• Sonuç bulunamadı

6. Bölüm TMS 32 FİNANSAL ARAÇLAR: SUNUM UMS 39 FİNANSAL ARAÇLAR: MUHASEBELEŞTİRME VE ÖLÇME

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "6. Bölüm TMS 32 FİNANSAL ARAÇLAR: SUNUM UMS 39 FİNANSAL ARAÇLAR: MUHASEBELEŞTİRME VE ÖLÇME"

Copied!
53
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

6. Bölüm

TMS 32 FİNANSAL ARAÇLAR:

SUNUM

UMS 39 FİNANSAL ARAÇLAR:

MUHASEBELEŞTİRME VE ÖLÇME

Yazar: Prof.Dr. Yıldız ÖZERHAN

(2)

Amaçlarımız

Bu bolumu tamamladıktan sonra aşağıdaki bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz:

• Finansal araçların tanımı, finansal araçların finansal durum tablosunda nasıl sınıflandırıldığı,

• UMS 39 uyarınca finansal varlıklar ve finansal borçların gerek ilk

muhasebeleştirmede, gerekse izleyen dönemlerde hangi değer üzerinden ölçümlendiği,

• Ölçümleme sonucu ortaya çıkan kazanç ve kayıpların nasıl raporlandığı,

• Finansal varlıklarda ortaya çıkan değer düşüklüğünün nasıl muhasebeleştirildiği ve yeniden sınıflandırma yapmaya hangi durumlarda izin verildiği

• Finansal varlıklar ve finansal borçların hangi koşullarda finansal durum tablosu dışı bırakıldığı.

Anahtar Kavramlar

• Finansal araç

• Finansal varlık ve finansal borç

• Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar ve borçlar,

• Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar

• Kredi ve alacaklar

• Satılmaya hazır finansal varlıklar

• İtfa edilmiş maliyet

• Türev ürün

• Riskten korunma muhasebesi

(3)

İçindekiler

1. UMS 32 FİNANSAL ARAÇLAR: SUNUM 1.1. Finansal Araç Kavramı

1.2. Finansal Varlıklar ve Finansal Borçlar 1.3. Borçlar ve Özkaynakların Sunumu

1.4. Faiz, Temettü, Kazanç ve Kayıpların Sunumu

1.5. Finansal Varlık ve Borçların Birbirinden Mahsup Edilmesi

2. UMS 39 FİNANSAL ARAÇLAR: MUHASEBELEŞTİRME VE ÖLÇÜM 2.1. Standardın Amacı ve Kapsamı

2.2. Finansal Araç Kavramı

2.3. Finansal Varlıklar ve Finansal Borçların Sınıflandırılması 2.3.1. Finansal Varlıklar

2.3.1.1. Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kar veya Zarara Yansıtılan Finansal Varlıklar

2.3.1.2. Vadeye Kadar Elde Tutulacak Yatırımlar 2.3.1.3. Satılmaya Hazır Finansal Varlıklar 2.3.1.4. Kredi ve Alacaklar

2.3.1.5. Finansal Varlıklarda Değer Düşüklüğü

2.3.1.6. Finansal Varlıkların Finansal Durum Tablosu Dışı Bırakılması 2.3.2. Finansal Borçlar

2.3.2.1. Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kar veya Zarara Yansıtılan Finansal Borçlar

2.3.2.2. İtfa edilmiş Maliyetinden Ölçülen Finansal Borçlar

2.3.2.3. Finansal Borcun Finansal Durum Tablosu Dışı Bırakılması 2.3.3. Finansal Araçlarda Yeniden Sınıflandırma

(4)

BÖLÜM 6:

TMS 32 FİNANSAL ARAÇLAR: SUNUM

UMS 39 FİNANSAL ARAÇLAR: MUHASEBELEŞTİRME VE ÖLÇME

Finansal araçlar ile ilgili olarak Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından dört standart yayınlanmıştır. Bunlar:

a. UMS 32 Finansal Araçlar: Sunum

b. UMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçüm c. UFRS 9 Finansal Araçlar

d. UFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar.

Uluslarararası Muhasebe Standartları Kurulu finansal araçların muhasebeleştirilme ve ölçüm esaslarına ilişkin olarak, tamamlandığında UMS 39’un yerini alacak yeni bir proje başlatmış ve bu kapsamda ilk olarak 12 Kasım 2009 tarihinde UFRS 9: Finansal Araçlar standardını yayınlamıştır. Finansal araçlarıın muhasebeleştirme ve ölçümüne yönelik proje tamamlandığında, UMS 39 tamamen yürürlükten kalkmış olacaktır. UFRS 9, 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle uygulamaya girecek olup, erken uygulamaya da izin verilmektedir. UFRS 9’u yürürlüğe gireceği tarihe kadar uygulamayı tercih etmeyen işletmeler, finansal araçların muhasebeleştirilmesi ve ölçümüne ilişkin olarak UMS 39’u uygulamaya devam edeceklerdir.

Dolayısıyla bu çalışmada, finansal araçların muhasebeleştirilmesi ve ölçümüne yönelik her iki standarda da yer verilecektir.

1. UMS 32 FİNANSAL ARAÇLAR: SUNUM

UMS 32 Finansal Araçlar: Sunum standardında, finansal araçların borç veya özkaynak olarak sunulmaları ile finansal varlık ve borçların netleştirilmelerine ilişkin ilkeler açıklanmaktadır.

Standartta yer alan ilkeler, gerek “TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme”

standardında, gerekse “TFRS 9 Finansal Araçlar Standardında” yer alan finansal varlık ve borçların muhasebeleştirilme ve ölçümüne ilişkin ilkeler ile bunlara ilişkin bilginin kamuoyuna açıklanmasına yönelik “UFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar” Standardında yer alan ilkeleri tamamlamaktadır.

(5)

UMS 32’de ihraç eden açısından, finansal araçların finansal durum tablosunda ne şekilde sınıflandırılacağı açıklanmaktadır. Bilindiği gibi finansal araçlar, finansal durum tablosunda;

• Finansal varlık,

• Finansal borç veya,

• Özkaynağa dayalı finansal araç olarak sınıflandırılmaktadır.

İhraç eden açısından ise finansal araçlar, finansal durum tablosunda finansal borç veya özkaynak olarak sınıflandırılmaktadır. Bu araçlara ilişkin ortaya çıkan;

• Faiz,

• Temettü ve

• Kazanç ve kayıpların sınıflandırılması da, bu standart kapsamında yer almaktadır.

1.1. Finansal Araç Kavramı

Finansal Araç, “bir işletmenin finansal varlığı ile diğer bir işletmenin finansal borcunda ya da özkaynağa dayalı finansal aracında artışa neden olan herhangi bir sözleşmedir”. Bu sözleşme bir işletmenin finansal varlığı iken, aynı zamanda diğer işletmenin finansal yükümlülüğünü veya özsermayesini ifade eder.

Tanımdaki sözleşme kavramı, iki taraf arasındaki bir anlaşmayı işaret etmektedir. Sözleşmenin mutlaka yazılı olması da şart değildir. Bir varlık veya borç eğer sözleşmeden doğmamış ise, işlem nakit tahsilat veya ödemeyle sonuçlansa dahi finansal araç değildir (kurumlar vergisi ödeme yükümlülüğünde olduğu gibi).

1.2. Finansal Varlıklar ve Finansal Borçlar Finansal varlıklar aşağıdakilerden herhangi biridir:

(a) Nakit; Para (nakit) bir finansal varlıktır; çünkü bir değişim aracını temsil eder ve dolayısıyla bütün işlemlerin ölçülmesi ve finansal tablolara yansıtılmasında esas teşkil eder. Bir banka ya da benzeri bir finansal kuruluş nezdindeki nakit mevduat da bir finansal varlıktır, çünkü sahibine, sözleşmeden doğan, kuruluştan nakit çekme veya bakiyesine karşılık kredi veren lehine bir finansal borcun ödenmesinde kullanılacak çek veya benzer bir araç keşide etme hakkını temsil eder.

(6)

(b) Başka bir işletmenin özkaynağına dayalı finansal aracı; Hisse senetleri, konsolidasyona dahil edilmeyen iştiraklerdeki paylar, iş ortaklıklarındaki paylar da bu kapsamda yer alır.

(c) Sözleşmeden doğan haklar;

* Bir sözleşmeden doğan, başka bir işletmeden nakit veya başka bir finansal varlığı alma hakkı.

* Bir sözleşmeden doğan, başka bir işletme ile finansal araçları potansiyel olarak uygun şartlarda değiştirme hakkı.

Örneğin, ticari alacaklar, alacak senetleri, kredi alacakları, tahviller, avantajlı durumlarda satın alma hakkı veren kontratlar bu kapsama girmektedir.

veya

(d) İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek ya da ödenebilecek olan ve

(i) İşletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını almak zorunda olduğu ya da olabileceği bir türev olmayan sözleşme veya

(ii) İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını, belirli bir nakdini ya da başka bir finansal varlığını takas etmesi dışındaki şekillerde ödenecek ya da ödenebilecek bir türev sözleşme.

