• Sonuç bulunamadı

EĞİTİMDE ETKİN ÖĞRENME

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "EĞİTİMDE ETKİN ÖĞRENME"

Copied!
44
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EĞİTİMDE ETKİN ÖĞRENME

«ÖĞRENME YAKLAŞIMLARINDA PARADİGMATİK DÖÜNÜŞÜM»

Oluşturmacı ve Davranışçı Öğrenme Kuramları

(2)

Öğrenmenin kritik başarı unsurları öğrenenin bireysel eğilim veya ilgileridir.

Eğitim sistemimize egemen olan “öğrenme” anlayışı, görünürde sadece

“öğrenme” nedir, nasıl gerçekleşir sorularıyla sınırlıymış gibi görünürken, gerçekte öğrenme anlayışı “öğrenene” ilişkin varsayımlarımızla doğrudan ilgilidir. Yani birey ya da insana ilişkin algımız “öğrenme” kavramından ne anladığımızı da belirler ve sınırlar (Şimşek, 1998).

Özden, Y. Şimşek, H. 1998. Davranışçılıktan Oluşturmacılığa: “Öğrenme” Paradigmasının Dönüşümü ve Türk Eğitimi. “Bilgi ve Toplum” Dergisi Sayı 1, (1,19).

(3)

Eğitim sistemimize egemen davranışçı program anlayışının oluşturmacı bir program anlayışıyla yer değiştirmesi eğitimde gerçekleştirilecek dönüşümün en kritik konularından biridir.

(Özden ve Şimşek,1998).

Özden, Y. Şimşek, H. 1998. Davranışçılıktan Oluşturmacılığa: “Öğrenme” Paradigmasının Dönüşümü ve Türk Eğitimi. “Bilgi ve Toplum” Dergisi Sayı 1, (1,19).

(4)

Davranışçı paradigmanın 1970’lerde düşüşe geçtiğine, öte yandan 1980’lerden itibaren bu paradigmaların Yorumlamacı ve Oluşturmacı (Interpretivist, Constructivist) paradigmalarla yer değiştirdiğine tanık olmaktayız.

Yorumlamacı/oluşturmacı paradigmalar, Pozitivist/Akılcı paradigmalar tarafından iddia edilen nesnel bilginin aranıp bulunması veya ortaya çıkarılması (varolan bir bilginin veya yasanın keşfedilmesi) yerine bilginin birey veya araştırmacının yorumlamasına ve oluşturmasına dayalı olduğunu varsayar.

(5)

Aktif Öğrenme Nedir?

Öğrenciler problem çözer, kendine özgü cümleleriyle sorular sorar, tartışır, açıklar…

(students solve problems, answer questions, formulate questions of their own, discuss, explain, debate, or brainstorm during class)

Aktif Öğrenme Active Learning

Probleme Dayalı Öğrenme

PBL

İşbirlikli Öğrenme Cooperative Learning

Yaşayarak Yaparak Öğrenme Learn By Doing

Sorgulayarak Öğrenme Inquiry-based learning

(6)

Öğretmende bulunması gereken nitelikler

Açık fikirli olmak,

Öğrenciye yakın olmak,

Öğrenciye esnek davranmak,

Ödüllendirici olmak,

Öğretim sürecinde destek olmak,

(7)

Yapılandırmacı (Constructivist) Öğrenme Ortamlarında Sınıf Yönetimi

Öğrencilerin gelişimi

sadece bilişsel alanda değil, duyuşsal ve devinişsel (psikomotor) alanlarda da gerçekleşmektedir.

(8)

Yapılandırmacı sınıf ortamında

yapılandırmacı stratejiler;

Özgürlük

Bağımsızlık

Sorumluluk almak

(9)

Bu sınıflar (yapılandırmacı sınıf ortamları) geleneksel sınıf

kurallarından daha fazla kurala ihtiyaç duymakta, hatta bu

kurallar oldukça karmaşık olabilmektedir.

(10)

Yapılandırmacı Anlayışta Sınıf Yönetimi Stratejileri

Öğretmenler anlatan ve açıklayan rolünden, öğrencinin araştırmacı, kendisinin rehber olduğu rolü uygulamalı,

Etkinlikler sunulurken öğretmen tarafından gösterilir, öğrencilerin kendi keşiflerini yapabilecekleri yolları açıklayabilir,

Okul yöneticileri, aile üyeleri, iş arkadaşları öğrenci merkezli yapılandırmacı yaklaşımı desteklemek için sınıfa davet edilebilir.

(11)

Yapılandırmacı sınıf ortamında öğrenci davranışları boyutunda problemler azdır, bunun nedenleri;

Öğrencilerin sıkılmaması,

Öğrencilere saygı gösterilmesi,

Öğrencilerin keşiflerine ve yaptıklarına değer verilmesi,

Öğrencilerin derste yaptıklarına ilişkin söz hakkı olması,

Öğrencilerin etkinliklerde yer alırken kendi olumlu fikirlerini oluşturmaları,

Karışıklıklar ve belirsizlikler engellenir, öğrenciler cesaretlendirilir.

(12)

Yapılandırmacı sınıf yönetiminde öğretmenler, davranış problemlerinin önüne geçmek için ben dilinin ilkelerinden yararlanabilirler.

Bu anlayış disipline dayalı sınıf yönetimi ile tam anlamıyla zıttır.

Yapılandırmacılığı benimsemiş öğretmenler, ödül-ceza merkezli sınıf yönetiminden uzak dururlar.

(13)

Öğrencilerin bir dizi kurala uymasını beklemekten vazgeçmek,

Etkili öğretmenlik yapmanın sınıfta iyi emirler vermekle eş anlamlı olduğu düşüncesinden vazgeçmek

yapılandırmacı sınıfların oluşmasına katkı

sağlayabilir.

(14)

Etkin katılım arttıkça, öğrencinin hedeften uzaklaşabilme,

zamanın verimsiz kullanabilmesi ve konunun dağılabilme

riski artabilir. Bu nedenle etkin katılımın arttığı

yapılandırmacı ortamların sınıf yönetiminde,

öğretmenlerin görev ve sorumlulukları artar.

(15)

Öğretmen, öğrencinin elde ettiği bilgiyi yeni durumlara

aktarmasına, karşılaştırma yapmasına, özgün olanı

keşfetmesine, öz eleştiri, öz değerlendirme yapmasına ve

bilgiyi paylaşmasına yardımcı olmalıdır.

(16)

Vygotsky’nin teorisi,

Sosyal çevreyi, gelişim ve öğrenmeyi kolaylaştıran bir kavram olarak gören yapısal bir teoridir.

Vygotsky’nin psikolojik düşünceye olan temel katkılarından biri sosyal açıdan anlamlı etkinliklerin, insan bilinci üzerinde önemli bir etkisi olmasına yaptığı vurgudur.

Öğrencilerin dünyalarındaki kişilerle, nesnelerle ve kurumlarla etkileşim yöntemleri onların düşüncelerini değiştirir.

(17)

Vygotsky’nin teorisindeki temel noktalar,

Sosyal etkileşim çok önemlidir,

Öz düzenleme sosyal etkileşimlerde meydana gelen eylemlerin ve işlemlerin içselleştirilmesi aracılığı ile geliştirilir,

İnsan gelişimi araçların (dil, semboller) kültürel aktarımı ile

gelişir.

(18)

Yapılandırmacılık

Öğrenen bireylerin bilgiyi nasıl öğrendiklerine

ilişkin bir kuram olarak gelişmeye başlayan

yapılandırmacılık, zamanla öğrenenlerin bilgiyi

nasıl yapılandırdıklarına ilişkin bir modele

dönüşmüştür.

(19)

Yapılandırmacılıkta bilginin tekrarı değil,

bilginin transferi ve

yeniden yapılandırılması (güncellenmesi)

önemlidir.

(20)

Öğrenen bireyin aktif olduğu yapılandırmacı öğrenmede; okumak ve dinlemek yerine tartışma, düşünceleri gerekçeleri ile savunma, varsayımlarda bulunma, sorgulama ve üretilen düşünceleri paylaşma gibi öğrenme sürecine aktif katılım yoluyla öğrenme gerçekleşir.

Bireylerin etkileşimine önem verilir. Öğrenenler, bilgiyi olduğu gibi almak yerine, bilgiyi yaratır ya da tekrar keşfeder.

(21)

Yapılandırmacılığa (constructivism) göre öğretim; öğrencilere önceden belirlenmiş içeriğin doğrudan aktarılması olarak değil, öğrenmenin kolaylaştırılması, öğrenme işinde öğrenciye dış dünyaya ilişkin kendi bireysel bilgi, anlam ya da yorumlarını yapılandırması için rehberlik edilmesi sürecidir.

(22)

Bu sürecin temel özellikleri şunlardır;

Öğrenci merkezlidir,

Öğretmen rehberlik yapandır, bilgi sunan değildir,

Öğrenmenin merkezinde bilgi değil, bilginin işlenmesi anlayışı egemendir,

Düşünmeyi öğrenme ve yaratıcılık temel esastır,

Ana felsefe öğrenme değil, öğrenmeyi öğrenmedir,

Öğrenme doğaçlama olarak biçimlenir,

Ne kadar öğrenildiği değil, nasıl ve niçin öğrenildiği önemlidir,

(23)

Yapılandırmacılık, 18. yy’da insanların, kendi kendilerine ne yapılandırırlarsa onu anlayabildiklerini söyleyen felsefeci Giambatista Vico’nun çalışmalarına kadar uzanır. Vico 1710’da «bir şeyi bilen onu açıklayabilendir» ifadesini kullanmıştır.

(24)

Çocuğun düşünme sisteminin nasıl işlediği konusunda Piaget’in sosyal etkileşim, şema, özümleme kurgusundan farklı olarak, insanın içine doğduğu kültürel çevreyi göz önüne alarak, Piaget’in ‘içsel konuşma’

mekanizmasına karşılık ‘sosyal konuşma’ kavramını geliştiren Lev Semenovich Vygotsky’in katkısı büyüktür.

(25)

Piaget, doğumdan ergenliğe kadar insanda bilişsel gelişimi mantıklı bir sırayla, binişik bir yapı içinde açıklayan ilk bilim adamıdır.

Kuşkusuz ondan önce ve sonra da bu konuda düşünen ve

yazanlar olmasına rağmen, hiç kimsenin görüşleri onunki

kadar popüler olmamıştır. Piaget, kuramını birbirini

tamamlayan evreler olarak, insanın dil, eşya ve doğa ile

girdiği iletişimi anlamlandırmaya çalışarak geliştirmiştir.

(26)

Piaget’e göre; bireyin bilimsel gelişimi hiyerarşik bir yapı içinde gerçekleşir. Bu yapı bütün bireylerde evrenseldir.

Kültürden kültüre değişikliklerin gerçekleşme

yaşları değişse de kurgu ve sıra aynı şekildedir

.

(27)

LEV SEMENOVICH VE YAPILANDIRMACILIK

Sosyal yapılandırmacılar öğrenmeyi açıklamada, öğrenmede

kültürün ve dilin önemli bir etkiye sahip olduğunu vurgulayan

Vygotsky’in görüşlerini kullanır.

Vygotsky’ göre sosyal etkileşim, çocuğun öğrenmesinde önemli

bir yer tutar. Ona göre çocuğun öğrenme potansiyeli, bireylerle

birlikte olduğunda ortaya çıkar. Başkalarıyla etkileşerek

öğrenmenin aracı da dildir. Dil aracılığı ile başkalarını dinler,

başkalarıyla konuşuruz. Bu yüzden Vygotsky,

öğrenmede sosyal etkileşime ve dile özel bir önem vermiştir.

(28)

Vygotsky, Piaget’in bilişsel gelişim hakkındaki teorilerine ciddi anlamda karşılık veren ilk kişidir.

Vygotsky, öğrenme-öğretme süreci ile ilgili

araştırmalarında, hem öğrenciyi hem de öğretmeni merkeze

almıştır.

(29)

Vygotsky’a göre öğrenme sosyal bir süreçtir ve insanlar arasındaki etkileşim öğrenmenin temelini oluşturur. Bilme, anlama ve algılama yeteneklerinin gelişiminde sosyal ilişkiler temel bir role sahiptir.

Vygotsky’a göre her şey iki farklı düzeyde öğrenilebilir:

Sosyal düzey (insanlararası ilişkiler) ve

Bireysel düzey

(30)

Sosyal düzey, bireyin yaşam içinde, diğer insanlarla etkileşiminden kaynaklanan, başlangıçta doğaçlama olarak gelişen süreçtir.

Bireysel düzey ise bireyin kendi bilinci yolu ile sosyal düzeyde kazandıklarının sorgulanarak yapılandırılması sürecidir.

Dolayısıyla öğrenme her birey açısından bu iki düzeyin bir

sentezi olarak yapılandırılan bir süreçtir.

(31)

Vygotsky’a göre çocuğun konuşmaları sosyal konuşmadır, fakat çocuk, yetişkinlerin bu yöndeki yeteneklerine sahip olmadığı için sadece seslendirme yapabilmektedir.

Ona göre konuşmanın gelişimi, aslında sosyal nitelikli olan

konuşmanın, önce egosantrik (ben merkezli ve toplu

monolog şeklinde) sonra içselleşmiş konuşma niteliklerini

kazanarak, yetişkin konuşmasına dönüşmektedir.

(32)

Egosantrik Konuşma

Vygotsky’ göre egosantrik konuşma, yaşa bağlı olarak, nicelik yönünden azalmakta, fakat nitelik yönünden artmaktadır.

Ona göre konuşma üç yaşında en az, yedi yaşında en fazla

egosantrik özellik göstermektedir.

(33)

Vygotsky’in görüşleri yapılandırmacılık açısından şu şekilde özetlenebilir:

Anlam yapıları oluşturma

Bilişsel gelişim araçları

Yakınsal gelişim alanı

(34)

Vygotsky’in görüşleri yapılandırmacılık açısından şu şekilde özetlenebilir:

Anlam yapıları oluşturma: Birey toplumsal bir varlık

olarak toplumsal yaşamın içinde, doğaçlama bir şekilde bir

sürü bilgi ile karşılaşır. Bu bilgilerin bazılarının bilinçli

olarak farkındadır (formal öğrenme), bazılarının ise

değildir (informal öğrenme). Bireyin diğer insanlardan

edindiği bilgileri içselleştirerek kendi bilişsel yapısı içinde,

kendine özgü anlam yapıları oluşturulmuş olur.

(35)

Vygotsky’in görüşleri yapılandırmacılık açısından şu şekilde özetlenebilir:

Bilişsel gelişim araçları: Çocuğun bilişsel gelişimini

sağlayan temel bazı araçlar vardır. Dil, içinde yaşanılan

kültür, sosyal yapı ve içindeki önemli aktörler (çocuk

açısından), bilişsel gelişimdeki en önemli bilişsel gelişim

araçlarıdır.

(36)

Vygotsky’in görüşleri yapılandırmacılık açısından şu şekilde özetlenebilir:

Yakınsal gelişim alanı: Çocuğun öğrenme sırasındaki bilişsel gelişim etkinlikleri onun yakınsal gelişim alanını oluşturur.

Kendi başına bir sorunla baş etmeye çalışan bir çocuk bunu başaramadığında yardıma gereksinim duyacaktır. Onun yardım alabileceği ortam onun yakınsal gelişim alanını oluşturur.

Yakınsal gelişim alanı, bireyin bilgiyi yapılandırma becerisini ve bilişsel gelişimini etkileyen önemli bir kavramdır.

Yakınsal gelişim alanında ne kadar çok uyarıcı (öğretmen, uzman, kitap, güvenli bir atmosfer, sevgi, dayanışma v.b.) varsa bilişsel gelişim ve yapılandırma o kadar güçlü ve etkili olur.

(37)

Yapılandırmacı Ders Olgusu

Yapılandırmacı ders bir süreçtir.

Yapılandırmacı derste önemle vurgulanması gereken şey,

öğrenenlere kesin ve şaşmaz bilgileri öğretmek değil,

mantıklı bir yorumun nasıl yapılabileceğini göstermektir.

(38)

Yapılandırmacı Ders Olgusu

Yapılandırmacı derste çeşitlilik ve yaratıcılık desteklenmesi gereken bir noktadır. Etkin ve yakın dinleme paylaşımcı ve hoşgörülü bir sınıf ortamı yaratır. Buna göre yakından dinleme ilkeleri;

Öğrencilerin sözlerinden kanıtlar sağlama

Öğrencilerin özerk ifadelerini destekleme

Cevap veren kontrolünden çıkma

Öğrencilerin çelişkileri ve hataları bulmasına yardım etme

Olgu ve olayların farklı ve görünmeyen boyutları üzerinde düşünmeye ve sorgulamaya yönlendirme

Öğrenenlerin ilgilerini çekecek sorular ortaya koyma

Diğer öğretmenlerle diyalogu destekleme

(39)

Yapılandırmacı yaklaşıma dayalı öğrenmede,

öğrenen

öğrenmeyi aşılması zor yüksek bir duvar olarak değil, keşfedilmeyi bekleyen gizemli bir dünya olarak görür.

Bu da öğrencilerin motivasyonunu artırarak bireyleri yeni öğrenme etkinliklerine yönlendirir.

(40)

Yapılandırmacı Sınıf

Kalabalık olmamalıdır

Teknolojik olmalıdır

Sınıflar branşlara ayrılmalıdır

Sınıf en azından iki bölümden oluşmalıdır

Sınıfın bir bölümü öğretmen ofisi gibi tasarlanmalıdır

Öğrenci her türlü etkinliği sınıfta yapabilecek standartlara

ve ortama kavuşturulmalıdır

(41)

Yapılandırmacı Sınıf

Her öğrencinin özel masa, dolap ve mümkünse dizüstü bilgisayarı bulunmalıdır

Heterojen sınıflar olmalıdır

Sınıf, düzen ve biçim değiştirmeyi kolaylaştıracak taşınabilir eklenip çıkarılabilir masa ve materyallerden oluşmalıdır

Sınıf, ses ve gürültüyü geçirmeyen teknolojiden oluşmalıdır

Sınıf, öğrencinin okulda bulunmadığı zamanlarda evde öğretimi sağlayacak uzaktan öğretim teknolojisi ile desteklenmelidir

(42)

Sonuç olarak,

Yapılandırmacılığa en önemli katkı sağlayanlar;

Vico, Kant, Dewey, Piaget, Vygotsky’dır.

Öğretmenin en önemli rolü, rehber ve organize edici olmaktır,

Yapılandırmacı eğitim ve öğretimde kullanılabilecek en doğru öğretim yöntem ve teknikleri gözlem, deney, işbirlikli öğrenme, yaratıcı drama, problem çözme ve örnek olay analizidir.

Yapılandırmacılık, felsefi yönü ağır basan soyut bir model ve eklektik bir yapıya sahiptir.

(43)

Sonuç olarak,

Yapılandırmacı dersin;

Tek düzenleyicisi öğretmen değildir,

Tek materyali ders kitabı değildir

Belli bir zaman dilimiyle sınırlı değildir,

Oturma düzeni standart değildir.

(44)

Kaynaklar

Özden, Y. Şimşek, H. 1998. Davranışçılıktan Oluşturmacılığa: “Öğrenme”

Paradigmasının Dönüşümü ve Türk Eğitimi. “Bilgi ve Toplum” Dergisi Sayı 1, (1,19).

Referanslar

Benzer Belgeler

Piaget bilişsel gelişimi; duyu-motor dönem, işlem öncesi dönem, somut işlemler dönemi ve soyut işlemler dönemi olmak üzere dört dönemde incelemiştir..  Duyu Motor

 Bruner bilişsel gelişimin yaşam boyu devam eden bir süreç olduğunu savunmaktadır.Bilişsel gelişim için sistemli bir öğretici-öğrenici etkileşimin

 Piaget’e göre bilişsel gelişim, beyin ve sinir sisteminin olgunlaşmasıyla bireyin çevresine adapte olmasına yardımcı olan deneyimlerinin bir

Kişiliğin ayrılmaz bir parçası olan otobiyografik bellek performansları daha iyi olan kişilerin sosyal becerilerinin de daha iyi olduğu bilinmektedir.. Düşünce, duygu ve

 Bu durum, Vygotsky’ye göre “yakınsal gelişim alanı” olarak adlandırılan, çocukların gerçek gelişim düzeyleri ile kapasiteleri arasındaki farktan

zamanda bir durumun yalnızca bir yönünü ele alma yeteneğine sahiptir...  Somut işlemler 7-11 ya da 12:çocuklar bilgiyi sistemli ve mantıklı bir şekilde işleyebilirler

Bireylerin akıl yürütme becerilerini neden ya da nasıl mantıksal geliştirdiği değil, daha çok bireylerin geliştirdikleri bilişsel becerilere. karşın, nasıl bu kadar

• Beyin: Kafatasının üst bölümünde beyin zarı ile örtülü, iki yarım yuvar biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin..