• Sonuç bulunamadı

Diyafram yaralanmalar›: 36 olgunun analiziDiaphragmatic injuries: an analysis of 36 cases

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Diyafram yaralanmalar›: 36 olgunun analiziDiaphragmatic injuries: an analysis of 36 cases"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Diyafram yaralanmalar›: 36 olgunun analizi

Diaphragmatic injuries: an analysis of 36 cases

Gelifl tarihi: 26 fiubat 2007 Kabul tarihi: 6 Mart 2007

Yaz›flma adresi: Dr. Alper Gözübüyük. Gülhane Askeri T›p Akademisi, Gö¤üs Cerrahisi Anabilim Dal›, 06018 Etlik, Ankara. Tel: 0312 - 304 51 71 e-posta: agozubuyuk@gata.edu.tr

Nazif Zeybek,1Mehmet Ery›lmaz,2Alper Gözübüyük,3Yusuf Peker,1Onur Genç,3 Köksal Öner,1Cemil Turgut Tufan,1Sedat Gürkök3

Gülhane Askeri T›p Akademisi, 1

Genel Cerrahi Anabilim Dal›, 2

Acil T›p Anabilim Dal›, 3

Gö¤üs Cerrahisi Anabilim Dal›, Ankara

Background: Thoracoabdominal injuries have increased over the last years in parallel to increases in traffic acci-dents and violence. The purpose of this retrospective analysis was to share our 12-year experience gained from treatment of diaphragmatic injuries secondary to trauma.

Methods: The study included 36 patients (7 females, 29 males; mean age 32 years; range 17 to 71 years) who received treatment for traumatic diaphragmatic ruptures due to thoracoabdominal trauma between August 1994 and 2006. The patients were evaluated with respect to age, sex, time to diagnosis, diagnostic methods, size and local-ization of diaphragmatic rupture, accompanying injuries, treatment methods, morbidity, mortality, and hospital stay. Results: Twenty-two ruptures (61.1%) were due to penetrat-ing, and 14 ruptures (38.9%) were due to blunt injuries. All the patients presented within the early period except for five patients (13.9%). The most common etiology of diaphrag-matic ruptures was gunshot wounds (n=13, 36.1%). Thirteen injuries were on the right, and 23 injuries were on the left diaphragm. The mean size of diaphragmatic defects was 1.2x3.1 cm in penetrating traumas, and 3.0x9.7 cm in blunt traumas. The defects were closed with primary repair in all cases but three which required Prolene mesh to provide sup-port. Two patients died (5.6%), one from early coagulopathy, and the other from late multiorgan failure due to sepsis. The mean hospital stay was 11.6 days (range 5 to 34 days). Conclusion: Insistent and frequent control of suspected patients even those presenting with normal clinical find-ings after trauma may help early diagnosis and decrease morbidity and mortality.

Key words: Diaphragm/injuries; rupture/surgery.

Amaç: Son y›llarda ülkemizde fliddet olaylar› ile trafik ka-zalar›ndaki art›fla ba¤l› olarak torakoabdominal yaralan-mal› olgular›n say›s›nda art›fl gözlenmektedir. Bu çal›fl-mada, travma sonras›nda diyafram yaralanmas› olan olgu-lar›n geriye dönük analizinden elde etti¤imiz 12 y›ll›k de-neyimin paylafl›lmas› amaçland›.

Çal›flma plan›: A¤ustos 1994-2006 tarihleri aras›nda tora-koabdominal yaralanma nedeniyle oluflan travmatik diyaf-ram y›rt›¤› tan›s›yla tedavi edilen 36 olgunun (7 kad›n, 29 erkek; ort. yafl 32; da¤›l›m 17-71) dosya kay›tlar› incelen-di. Hastalar yafl, cinsiyet, tan›ya kadar geçen süre, tan› yöntemleri, diyafram y›rt›¤›n›n büyüklü¤ü ve yeri, efllik eden yaralanma, tedavi yöntemleri, morbidite, mortalite ve hastanede yat›fl süresi aç›s›ndan incelendi.

