• Sonuç bulunamadı

BİLİŞSEL GELİŞİM VE DİL GELİŞİMİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BİLİŞSEL GELİŞİM VE DİL GELİŞİMİ"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİLİŞSEL GELİŞİM VE DİL GELİŞİMİ

Bilişsel gelişim ile ilgili temel kavramlar

(2)

Biliş insanların dünyayı öğrenmeleri ve anlamalarını içeren zihinsel faaliyetler olarak tanımlanmakta ve düşünme, akıl yürütme, anımsama, unutma, sorun çözme, öğrenme, hatırlama gibi zihinsel süreçleri içermektedir.

Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN

(3)

Bilişsel Gelişim

 Bilişsel gelişim; yaşla birlikte zihinsel süreçlerde meydana gelen değişmeler şeklinde ifade edilmektedir.

 Bireyin çevresindeki dünyayı anlama ve öğrenmesini sağlayan,

aktif zihinsel faaliyetler olan bilişsel gelişim; bebeklikten

yetişkinliğe kadar, bireyin çevreyi, dünyayı anlama yollarının

daha kompleks ve etkili hale gelme süreci olarak

tanımlanmaktadır.

(4)

BELLEK

Bellek, bireyin edindiği ve öğrendiği bilgileri güvenilir bir biçimde, tam ve doğru olarak zihinde tutmaya ve istenildiğinde kullanmaya olanak sağlayan bir yetenek olarak ifade edilmektedir. Belleğin; duyusal kayıt, kısa süreli bellek ve uzun süreli bellek bileşiminden oluştuğu belirtilmektedir .

Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN

(5)

Duyusal Kayıt/Kısa Süreli Bellek/Uzun Süreli Bellek

 Çevreden gelen uyarıcılar duyu organları yoluyla duyusal kayda gelir. Duyu organları vasıtasıyla çevresel uyarıcıları alan duyusal kaydın sonsuz kapasitesi vardır.

 Duyusal kayıttan dikkat ve algı süreçleri aracılığıyla ayrılan bilgi kısa süreli belleğe geçer. Kısa süreli belleğin kapasitesi ve bilgiyi saklama süresi

sınırlıdır. Kısa süreli belleğe bilgi, hem duyusal kayıttan hem de uzun süreli bellekten gelir ve kısa süreli bellekte sınırlı miktardaki bilgi, sınırlı zamanda geçici olarak depolanır.

 Uzun süreli bellek, bilginin sürekli depolandığı bölümdür ve sınırsız

kapasitesi vardır. Öğrenme gerçekleştiğinde bilgi sonsuza dek saklanır ve

saklanan bilgiler gerektiğinde kullanılır.

(6)

İnsanın doğumdan itibaren, yaşamı boyunca duyularını kullanarak çevresindeki bilgileri organize etme, anlama, yorumlama ve yeni durumlara kendini uydurma sürecine, algı denir.

İnsanın doğumdan itibaren, yaşamı boyunca duyularını kullanarak çevresindeki bilgileri organize etme, anlama, yorumlama ve yeni durumlara kendini uydurma sürecine, algı denir.

ALGILAMA

Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN

(7)

Organizma dış dünyadan bir çok uyarıcıyla karşılaşır. Algısal seçicilik, organizmanın, dikkatini birçok uyarıcı içinden belli uyarıcılar üzerinde yoğunlaştırmasıdır.

Algısal seçiciliği etkileyen faktörler

Dış faktörler:

Uyarıcının şiddeti ve büyüklüğü: Büyük puntolu yazıların diğerlerine göre daha önce algılanması.

Tekrar: Bir öğretmenin öğrencileri uyarmak için tahtaya 5-6 defa vurması.

Tuhaflık : Bir sınıfta iki koyun ile bir çobanın görülmesi

Değişkenlik : Sıra arkadaşımızın saçlarını boyattığının farkına varmamız.

Hareketlilik : Lunaparktaki yanıp sönen ışıkların fark edilmesi.

Zıtlık : Kar’ ın üzerinde siyah tavşanın daha rahat fark edilmesi.

İç faktörler:

İlgi

Meslek

İhtiyaçlar

Beklentiler

Geçmiş yaşantı ve deneyimler 1. Algısal Seçicilik:

(8)

2. Algısal Değişmezlik

 Algısal değişmezlik, nesnelerin fiziksel görünümlerindeki farklılığa rağmen algının değişmemesidir. Bir başka ifadeyle, nesnelerin değişik koşullarda aynı görünmesi algısal değişmezlik olarak adlandırılır .

Büyüklük değişmezliği; biri sizden yürüyerek uzaklaştığında

aslında bu kişinin retinanıza düşen imgesi de küçülür. Yine de siz bu insanı küçülüyormuş gibi değil, büyüklük sabit kalacak şekilde uzaklaşıyor olarak görürsünüz.

Şekil değişmezliği; farklı açılardan bakılmasına karşın nesnelerin şeklini aynı görmek.

Renk değişmezliği; ışık ya da gölge oranı değişse de renkleri aynı görmek.

Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN

(9)

Algısal Değişmezlik

 Algısal değişmezlikler daha geniş bir kavram olan nesne değişmezliği adı altında toplanır. Nesne değişmezliği nesnelerle ilgili duyusal bilgiler bir şekilde değişmesine karşın, nesnelerin aynı şekilde algılanmasıdır.

 Bebeklerde bu değişmezliklerin işaretleri 3 ile 4 aylık

olduklarında görülmeye başlar ve ilk birkaç yıl içersinde bu

konuda daha becerikli olurlar.

(10)

Derinlik Algısı

 Gerçekte üç boyutlu olan varlıklar gözün ağ tabakasına iki boyutlu düşer. Ancak yine üç boyutlu algılanır. Paralel uzantıların kesişen noktalarının uzakta algılanması

doğrusal perspektif dediğimiz derinlik ipucundan yararlanılarak gerçekleşmektedir.

 Tren raylarının giderek daralıyormuş gibi görülmesi derinlik algısına bir örnektir.

 Üzerinde en çok çalışılan algı becerilerinden biridir. Bir nesnenin ulaşabileceği uzaklıkta olup olmadığını

değerlendirme, koltuğun kenarına inmeden önce yerden yüksekliği hesaplayabilme ya da kaşığı çikolatalı puding kasesine hedefleyebilme gibi görevler örnek

gösterilebilir.

Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN

(11)

NESNE KAVRAMI

Çocuk, nesneyle ilgili üç temel beceriyi kazandığında dünyayla

etkileşimi; etkili, işlevsel ve yetişkininkine benzer olacaktır. Bu beceriler:

•Nesne devamlılığı; Nesnelerin yer tutan varlıklar olduğuna, algı alanı dışında olduklarında dahi var olmayı sürdürdüklerine ilişkin bilgidir.

•Nesne değişmezliği; Uzaklık, yön, bakış açışı değişiklikleri ve ışık gölge gibi değişik biçim ve durumlarda gördüğü nesnenin ya da insanın aynı nesne ya da insan olduğu, yani değişmediğinin algılanmasıdır.

•Nesne kimliğidir; Nesnenin bir günden diğerine, bir durumdan başka bir

duruma aynı olduğunu tanıma yeteneği olarak nitelendirilir.

(12)

KAVRAM

Çocukların bilişsel gelişimlerinde kavramlar da çok önemli bir yer tutmaktadır. Bilişsel yeteneklerin gelişmesi önemli ölçüde kavramların yerleşmesi ve oturmasına bağlıdır. Çocuklar ilk çocukluk döneminde düşüncenin temelini oluşturan kavramları öğrenir, bu kavramları gruplarlar. Bu gruplama sonucunda

öğrenilen kavramlar çocuklar tarafından anlam kazanır ve

çocuklar bu anlam kazanma sonucunda yeni bilgiler öğrenirler

Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN

(13)

Kavram

Kavram oluşturma; genelleme yapmaya dayalıdır. Birey uyaranların benzer ve farklı yanlarını algılayarak, benzerliklerden genelleme yapar.

Çocuklar oluşturdukları kavramla ilgili, çevrelerindeki insanların

kullandıkları sözcükleri birleştirirler. Kavram oluşturma yaşam boyu

devam etmekle birlikte, çocukluk yıllarında yoğundur. Bilişsel süreçlerdeki gelişmeler kavram oluşturmayı kolaylaştırır.

Kavram kazanma; oluşturulan kavramı uygun kural ve ölçütlerle sınıflara ayrıştırma işlemidir. Kavram oluşturma kavram kazanmanın ön koşuludur.

Kavram kazanma aşamasında mantıklı bir gruplama, geliştirilen şema ile

birlikte oluşan kavramın niteliğine dayalıdır. Birey algıladığı özelliklerin

ve onlar arasındaki ilişkilerin doğasına uygun mantıksal kurallar ve ölçütler

seçer ve onları uygulayarak kavramın ayrıştırmasını yapar.

(14)

ÜST BELLEK VE ÜST BİLİŞ

 Bir çocuğun bilgi işleme değişimlerinden biri de kendi zihinsel süreçlerinin daha fazla farkına varmasıdır.

Üst Bellek; kişinin kendi bellek süreçleri hakkındaki bilgisi

Üst Biliş; genel anlamıyla kişinin kendi düşünme süreçleri ile ilgili bilgisini anlatmak için kullanılan terim; kişinin ne bildiğini ve nasıl öğrendiğini bilmesi.

 Üst bellek ve bilişe ait gelişmelerde kişinin olgunlaşmasının ve deneyimlerinin etkisi vardır.

Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN

(15)

KAYNAKLAR

Angın, E., Yazıcı, Z., Kaçan, O.M., Kanak, M., Kılıçgün, Y.M., Oral, T., Pekdoğan, S., Samur, Ö.A. ve Yapıcı, M. ( 2016), Erken Çocukluk Döneminde Gelişim, (Ed.Arslan, E.), Eğitin Kitap: Ankara.

Aral N., Baran, G., Çimen, S. ve Bulut,Ş. (2001). Çocuk Gelişimi, Ya-pa Yayıncılık, İstanbul.

Aydın, A., (1999). Gelişim ve öğrenme psikolojisi, Ankara: Anı Yayıncılık.

Bee,H. ve Boyd, D. (2009). Çocuk Gelişim Psikolojisi. İstanbul: Kaknüs Yayınları.

Bütün Ayhan, A. (2017). Bilişsel Gelişim. Neriman Aral ve Tayyip Duman (Ed.) Eğitim Psikolojisi kitabı içinde (104-128 ss.). Pegem Akademi: Ankara

Deniz, E.,M. (2017). Erken Çocukluk Döneminde Gelişim, Pegem Yayıncılık: Ankara.

Didin, E. ve Köksal-Akyol, A. (2017), Bilişsel Gelişim Erken Çocukluk Döneminde Gelişim, (Ed. Köksal-Akyol, A.), Anı Yayıncılık: Ankara.

Fredrickson, L., , Smith, E., Bem, J., Loftus, G. R., Nolen - Hoeksema, S. (2012). Psikolojiye giriş. Ankara: Arkadaş Yayınları.

Plotnik, R. (2009). Psikolojiye giriş. İstanbul: Kaknüs Yayınları.

San Bayhan, P. ve Artan, İ. (2004). Çocuk gelişimi ve eğitimi. Morpa Kültür Yayınları:İstanbul.

Santrock, J. W. (2014). Yaşam boyu gelişim. Ankara Nobel Akademik Yayıncılık.

Referanslar

Benzer Belgeler

Fe‘ilâtün fe‘ilâtün fe‘ilâtün fe‘ilün (Fâ‘ilâtün) (fa‘lün) Yine rûhum sever esnâ-yı vefâtımda seni Ölürüm terk edemem hâl-i hayâtımda seni

Travmatik SAK tanısı ile takip edilen ve ortaya çıkan ateĢi enfeksiyöz ateĢ olarak tanımlanan hasta grubunun CRP düzeyleri ile santral ateĢi olan hastaların CRP

• Cam Tavan: Kadınların çalışma yaşamında belli bir noktaya kadar yükselebilmesi kavramı kadınların üst düzey yöneticilik. pozisyonlarına ulaşmasındaki kariyer

Swartz 教授、Mr.Deni Mayer,後排由左至右為醫 學系謝銘勳主任、醫學院曾啟瑞院長、

1) Balikesir University, Necatibey Education Faculty, Department of Chemistry, 10100 Balikesir; 2) TUBITAK, Marmara Research Center, MKTAE, PK.21, 41470 Gebze-Kocaeli; 3)

Using the method of energy estimates the stabil- ity bounds obtained for the considered problem... The above equations are usually called Sobolev type or pseudo- parabolic

Çelik numunelerin darbe testi sonuçlarını gösteren grafik Şekil 7.9’de verilmiştir. Şekil 7.9 incelendiğinde en düşük tokluk değerinin temperleme yapılmayan numunelerde elde

Yaşamın ilk 6-12 ayı arasında işitme cihazı amplifikasyonu yapılan bebeklerin konuşma ve kognitif fonksiyonlarının normal bebeklerle aynı olduğu yönündeki