• Sonuç bulunamadı

NEDEN BLNMEYENATEAbdülkadir KAYSI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "NEDEN BLNMEYENATEAbdülkadir KAYSI"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

NEDEN BLNMEYEN ATE

Abdülkadir KAYSI

stanbul Tıp Fakültesi, ç Hastalıkları Anabilim Dalı, Genel Dahiliye Bilim Dalı, Çapa, STANBUL

ÖZET

Nedeni bilinmeyen ate (NBA), 38º.3C’nin üzerinde, en az 3 haftadır süren ve 1 hafta boyunca tetkik edilmesine ramen nedeni belirlenemeyen ate olarak tanımlanmaktadır. Durack ve Street 1991’de yeni bir sınıflama ortaya atmı ve klasik tanımlamanın yanısıra nozokomiyal infeksiyonlar, nötropeni ve HIV infeksiyonu ile ilikili NBA tanımlamılardır. Klasik NBA’te belirtilen en az 1 haftalık hastanedeki inceleme, bu son tanımlamada üç klinik vizit veya üç günlük hastanede yatıla sınırlandırılmıtır.

Literatürde bildirilen geni çaplı nedeni bilinmeyen ate serilerinde infeksiyonlar en önde gelen sebep olarak karımıza çıkmakta ve sıklıı % 22.6-36 arasında deimektedir. Ülkemizde bildirilen NBA serilerinde de infeksiyon en sık sebep olarak karımıza çıkmaktadır (% 42-65). Ülkemizde infeksiyon grubunda tüberküloz ilk sırada yer alırken batı ülkelerinden bildirilen yayınlarda ilk sıralarda infektif endokardit, abseler ve dier infeksiyonlar görülmektedir.

Kliniimizde 1998-2003 yılları arasında yatırılan ve NBA kriterlerini taıyan 57 olguyu derledik. Hastaların median yaı 44 (17-84) olup 26’sı erkek (% 46) ve 31’i kadındı (% 54). NBA olgularının 24’ünden infeksiyonlar sorumlu bulundu (% 42). nfeksiyon saptanan bu grup içinde 12 olguda tüberküloz (% 21) ve 5 olguda ise bruselloz (% 9) saptandı. On olguda (% 18) malignite, 17 olguda (% 30) inflamatuvar romatizmal hastalık tespit edilirken, 6 olguda (% 10) atein nedeni bulunamadı. Ülkemizde en sık rastlanılan NBA nedeni infeksiyonlar olup bu grup içinde tüberküloz ve bruselloz ilk sırada akla gelmelidir.

Anahtar sözcük: nedeni bilinmeyen ate

SUMMARY Fever of Unknown Origin

Fever of unknown origin (FUO) is defined as a temperature higher than 38º.3C on several occasions and lasting longer than 3 weeks, with a diagnosis that remains uncertain after 1 week of investigation. In 1991, Durack and Street defined a new classification that included fever of unknown origin related with nosocomial infections, neutropenia and human immunodeficiency virus (HIV) infection beside classical FUO. One week inpatient evaluation in classical FUO was outlined with three clinical ward-round or three days of hospitalization.

Infections were reported as the most frequent cause of FUO in the literature and its frequency is between 22.6-36 %.

In our country, infections are the leading cause of the FUO (42-65 %). In this group, tuberculosis is at the top of the list, however, infective endocarditis, abscesses and other infections are more frequent in the Western countries.

In one of our studies we reviewed 57 patients with FUO hospitalized in our clinic between 1998 and 2003. The median age of the patients was 44 (17-84), 26 male (46 %) and 31 female (54 %). In 24 patients (42 %), infections were found responsible from FUO. In the infection group, tuberculosis was the leading cause with 12 patients (21 %) followed by brucellosis with 5 patients (9 %). Inflammatory rheumatic diseases were diagnosed in 17 patients (30 %) while malignities were found in 10 patients (18 %). In 6 patients (10 %) etiology could not be found. Infections, especially tuberculosis and brucellosis, are the leading causes of FUO in our country.