Bulgular: Yaralanmalar›n 22’si (%61.1) penetran, 14’ü (%38.9) künt travma nedeniyle meydana gelmiflti. Travma sonras› baflvuru befl olgu (%13.9) d›fl›nda erken dönemde yap›lm›flt›. En s›k gözlenen diyafram y›rt›¤› nedeni (n=13, %36.1) ateflli silah yaralanmas› idi. Lezyonlar›n 13’ü sa¤, 23’ü sol hemidiyaframdayd›. Diyafram defektinin büyük-lü¤ü penetran yaralanmalarda ortalama 1.2x3.1 cm, künt travmalarda 3.0x9.7 cm bulundu. Üç olguda defekt Prolen mesh takviyesi ile kapat›ld›, di¤erlerine ise primer tamir uy-guland›. Biri erken dönem koagülopati, di¤eri geç dönem sepsise ba¤l› multiorgan yetmezli¤i nedeniyle olmak üzere iki olgu (%5.6) kaybedildi. Hastanede yat›fl süresi ortalama 11.6 gün (da¤›l›m 5-34 gün) idi.

Sonuç: Travma sonras› klinik tetkikleri normal bulunsa dahi, flüpheli hastalarda s›k gözlem ve ›srarc› aray›fl er-ken tan›ya yard›mc› olarak mortalite ve morbiditeyi dü-flürebilir.

(2)

Torakoabdominal yaralanmalara ba¤l› oluflan trav-matik diyafram rüptürlerinin (TDR) 1/4’ü penetran,

3/4’ü non-penetrand›r.[1,2]

Delici kesici alet yaralanmala-r› (DKAY), ateflli silah yaralanmalayaralanmala-r› (ASY) ve k›yaralanmala-r›k kaburgalar penetran diyafram rüptürlerine neden olur-ken non-penetran yaralanmalar›n en s›k nedeni trafik kazalar›d›r. Travma sonras›nda görülen tek tarafl› diyaf-ram rüptürleri, künt abdominal travmalardan sonra ya-p›lan laparotomilerde %3-8, fliddetli künt toraks

trav-malar›ndan sonra ise %0.8-5.8 oran›nda görülür.[3,4]

Künt travmalarda, diyafram rüptürünün erken dönemde

tan›-s›n› koymak zor olabilir.[5]

Baz› olgular›n tan›s›, uzun y›llar sonra bile konulabilir. Rüptüre ba¤l› mortalite ve morbidite art›fl› olgular›n tan›s›ndaki gecikmeye ba¤l›-d›r.[5,6]

Son y›llarda ülkemizde fliddet olaylar› ile trafik kazalar›ndaki art›fla ba¤l› olarak torakoabdominal yara-lanmal› olgular›n say›s›nda da art›fl gözlenmektedir. Ça-l›flmam›zda diyafram rüptürlerinin analizlerinden elde edilen ç›kar›mlar›m›z literatür bulgular› eflli¤inde su-nulmufl olup, bu çal›flma ile amac›m›z, diyafram yara-lanmas› olan olgular›n geriye dönük analizinden elde etti¤imiz 12 y›ll›k deneyimi paylaflmakt›r.

HASTALAR VE YÖNTEMLER

Çal›flma A¤ustos 1994 ile A¤ustos 2006 tarihleri ara-s›nda GATF Acil T›p, Genel Cerrahi ve Gö¤üs Cerrahi-si kliniklerinde travmatik diyafram rüptürü tan›s› ile te-davi edilen 36 olgunun (7 kad›n, 29 erkek; ort. yafl 32; da¤›l›m 17-71) dosya kay›tlar›ndan geriye dönük olarak elde edilen verilerle gerçeklefltirildi. Olgular yafl, cinsi-yet, tan›n›n erken veya geç konulmufl olmas›, tan›sal amaçl› tetkikler, rüptür tan›s›n›n ameliyat s›ras›nda veya sonras›nda konulmas›, rüptürün yerleflimi, çap›, efllik eden yaralanmalar, uygulanan ameliyat ve hastanede ya-t›fl süreleri ile morbidite ve mortalite aç›s›ndan de¤erlen-dirildi. Olgulardan befli (%13.9) geçirdikleri travmadan en az alt› gün, en fazla bir y›l sonra olmak üzere geç, di-¤erleri travmay› takip eden erken dönemde müracaat et-ti. Diyafram rüptürlerinin olgular›n 22’sinde (%61.1) pe-netran, 14’ünde (%38.9) künt travma nedeniyle meyda-na geldi¤i saptand›. Bir olgu remeyda-nal hücreli karsinom ne-deniyle ameliyat edilirken iyatrojenik diyafram rüptürü gerçekleflti¤inden çal›flmaya dahil edildi.