Finansal borçlar aşağıdakilerden herhangi biridir : (a) Sözleşmeden doğan yükümlülükler;

Bu yükümlülük, başka bir işletmeye nakit ya da bir finansal varlığın teslim edilmesiyle yerine getirilir. Örneğin ticari borçlar, borç senetleri, kredi borçları, çıkarılmış tahviller gibi.

Bu yükümlülük, potansiyel olarak işletmenin aleyhine olacak şekilde finansal varlık veya borçların başka bir işletme ile takas edilmesini içeren bir sözleşmeden de kaynaklanabilir.

(b) İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek veya ödenebilecek olan ve

(i) İşletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını vermek zorunda olduğu ya da olabileceği bir türev olmayan sözleşme veya

(ii) İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal aracının, belirli bir nakit tutar ya da başka bir finansal varlık ile takas edilmesi dışındaki şekillerde ödenecek ya da ödenebilecek bir türev sözleşmedir.

Aşağıdaki varlık ve borçlar finansal araç değildir:

Kiralanmış varlıklar; “UMS 17 Kiralama İşlemleri” Standardına göre finansal kiralama işlemi, esas olarak, kiraya verene bir kredi sözleşmesinde olduğu gibi anapara ve faiz ödemelerinin bileşiminden oluşan bir ödemeler serisini elde etmeye ilişkin bir hak, buna karşılık kiracıya ise söz konusu ödemelerde bulunma yükümlülüğü veren bir işlem

(7)

olarak nitelendirilir. Kiraya veren, kiraladığı finansal kiralama konusu varlığın kendisini değil finansal kiralama sözleşmesinde yer alan alacak tutarındaki yatırımını muhasebeleştirir. Diğer yandan faaliyet kiralaması esasen, kiraya verenin, herhangi bir hizmet karşılığında yapılan ücret ödemesine benzer şekilde, ödenen tutar karşılığında gelecekte bir varlığın kullanımını sağlamayı taahhüt ettiği, tamamlanmamış bir sözleşme olarak kabul edilir. Faaliyet kiralamasında kiraya veren, sözleşmede yer alan gelecekteki alacak tutarının yerine kiralama konusu varlıkları muhasebeleştirmeye devam eder.

Dolayısıyla finansal kiralama bir finansal araç olarak kabul edilirken, faaliyet kiralaması bir finansal araç olarak kabul edilmez (hali hazırda muaccel hale gelmiş ve ödenecek olan taksitler hariç).

a) Maddi varlıklar (stoklar ve maddi duran varlıklar gibi), kiralama konusu varlıklar ve maddi olmayan duran varlıklar (patentler ve ticari markalar gibi) finansal varlık değildir. Söz konusu maddi varlıkların ve maddi olmayan duran varlıkların kontrolü, bir nakit girişi sağlamaya veya başka bir finansal varlık elde etmeye imkan yaratır;

fakat nakit veya başka bir finansal varlık elde etmeye yönelik mevcut bir hak sağlamaz.

b) Peşin ödenmiş giderler; gelecekte sağlayacağı ekonomik fayda, nakit veya başka bir finansal varlık elde etme hakkı yerine hizmet veya mal alımı olan varlıklar (peşin ödenmiş giderler gibi) finansal varlık değildir.

c) Ertelenmiş gelir ve teminat yükümlülükleri gibi kalemler de finansal borç değildir.

Bunun nedeni, söz konusu yükümlülüklere ilişkin ekonomik faydaların, nakit veya başka bir finansal varlığın ödenmesine ilişkin sözleşmeden doğan bir yükümlülük olarak değil, mal veya hizmet verilmesi şeklinde işletmeden çıkmasıdır.

d) Sözleşmeye bağlı olmayan varlık ve yükümlülükler (devlet tarafından konulan yasal zorunlulukların bir sonucu olarak ortaya çıkan vergiler gibi) finansal varlık veya finansal borç değildir. UMS 37 “Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar”

Standardında tanımlanan zımni kabulden doğan yükümlülükler de sözleşmeden doğmazlar ve finansal borç değillerdir.

(8)

UMS 32’nin kapsamı dışında bırakılan finansal araçlar

Finansal araç tanımına uymasına rağmen bazı kalemler UMS 32’nin kapsamı dışında bırakılmıştır. Aşağıda sayılan finansal araçların bu standardın kapsamı dışında bırakılmasının nedeni, bunlara ilişkin düzenlemelerin diğer UFRS’lerde yapılmış olmasıdır.

1.3. Borçlar ve Özkaynakların Sunumu

Finansal aracı ihraç eden bir işletme, bu aracı ilk defa muhasebeleştirirken sözleşmedeki düzenlemelerin özüne uygun bir biçimde ve finansal borç, finansal varlık ve özkaynağa dayalı finansal araç tanımlarıyla uyumlu bir sınıflandırma yapar.

Özkaynağa dayalı finansal araç, işletmenin tüm borçları çıkarıldıktan sonra varlıklarında bir payı/hakkı gösteren sözleşmedir. İhraççı finansal aracı ilk defa muhasebeleştirirken, bu aracın bir finansal borç mu yoksa özkaynağa dayalı bir finansal araç mı olduğunu sözleşmenin yasal biçiminden çok özüne bakarak değerlendirir. Bir finansal borcu, özkaynağa dayalı finansal araçtan ayıran en önemli özellik, sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğün mevcut olmasıdır. Eğer sözleşme, nakit veya bir başka finansal varlığı teslim etme (ödeme) yükümlülüğü içeriyorsa finansal borç tanımına girer ve söz konusu finansal araç, finansal borç olarak muhasebeleştirilir ve sunulur.

Özkaynağa dayalı finansal araçlara örnek olarak;

• satılamayan adi hisse senetleri,

• bazı satım opsiyonu bulunan finansal araçlar,

• sadece tasfiye durumunda işletmenin net varlıklarından oransal bir payı diğer tarafa verme yükümlülüğü getiren bazı finansal araçlar ,

• imtiyazlı hisse senetleri,

• hisse alım hakkı veren finansal araçlar sayılabilir.

İşletmeye sabit tutarda bir nakit veya başka bir finansal varlık karşılığında belirli miktarda özkaynağına dayalı finansal aracı yeniden edinme hakkı veren satın alınmış bir alım opsiyonu veya benzer diğer bir sözleşme, işletme için bir finansal varlık değildir. Bu tür bir sözleşme için ödenen tutar özkaynaktan düşülür.

İşletmenin yeniden satın aldığı kendi hisse senetleri de bir finansal varlık değildir. Bu tür işlemler sermaye azalışı olarak doğrudan özkaynaktan indirilir. Bu işlemler esnasında ortaya çıkan farklar (özkaynağa dayalı finansal aracın ilk ihraç edildiği tarihteki tutardan farklı bir fiyat üzerinden yeniden satın alınmış olması durumu) kar veya zarar olarak kabul edilmez.

(9)

Aşağıda sayılan özelliklere sahip borçlanma araçları finansal araç kapsamı içinde yer almaktadır:

• Sahibine sabit getirisi olan, değişken gözlemlenebilir bir oranı temsil eden veya her ikisinin bir arada bulunduğu,

• Sahibinin anaparasını kaybetmesine neden olabilecek özel bir hüküm bulunmayan,

• Önceden ödeme koşullarının gelecekteki bir olaya bağlı olmayan,

• Özel koşullu getirisi olmayan araçlardır.

Bu araçlara örnekler aşağıdadır:

• Alacaklı veya borçlu ticari hesaplar ve senetler,

• Bankalardan veya diğer üçüncü taraflardan alınan krediler

• Yabancı para biriminden ödenecek hesaplar,

• Bağlı ortaklıklardan veya iştiraklerden alınan veya bunlara verilen, talep edildiğinde ödenecek krediler,

• İhraççının temerrüde düşmesi halinde hemen alınabilecek borçlanma araçları.

İşletme tarafından ihraç edilen bazı türev olmayan finansal araçlar borç ve özkaynak unsurlarının her ikisini de içerebilir. Bileşik finansal araç olarak nitelendirilen bu araçların bir bölümü finansal borç tanımına uyarken, bir bölümü ise özkaynağa dayalı finansal araç tanımına uymaktadır. UMS 32’ye göre bu tür bileşik finansal araçları ihraç eden işletme, her bir unsuru finansal tablolarında özüne uygun bir şekilde finansal borç, finansal varlık veya özkaynağa dayalı finansal araç olarak ayrı olarak sınıflandırmalıdır.

Örneğin, işletmenin sabit sayıda hisse senedine dönüştürülebilir bir tahvil ihraç ettiğini varsayalım. İhraççı açısından dönüştürülebilir tahvil iki unsurdan oluşmaktadır. Birincisi, tahvilin hisse senedine dönüştürülemeyen kısmı için işletmenin ödemekle yükümlü olduğu faiz ve ana para tutarı. Bu kısım finansal borç tanımına uymaktadır. Çünkü ihraççının nakit ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. ikincisi ise; işletmenin sabit sayıda hisse senedine dönüştürme hakkı verdiği seçenek. Bu kısım özkaynağa dayalı finansal araç tanımına girmektedir.

