• Sonuç bulunamadı

6331 SAYILI Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KANUNU’NUN BASIM SEKTÖRÜNDE UYGULAMALI ĠNCELENMESĠ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "6331 SAYILI Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KANUNU’NUN BASIM SEKTÖRÜNDE UYGULAMALI ĠNCELENMESĠ"

Copied!
103
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

6331 SAYILI Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KANUNU’NUN BASIM SEKTÖRÜNDE UYGULAMALI ĠNCELENMESĠ

GÜLŞAH ŞEN KÖSE

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ İş Güvenliği Anabilim Dalı İş Güvenliği Programı

DANIġMAN Doç.Dr. Arif ÖZCAN

İSTANBUL, 2018

MARMARA ÜNĠVERSĠTESĠ

FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

(2)

M A R M A R A U N I V E R S I T Y

I N S T I T U T E F O R G R A D U A T E S T U D I E S I N P U R E A N D A P P L I E D S C I E N C E S

AN APPLIED INVESTIGATION IN PRINTING INDUSTRY OF LAW 6331 ON OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY LAW

GÜLŞAH ŞEN KÖSE 896416002

MA S TER TH ESIS Occupational Safety Department

Thesis Supervisor

Doç.Dr. Arif ÖZCAN

(3)

TEġEKKÜR

Yüksek lisans tezimin tüm aşamlarında bana rehberlik eden, yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Doç. Dr. Arif ÖZCAN 'a, çalışmalarımda sabrıyla, deneyimiyle bana bu yolda ışık tutan Yrd. Doç. Dr. Orhan SEVİNDİK'e ve son olarak attığım her adımda beni destekleyen, bana güç veren başta annem Şükran ŞEN olmak üzere aileme, eşime sonsuz teşekkür ederim.

Ocak, 2018 Gülşah ŞEN KÖSE

(4)

ĠÇĠNDEKĠLER

TEġEKKÜR ... ii

ÖZET ... vi

ABSTRACT ... vii

KISALTMALAR ... vııı TABLOLAR LĠSTESĠ ... ix

RESĠMLER LĠSTESĠ ... xiii

ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... xiii

BÖLÜM 1 – GĠRĠġ 1.1 Türkiye‟de İSG ... 2

1.1.1. Cumhuriyet Öncesi İSG Uygulamaları ... 2

1.1.2. Cumhuriyet Sonrası ISG Uygulamaları ... 3

1.1.3. Günümüzde İSG Uygulamaları ... 3

1.1.3.1. İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri ... 4

1.1.3.2. İş Sağlığı ve güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi ... 4

1.1.3.3 İşyeri Hekimi ve Uzman hizmeti ... 4

1.1.3.4. Tehlike Sınıfının Belirlenmesi ... 5

1.1.3.5. Risk değerlendirmesi ... 5

1.1.3.6. Acil durum planları ... 6

1.1.3.7. Çalışmaktan kaçınma hakkı ... 7

1.1.3.8. İş kazası ve meslek hastalığı bildirimi ... 7

1.1.3.9. Sağlık gözetimi ... 8

1.1.3.10. Çalışanların eğitimi... 8

1.1.3.11. Çalışanların görüş ve katılımı ... 9

1.1.3.12. Çalışan temsilcileri ... 9

1.1.3.13. İş sağlığı ve güvenliği kurulu ... 9

(5)

1.1.3.14. Alt işveren ve İş Sağlığı Güvenliği Koordinasyonu ... 10

1.1.3.15. İdari Para Cezaları ve Hukuki Yaptırımlar ... 10

1.2. Basım Sektörü ... 11

1.2.1. Basım Sektörünün Tarihsel Gelişimi ... 11

1.2.3. Basım İşletmelerinin Bölümleri ... 12

1.2.3.1. Baskı Öncesi ... 12

1.2.3.1.2. Montaj Aşaması ... 13

1.2.3.1.3. Kalıp Aşaması ... 15

1.2.3.2. Baskı ... 15

1.2.3.2.1 Ofset Baskı Çalışma Prensibi ... 16

1.2.3.1.2. Ofset Baskı Kalıpları ... 17

1.2.3.2.3. Ofset Baskı Mürekkepleri ... 18

1.2.3.3. Baskı Sonrası ... 19

1.2.4. Basım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği ... 19

1.2.4.1. Kimyasal Tehlikeler ... 19

1.2.4.2. Fiziksel Tehlikeler ... 20

1.2.4.3 Ergonomik Tehlikeler ... 20

1.2.4.3 Psikososyal Tehlikeler ... 20

1.2.4.4. İş Kazaları ve Mesleki Hastalıkları ... 21

BÖLÜM 2 - MATERYAL VE YÖNTEM 2.1. Yöntem ... 22

2.2. Evren ve Örneklem ... 22

2.3. Araştırmanın Hipotezleri ... 22

2.4. Verilerin Toplanması ve Analizi ... 23

2.4.1. Anket Formu ... 23

(6)

BÖLÜM 3 - BULGULAR VE ANALĠZ

3.1. Anket verilerinin güvenilirlik değerlendirmesi ... 25

3.2. Anket Katılımcılarını Tanımlayan Bulgular ... 25

3.3. Basım İşletmesi Çalışanlarının 6331 Sayılı Kanunu Bilme Durumu ... 28

3.4. Basım İşletmesi Çalışanlarının KKD Kullanma Durumları ... 28

3.5. Hipotezlere İlişkin Bulgular ... 29

3.5.1. İSG Eğitimlerinin Sürelerinin Mevzuata Uygunluğu Hipotezleri... 29

3.5.2. İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerine İlişkin Hipotezler ... 30

3.5.3. İşyeri Hekimi ve Uzman Hizmeti Hakkındaki Hipotezler ... 34

3.5.4. Basım İşletmelerindeki Risk Değerlendirmesine Yönelik Hipotezler ... 38

3.5.5. Basım İşletmelerindeki ilk Yardım ve Acil Müdahaleye Yönelik Hipotezler ... 44

3.5.6. Basım İşletmelerindeki Çalışmaktan Kaçınma Hakkı Hipotezleri ... 49

3.5.7. Basım İşletmelerindeki SGK Bildirimlerine Yönelik Hipotezler ... 52

3.5.8. Basım İşletmelerindeki Sağlık Gözetimine Yönelik Hipotezler ... 54

3.5.9. Basım İşletmelerindeki Çalışanların Eğitimlerine Yönelik Hipotezler ... 57

3.5.10. Basım İşletmelerindeki İSG Düzenlemelere Katılım Hipotezleri ... 66

3.5.11. Basım İşletmelerindeki Çalışan Temsilcilerine Yönelik Hipotezler ... 69

3.5.12. Basım İşletmelerindeki İSG Kuruluna Yönelik Hipotezler ... 72

3.5.13. Basım İşletmelerindeki İSG İle İlgili Denetimlere Yönelik Hipotezler ... 75

BÖLÜM 4 – SONUÇLAR VE ÖNERĠLER KAYNAKLAR ... 83

EKLER ... 88

EK1-Anket Formu ... 88

ÖZGEÇMİŞ ... 92

(7)

Türkçe Özet

6331 SAYILI Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KANUNU’NUN BASIM SEKTÖRÜNDE UYGULAMALI ĠNCELENMESĠ

Sanayi devrimi ile birlikte gelişen toplumlarda insanların çalıştıkları ortamlarda iyi olma hallerini koruyabilmek adına çeşitli düzenlemelerin yapılması zorunluluk haline gelmiştir. Tarihsel süreç içinde iş yaşantısında ortaya çıkan gelişmeler iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili prosedürlerin ya da yapılması gerekli olan her türlü faaliyetin devlet erki tarafından düzenlenmesini zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda Türkiye‟deki en geniş kapsamlı düzenleme 20.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmuştur. Kanun, proaktif bir yaklaşım temelinde iş yaşantısı ile ilgili sağlık ve güvenlik süreçlerini düzenlemektedir. Kanun‟un uygulanmasına başlamasından bu yana pek çok yönetmelik ve tebliğ yayımlanmıştır.

Çalışma, 26.12.2012 tarih ve 28509 Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Tehlike Sınflaması Tebliğinde, Tehlikeli (bazı bölümlerinde çok tehlikeli) sınıfta yer alan matbaa işletmelerindeki 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun‟un ve ilgili mevzuatın uygulanma durumu ortaya koymak üzerine hazırlanmıştır. Bu bağlamda basım işletmesi çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliği mevzuatıyla ilgili durumunu ortaya koymak üzere 19 hipotez geliştirilmiştir. Oluşturulan hipotezleri sınamak üzere basım işletmesi çalışanlarına hazırlanan anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler istatistik paket programları kullanılarak analizleri yapılarak değerlendirilmiştir. Sonuç olarak oluşturulan 9 hipotez doğrulanmazken, 10 hipotez ise kabul edilmiştir. Basım işletmesi çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bilgi durumunun göreceli olarak iyi olduğu ortaya çıkmıştır.

(8)

Ġngilizce Özet

AN APPLIED INVESTIGATION IN PRINTING INDUSTRY OF LAW NO 6331 ON OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY

In glowing societies with the industrial revolution, it has become a necessity to make various regulations in order to be able to maintain good conditions in people's working environment. In the historical period of the business life, it has been compulsory to regulate the developments, occupational health and safety procedures or any activities required to be done by the government. In this way; the most comprehensive regulations in Turkey entered into force on 20.06.2012 No. 6331 Occupational Health and Safety Act. The law regulates health and safety processes related to business life on the basis of a proactive approach. Since the implementation of the Law, many regulations and communiqués have been published. The study was prepared for the printing enterprises in the hazardous class (high hazardous in some sections) on the List of Workplace Hazards which is published in the official journal dated 26.12.2012 and numbered 28509, in order to reveal the Law on Occupational Health and Safety No. 6331 and the implementation of the related legislation. In this way, 19 hypotheses have been developed to present the issue of the occupational health and safety legislation of the printing employees. A questionnaire was applied to the print management employees to evaluate the hypotheses. The obtained data were analyzed by using statistical programs.