BULGULAR

En s›k gözlenen diyafram rüptürü nedeni olarak 13 olguda (%36.1) torakoabdominal ASY saptand›. Çal›fl-maya dahil edilen olgularda lezyonlar›n 13’ü sa¤, 23’ü sol hemidiyaframdayd›. Penetran yaralanmalarda ortala-ma defekt geniflli¤i 1.2x3.1 cm iken, künt travortala-malarda ortalama 3.0x9.7 cm oldu¤u tespit edildi. Ateflli silah ya-ralanmas›na ba¤l› diyafram rüptürü geliflen olgulardan birine; DKAY’ye ba¤l› diyafram rüptürü geliflen olgu-lardan biri d›fl›nda tümüne; künt travmaya ba¤l› penetran

diyafram rüptürü oldu¤u saptanan olgular›n ise tamam›-na ameliyat öncesi akci¤er grafisi çekilebildi¤i saptand›. Künt travmal› olgular›n %50’sine, penetran travmal› ol-gular›n ise vital bulgular› stabil seyreden 14’üne tüm ba-t›n ultrasonografisi uyguland›. Fizik muayene ve labora-tuvar tetkikleri sonucunda olgular›n tümüne cerrahi giri-flim endikasyonu kondu. Tan›, penetran yaralanmal› 22 olgunun 16’s›na (%72.7) ameliyat öncesi, alt›s›na (%27.2) ameliyat s›ras›nda; künt travmal› 14 olgunun ikisine (%14.2) ameliyat öncesi, yedisine (%50) ameli-yat s›ras›nda, befline (%35.7) de geç dönemde konuldu. Literatürde net süre olmamakla birlikte, çal›flmada olgu-lar›n ilk müracaat›ndan itibaren ilk befl günlük süre “er-ken dönem”, hastanede ve taburcu olduktan sonra geçen günler ile öyküsünde travma olan ancak herhangi bir hastaneye müracaat etmemifl daha sonraki dönemde in-sidental olarak ya da semptomlar›yla (solunum disfonk-siyonu, ince ba¤›rsak-kal›nba¤›rsak strangülasyonuna ba¤l› bulant› kusma vb) ortaya ç›kan olgular “gecikmifl dönem” olarak kabul edildi. Olgular›n 31’ine (%86.1) göbek üstü median insizyon uyguland›. Torakoabdomi-nal ASY’li olgulardan ikisine sol lateral torakotomi, bi-rine de sol lateral torakotomi ile birlikte göbek üstü me-dian insizyon tercih edildi. Penetran travmal› olgular›n 12’sinde (%54.5), künt travmal› olgular›n ise alt›s›nda (%42.8) lezyon taraf›nda hemotoraks vard›. Penetran ya-ralanmal› olgular›n %47.6, künt yaya-ralanmal› olgular›n ise %42.8’inde hemotoraks saptand›. Pnömotoraks, pe-netran yaralanmalar›n %80.9’unda künt travmalar›n ise %50’sinde görüldü. Herniasyon penetran yaralanmalar-da görülmezken künt yaralanmalaryaralanmalar-da %19.4 oran›nyaralanmalar-da görüldü. Sa¤ TDR’ye neden olan torakoabdominal ASY olgular›n›n yedisinde (%87.5) hemopnömotoraks, alt›-s›nda (%75) ise multipl kot k›r›¤› ve karaci¤er parankim rüptürü vard›. Sa¤ TDR’ye neden olan torakoabdominal DKAY’li olgular›n tamam›nda karaci¤er laserasyonu; sol TDR’ye neden olan torakoabdominal DKAY’li olgu-lar›n ise ikisinde (%40) dalak laserasyonu saptand›. Araç içi trafik kazas›na ba¤l› sa¤ TDR olgusu yoktu. Se-kiz olguda sol TDR vard›. Olgular›n alt›s›nda (%75) “multipl” kot k›r›¤›, üçünde (%37.5) dalak rüptürü sap-tand›. Çal›flmada efllik eden organ yaralanmalar› s›ras›y-la %58.3 oran›nda kot k›r›¤›, %30.5 akci¤er doku hasa-r›, %30.5 splenik rüptür, %33.3 karaci¤er laserasyonu, %22.2 herniasyon, %19.4 mide perforasyonu ve di¤er organ yaralanmalar›ndan oluflmufltu (Tablo 1). Nonpe-netran TDR’ye neden olan araç d›fl› trafik kazas› nede-niyle befl olguya müdahale edildi. Bunlar›n ikisinde (%50) dalak rüptürü saptand›. Nonpenetran TDR’li 13 olgunun yedisinde (%53.8) ameliyat öncesi radyolojik tetkiklerde intraabdominal organlar›n intratorasik kavi-teye herniasyonu söz konusuydu.