Key word: fever of unknown origin

133

Uzun yıllardır Nedeni Bilinmeyen Ate (NBA) tanımına uyan hastalardan oluan seriler bildirilmektedir. Bazen nadir hastalıklar, bazen de sık görülen hastalıkların ortaya çıkı

eklinin beklenenden farklı oluu nedeni bilinmeyen atein etyolojisini oluturmaktadır. Yeni laboratuvar ölçüm tekniklerinin gelitirilmesi, giriimsel radyolojideki ilerleme,

bazı hastalıkların tüm dünyada sıklıı azalırken bazı yeni terminolojilerin ortaya çıkması, birçok konuda oluan geni

bilgi birikimi, sosyo-ekonomik ve toplumsal deiimler NBA’in etyolojisinde rol alan hastalıkların sıklıını etkilemektedir.

Bu konudaki verilerin zaman zaman deerlendirilmesi tanı koymada karılaılan güçlüklerin aılabilmesinde yol gösterici

ANKEM Derg 2004; 18 (Ek 2):133-136.

(2)

134

olacaktır.

Nedeni bilinmeyen ate ilk kez 1961 yılında Petersdorf ve Beeson(8) tarafından tarif edilmi ve 38.3ºC’nin üzerinde en az 3 haftadır süren ve hastanede 1 haftalık tetkike ramen nedeni ortaya konulamayan ate olarak tanımlanmıtır. Bu tanımlama halen geçerliliini sürdürmektedir(8,11). Durack ve Street(3)1991’de yeni bir sınıflama ortaya atmı ve klasik tanımlamanın yanısıra nozokomiyal infeksiyonlar, nötropeni ve HIV infeksiyonu ile ilikili NBA tanımlanmıtır. Klasik NBA’te belirtilen en az 1 haftalık hastanedeki inceleme, bu son tanımlamada üç klinik vizit veya üç günlük hastanede yatıla sınırlandırılmıtır. Nozokomiyal NBA için, tam kan sayımı sırasında nötrofil sayısı < 500/mm3 bulunan hastalarda üç günlük hastanede yatı sırasında en az iki günlük kültür inkübasyonu yapılması sonucu tanının konulamadıı durumlar belirtilmitir. HIV pozitif olduu bilinen hastalarda ortaya çıkan atein üç günlük hastanede yatı sırasında nedeninin saptanamadıı durumlarda HIV ile ilikili NBA tanımlanmıtır

(3).

Literatürde bildirilen geni çaplı NBA serilerinde infeksiyonlar en önde gelen sebep olarak karımıza çıkmakta ve sıklıı % 22.6-36 arasında deimektedir(7,8). Ülkemizde bildirilen NBA serilerinde de infeksiyon en sık sebep olarak karımıza çıkmaktadır (% 42-65)(1,2,5,10), (Tablo 1).

Tablo 1: Ülkemizdeki NBA serilerinde etyolojik daılım.

Ülkemizde infeksiyon grubunda tüberküloz ilk sırada yer alırken Batı ülkelerinden bildirilen yayınlarda ilk sıralarda infektif endokardit, abseler ve dier infeksiyonlar bulunmaktadır. Dier NBA sebepleri arasında anlamlı farklılık bulunmamıtır. Ülkemizde NBA sebebi olarak infeksiyon hastalıkları grubu içinde tüberkülozun sıklıı % 50 ve üzerindedir. Bu serilerde genellikle miliyer daılımlı akcier tüberkülozuna rastlanmıtır. Gelimi ülkelerde NBA serilerinde tüberküloz sıklıında yıllar içinde azalma olmakla birlikte HIV infeksiyonundaki artı ile yeni tüberküloz olguları çoalmaktadır. Dier infeksiyon nedenleri arasında; karın içi abseler, pelvik abseler, di absesi, endokardit, bruselloz,

osteomiyelit, sinüzit, sitomegalovirus, Epstein-Barr virus, HIV virus infeksiyonları, Lyme hastalıı ve prostatit gelmektedir.

Nedeni bilinmeyen ate sebepleri içinde yeralan dier bir grup inflamatuvar romatizmal hastalıklardır. Bunlar arasında; yetikin Still hastalıı, polimiyaljiya romatika, temporal arterit, romatoid artrit, romatizmal ate, inflamatuvar barsak hastalıı, Reiter's sendromu, sistemik lupus eritematozus ve vaskülitler yer alır. nflamatuvar romatizmal hastalıklar grubunda erikin Still hastalıının ilk sırada olması, tanının klinik bulgular yanısıra ayırıcı tanıda dier olası sebeplerin elenmesi sonucu konması ve dier grup hastalıkların ilerleyen teknikler sayesinde kısa sürede saptanabilmesine balanmıtır.

