K i ş m e v s i m
* ın d e İ n ş a a t
Istanbulun inşaat mevsimi nisandan teşri- nisaniye kadardır. Ancak bazı müstesna vaviyet- ler ve iktisadî düşünceler hafif geçen kış mevsi- minden de istifadeyi icap etitriyor. Ciddî bir se- bebe müstenit olsun olmasın, kânunusanide baş- lanmış apartmanlara rastgeliyoruz.
Bizde inşaat ekseriya beton arme temel ve İskeletli olduğundan soğuğun ve donun müphem bir surette nazarı itibara alınması çok soğuk g ü r - lerde yalnız beton dökmemekle iktifa edilmesi doğru ve kâfi olamıyacağı âşikârdır. Sıfır derece hararet duvar ve beton işleri için mahzurlu oldu- ğu gibi sıfırdan aşağı derecelerde çalışmak ta binanın bakası için ciddî bir tehlikedir. Kışın in şaata devam etmek mecburiyeti hasıl olunca ba- zı İptidaî fennî vasıtalara olsun müracaat etmek lâzımdır.
Garp memleketlerinde kışın daha şiddetli geçmesine rağmen mühim inşaatın tatil 'edilme- diğini görüyoruz. A n c a k oralarda şerait 'bize na zaran değişmektedir. Evvelâ soğuk mevsimler için çelik inşaat tercih edilmektedir, iskeletin in- şaî aksamı fabrikalarda hazırlanmakta ve yapı yerinde ancak montaj ve perçin işleri yapılmak- tadır. Son zamanlarda bilhassa Amerikada kıs- men de Hollanda, Almanya, Fransa ve Dani- markada dahilî bölmeler ve kaplamalarda ma-
denî plâklarla teşkil olunmaktadır. Esasen iske- let kurulu olduğundan dahilî tesisat için iğreti tahta kaplamalar dahilinde, icabında kısmen tes- hin edilmiş mahfuz yerlerde çalışmak kabil ol- maktadır. Ufak binalarda da su ilâvesini icap et- tirmeyen malzemelerle yani ahşap inşaat tercih olunmaktadır.
Beton arme temel ve iskelet inşaatında da alınacak bazı tedbirler soğuğun ve donun mah- zurlarını izaleye kâfidir. En basit usuller, kulla- nılacak çimentonun seri tasallûplu olması, suyun az miktarda ilâvesi ve biraz ısıtılması, kum ve ça- kılın da biraz sıcak bulundurulması gibi büyük bir masrafı mucip olmıyacak çarelerdir.
Bundan başka harç ve betonun nakil edile- ceği, karıştınlacağı ve döküleceği yerlerin kısım kısım ısıtılması; döküm ve priz müddetleri esna- sında da tahta, çadır ve mukavvalarla mahfuz bir halde bulundurulması ve beton döküldükten sonra da taze betonun üstü tahta, çuval ve hattâ çok soğuk olduğu zamanlar ot minderlerle mu- hafaza edilmek lâzımdır. Esasen seri tasallûplu çimento priz yaparken donun tesirini tahfif ve tâdil edebilecek miktarda hararet hasıl eder.
Bu gibi sade ve külfetsiz tedbirlere müra- caat etmek bizde de kabil ve şayanı tavsiyedir.
B e r l i n ' d e T ü r k e s e r l e r i
Arkadaşımız mimar Zühtü Bey geçen nüsha- da bahsettiğimiz Merkezî A v r u p a seyahatine de- vam etmektedir. «Erzurum'da Selçuk Türklerine ait mimarî eserler» ismi altında Berlin'de « H o c h
scîıule» daimî sergilerinde sergisini açmağa mu- vaffak olmuştur. Almanya gibi mimarî san'atinin en yüksek neticeleri elde edilmiş bir memlekette Zühtü Beyin sergisine hususî bir ehemmiyet ve- rilmiş ve eserlerine tarih, arkeoloji, eski eserler kısmında yer tahsis edilmiştir. Akvarel olarak ça- lışılan bu salonlardaki büyük profesörlerin tarihî
eserleri arasında bir kıymet kazanmış ve memle- ketimiz, inkılâbımız hakkında san'at ve ilim âle- minde yeniden cereyanlar uyandırmıştır. Umumî
sergide ve ayni zamanda Danimarka mimarları- nın da resmî bir sergisi açılmıştır. Bu sergideki eserler hep yeni inşa olunmuş binaların yalnız fo- toğraf agrandismanlarından ibarettir. Hiç model
kullanılmamıştır. Bu sergi Danimarka maarif ne- zaretinin Almanya hükümetine müracaatı üzerine açılmış resmî bir sergidir. Serginin hazırlanması için bütün masraf Danimarka hükümeti tarafından verilmektedir. Sırf memleketlerinin kültürü ve san'at yolundaki çalışmasını göstermek için açılan bu resmî sergilerin yanında kendi hesabına tetkik seyahati yapan bir Türk mimarının gösterdiği mu-
vaffakiyeti ne kadar tebrik etsek azdır. Zühtü Beyden bu tetkik seyahati esnasında müstakbel
beynelmilel temaslarımız v e sergilerimiz hakkın- da Mimarî birliği namına tetkikatta bulunmasını rica etmiştik. Arkadaşımız bu fırsattan istifada ederek eserlerini büyük bir alâka ve şevkle kendi kısmına kabul eden profesör Krinker ile temas etmiş. Profesör Türk mimarlarının Berlin'de aça- cakları büyük mimarî serginin çok alâka c e l b e d e - ceğini ve muvaffakiyet kazanacağını söylemiştir.
