• Sonuç bulunamadı

Kazlar›n Getirdi¤i Nobel Yaflam

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kazlar›n Getirdi¤i Nobel Yaflam"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Do¤du¤u zaman annesi 40 yafl›n›n üzerindeymifl. "Babam" diyor bu ünlü in-san, "acaba böyle yafll› bir ana baban›n çocu¤u normal bir insan olabilir mi diye endiflelenmifl... Ama ben Nobel Ödülü'nü kazanarak bu kayg›lar›n yersiz oldu¤unu kan›tlad›m." Bu sat›rlar›n sahibi, 1989 y›l›nda kaybetti¤imiz Avusturyal› bilim in-san› Konrad Lorenz’in, bilim tarihinde çok özel bir yeri vard›r.

Charles Darwin "Acaba flu ‹ngiltere'de benden daha kötü yazan bir insan var m›-d›r?" diye biraz da haks›z olarak kendini elefltirmifl. Ama e¤er Lorenz "Acaba be-nim kadar e¤lenceli bilim kitaplar› yazan baflka biri var m›d›r?" diye bir laf etsey-di, ben dahil binlerce kifli bu sözleri abar-t›l› bulmazd›. ‹flte onun en çok okunan King Solomon’s Ring (Hz. Süleyman’›n Yüzü¤ü) adl› kitab›ndan bir al›nt›:

"Kuluçkadan yeni ç›km›fl ördeklerin ilk duyduklar› ses e¤er annelerinin sesine benzerse, sesi ç›karan ister Peking örde-¤i, ister fliflman bir adam (Lorenz) olsun, onu anneleri olarak kabul ederler. Yal-n›z, anne zannettikleri fleyin belirli bir yüksekli¤i geçmemesi laz›m... Bu yüzden yere çömelerek yürümem gerekiyordu. Tabii, çömelmek pek rahat de¤ildi; ama beterin beteri, ördek annelerinin devam-l› vak vak sesleri ç›karmas› gerekti¤iydi. Ben 'vak, vaak, vak, vaak' diye ba¤›r›r-ken yar›m dakika bile dursam yavrular hemen boyunlar›n› uzatarak ufak çocuk-lar gibi surat as›yor ve ben hemen vak vaklamaya bafllamazsam tiz bir sesle a¤-lafl›yorlard›... Bilim için bu iflkenceye sa-atlerce dayanmak zorunda kald›m. Bir Pazar günü yine bahçemde ördeklerimle birlikte vak vaklayarak geziniyordum.

Be-ni paytak paytak yürüyerek takip eden yavrulara bak›p kendi kendimi baflar›m-dan dolay› tebrik ederken gözüm yukar› kayd› ve parmakl›¤›n arkas›nda yüzleri flaflk›nl›ktan beyaz bir renk alm›fl bir grup turistin dehflet içinde beni seyret-tiklerini gördüm. Onlar›n bu flaflk›nl›¤›n› affetmek gerekir. Çünkü onlar›n tek

gör-dü¤ü, iri cüsseli, sakall› bir adam›n yere çömelmifl halde vak vaklay›p s›k s›k arka-s›na bakarak dere boyunca 8 rakam› flek-linde bir rota izlemesiydi; ama bütün bu fedakarl›¤›n u¤urlar›na yap›ld›¤› yavru-lar, otlar uzun oldu¤u için turistler tara-f›ndan görülmüyordu."

E¤er turistler yavrular› görselerdi da-ha az flafl›racaklar›ndan emin de¤iliz. Lo-renz’in di¤er çal›flmalar› da kendi deyi-miyle "onun neredeyse bir ak›l hastanesi-ne yat›r›lmas›na hastanesi-neden olacak" nitelikte.

Bilim adamlar› inceledikleri kufllar› birbi-rinden ay›rdedebilmek için kufllar›n ayak-lar›na, o kufla özgü bilgi içeren ufak hal-kalar takarlar. Fakat baz› deneylerin da-ha sa¤l›kl› yap›labilmesi için kufllar›n da- hal-ka tahal-kan kifliyi tan›mamas› gerekir. Lo-renz, karga yavrular›yla yapaca¤› deney-de bu zorlu¤u, Avusturyal›lar›n her y›l kutlad›¤› fieytan ve Aziz Nikola törenle-rinde kulland›klar› fleytan kostümünü gi-yerek çözüyor. Lorenz evin dam›nda yuva yapm›fl karga yavrular›na birer birer hal-ka tak›p tekrar yuvaya koyarken bir de bak›yor ki afla¤›da büyük bir kalabal›k, a¤›zlar› aç›k hayretle onu seyrediyor. "Ama" diyor Lorenz, "bu kez beni tan›-mad›lar. ‹flim biter bitmez; kuyru¤umla onlara bir selam çakarak olay yerini ter-kettim."

Orta yafll› bir adam›n fleytan kostümü giyerek dama ç›kmas›na yol açan olayla-r›n geçmiflini Lorenz’in Avusturyal› gaze-teci Kurt Mündl ile yapt›¤› söylefliden ö¤-reniyoruz. (On Life and Living. 1988. St. Martins Press.) "Küçük çocuklar oynar-ken genellikle mühendis rolünü üstlenir-ler. Ama ben baykufl olmay› tercih ettim çünkü onlar akflamlar› uyumazlar. Evimi-zin önündeki ceviz a¤ac› hâlâ baykufl a¤ac› olarak bilinir, çünkü ben onun dal-lar›nda sanki bir baykuflmuflum gibi oy-nard›m... A¤ac›n t›rmanmas› kolay olan yüzü bana, zor olan arkas›ysa sonradan evlendi¤im küçük k›za aitti. O benden da-ha yafll› oldu¤u için çok dada-ha iyi bir t›r-man›c›yd›." 5 yafl›ndayken onu etkileyen en önemli olay, Selma Lagerlöf'ün bir ki-tab› olmufl. "O kitapta tasvir edilen kaz-lara neredeyse afl›k oldum" diyor Lorenz ve hemen ekliyor: "Bu kez bir yaban

ka-104Nisan 2001 B‹L‹MveTEKN‹K

S a r g u n A . T o n t

Kazlar›n Getirdi¤i Nobel

(2)

z› olmak istedim." (Rastlant› bu ya, ayn› kitap ünlü bilim felsefecisi Karl Popper’› da etkilemifl. Ama Lorenz’e göre Popper kazlara de¤il, Lagerlöf’e afl›k olmufl.) Babas› çareyi ona bir ördek yavrusu al-makta buluyor. ‹flte o s›ralarda devreye Lorenz’in yaflam›n› en çok etkiliyen biri daha giriyor: mürebbiyesi Resi Führen-ger. Resi, çiftçi k›z› oldu¤u için hayvanla-ra nas›l bak›laca¤›n› biliyor. Ördek yavru-sunu birlikte büyütüyorlar. Lorenz kendi-sine bir gün Nobel’i getirecek çal›flmala-ra daha çok küçükken nas›l bafllad›¤›n› flöyle anlat›yor:

"Bir gün yavru ‘piip, piip’ diye sesler ç›kararak a¤l›yordu. Ben befl yafl›nda ol-mama ra¤men anne ördeklerin yavrular›-n› nas›l yat›flt›rd›klar›yavrular›-n› biliyordum ve "oark puu puu puu oark oark puu puu puu" diyerek ona seslendim... Yavru ör-de¤in a¤lamas› durdu ve beni takip etme-ye bafllad›." Lorenz hayvanlar› sevmesin-de ve onlar› hiç bir zaman hor görmeme-sinde cerrah olan babas›n›n büyük rol oynad›¤›n› söylüyor. Bir gün ceviz a¤ac›-n›n alt›nda ekmekle bal yiyormufl. Bir ya-ban ar›s› bal›n› paylaflmak istemifl. Anne-si ar›y› kovalamaya kalk›nca babas› engel olmufl. "Bak," demifl babas›, "bu yarat›-¤›n ne kadar güzel bir karn› var"; ve ona ar›n›n anatomisi üzerine ufak bir ders vermifl. Lorenz’i etkileyenlerden bir bafl-ka kifli de Hochstetter ad›ndaki anotomi hocas›. Hocas›n›n bir sözünü hiç unutma-m›fl; "Hiç bir zaman 'ilkel hayvan' deme-yin. ‹lkel hayvan diye bir fley yoktur; yal-n›zca ilkel özellikleri olan hayvanlar var-d›r." Lorenz neden böyle bir meslek seç-ti¤ini flöyle özetliyor: “E¤er hayvanlarla iliflki kurmasayd›m, mühendis olabilir-dim.”