NBA sebepleri arasında sıkça görülen bir dier grup malignitelerdir. Kronik lösemiler, lenfomalar, metastatik kanserler, hipernefroma, kolon kanseri, hepatoma, miyelodis- plastik sendromlar, pankreas kanseri ve sarkomalar bu grup içinde sayılabilir. Dier sebepler arasında ilaç atei, siroz seyrinde ortaya çıkan ate, hepatit (alkolik, granulomatöz veya lupoid), derin ven trombozu ve sarkoidoz mevcuttur.

Nedeni bilinmeyen ate olgularında, tanı öncesinde ayrıntılı anamnez ve ilaç sorgulaması, ayrıntılı fizik muayene, fizik muayenenin takip eden günlerde sık tekrarı çok önemlidir.

Kesin tanı ilemi için rutin laboratuvar inceleme ardından mevcut bulgular ııında ileri görüntüleme yöntemleri, mikrobiyolojik, serolojik ve immunolojik incelemeler ve nihayet gerektiinde giriimsel yöntemler kullanılmalıdır.

Tedavi nedene yönelik olmalıdır. Fakat bazı durumlarda tanı aamasında çeitli tedavi seçenekleri kullanılanılarak tanı desteklenebilir (örnein, Naproksen ile tümör ateinin düürülmesi).

stanbul Tıp Fakültesi, ç Hastalıkları Anabilim Dalı, Genel Dahiliye Bilim Dalı servisinde 1998-2003 yılları arasında 57 nedeni bilinmeyen ate olgusu inceledik. NBA tanısı, Petersdorf ve Beeson(8)tarafından 1961’de tarif edilmi

kriterlere göre kondu. Hastaların ortanca yaı 44 [17-84, 26 erkek (% 46), 31 kadın (% 54)] idi. Ortalama ate süresi 78.1 gün (25 gün-18 ay) olarak saptandı. 48 hastada (% 84) ate

süresi < 3 ay devam etti. nfeksiyon hastalıkları 24 (% 42) olgu ile NBA’in en sık nedeni olarak bulundu. 12 olguda tüberküloz (% 21) ve 5 olguda bruselloz (% 9) tanısı kondu.

Dokuz olguda ekstrapulmoner tüberküloz (% 75), 2 olguda miliyer tüberküloz (% 17) ve 1 olguda pulmoner tüberküloz (% 8) saptandı. Üç hastada biyopsi ile kazeifikasyon nekrozu (karacier, lenf nodu, transbroniyal), 1 hastada BACTEC kültür (kemik ilii), 3 hastada karacier biyopsi ile granulomatöz lezyon yanısıra klinik bulgular, aile anamnezi ve PPD pozitiflii ve 5 hastada eksudatif peritonit yanısıra klinik bulgular, aile anamnezi ve PPD pozitiflii ile tanı konmutur. Çalımamızda 24 infeksiyon olgusunun 5’inde bruselloz tanısı konmutur. Yabancı serilerde oldukça ender olmasına karın ülkemizdeki serilerde nadir deildir. Wright aglütinasyon testi, hemokültür ve gerekirse kemik ilii kültürü ile tanı konabilir. Bu hastalarda, aglütinasyon testinin yüksek titrelerde pozitif oluu ile tanı konmutur. ki olguda infektif

Tanı

nfeksiyon Tüberküloz Bruselloz Endokardit Viral Dier

nflamatuvar romatizmal hastalık Maligniteler

Hematolojik Solid Nedeni

belirlenemeyen

Çalangu ve ark(2). 1976-83 N=70 (%) 45 (64) 21

6 1 17

7(10)

8(11) 3 5

3(4)

Çalangu ve ark(1). 1989 N=40 (%) 21 (52.5)

7(17.5)

8(20) 4 4

2(5)

Tabak ve ark(10). 1984-94 N=50 (%) 21(42) 15

1 15 2 1 17(34)

8(16) 7 1

2(4)

Karan ve ark(5). 1990-94 N=26 (%) 13(50)

4 3 4 1 4 3(12)

5(19) 4 1

4(15)

(3)

135

endokardit tanısı kondu. Birinde zeminde romatizmal kalp hastalıı mevcuttu. Kültürlerinde bir olguda metisiline dirençli Staphylococcus aureus, dier olguda ise alfa-hemolitik streptokok üredi. Bir olguda kalın damla mikroskopi, seroloji ve kültür inceleme sonucunda Leptospira interrogans tanısı kondu(9).

nflamatuvar romatizmal hastalıklar içinde birinci sırada erikin Still hastalıı bulundu (6 olgu, tüm olguların % 10’u).