(3)

Di¤er 33 olgunun defektleri ise 1 nolu prolenle, mat-riks dikifllerle primer olarak kapat›ld›. Olgular›n tümüne lezyon taraf›na kapal› su alt› toraks tüp drenaj› uygulan-d›. Olgular›n takibinde bir hastada bronkoskopi gerekti-recek kadar olmak üzere, üç hastada belirgin pulmoner atelektazi izlendi. Biri erken dönem koagülopati, di¤eri geç dönem sepsise ba¤l› multiorgan yetmezli¤i nedeniy-le iki olgu kaybedildi. Mortalite oran› %5.6 idi. Di¤er ol-gular yak›n ve uzak dönem takiplerinde sekel olmaks›z›n flifa ile taburcu oldu. fiifa ile taburcu edilen olgular›n hastanede yat›fl süreleri ortalama 11.6 gündü (5-34 gün).

TARTIfiMA

Travmatik diyafram rüptürleri, travma sonras› acil kliniklerine gelen olgularda %90 olas›l›kla tespit

edile-meyen nadir klinik antitelerdendir.[7] ‹lk

de¤erlendiril-melerinde olgular›n yar›s›ndan ço¤una do¤ru tan›

konu-lamamakta,[8]

yaralanan di¤er organlar›n ön plana geçen semptomlar› nedeniyle de kolayca gözden kaçabilmek-tedir.[5,6,9]

Ayr›ca, izole TDR’lerin klini¤i asemptomatik olabilmekte, progresif semptomlara neden olan hernias-yon geliflti¤inde gecikmifl olarak tan› konabilmektedir.

Geciken tan›larda ise mortalite yüksek seyretmektedir.[7]

Literatürde TDR’nin erkeklerde görülme s›kl›¤›n›n kad›nlara oranla dört kat daha fazla oldu¤u

gözlenmek-tedir.[10]

Bu çal›flmada analiz etti¤imiz olgular›n er-kek/kad›n oran›n›n literatürle uyumlu olarak 5/1 oldu¤u saptand›. Yafl ortalamas› 32.3±7 olan olgular›n en genci 17, en yafll›s› 71 yafl›ndayd›. Literatür incelendi¤inde yetiflkinlerde gençlerden daha az oranda rastlanmakta-d›r.[11]

Çal›flma grubumuzun literatüre nazaran daha genç yafl olgular› içermesinin hizmet vermekte oldu¤u-muz genç hasta nüfusunun özelli¤inden kaynakland›¤›-n› düflünmekteyiz.

fiiddetli travmalar sonucu geliflen TDR’lerin tan›s›; ameliyat öncesi dönemde radyolojik tetkiklerin %50’ye varan oranda nonspesifik bulgu vermesi, efllik eden di¤er organ yaralanmalar›na ba¤l› semptomlar›n ön plana geç-mesi ve tan›da ›srar edilmegeç-mesine ba¤l› olarak %7-66

oran›nda gözden kaçabilmektedir.[12,13]Çal›flmam›zda befl

olguda tan› erken dönemde gözden kaç›r›lm›fl ve ancak progresiv herniasyon ve obstrüksiyon bulgular› ortaya ç›kt›¤›nda tan› konulabilmifltir. Çal›flmam›zda geç tan› konan biri araç d›fl›, dördü araç içi trafik kazas›na ba¤l› olmak üzere biri kad›n befl gözden kaçm›fl izole sol diyaf-ram rüptürlü olgu vard›. Bu olgular›n tan›lar› geçirdikle-ri travmadan sonraki 6, 15, 47. günler ile üçüncü ay ve birinci y›lda konuldu. Çal›flmam›zda geç dönemde tan› konan bu befl olgu tüm olgular›n %13.9’unu

oluflturuyor-du. Bu oran›n literatürle uyumlu oldu¤u saptand›.[10]

Tablo 1. Efllik eden yaralanmalar

Penetran yaralanma Non-penetran yaralanma

ASY DKAY ‹Y A‹TK ADTK YD

(n=138) (n=8) (n=1) (n=8) (n=5) (n=1) T TS¤ TSl Sa¤ Sol Sa¤ Sol Sa¤ Sol Sa¤ Sol Sa¤ Sol Sa¤ Sol

Yaralanma 36 13 23 8 5 3 5 1 – – 8 1 4 – 1

Pnömotoraks 24 9 15 7 5 1 4 – – – 4 1 2 – –

Kot k›r›¤› 21 7 14 6 4 – – – – – 6 1 3 – 1

Hemotoraks 18 10 8 7 2 2 1 – – – 3 1 2 – –

Karaci¤er parenkim hasar› 13 10 3 6 1 3 – – – – 2 1 – – – Akci¤er parenkim hasar› 11 2 9 2 4 – 1 – – – 3 – 1 – – Dalak parankim hasar› 11 – 11 – 4 – 2 – – – 3 – 2 – –

Mide hasar› 5 3 2 2 2 1 – – – – – – – – – ‹nceba¤›rsak hasar› 5 2 3 2 3 – – – – – – – – – – Kolon hasar› 4 1 3 1 2 – 1 – – – – – – – – Vasküler hasar 3 1 2 1 2 – – – – – – – – – – Retroperiton hasar› 3 3 – 3 – – – – – – – – – – – Mezenter hasar 1 1 – 1 – – – – – – – – – – – Kalp rüptürü 1 – 1 – – – 1 – – – – – – – – Kafa travmas› 3 1 2 – – – – – – – 1 1 1 – – Pelvis k›r›¤› 2 1 1 – – – – – – – – 1 1 – – Pankreas hasar› 2 – 2 – 1 – – – – – 1 – – – – Böbrek hasar› 2 2 – 1 – 1 – – – – – – – – – Mesane y›rt›¤› 2 1 1 – – – – – – – 1 1 – – – Toraksa herniasyon 8 – 8 – – – – – – – 5 – 2 – 1

(4)

Travmatik diyafram rüptürlerinin tan›s› genelde di-rekt grafilerle kolayl›kla konulur. Akci¤er grafisi tan›

araçlar› içinde en önemli olan›d›r.[5,9]

Ultrasonografi, flouroskopi, bilgisayarl› tomografi (BT), multi-slice to-mografi, manyetik rezonans, karaci¤er dalak

sintigrafi-si, torakoskopi ve laparaskopi di¤er tan› araçlar›d›r.[14,15]

Gastrointestinal sistemin kontrast çal›flmalar› da

gere-ken hastalarda tan›ya yard›mc›d›r.[6,16]

Biz çal›flmam›z-daki olgular›n tan›s›nda akci¤er grafisi, ultrasonografi, peritoneal lavaj ve BT tetkikleri kulland›k. Olgulardan 13’üne (%19.4) BT, 23’üne (%63.8) akci¤er grafisi is-tendi. Geriye kalan %9.4 oran›nda ise tan› yandafl organ yaralanmas› veya genel durum bozuklu¤u nedeniyle tet-kik yap›lamadan ameliyat s›ras›nda konuldu.