Lorenz babas›n›n arzusuyla 1922 y›-l›nda Columbia Üniversitesi'nde t›p oku-mak için ABD’ye gönderilir. Baba böyle-likle hem Lorenz’i baba mesle¤ine yön-lendirmeyi, hem de bir bahç›van k›z› olan ve bebekken beraber oynad›klar› sevgili-sinden ay›rmak istemektedir. Lorenz, Co-lumbia’da iki y›l kald›ktan sonra Viya-na’ya dönerek çal›flmalar›na orada de-vam eder. Tabii sevgilisinden de ayr›l-maz. Bir yandan t›p okurken, di¤er yan-dan sevgili kufllar›n› gözlemeyi de ihmal etmez. Kargalar üzerine yapt›¤› bir çal›fl-ma, zaman›n en prestijli dergilerinden bi-rinde bas›l›r. ‹kinci Dünya Savafl›'nda Ruslara esir düfler ve bir süre esir kam-p›nda kal›r. Savafl bitip geri döndü¤ünde bilimsel yönü kadar idarecili¤i de

kuvvet-li olan Lorenz, 1950 y›l›nda ünlü Max Planck Enstütüsü'nde "Karfl›laflt›rmal› Etoloji" bölümünü kurar ve 1973 y›l›nda Nobel'i, benzer konularda çal›flan arka-dafllar› Karl von Frisch ve Nikolaas Tin-bergen ile paylafl›r.

Lorenz’e Nobel daha befl yafl›ndayken ördek ve kazlarla ilgili olarak bafllad›¤› ve 1920’li y›llarda devam etti¤i çal›flma-lar için verildi. Yumurtadan yeni ç›kan bir ördek veya kaz yavrusunun, genetik ola-rak duymaya programland›¤› anne sesini ç›karan "kifliyi" (bu sesi kim ç›kar›rsa ç›-kars›n) anne olarak kabul etmesi olay›na bilim dilinde "imprinting" (kabaca mühür basmak, damga vurmak) denir. Bugün Lorenz karfl›laflt›rmal› hayvan davran›fl bi-limi anlam›na gelen "etoloji"nin kurucu-su olarak kabul edilir. Lorenz’in hayvan-larla ilgili çal›flmalar› bilim dünyas›nda büyük ilgi ve be¤eni toplad›ysa da 1963 y›l›nda yay›nlad›¤› "On Agression" (Sald›-r› Üzerine) adl› kitab›nda ortaya koydu¤u fikirler için ayn› fleyi söyleyemeyiz. Lo-renz kavga ve savafl baflta olmak üzere daha birçok insan davran›fl›n›n, t›pk› hay-vanlarda oldu¤u gibi kal›tsal (genetik) faktörlerden kaynakland›¤›n› iddia

etmifl-ti. Her ne kadar bu tür davran›fllar›n e¤i-tim ve sevgi gibi çevresel faktörlerle en aza indirilebilece¤ini vurgulad›ysa da Lo-renz’in bu teorileri, ünlü Harvard genetik uzman› Lewontin baflta olmak üzere bir çok bilim insan›ndan çok sert tepkiler al-d›. Bitmek bir yana, giderek k›z›flan bu kal›t›m-çevre çat›flmas›na ilerideki bir ya-z›m›zda de¤inmeye çal›flaca¤›z. Ama flim-dilik, özellikle bilim insan› olmay› planla-yan genç okuyucular›m›za yararl› olur dü-flüncesiyle Lorenz’in dünya görüflünü in-celemeye devam edelim.

Lorenz’in hayvan sevgisi kaz ve ördek-lerle s›n›rl› de¤il. Küçükken bir de akvar-yumu varm›fl. "Ben her f›rsatta akvaryu-mu pedagojik (ö¤retici) bir cihaz olarak görürüm... Benim kiflili¤imin oluflmas›n-da akvaryumun çok yarar› oldu. Akvar-yum çocuklara ekoloji ö¤retir. O her za-man çökebilecek kapal› bir sistemdir...

Çocuk k›sa zamanda akvaryuma istedi¤i say›da bal›k koyamayaca¤›n› ve böylelik-le afl›r› nüfus art›fl›n›n bir ekosistemi na-s›l çökertebilece¤ini ö¤renebilir."