Tüm hastalarda, yüksek ate, oligo/poli artrit, nötrofilik lökositoz, sedimentasyon ve ferritin yükseklii saptandı. ki olguda makulopapüler cilt döküntüsü ve bir olguda ise hepato- splenomegali saptandı.

Çalıma boyunca toplam 50 giriimsel inceleme yapıldı.

13 hastaya kemik ilii biyopsisi yapıldı, bir olguda lenfositten fakir Hodgkin hastalıı ve bir dier olguda ise adenokarsinoma metastazı görüldü. Dier olgularda kemik ilii normosellülerdi.

On iki hastaya karacier biyopsisi uygulandı ve 6 hastada patolojik bulgu saptandı (biri kazeöz karakterde olmak üzere toplam 4 hastada granülomatöz hepatit, adenokarsinoma metastazı ve karacier abse drenajının histolojik incelemesinde bol nötrofil). Altı hastaya böbrek biyopsisi uygulandı ve 3 olguda lupus nefriti ile uyumlu bulgular saptandı. Dierlerinde sırasıyla nekrotizan glomerulonefrit ile amiloidoz, Wegener granulomatozu ve glomerüler mezangial proliferasyon içeren segmental glomerüler skleroz saptandı. Üç hastaya yapılan temporal arter biyopsilerinin sadece birinde pozitif bulgu saptandı. Bir hastaya yapılan kas ve sinir biyopsisi ile poliarteritis nodosa tanısı kondu. Üç hastaya yapılan lenf nodu biopsilerinin ikisinde sırasıyla tüberküloz ve adenokarsinoma metastazı saptandı, birinde ise reaktif adenit bulundu.

Yabancı serilerde NBA olgularının % 9-25’inde detaylı incelemelere ramen etyoloji saptanamamıtır(4,6). Kesin tanıya ulaılamayan hastalarda muhtemel tanı göz önünde bulundurularak ampirik tedaviler seçilmitir. Bu çalımada da ortaya konulduu üzere 12 tüberküloz olgusundan sadece üçünde tanı biyopsi ile ve birinde kültür ile konabilmi, dier olgularda ise klinik bulgular, PPD pozitiflii, aile anemnezi ve tedaviye cevap ile tanı kesinlemitir. Yine benzer ekilde bir hastamızda ate, splenomegali ve dier bioimik deerlerin ııında primer splenik lenfomadan üphelenilmi, hastanın genel durumu ve trombosit sayısı splenektomiye imkan vermemi, klinik tanı ile balanan tedavi sonucu hastanın genel durumu kısa süre sonra düzelmitir. Çalımamızda 6 olguda tanı konamamıtır (% 10).

Tüm olgular içinde 11 hasta geriatrik ya grubu ( 65 ya) içerisindeydi. Bu grup içinde 5 hasta ile ilk sırada maligniteler (iki hastada primeri bilinmeyen metastatik adenokarsinoma, bir hastada primer splenik lenfoma, bir hastada Hodgkin dıı lenfoma ve bir hastada mezoteliyoma) yer aldı. Üç hastada inflamatuvar romatizmal hastalık (Crohn hastalıı, temporal arterit ve nekrotizan vaskülit) ve iki hastada infeksiyon (infektif endokardit ve tüberküloza balı granülomatöz hepatit) saptandı. Bir hastada ise herhangibir sebep bulunamadı.

Tablo 2: Olguların etyolojik sınıflandırılması.

Ülkemizde infeksiyonlar NBA nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Çalımamızda da olduu gibi tüberküloz ve bruselloz bu grubun büyük kısmını oluturmaktadır.

nflamatuvar hastalıklar grubunda erikin Still hastalıı sayısı dikkati çekmektedir. Laboratuvar teknikler gelitikçe ve hızlandıkça kliniklerde NBA tanımlaması içinde yer alacak hasta sayısının azalması ve bu tanımlamada bazı deiikliklerin yapılması olasıdır. Ayırıcı tanı öncesi anamnez ve fizik muayene için titiz davranılması çok önemlidir.

KAYNAKLAR

1. Çalangu S, Dilmener M, Eraksoy H, Özsüt H, Moral E, Ertör O, irazi R: Fever of unknown origin (report of 40 cases), 4th European Congress of Clinical Microbiology, Book of Abstracts p. 278, Nice (1989).