As a result, 9 hypotheses were not confirmed and 10 hypotheses were accepted. It has been found that the level of knowledge about occupational health and safety of print management employees is relatively good.

(9)

K I S A L T M A L A R / A B B R E V I A T I O N S

BM : Birleşmiş Milletler dB : desibel

SPSS : Statistical Package for the Social Sciences SGK : Sosyal Güvenlik Kurumu

KKD : Kişisel Koruyucu Donanım ĠSG : İş Sağlığı Ve Güvenliği

NACE : Avrupa Topluluğunda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması ILO : International Labour Organization

WHO : Dünya Sağlık Örgütü TCK : Türk Ceza Kanunu

(10)

TABLO LĠSTESĠ/LIST OF TABLES

Tablo 1. Likert Tipi Soruların Cronbach‟s Alpha Değeri ... 25

Tablo 2. Ankete Katılan Çalışanların, Çalıştıkları İşletmelerin Büyüklükleri ... 25

Tablo 3. Ankete Katılanların Cinsiyet Dağılımı ... 26

Tablo 4. Ankete Katılanların Yaş Dağılımı ... 26

Tablo 6. Çalışanların İş Yerlerindeki Görevleri ... 27

Tablo 7. Ankete Katılanların Basım Sektöründeki Deneyim Süreleri ... 27

Tablo 8. Ankete Katılan Çalışanların İş Yerlerindeki Çalışma Statürelir ... 28

Tablo 9. Çalışanların 6331 Sayılı İSG Kanununu Bilme Durumları ... 28

Tablo 10. Basım Sektöründe Çalışanların Kullandıkları KKD Türleri ... 29

Tablo 12. Çalışanların Deneyim Süresine Göre Kendilerini Güvende Hissetme Durumları ... 30

Tablo 13. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Çalışanların Kendilerini Güvende Hissetme Durumları ... 31

Tablo 14. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmenin Güvenlik Kurallarına Uymaya Teşvik Etmesine Bakışları ... 32

Tablo 15. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Çalışanların İşletmece Güvenlik Kurallarına Uymayı Teşvik Etmeye Bakış Açıları ... 33

Tablo 16. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmenin Güvenlikle İlgili Ekipmanları Kullanmayı Sağlamasına Bakış Açıları ... 33

Tablo 17. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Çalışanların İşletmenin, Güvenlile İlgili Ekipmanları Kullanmayı Sağlamasına Bakış Açıları ... 34

Tablo 18. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede Görev Alan İş Güvenliği Uzmanının Sektorde Yeterliliğinin Sorgulanması ... 35

Tablo 19. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmede Görev Alan İş Güvenliği Uzmanının Sektörde Yeterliliğinin Sorgulanması ... 36

Tablo 20. Çalışanlarin Deneyim Süresine Göre Işyeri Hekiminin Üretimde/Sahada Bulunmasinın sorgulanması ... 37

Tablo 21. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Işyeri Hekiminin Üretimde/Sahada Bulunmasinın Sorgulanması ... 37

(11)

Tablo 22. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmenin Aldığı Güvenlik

Önlemlerine Bakış Açıları ... 38 Tablo 23. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Çalışanların İşletmenin, Aldığı Güvenlik

Önlemlerine Bakış Açıları ... 39 Tablo 24. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmenin Fiziksel /Ergonomik

Şartlarına Bakış Açısı ... 40 Tablo 25. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Çalışanların İşletmenin Fiziksel /Ergonomik

Şartlarına Bakış Açısı ... 41 Tablo 26. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede Yapılan Risk Analiz Raporu

Hakkında Çalışanların Bilgilendirilmesinin Sorgulanması ... 42 Tablo 27. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmede Yapılan Risk Analiz Raporu

Hakkında Çalışanların Bilgilendirilmesinin Sorgulanması ... 42 Tablo 28. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmenin İlkyardım Olanaklarının

Yeterliliğinin Sorgulanması ... 43 Tablo 29. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Çalışanların, İşletmenin İlkyardım

Olanaklarının Yeterliliğinin Sorgulanması ... 44 Tablo 30. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmenin Acil Durum Ekipleri

Hakkında Bilgilerinin Sorgulanması ... 45 Tablo 31. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Çalışanların, İşletmenin Acil Durum Ekipleri

Hakkında Bilgilerinin Sorgulanması ... 45 Tablo 32. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede Yapılması Zorunlu Olan

Yangın Tatbikatının Sorgulanması... 46 Tablo 33. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmede Yapılması Zorunlu Olan Yangın

Tatbikatının Sorgulanması ... 47 Tablo 34. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede Tehlike Arz Eden Durumu

İşveren veya İş Güvenliği Kuruluna Bildiriminin Sorgulanması ... 48 Tablo 35. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Çalışanların İşletmede Tehlike Arz Eden

Durumu İşveren veya İş Güvenliği Kuruluna Bildiriminin Sorgulanması ... 48 Tablo 36. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede Hayati Tehlike İçeren

Durumla Karşılaştığında Çalışmaktan Kaçınma Hakkını Kullanabileceğini

Sorgulanması ... 49 Tablo 37. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Çalışanların Hayati Tehlike İçeren Durumla

Karşılaştığında Çalışmaktan Kaçınma Hakkını Kullanabileceğini Sorgulanması .. 50 Tablo 38. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İş Kazası Ve Meslek Hastalığının

Sgk‟ya Bildiriminin Sorgulanması ... 51

(12)

Tablo 39. İşletmelerin Büyüklüğüne İş Kazası Ve Meslek Hastalığının Sgk‟ya

Bildiriminin Sorgulanması ... 51 Tablo 40. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşe İlk Girişte Sağlık Tetkiklerinin

Yapılma Durumu ... 52 Tablo 41. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşe İlk Girişte Sağlık Tetkiklerinin Yapılma

Durumu... 53 Tablo 42. Çalışanların Deneyim Süresine Göre Basım İşletmelerinde Yapılan Periyodik

Sağlık Kontrollerinin Durumunu ... 54 Tablo 43. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Basım İşletmelerinde Yapılan Periyodik

Sağlık Kontrollerinin Durumunu ... 54 Tablo 44. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede Verilen İş Sağlığı ve

Güvenliği Eğitimlerinin Dinlenme Saatleri İçerisinde Verildiğinin Sorgulanması 55 Tablo 45. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre, Çalışanlara Verilen İş Sağlığı ve Güvenliği

Eğitimlerinin Dinlenme Saatleri İçerisinde Verildiğinin Sorgulanması ... 56 Tablo 46. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede Verilen İş Sağlığı ve

Güvenliği Eğitiminin Sadece İş güvenliği Uzmanı Tarafından Verimesi

Durumunun Sorgulanması ... 57 Tablo 47. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmede Verilen İş Sağlığı ve Güvenliği

Eğitiminin Sadece İş güvenliği Uzmanı Tarafından Verimesi Durumunun

Sorgulanması ... 58 Tablo 48. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede Verilen İş Sağlığı ve

Güvenliği Eğitim İçeriklerinin Çalıştığı Alan İle Bağlantısının Sorgulanması ... 59 Tablo 49. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmede Verilen İş Sağlığı ve Güvenliği

Eğitim İçeriklerinin Çalıştığı Alan İle Bağlantısının Sorgulanması ... 59 Tablo 50. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede Verilen İş Sağlığı

Eğitimlerinin İşyeri Hekimlerice Verilmesinin Durumu ... 60 Tablo 51. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmede Verilen İş Sağlığı Eğitimlerinin

İşyeri Hekimlerice Verilmesinin Durumu ... 51 Tablo 52. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede Makine ve Ekipmanlar

Değişiminde Eğitim Verilmesi Durumu ... 62 Tablo 53. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmede Makine ve Ekipmanlar

Değişiminde Eğitim Verilmesi Durumu ... 63 Tablo 54. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede İş Sağlığı ve Güvenliği ile

İlgili Düzenleme Yapılırken Çalışanların Görüş ve Fikirleri Alınması Durumu .... 64 Tablo 55. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmede İş Sağlığı ve Güvenliği ile İlgili

(13)

Tablo 56. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletme Çalışanların Güvenlik ile İlgili Konularda Bilgi Almasını Sağlama Durumu ... 65 Tablo 57. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletme Çalışanların Güvenlik ile İlgili

Konularda Bilgi Almasını Sağlama Durumu ... 66 Tablo 58. Çalışanların Deneyim Süresine Göre Çalışan Temsilcilerinin Çalışanlarca

Bilinme Durumunun Sorgulanması ... 67 Tablo 59. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Çalışan Temsilcilerinin Çalışanlarca Bilinme

Durumunun Sorgulanması ... 67 Tablo 60. Çalışanların Deneyim Süresine Göre Çalışan Temsilcileri ile Çalışanlar

Arasındaki İletişimin Sorgulanması ... 68 Tablo 61. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre Çalışan Temsilcileri ile Çalışanlar

Arasındaki İletişimin Sorgulanması ... 69 Tablo 62. Deneyim Süresine Göre İşletmede İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulunun

Çalışanlar Tarafından Bilinme Durumu ... 70 Tablo 63. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmede İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulunun

Çalışanlar Tarafından Bilinme Durumu ... 70 Tablo 64. Deneyim Süresine Göre İşletmede İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulunun Belirli