Memlekette sergiler açmağı bellibaşlı prog- ramları arasına alan Türk mimarlarının, bu b e y - nelmilel sergi meselelerini esaslı surette tetkik edeceklerini biliyoruz. Yeni ida,re heyetimizin na-
zarı dikkatini celbederiz. M i m a r Z ü h t ü b e y i n P e ş t e s e r g i s i n d e e s e r l e r i n e t a h s i s e d i l e n k ı s ı m
M e m l e k e t h a b e r l e r i
Yeni Vekâlet binaları — Ankara'da inşa edile- cek Vekâlet binaları projelerinin Türk mimarlarının da iştirak edebileceği bir müsabaka neticesinde tes- bitini memleket san'atkârları kuvvetle ve haklı ola- rak temenni etmektedir. Yetişmek ve inkişaf etmek istiyeıı Türk mimarına mühim, müsbet bir faaliyet sahası olabilecek bu eserlerin lâalettayin ve isabet- siz bir intihapla bir ecnebiye tevdi edilmesindeki mahzurlar meydandadır. Bu eserlerin müsabaka ile hazırlanması hem -j.aha değerli projeler elde edil- mesini, hem müsabakaya iştirak edecek ecnebi mi- marlarının daha itinalı çalışmasını, hem de Türk mimarının kendi memleketinde bir yaşama ve ça- lışma hakkı olduğunu intaç ve isbat edeceğinden lâzım ve faydalıdır. Müsabaka neticesinde Türk mi- marının projesi kâfi derecede olgun görülmezse yine istenilen mimarın tercihi alâkadar makamların elin- dedir.
Ankara'da kütüphane binası — Gazetelerde, Ankara'da inşası düşünülen bir kütüphane binasını etüt etmek üzere bir ecnebi mütehassısın Avrupaya tetkik seyahatine gönderileceğini okuduk. Bu kararı en isabetli ve en iktisadi bir tarzı hareket telâkki edemedik. Zaten mütehassıs olan bir zatın ihtisasını tamamlamak bize mi düşerdi bilmiyoruz.
İstanbul Konservatuvar binası — İstanbul'da bir Şehir tiyatrosu ve bir Konservatuvar binası in- şası bir kaç senedir düşünülüyor. Bu fikrin tahak- kuku tahsisat meselesi ve bizce ikinci derecede sa- yılır. Esas mesele projenin hazırlanmasıdır. Bslsdi- yece ecnebi bir mütehassısın celbi hususunda bir te- mayül olduğu söyleniyor. Hakikatse yazık. Bu bina- ları Türk mimarları hiç bir ecnebi eserinden aşağı
kalmıyacak mükemmeliyette yapabilir. Belediyece teşkil ve tayin olunacak bir mimarî çalışma heyeti veya Türk mimarları arasında açılacak bir proje müsabakası bize bütün memleketin iftihar edebile- ceği bir eser kazandırmaya kâfidir.
Türk mimarına - projesini görmiye lüzum kal- madan - itimat edemiyerek her hangi bir ecnebiye bu işi tevdi etmekle mes'uliyetten sıyrılmayı düşü- nenler kendi bilgi ve san'at salâhiyetlerine itimat edemiyor demek olacaktır. Bu gibi müsait fırsatlar- da Türk mimarına da çalışma ve tekâmül imkânı verilmesi temenni edilir.
Sivas'ta yeni inşaaat — Sivas Erkek lisesine ilâveten yaptırılacak paviyon binası 23/2/933 tari- hinde Maarif Vekâletinde ihale edilmek üzere m ü - nakaşadadır. Proje ve şartnameler Vekâlet İnşaat dairesinden tedarik edilebilir.
Zonguldak Halkevi proje müsabakası — Bu m ü - sabakaya şeraitin noksan olmasına ve jüri heyetinin zikredilmemiş olmasına rağmen bir ç'ök mimarların iştirak ettiğini memnuniyetle haber aldık. Gelecek sayımızda netice ve iştirak eden eserler hakkında tafsilâtlı malûmat verebilmeyi ümit ediyoruz.
Bu gibi proje müsabakalarını tertip eden heyet- ler - garp memleketlerinde olduğu gibi - en kıymetli san'atkârların da tereddütsüz iştirakini temin için jürinin kimlerden teşekkül ettiğini bildirmeli, bina- nın arsa vaziyeti ve muhiti hakkında esaslı malûmat ve izahat vermeli ve hiç olmazsa bir de ikinci ikra- miye ilâvesile ayrıca bir veya iki proje satın almalı- dır. Mükâfatlar yekûnu avan proje bedeli olan yüzde bir buçuğu geçmiyeceğinden bu hususta fazla bir masraf ta ihtiyar edilmemiş demektir.