(10)

1.4. Faiz, Temettü, Kazanç ve Kayıpların Sunumu

Bir finansal aracın, finansal borç veya özkaynağa dayalı finansal araç olarak sınıflandırılması, bu finansal araca bağlı olarak ortaya çıkan faiz, temettü, kayıp ve kazançların kâr ya da zararda gelir veya gider olarak muhasebeleştirilmesini belirler.

Bir finansal araca bağlı veya finansal borç unsuru teşkil eden faizler, temettüler, kayıp ve kazançlar, kâr ya da zararda gelir veya gider olarak muhasebeleştirilir.

• Özkaynağa dayalı finansal araç sahiplerine yapılan ödemeler, işletme tarafından her türlü vergi indiriminden arındırılmış olarak doğrudan özkaynağa borç olarak muhasebeleştirilir (özkaynaktan indirilir).

• Özkaynak işlemlerinden kaynaklanan işlem maliyetleri, her türlü vergi indiriminden arındırılmış şekilde özkaynaktan indirilerek muhasebeleştirilir.

• Tamamı borç olarak muhasebeleştirilen hisselere ait temettü ödemeleri, bono faizlerinde olduğu gibi gider olarak muhasebeleştirilir.

• Finansal borçların geri satın alınması ya da yeniden finanse edilmesi ile bağlantılı kazanç ve kayıplar kâr ya da zararda muhasebeleştirilirken, özkaynağa dayalı finansal araçların geri satın alınması ya da yeniden finanse edilmesi özkaynakta meydana gelen değişim olarak muhasebeleştirilir. Özkaynağa dayalı finansal aracın gerçeğe uygun değerinde meydana gelen değişiklikler finansal tablolara yansıtılmaz (ihraççı açısından).

1.5. Finansal Varlık ve Borçların Birbirinden Mahsup Edilmesi

Finansal varlık ve borçların birbirine mahsup edilerek netleştirilmeleri ve net tutarın finansal durum tablosunda gösterilmesi normalde yasaktır. Ancak aşağıda sayılan koşulların olması durumunda netleştirme yapılmasına izin verilmektedir:

Bir finansal varlık ve borcun birbirine mahsup edilerek (netleştirilerek) net tutarın finansal durum tablosunda (bilançoda) gösterilmesi ancak ve ancak işletmenin;

(a) Muhasebeleştirilen tutarları netleştirme konusunda yasal bir hakkının bulunması ve (b) Net esasa göre ödemede bulunma ya da varlığı elde etme ve borcu ödeme işlemlerini

eş zamanlı olarak gerçekleştirme niyetinde olması durumunda mümkün olabilir.

(11)

İşletme, finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılma koşullarını taşımayan bir finansal varlığın devrini muhasebeleştirmesi sırasında, devrolunan varlığı ve buna ilişkin borçları netleştiremez (UMS 39, md.36).

2. UMS 39 FİNANSAL ARAÇLAR: MUHASEBELEŞTİRME VE ÖLÇÜM

Finansal araçların muhasebeleştirme ve ölçümüne ilişkin olarak IASB tarafından yayınlanmış iki standart bulunmaktadır. Bu standartlardan birincisi 39 nolu standarttır. UMS 39’da yer alan ölçümlemeye ilişkin ilkeler, karmaşık olduğu gerekçesiyle eleştirilere konu olmuş ve yeni bir standart yayınlama yönünde çalışmalara başlanmıştır. Bu çalışmaların birinci kısmı tamamlanmış ve finansal araçların muhasebeleştirme ve ölçümleme esaslarına yer verilen UFRS 9 yayınlanmıştır. UFRS 9’un ikinci kısmını yayınlama yönünde çalışmalar halen devam etmektedir. UFRS 9 tamamlandığında, UMS 39 tamamen yürürlükten kalkmış olacaktır.

2.1. Standardın Amacı ve Kapsamı

UMS 39’un amacı; finansal varlıkların, finansal borçların ve finansal olmayan kalemlerin alım veya satımına ilişkin özellikli bazı sözleşmelerin muhasebeleştirme ve ölçülmesine yönelik ilkeleri belirlemektir (UFRS 9’u erken uygulamayı tercih etmeyen işletmeler UMS 39’da yer alan muhasebeleştirme ve ölçüm esaslarını uygulamaya devam edeceklerdir). Standart kapsamında ele alınan konular aşağıdaki gibidir:

• Finansal araçların “gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlık ve finansal borçlar”, “vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar”, “kredi ve alacaklar”,

“satılmaya hazır finansal varlıklar” şeklinde dört sınıfa ayrılması,

• Bu sınıflarda yer alan finansal araçların muhasebeleştirilmesi ve finansal durum tablosu dışı bırakılmasına ilişkin ilkeler,

• Finansal varlık ve finansal borçların yeniden sınıflandırılması,

• Finansal varlıklarda değer düşüklüğü,

Türev ürünlerin tanımı ve hedging (riskten korunma) muhasebesi.

2.2.Finansal Araç Kavramı

UMS 32’de de açıklandığı gibi finansal araç, bir işletmenin finansal varlığı ile diğer bir işletmenin finansal borcunda ya da özkaynağa dayalı finansal aracında artışa neden olan herhangi bir sözleşmedir. Finansal araçlar; finansal varlıklar, finansal borçlar ve özkaynağa dayalı finansal araçları içerir.

(12)

UMS 39 kapsamında yer alan finansal araçlara ilişkin örnekler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Nakit,

• Vadesiz ve vadeli mevduat

• Senetsiz ve senetli alacaklar ve borçlar

• Menkul kıymetler (tahvil, hisse senetleri gibi). Bağlı ortaklıklar, iştirakler ve iş ortaklıklarındaki paylar da bu kapsamda yer alır. Ancak bunların muhasebeleştirilmesi ve ölçümüne ilişkin ayrı standartlar olmasından dolayı, ilgili standart hükümleri dikkate alınır.

• Türev araçlar (opsiyonlar, future sözleşmeleri, forward sözleşmeleri , swaplar gibi).

Finansal araç tanımına uymayan ancak özellikleri türev finansal araçlarla benzerlik gösteren bazı sözleşmeler de UMS 39’un kapsamı içine dahil edilmiştir. Bu durum, finansal olmayan bir kalemin alım veya satımına ilişkin sözleşmenin nakit veya başka bir finansal araçla takas edilmesi suretiyle net olarak ödendiği durumlarda sözkonusu olur.

Standart kapsamına tüm finansal araçlar girmektedir. Ancak aşağıda gösterilen finansal araçlar kendileri için ayrı bir standart olmasından dolayı UMS 39’un kapsamı dışında bırakılmıştır.

,

Kapsam dışı bırakılan finansal araçlar

• Kiralamadan doğan hak ve yükümlülükler

(Ancak kiraya veren tarafından muhasebeleştirilen kira alacakları, UMS 39’un bilanço dışı bırakma ve değer düşüklüğü hükümlerine tabidir. Kiralayan tarafından muhasebeleştirilen finansal kiralama borçları da bu standardın bilanço dışı bırakma hükümlerine tabidir).

• Bağlı ortaklıklardaki yatırımlar

• İştiraklerdeki ve İş ortaklıklarındaki yatırımlar

(Ancak işletmelerin bağlı ortaklıklar, iştirakler ve iş ortaklıklarındaki paylarını UMS 39’a göre değerlemeleri durumunda, UMS 39 hükümleri uygulanır).

• Çalışanlara sağlanan fayda planlarındaki işveren hak ve yükümlülükleri

• İşletme tarafından ihraç edilen ve özkaynağa dayalı finansal araç

Uygulanabilir standartlar

• UMS 17 Kiralama işlemleri

• UFRS 10 Konsolide finansal tablolar

• UMS 28 İştirakler ve iş ortaklıklarındaki payların muhasebeleştirilmesi

• UMS 19 Çalışanlara sağlanan faydalar

(13)

tanımına giren finansal araçlar

• Sigorta sözleşmelerindeki hak ve yükümlülükler

(Ancak sözleşmede bulunan saklı türev ürünler UMS 39’un kapsamı içindedir)

• Hisse bazlı ödeme işlemi ile ilgili finansal araçlar, sözleşme ve yükümlülükler

• Edinen ve satıcı pay sahibi arasında yapılan ve gelecekte işletme birleşmesine yol açacak olan forward sözleşmeleri

• UMS 37 uyarınca karşılık ayrılmış bir yükümlülüğün yerine getirilmesi amacıyla işletme tarafından yapılması gereken harcamaların geri ödenmesine yönelik haklar

• UFRS 4 Sigorta sözleşmleri

• UFRS 2 Hisse bazlı ödeme işlemleri

• UFRS 3 İşletme birleşmeleri

• UMS 37 Karşılıklar, koşullu borçlar ve koşullu varlıklar

2.3. Finansal Varlıklar ve Finansal Borçların Sınıflandırılması

UMS 39’da finansal varlıklar, muhasebeleştirme ve ölçüm esasları açısından 4 sınıfa ayrılmıştır. Finansal borçlar ise 2 sınıfa ayrılmıştır. Finansal varlık ve finansal borçların hangi sınıfta yer aldığı; bu kalemlerin ölçümleme esaslarını ve (maliyet bedeli, itfa edilmiş maliyet veya gerçeğe uygun değer) bu kalemlere ilişkin kazanç veya kayıpların finansal tablolarda raporlanmasını (kapsamlı kar veya zarar tablosu veya özkaynaklarda mı sunulacağını) etkilemektedir.