‹zole diyafram rüptürlerinin spesifik semptom ve bulgular› yoktur. Bu nedenle tan›n›n y›llar sonra da

ko-nuldu¤u görülmektedir.[13,17]

Hemodinamik göstergeleri stabil seyreden hastalara akci¤er grafisi planland›. Pe-netran yaralanmal› 22 olgunun 16’s›na (%72.7) ameli-yat öncesi tan› konuldu. Bu olgular›n dokuzunda akci-¤er grafisinde hemopnömotoraks belirleyici oldu. He-modinamisi bozuk oldu¤u için akci¤er grafisi çekilme-yen olgulardan üçünde bat›n ultrasonografisi tan› koy-durucuydu. Ameliyat öncesi TDR tan›s› konan olgula-r›n hemodinamisi stabil seyreden dördünde tan› BT efl-li¤inde konuldu. Künt travmal› ve ameliyat öncesi TDR tan›s› konmufl iki olgunun birine BT, di¤erine akci¤er grafisi patognomik tan› koydurdu. Geç tan› konan olgu-larda akci¤er grafisi, BT tan› koydurucu tetkikler olarak kullan›ld›. Araç d›fl› trafik kazas›na ba¤l› künt travmal› bir olguda tan›sal periton lavaj› uyguland›. Sonuç tan› koydurucu olarak de¤erlendirilmedi.

Travmatik diyafram rüptürleri diyafram›n her zonun-da görülebilir. Ancak özellikle künt travmalar› takiben sol posterolateral tarafta sa¤ tarafa göre 3-5 kat daha s›k

rastland›¤› bildirilmektedir.[3,11,18,19]

Bunun nedeni oluflan ani intraabdominal bas›nç art›fl›n›n bir yast›k fonksiyonu gören karaci¤er sayesinde da¤›l›p azald›¤›, bununda sa¤ hemidiyafram› rüptüre edebilecek intraabdominal ve intratorasik ani bas›nç fark›ndan korudu¤u fleklinde

aç›klanmaktad›r.[20]Çal›flmam›zda olgular›n %36.1’i sa¤,

%63.9’u soldayd›. Sol tarafta sa¤a göre 1.7 kat daha s›k görüldü. Literatüre göre sol tarafta daha düflük oranda görülmesinin nedeni, penetran yaralanmalara künt yara-lanmalardan daha çok oranda rastlam›fl oldu¤umuzdan kaynaklanmaktad›r düflüncesindeyiz.

Travmatik diyafram rüptürü nedeniyle gerçekleflen defektten herniasyon oluflumu defektin çap›na, defekte yak›n abdominal organlar›n fiziksel özelliklerine ve hacmine de ba¤l›d›r. Künt yaralanmayla oluflan defekt çap› genellikle penetran travmadakinden daha fazla-d›r.[6,19]

Çal›flmam›zdaki künt travmal› olgular›n

ortala-ma rüptür defekt çap› penetran travortala-ma ile karfl›laflt›r›ld›-¤›nda üç kat daha fazlayd› ve bu bulgular›n literatürle uyumlu oldu¤u saptand›.

Delici yaralanmalar nedeniyle oluflmufl diyafram ya-ralanmalar›n›n tamam›nda primer sütür yeterli iken, nonpenetre yaralanmal›, tamam› geç dönemde saptan-m›fl üç olguda (%21.4) diyafram defektinin kapat›lma-s›nda primer onar›m yeterli olmam›fl, genifl sentetik greftler ile yama gerektirmifltir. Penetran ve künt yara-lanmalar nedeniyle oluflan diyafram yarayara-lanmalar›nda yaran›n flekli, klinik tablo ve ç›kabilecek komplikas-yonlar oldukça farkl› olup tan› ve tedavileri de birbirle-rinden farkl›d›r. Bu gibi nedenlerle künt ve delici diyaf-ram yaralanmalar› genelde ayr› ayr› de¤erlendirilmekte-dir. Ancak çal›flmam›zda, belli zaman aral›¤›ndaki tüm diyafram yaralanmalar› birlikte de¤erlendirilmifl, so-nuçlar kendi içinde karfl›laflt›r›lm›flt›r.

Yandafl organ yaralanma s›kl›¤› penetran rüptürlerde

%80-95’e ç›kabilir.[1,21]

Penetran yaralanmalar ile birlik-te en çok akci¤er yaralanmalar›; künt yaralanmalar ile birlikte ise kot, sternum, klavikula ve vertebra

k›r›klar›-na s›k rastlanmaktad›r.[22]

Penetran yaralanmalarda tes-pit etti¤imiz organ yaralanmalar› içinde en çok %47.2 oran›nda akci¤er, künt travmada ise %30.5 oran›nda kot k›r›¤› oldu¤u tespit edildi. Bu sonuç literatürle uyumlu olarak de¤erlendirilmifltir. Bu sonuçlara göre hemoto-raksa penetran ve künt yaralanmalarda, pnömotoraksta ise penetran yaralanmalarda daha fazla rastlayabilece¤i-mizi göstermektedir.

