özellik göstermektedir. İri, konik meyvelerin dış rengi portakal kırmızısı iç rengi parlak kırmızıdır. Akenleri yüzeyin altında olan meyveler orta düzeyde aromaya sahiptir (Faedi ve ark, 2002).

sah

tuğla kırmızısı iç rengi ise o

m leri küçüktür. Yüzeyin altında ve orta büyüklükte sarı renkli akenlere sahiptir (Faedi ve ark, 2002).

o

(39)

(36 : Paros, 77: MT 99/20/1)

Şekil 3.2. Denemede yer alan bazı çilek genotiplerine ait bitki ve meyve resimleri

(40)

Şekil 3.3. Denemede yer alan bazı çilek genotiplerine ait meyve resimleri (32: Gaviota, 45: Maya, 36: Paros, 66: Diamante)

Referanslar

Benzer Belgeler

Kitap Ayracı Olarak Rumi ve Bitkisel Motifleri Kullanarak Serbest Desen Tasarımı1. Kitap Ayracı Deseninin Altınlarının ve Çiçek

Kısacası, Şeytan ile insan arasında sonsuza kadar sürecek olan savaş, Tanrı’nın isteğiyle başladı.. Ama hiç de adil değildi bu

GÜZEL SANATLAR TASARIM VE MİMARLIK FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIMI BÖLÜMÜ. Gülnar Bayramoğlu Barman,

Hastalıklı çilek bitkilerinden izole edilen Rhizoctonia solani fungusunun kültür ortamında oluşturduğu koloni morfolojisi görünümü.. Hastalıklı çilek bitkilerinden

Birinci yıl dikimlerinde yeşil gübre+çiftlik gübresi+humik asit+yaprak gübresi uygulaması (5.97 g) azotlu gübre uygulamasına (5.20 g) göre daha iri meyve

Batı Avustralya’da kontrollü koşullar altında 8 ticari çilek çeşidinin (Albion, Aromas, Camarosa, Camino Real, Festival, Gaviota, Selva ve Juliette) Fusarium

Camarosa (6.99 adet/cm 2 ) ve Sweet Charlie (7.1 adet/cm 2 ) çeşidinde aktif lentisel sayısı ile ağırlık kaybı ve çürüme.. oranları doğru orantılı bulunmuştur

Ayrıca TBF web sayfasında PONY BRANŞI bölümündeki eklerde bulunan Equifun Angajman formunu. EKSİKSİZ doldurulup fotoları çekilerek info@binicilik.org.tr