Aralıklarla Toplantı Yaptığının Çalışanlar Tarafından Bilme Durumunda ... 71 Tablo 65. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmede İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulunun

Belirli Aralıklarla Toplantı Yaptığının Çalışanlar Tarafından Bilme Durumunda . 72 Tablo 66. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmenin İş Sağlığı ve Güvenliği ile

İlgili Konularda Müfettişler Tarafından Kontrol Edildiğinin Sorgulanması ... 73 Tablo 67. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmenin İş Sağlığı ve Güvenliği ile İlgili

Konularda Müfettişler Tarafından Kontrol Edildiğinin Sorgulanması ... 73 Tablo 68. Çalışanların Deneyim Süresine Göre İşletmede Müfettişler Tarafından İş

Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Denetimlerin Üretim Alanında Yapılması Durumu 74 Tablo 69. İşletmelerin Büyüklüğüne Göre İşletmede Müfettişler Tarafından İş Sağlığı

ve Güvenliği İle İlgili Denetimlerin Üretim Alanında Yapılması Durumu ... 75

(14)

RESĠMLER LĠSTESĠ

Resim 1. Çoklu Montaj Örneği ... 14 Resim 2. CtP Kalıp Makinesi ve Kalıp Banyo Makinesi ... 15 Resim 3. Ofset Baskı Kalıbı ... 18

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil 1. Sayfa Yerleşim Planı ... 14 ġekil 2. Ofset Baskı Sistemi ... 15

(15)

BÖLÜM 1 – GĠRĠġ

İnsanlığın hayatta kalma mücadelesiyle başlayan çalışma hayatı, yaşadığı sorunlar, kullandığı üretim araçlarında ve üretim yöntemlerindeki değişimler, toplumda sağlık, güvenlik sorunlarını artırmış, ele alınması gereken bir konu haline gelmiştir (Öcal ve Öcal, 2016).

İş sağlığı ve iş güvenliğinde ilk çalışmalar, köle çalıştıran Eski Roma‟da gözlenmiştir.

Herodot, ilk kez yüksek kalorili besinlerle beslenmenin işgücü potansiyelini artıracağı üzerinde durmuştur.

Milattan önce (M.Ö.) 370‟li yıllarda Hipokrat kurşunun insan sağlığı üzerindeki zararlarını açıklayan çalışmalarıyla iş sağlığı konusuna dikkat çekmiştir. En önemli çalışmalar ise sanayinin gelişmesi sonucu, makineleşmenin artmasıyla hız kazanmıştır (Litvyakov, 2006:14-19).

İngiltere‟de 17. Yüzyıl ortalarında çalışma koşullarını biraz olsun düzeltilerek, kaza ve meslek hastalıklarının azaltılmasına önayak olmuştur. 1802 yılında çocuk ve kadın işçileri koruyan ilk yasa çıkarılmış, bu önemli adım Avrupa ve Amerika‟ya örnek teşkil etmiştir (Serter, 1993).

1840‟da İsviçre‟de, 1841‟de Fransa‟ da ve sonraki yıllarda Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri‟nde iş sağlığı ve güvenliği hakkında önemli kanunlar yürürlüğe sokulmuştur (Alper, 1992). İnternational Labour Organization (İLO) 1919 yılında kurularak, işçi sağlığı ve sorunlarına uluslararası seviyede bazı çözümler sağlamıştır.

1946 yılında ise Birleşmiş Milletlerce uzmanlık kuruluşu olarak kabul edilmiştir.

Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü ile ortak çalışmalar yapan birçok sayıda kurum ve kuruluş, iş sağlığı ve güvenliği açısından kayda değer adımlar atmıştır.

Uluslararası Çalışma Örgütü‟nün kimyasallar için belirlediği “işyerlerinde maruz kalma değerleri” ve iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili atılan adımlar ile imzalanan uluslararası sözleşmeler mevcut sıkıntıların çözümünde aktif rol oynamıştır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) katkılarıyla, iş sağlığı ve güvenliği açısından uygun olmayan çalışma şartlarının iyileştirilmesi amacı ile yapılan bilimsel çalışmalar ve yasal düzenlemeler iş güvenliği mevzuatını oluşturmada önem arz

(16)

etmektedir. Görüldüğü gibi bugünkü mevzuatın oluşmasında 19 yüzyıl ortalarında işveren-çalışan arasındaki mevcut şartları iyileştirmek için atılan adımlar rol oynamıştır.

Çalışan haklarını koruyan, cezai yaptırımlarla desteklenen bir süreç gelişmiştir. İş sağlığı ve güvenliği birçok ülkede anayasa güvence altına alınmıştır. (Orhan, 2007).

1.1 Türkiye’de ĠSG

1.1.1. Cumhuriyet Öncesi ĠSG Uygulamaları

Avrupa‟da yaşanan Sanayi Devrimi gelişmelerinin Osmanlı devleti bünyesinde oluşmaması ve buna bağlı olarak Anadolu topraklarına sanayi den kaynaklı gelişimlerin uzun zaman almasından dolayı iş sağlığı ve iş güvenliği alanında yapılan çalışmalar daha sonraki dönemlerde oluşmuştur. Cumhuriyet Dönemi‟nin öncesinde, Tanzimat süreci döneminde görebilmek mümkündür (Süzek, 2005:605-615).

Yapılan ilk çalışma, kömür ocaklarında çalışma koşullarının zorluğu ve çalışanların akciğerlerinden rahatsızlanması sonucu kömür üretiminin düşüşe geçmesi Madeni Hümayun Nazırı Dilaver Paşa tarafından hazırlanan tüzük 1865 yılında oluşturulmuştur.

Dilaver Paşa Nizamnamesi padişah tarafından onaylanmamış olmasına rağmen ülkemizde İSG tarihinin ilk kayıtlı mevzuatı olarak kabul edilmektedir. 100 maddeden oluşan bu tüzük kömür madenlerindeki yükümlülükler, çalışma şartlarının düzeltilmesi, hekimlerin görevlendirilmesi bakımından o yıllar için önemli bir çalışmadır.

(csgb.gov.tr).

Maadin Nizamnamesi ise Tanzimat‟tan sonra 1869 yılında yayınlanan ikinci önemli belge özelliği taşımaktadır. Bu düzenlemede, iş güvenliğini sağlama, bir hekim ve eczane bulundurma, iş kazası tazminatı gibi zorunluluklar getirmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulmasının ardından, cumhuriyet ilan edilmeden, 114 sayılı

“Zonguldak ve Ereğli Havza-i Fahmiyesinde Mevcut Kömür Tozlarının Amele Menfaii Umumiyesine Füruhtuna Dair Kanun” 28 Nisan 1921 ve 151 sayılı “Ereğli Havza-i Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun” 10 Eylül 1921 ile İSG ile ilgili iki tane yasal düzenleme yürürlüğe konulmuştur. Bu düzenlemeler ile iş kazası ve çalışanların maruz kaldığı meslek hastalıkları sonrası tazminat hakkı doğmuş, çalışma saatleri ve mesleki eğitim durumları düzeltilmiş, yardım sandıkları kurulmuş, prim sistemi ve sigorta ile ilgili yeni düzenlemeler oluşturulmuştur. (csgb.gov.tr).

(17)

1.1.2. Cumhuriyet Sonrası ĠSG Uygulamaları

Cumhuriyetin ilanından sonra sırasıyla, Hafta Tatili düzenlemesi hakkında Kanun 1924 yılında, TCK 1926 yılında, 1930 yılında Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Belediye Kanunu ve İSG ile ilgili düzenlemeler içeren ve bugünkü kanunların altyapısının hazırlayan mevzuat yayımlanmıştır. Atılan bu adımlar, bir nevi iş hayatını düzenlemeyi amaçlamıştır. Ancak sanayideki gelişmeler açısından yetersiz kalmış ve İş Kanunu gereksinimi ortaya çıkmıştır. 148 maddeden oluşan 3008 sayılı İş Kanunu 1936 yılında çıkartılmış ve 31 sene boyunca işlev görmüştür. İkinci Dünya Savaşı‟nın başlaması nedeniyle, bu kanunla sosyal güvenlik ve iş güvenliği yönünden ilerleme kayd etmesi beklenirken ne yazık ki Çalışma Bakanlığının kurulmasına yani 1945‟lere kadar önemli bir gelişme kaydedilmemiştir. 1967 yılında 931 sayılı ikinci İş Kanunu yürürlüğe girmiş, Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilip, yalnızca 39 ay işlev görmüştür. 1475 sayılı İş Kanunu ise İSG ile daha geniş hükümlere 1971 senesinde yürürlüğe girmiş ek kanunlar ve değişikliklerle 32 sene boyunca yürürlükte kalmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu 22 Mayıs 2003 tarihi itibarı ile İSG ile ilgili 13 adet maddeyi kapsadığından ayrıca önem arz etmektedir. 4857 Sayılı İş Kanununda İşveren ve işçinin yükümlülükleri, işçilerin güvenliğini tehlikeye düşürecek aksaklıkların tespiti halinde İşin durdurulması veya işyerinin kapatılması, sanayiden sayılan 50 üstü çalışanı bulunan 6 aydan fazla süreli işler için kurul oluşturulması, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurması, işçilere tehlikeli bir durumla karşılaşınca çalışmaktan kaçınma hakkı, işyerinde alkol ve uyuşturucu madde kullanım yasağı,18 yaş altı çalışanlar ve ağır ve tehlikeli işlerde doktor raporu, gebe ve emziren çalışanlar için kreş ve emzirme odası gibi düzenlemelerden bahsetmektedir (csgb.gov.tr).