Erken dönemde tan› konan olgular›n cerrahi tedavi-sinde abdominal yaklafl›m önerilmektedir. Bu yol yeter-li olmad›¤›nda veya geç tan› konan olgularda

torakoab-dominal veya torakal insizyonlar önerilmektedir.[2]

Su-nulan olgular›n erken dönemde tan› konan 31’ine (%86.1) göbek üstü ve k›smi göbek alt› median insiz-yonla ameliyat uyguland›.

Yandafl organ yaralanmas› bulunan olgularda, efllik eden organ/organlar›n yaralanma fliddetine ba¤l› olarak komplikasyonlarla mortalite %3.6’dan %41’e kadar de¤i-flen oranlarda bildirilmifltir.[2,14,23,24]

Çal›flmada en s›k karfl›-laflt›¤›m›z komplikasyonlar s›ras›yla üç olgu ile pulmoner atelektazi ve birer olgu ile sepsis ve koagülopati olmufltur. Olgular›n hastanede yat›fl süreleri geliflen komplikasyon-lara ba¤l› okomplikasyon-larak en az befl en çok 78 gün oldu.

(5)

akci¤er grafisine üstün olmas›na ra¤men her hastaya is-tenilemedi¤inden, tan›ya yarar› akci¤er grafisinin geri-sindedir. Ancak, nonpenetran olgularda hemodinamisi stabil hastalarda istenmelidir. Erken tan› için bafllang›çta tetkikler normal bulunsa dahi, s›k klinik gözlem ve ›srar-c› aray›fl travmal› hastalarda mortalite ve morbiditeyi dü-flürebilir. Diyafram rüptürüne yüksek oranda organ yara-lanmas› efllik etti¤inden, cerrahi giriflim için avantajla-r›ndan dolay› abdominal yol öncelikli tercih olmal›d›r.

KAYNAKLAR

1. Mihos P, Potaris K, Gakidis J, Paraskevopoulos J, Varvatsoulis P, Gougoutas B, et al. Traumatic rupture of the diaphragm: experience with 65 patients. Injury 2003;34:169-72.

2. Shah R, Sabanathan S, Mearns AJ, Choudhury AK. Traumatic rupture of diaphragm. Ann Thorac Surg 1995;60: 1444-9. 3. Morgan AS, Flancbaum L, Esposito T, Cox EF. Blunt injury

to the diaphragm: an analysis of 44 patients. J Trauma 1986; 26:565-8.

4. Shanmuganathan K, Killeen K, Mirvis SE, White CS. Imaging of diaphragmatic injuries. J Thorac Imaging 2000; 15:104-11.

5. Meyers BF, McCabe CJ. Traumatic diaphragmatic hernia. Occult marker of serious injury. Ann Surg 1993;218:783-90. 6. Reber PU, Schmied B, Seiler CA, Baer HU, Patel AG,

Büchler MW. Missed diaphragmatic injuries and their long-term sequelae. J Trauma 1998;44:183-8.

7. Nursal TZ, Ugurlu M, Kologlu M, Hamaloglu E. Traumatic diaphragmatic hernias: a report of 26 cases. Hernia 2001;5: 25-9.

8. Ball T, McCrory R, Smith JO, Clements JL. Traumatic diaphragmatic hernia: errors in diagnosis. AJR Am J Roentgenol 1982;138:633-7.

9. McHugh K, Ogilvie BC, Brunton FJ. Delayed presentation of traumatic diaphragmatic hernia. Clin Radiol 1991;43:246-50. 10. Önen A, fianl› A, Geç saptanan travmatik diyafram rüptürü.

Akci¤er Arflivi 2004;2:98-10.

11. Bergin D, Ennis R, Keogh C, Fenlon HM, Murray JG. The

“dependent viscera” sign in CT diagnosis of blunt traumatic diaphragmatic rupture. AJR Am J Roentgenol 2001;177: 1137-40.

12. Tiberio GA, Portolani N, Coniglio A, Baiocchi GL, Vettoretto N, Giulini SM. Traumatic lesions of the diaphragm. Our expe-rience in 33 cases and review of the literature. Acta Chir Belg 2005;105:82-8.

13. Kearney PA, Rouhana SW, Burney RE. Blunt rupture of the diaphragm: mechanism, diagnosis, and treatment. Ann Emerg Med 1989;18:1326-30.

14. Killeen KL, Shanmuganathan K, Mirvis SE. Imaging of trau-matic diaphragtrau-matic injuries. Semin Ultrasound CT MR 2002; 23:184-92.

15. Polychronidis A, Bounovas A, Didilis B, Perente S, Simopoulos C. Intraperitoneal air in the diagnosis of blunt diaphragmatic rupture. J Cardiovasc Surg 2001;42:845-7. 16. Yuncu G, Akto¤u S, Yoldafl T. Travmatik diyafragma hernisinin

gecikmifl prezentasyonu. Toraks Dergisi 2000;1:76-8.

17. Hegarty MM, Bryer JV, Angorn IB, Baker LW. Delayed pre-sentation of traumatic diaphragmatic hernia. Ann Surg 1978; 188:229-33.

18. Rodriguez-Morales G, Rodriguez A, Shatney CH. Acute rup-ture of the diaphragm in blunt trauma: analysis of 60 patients. J Trauma 1986;26:438-44.

19. Athanassiadi K, Kalavrouziotis G, Athanassiou M, Vernikos P, Skrekas G, Poultsidi A, et al. Blunt diaphragmatic rupture. Eur J Cardiothorac Surg 1999;15:469-74.

20. Schumpelick V, Steinau G, Schlüper I, Prescher A. Surgical embryology and anatomy of the diaphragm with surgical applications. Surg Clin North Am 2000;80:213-39.

21. Gülo¤lu R, Ar›c› C, Kocatafl A. Diyafragma yaralanmalar›. Ça¤dafl Cerrahi Dergisi 1996;10:168-71.

22. Symbas PN, Vlasis-Hale SE, Picone AL, Hatcher CR. Missiles in the heart. Ann Thorac Surg 1989;48:192-4. 23. Grimes OF. Traumatic injuries of the diaphragm. Diaphragmatic

hernia. Am J Surg 1974;128:175-81.

Referanslar

Benzer Belgeler

Postoperatif dönemi sorunsuz geçiren hasta- n›n histopatolojik tan›s›; i¤si ve dev hücrelerin gö- rülmesinden dolay› pleomorfik karsinom olarak ra- por edildi (Resim 3A ve

Key words: Tuberculosis, multiple pulmonary nodules Anahtar kelimeler: Tüberküloz, multipl pulmoner nodül.. Akci¤er tüberkülozu, tüm dünyada yayg›n olarak görü- len bir

SSK Süreyyapafla Gö¤üs Kalp ve Damar Hastal›klar› E¤itim Hastanesi’nde Eylül 2003-Nisan 2004 tarihleri aras›nda klinik evre ve preoperatif de¤erlendirmeye göre operabl

Akci¤er grafisi, bilgisa- yarl› akci¤er tomografisi (özellikle yüksek rezolüsyonlu bilgisayarl› tomografi -YRBT-), fiberoptik bronkoskopi (FOB) tan›da kullan›lan

Küçük hücreli akci¤er kanseri, kemik ili¤ine s›kl›kla yay›l›m yapt›¤› için tüm hastalara kemik ili¤i biyopsi- sinin rutin evreleme amac›yla yap›lmas›

Bu çal›flmada SSK Süreyyapafla Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi Merkezine yat›r›larak tetkik edilen, yeni geliflen ak- ci¤er tüberkülozu ile yeni geliflmekte

Ülkemizde oldu¤u gibi Echinococcus granulosusun endemik olarak görüldü¤ü bölgelerde, kesin tan› konulmam›fl akci¤er lezyonlar›nda kist hidatik mutlaka ak›lda

Ekokardiyografik incelemede sa¤ atriyum, sa¤ ventrikül ve pulmoner arterin normalden genifl ol- du¤u; genifl pulmoner venlerin membranöz bir sep- tumla ikiye ayrılmıfl olan