Romanya’daki çevreciler genetiği değiştirilmiş (GD) soyanın yasaklanması konusunda sonunda bir zafer elde ettiler. Yaklaşık on yıl önce kontrolsüzce yetiştirmeye başlamasının ardından Romanya Avrupa’daki en büyük GD soya üreticisi.
Romanya, komşusu Bulgaristan ile 1 Ocak 2007’de Avrupa Birliği’ne katılıyor. Bu nedenle de birçok çevreye duyarlı ulus tarafından hoş görülmeyen GD organizmalarla (GDO) ilgili sıkı düzenlemelere uymak zorunda kaldı.
GD ürünler 10 yıl önce ülkeye yavaş yavaş girdi ve en az 130 bin hektar alanda GD soya ekimi yapıldı. Çevreciler Romanya’yı, GD ürünlerin üretiminde 11. sırada saymaktadırlar. GD ürünlerin kontrolsüz üretimi tarımsal ihracat beklentilerini tehlikeye sokmuştur. Genellikle “kontamine olmuş” şeklinde tanımlanan böylesi bir tarımsal üretim, sıkı mevzuata sahip pazarlara ulaşamaz.
Greenpeace koordinatörü Gabriel Paun, “Bu zafer bize büyük bir mücadeleyi gösteriyor, bu hareketi Avusturya, Yunanistan ve Polonya gibi diğer AB ülkelerine taşımalıyız” diyor.
Romanya’daki GD soya tarımı, gezegenimizin en büyük sulak alanlarından biri olan Danube Delta bölgesinde 25 bin hektarlık bir saha üzerinde yapılmaktadır. Bu alan en az 1689 bitki türüne ve 3448 fauna türüne ev sahipliği yapan biyoçeşitliliğin eşsiz bir doğal müzesidir.
GD ürünler ya da Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) yaklaşık on yıl önce tarımına başlandı. Önceleri bunlar yoksulların beslenmesi konusunda bir kurtarıcı gibi görüldüler. Genetik düzeyde laboratuar kaynaklı özellikler nedeniyle ani verim artışı sağladılar, olağan bitki hastalıklarına dirençliydiler ve genellikle daha az bakıma ihtiyaç duyuyorlardı.
GDO’ların toprağı daha verimsiz hale getirdiği ve tekrar üretilemedikleri konusunda çok az şey biliniyordu. GD ürünler konusunda uzman Mirjana Nikolic, “GD ürünlerin kendilerinin bir tehlike olup olmadıkları kesin değil, ancak arzu edilmeyen mikroorganizmaların çoğalmasını teşvik etmek gibi özellikleri ortaya çıkarıyorlar” diyor. “Bu
mikroorganizmaların mevcudiyeti nedeniyle topraklar bazı durumlarda bir sezon sonra daha verimsiz hale gelebilirler.” Nikolic iki yıl önce, Sırbistan’da kaçak GD soya ekimi yapılmış tarlaların belirlenmesi çalışmasına katılmıştı.
Polisin de katılım sağladığı operasyonda kuzeydeki Vojvodina şehrinde 1000 hektar ekin tarlası yanıp kül oldu. Bu tarla komşu Romanya’dan kaçak olarak getirilmiş GD tohumlarla ekilmişti.
Romanyalı çevreciler bölgedeki en yaygın GD ürünlerin soya, mısır ve ayrıca GD erik ağaçları olduğunu
belirtiyorlar. Bu yıl (2006) Ağustos ayında Greenpeace, Romanya’da bir araştırma geliştirme merkezindeki yasa dışı erik ağacı yetiştirme denemelerini açığa çıkarmıştı.
Gabriel Paun, yeni bulguların bir kez daha Romanya’da GDO’ların tamamıyla kontrol dışı olduğunu ve Romanya’daki araştırma istasyonlarının sanayi için emlak vazifesi gördüğünü gösterdiğini belirtmektedir. Ayrıca, ekim alanlarının imha edildiğini ve gelecekteki çalışmalar için proje liderlerine izin verilmeyeceğini ilave etti.
GD erik ağaçları antibiyotik direnç geni içerdiklerinden insan sağlığı açısından önemli bir risk oluşturmaktadır. Romanya bu yıl (2006) Şubat ayında GD soyaya karşı bazı girişimler başlattı. AB’nin onay vermediği GD herbisite dayanıklı soyanın üretiminde bazı kısıtlamalara gidildi.
Ancak, yabancı ot ve haşerelerle mücadele etmek istemeyen birçok çiftçi GD ürünleri tercih etmektedir. Dirençli ürünlerin tarımı her tür haşereyle mücadele işini kolaylaştırmaktadır.
Çevreci Dragos Dima yakın zamanda Romanya medyasına “tarım müessesesini düzene sokmanın” yıllar süreceğini söylemiştir. Dima, “ülke onaylanmamış GD çeşitlerden kendini arındırmak ve yerine GDO’ların çevreye bırakılması ve gıdaların etiketlenmesi konularında daha işlerliği olan sistemler konulmak zorunda kalacak” demiştir. “GD
ürünlerin arındırılmasının mümkün olup olmadığı” konusunda Romanya’nın bir örnek oluşturabileceğini belirtmiştir. GD ürünlerin üretimi konusunda tam bir yasak mücadele edenler için bir zaferdir.
Vesna Peric Zimonjic