2.3.1. Finansal Varlıklar

UMS 39’a göre finansal varlıklar 4 başlık altında sınıflandırılmıştır.

• Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlıklar

• Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar

• Kredi ve alacaklar

• Satılmaya hazır finansal varlıklar

Aktif bir piyasada işlem görmeyen ve gerçeğe uygun değeri güvenilir bir şekilde ölçülemeyen özkaynağa dayalı finansal varlıklar yukarıdaki sınıflandırmaya dahil edilmemiştir. Bu nitelikte olan finansal varlıklar maliyet bedeli ile ölçümlenmektedir.

Finansal varlık veya borç, işletmenin ilgili finansal araca ilişkin sözleşmeye bağlı koşullarına taraf olması halinde kayda alınır (UMS 39, md. 14). Finansal varlıkların normal yoldan alış veya satış işlemi, teslim tarihi veya ticari işlem tarihi dikkate alınarak muhasebeleştirilir (UMS

(14)

39, md. 38). Finansal varlıkların normal yoldan alım veya satım işlemi; bir finansal varlığın genellikle yasal düzenlemeler veya ilgili piyasa teamülleri çerçevesinde belirlenen bir süre içerisinde teslimini gerektiren bir sözleşme çerçevesinde satın alınması veya satılmasıdır.

İşletmenin UMS 39’a uygun olarak sınıflandırdığı her bir varlık grubunun muhasebeleştirilmesinde, teslim tarihi veya işlem tarihi yöntemlerinden birini seçmesi ve bu yöntemi tutarlı bir şekilde devam ettirmesi gerekir. Yöntemin seçimi bir muhasebe politikası uygulamasıdır.

• Ticari işlem tarihi, işletmenin bir varlığı almayı veya satmayı taahhüt ettiği tarihtir.

Yani sözleşmenin düzenlendiği tarih, işlem tarihi olarak kabul edilir ve finansal varlık veya borç bu tarih dikkate alınarak muhasebeleştirilir . Buna göre, elde edilecek olan varlık ve buna ilişkin ödemede bulunma borcu ticari işlem tarihinde muhasebeleştirilir, ticari işlem tarihi itibariyle, satılan varlık bilanço dışı bırakılır, satıştan kaynaklanan kazanç ya da kayıp muhasebeleştirilir ve alıcının yapacağı ödemeye ilişkin bir alacağın muhasebeleştirilmesini gerektirir. Genellikle, mülkiyetin el değiştirmesinin söz konusu olduğu durumlarda, teslim tarihine kadar varlık ve buna bağlı borç üzerinde faiz tahakkuk etmeye başlamaz (UMS 39, UR 55).

• Teslim tarihi, bir varlığın işletmeye teslim edildiği veya işletme tarafından teslim edildiği tarihtir. Finansal olaya konu olan varlık, teslim edilip mülkiyeti alıcıya geçtiği tarihte kayda alınır, varlık işletme tarafından teslim edildiği tarih itibariyle bilanço dışı bırakılır ve yine aynı tarih itibariyle elden çıkarma kazanç ya da kaybı muhasebeleştirilir. Teslim tarihinin esas alındığı durumlarda, ticari işlem tarihi ve teslim tarihi arasındaki dönem boyunca varlığın gerçeğe uygun değerinde meydana gelen değişimler muhasebeleştirilir. İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen varlıkların teslim tarihi muhasebesi uygulanarak muhasebeleştirildiği durumlarda, işlem tarihi ile teslim tarihi arasındaki süre içerisinde elde edilecek olan varlığın gerçeğe uygun değerinde meydana gelen değişiklikler (değer düşüklüğü zararları hariç) finansal tablolara yansıtılmaz (UMS 39, md. 57). Başka bir ifadeyle, gerçeğe uygun değerdeki değişim, maliyetinden veya itfa edilmiş maliyetinden varlıklar için muhasebeleştirilmez, diğer yandan, ticari işlem tarihi ile teslim tarihi rasında geçen sürede, finansal varlığın gerçeğe uygun değerinde meydana gelen değişimler; gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflandırılan finansal varlıklar için kâr veya zararda,

(15)

satılmaya hazır olarak sınıflandırılan finansal varlıklar için ise diğer kapsamlı kar veya zararda (özkaynaklarda) muhasebeleştirilir (UMS 39, UR 56).

2.3.1.1. Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kar veya Zarara Yansıtılan Finansal Varlıklar Bir finansal varlığın gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlık olarak sınıflandırılabilmesi için iki temel özelliğe sahip olması gerekir:

a) Varlık alım satım amaçlı olarak sınıflandırılmıştır. Finansal varlığın alım satım amaçlı olarak sınıflandırılabilmesi için,

i) Yakın bir tarihte tekrar satılmak veya geri satın alınmak amacıyla edinilmiş olması, ii) Kısa dönemde kar elde etmek amacıyla edinilen finansal araçlardan oluşan bir

portföyün parçası olması veya

iii) Bir türev ürün olması gerekir ( etkin bir finansal riskten korunma aracı olan türev ürünler hariç).

b) İlk muhasebeleştirme esnasında işletme tarafından gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan olarak sınıflandırılmıştır.

Aktif bir piyasada işlem görmeyen ve gerçeğe uygun değeri güvenilir bir şekilde ölçülemeyen özkaynağa dayalı finansal araçlara (hisse senetleri) yapılan yatırımlar, gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan olarak sınıflandırılamaz.

İlk Muhasebeleştirme

Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kar veya Zarara Yansıtılan Finansal Varlıklar ilk muhasebeleştirmede gerçeğe uygun değeri üzerinden ölçülür. Gerçeğe uygun değerin tespitinde aktif piyasa fiyatı dikkate alınır. Gerçeğe uygun değer, karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirilmesi ya da bir borcun ödenmesi halinde ortaya çıkması gereken tutardır . Aktif bir piyasada kayıtlı bir fiyatın varlığı gerçeğe uygun değerin en iyi göstergesidir. Bu tür varlıklar aktif bir piyasada işlem gördüğü için, gerçeğe uygun değerin tespiti son derece kolaydır. Borsa değeri gerçeğe uygun değerin en uygun göstergesi olarak kabul edilir. İlk muhasebeleştirmede genellikle gerçeğe uygun değerin finansal varlığı satın almak için ödenen tutara eşit olduğu kabul edilir. UMS 39’da da ilk muhasebeleştirmede bir finansal aracın gerçeğe uygun değerinin en iyi göstergesinin işlem fiyatı olduğu kabul edilmiştir.

Gerçeğe uygun değere işlem maliyetleri ilave edilmez. İşlem maliyetleri, bir finansal varlık veya finansal borcun edinilmesi, ihraç edilmesi veya elden çıkarılması ile doğrudan

(16)

ilişkilendirilebilen ek maliyetlerdir. Ek maliyet, işletme, ilgili finansal aracı edinmemiş, ihraç etmemiş veya elden çıkarmamış olsaydı oluşmayacak olan maliyettir. İşlem maliyetleri, acentalara (satış temsilcileri olarak faaliyet gösteren çalışanlar dahil), danışmanlara, simsar ve satıcılara ödenen ücret ve komisyonları, düzenleyici kurumlar ve menkul kıymet takası için ödenen ücretleri, transfer ve gümrük vergilerini içerir. İşlem maliyetlerine, borç primleri ya da iskontolar, finansman maliyetleri veya işletmenin kendi iç yönetimi ile ilgili maliyetler ya da saklama maliyetleri dahil değildir..

Örnek :

İşletme 10.01.2012 tarihinde alım satım amaçlı olarak, borsada işlem gören bir şirketin borsa değeri 100 TL olan hisse senetlerinden 1.000 adedini bir aracı kurum aracılığıyla satın almıştır. Aracı kurum, komisyon ücreti olarak 2.000 TL almıştır.

10.01.2012 1..GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI KAR VEYA ZARARA YANSITILAN FİNANSAL VARLIKLAR

6.. KOMİSYON GİDERLERİ

600 200

1.. BANKALAR 100 200

İzleyen Dönemlerde Ölçümleme ve Muhasebeleştirme

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar, izleyen dönemlerde de gerçeğe uygun değerlerinden ölçülür. Bu değer hesaplanırken, satış veya diğer türden elden çıkarmalarda oluşabilecek işlem maliyetleri dikkate alınmaz. Örneğin, birimi 50 TL olan bir hisse senedinin dönem sonundaki gerçeğe uygun değerinin 60 TL, satışı halinde doğabilecek işlem maliyetlerinin ise 2 TL olması durumunda, hisse senedi 60 TL üzerinden değerlenir, olası işlem maliyetleri bu değerden düşülmez.

