1
IX. Dizi-Sa. 12b
.. . .
XII. TURK TARIH KONGRESI
Ankara: 12-16 Eylül 1994
KONGREYE SUNULAN BİLDİRİLER
nı. Cilt
OSMANLI DEVLETI'NIN
TÜRK TARİH KURUMU BASlMEVi - ANKARA
1999
MİLLİYETÇİLİGİNE
KATKILARI
ÖMERTURAN
Her milliyetçilik hareketinin o ülkenin tarihi, siyasi, sosyal ve ekonomik şartlar,
dış tesirler ve hatta baskılarla izah edilecek pek çok sebepleri vardır. Hele konu- muz Balkanlar olunca buradaki faktörler hemen daha iç içe bir mahiyet kazanır.
Bulgar milliyetçiliği de böyledir. Biz Bulgar milliyetçiliğini tek bir sebebe bağlama veya tek bir sebeple izah etme gayretinde değiliz1• Burada esas olarak 19. yüzyılda doğan Bulgar milliyetçiliğine, yine bu yüzyılda Osmanlı Devleti sınırları içerisinde ve Bulgaristan bölgesinde faaliyet gösteren Amerikan Protestan Misyonerierin et- kisinin boyutlarını inceleyeceğiz.
Bu metinde Amerikan Protestan Misyonerleri derken, orijinal ismi American Board of Commissioners for Foreign Missions isimli kuruluşu kastettiğimizi belirt- memiz gerekir. Amerika'da bundan başka Protestan Misyoner kuruluşları da var.
İsmi kısaca American Board olarak anılan mezkur kuruluş bunlardan sadece biri fakat en büyüğüdür, 1810 yılında kurulmuştur2• Amerika'dan başka İngiltere'de ve Almanya'da da güçlü Protestan Miryoner kuruluşları vardır.
The American Board'a baği. Protestan Misyonerler 1819 yılında Türkiye'ye geldileı·. İlk misyonerleı· Plinky Fisk ve Levi Parsons idi. Hedefledikleri topluluk Yahudiler idi. Geçici olarak İzmir'e yerleştiJer. Buradan Kudüs, Beyrut ve Şam gibi Orta Doğu şehirlerine gittiler. 1822 ve 1823 yıllarında ~u iki misyonerin ölümü üzerine Jonas King, William Gocdell ve Isaac Bird onların yerini doldurmak üzere Osmanlı Devleti'ne geldiler. King İzmir'de kalırken, Goodell ve Bird Beyrut'a yer-
leştiler3. Bir diğer Amerikan Protestan Misyoner teşkilall olan United Church Bo- ard for World Ministries isimli kuruluş ise 1821 yılında Orta Doğu'da çalışmaya başladı4•
1 Bulgar milliyetçiliği ile ilgili bk. Marin Puııdeff, "Bulgarian Nationalism", Nationalism İn Eastern Europe, (Edidör: Peter Sugar and lvo J. Lederer, University of Washington Press, 1969, s. 93-165;
Thomas A. Meininger, Tlıe Formation of a Nationalİst Bulgarian Intelligentsİa, 1835-1878, New York, Garland Publications, 1987.
2 Başlangıçta Congregational ve Presbyterian teşkilatları bu kuruluşu oluşturuyorlardı.
Presbyterian Teşkilatı American Board'dan 1870 yılında ayrıldı. Böylece Board Congregationalistlere
kalmış oldu.
3 David Brewer Eddy, Mıat Next İn Turkey. Glİınpses of the Ameı1can Boaı·d's Work İn the Near East, Boston, 1913, s. 57~0.
4 The Near East Mission Today, Its Institution, Pensilvenia (?), 1968.
Amerikan Misyonerler yaptıkları ilk incelemelerde Müslümanları Protestanlaş
tırmak için çalışmanın verimli olmayacağını görmüşler, bunun yerine Yahudiler ve
diğer Hıristiyan mezheplerine bağlı gayri Müslimlere yönelik çalışmalarda bulun-
muşlardı5. Bundan Katalik ruhhanlar son derece rahatsız oldular. Gerek Katalikie- rin gittikçe artan tepkileri ve gerekse Lübnan bölgesinde gittikçe gerginleşen ulus-
lararası ortam sebebiyle Amerikan Misyonerler bölgeyi terk ederek bir müddet için Malta'ya çekildiler. O zamanlar İngilizlerin yönetiminde olan Malta'da, 1822 yı
lında matbaacılık faaliyetlerine başladılar. Buradaki ilk on yıl içinde 350.000 risale ve broşürde toplam 21.000.000 sahife basıp, Türkiye ve Yunanistan'da dağıtarak se- yahatin zor olduğu yerlere de mesajlarını yazılı olarak ulaştırmış oldular. Binaena- leyh İngilizlerin de bu faaliyetlerden pek memnun olmayışiarı sebebiyle 1833 yı
lında bu matbaanın bir kısmı Beyrut'a, diğer kısmı da İzmir'e taşındı6•
Amerikan Protestan Misyonerlerinin gözünde Türkiye "Bible Lands" (İncil Ül- kesi) idi ve "Bu mukaddes ve vaat edilmiş topraklar silahsız bir haçlı seferiyle geri
alınacaktı"7• Yine bir Amerikan Protestan Misyoneri olan David Brewer Eddy, The American Board'ın yayını olarak çıkan kitabında, söz konusu misyonerierin Türk- lere nasıl baktıklarının tipik bir örneğini vermektedir: "Türkler Avrupa'dan atıldı
lar. Onların bugün İstanbul'u tutuyor olabilmeleri, kendilerinden çok uluslararası
politikanın denge hesapları sayesindedir. Balkan yarımadasındaki beş asırlık hak-
sızlık ve baskı sona erdi. 732 yılındaki Tours Savaşı ve 1529 ve 1683 yıllarındaki Vi- yana önlerinde çekilen sıkıntılı günlerden sonra, Hıristiyanlık bugün geçmiş asırla
rın sıkıntılarından kurtulmanın ferahlığını ve sevincini paylaşıyor"8•
Başlangıcından itibaren Amerikan Misyonerler, Osmanlı İmparatorluğu içeri- sindeki azınlıklan tanımak için çalıştılar. Yahudilere yönelik çalışmaları esnasında
Ermenileri "keŞfe ttiler". Daha sonraki yıllarda, çalışma metodlarında da görülebi-
leceği gibi evvela bu grupların dillerini, dinleriiıi, sosyal ve etnik durumlarını, bir- birleriyle münasebetlerini, psikolojilerini ve problemlerini öğrendiler. Onlara kendi dilleriyle mesajlarını ulaşurabilmek için o diller üzerinde çalıştılar, gramer- lerini yazdılar, İncil'i o dillere çevirdiler9.