1.1.3. Günümüzde ĠSG Uygulamaları

Uzun süren mevzuat çalışmaları nihayetinde gerek mevzuattaki eksiklikler gerek Avrupa Birliği adaylığımız, uluslararası taahhütlerimiz ve ülkemizin saygın toplumlar arasına girme isteği doğrultusunda kamuoyunun görüşlerinde alınarak hazırlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 30 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Kanunda büyük ölçüde caydırıcı cezalar bulunsa da proaktif anlayışı genel itibarı ile benimsemiştir.

(18)

6331 sayılı kanun uygulanmasına yönelik çalışmalar devam etmekte, etkinliğinin artması için bazı maddelerinde değişiklikler yapılarak düzenlenmiştir (csgb.gov.tr).

1.1.3.1 ĠĢ Sağlığı ve güvenliği Hizmetleri

6331 Sayılı Kanununun genel anlamda organizasyonunu düzenleyen maddesi 6.ncı maddedir. Söz konusu maddede işverenin çalışanlarını korumaya yönelik yükümlülüklerinin neler olduğunu açıklamaktadır.

6‟ıncı madde kapsamında işyerinde çalışanların sağlık kontrollerinin yapılması, mevcut risklerin belirlenmesi, korunma yolları hakkında önerileri bünyesinde toplayacak bir çalışma yapılması için işveren tarafından çalışanları arasından veya kendisi işyeri hekimi, iş güvenliği,uzmanı ve diğer sağlık personeli belgesine sahip olması durumunda isg katip üzerinden görevlendirebilecektir.Diğer bir yol ise iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin tamamını yahut bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilecektir. (Yılmaz, 2013).

1.1.3.2. ĠĢ Sağlığı ve güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi

Kanun „un 7 inci maddesinde kamu kurum ve kuruluşları hariç, işyeri nace kodu tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta bulunan ve on kişiden az çalışan istihdam eden işletmeler destekten faydalanabilmektedir (6331 Sayılı Kanun‟u). Şayet yapılan denetimlerde çalışanların sigorta bildirimlerinin yapılmadığı tespit edilirse, işverene yapılan bütün ödemeler yasal faizi ile tahsil edilir ve 3 yıl süre ile tekrar destekten faydalanamazlar (Korkut ve Tetik, 2013: 465-466).

1.1.3.3 ĠĢyeri Hekimi ve Uzman hizmeti

6331 sayılı kanunun 8‟inci maddesinde işveren tarafından görevlendirilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalışmalarını görevlerini baskı altında kalmadan, tarafsızlık ilkesi doğrultusunda yürütür. İşverene rehberlik ve danışmanlık yapar, tespit ettiği eksiklik ve aksaklıkları yazılı olarak işverene bildirir.

Yaptığı bildirimler içerisinde hayati tehlike arz eden veya meslek hastalığı riskini tetikleyecek durumlar var ise bakanlığa bildirimini yapmakla yükümlüdür. Aksi takdirde denetimler sonucu bildirim yapılmadığı tespit edilirse işyeri hekiminin ve iş güvenliği uzmanının sertifikaları ilk aşamada 3 ay ve olayın tekrarında ise 6 ay askıya alınır. Acar tarafından elektronik ortamda 2837 isg profesyonellerine yapılan anket

(19)

bildirimi sorgulandığında %78,91 bildirimde bulunacağını, %21,09 bildirimde bulunmayacağını belirtmiştir. Bakanlığa bildirim konusunda isg profesyonellerinin yaşları artıkça bildirim oranı yükselmiştir (Acar, 2014).

Bildirim sonucu işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı işten çıkarılırsa bir yıllık sözleşme tutarından az olmamak kaydı ile tazminata hükmedilir. Şayet bildirimin gerçek dışı olduğu açılan davada tespit edilirse kişinin belgesi altı ay askıya alınır.

İş güvenliği uzmanları tehlike sınıflarına dikkate alınarak görevlendirilirler; A sınıfı iş güvenliği uzmanı çok tehlikeli işlerde, B sınıfı iş güvenliği uzmanı tehlikeli işlerde, C sınıfı iş güvenliği uzmanı az tehlikeli işlerde görevlendirilir. Görevlendirmede sektörel anlamda bir kısıtlama bulunmamaktadır. Yapısal bir düzenleme ile iş güvenliği uzmanlarının kendi mesleki tecrübelerinin olduğu sektörlerde görev almaları uygulama açısından daha verimli olacağı düşünülmektedir (Tülü, 2014).

1.1.3.4. Tehlike Sınıfının Belirlenmesi

Tehlike sınıflarının tespit edilmesinde, mevcut işyerinde yapılmakta olan asıl iş dikkate alınır.

Asıl işin belirlenmesinde kararsızlığa düşülmesi durumunda işletmenin kuruluş gayesi dikkate alınır. İşletmede asıl iş tanımına uyan fazla sayıda iş yürütülüyorsa, bu faaliyetlerden çok tehlikeli sınıfa giren iş kolu esas alınır.

İş sağlığı ve güvenliği maliyetleri tehlike sınıfına göre artış göstermektedir. Bu durum dikkate alınacak olursa, örneğin hastanede temizlik ihalesi alan taşeron firma az tehlikeli sınıfta görülmektedir. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinden daha fazla faydalanabilmeleri adına çok tehlikeli sınıf bildirimi yapılması gerekirken, binaların genel temizliği az tehlikeli sınıfta yer almaktadır. Bu durum işverenlerin tehlike sınıfının bildiriminde hatalı beyanatta bulanabileceği gerçeğini düşündürtmektedir (Tehlikeli Sınıfları Tebliği).

1.1.3.5. Risk değerlendirmesi

6331 Sayılı Kanun „nun 10.maddesinde belirtildiği üzere işveren öncelikle çalışanları sonrasında işyerini ve çevreyi korumak amacıyla risk değerlendirmesini yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür (Risk Değerlendirme Yönetmeliği).

Risk değerlenlendirmesi daha önceden belirlenmiş ekip tarafından gerçekleştirilir.

Kurulan ekibi başta işveren veya vekili, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, işletmeyi

(20)

yakından bilen deneyimli destek elamanları, işyerindeki riskler konusunda bilgi sahibi olan çalışanlar görev alır. Görevlendirilen ekip işyerinde belirli risklerden etkilenebilecek çalışanların durumunu, işyerinde kullanılacak ekipmanları, kimyasalları, işyeri tertip ve düzeni, hassas durumlarından dolayı genç, yaşlı, engelli, gebe, emziren kadın işgören durumunu, işyerinde kullanılması gereken kişisel koruyucu donanımları ve riskleri belirler. Belirlenen riskler analiz edilir, kontrol adımları belirlenir ve yönetmeliğe uygun şekilde dökümante edilir. İşyerinin tehlike sınıfı ve yönetmelikte belirtilen kriterler dikkate alınarak tekrar yenilenir. Aynı çalışma alanı içerisinde birden fazla işyeri bulunması halinde işverenler belirledikleri riskler konusunda birbirlerini bilgilendirirler. Alt işveren bulunması durumunda ise asıl işveren alt işverenin çalışmalarını denetler.

Yapılan çalışmanın sonucu işyerinde tespit edilen riskler ile düzeltici ve önleyici tedbirler hakkında çalışanlar bilgilendirilir (Kabakçı, 2009: 101-102).

1.1.3.6. Acil durum planları

İşyerinin bir bölümünde veya tamamında meydana gelebilecek doğal afet, patlama durumu, yangın, sabotaj, tehlikeli kimyasalların çevreye yayılımı gibi acil müdahale, ilkyardım ve tahliye gerektiren olaylar hakkında yapılması zorunlu olan hükümler 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu‟nun 11. ve 12. Maddelerinde ve İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelikte belirtilmektedir.

Acildurum eylem planı hazırlama süreci aşağıda belirtilmektedir;

-Acil durumların belirlenmesi -Önleyici ve sınırlayıcı tedbirler -Müdahale ve tahliye yöntemleri -Acil durum ekiplerinin belirlenmesi -Evrak işleri

-Tatbikat

-Acil durumların yenilenmesi

-Çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitimi

İşveren işyerinin tehlike sınıfını dikkate alarak çok tehlikeli sınıfta yer alan işletmelerde 30 çalışanda bir kişi, nace kodu tehlikeli olan işletmelerde 40 çalışanda bir, nace kodu az tehlikeli olan işletmelerde 50 çalışanda bir kişi, acil durumlarda arama, kurtarma,

(21)

çalışanı destek elemanı olarak görevlendirir. İşletmede çalışan sayısı artıkça işyeri tehlike sınıfı dikkate alınarak her 30,40,50 çalışan katları şeklinde birer destek elemanı ayrıca görevlendirilir. (İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik).

Hazırlanan acil durum planının uygulanabilir, esnek, akla yatkın olması ve güncellenmesi gerekmektedir. Ayrıca bu planı uygulayacak çalışanın bu işe inanması ve güvenmesi gerekmektedir (Koç, 2003).

Karşılaşılması muhtemel acil durumlar için insanların bilinçaltına hitap edecek afişler, kamu spotları hazırlanmalı, farklı sektörlerdeki sendikaların görüşleri alınarak işveren ve çalışanlar bilgilendirilmelidir (Bolat, 2015).

1.1.3.7. ÇalıĢmaktan kaçınma hakkı

6331 sayılı Kanun‟unun 13. maddesinin 1‟inci fıkrasına göre “Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir” (6331 Sayılı Kanun).

Kurul veya işveren çalışanın talebini değerlendirir, tedbirlerin alınmasına karar verir, çalışan ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirir.

Çalışan işletmede hayati tehlike içeren bir durumla karşı karşıya kaldığında işveren veya kurula haber vermeksizin çalışma alanını terk edebilir. Çalışanların tehlikeli durumdan kaçındığı sürelerde ücreti ve bütün yasal hakları saklıdır.

Ayrıca çalışan, gerekli tedbirler alınmamışsa iş sözleşmesini feshedebilme hakkına sahiptir (6331 Sayılı Kanun).

1.1.3.8. ĠĢ kazası ve meslek hastalığı bildirimi

6331 Sayılı Kanun‟un 14.maddesi uyarınca işveren, işletmede meydana gelen iş kazalarını ve yaptıkaları işten dolayı maruz kaldıkları riskler sebebiyle meslek hastalığı teşhisi konan çalışanların kayıtlarını tutmakla ve sosyal güvenlik kurumuna bildirmekle (3 iş gününde) yükümlüdür. (Kılkış, 2013: 17-41).

Türkiye her 100.000 çalışan başına düşen ölümlü iş kazalarında dünyada 3. Avrupa‟da 1.sırada yer almaktadır. SGK verilerine göre 2015 yılında 241 bin 547 iş kazası yaşandı, 510 meslek hastalığı tespit edildi. Meslek hastalıklarında durumumuz çok trajiktir, meslek hastalığı olgu sayısı gerçeğinden çok düşük gösterilmektedir (TMMOB, 2015).

TÜLÜ tarafından yapılan araştırmada işyeri hekimlerine sorulmak üzere, meslek hastalığının ülkemizde çok düşük çıkmasının sebebi 4 başlık altında toplanmıştır.

(22)

1-Yasal tanı sürecinin çok uzun ve karmaşık olması

2-Çalışan ve işverenin meslek hastalığı tanısının konulmasını istememeleri 3-Meslek hastalığının tıbbi olarak tanısının zor kanıtlanması

4-İşyeri hekimlerinin yeterli bilgi ve deneyime sahip olmaması

Şeklinde bir liste oluşmaktadır ki bu eşite yakın dağılım gösteriyor ki meslek hastalığı tanısı ile ilgili tek bir nedenden ziyade birden fazla nedenin etkili olduğunu göstermektedir (Tülü, 2014).

1.1.3.9. Sağlık gözetimi

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu‟nun 15‟inci maddesi gereği maliyeti işveren tarafından karşılanmak üzere işe ilk girişlerde, iş değişikliğinde, sağlık sorunları nedeniyle işten uzak kalan çalışanın talep etmesi halinde ve tehlike sınıfına göre düzenli aralıklarla sağlık muayenelerinin yapılması zorunludur (6331 Sayılı Kanun).

İşe giriş Sağlık raporunda en çok istenen laboratuvar sağlık tetkikleri; Akciğer Grafisi, Odyometre (İşitme testi), Tam Kan (Hemogram), Solunum Fonksiyon Testi (SFT) yer alır. İşyerinde kimyasal maddelere maruziyet varsa, Tam idrar, rutin biyokimya testleri (üre, kreatinin, ALT, AST, GGT, Kolesterol, Glukoz, sedim vb.) ile eser elementlere (Kanda kurşun, Çinko, İdrarda Fenol, İdrarda Hippürik Asit, vb.) bakılmasının uygun olacağı düşünülmektedir (Yönetmelik, 2013: RG, 28713).

1.1.3.10. ÇalıĢanların eğitimi

İş kazalarının büyük çoğunluğu insanların tehlikeli davranışlarından, mesleki riskler hakkında bilinç ve eğitim yetersizliğinden meydana gelmektedir. İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri çalışanların davranışlarında istenen yöne eğilim oluşturma sürecidir (Güler, 2011).

İşveren, eğitim maliyetlerini karşılamak üzere,çalışanları işe ilk alımlarda,iş ve ortam değişikliğinde ve işyerinin tehlike sınıfı göz önüne alınarak düzenli aralıklarla eğitime tabi tutulmasını sağlar, verilen eğitimler sonunda ölçme ve değerlendirme yapılır, belgelenir, kayıt altına alınır.Meslek hastalığına yakalanan ve iş kazası geçiren çalışan iş başı yapmadan önce konu ile ilgili ek eğitimler verilir.Ayrıca altı ay işten uzak kalan çalışanlara tekrar iş sağlığı ve güvenliği verilir.Eğitimde geçen süreler çalışma saatinden sayılır.

(23)

Nace kodu tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta olan işletme çalışanları mesleki eğitim belgesi olmadan çalıştırılamazlar. (Yönetmelik, 2013: RG. 28648).

1.1.3.11. ÇalıĢanların görüĢ ve katılımı

İş sağlığı ve güvenliği kanunun çalışma hayatında daha hızlı uygulanması ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımının sağlanması kanunun 18. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hüküm gereği çalışanların deneyimleri, sahada karşılaştıkları sorunlar daha aktif bir şekilde sonuca ulaşması beklenmektedir. (Korkmaz ve Avsallı, 2012:153-167).

Çalışanlara veya seçtikleri çalışan temsilcilerine, sendika yetkililerine iş sağlığı ve güvenliği konularında çalışanlar adına teklif sunma, eksiklikler hususunda görüş bildirme, sürece aktif olarak katılma şeklinde düzenlenmiştir. (6331 Sayılı Kanun).

1.1.3.12. ÇalıĢan temsilcileri

Çalışan temsilcisi, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili risklerin belirlenmesinde görev alma, kurul toplantılarına katılıp görüş bildirme, tehlike arz eden konularda gerekli tedbirlerin alınmasını istemeye yetkili çalışanları ifade eder (6331 Sayılı Kanun).

İşletmenin risk teşkil eden birimleri ve çalışan sayıları baz alınarak orantılı dağılımı esas alınarak, çalışanlar tarafından seçim ile veya seçimle belirlenemeyen durumlarda işveren tarafından atama yoluyla, tebliğ hükümleri doğrultusunda çalışan temsilcileri görevlendirilir. İşletmede sendika temsilcileri bulunması halinde çalışan temsilcisi görevinide üstlenir. Çalışan temsilcilerinin sayısı işletmede istihdam edilen çalışanların sayıları ile belirlenir. Çalışan temsilcileri iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili risk analiz çalışmalarına, kurul toplantılarına katılırlar, tespit ettikleri eksiklikler hususunda öneri ve taleplerde bulunurlar. (Tebliğ, 2013: RG. 28750).

İş sağlığı ve güvenliği önlemleri işveren ve çalışanların ortak kararları doğrultusunda etkili ve verimli şekilde yürütülecek işlemler bütünüdür. Kanun‟da Çalışan temsilcilerinin görev ve yetkilerinin yer alması önemini vurgulamaktadır (Korkut ve Tetik, 2013:465-466).

(24)

1.1.3.13. ĠĢ sağlığı ve güvenliği kurulu

Çalışan sayısı elli ve üstünde olan, altı aydan uzun süren devamlı işlerin yapıldığı işletmelerde işveren, iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturmak zorundadır. Kurulu işveren veya vekili, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, çalışan temsilcisi, insan kaynakları, idari işlervemali işler personeli, varsa sivil savunma ve ustabaşı oluşturur.

Kurul işletmenin tehlike sınıfı dikkate alınarak belirli periyotlarla toplanır. Kurul kararları bağlayıcıdır, işveren mevzuata uygun kararları uygulamakla yükümlüdür.

(Yönetmelik, 2013: RG.28532).

İşletmelerde iş kazası ve meslek hastalıkları oranının düşürülmesi çalışanlar ile işveren arasında yapılacak ortak çalışma ile mümkün olacaktır. İş sağlığı ve güvenliği kurulları da bu konuda önemli rol oynamaktadır. Yapılan çalışmalar, düzenli aralıklarla toplandığında, ciddiye alındığında bu kurulların iş kazaları oranını düşürdüğünü, iş sağlığı ve güvenliğine önemli katkıda bulunacağını göstermektedir. (Yılmaz, 2010).

1.1.3.14. Alt iĢveren ve ĠĢ Sağlığı Güvenliği Koordinasyonu

Asıl işveren ile alt işveren organizasyonunda, işyerinde yürütülen asıl iş, teknik uzmanlık gerektiren veya yardımcı işlerde personel çalıştırmaya dayalı kurulan bağa asıl işveren - alt işveren (taşeron) ilişkisi denir. Ortak çıkarlara dayalı kurulan bu bağda her iki işverende 6331 sayılı kanun hükümlerinden sorumludur. Yasa gereği çalışanın işe giriş sağlık raporu, iş sağlığı ve güvenliği eğitim belgeleri, mesleki eğitim belgeleri, risk analiz raporu, yaptığı işle ilgili acil durum eylem planı, kurul kararları, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi atama belgesi mutlaka asıl işveren tarafından alt işverenden talep edilmeli bilgilerin gerçekliği konusu denetlenmelidir. Mevcut riskler konusunda işverenler ortak hareket etmeli ve koordineli şekilde yürütülmelidir (Demir ve Demir, 2016: 188-189).

1.1.3.15. Ġdari Para Cezaları ve Hukuki Yaptırımlar

İşyerinde meydana gelen kazaları sakatlık, ölüm, iş göremezlik gibi sonuçlar doğurmaktadır. Meydana gelen kazalar sonucu hukuki, idari ve cezai yaptırımlarla işveren karşı karşıya kalmaktadır (Demir ve Demir, 2016: 188-189).

6331 sayılı Kanunda belirtilen idari para cezalarının tümü kesinlik taşımaktadır. Bu yaptırımların küçük ve büyük işletmeler hususunda haksızlık oluşturduğu yönünde

(25)

değerlendirilmektedir (Akın ve Şardan, 2011:121). Eşitliği sağlamak için ceza oranının işletme büyüklüğünü dikkate alarak kesilmesi ve tehlike sınıflarının yeniden düzenlenmesi, işverenlere teşvik ve ödüllendirme mekanizmasına yer verilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir (Akın, 2012:16).

1.2. Basım Sektörü

1.2.1. Basım Sektörünün Tarihsel GeliĢimi

Basım sektörünün iş kolları içindeki yerine bakıldığında, bağlayıcı bir rolü olduğu görülmektedir. Günümüzdeki tüm işletmelerinin türlerine (hizmet, üretim, ticaret) bakılmaksızın, basım işletmeleri ile iletişim halinde olduğu görülmektedir. Faaliyette bulunan bütün işletmelerin zamanı geldiğinde ya da gerektiğinde basım sektörünün sunduğu baskı hizmetlerinden faydalanabilir.

Basım işletmelerinin gelişimine bakıldığında, teknolojinin gelişimi ile paralel gittiği görülmektedir. Özellikle sanayi devrimli ile birlikte kitleselleşen topluluklara ulaşmak ancak matbaa ile birlikte olmuştur. Tarihsel gelişimine bakıldığında, basım faaliyetlerinin 6. Yüzyıla kadar gittiği görülmektedir (Tez, 2008: 218-219; Kabacalı, 1998: 4). Ancak bu tarih kesin bir tarih olarak belirtmek güçtür. Çünkü bazı kaynaklarda baskı faaliyetlerinin başlama tarihi olarak 11. Yüzyılı göstermektedir (Topdemir, 2002:15). Çin‟de ortaya çıkan baskı sistemi, Çin alfabesinin yapısı dolayısıyla teknik olarak gelişme ve ilerleme imkânı bulamamıştır. Çünkü Çin alfabesindeki karakter fazlalılığı, her karakterin aynı zamanda bir kelime oluşu, baskının verimli kullanılmasını Uzak Doğu‟da engellemiştir. Baskı sisteminin ve makinelerinin Uzak Doğu‟dan Avrupaya geçişi ise İpek Yolu ticareti ile mümkün olmuştur.

(Topdemir, 2002:16; Tez, 2008: 218-219).

Baskı ve matbaacılığın altın çağı ise Johannes Guttenberg (1395-1468) ile yaşamıştır.

Kuyumculuk yapan Guttenberg‟in matbaa ilgi duyması, onun matbaanın seri üretime geçmesinin en önemli adımı olan harf dökümünü geliştirmesine yol açmıştır. Böylece gerektiğinde bir araya getirilebildiği gibi tekrar ayrışa bilen harfler Guttenberg tarafından icad edilmiştir (library.manchester.ac.uk). İlk baskı işlerinin Almanya‟da ve daha çok dini eserlerin baskısının yapılmasında kullandığı bilinmektedir. Almanya‟dan sonra tarihsel sıra itibariyle baskı işletmeleri; İtalya‟da (1465), Hollanda‟da (1471),

(26)

İsviçre‟de (1472), İspanya‟da (1476) ve İngiltere‟de (1476) görülmeye başlamıştır (Pollard, 1996:36-37: Görgülü, 2014).

Basım sektörünün asıl gelişimi ise sanayi devriminin etkisi ile daha yüksek tirajlarda baskıya ihtiyaç duyulmasıyla birlikte 18. Yüzyıl ortalarında olmuştur. Sanayinin gelişimi sonucunda basım sektöründe Guttenberg tarafından geliştirilen baskı sistemi daha geliştirilerek, günümüzdeki baskı sistemlerinin en yaygını olan ofset baskının ortaya çıkmasına yol açmıştır (Pollard, 1996:51).

Türkiye‟deki Cumhuriyet öncesi baskı süreçlerinin ilerlemesine bakıldığında karşımıza Osmanlı azınlıklarının (Ermeni, Yahudi vb.) açmış olduğu işletmeler ile Devlet tarafından açılan basım işletmeleri olarak iki tür yapılanmanın olduğu görülmektedir (Görgülü, 2014). Osmanlı topraklarında ilk baskı faaliyetlerinin İspanya‟dan gelen Yahudiler aracılığı ile 1400‟lü yıllarda başladığı bilinmektedir (Galanti, 1995:112).

Ancak devlet eli ile bir baskı işletmesinin faaliyete geçirilmesine izin ancak Sultan III.

Ahmet tarafından 1727 yılında verilen izinle mümkün olabilmiştir (Topdemir, 2002:40- 41).

Cumhuriyet döneminde ise ilk basım işletmelerinin gazetelerin baskısını yapmak üzere kuruldukları görülmektedir (Görgülü, 2014). Devlet eliyle yapılan düzenleme ise 1950 yılında çıkarılan 5681 sayılı Matbaalar Kanunu ile 5680 sayılı Basım Kanunu ile olmuştur (Resmi Gazete, 1950, Sayı:7564). Basın Kanunu daha sonra revize edilerek 5187 nolu Basım Kanunu olarak bugünkü halini almıştır (Resmi Gazete, 2004, Sayı:25504).

Türk basım sektörü 1960‟lı yıllarda ofset baskı teknolojisinin kullanımının yaygınlaşmasıyla hızlı büyümeye başlamıştır. 1980‟li yıllardan itibaren artık bir sanayi kolu haline gelmiştir. Dijital baskı ve buna bağlı sistemlerde yaşanılan teknolojik gelişmeler ışığında geleneksel matbaa işlemleri yerini bilgisayara dayalı sistemlere ve dijital baskıya bırakmıştır. !980‟li yıllardaki değişim sektörümüzün Cumhuriyet dönemindeki en önemli kırılma noktası olarak kabul edilmektedir. Günümüze geldiğimizde ofset baskının üstüğünlüğü dijital baskı ile bir miktar gerilemiş gibi görünebilir ancak hala sektördeki etkinliği devam etmektedir (Erdoğanaras ve Ersoy, 2005:17).

(27)

1.2.3. Basım ĠĢletmelerinin Bölümleri

Basım işletmelerine bakıldığında, hangü tür baskı sistemi ile faaliyetlerini yürütüyor olursa olsunlar, temel bazı bölümlerden oluşurlar. Her bölüm çıktısı kendinsinden sonra gelen bölümün girdisini oluşturur.

1.2.3.1. Baskı Öncesi

Müşteride onay alınma işleminden sonra, üretim için ilk aşama baskı sonrası süreçleridir. Baskı sonrası süreçlerinde işin baskıya hazır hale getirebilmesi için gerekli işlemlerin yürütdüğü yerdir. Yani baskı öncesinde baskının baskıyı gerçekleştirmesi için gereken tüm işlerin yapıldığı yerdir. Bu bölümün üç ana alt bölünden oluştuğunu söylemek mümkündür. Bunlar;

- Tasarım Aşaması - Montaj Aşaması - Kalıp Aşaması

Her üç aşamaya bakıldığında, müşterinden (ya da ajanstan) gelen işlerin basılabilir hale getirmek için yürütülen süreçleri içerdiği görülmektedrir.

1.2.3.1.1. Tasarım Aşaması

Genel olarak, bir basım işletmesine baskısı gerçekleştirilmesi planan işler hazır olarak gelir. Ancak süreç içinde basım işletmeleri çeşitli nedenlerle bünyesinde tasarım süreçlerin de barındırması mümkündür. Bu sebeplere baktığımızda;

1- Müşteri tarafından, basım işletmesinden, tasarımı tamamlanmış işler üzerinde ufak değişiklikler, yazım yanlışlarının düzeltilmesi vb. İşlemleri yapması istenebilir. Bu gibi durumlarda basım işletmesi temel de olsa tasarım işlemlerini de yapabilmektedir.

2- Müşterinin ayrı bir tasarım yaptırmaya maddi olanaklarının yetersiz olması durumunda basım işletmeleri müşterinin istemiş olduğu tasarımları da yapabilmektedir. Bu tür tasarım işlerinde, genele, tasarım maliyeti müşteriye yansıtılmaz, baskı süreçlerine yedirilmeye çalışılır.

3- Özellikle ambalaj sektöründe, müşterinin istediği ambalajın özelliklerine uygun tasarımların da bazı durumlarda basım işletmesinde gerçekleştirilmesi gerekebilir.

(28)

1.2.3.1.2. Montaj Aşaması

Her türlü düzenlemesi yapılan işlerin baskı makinelerinde basılabilir hale gelebilmesi için işlerin çeşitli bir takıp işlemlerden geçirilmesi gerekir. Bunlardan en önemli işlem adımı montaj işlemidir. Bu aşamada, müşteriden gelen işler, çeşitli montaj yazılım programları kullanılarak ya da tasarım paket programları kullanılarak, gelen işler kalıba aktarılacak hale getirilebilir.

Montaj işlemleri işin özelliğine göre değişiklik gösterebilirler. Tek parçalı işlerde (broşür, kartvizit, afiş vb.) baskı makinesinde basılabilecek hale gelebilmesi için, işi yüzeye birden fazla döneşenebilir (Resim 1).

Resim 1. Çoklu Montaj Örneği

(http://www.ceyhunakgun.com/kutuphane/makaleler/ambalajrepro/files/indesignyandan basma.jpg)

Bir diğer tür montaj şekli ise çok sayfalı işlerin (dergi, kitap, katalog vb.) montaj şeklidir. Bu tür montajlarda baskı makinesinin özelliğine ve baskı ebadına göre birden fazla sayfa yanyana konularak montaj işlemi gerçekleştirilir. Sayfaların dağılımı ise

“montaj sayfa dağılım” planına göre yapılır. Her montaj yüzeyinde, işin ebadına göre, 8 sayfa ya da 16 sayfa yer alır (Şekil 1).

(29)

ġekil 1. Sayfa Yerleşim Planı (MEGEP, Forma Montajı Modülü, 2011:21) 1.2.3.1.3. Kalıp Aşaması

Montajı gerçekeştirilen işlerin bir sonraki aşamasında, işin baskı makinesinin kullandığı kalıba alınmasıdır. Bu işlem baskı türlerine göre farklılık gösterir.

Ofset baskı ve Tifdruk baskı sistemlerinde kalıplar metal özellikte olurken, Flekso baskı sisteminde kullanılan kalıplar fotopolimer esaslıdır (MEGEP, Flekso Baskı Kalıbı Modülü, 2011:4; Ofsette Fabrikasyon Kalıp Modülü, 2011:3-4). Serigrafi baskı da kullanılan kalıplar ise metal ya da tekstil esaslı olabilmektedir (MEGEP, Serigrafide Şablon Modülü, 2011: 8).

Günümüzde montajı gerçekleştirilmiş işlerin kalıba alınması süreçleri bilsayar ortamından doğrudan kalıbın üzerine aktaran sistemler aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Bu tür yapılanmalara Bilgisayardan Kalıba (Computer to Plate – CtP) denilmektedir. CtP makinelerine, bilgisayardan gönderilen işler, doğrudan kalıbın üzerine aktarılmaktadır. Makineye entegre edilmiş banyo makinesi ile de pozlandırılma işlemi gerçekleştirilmiş kalıplar kimyasal banyodan geçerek kullanıma hazır hale gelmektedir (Resim 2).

(30)

Resim 2. CtP Kalıp Makinesi ve Kalıp Banyo Makinesi (http://mandalilla.com/images_up/ctptermico.jpg) 1.2.3.2. Baskı

Günümüzdeik basım işletmelerinde kullanılan makinelerin ve baskı sistemlerinin teknolojinin en son yeniliklerinden doğrudan etkilendiği görülmektedir. Günümüzdeki baskı sistemlerine şu şekil bir yapılanma karşımısa çıkmaktadır.

- Ofset Baskı Sistemleri

o Tabaka Ofset Baskı Sistemleri o Web Ofset Baskı Sistemleri - Flekso Baskı Sistemleri

- Tifdruk Baskı Sistemleri - Serifrafi Baskı Sistemleri - Tampon Baskı Sistemleri - Dijital Baskı Sistemleri

Yukarıda yer alan baskı sistemlerinin tamamı aktif olarak kullanılıyor olmakla birlikte en yaygın kullanılan baskı sistemi Ofset baskı sistemidir. Tez kapsamındaki çalışmalar en yaygın baskı sistemi Ofset Baskı Sistemi olması dolayısıyla, çalışmalarını bu tür basım işletmelerinde yürütmüştür.

1.2.3.2.1 Ofset Baskı Çalışma Prensibi

Litografi (Taş Baskı) olarak da bilinen ofset baskı sisteminin çalışma presibi su ve yağ dengesinin etkileşimi üzerine kurulmuştur. Baskıda kullanılan mürekkep yağ bazlı

(31)

olması, baskı öncesinde kalıp yüzeyinde kullanılan suyla etkileşimini zorunlu kılar.

Böylece kalıp yüzeyinde su ve yağ birbirini iterek baskının gerçekleşmesini sağlar (MEGEP; Kansu ve Köse, 2008:50). Şekil.2‟de ofset baskı sisteminin çalışma prensibi yer almaktadır.

ġekil 2. Ofset Baskı Sistemi

(https://www.turkcebilgi.com/uploads/baslik/thumb/1063105.png)

Şekil 1‟de de görüldüğün gibi ofset baskı aynı zamanda dolaylı baskı sistemi olarak da bilinmektedir. Kalıp üzerindeki görüntü öncelikli olarak ara silindirde olan kauçuğ (blanket) kazanına oradan da kâğıdın yüzeyine aktarılmaktadır (Kansu ve Köse, 2008:50).

1.2.3.1.2. Ofset Baskı Kalıpları

Ofset baskı sisteminde kullanılan kalıplar, metaldan üretilmiş kalıplardır. Ofset kalıpları, 1 mm ve altında değişen kalınlıklara sahiptir. Yüzeyindeki baskıyı gerçekleştiren yer ile baskıyı gerçekleştirmeyen alanlar arasında gözle görülemeyecek kadar az yükseklik farkı bulunmaktadır. Bu haliyle ofset baskı aynı zamanda düz baskı olarak da anılmaktadır (Kansu ve Köse, 2008:60).

(32)

Resim 3. Ofset Baskı Kalıbı

(https://www.jdcsl.com/pt/pt_images/pt_pro_images/materials_consum/offset_plates/off set_plates_1.jpg)

Kalıp üzerindeki görüntüleri oluşturmak için kullanılan tramları kalıp üzerine aktarmak için kalıbın yüzeyine çeşitli ışık kaynaklarına hassasiyeti olan kimyasallar kullanılarak aktarılmaktadır. Emülsiyon olarak anılan ışığa karşı hassas malzemeler, ışığa karşı tepkime göstererek görüntüyü oluşturular. Ancak görüntünün ortaya çıkabilmesi için kalıbın bir takıp kimsayal karışımların olduğu banyolardan geçirilmesi gerekmektedir (Kansu ve Köse, 2008:61).

1.2.3.2.3. Ofset Baskı Mürekkepleri

Ofset baskı mürekkepleri akışkan olmayan bir özellik gösterirler. Ancak belirli bir süre karıştırıldıklarında ya da ısındıklarında akışkanlık kazanabilirler. Ofset baskı mürekkeplerinin en önemli özellikleri, baskı süreçlerinde su ile etkileşime giriyor olmasıdır. Yani bünyesine belli orannda (%10-%20) suyu kabul edebilir özelliktedir (MEGEP, Ofset Baskı Modülü, 2013:10-11).

1.2.3.3. Baskı Sonrası

Baskısı gerçekleştirilen işlerin müşteri teslim edilebilmesi için bir dizi işlemlerden daha geçmesi gerekir. İşlemler, ortaya çıkan ürünün özelliğine göre değişiklikler

(33)

1- Baskısı gerçekeştirilen iş tek parçalı iş ise; montajda bir araya getirilerek çoklu basılan işlerin ayrıştırması süreçleri yerine getirilmesi gerekir. Bu işlem için baskısı gerçekliştirilen işin kesimi yapılarak tekli hale getirilir.

2- Baskısı gerçekliştirilen iş çok sayfalı iş ise; montajda sayfa atımı gerçekleştirilen işlerin öncelikle katlanarak istenilen ebada getirilmesi gerekir. Sonrasında sırasıyla; harmanlama işlemi yapılarak sayfaların birleştirilerek ürünün (kitap, dergi vb.) ortaya çıkması sağlanır. Ardındnan ürünün kapağı takılarak kesim işlemi gerçekleştirilir.

3- Kâğıt olmayan ürünler (etiket, plastik, polipropilen vb.) içinde kesim ya da ayrıştırma işlemleri gerçekleştirilebilir.

4- Ambalaj ürünlerinde ise baskı işlemiden sonra kesim, katlama ve yapıştırma işlemleri gerçekleştirilerek ürün elde edililir.

1.2.4. Basım Sektöründe ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği

Tehlikeli kimyasalların, gürültülü, titreşimli, hareketli ve kesici makinelerin kullanıldığı basım sektörü kimyasal, fiziksel, ergonomik ve psikososyal tehlikeleri barındıran iş sağlığı ve güvenliği bakımından oldukça kritik bir sektördür (Oral ve Sarıoğlu, 2017).

1.2.4.1. Kimyasal Tehlikeler

Basım sektöründe kimyasalların yoğun olarak baskı ve baskı sonrası üretim sürecinde kullanıldığı bilinmektedir. Mürekkep, benzin, tiner, çözücü ve alkol baskı sırasında, tutkal ve vernik baskı sonrasında kullanılmaktadır. Kullanılan kimyasalların malzeme güvenlik formlarını incelediğimizde içeriklerinde ksilen, benzen ve toluen gibi uçucu organik gazlar mevcuttur. Benzen yanıcı, uçucu ve renksiz bir sıvıdır, çok tehlikeli ve kanserojendir. Ksilen ve toluen daha çok mürekkeplerde kullanılmakla birlikte tahriş edici ve kanserojendir (Oktav, Özakhum ve Ülgen, 2000).

Özkahraman tarafından 12 işyerinde yapılan kimyasal ortam ölçümleri sonucu benzen, toluen ,ksilen içerisinde sınır değere en yakın ve üzerinde tespit edilen kimyasalın benzen olduğu ve artış baskı sırasında gözlemlenmiştir.Benzen oranının yüksek görülmesinin nedeni kullanılmakta olan kimyasallar ile alkol, mürekkep, tiner vb.

çözücüler olduğu düşünülmektedir.Ortam ölçümlerinin yapıldığı işyerlerinde havalandırma tertibatı ve mevcut kimyasalların içeriğine göre benzen oranında

(34)

değişiklik olduğu kayd edilmiştir. Maruziyetin baskı öncesi ve baskı sonrası sürecinde düşük veya olmadığı tespit edilmiştir (Özkahraman, 2016).

1.2.4.2. Fiziksel Tehlikeler

Genel tanımıyla gürültü istenmeyen, rahatsızlık veren, işitme duyusuna zarar verebilen yüksek ses olarak tanımlanabilir. İşyerinde gürültünün varlığı dikkat eksikliği, iş kazası, meslek hastalığı gibi sonuçlar doğurmaktadır (Özmen, 2014).

Basım sektöründe web baskı, ofset baskı, tel dikiş ve kırım/katlama makinelerinde gerçekleştirilen ölçümlerde tel dikiş makineleri dışında ölçüm sonuçları mevzuatımızda belirtilen en yüksek maruziyet eylem değeri olan 85 dB(A) üzerinde değerler tespit edilmiştir (Özkahraman, 2016). Gürültüye maruz kalan çalışanlarda huzursuzluk, sinirlilik, dikkat dağınıklığı, yorgunluk, iletişimsizlik, geçici ve kalıcı işitme kayıpları görülmektedir.

Matbaalarda çalışanlar makinelerin titreşimine maruz kalabilmektedir. El-kol titreşimi sonucu kemik, eklem, damar ve sinir bozukluklarına; vücudun tümü titreşime maruz kalıyorsa omurgada travmaya ve bel bölgesinde rahatsızlığa yol açmaktadır (Erdim ve Türkman, 2010).

1.2.4.3 Ergonomik Tehlikeler

Baskı öncesi ve sonrası işlemlerde ergonomik olmayan çalışma koşulları, sürekli aynı hareketi yapma, ağır kaldırma ve taşıma, ani kas hareketleri, el, kol, bel, boyun, sırt gibi bölgelerinde eklem rahatsızlıkları, tendon yırtılmaları, kas ağrıları meydana gelmektedir (Çalık ve Ulusan, 2007).

1.2.4.3 Psikososyal Tehlikeler

Son yıllarda yaptığı işle bağlantılı olarak kişilerde psikolojik rahatsızlıklar artarak önem kazanmaya başlamıştır. Uzun çalışma saatleri, monoton iş ortamı, düzensiz çalışma saatleri, yalnız çalışma, mobing, aşırı sorumluluk çalışanlarda ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. Çalışanlarda iş stresine bağlı olarak tükenme sendromları, uyku bozuklukları, kalp-damar sistemi hastalıkları ve hipertansiyonda artış olduğu bildirilmiştir (Erdim ve Türkman, 2010).

(35)

1.2.4.4. ĠĢ Kazaları ve Mesleki Hastalıkları

Basım sektörü çalışanları yüksek sese maruziyet sonucu işitme kaybı, yoğun titreşimli makinelerle çalışmaları neticesinde Raynaud Sendromu (beyaz parmak hastalığı), kimyasallarla çalışma ile cilt hastalıkları, solunum yolu hastalıkları, ağır yük kaldırma, tekrarlanan hareketlerden dolayı kas iskelet hastalıkları gibi risklerle iç içe çalışmaktadır.

Basım sektöründe iş kazaları parmakların kesilmesi, mekanik tehlikelerden kaynaklı ezilmeler, kesilmeler, göze cisim kaçması, kimyasalların elleri tahriş etmesi, elektrik çarpması olarak sayılabilir (Erdim ve Türkman, 2010).

(36)

BÖLÜM 2 - MATERYAL VE YÖNTEM 2.1. Yöntem

Gerçekleştirilen tez kapsamında yöntem olarak tarama modeli kullanılmıştır. Tarama modeli ile öncelikle alanla ilgili literature taraması gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda çalışmanın mevcut ana çerçevesi belirlenmiştir. Literatür verileri doğrultusunda hipotezler ve anket formu oluşturulmuştur.

2.2. Evren ve Örneklem

Tez kapsamında gerçekleştirilen anket çalışması için evren, Türkiye basım işletmesi çalışanları olarak belirlenmiştir. Örneklem ise rastgale eleman örnekleme yöntemi ile seçilen 250 kişi olmuştur.

2.3. AraĢtırmanın Hipotezleri

Literatür taraması kapsamında elde edilen veriler doğrultusuna problemi çözüm bulmak adına 19 adet hipotez geliştirilmiştir. Çalışma kapsamında geliştirilen hipotezler aşağıda yer almaktadır.

1- Basım işletmelerinde verilmesi zorunlu iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin süreleri mevzuata uygundur.

2- Basım işletme sahipleri, çalışanların iş ortamında rahat çalışabilmeleri için İSG kapsamında gerekli tedbirleri alır.

3- Basım işletmesi çalışanlarının, İSG profesyonelleri hakkındaki görüşleri olumludur.

4- Basım işletmesi çalışanları, işletmelerine yönelik risk analizleri doğrultusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi sahibidir.

5- Çalışanlar, basım işletmelerindeki ilk yardım ve acil müdahale ile ilgili süreçlerin farkındadır.

6- Basım işletmelerinde çalışanlar, kanunun kendilerine vermiş olduğu çalışmaktan kaçınma hakkının farkındadır.

7- Basım işletmesinde çalışanlar, kanun gereği işverence çalışanların, iş kazası geçirme ya da meslek hastalığına yakalanma durumlarının SGK‟ya bildirilmesi konusunda bilgi sahibidir.

8- Basım işletmesinde çalışacakların, işe girerken ya da çalışma süresince sağlık

(37)

9- Basım işletmesinde çalışacakların, belirli periyotlarla sağlık tetkikleri mevzuata uygun yapılır.

10- Basım işletmesi çalışanlarına yönelik verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri mevzuata uygun verilir.

11- Basım işletmesi çalışanlarına göre, işletmede verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri alan uzmanlarınca verilir.

12- Basım işletmesi çalışanlarına göre, işletmede verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin çalıştıkları alanla bağlantısı azdır.

13- Basım işletmesi çalışanlarına göre, işletmede verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitiminin sağlıkla ilgili bölümleri işyeri hekimince verilmektedir.

14- Basım işletmesi çalışanlarına göre, işletmede verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitimi makinenin değişmesi durumunda yeniden verilir.

15- Basım işletmesi sahipleri iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili düzenlemelerde çalışanların fikrini alır.

16- Basım işletmesi çalışanları, çalışan temsilcisiyle iletişim halindedir.

17- Basım işletmesi çalışanları, iş yerlerinde var olan iş sağlığı ve güvenliği kurulunun farkındadır.

18- Basım işletmesi çalışanları, iş sağlığı ve güvenliği açısından müfettişlerce denetim yapıldığının farkındadır.

19- Basım işletmelerinde çalışanlara göre, iş sağlığı ve güvenliği açısından denetimler yerinde (üretim alanında) yapılır.

2.4. Verilerin Toplanması ve Analizi 2.4.1. Anket Formu

Literatür taraması ve araştırmanın iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı süreçlerinde elde etmiş olduğu bilgiler doğrultusnuda, basım işletmesi çalışanlarına uygulanmak üzere anket fomu geliştirilmiştir (Ek1: Anket Formu). Oluşturulan anket formu ilk aşamada tez danışmanı tarafından çeşitli kriterler açısından (açıklık, anlaşılırlık vb.) değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonrasında ortaya çıkan anket formu ile ilgili ikisi

(38)

akademisyen1 biri A sınıf2 iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olmak üzere üç kişiden görüş alınmıştır.

Oluşturulan anket çalışması iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm çalışanların demografik ve çalışma durumları ile ilgili 11 soru hazırlanmıştır. Oluşturulan hipotezleri değerlendirmek üzere ise likert tipi 33 soru hazırlanmıştır. Likert tipi sorular 5‟li likert tipi olarak kurgulanmıştır. Likert tipi sorularda 1 kesinlikle katılmıyorum, 2 katılmıyorum, 3 kararsızım, 4 katılıyorum ve 5 kesinlikle katılıyorum anlamına gelmektedir.

Sektör çalışanlarına anket formları, e-posta, sosyal paylaşım siteleri, e-posta grupları ve elden ulaştırılmıştır. Anket ile ilgili olarak basım sektörü çalışanları arasından seçilen 250 kişiye anket formu gönderilmiştir. Oluşturulan anketlerin basım sektörü çalışanlarına ilk gönderimi ve duyurusu 12.11.2017 tarihinde gerçekliştirilmiştir. İkinci gönderim ve duyuru ise ilk gönderim tarihinden üç hafta sonra gerçekleştirilmiştir. Tez çalışması kapsamında geri dönüş oranı 193 kişi ile %77 olmuştur.

Elde edilen anket verilerinin analizi ve çözümlenmesi SPSS paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada frekans ve yüzdelik değerleri kullanılmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

sınıfı göz önünde bulundurularak asgari çalışma süreleri, işyerlerindeki tehlikeli hususları nasıl bildirecekleri, sahip oldukları belgelere göre hangi işyerlerinde

a) İlgili bakanlıkların görüşü alınarak, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, sürdürülmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi amacıyla; iş yeri bina ve

ĠĢyeri hekimi ve/veya diğer sağlık personeli niteliklere ve gerekli belgeye sahip olması halinde, çalıĢan sayısı ve tehlike sınıfını dikkate alarak

- (DeğiĢik birinci fıkra: 15/5/2008-5763/8 md.) Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarındaki iĢyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan iĢveren

1) ÇalıĢan sayısı ve tehlike sınıfı göz önünde bulundurularak hangi iĢyerlerinde iĢyeri sağlık ve güvenlik biriminin kurulacağı, bu birimlerin fiziki Ģartları

 50 ve daha fazla iĢçi çalıĢtırılan ve 6 aydan uzun sürekli iĢlerin görüldüğü iĢyerlerinde iĢ sağlığı ve güvenliği kurulu kurulması yükümlülüğünü yerine

(4) Az tehlikeli sınıfta yer alan ve 1000’ in üzerinde (1000 dahil) işçi çalıştırılan işyerlerinde tam gün çalışacak bir iş güvenliği uzmanı ile üçüncü

Görüldüğü gibi elliden az çalışanı olan tehlikeli (muayenehane, poliklinik, tıp merkezi, ASM vb) ve çok tehlikeli (laboratuvarlar, yataklı tedavi kurumları)