Finansal varlığın gerçeğe uygun değerinde meydana gelen değişiklikler doğrudan kar veya zararda muhasebeleştirilir.

(17)

Örnek :

İşletme alım-satım amacıyla, borsada işlem gören bir şirketin nominal değeri 10 TL olan hisselerinden 1.000 adedini birimi 20 TL den 27/12/2011 tarihinde banka aracılığıyla satın almıştır. Banka bu işlemden dolayı 250 TL komisyon aldığını bir dekontla işletmeye bildirmiştir. 31/12/2011 tarihinde hisse senetlerinin borsa değeri 25 TL’dir. Sözkonusu hisse senetlerinin tamamı 10/01/2012 tarihinde 26.000 TL’ ya satılmıştır. Banka bu işlemden dolayı 260 TL komisyon aldığını ve kalan tutarı işletmenin bankadaki hesabına aktardığını bildirmiştir.

a. Alış işlemi

27.12.2011 1..GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI KAR VEYA ZARARA YANSITILAN FİNANSAL VARLIKLAR 6.. KOMİSYON GİDERLERİ

20 000 250

1.. BANKALAR 20 250

b. Dönem sonu değerleme

31.12.2011 1..GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI KAR VEYA

ZARARA YANSITILAN FİNANSAL VARLIKLAR 5 000

6.. DİĞER OLAĞAN GELİR VE

KARLAR 5 000

Gerçeğe uygun değer artış karları

c. Satış işlemi

10.01.2012

1.. BANKALAR 6.. KOMİSYON GİDERİ

25.740 260

11. GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI KAR VEYA ZARARA YANSITILAN FİNANSAL VARLIKLAR

6.. FİNANSAL VARLIKLAR SATIŞ KARLARI

25.000

1.000

(18)

Örnek:

İşletme alım satım amacıyla bir şirketin borsada işlem gören ve nominal bedeli 90 TL olan bonolarından 50 adedini, adedi 100 TL’dan aracı kurum aracılığıyla satın almıştır. Aracı kuruma 45 TL komisyon ödenmiştir. İşletme bu bonoları kısa bir süre sonra toplam 4.900 TL’ya satmıştır. Aracı kurum bu işlemden dolayı 40 TL komisyon almıştır.

a) Alış işlemi

1..GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI KAR VEYA ZARARA YANSITILAN FİNANSAL VARLIKLAR

6.. KOMİSYON GİDERLERİ

5 000 45

1.. BANKALAR 5 045

b) Satış işlemi

1.. BANKALAR

6.. FİNANSAL VARLIKLAR SATIŞ ZARARLARI 6.. KOMİSYON GİDERİ

4.860 100 40 11. GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI KAR VEYA

ZARARA YANSITILAN FİNANSAL VARLIKLAR 5.000

Alım satım amaçlı olarak sınıflandırılan borçlanmaya dayalı finansal varlıklar dönem sonlarında gerçeğe uygun değerle değerlenir. Bu varlıklara ilişkin işlemiş faizler ayrıca dikkate alınmaz. Aslında, normal koşullarda gerçeğe uygun değerin oluşmasında, işlemiş olan faiz etkilidir.

(19)

2.3.1.2.Vadeye Kadar Elde Tutulacak Yatırımlar

Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar, işletmenin vadeye kadar elde tutma niyet ve imkanının bulunduğu, sabit veya belirlenebilir nitelikte ödemeler içeren ve sabit bir vadesi bulunan, türev olmayan finansal varlıklardır. Bu yatırımlara örnek olarak tahviller ve diğer borçlanma araçları verilebilir.

İşletmenin sabit vadeli bir finansal varlıktaki yatırımını belirli bir süreyle (vadeye kadar) vadeye kadar elde tutma niyetinin olması gerekir. Eğer işletmenin ilgili finansal varlığı belirsiz bir süreyle elinde tutma niyeti varsa, bu durumda vadeye kadar elde tutulan yatırım olarak sınıflandırılamaz. İşletmenin, ilgili finansal varlığı likidite ihtiyacı ortaya çıktığında yada piyasa faiz oranlarında veya risklerinde oluşabilecek değişimler karşısında satmaya hazır olması halinde, vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar olarak sınıflandıramaz..

Özkaynağa dayalı finansal araçlar, hem ömürleri belirsiz (vade olmadığından) (adi hisse senetleri gibi) hem de hamillerinin alacağı tutarlar önceden belirlenemeyen bir biçimde değişebileceğinden (hisse opsiyonları, hisse senedi ilmuhaberleri ve benzeri haklarında olduğu gibi) vadeye kadar elde tutulacak yatırım olamazlar. Vadeye kadar elde tutulacak yatırımların tanımında yer alan sabit veya belirlenebilir ödemeler ve sabit vade kavramları, yatırımı elinde bulundurana yapılacak faiz ve anapara benzeri ödemelere ilişkin tutar ve tarihlerin sözleşmeye bağlı olarak belirlendiğini ifade eder. Sözleşmeye bağlı ödemelerin sabit veya belirlenebilir olduğu ve vadeye kadar elde tutulacak finansal varlık olarak sınıflandırılmasına yönelik diğer kriterler karşılandığı sürece, önemli oranda ödenmeme riskinin bulunması ilgili finansal varlığın vadeye kadar elde tutulacak olarak sınıflandırılmasına engel teşkil etmez.

Eğer işletme vadeye kadar elde tutulan yatırımlar olarak sınıflandırdığı finansal varlıklarının önemsiz sayılamayacak tutarda bir kısmını cari yıl veya son iki yıl içerisinde vadeyi beklemeden satmışsa veya yeniden sınıflandırmışsa, takip eden iki yıl boyunca hiçbir finansal varlığını vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar şeklinde sınıflandırmasına izin verilmemektedir. Ancak aşağıda belirtilen satış veya yeniden sınıflandırma işlemleri bu kuralın istisnasıdır:

• Piyasa faiz oranlarındaki değişikliğin varlığın gerçeğe uygun değerinde çok önemli değişikliğe neden olmayacağı, vadesine yakın bir tarihte varlığın satılmış veya yeniden sınıflandırılmış olması,

(20)

• Orijinal değerine yakın bir kısmının önceden belirlenmiş ödemeler veya peşin ödemeler yoluyla tahsil edilmiş olan varlığın vadesinden önce satılması veya yeniden sınıflandırılması,

• İşletmenin kontrolünde olmayan, tekrarı olmayan ve önceden makul biçimde tahmin edilemeyen bir durumun gerçekleşmesi nedeniyle yapılan satışlar.

Bir finansal varlığın vadeye kadar elde tutulan yatırım olarak sınıflandırılabilmesi için aktif bir piyasada kote olması gerekir. Bu koşul, vadeye kadar elde tutulacak yatırımları kredi ve alacaklardan ayıran en önemli özelliktir. Kredi ve alacaklar ile alım satım amacıyla elde tutulan finansal varlıklar vadeye kadar elde tutulan yatırım olarak sınıflandırılamaz.

Vadesiz bir borçlanma aracına ait sözleşme koşullarının faiz ödemelerinin belirsiz bir süre için yapılmasını öngörmesi durumunda, vade olmadığından, ilgili borçlanma aracı vadeye kadar elde tutulacak finansal varlık olarak sınıflandırılamaz. Geri çağrılabilir bir finansal varlık ihraçcı tarafından geri çağrılana veya vadesi dolana kadar, hamilin onu elinde bulundurma niyet ve imkanının bulunması ya da hamilin söz konusu finansal varlığın defter değerinin tamamına yakınını geri kazanacak olması, ilgili finansal varlığın vadeye kadar elde tutulacak yatırım olarak sınıflanması sonucunu doğurur.

İlk Muhasebeleştirme

Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar, diğer finansal varlıklarda olduğu gibi, işletmenin ilgili finansal araca ilişkin sözleşmeye bağlı koşullarına taraf olması halinde kayda alınır. Finansal varlıklar, ilk muhasebeleştirmede gerçeğe uygun değerleri ile kayda alınır. İşlem maliyetleri gerçeğe uygun değere dahil edilir.

UMS 18 Hasılat standardına göre, faiz içeren bir menkul kıymetin ediniminden önce ödenmemiş faizin tahakkuku durumunda, sonradan tahsil edilen faiz, edinim öncesi ve edinim sonrası dönemlere ayrılır ve yalnızca edinim sonrasına ait kısmı, hasılat olarak finansal tablolara yansıtılır.

(21)

İzleyen Dönemlerde Ölçümleme ve Muhasebeleştirme

Vadeye kadar elde tutulacak yatırımların, borsada işlem görmeleri gerçeğe uygun değerle değerlemelerini gerekli kılmaz. Bu varlıklar etkin faiz oranıyla itfa edilmiş maliyetleri üzerinden değerlenirler.