5 Amerikan Protestan Misyonerleri ve Ermeniler için bk. Seçil Akgün, "Amerikalı Misyonerierin Ermeni Meselesinde Roliı", Atatüı-k Yolu, S. 1, Mayıs 1988, s. 1-12.
6 Eddy, s. 61-2; Bu matbaanın bastığı kitaplar ve risaleler, bunların dökümü konusund<t bk. Uygur Kocabaşoğlu, "Osmanlı İmparatorluğu'nda XIX. Yüzyılda Amerikan Matbaaları ve Yayımcıhğı", Murat
SaJ"IGl Armağanı. Aybay Yayınları, İstanbul, 1988, s. 270-271.
7 Uygur Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle Anadolu'daki Amerika, 19. Yüzyılda Osmanlı İmpaı·atorluğu'ndaki Amerikan Misyoner Okulları, Arba Yayınlan, İstanbul, tarihsiz, s. 33.
8 Eddy, s. 13.
9 Mesela bu misyonerlerden biri olan Schaufller 1831 yılında papazlığa atandıktan sonra İzmir'e geldi. İspanya'dan kovularak, Türkiye'ye sığman Yahudiler için İncil'i Hibru-İspanyol diline tercume e~ti. Ayrıca, Hibru gramerini ve İncil sözlüğunü hazırladı. Schauffier son yıllannda da Müslümanlara yönelik olarak çalışmalara başladı, fakat yürümedi. Türkiye'deki Müslumanlara yönelik misyonerlik
çalışmaları ancak 1908'de Meşrutiyet hareketiyle başlayabildi. Bk. Eddy, s. 63.
Bulgarları ilk "keşfedenler" İngiliz Protestan Misyonerleridir. The British and Foreign Bi b le Society10 isimli kuruluşa bağlı bir misyoner olan Benjamin Parker, 1826 yılında İncil'in Bulgarca tercümesine büyük bir ihtiyaç olduğunu üstlerine rapor etmiştir. American Board'a bağlı misyonerlerden H.G.O. Dwight ve W.G. Sc- hauffier 1834 yılında Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki topraklarında bir inceleme gezisi yaptılar ve açıkça Bulgarlardan bahsetmemekle beraber, genel bir ifadeyle buralara misyonerler gönderilmesi lüzumuna raporlarında dikkat çektiler. İngiliz B. Parker 1840 yılında, Bulgaristan bölgesini gezdikten sonra bölgenin misyoner göndermek için ümit vaat eden bir yer olduğunu bildirmiştir. Bu bilgi Amerikah- Iara da ulaştınldı ve hatta "Missionary Herald" isimli yayın organlarında da yer
aldı 11•
Amerikan Protestan Misyonerierin Bulgadara yönelik faaliyetleri ilk defa İzmi
r'de başladı. British and Foreign Bible Society isimli Protestan Misyoner kuruluşu
İzmir'deki Damİani isimli bir Yunanlıya ait matbaaya Amerika'dan Slav karakterleri getirdiler. İlk Bulgarca İncil bu Protestan Misyonerierin katkılarıyla 1840 yılında İzmir'de basıldı12• 1841 yılında İzmir'deki Protestan Misyonerierin ticari görevlisi HJ. van Lennep, bir haftadan daha kısa bir sürede ikibin Bulgarca İncil'in satıldı
ğını bildirerek, Bulgadara yönelik çalışmanın önemini vurgularken, diğer bir Pro- testan Misyoner H.A. Homes de Bulgadara misyonerlerinin gönderilmesinin diğer
topluluklara göndermekten daha elzem olduğunu American Board'a rapor edi- yordu13.
Amerikan Protestan Misyonerler bir yandan Bulgarlara misyonerler gönderil- mesi için American Board'a yazı üstüne yazı yazarlarken, öte yandan kendileri Bul"'
10 Bu kuruluş 1804 yılında İncil'i tüm dünyaya yaymak için Londra'da kuruldu.
11 Tatyana Nestorova, American Missioneries Among the Bulgarians: (1858-1912), New York, 1987, s. 6.
12 Bilinen ilk Bulgarca İncil, bir hi\)'li eksik ol;lrak lnıı; Archimandrate Theoesius'un 1822 yılında St Petersburg'da basurdağt Bulg-.-rcet Matthew İncil'i nüshasıdır. Bk. Mercia Macderniott, A Histoıy of Bulgaı-ia, l!J9S-1885. George AJJcn Be Unwin Ltd, London, s. 131. Ayrıca 1822 yılında dört İncil'in Bulgarca tercümesi Seraphirn ve Sapounoff taı·afından hazırlanmış ve Bükı-eş'te bastırılmıştır. Bk.
Papers of the American Board of Commissioners for Foreign Missions, Houghton Library, Harvard University (Bundan sonra kısaca ABCFM olarak geçecek.), U nit 5, ABC 16.9, Vol. 4, Reel564, s. 262-263 (Biz büyük ölçüde bu belgelerin mikrofilmlerinden yararlandığımız için, yukarıdaki gibi, rulo ve o ruloya ait sahife numarasım da vereceğiz.). Fakat bunlar hem eksik hem de mahdut sayıda basılmış
nüshalar olduklan için Bulgarcanın iJk t;:ım tercümesi sayılnuyorlar.
Macdermott İzmir'de basılan bu ilk Bulgarca mm İnci] tercümesinin Neofit Rilsky'e ait olduğunu
ve Slavcadan Bulgarcaya tercüme ettiğini ileri sürmektedir. Bk. Macdermott, s. 131. Bulgadara yönelik Amerikan Protest;:ın Misyonerlik çalışmalannın en büyük ismi olanJ.F. Clarke ise bir raporunda, bu tercümenin Sapounoffa ait olduğunu bildirmektedir. Bk. ABCFM, U nit 5, ABC 16.9, Vol. 15, Rccl 576, s.72. Öte yandan Bulgarcadan ve Bulgarcaya tercümeleri ile meşhur Amerikan Protestan Misyoneri Elias Riggs, 1 Aralık 1871 tarihli bir mektubunda tam Bulgarca lncil tercümesinin 1840 yıluıda, İımir'dc British and Foreign Bible Sodety isimli İngiliz kurulu~unun parnsıyla ve meşhur Rila Mımastan'ııdan Papaz Neophytus P. Petrofrun tercümesi ve Tırnova Metropoliri Hilarion'un Petroffa yardıma ile
gerçekleştirildiğini yazmaktadar. Bk. ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 4, Reel 564, s. 263.