2. Çalangu S, Kaysı A, Dilmener M, Oran M, Ergun S: Nedeni bilinmeyen ate (70 vakanın deerlendirilmesi), stanbul Tıp Fak Mecm 1984;47:480.

3. Durack DT, Street AC: Fever of unknown origin-reexamined and redefined,

“Remington JS, Swartz MN(eds): Current Clinical Topics in Infectious Diseases” kitabında, Blackwell, Cambridge (1991).

Tanı Olgu sayısı (%)

nfeksiyonlar 24 (42)

Bakteriyel 24

Tüberküloz 12

Bruselloz 5

Endokardit 2

Bakteriyemi 2

Leptospirozis 1

Mediterrian spotted fever 1

Karacier absesi 1

nflamatuvar romatizmal hastalıklar 17 (30)

Erikin Still Hastalıı 6

SLE 2

PAN 1

RA 1

Wegener granulomatozis 1

Takayasu hastalıı 1

FMF 1

Temporal arteritis 1

Hipersensitivite vasküliti 1

Nekrotizan vaskülit 1

Crohn hastalıı 1

Maligniteler 10 (18)

Hematolojik 3

NHL 1

Hodgkin hastalıı 1

Primer splenik lenfoma 1

Solid 7

Metastatik adenokarsinom 3

Mide adenokarsinomu 2

Mezoteliyoma 1

Serbellopontin tümör 1

Nedeni belirlenemeyen 6 (10)

(4)

136 4. Eckmans L, Wouters R, Vandenbroucke J: Unexplained fever: seven

year experience, Acta Clin Belg 1973;28:232.

5. Karan MA, Erten N, Araz M, Taçıolu C, Kaysı A: Nedeni bilinmeyen ate. 26 vaka bildirisi, Klimik Derg 1995;8:124.

6. Kazanjian PH: Fever of unknown origin: review of 86 patients treated in community hospitals, Clin Infect Dis 1992;15:968.

7. Larson EB, Featherstone HJ, Petersdorf RG: Fever of undetermined origin: diagnosis and follow-up of 105 cases, 1970-1980, Medicine 1982;61:269.

8. Petersdof RG, Beeson PB: Fever of unexplained origin: report on 100 cases, Medicine 1961;40: 1.

9. Saka B, Erten N, Karan MA, Taçıolu C, Dilmener M, Kaysı A:

Nedeni bilinmeyen ate: 57 vaka bildirisi, stanbul Tıp Fak Mecm 2003;3:(baskıda).

10. Tabak F, Mert A, Dumankar A, Altıparmak MR, Aktulu Y: Nedeni bilinmeyen ate olgularımız, Klinik Geliim 1995;8:3638.

11. Tal S, Guller V, Gurevich A, Levi S: Fever of unknown origin in the elderly, J Intern Med 2002;252:295.

Referanslar

Benzer Belgeler

iki hafta önce yer alan bu Yuvar­ lak Masa'ya Dünya Bankası eski Müdürü Robert McNamara, Genel Kurul Başkanı Samuel insanally, BM kuruluşlarının müsteşarları

TUI-Tantur geçen yılın sekiz ayında getirdiği turist sayısını yüzde 7 artırırken Odeon’un turist sayısı. geçen yıla göre yüzde 18 düşmesine

Systematic review: transient left ventricular apical ballooning: a syndrome that mimics ST-segment eleva- tion myocardial infarction. Wittstein IS, Thiemann DR, Lima JA, Baughman

Bu yazıda, ülkemizde tüm yaş gruplarında uygulanan ilk başarılı çift akciğer transplantasyonu olmasının yanı sıra, pediatrik yaş grubunda uygulanan ilk akciğer

Geleneksel aile, kız çocuğunu, aileye belirli bir zaman için emanet edilmiş bir varlık olarak görmekte ve kızın asıl yuvasının evlendiği eşinin yuvası olduğunu

Based on the results, the variable Perceived Ease of Use, Trust, Security, Social Influence has a positive effect on behavioral intention, where the Perceived Usefulness variable

Derginin kapağında dergi adı Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Almanca olarak 4 ayrı dilde belirtilmiştir: &#34;Klinik Radyo- loji&#34;, &#34;Clinical Radiology&#34;,

Ülkemizde bu cins ve türünün ilk fosil örneği olan Lamna nasus diş fosili de Alt-Orta Miyosen (24-11 Milyon yıl önce) yüzleklerinden edinilmiş olup; özellikle