İtfa edilmiş maliyet, finansal varlık veya finansal borcun ilk muhasebeleştirme sırasında ölçülen değerinden anapara geri ödemeleri düşüldükten, anılan ilk tutar ile vadedeki tutar arasındaki farkın etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan birikmiş itfa payı düşüldükten veya eklendikten ve değer düşüklüğü ya da tahsil edilememe durumuna ilişkin her türlü indirimin yapılmasından (doğrudan doğruya veya bir karşılık hesabı kullanılarak) sonra geriye kalan tutardır.

Etkin faiz yöntemi, finansal varlık veya borcun (veya bir finansal varlık veya borç grubunun) itfa edilmiş maliyetlerinin hesaplanması ve ilgili faiz gelir veya giderlerinin ilişkili olduğu döneme dağıtılması yöntemidir.

Etkin faiz oranı, finansal aracın beklenen ömrü boyunca veya uygun olması durumunda daha kısa bir zaman dilimi süresince yapılacak gelecekteki tahmini nakit ödeme ve tahsilatlarını tam olarak ilgili finansal varlık veya borcun net defter değerine indirgeyen orandır.

Örnek:

İşletme 5 yıl vadeli, nominal bedeli 100.000 TL, %6 faiz oranlı (her yılın sonunda faiz ödemesi yapılacaktır) tahvilleri 1 Ocak 2012 tarihinde banka aracılığıyla 93.400 TL’ya satın almıştır. Alış bedeli içinde, 100 TL komisyon ücreti de bulunmaktadır. İşletmenin amacı, tahvilleri vade bitimine kadar elde tutmaktır.

Gelecek 5 yıl boyunca elde edilecek nakit girişleri (faiz gelirleri) ve 5. nci yılın sonunda geri alınacak 100.000 TL’yı 93.400 TL’ya eşitleyen etkin faiz oranı yaklaşık %7.64 olarak hesaplanır. İşletme söz konusu tahvilleri toplamda 6.600 TL iskontolu olarak satın almıştır (100.000-93.400=6.600). Dolayısıyla, kar-zararda raporlanacak faiz gelirleri tutarı, aşağıdaki tablodan da görüleceği gibi, tahsil edilen tutardan daha yüksek bir rakam olacaktır.

(22)

Yıllar (A) Dönem başı itfa

edilmiş maliyet

(B) Nakit girişleri (%6)

©Faiz

geliri Ax

%7.64

(D) İskontonun İtfası C-B

Dönem sonu İtfa edilmiş maliyet A+D

2012 93.400 6.000 7.133 1.133 94.533

2013 94.533 6.000 7.220 1.220 95.753

2014 95.753 6.000 7.313 1.313 97.066

2015 97.066 6.000 7.413 1.413 98.479

2016 98.479 106.000 7.521 1.521 0

Kaynak: Wiley IFRS: Practical Implementation Guide and Workbook, s.256 Muhasebe kayıtları aşağıdaki gibidir:

01.01. 2012

2..VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR 93.400

1..BANKALAR 93.400

2..VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR 1..BANKALAR

1.133 6.000

6..FAİZ GELİRLERİ

7.133

31.12.2014

2..VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR 1..BANKALAR

1.313

6.000

6..FAİZ GELİRLERİ

7.313

31.12.2015

2..VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR 1..BANKALAR

1.413

6.000

6..FAİZ GELİRLERİ

7.413

(23)

31.12.2015 tarihli dönem sonu işlemleri esnasında, vadeye kadar elde tutulacak yatırım olarak sınıflandırılan ve vadesi 5 yıl olduğu için duran varlıklar grubunda raporlanmış olan tahvillerin, vadesine bir yıl kaldığı için, dönen varlıklar grubuna aktarılması gerekir.

31.12.2016

1.. BANKALAR 106.000

2..VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR 6..FAİZ GELİRLERİ

98.479 7.521

İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal varlıklar, iskontolu satın alınabileceği gibi, nominal bedelin üzerinde bir bedelle, diğer bir deyişle primli de satın alınabilir. Böyle durumlarda da tahsil edilen faiz tutarı ile kar-zararda raporlanacak faiz gelirleri tutarı, birbirinden farklı olacaktır.

Örnek:

İşletme 5 yıl vadeli, nominal bedeli 50.000 TL, %10 faiz oranlı (her yılın sonunda faiz ödemesi yapılacaktır) tahvilleri 1 Ocak 2012 tarihinde banka aracılığıyla 53.993 TL’ya satın almıştır. Alış bedeli içinde komisyon ücreti de bulunmaktadır. İşletmenin amacı, tahvilleri vade bitimine kadar elde tutmaktır. Tahvilin aktif piyasadaki faiz oranı %8’dir.

Buradaki örnekte işletme, vade bitiminde 50.000 TL geri ödemesi olan tahvilleri 53.993 TL’ya satın almıştır. Toplam 3.993 TL farkın yıllara dağılımı ve kar-zararda raporlanacak faiz gelirleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Yıllar (A) Dönem başı itfa

edilmiş maliyet

(B) Nakit girişleri (%10)

©Faiz

geliri Ax

%8

(D) Primin İtfası C-B

Dönem sonu İtfa edilmiş maliyet A-D

2012 53.993 5.000 4.319 681 53.312

2013 53.312 5.000 4.265 735 52.577

2014 52.577 5.000 4.206 794 51.784

2015 51.784 5.000 4.143 857 50.926

2016 50.926 55.000 4.074 926 0

Muhasebe kayıtları aşağıdaki gibidir:

01.01. 2012

2..VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR 53.993

(24)

1.. BANKALAR 53.993

31.12.2013

1..BANKALAR 5.000

FAİZ GELİRLERİ

VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR

4.265 735

31.12.2014

1..BANKALAR 5.000

FAİZ GELİRLERİ

VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR

4.206 794

31.12.2015

1..BANKALAR 5.000

FAİZ GELİRLERİ

VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR

4.193 857

31.12.2016

1..BANKALAR 55.000

FAİZ GELİRLERİ

VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR

4.074 50. 926

Örnek:

İşletme 1 Ocak 2012 tarihinde ihraç edilen, nominal bedeli 1.000 TL, faiz oranı %10, vadesi bir yıl olan tahvilleri 31 Ocak 2012 tarihinde işlemiş faizi ile birlikte 1008 TL’ya banka aracılığıyla satın almıştır (işlem maliyetleri ihmal edilmiştir).

(25)

31.01.2012

1..VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR Alış bedeli 1.000

İşlemiş faiz 8 1 008

1..BANKALAR 1 008

Sözkonusu tahvil ihraç tarihinden sonra satın alındığı ve vadeye kadar elde tutulacak yatırım olarak sınıflandırıldığı için, alış bedeli içinde yer alan işlemiş faizin, UMS 18 gereği, faiz gelirleri içinde raporlanmaması gerekir. Faiz geirleri olarak raporlanacak tutar, satın alma tarihinden vadeye kadar geçecek sürede elde edilecek olan tutar olacaktır.

31.12.2012

1..BANKALAR

1.100

VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR Alış bedeli 1 000

İşlemiş faizi 8

FAİZ GELİRLERİ

1.008 92

2.3.1.3. Satılmaya Hazır Finansal Varlıklar

Satılmaya hazır finansal varlıklar, satılmaya hazır olarak tanımlanan veya (a) kredi ve alacak,

(b) vadeye kadar elde tutulacak yatırım ya da

(c) gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlık olarak sınıflandırılmayan, türev olmayan finansal varlıklardır.

• Alım satım amacıyla elde tutulan finansal varlıklar ve türev araçlar satılmaya hazır finansal varlık olarak sınıflandırılamaz.

• Alım satım amaçlı olmayan ya da vadesi belirsiz olan ve likidite sıkıntısı ortaya çıktığında her an elden çıkarılabilecek durumda olan borçlanma araçları ve özkaynağa dayalı finansal araçlar bu grupta yer almaktadır.

(26)

İlk Muhasebeleştirme

Satılmaya hazır finansal varlıklar, ilk muhasebeleştirmede gerçeğe uygun değer üzerinden ölçülerek kayıtlara alınır. Gerçeğe uygun değere varlığın edinimi ile doğrudan ilişkilendirilebilen işlem maliyetleri dahil edilir. Genellikle varlık edinimi için ödenen bedel gerçeğe uygun değerle aynı olmaktadır.

İzleyen Dönemlerde Ölçümleme ve Muhasebeleştirme

Satılmaya hazır finansal varlıklar, ilk muhasebeleştirme işleminin ardından izleyen dönemlerde de gerçeğe uygun değer üzerinden ölçülür ve muhasebeleştirilir. Bu değerden muhtemel satış maliyetleri düşülmez.

• Satılmaya hazır finansal varlığa ilişkin olarak ortaya çıkan kazanç veya kayıplar (değer düşüklüğü zararları ve kur farkı kazanç ve kayıpları hariç olmak üzere), söz konusu finansal varlık bilanço dışı bırakılıncaya kadar diğer kapsamlı gelirde (özkaynaklarda) muhasebeleştirilir.

• Etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan faizler kar veya zararda muhasebeleştirilir.

• Satılmaya hazır özkaynağa dayalı finansal araçlardan kaynaklanan temettüler kar veya zararda muhasebeleştirilir.