13 Nestorova, s. 6.
garlara yönelik olarak çalışmaya başlamışlardı bile. 1844 yılında ilk Bulgar dergisi, bu misyonerler tarafından çıkarıldı. "Lyuboslevie" (Filoloji) isimli bu· dergi 1844 yı
lında İzmir'de basıldı. Konstantin Fotinov (1800-1858) derginin sahibi idi. Aylık olarak çıkan dergi iki yıl sonra 1846 yılında kapandı14• Mezkur dergideki yazıların çoğu yine İzmir'deki Protestan Misyonerlerinin çıkarmakta oldukları Rumca bir
diğer derginin Bulgarcaya tercümesiydil5• Bir Amerikan Protestan Misyoneri olan meşhur İncil mütercimi ve dil alimi Dr. Riggs, İzmir'deki çalışmalan esnasında Bulgarlada tanışmıştı. 1849 yılında İngilizce konuşanlar için 24 sahifelik "Notes on
the Grammer of the Bulgarian Language" isimli küçük bir Bulgarca gramer kitabı
hazırladı ve İzmir'de basu. Bu eser Bulgarcanın yabancı dillerdeki ilk grarneridir16•
Riggs, aynı yıl kendilerini ziyarete gelen American Board'ın Sekreteri Rufus Ander- son'a, Bulgarlara yönelik misyonerlik çalışmalarının gereğini vurguluyordu17•
Sürekli Bulgarlara yönelik misyoner gönderilmesi talepleri karşısında Ameri- can Board 1850'lerde kendi bünyesinde bir arayışa girdi. Ancak V. Traikov'un tes- pitine göre, 1852 yılında 5.000 USD verdiği halde Bulgaristan'a gidecek kimse bu-
lamadı 18• Cyrus Hamlin isimli meşhur misyoner bu konuda Bostan'daki genel sek-
reterliğe baskı yapmak maksadıyla 1856 yılında Amerika'ya gitti. Dönüşünde Lon- dra'ya uğrayarak, İngiliz Protestan Misyonerlerinin de desteğini aldı19• Daha sonra-
ları Robert Kolej'in kurucusu olarak da göreceğimiz Hamlin, 1857 yılında Türk Misyonu Yardım Cemiyeti (The Turkish Mission Aid Society) adlı kuruluştan Mr.
Jones adlı misyoner ile birlikte bölgede bir gezi yapu. American Board'dan bura- lara misyoner göndermesini tekrar istedi. Nihayet aynı yıl Bulgarlara misyoner göndermeyi kabul eden American Board, Methodİst Board'a bölgede beraber ça-
lışmayı teklif etti. Böylece bölge iki Protestan Misyoner kuruluşu arasında payla-
şıldı. Methodİstler Balkanların kuzeyini, American Board ise güneyini aldı20• Met-
hodİst Board 1857 yılında ilk misyonerlerini Balkanların kuzeyinde Varna ve Şum
nu'ya gönderdi. Gönderilen misyonerler kendileri açısından çok olumlu sonuçlar verecek okullar açılması üzerinde ısrarla durdular21• American Board ise bir yıl
sonra 1858 yılında Trakya ve Makedonya dahil olmak üzere Balkanların güneyinde
14 Macdermott, s. 130-139.
15 Bilal N. Şimşir, Rumeli'den Türk Goçleı-i, Belgeler, II, Ankara, 1989, Türk Tarih Kurumu
Yayınları, s. XLII.
16 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 15, Reel 576, s. 571. Nestorova ise bu tarihi 1844 olarak veriyor.
Bk. Nestorova, s. 90.
17 Nestorova, s. 7.
18 Veselin Traikov, "The First American Missionaries in Bulgaria" in Bulgaıia Past & Pı·esent, Sofya, 1982, s. 196.
19 Hamlin Amerika'dan dönüşünde Londra'ya uğrayarak, Turkish Aid Society isimli İngiliz Protestan kuruluşu ile görüşmelerde bulundu. Bu kuruluş da American Board'ın Bulgaristan'daki misyonerlik faaliyetlerini destekleyeceğini bildirerek, orada sürekli kalmak şartıyla, Board'm Bulgadara
göndereceği iki misyonere 300 pound vereceklerini vaat etti. Nestorova, s. 6-8.
20 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 15, Reel576, s. 571; Cyrus Hamlin, Among the Turks, New York, 1878, s. 260.
21 Trn.ikov, s. 195.
çalışmaya başladı22. Bir müddet bugün Bulgaristan adını verdiğimiz bölgede iki ayn misyon halinde çalışan Protestanlar, 1870 yılında. "The Bulgarian Mission" adı al-
tında birleştiler23•
Bulgarlar o yıllarda Yunanlıların dini ve kültürel hegemonyasından kurtulmak için uğraşıyorlardı. Kendileri büyük bir çoğunlukla Ortodoks olan Bulgarlar, Os-
manlı millet sistemi içerisinde Fener Ortodoks Patrikliği'ne bağlıydılar. Bu bağlılığı Yunanlılar Bulgarlan kendi kültürleri içinde eritip, onları tamamen Rumlaştırmak
için kullanıyorlardı. Bulgarların kilisderinde kendi dilleriyle ayin yapmaları ya-
saktı. Kiliselerde mevcut Bulgarca kitaplar yakılmıştı. Balkan milletleri içerisinde en geç başlayan Bulgar milliyetçiliği hareketi, bu sebeple, evvela Yunan kültürel
damİnasyonuna karşı Bulgar diline ve kültürüne sahip çıkmak şeklinde ortaya
çıkmıştı. Bu cihetten başlangıçta Fener PaLrikliği'ne karşı Bulgarca bilen papazlar isteyerek başlayan talepler, zaman içerisinde Bulgarların kendi Ortodoks kilisele- rini kurma arzusuna dönüşmüştü. 1870 yılında bağımsız Bulgar Eksarhlığı kuru- luncaya kadar Bulgar milliyetçiliği hareketinin odak noktası, kendi müstakil kilise- lerini kurma çalışmalan olmuştur. Öte yandan Bulgarlar arasında az sayıda Ka to lik de vardı. Fransa destekli bir miktar Katalik misyoner de bunların sayılarını çoğalta
rak, Bulgarlan Katolikleştirmek için çalışıyordu. Amerikan Protestan Misyonerler,
Hıristiyanlar arasındaki bu din mücadelelerinden yararlanmak istediler. Evvela Ka-
tolikliğe ve Fener Rum Patrikhanesi'ne karşı Bulgar Milli Kilisesi hareketini destek- lediler24.
