• Sonuç bulunamadı

Mücap Ofluoğlu, anılarını sürdürüyor:'Ağlamakla Gülmek Arasında' bir kitap

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mücap Ofluoğlu, anılarını sürdürüyor:'Ağlamakla Gülmek Arasında' bir kitap"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

52 7 V L

İ-Mücap Ofluoğlu, anılarım sürdürüyor

'Ağlamakla Gülmek Apaşında' bir kitap

inişli-çıkışlıdır.

Kitabına, “Bonjurlu Beyoğlu’ndan The Beyoğlu’na” başlığıyla başlayan Mücap, özellikle, Beyoğlu’nun rengi solmuş anı fotoğraflarını seriyor göz­ lerimizin önüne. A. K. Tecer’in “Kö- şebaşı” piyesinden “İstanbul’u Bil­ mez İstanbullu” repliğini ele alarak gi­ rişiyor, eskilere ait gözlemlerine. Ona göre, anılara dalıp gitmek, “Eskimiş ve sararmış fotoğraflarla dolu” bir al­ büme bakmak gibidir. Ama, artık o anılar geri gelmez uzaklıktadır. O anı­ ların geçtiği mekânlar bile, ya yıkılmış ya da nitelik değiştirmiştir. Majik si­ neması, Mulenruj, Abdullah Efendi Lokantası, Degustasyon, Lambonun küçücük meyhanesi, Mazarik, Yıldız, Saray, ipek, Melek, Alkazar sinemala­ rı, Parizien , Markiz, Lebon, Krepen Pasajı, Tokatlıyan Oteli ve benzeri yerler. Artık, belleklerde bile, solgun birer anıdır. Ofluoğlu bu Beyoğlu anı­ lar zincirinden sonra “Gelelim biz oyunculara” diye sazı eline alır, şunla- rıyazar:

“Tiyatroda uzun yıllar birlikte çalı­ şıp, gerçek dost olan çok az kişiye rast­ ladım. Salt duygularıyla tiyatro oyun­ culuğunu seçmiş bu insanlar, yaşamın gerçekliği karşısında düşsel yaşamla­ rını sürdürme savaşımı veriyorlar... Bugün, sarmaş dolaş olup öpüşenler, bir başka gün, birbirlerine yabancı gi­ bi davranırlar. Bu şaşırtıcı davranış­ lar, elbette, duygusallığın sonucu­ dur...

... Ağlarken gülen, gülerken ağla­ yan bu sevimli insanların bir özelliği de çocuksu olmalarıdır...

“Biz aktörler, içkiyi severiz, aşkı se­ veriz, sevmeyi severiz. ”

Tiyatro sanatçısını en özlü bir anla­ tıştır bu. Aşkı sevmek, sevmeyi sev­ mek, yürek ve duygu işidir. Zaten yü­ reğinde aşk olmayan, sanatçı olamaz, tiyatroculuk gibi, türlü zorluklara, yoksulluklara katlanamaz. Çünkü, Yunus Emre’nin dediği gibi “Aşk ge­ lince cümle eksiklik biter. ”

Ofluoğlu, biraz özdeyiş niteliğinde sürdürüyor gözlemlerini. “Biraz para kazanıp, ev bark, çoluk çocuk sahibi olsak da, bohem kalırız. N eden derse­ niz, yaratıcı yanımız, hep, hep canlı, duygulu, bağımsız, özgür olmalı, yok­ sa, ölürüz yaşarken. ”

Yazar, “Ağlamakla Gülmek Arasın­ da” kitabında, anılarıyla birlikte, kimi şair dosdarını, tiyatrocu arkadaşları­

nın özelliklerini çiziyor bir paragraf içinde. Yalın, içtenlikli, aşırıya kaçma­ yan bir anlatımı var. Oynadığı oyunlar hakkında, gazetelerde çıkan tiyatro eleştirilerini de almış kitabına. Fikıet Adil, H . A. Ediz, İbrahim Hoyi, S. Esat Siyavuşgil, Peyami Safa, Ulunay, Adnan Berk, Burhan Arpad, O. Nec- mi Karaca, Lütfi Ay, Selmi Andak, Zeynep Oral, Sezai Solelli gibi, kimi hayattan göçmüş, kimi yaşayan değerli kalemlerin, eleştirilerini, yıllar sonra yeniden okumak, ayrı bir hava katıyor kitaba.

Kitapta “Tiyatromuzun Sorunları, Tiyatro-Devlet İlişkileri” başlığını taşı­ yan önemli bir bölüm de var. Rahmetli Yaşar Nabi Nayır’ın evinde yapılan bir toplantıda, bu konu, derinlemesine tartışılmıştı. Toplantıya katı- lanlar. U. Uraz. M. Ofluoğlu, Z. Güvemli, G. Akarsu, R. Bilgi- ner, N . Cumalı, T. Buğra, H . A. Ediz, H . Taner, Ülkü Tamer vb. İleri sürdükleri düşünceler de Varlık Dergi- si’nin 15 Mart 1967 tarihli sayı­ sında yayımlan­ mıştı. M. Oflu­ oğlu, bu yazıyı, aynen kitabına almakta çok iyi etmiş. Çünkü, ileri sürülen dü­ şünceler, bugün de aynen geçerli. Kitabmm her bölümünde özel­ likle anılar zinci­ rinden burada söz etmek ola­ naksız. Kitabı özetlemek de zor. Aym tadı vermez. Tat al­ mak isteyenler - ki okuyanlar ala­ caktır- Mücap Ofluoğlu’nun “Ağlamakla G ül­ mek Arasında” kitabını okusun­ lar. Yazımı nok­

talarken, 1977-79 yıllarında, yazarın Milliyet gazetesinde mizah sayfasında çıkan ve kitabına da aldığı yazıların­ dan bir bölümünü aşağıya alıyorum:

“Sakın Gelmeyin, Sinemiz Tatile Girdi

...Sine-i millete gidiyoruz, derse­ niz; bu: Ulusun Göğsüne sığınacağız; Ulusun göğsünde oturacağız; Ulusun Göğsünde tutunacak yer arayacağız; Ulusun Göğsünde uyuyacağız; Ulu­ sun Göğsünde yatacağız; rahatımız için Ulusun göğsüne tırmanacağız; Ülusun göğsünde perende atacağız, anlamına yorumlanabilir.” ■

Ağlamakla Gülmek Arasında, Anı- lar-3 / Mücap Ofluoğlu / Mitos Yayınla­

rı !2% s.

Mücap

Ofluoğlu’nun

son kitabı

“Ağlamakla

Gülmek

Arasında”

adını taşıyan

bir anı kitabı. Ünlü tiyatro

sanatçımızın daha önce

yayımlanan “Bir Avuç Alkış”

ve “Aynada” adlı kitaplarına

eklenen üçüncü bir halka.

RECEP BİLGİIMER

D

oğrusu başlığına uygun bir ki­tap “Ağlamakla Gülmek Ana­ sında”. Okurken hem gülersi­ niz, ağlamasamz bile üzüntü duyarsınız. Mücap Ofluoğlu’nun yeni kitabından söz ediyorum.

Mücap Ofluoğlu -tanırsınız- üç du­ varlı dünyanm, yani, Tiyatronun se­ vimli bir adıdır. Belki de, sahnenin de­ neyimlerinden hız aldığı için, “hoş­ sohbet” dediğimiz kişilerden biridir. Tatlı konuşur, hoş fıkralar anlatır. Şa­ irliği vardır, yazarlığı vardır, sağlam, güvenilir bir dostluğu vardır.

O nu ilk kez, Beyoğlu’nda, Ağacamii karşısındaki Oda Tiyatrosu’nda tanı­ dım. Rahmetli dostumuz Sabahattin Kudret Aksal’ın “Tersine Dönen Şem­ siye” piyesini oynuyordu. O günden sürüp geldi dostluğumuz. Yıl 1959 idi. M. Ofluoğlu’nun İstanbul Şehir Tiyatroları’nda başlayan , İzmir ve Adana Şehir Tiyatrolarında gelişmeye başlayan Lee ve Küçük Sahne salonla­ rında, kendi kurduğu toplulukla kişili­ ğini bulan, film düblâjları, TV dizile­ rinde renklenen sanat yaşamını, hep takdirle karşılamışımdır.Ağlamakla Gülmek Arasında adını taşıyan anı ki­ tabı, daha önce yayımlanan “Bir Avuç Alkış” ve “Aynada” adlı kitaplarına eklenen üçüncüsüdür. Mücap 1985 yılında yazdığı bir şiirde şöyle özetli­ yordu tiyatro yaşamını:

Bir avuç alkışla doyduk Ağlamakla gülmek arasında Üç duvar ortasında..

Ona göre, bu yaşam, aynı zamanda,

S A Y F A 18 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 2 0 0

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çünkü zaten sınavdan birkaç gün önce yolun karşısındaki fotokopiciden, geçen seneki çıkmış soruları alıp dersi geçeceğini düşünüyorsun ama sana bir sır vereyim mi,

Üzerinde ahşap bir tribün vardır ki seyir- cilerin gözlerinden çekilen bir h a t balkonun ön hizasından 12 metro mesafede sahayı katet- mektedir... Balkon tribünlerinde

Ankara Büyükşehir Belediyesi, kendilerine verilmiş görevler konusunda Ankara'nın ve Ankaralı'nın karşılaşacağı sorunlar ı, kurumsal risk yönetimi anlayışını

Eğitim sisteminin genç girişimciler için üzerine düşeni yapmadığını vurgulayan Ecevit, bireylerin mutlaka kendilerini geliştirmek zorunda olduklarını vurguladı

Ama ünlü sanayici Rahmi Koç’un zaman içinde topladığı objeler o kadar çok ve hacimliydi ki, 2100 metrekarelik bir alana kurulu olan Lengerhane binası bu geniş

Teşkilâtı Esasiyemizde ve bu­ gün hizmet başında, irfan muhitin­ de vc geniş halk içinde bulunan bü­ tün vatandaşların vicdanlarında yer leşmiş olan

Aradan uzun zaman geçtikten sonra, görevle Paris’te bulunduğum yıllarda, Haşan Âli Yücel UNESCO toplantısına katılmak üzere oraya gelmişti. Bazı akşamları birlikte yemek

Bu doğrultuda Kafkas Üniversitesi öğrencileri üzerinde yapılan çalışmada, sosyal yenilikçilik ve teknolojik yenilikçilik eğilimlerinin keşifsel satın alma