• Satılmaya hazır finansal varlıkların elden çıkarılması durumunda, kazanç veya kaybın hesaplanmasında diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmiş bulunan her türlü birikmiş kazanç veya kayıplar da dikkate alınır. Varlığın finansal durum tablosu dışı bırakılması sonucunda, defter değeri ve elde edilen tutar ile diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan her türlü birikmiş kazanç veya kaybın arasındaki fark kar veya zararda muhasebeleştirilir. Daha önceden diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan birikmiş kazanç veya kayıplar yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır.

Satılmaya hazır finansal varlıklara ilişkin olarak ortaya çıkan kur farkının muhasebeleştirilmesinde, parasal ve parasal olmayan ayırımı yapılmaktadır. Parasal kalem niteliğindeki satılmaya hazır finansal varlıklarda ortaya çıkan kur farkları doğrudan kar veya zararda muhasebeleştirilir (örneğin, yabancı paralı ve faiz getirili menkul kıymetler, satışa hazır olarak sınıflandırılmış ise, bu varlıkların dönem sonundaki değerlemesinde ortaya çıkan kur farkları kar veya zarara yansıtılır). Parasal olmayan satılmaya hazır finansal varlıklar (özkaynağa dayalı finansal araçlar, hisse senetleri gibi) da ortaya çıkan kur farkları ise, diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir (UMS 39, UR83).

(27)

Örnek:

İşletme borsada işlem gören bir şirketin nominal değeri 10 TL. olan hisselerinden 1.000 adedini 25 TL’ den 29/12/2011 tarihinde satın almıştır. Aracı kurum 250 TL komisyon almıştır. Hisse senetlerinin alış bedeli ve komisyon gideri banka aracılığıyla ödenmiştir. 31/12/2011 tarihinde bu hisse senetlerinin borsa değeri 28 TL’

dir. Hisse senetlerinin tamamı 15/01/2012 tarihinde toplam 30.000 TL ya satılmıştır (işlem maliyetleri dahil)

a) Alış işlemi

31.12.2012 24.SATILMAYA HAZIR FİNANSAL VARLIKLAR.

Hisse senetleri

25 250

102..BANKALAR 25 250

b)Dönem sonu değerleme

31.12.2012 24.SATILMAYA HAZIR FİNANSAL VARLIKLAR.

Hisse senetleri

2 750

5.. FİNANSAL VARLIKLAR DEĞERLEME

FARKLARI

2 750

İşletme satılmaya hazır finansal varlık olarak sınıflandırdığı hisse senetlerinin gerçeğe uygun değerinde ortaya çıkan ve henüz fiilen realize olmamış kazancı özkaynaklarda, diğer kapsamlı gelirin bir unsuru olarak muhasebeleştirmiştir.

15.01.2012

102 BANKALAR

5..FİNANSAL VARLIKLAR DEĞERLEME FARK.

30 000 2 750

24. SATILMAYA HAZIR FİNANSAL VARLIKLAR

Hisse senetleri

6.. FİNANSAL VARLIKLAR SATIŞ KARI

28.000

4 750

(28)

İşletme 25.250 TL’ya satın almış olduğu hisse senetlerini 30.000 TL’ya satmıştır. Bu işlem neticesinde gerçekleşen kazanç tutarı 4.750 TL kapsamlı kar veya zarar tablosunda raporlanmıştır. Satış karının hesaplanmasında, varlığa ilişkin önceki dönemde diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmiş olan tutar da dikkate alınmıştır.

Eğer bu hisse senetlerinin 31/12/2011 tarihinde gerçeğe uygun değeri 22 TL olsaydı bu durumda zarar ortaya çıkardı ve bu zarar da özkaynaklarda, diğer kapsamlı gelirin bir unsuru olarak raporlanırdı.

31.01.2012

5..FİNANSAL VARLIKLAR DEĞERLEME FARK 3 250

24.SATILMAYA HAZIR

FİNANSAL VARLIKLAR 3 250

Satış işlemi

15.01.2012

102 BANKALAR 30 000

5.. FİNANSAL VARLIKLAR DEĞERLEME FARKI

24. SATILMAYA HAZIR FİNANSAL VARLIKLAR

Hisse senetleri

645.FİNANSAL VARLIKLAR SATIŞ KARI

3 250

22 00

4 750

İşletme 25.250 TL’ya satın almış olduğı hisse senetlerini 30.000 TL ya satmıştır. Bu işlemden gerçekleşen kazanç tutarı 4.750 TL dır.

(29)

Örnek (Özerhan ve Yanık, 2012: 188) :

İşletme 01.12.2008 tarihinde, likidite ihtiyacı ortaya çıktığında satmak üzere bir özel sektörün ihraç ettiği bonoyu satın alıyor. Özel sektör bonosunun nominal bedeli 2.000 TL. olup, vadesi 6 aydır. Alış bedeli 1.700 TL’dır (işlem maliyeti ihmal edilmiştir). Dönem sonunda bononun borsa değeri 1.800 TL. dır.

a) Alış işlemi

01.12.2008

2..SATILMAYA HAZIR FİNANSAL VARLIKLAR Özel Kesim Tahvil, Senet ve Bonoları

Alış bedeli

1 700

1.. BANKALAR 1 700

b) Dönem sonu değerleme

31.12.2008

2.. SATILMAYA HAZIR FİNANSAL VARLIKLAR Özel Kesim Tahvil, Senet ve Bonoları

Faiz gelir 46,72 Borsa değer artışı 53,28

100

6..FAİZ GELİRİ

5..FİNANSAL VARLIKLAR DEĞERLEME FARKLARI

46,72

53,28

BD = GD / (1+i)m/12 2000 = 1700 * (1+i)6/12 i = 0,384

2000/(1+0,384)5/12 = 1746,72

İşlemiş faiz= 1746,72 – 1700 = 46,72

(30)

c) Dönem sonunda bononun borsa değerinin 1.600 TL. olması durumunda aşağıdaki kayıt yapılır.

31.12.2008

5..FİNANSAL VARLIKLAR DEĞERLEME FARKLARI 146,72

6..FAİZ GELİRLERİ

2..SATILMAYA HAZIR

FİNANSAL VARLIKLAR

Özel Kesim Tahvil Senet ve Bonoları

Borsa değer azalışı

46,72 100

Değer azalışını hesaplamadan önce, işlemiş faizin tahakkuk ettirilmesi, bu tahakkuk işleminden sonra varlığın defter değeri ile gerçeğe uygun değerinin karşılaştırılması gerekir.

2.3.1.4. Kredi ve Alacaklar

Kredi ve alacaklar, sabit veya belirlenebilir nitelikte ödemelere sahip olan ve aktif bir piyasada işlem görmeyen, türev olmayan finansal varlıklardır.

işletmenin derhal veya yakın bir tarihte satmak niyetinde olduğu alım satım amaçlı elde tutulan olarak sınıflandırılan varlıklar ile işletme tarafından ilk muhasebeleştirme sırasında gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflanan türev olmayan finansal varlıklar kredi ve alacaklar tanımı kapsamı dışındadır. Aynı şekilde, işletmenin ilk muhasebeleştirme sırasında satılmaya hazır varlık olarak sınıfladığı türev olmayan finansal varlıklar ve satılmaya hazır olarak sınıflanması gereken ve alacaklının, kredi değerliliğindeki kötüleşme dışındaki nedenlerden ötürü yapılan ilk yatırımın tamamına yakın bir kısmını geri kazanamayabileceği türev olmayan finansal varlıklar da bu kapsam dışındadır. Kredi veya alacak niteliğinde olmayan varlıklardan oluşan bir varlık havuzundaki paylar (örneğin bir yatırım fonundaki veya benzer bir fondaki paylar) da kredi veya alacak değildir.

Sabit ya da belirlenebilir ödemeleri olan türev olmayan finansal varlıklar (kredi varlıkları, ticari alacaklar, borçlanma araçlarındaki yatırımlar ve bankalardaki mevduat dahil) potansiyel olarak kredi ve alacak tanımını karşılar. Bununla birlikte, aktif bir piyasada işlem gören bir finansal varlık, kredi ve alacak olarak sınıflandırılma niteliklerine sahip değildir (TMS 39, UR25). Alacak, gelecekte sözleşmeden doğan nakit alma hakkını temsil eden finansal varlıktır. Ticari alacaklar, alacak senetleri gibi kalemler bu kapsama girmektedir.

(31)

İlk Muhasebeleştirilme

İşletmenin bir sözleşmenin tarafı haline gelmesi ve bunun sonucunda, nakit elde etmeye ilişkin yasal bir hakkının oluşması durumunda ilgili koşulsuz alacak kayda alınır. Diğer finansal varlıklarda olduğu gibi, kredi ve alacaklar ilk muhasebeleştirilmesi esnasında gerçeğe uygun değer üzerinden ölçülür. İşlem maliyetleri de gerçeğe uygun değere ilave edilir (UMS 39, md.

43).

İzleyen Dönemlerde Ölçümleme ve Muhasebeleştirme

Kredi ve alacaklar izleyen dönemlerde etkin faiz yöntemi ile hesaplanan itfa edilmiş maliyetinden ölçülür.