Amerikan Board'ın Bulgarlara yönelik ilk merkezi Edirne'de 16 Temmuz 1858 tarihinde kuruldu. Bu yıl önce karısıyla birlikte C. Morse ve daha sonra yine karı
sıyla birlikte T.H. Byington Edirne'ye geldiler. Katalik misyonerierin şiddetle mu- halefetine rağmen çalışmalarına başladılar. 1859 yılında Mrs. Meriam ve Clarke geldiler ve burada Türkçe ve Bulgarca çalışmaya başladılar. Amerikan Misyonerler
aynı zamanda Müslümanlara da mesajlarını ulaştırabilmek istiyorlardı. Bunun için her şubelerinde bir Türkçe bilenin bulunmasını istiyorlardı. Bu cümleden olarak Mrs. Meriam ve Arms Türkçe öğrendiler25. Aynı yıl Mr. Byington Eski Zağra'ya,
Mrs. Meriam ve Clarke Filibe'ye geldiler. Filibe'de evvela Türkçe ve daha sonra Clarke tarafından yönetilen Bulgarca ayinler başladı26. Edirne İstasyonu'nun Bostan'daki merkezlerine gönderdiği 1 Haziran 1862 tarihli raporunda ifade
edildiğine göre, Bulgarlara yönelmiş Protestan Misyonerierin faaliyetleri aynı
22 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 17, Reel578, s. 749.
23 Nestorova, s. 81.
24 ABCFM, Unit5, ABC 16.9, VoL 4, Rcel561. s. 249.
25 Baıı belgelerde Mors'un eşiyle birlikte Edirne'ye geli~ tarihi olarnk Mart 1858 verilmektedir. Bk.
ABCFM, Unit 5, ABC 16. 9, Vol. 16, Rcel577. s. 20.
26 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9. Vol. 15. Reel 576, s. 555-5&6, 572: Bu misyoncrlerin Bulgarlam yönelik ilk faaliyetleri için bk. James F. Clarke, Bible Socielics, Americ:m Missiomtrics & tlıe Nnliowıl
Re,>i,ral of Bulgaı·ia, Ayer, 1970. Bu kitabm yazarı J.F. Clarke, yukarıda ismi geçen Amerikan Protestan Misyoneri Clarke'ın torunudur.
zamanda onların milli çıkarlarına hizmet eder iken onlar, bu hizmetlerden istifade etmek yönünde pek istekli görünmemişlerdir. Rapor bu isteksizliği Yunan kilisesinin baskısına bağlamaktadır27•
Amerikalıların Bulgaristan'a geldiği yıllarda daha ewel basılmış olan Bulgarca İncil'den çok az bir miktar elde kalmıştı. British and Foreign Bible Society, İncil'i Londra'da yeniden bastı. Misyonerler başlangıçta bu İncil'i dağıttılar. Dağıtılmak üzere basılan Kitab-ı Mukaddesierin sayısı 29l.OOO'dir. İlk defa 1860 yılında Çırpan pazarında İncil satmaya başladılar. Bunu ucuz fıyatla satılan diğerleri takip etti28•
Kendisindan az önce de bahsettiğimiz Dr. Riggs, Bulgarca ya İncil tercümesine 1858 yılında başladı. Bu çalışma 12 yıl devam etti29. 1871 yılında kitabın basımı ta-
mamlandı30. Bunun da basım maliyetini British and Foreign Bible Society isimli
teşkilat üstlendi. Dr. Elias Riggs, 1890'lı yılların sonlarında iki ciltlik bir Yeni Ahid tefsiri ile bir İncil sözlüğü hazırladı. Bulgarca okul kitapları ve dini broşürlere ila- veten, 1907 yılında yine 4 78'ini kendisinin yazdığı ve tercüme ettiği 626 ilahi mez- kur, misyonerler tarafından basıldı31•
Daha 1860'lara varmadan Bulgarca İncil tercümeleri 4-5 baskı yapmışlar ve Amerikan Protestan Misyonerlerce Bulgadara dağıtılmışlardı. Bulgarlar kendi dil- lerindeki bu metinlere büyük bir alaka gösteriyorlardı. Bu alaka takip eden yıllarda
da devam etti. Yalnız daha sonra kendilerinin de itiraf ettikleri gibi, Protestan Mis- yonerierin Bulgarca İncillerine olan bu ilgi Protestan mesajın muhtevasından zi- yade, İncil'in Bulgarca ve çok ucuz, hatta çoğu zaman bedava olmasından kaynak-
lanıyordu. Amerikan Protestan Misyonerler 1860'lı yılların başlarında Filibe'de bir
kitapçı dükkanı açtılar, daha sonraları ise kendi kitaplannın bütün ülkede dağıtımı
için bir Bulgar dağıtım şirketiyle anlaşarak, kendi kitabevlerini kapattılar32. Keza bir Amerikan Protestan Misyonerleri olan C.F. Morse 1860 yılında, İngilizce-Bul
garca ve Bulgarca-İngilizce bir sözlük hazırlayarak bastırdı33• Morse'nin hazırladığı ve İstanbul'da 1869 yılında basılan "A Grammar of the Bulgarian Language with Exercises and English and Bulgarian Vocabularies" isimli eser de Dr. Riggs'in ça-
lışmasından sonra Bulgarcanın yabancı dillerdeki ikinci gramer kitabıdır34•
27 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 4, Reel564, s. 39-40.
28 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 15, Reel 576, s. 573.
29 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 20, Reel581, s. 256; Clarke, s. 123.
30 Eddy, s. 65.
31 Riggs, 17 Ocak 1901 tarihinde öldü. 90 yıllık ömrünün 69 yılını misyonerlik çalışmalarında geçirdi. 12 tanesi ilmini yapacak seviyede olmak üzere toplam 20 dil biliyordu. İncil'i Bulgarcadan başka Ermenice ve Türkçeye de çevirdi. ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 16, Reel 577, s. 4; Eddy, s. 65;
Nestorova, s. 89.
32 Nestorova, s. 83-86.
33 Morse 1907 yılında 20.000 kelimelik daha geniş bir Bulgarca-İngilizce sözlük hazırladı. Bk.
ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 15, Reel 576, s. 200-201.
34 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 15, Reel576, s. 571; Nestorova, s. 90.
Amerikan Misyonerierin Bulgar kültürüne hizmetleri içerisinde, bu misyoner- Ierin çıkardıkları "Zornitsa11 (Sabah Yıldızı) isimli gazetelerinin -iki gazete- ayrı bir ehemmiyeti vardır. Bunların birincisi, aylık olarak 1864 yılında Dr. A. Long tara- fından İstanbul'da çıkarılmaya başlandı. 1871 yılında yayın hayatını durduran ga- zete, 1874, yılında yeniden çıkmaya başladı. 1896 yılında bu gazete yine mezkur misyonerierin Samokov'da 1887'den beri çıkardıkları 11Detevoditel" (Çocukların
Rehberi) isimli diğer çocuk gazetesiyle birleştirildi. Misyonerler 1875 yılında yine ıızornitsa11 isimli bir başka gazeteyi İstanbul'da haftalık olarak çıkarmaya başladılar.
Bunlardan aylık olanı çocuklara yönelik olarak çıkarken, haftalık olanı ise büyük- Iere hitaben çıkıyordu35• Haftalık Zomitsa 1896'dan 1902'ye kadar maddi güçlükler sebebiyle çıkmadı. 1902 yılında, bu sefer Filibe'de çıkmaya başladı. Bu gazete o dönemde, Bulgarca çıkan gazeteler içerisinde en uzun süreli çıkan ve en çok satan, en muteber ve en ciddi gazetelerinden birisi idi. Önde gelen Bulgar edebiyatçıları da burada yazıyariardı ve bu gazetede çıkan yazınlar diğer Bulgar gazetelerinde de kopya ediliyordu. 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi'nden evvel İstanbul'da çıkan 21 Bul- garca gazete içerisinde iki Zornitsa'nın toplam abone sayısı 3.900 civarında iken,
diğer Bulgar gazetelerinin her birinin abone sayısı l.OOO'i geçmiyordu. 1892 yılında aylık Zornitsa'nın 1.800 ve haftalık olanın ise 1.500 abonesi vardı. Bunların dışında
daha az bilinen Sofya'da çıkan "Home Friend" (Ev Arkadaşı) ve Filibe'de çıkan aylık "Temperance" dergileri de Amerikan Protestan Misyonerlerinin 1890'lı yıllarda çıkardıkları yayınlandır36.Arada elimizde kayıdı olmayan bazı yıllar olma-
sına rağmen 1870-1909 arasındaki 33 yılda, her yıl ortalama 2.201.608 sahife olmak üzere Amerikan Protestan Misyonerlerinin bastıklarının sahife adedi toplam 72.653.077'yi bulmaktadır. Kendi hesaplarına göre 1909 yılında toplam 4,5 milyon Bulgar nüfusu vardı ve böylece kaba bir hesapla çocuk, kadın ve yaşlı dahil her bir Bulgar'a 16 sahifeden daha fazla basılı malzeme ulaştırılmış oluyordu. Joseph L.
Grabill'e göre ilk 100 modern Bulgar kitabının 75 tanesi mezkur misyonerierin
matbaasında basılmıştır37.
Amerikan Protestan Misyonerler, bugünkü Bulgaristan coğrafyasında ilk okul-
larını Londra'dan Mrs. Marston'un sağladığı parayla Filibe'de 22 Ekim 1860'da er- kek çocuklar için açtılar. Okul başlangıçta dört yıllık ve yatılı olarak planlanmıştı.
İnançsız olmayan ve okuma bilen çocukların kabul edildiği okulun ilk yıl ll yatılı ve 2 gündüzlü talebesi vardı. Bu okul, Bulgaristan'da kimya ve fizik deneylerinin
yapıldığı ilk okuldur38• Bulgaristan' daki Amerikan Misyonerierin 1869 Martında
35 Bu 83Zetenin Bulgaristan dışında, Makedonya'da da okuma yerlerinde okunduğunu görüyoruz.
Bu okuma yerlerine, İstanbul'da yayınlanan Türkçe ve Bulgarca gazeteler getirilirmiş. Bunlardan
"Zornitsa" en çok okunan gazetelerden biri imiş. Bk. Yusuf Hamza, "1839-1876 Yıllan Arasında
Makedonya Slav Unsurunun Eğitim ve Kültür Yaşamında Tanzimat Islahatlarının Yankıları", Tanzimat'ın 150. 11ldönümü Uluslararası Sempozyumu, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1994, s. 497.
36 ABCFM, U nit 5, ABC 16.9, Vol. 10, Reel571, s. 601.
37 Nestorova, s. 87-96.
38 Nestorova, s. 74.
yaptıkları toplantıda alınan karar mucibince bu okul, 8 Temmuz 1869 tarihinde
kapatıldı ve misyonerlik faaliyetlerine yardımcı olmaya ümit vaat eden çocuklara
eğitim verilmesi için Eylül 1870'te Eski Zağra'da açıldı. Bu okul daha sonra Samo- kov'a nakledildL ll Eylül 1872 tarihinde 15 talebeyle eğitime başladı39• Amerikan Koleji ve Teoloji Enstitüsü -daha sonraki yıllarda ise- kısaca Amerikan Enstitüsü
adını aldı. Bu enstitüde müsbet ilimler ve teoloji eğitimi veriliyordu. 1886 yılında
mezkur enstitüye bir endüstri bölümü ilave edildi. Bu bölümde basım işleri ve ağaç işlemeciliği uygulamalı olarak öğretiliyordu40•
Amerikan Protestan Misyonerleri Bulgar kızları için de iki okul açtılar. Bunla-
rın birincisi Eski Zağra'da, 1863 yılında eğitime başladı. Başlangıçta eğitim süresi üç yıl olarak planlanmışken bir müddet sonra dörde çıkarıldı. Bu okull87ı yılında
Samokov'a taşındı. Bir ilkokul malıiyerindeki okulda, İncil dersleri de veriliyordu.
Makedonya'daki Bulgar kız çocukları için ı881 yılında Manastır'da bir okul daha
açtılar. Okulun gerek talebelerinin gerekse öğretmenlerinin çoğunluğu Bulgardı.
Başlangıçta Bulgarca olan eğitim dili, ı898-99 öğretim yılında İngilizceye çevrildi.
Ayrıca Selanik'te, Ziraat ve Endüstri Okulu'nu 1904 yılında on öksüz çocukla açtı
lar. Bir çiftlik şeklindeki okulda talebeler hem ders görüyorlar, hem de öğrendik
lerini uyguluyorlardı. Burada halıcılık, ayakkabıcılık ve terzilik gibi meslekler de
öğretiliyordu41•
Bunların yanı sıra 1898 yılında Samokov'da bir çocuk yuvası açtılar. Bu yuva 1900 senesinde Sofya'ya taşındı. 1908-09 öğretim yılında bu yuvanın 76 kayıtlı öğ
rencisi vardı. Burada çocuklara okul öncesi eğitim verilmesinin yanı sıra, Bulgaris- tan'da ilk defa olmak üzere çocuk yuvası öğretmenleri de yetiştiriyordu. İlaveten
"Common Schools" (Halk Okulları) adı verilen Protestan ilkokulları ve akşam okulları da vardı. Bu okullarda Bulgar öğretmenler görev yapıyorlardı. 1870 yı
lında, bir halk okulunda 4 öğretmen ıs öğrenci varken, ı 908 yılında bu okulların sayısı 30'a, öğretmenierin 60'a ve öğrencilerin sayısı da 2.578'e çıkmıştı. Ayrıca
"Sunday Schools" (Pazar Okulları) adı verilen Protestan okulları vardı. 1870 yılında
5 Pazar okulunda 104 öğrenci var iken, ı 908 yılında bu okulların sayısı 57'e ve öğ
rencilerin sayısı da 2.578'e çıkmıştı42.
Amerikan Protestan Misyonerlerinin açtıkları bu okullar ve verdikleri eğitim
sayesinde Bulgaristan'da Protestan cemaati en yüksek okuma yazma oranına sahip topluluk olmuştur. Bulgaristan istatistiklerine göre 1905 yılında bu ülkede, Müs-
lümanların okuma yazma oranı %3.7 ve Ortodoksların %31.8 iken Protestanların
%66.4'tür43•
39 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 5, Reel565, s. 329 . .ı.o ABCFM, Unit5, ABC 16.9, Vol. 7. Ree1567, s. 17~184.
41 ABCFM, U nit 5, ABC 16.9, Vol. 16, Reel577, s. 450-472; Nestorova, s. 67-68.
42 Nestormra, s. 67-68.
43 Direction Geııerale de la Statistique, Annuaiı·e Statistique du Royaume de BuJgarje, Deuxjeme Annee 1909 (Bundan sonra kısaca Annuaire), Sophie, lmprimerie de l'Etat, 1910, s. 64-65.
Amerikan Protestan Misyonerlerinin Bulgarlara yönelik, Bulgaristan ve Bal- kanlardaki eğitim faaliyetlerinden ayrı olarak zikredilmesi gereken en önemli eği
tim müesseselerinin başında, İstanbul'da kurulan Robert Kolej gelir. Bir Amerikan Protestan Misyoneri olan Cyrus Hamlin, 1863 yılında Robert Kolej'i kurdu. New Yorklu tüccar Christhopheı· Robert parasım ödedi. Ahmet Vefik Paşa'dan araziyi
aldıktan sonra sekiz sene binanın izni için beklediler. Amiral Farragut'un Türkiye- 'yi ziyareti ile Osmanlı Devleti'nden bu izin ahndı"'1• Kuruluşundan 1903 yılına ka- dar geçen kırk yıl içerisinde mezun olanlar milliyetlerine göre tasnif edilirse, 195
öğrenci ile Bulgarların en başta geldiği görülür45.
Protestan Misyonerler okulları ile ilgili olarak "o okullarda gelecek neslin li- derlerini eğitiyoruz" derken, bir gerçeği ifade etmektedirler46• Mesela 1871 yılında
mezun edilen alu öğrenciden beş tanesi Bulgardır. Bunlar, daha sonraki yıllarda
Bulgaristan'da belediye başkanı, parlamento üyesi, büyükelçi, bakan ve başbakan
olarak çalışmışlardır47• Nitekim Robert Kolej'in müdürü Dr. Washburn'un ifade- sine göre, Berlin Antiaşması'yla kurulan Bulgaristan Prensliği'nin anayasasını hazır
lamak üzere 10/22 Şubat 1979 tarihinde Tırnova'da toplanan 231 kişilik Kurucu Meclis'te, parlamento hukukundan haberdar olanlar sadece Robert Kolej'den me- zun olanlardı. Bunlann dışında kalanların parlamento hukukuna dair hiçbir bilgi- leri yoktu48• Bütün bunlara G.M.Fitzmaurice isimli bir İngiliz ajanının 1906-1907
yıllarında bu konularla ilgili üstlerine yazdığı bir raporda "Bulgaristan doğuşunu ve mevcudiyetini Robert Kolej'e borçludur" ifadesini kullanmasını burada zikretme- miz gerekir49• Görüldüğü gibi Protestan okulları Bulgaristan'ın gelişmesinde
önemli bir kurucu faktör olarak işlev görmüşlerdir.
Amerikan Protestan Misyonerler başlangıçta, Fener Ortodoks Patrikliği'ne yani Yunan dini ve kültürel hakimiyetine karşı Bulgar milli kilisecilerini müdafaa ettiler.
Elbetteki en başta gelen hedefleri Bulgarlan Protestanlaştırmaktı. Bunun için çalı
şıyorlardı. Başlangıçta siyasi desteklerini Protestan mesajını dinlemeleri şartına
bağlamak istediler. İstanbul'daki Bulgarların temsilcisi, 1861 Mayısı'nda Dr. Riggs' den, İngiltere Evangelik İttifakının Bulgarları, Yunanlıların dini ve kültürel haki- miyetinden kurtulmalan konusunda yardım etmesini istedi. Dr. Riggs, kendi İncil
-1-t Eddy. s. 67.
'15 George Washburn, Fifty Years in Const:wtinople and Recollections of Robeı-t College, Houghton Miffi.iıı Comp;tny. Boston & New York, 1909, s. 293.
. m Eddy, s. 79.
"7 Uygur Kocabaşoğlu, "XIX. v-uıyılda Osmi\nh İmparatorluğu'nun Avrupa Topraklarında
Amerikan Misyoner F~aliycı.Icri", TRnzim:u'm 150. 11Jdönümü Uluslaranısı Sempozyumu, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1994, s. 549.
48 Washburn, s. 147. Esasen daha mezkur Kurucu Meclis toplanmadan Bulgaristan'daki Rus Komiseri Dondukov, bir anayasa taslağı hazırlayarak onaylanmak üzere Petersburg'a gôndermişti. Bak.
C.E. Black, The Establishment of Constitutional Goı•ernment in Bulgal"ia, Princeton University Print, 1943, s. 65.
49 Erol Ulubelen, İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye, İstanbul, 1975, s. 32.
yorumlarını dinler ve bunu takip ederlerse ancak yardım edebileceklerini söyle- mesi üzerine anlaşamadılar50• Protestan Misyonerler Bulgarcaya çevirdikleri İncil ve yine Bulgarca dergi, gazete, kitap ve broşürler basıp dağıtma, hastalan muayene ve tedavi, isyan ve savaşlarda zor duruma düşen Bulgadara yardım gibi faaliyetlerle kendilerini bu toplumda kabul ettirdikten sonra açukları okullarda, istedikleri gibi
yetiştirecekleri yeni nesle ümit bağladılar.
Bulgar ihtilalcileri 1876 baharında bir ayaklanma planladılar. Plana göre Bul- garistan dört bölgeye ayrıldı ve bazı kilit noktalar belirlendi. Ayaklanmayı organize edenler bu haraketten direkt bir bağımsızlık beklemiyorlardı. Bulgar köylülerinin
Osmanlı Devleti'ne karşı bir bağımsızlık pe~inde olmadıklarını biliyorlardı. Bunla-
rın maksatları mümkün olduğunca büyük çapta bir karışıklık çıkarmak ve böylece
Avrupa'nın ilgisini üzerlerine çekerek, yakında Balkanlardaki diğer problemleri
görüşmek üzere toplanması muhtemel olan uluslararası bir konferansta Bulgaris-
tan'ın bağımsızlığı meselesini de gündeme getirmekti51• 1876 Nisanı'nda bu ayak- lanma gerçekleştirildi. Bazı bölgelerde Bulgarların hiç ilgi göstermemelerine rağ
men, Batak civarındaki ayaklanmanın bastırılması esnasındaki yaşanan olaylar, Av- rupa kamuoyunda çok büyük "katliamlar" gibi takdim edildi ve böylece Bulgar ihti- lalcileri maksatlarına ulaşmış oldular-'>2• Amerikan Protestan Misyonerleri bu ayak-
lanmanın bastırılması esnasında Osmanlı kuvvetlerinin Bulgarları katlİama tabi
tuttukları şeklindeki doğru olmayan haberleri Avrupa gazetelerine göndererek, on- ların dikkatini Bulgaristan'a çektiler. 26 Haziran 1876 tarihli İngiltere'de yayınla
nan Daily News Gazetesi'nde çıkan, 1876 Bulgar ayaklanması ve "katliamı" ile ilgili ilk yazıyı oraya Robert College'nin müdürü G. Washburn ile bu kolejde öğretmen
A. Long göndermişlerdir-53•
Makedonya'da 1903 yazındaki Osmanlı yönetimine karşı yapılan ayaklanmanın basurılması esnasında, Amerikan Protestan Misyonerlerinin kurdukları Bulgar Pro- testan Kiliseleri, bu misyonerler vasıtasıyla 18 Eylül 1903 tarihinde Filibe'de bir bil- diri yayınladılar. Bildiride, Müslüman fanatiklerin yine binlerce Hıristiyanı katlet- tikleri, masum ve savunmasız Hıristiyanlan köylerinden kovduklan, kiliselerini yık
ukları, sadece Manasur civarında bu şekilde boşaltılmış, yakılmış ve hcila dumanlan tüten yüzlerce Hıristiyan köyünün olduğu yer alıyordu. Avrupa diplomatlannın ka-
yıtsızlığının ve Türkleri cesaretlendirmelerinin işin en hazin yanı olduğu ileri sürü-
50 ABCFM, Unit5, ABC 16. 9, Vol. 15, Reel576, s. 574.
5l Macdermott, s. 243.
52 Batak hadiseleri de dahil olmak üzere, 1876 Bulgar ayaklanması, bu ayaklanmanın nasıl
planlandığı, gerçekleştirildiği, hastınldığı ve olaylar esnasında öldürülenterin miktan ile ilgili Osmanlı
Devleti memurlarının, İngiliz Büyükelçiliği görevJilerinin ve Amerikan Protestan Misyonerlerinin rapoclan ve bu olayların uluslararası politik arenada nasıl yankılandığı konulannda bk. Ömer Turan, The Turkish Minorityin Bulgaı-ia, 1878-1908, Türk Tarih Kurumu (basılacak), Ankara.
53 Marin Pundeff, "Schuyler and MacGahan Before 1876", in Bulgaria Past & Present, Sofia, 1982, s. 14-32.
len bildiride, bu duruma seyirci kalınamayacağı, bu katliamları önleyebilmenin ye- gane yolunun İngiltere'de, Amerika'da ve diğer yerlerdeki Hıristiyan Kiliselerine mensup bütün Hıristiyanların kendi hükümetlerine baskı yaparak, bu katliamların durdurulması için harekete geçmeleri olduğu ilan ediliyordu54•
Bulgaristan'ın dışındaki Manastır, Selanik gibi misyonerlik merkezleri de esa- sen Bulgarlar için çalışıyordu55• Ayastefanos Antıaşması'nın aksine olarak Berlin
Antiaşması'yla Makedonya bölgesi, birtakım reformlar yapma şartıyla Osmanlı yö- netimine bırakılmıştı. Bu bölgede, Osmanlı yönetimine karşı ayaklanan Bulgarlar için İngiltere ve Amerika'dan önemli miktarda yardımlar topladılar56• Türkler, Bulgarlar, Yunanlılar ve Sırplar bir hakimiyet mücadelesinde idiler. Makedonya'- daki bir Bulgar öğretmen, Yunanlılada Bulgarlar arasındaki bu mücadeleyi kaste- derek, Amerikalı Misyonerierin bölgede dağıttıkları Bulgarca dini ve diğer kitaplar sayesinde Bulgarca konuşan çocukların Yunanlıların hakimiyetine düşmesinin ön-
lendiğini belirtmektedir57• Makedonya başta olmak üzere Türklerin hakimiyetinde
yaşayan Bulgadara yayınlarının ulaştırılması için Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı ile
işbirliği yaptılar58•
Bütün bu çalışmalarına rağmen Amerikan Protestan Misyonerler, nihai hedef- leri olan Bulgarları Protestanlaştırmada büyük bir başarı kaydedememişlerdir. Bul- garlar, Amerikalıların kendilerini Protestaniaştırma için kullandıkları vasıtalardan
son derece istifade etmiş ve fakat Ortodoksluk dininden vazgeçmeyerek, onları bü- yük bir hayal kırıklığına uğratmışlardır. Amerikan Protestan Misyonerlerinin ista- tistiklerine göre, Bulgarların artık bağımsızlıklarına kavuştukları 1909 yılında Bul- garistan'da 26 Amerikan Misyoneri ve 103 yerli misyoner çalışmaktadır, 19 Protes- tan Kilisesi vardır, bu kiliselere üye Protestanların sayısı 1.456'dır ve bu yıla kadar
Protestanlaştırabildikleri insanların toplam sayısı ancak 3.266'dır59• Bulgarların
resmi istatistiklerine göre ise Bulgaristan'daki Protestanların sayısı daha yüksektir.
Buna göre 1900 yılında Bulgaristan'daki Protestanların sayısı 4.524 iken, 1905 yı
lında bu rakam 5.644'tür. Bu nüfusun 2.969'u köylerde ve 2.675'i şehirlerde yaşa
maktadır. Sofya, Plevne, Filibe ve Varna Protestanların en yoğun oldukları bölge- lerdir. Amerikalıların kendi verdikleri rakamların neredeyse iki misli olan Bulgar-
ların resmi istatistiklerini esas alsak bile 1905 yılında, Bulgaristan'da Protestanlar
54 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 15, Reel576, s. 127-128, 444-445, 547-548, 576.
55 Nestorova, s. 23.
56 J.F. Clarke, sadece 187~1878 yılları arasında sözde Türk katliamına tabi tutulan Bulgarlar için 45.000 USD tutarında yardlm toplanmasını sağladı. Bk. ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 15, Reel576, s.
555; Amerikan Protestan Misyonerler her ne kadar bu yardımların direkt olarak Bulgar lideriere verilmemesi için gayret gösterseler de baıen bu paraların bir kısmı nakit olarak onların eline geçti.
Bununla ilgili yazışmalar için hk. ABCFM, Unit5, ABC 16.9, Vol. 15, Reel 576, s. 13~136.
57 Nestorova, s. 86; Yukanda Amerikan Misyonerierin çıkardıkları Bulgarca "Zornitsa" Gazetesi'nin 19. yüzyılın sonlarında Makedonya'da en çok okunan gazetelerden biri olduğu kaydedilmişti.
58 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 16, Reel577, s. 795-796.
59 Nestorova, s. 29.
toplam nüfusun ancak %0,14'ü gibi çok küçük bir kısmını oluşturuyorlardı60• Bi- naenaleyh, bu düşük rakamlarla, Amerikan Protestan Misyonerlerinin direkt Pro-
testanlaştırmada önemli bir başarı elde edemedikleri ileri sürülebilirse de, onların
Bulgar milliyetçiliğine katkıları, buraya kadar bahsettiğimiz pek çok alanda yaptık
ları hizmetlerle, çok önemlidir.
Sonuç
Bulgar milliyetçiliği hareketinin geliştiği ve Bulgar Rönesansı olarak da adlan-
dırılan 19. yüzyılın ortaları, aynı zamanda Amerikalıların Bulgadara yönelik plan-
larının da gerçekleştiği bir dönem olmuştur. Bu planlar mezkur Protestan Misyo- nerler vasıtasıyla gerçekleştirilmiştiı-61• Başlangıçta vurguladığımız gibi Bulgar milli-
yetçiliğini tek sebebe bağlamak ve bunun da Amerikan Misyonerler olduğu iddi-
asında değiliz. Bununla beraber Amerikan Protestan Misyonerlerinin Bulgar milli-
yetçiliğine önemli katkıları ve Bulgarların istiklallerine kavuşmalannda mühim rol- leri olduğu inkar edilemez. Bu katkı Amerikan Misyonerlerinin açukları okullada
eğitim alanında olmuştur. Amerikan Protestan Misyonerlerinin 1875-1909 yılları arasında Bulgarlar için açukları okullar ile Protestan Kiliselerinin sayıları mukayese
edildiğinde, okulların sayılarının kiliselerden 1.8 misli fazla olduğu görülür. Bulgar gençleri mezkur misyonerierin Bulgaristan içinde veya dışında açtıklan okullarda en iyi bir şekilde yetiştirilmiş, bu okullar Bulgar okullarına bir model olmuş, ayrıca
bu okullar için yazılan ders kitapları vs ... Bulgar dili ve edebiyaunın gelişmesine katkıda bulunmuştur. Ainerikan Misyonerler Bulgar milliyetçiliğine kültür ala- nında katkılarda bulunmuşlardır. İlk Bulgarca dergiyi çıkarmaları ve İncil'i Bulgar- caya tercüme edip dağıunaları sayesinde, yine bu misyonerlerden Henry House'nin 1908 yılında kaleme aldığı faaliyet raporundaki ifadesiyle "ölü bir dil" olan halkın
çok az bir kısmının bildiği Bulgarca/Slavca canlandınldı62• 19. yüzyılda Bulgarista- n 'ın en büyük ve istikrarlı gazetesini çıkarmışlar, İncil' i Bulgarcaya çevirerek bas-
mışlar, başlangıçta Yunanlılarakarşı Bulgar milli kilisesi hareketini desteklemişler
dir. Amerikan Misyonerierin 1850'li yıllardan itibaren Bulgarca dini ayinlere baş
lamaları, zaten başlamış olan Bulgar Eksarhlığı kurulması çalışmalarını hızlandır
mıştır. Amerikan Misyonerler Bulgar milliyetçiliğine tanıtma alanında katkıda bu- lunmuşlardır. Bulgarların ve Bulgaristan'ın başta Amerika ve İngiltere olmak üzere İngilizce konuşan dünyada tanınmalarında Arnerikan Protestan Misyonerleri çok önemli bir rol üstlenmişler, sürekli Türkleri kötüleyen ve Bulgarları her yapukla-
rında haklı gören haberleriyle bu dünyada kendilerine bir sempati duyulmasına
vesile olmuşlardır. Bu katkı ekonomik alanda olmuş, açıkları okullarda Bulgar gençleri matbaacılık, terzilik vs. gibi meslekler de öğrenmişler ve Bulgar ekonomi- sine katkıda bulunmuşlardır. Eğitim, kültür, yayıncılık, hastahaneler açılması, sa-
60 Annwuı·e, s. 36-37.
61 Nestorova, s. 132.
62 ABCFM, Unit 5, ABC 16.9, Vol. 16, Reel 577, s. 16.
vaşlarda ve isyanlarda zor duruma düşen Bulgadara yardım gibi Amerika ve İngil
tere'den finanse edilen Amerikan Protestan Misyonerierin faaliyetleri netice itiba- riyle ekonomik olarak da Bulgarlara bir katkı sağlamıştır. Amerikan Misyonerleri, Bulgar milliyetçiliğine siyasi alanda katkılarda bulunmuşlardır. Yukarıda bahsetti-
ğimiz tanıtma aynı zamanda siyasi manada bir tanıtmadır. 1876 Bulgar ayaklanma-
sından, Makedonya'daki eşkiyalık hareketlerine kadar bütün hadiselerde sürekli olarak Hıristiyan Bulgarlar ezilen ve katlİama uğrayan, Müslüman Türkler ise ezen ve katliam yapan insanlar olarak tanıtılarak, Amerika ve Avrupa ülkelerinde kamu- oyu Bulgarlar lehine oluşturulmuştur. Ayrıca bu ülkelerin vatandaşlarına bizzat
çağrıda bulunularak, kendi hükümetlerini Bulgarlar lehine bir politika takip et- meye zorlamaları istenmiştir; hatta bazı misyonerler mesela Makedonya' daki Bul- gar komitelerinde bizzat yer almışlardır.