Lorenz do¤a sevgisinin de t›pk› fizik ve matematik gibi ö¤retilebilece¤i kan›-s›nda. Önce al›flman›n gerekti¤ini vurgu-luyor Lorenz ve bunu biz Türklerle ilgili ilginç bir örnekle aç›kl›yor: "Hiç Türk zi¤i dinlediniz mi? Bat›l› bir kulak bu mü-zikten hiç bir fley anlamaz." Yani bir fley-den hofllanabilmek için biraz da onun hakk›nda bilgi sahibi olmak gerekir. Do-¤a sevgisinin oluflmas›nda da Lorenz eko-lojik bilginin büyük rol oynad›¤›n› vurgu-lar. "‹nsan ve do¤an›n uyumlu olarak ya-flad›¤› yerler sömürülmüfl, kirletilmifl yer-lere göre çok daha ahenkli çok daha gü-zel yerlerdir" diyor Lorenz ve ekliyor "Do¤adaki dengeyi (uyumu) tan›r-sak...türleri de kurtarabiliriz... (Böylelik-le) insan do¤aya karfl› olmak yerine, do-¤ayla bir ortakl›k içinde oldu¤unun fark›-na var›r."

Bütün bu anlatt›klar›m›zdan genç oku-yucular›m›z›n ç›karmas› gereken baz› dersler oldu¤una inan›yorum. Önce Lo-renz’in mizahi yönünü ele alal›m. Bir in-san›n kendine gülebilmesi ve bunu oku-yucular›yla paylaflmas› onun kendine ne kadar güveni oldu¤unu gösterir. “Hz. Sü-leyman'›n Yüzü¤ü”, içindeki bütün espri-lere, komik hikayelere karfl›n en ciddi te-orileri içeren bir bilim kitab›d›r. Geçen yaz›lar›m›zdan birinde popüler bilim ki-taplar›nda mizaha çok az yer verildi¤in-den bahsetmifltik; Lorenz en önemli istis-nalardan biridir. Lorenz gülebilmenin önemini flöyle belirtir: "Bilgi ve mizah, uygarl›¤›n iki ümididir".

Do¤ufltan ne kadar yetenekli olursa olsun bir bilim insan›n›n yetiflmesi birçok çevresel etkene ba¤l›d›r. Babas›n›n hay-van sevgisi, mürebbiyesinin ona hayhay-van- hayvan-lara nas›l bak›laca¤›n› ö¤retmesi, okulda-ki anatomi hocas› - bunlar›n hepsi Lo-renz’i etkileyen olaylar. Bunlar›n yerine "O¤lum, sen akl›n› m› kaç›rd›n, bu pis kazlarla ördeklerle ne oynuyorsun?" di-yen bir baba, b›rak›n hayvan yetifltirmeyi, kediden bile korkan bir mürebbiye ve sanki iflkence çekiyormufl gibi ders anla-tan bir anatomi hocas› olsayd›, ortaya böyle bir bilimadam› ç›kabilir miydi acaba? Sanm›yoruz. Çok daha önemlisi, Lorenz’e Nobel'i kazand›ran çal›flmalar, bizim ülkemiz dahil herhangi bir kentte de yap›labilirdi. Eksik olan ördek ve kaz de¤il, sadece bak›fl aç›s›.

105

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

[r]

Bir iş sahibinin arzusu üzerine mimar tarafından hazırlanan proje mevkii tatbike konulmaz ise, o binanın inşası için miktarı tesbit edilen malzemenin ve bütün binanın

Adreslerini değiştiren aboneler

zmir l Müdürlü ümüzce 12 Ocak 2009 tarihinde Ortopedik Özürlüler Derne inde zmir Büyük ehir Belediyesi Yerel Gündem 21 toplulu una, Kurumuzun hizmetleri, özürlülere

MATRA programlar kapsam ndaki “ KUR’un Kurumsal Yap n Güçlendirilmesi, Özürlüler için Geli mi Bir stihdam Stratejisi ve Mesleki Rehabilitasyon Projesi” nin faaliyet

Özetle bu e-kitapta, modelleme, sorgulamaya dayalı eğitim, 5E öğrenme modeli ile hazırlanan ders planları ve bilgi işlemsel düşünmenin ana

Araç; 6 adet thruster (Sualtı Tahrik Ünitesi), su sızdırmaz tüp, iskelet destek çubukları, Penetratörler (Kablo tutucular), üst korumalık kapak, alt-üst