Örnek (Özerhan ve Yanık, 2012: 191) :

İşletme 01.12.2008 tarihinde, peşin bedeli 1.700 TL. olan ticari malını 6 ay vadeli olarak 2.000 TL. ya satıyor.

a) Satış işlemi

01.12.2008

1..ALACAK SENETLERİ 2 000

6..YURT İÇİ SATIŞLAR

1..ERTELENMİŞ VADE FARKI GELİRLERİ (-)

1 700

300

b) Dönem sonu değerleme

31.12.2008

1.. ERTELENMİŞ VADE FARKI GELİRLERİ 46,72

6..FAİZ GELİRİ 46,72

Alacak senedinin itfa edilmiş maliyeti üzerinden bilançoda gösterilebilmesi için, döneme ilişkin faiz gelirinin etkin faiz oranı üzerinden hesaplanması ve ERTELENMİŞ

(32)

VADE FARKI GELİRLERİ hesabında muhasebeleştirilmesi gerekir. Ertelenmiş vade farkı gelirleri hesabı, alacak bakiyesi veren, ancak finansal durum tablosunda ilgili varlık grubunun altında indirim unsuru olarak yer alan bir hesaptır. Yukarıdaki örnekte, alacak senetleri bilançoda 2.000 TL, ertelenmiş vade farkı gelirleri ise 253,28 TL indirm unsuru olarak yer alır, dolayısıyla alacak senetleri itfa edilmiş maliyeti üzerinden (2.000-253,28= 1.746,72) finansal durum tablosunda raporlanmış olur. Etkin faiz oranı aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır.

BD = GD / (1+i)m/12 2000 = 1700 * (1+i)6/12 i = 0,384

2000/(1+0,384)5/12 = 1746,72 1746,72 – 1700 = 46,72

2.3.1.5. Finansal Varlıklarda Değer Düşüklüğü

Bir finansal varlık veya varlık grubunun değer düşüklüğüne uğradığına ilişkin tarafsız bir göstergenin bulunması durumunda, varlık veya varlık grubu değer düşüklüğüne uğrar ve değer düşüklüğü zararları oluşur.

Finansal varlığın veya finansal varlık grubunun değer düşüklüğüne uğradığına ilişkin tarafsız gösterge, ilgili finansal varlığı elinde bulunduranların aşağıdaki olaylara ilişkin tespit ettikleri gözlemlenebilir verileri içerir (UMS 39, md. 59):

(a) İhraç edenin veya taahhüt edenin önemli finansal sıkıntı içinde olması;

(b) Sözleşmenin ihlal edilmesi, örneğin faiz veya anapara ödemelerinin yerine getirilememesi veya ihmal edilmesi;

(c) Borçlunun içinde bulunduğu finansal sıkıntıya ilişkin ekonomik veya yasal nedenlerden ötürü, alacaklının, borçluya, başka koşullar altında tanımayacağı bir ayrıcalık tanıması;

(d) Borçlunun, iflas veya başka tür bir finansal yeniden yapılanmaya gireceği ihtimalinin yüksek olması;

(e) Finansal zorluklar nedeniyle söz konusu finansal varlığa ilişkin aktif piyasanın ortadan kalkması; veya

(f) Grup içindeki her bir finansal varlık itibariyle tespiti mümkün olmamakla birlikte, bir grup finansal varlığın ilk muhasebeleştirilmelerinden itibaren anılan varlıkların gelecekteki tahmini nakit akışlarında ölçülebilir bir azalış olduğuna işaret eden gözlemlenebilir veri bulunması. Bu tür bir veri aşağıdakileri içerir:

(33)

(i) Gruptaki borçluların ödeme durumlarında olumsuz anlamda değişiklikler yaşanması (örneğin temerrüde düşülen ödemelerin sayısının artması veya kredi limitleri dolup da sadece aylık asgari ödeme tutarını ödeyen kredi kartı borçlularının sayılarının artması); veya

(ii) Gruptaki varlıkların geri ödenmemesi ile ilişkili bulunan ulusal veya yöresel ekonomik koşullar (örneğin borçluların bulunduğu coğrafi bölgedeki işsizlik oranında artış yaşanması, ipotekli konut kredileri açısından ilgili bölgelerdeki gayrimenkul fiyatlarında düşüş olması, petrol üreticelerine kullandırılan kredi varlıkları açısından petrol fiyatlarında düşüş olması veya gruptaki borçluları etkileyen sanayi koşullarında olumsuz anlamda değişiklikler olması).

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zararda muhasebeleştirilen finansal varlıklarda değer düşüklüğü ayrıca hesaplanmamaktadır. Aşağıda sayılan finansal varlıklarda ise değer düşüklüğü hesaplanabilmektedir.

• Vadeye kadar elde tutulan yatırımlar

• Satılmaya hazır finansal varlıklar

• Kredi ve alacaklar

Vadeye Kadar Elde Tutulacak Yatırımlarda Değer Düşüklüğünün Muhasebeleştirilmesi

Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar itfa edilmiş maliyeti üzerinden ölçülmekte ve kayda alınmaktadır. Bu varlıklarda değer düşüklüğü zararı meydana geldiğine ilişkin tarafsız bir göstergenin bulunması durumunda, ilgili zararın tutarı, gelecekteki tahmini nakit akışlarının finansal varlığın orijinal faiz oranı (diğer bir ifadeyle, ilk muhasebeleştirme sırasında hesaplanan etkin faiz oranı) üzerinden iskonto edilerek hesaplanan bugünkü değeri ile defter değeri arasındaki fark olarak ölçülür. Varlığın defter değeri, doğrudan veya bir karşılık hesabı kullanılmak suretiyle azaltılır. İlgili zarar tutarı kâr veya zararda muhasebeleştirilir.İtfa edilmiş maliyetinden gösterilen kredi ve alacaklarda da aynı hususlar geçerlidir (UMS 39, md. 63).

İzleyen dönemlerde değer düşüklüğü zararının iptalini gerektiren bir olay ortaya çıktığında, değer düşüklüğü zararı doğrudan doğruya veya bir karşılık hesabı aracılığıyla iptal edilir. İptal edilecek tutar, varlık için hiç değer düşüklüğü zararı muhasebeleştirilmemiş olsaydı, iptal tarihi itibariyle itfa edilmiş değerinden fazla olamasına sebep olmaz. İptal edilen tutar kar veya zararda muhasebeleştirilir.

(34)

Örnek:

İşletme 01.12.2008 tarihinde, vadeye kadar elde tutmak (faiz geliri elde etmek) amacıyla, bir özel sektör kuruluşunun ihraç ettiği bonoyu satın alıyor. Bononun nominal bedeli 2.000 TL.

olup, vadesi 6 aydır. Alış bedeli 1.700 TL.dır (işlem maliyeti ihmal edilmiştir). 31.12.2008 tarihinde yapılan değerlemede, bononun vadesinde değer düşüklüğüne uğrayacağı ve 2.000 TL. tahsil edilemeyeceği anlaşılmıştır. Vadede tahsil edilecek nakit akışının net bugünkü değeri 1.500 TL. olarak tahmin edilmektedir (% 38,4 faiz oranı üzerinden iskonto edilmiş tutar).

a) Alış işlemi

01.12.2008

1..VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR Özel Kesim Tahvil, Senet ve Bonoları

Alış bedeli

1 700

1..BANKALAR

1 700

b) Dönem sonu değerleme

31.12.2008

1.. VADEYE KADAR ELDE TUTULACAK YATIRIMLAR Özel Kesim Tahvil, Senet ve Bonoları

Faiz gelir

46,72

6..FAİZ GELİRİ 46,72

31.12.2008 6..KARŞILIK GİDERİ

246,72

1..FİNANSAL VARLIKLAR DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ

KARŞILIĞI 246,72

(1.746,72 – 1.500 = 246,72)

Yukarıdaki kayıtla, varlığın 1.500 TL. üzerinden finansal durum tablosunda (bilanço) gösterilmesi sağlanmış olmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

TMS 38 : Maddi Olmayan Duran Varlıklar (Değişiklik) TMS 39 : Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme TMS 39 : Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme (Değişiklik).

Maddi duran varlıkların maliyeti ise bir varlığın elde edilmesinde veya inşaatında ödenen nakit veya nakit benzerlerini veya verilen diğer bedellerin gerçeğe uygun

• Gerçe¤e Uygun De¤er Fark› Kar (Zarar)’a Yans›t›lan Fi- nansal Varl›klar: (1) Al›m-sat›m amaçl› elde tutulan finansal varl›klar ile (2) ilk

Ġlk muhasebeleĢtirme sırasında gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflandırılmıĢ finansal varlıklar veya finansal borçlar ile TMS 39

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar, (alım-satım amaçlı finansal varlıklar ve gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar, (alım-satım amaçlı finansal varlıklar ve gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar, (alım-satım amaçlı finansal varlıklar ve gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal varlıklar, (alım-satım amaçlı finansal varlıklar ve gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara