ARAŞTIRMAYA DAYALI ÖĞRENME
ARAŞTIRMAYA DAYALI ÖĞRENME
Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğrenme Yaklaşımında Öğretmen ve Çocuğun Görevi
Bu yaklaşımda öğretmen, buluş yoluyla öğrenme yaklaşımında olduğu gibi bir yol gösterici, yönlendirici ve destekleyici konumundadır. Öğretmen sorunun
çözümü sırasında dikkatli bir gözlemci ve denetleyici, gerektiğinde kılavuz durumundadır (Sözer, 2001, s. 101). Ayrıca öğretmenler sorunların nasıl
çözülmesi gerektiği konusunda çocuklara model olurlar. Öğretmen amaçları koyar, ancak amaçlara ulaşmada çocukların bireysel farklılıklarını dikkate alır.
Öğretmen bu yaklaşımı uygularken, çocukları benzer birkaç sorunla karşı karşıya bırakmalı, sorunları çocukların olgunluk ve beceri düzeylerine uygun biçimde sunmalı, sorunun önemini çocuklara göstermeli, sorunu tanımlama ve sınırlamada çocuklara yardım etmeli, gerektiğinde rehberlik yapmalı ve
yönlendirmelidir (Küçükahmet, 1994, s. 44). Çocuklar ise bir şeyler üretmek için
etkindirler ve öğrenmede inisiyatif alırlar. Soru sorar, gözlem yapar, inceler ve
araştırırlar. Çocuklar, eleştirel düşünen, sorun çözen, öğrenen, sorgulayan
özellikler gösterir. Çocuklar öğretmenleri ile sürekli etkileşim içindedirler ve
öğretmenlerinin rehberliğine gereksinim duyarlar.
Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğrenme Yaklaşımının Özellikleri
Araştırma-inceleme yoluyla öğrenme yaklaşımının kimi özelliklerinden söz edilebilir:
– Araştırma-inceleme yoluyla öğrenme yaklaşımı bir sorunun çözümünde genelleme ve sentez yapmada kullanılır. Daha çok zihinsel öğrenmelerin
oluşturduğu bilişsel alanın uygulama düzeyindeki davranışların kazandırılmasında ve yine aynı alanın analiz ve sentez özelliklerini geliştirmede kullanılır (Demirel, 2002, s.
87).
– Araştırma-inceleme yoluyla öğrenmenin temelinde sorun çözme amacı vardır.
Sorun, çözümü olan ve çözümüyle bir güçlüğü ortadan kaldıran bir durumdur.
Yaklaşımın temelini yaşamda karşılaşılan sorunların ya da sorun biçimine getirilmiş konuların sistemli bir yaklaşımla çözülmesi oluşturmaktadır (Hakan, 1991. s. 78).
Kuşkusuz hızla gelişen ve değişen dünyada, bireylerin topluma sağlıklı bir biçimde uyum sağlaması için sorun çözme yeteneğine sahip olması gerekir.
– Bu yaklaşımda, sorun çözmenin dört değişik biçiminden yararlanılır. Bunlar;
tümevarım, tümdengelim, çözümleme ve bireşimdir. Tümevarım zihnin olaylardan, örneklerden, özel durumlardan kanunlara, kurallara ya da ilkelere ulaşma;
tümdengelim zihnin kanunlardan, kurallardan örneklere, olaylara inerek yeni bir yargıda bulunma; çözümleme, bir bütünü elemanlarına ayırma; bireşim çözümleme yoluyla elemanlarına ayrılan bütünün elemanlarını belli bir düzen içinde birleştirerek tekrar oluşturmadır.
– Araştırma-inceleme yaklaşımında, çocuğun gerçekçi yaşantılar geçirmesi için, çocuklar gerçek sorunlarla karşılaştırılmalıdır. Çocuk bu sorunları, sorun çözme bir başka deyişle araştırma yoluyla yaparak-yaşayarak
çözmeye çalışmalıdır. Bunun için çocuklara veri toplama için yeterli zaman verilmeli, sorun çözme yaklaşımının aşamalarını kullanmaları sağlanmalıdır.
– Araştırma-inceleme yaklaşımı çocuk merkezlidir. Öğrenme sürecinde
çocuğun etkin olmasını ve yaparak yaşarak öğrenmesini sağlar. Çocuk sorunu çözmek için bir dizi etkinlik gerçekleştirir. Etkinlikleri gerçekleştirirken ilgi ve istekle çalışır ve soruna odaklanır. Çocukların ilgi ve istekle çalışabilmeleri için işlenen konuya ve düzeyine uygun sorun seçmeleri sağlanmalı ve onlara yeterli zaman verilmelidir.
Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğrenme Yaklaşımının Özellikleri
Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğrenme Yaklaşımının Yararları
Araştırma-inceleme yaklaşımının öğrenme açısından değeri büyüktür. Her
şeyden önce bu yaklaşım çocuklara planlı ve bilimsel çalışma alışkanlığı
kazandırır. Ayrıca, araştırma ve inceleme yapma, sorun çözme, eleştirel
düşünme, karar verme vb. becerisi kazandırır. Bu yaklaşımla kazanılan
deneyimler kalıcı olur. Çocuk yaşamda karşılaşılan sorunlara bilimsel bir
yaklaşımla ele almayı ve bilimsel bir yaklaşımla çözmeyi öğrenir.
Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğrenme Yaklaşımının Sınırlılıkları
Çok önemli yararlarına karşın sorun çözme yönteminin, her konuya uygun olmaması, çok zaman alıcı ve uygulanmasının güç olması gibi kimi sınırlılıkları vardır. Bunun yanında çocukların sorunun çözümü için gerekli materyal ve kaynaklara sahip olmaması ve çocukların önemli sosyal sorunları anlayacak yaş ve düzeyde olmaması diğer sınırlılıklardır.
Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğrenme Yaklaşımının Aşamaları:
Araştırma, inceleme yoluyla öğrenme yaklaşımı, bilimsel araştırma yöntemini temel alır. Araştırma ve eğitimcilerin de üzerinde birleştikleri ve benimsedikleri bu
yöntem, John Dewey’in sorun çözmede kullandığı beş aşamaya dayanmaktadır (Küçükahmet, 1994 s. 47). J. Dewey’e göre en iyi düşünme yöntemi yapıcı ve yaratıcı düşünmedir. Eğitimde de bu düşünce biçimi üzerinde durulmakta ve
çocukların yapıcı ve yaratıcı bireyler olarak yetiştirilmeleri istenmektedir. Buna göre
bilimsel sorun çözme yönteminde istenen beş aşama şöyle sıralanmaktadır:
Bilimsel sorun çözme yönteminde istenen beş aşama:
1.Sorunu Tanımlama ve Sınırlandırma
2. Çözüm İçin Geçici Denenceler Oluşturma
3. Sorunun Çözümü İçin Veri Toplama, Düzenleme ve Değerlendirme 4. Sonuca Ulaşma
5. Sonuçları Test Etme
Sorunu Tanımlama ve Sınırlandırma
Sorun ya çocukların kendileri tarafından belirlenebileceği gibi, duruma göre öğretmen de sınıfa sorun önerebilir. Sorun belirlenince, sorunun özellikleri, diğer sorunlarla
ilişkisi, sorunun çözümü konusundaki güçlükler vb. ortaya konur, sorun incelenir ve irdelenir. Sorun çeşitli yönleriyle tanımlanır, diğer sorunlardan ayrıştırılarak
sınırlandırılır. Bu aşamada öğretmen çocukların sorunu hissetmelerini sağlar, sorunu tanıyabilmeleri için soru sorar, yanıtlar alır ve örnek durumlarla sorunun ortaya
çıkmasına katkıda bulunur. Sorun saptandıktan sonra, sorunun tanımlanması yapılır.
Sorunun tanımlanması, çocuğun dikkatini çekecek olaylar sunmaya yardımcı olur.
Çözüm İçin Geçici Denenceler Oluşturma
Sorunun çözümü için geçici denenceler oluşturulması gerekir. Denence
sorunun çözümü için bulunmuş geçici yargıdır. Öne sürülen yargı doğru ya da yanlış olabilir. Denenceler, sorunu çözümlemek için hangi tür veri
toplanacağını ve bu verilerin nasıl çözümleneceğini ortaya koyar. Bu aşamada öğretmenler çözüm için denenceler oluşturmada ve sorunun çözümünde
kullanılacak yolları saptamada çocuklara yardım ederken çözüm yolunu
göstermekten kaçınmalıdır.
Sorunun Çözümü İçin Veri Toplama, Düzenleme ve Değerlendirme Denenceleri test etmek ya da sorunun çözümü için ipuçlarının
araştırıldığı, gerekli verilerin toplandığı aşamadır. Bu aşamada öğretmen çocukların bireysel ya da küme çalışması biçiminde verileri toplamalarına, yani bilgiye ulaşmalarına yardımcı olur, yol gösterir ve çocukların çalışmalarını
gözlemler, ancak çözüm yolunu göstermekten kaçınır. Çalışmaların
sonunda toplanan veriler açıklanır, yorumlanır ve ayrıştırılır.
Sonuca Ulaşma
Olası çözüm yollarından birinin seçilip uygulanmasından sonra bir sonuca ulaşılır.
Ulaşılan sonucun, önyargılardan uzak nesnel bir biçimde oluşturulması önemlidir.
Sonuçları Test Etme
Ulaşılan sonucun sınıfça bir değerlendirilmesinin yapıldığı aşamadır. Öğretmenin de bu değerlendirmeye katılması gerekir. Soruna getirilen çözüm yeniden gözden geçirilerek bir anlamda sonuç test edilir. Bir bakıma dönüt olarak nitelendirilecek bu aşamada sonuç olumsuz ise, her bir aşamada gerçekleştirilen bir daha gözden
geçirilir. Hangi aşamada sorun olduysa o aşamaya geri dönülür. Sonucun
değerlendirilmesi soruna getirilen çözümün ne derece başarılı olduğu konusunda öğretmene dönüt sağlar.
Araştırma inceleme yoluyla öğrenmede ilk adım sorunun belirlenmesidir. Sorun işlenmekte olan konudan çıkabileceği gibi, başka bir konunun işlenmesi sırasında ortaya çıkabilir. Sorun kendiliğinden oluşabileceği gibi öğretmen tarafından da ortaya atılabilir. Sorun ortaya çıktıktan sonra öğretmen çocuklara sorun çözmeye
yönlendirerek araştırma…inceleme yoluyla öğrenme yaklaşımını uygulayabilir (Bilen, 1999, s. 62).
Gerçekten okulöncesi eğitimde program uygulanırken eğitim kurumları, yalnızca bilgi aktarılan bir yer olmaktan çıkarılıp, çocuğu araştırmaya ve yaratıcılığa yönelten, zevkli ve eğlenceli bir ortam haline getirilmelidir (MEB, 1994, s. 131 ve 180). Programın
çocuğa yaratıcı, üretken, başladığı işi sonuçlandırma sorumluluğunu üstlenen bireyleri
yetiştirecek yapıda olmasına özen gösterilmelidir (MEB, 1993, s. 17).
ARAŞTIRMA – İNCELEME YOLUYLA ÖĞRENME YAKLAŞIMINA DAYALI BİR ETKİNLİK ÖRNEĞİ BİLİŞSEL VE DİL ALANI
Hedef 1: Gözlem yapabilme.
Kazanılması Beklenen Davranışlar:
1. Değişik durumlarda gözlemlediklerini söyleme (boyut, renk, biçim, işlev, koku, ses, tat vb. ) 2. Gözlenen durumlarla ilgili sonuçları söyleme (benzerlikler, farklılıklar, farklı gruplamalar vb. ) Etkinlik Adı: Fen-Doğa Çalışmaları (Bitki yetiştirelim)
Araç- Gereç: Bitki tohumları, üç tane saksı, toprak, su.
1. Dikkati Çekme Hedeften Haberdar Etme: Öğretmen sınıfa üç saksı ve bu saksılara dikmek için
tohumlar getirir. “Çocuklar bugün sizlerle birlikte üç saksı fasulye dikeceğiz ve fasulyelerimizin büyümesini hep birlikte gözlemleyeceğiz. ” der.
2. Sorunu Belirleme ya da Tanımlama: “Fasulyemizin büyümesi için acaba nelere ihtiyaç vardır?”
sorusunu çocuklara yönelterek, yanıtlar alınır.
3. Sorunun Olası Çözümlerini İfade Etme: “Söylediklerinizi saksılarımıza fasulyelerimizi ekerek deneyelim. ” der.
4. Sorunun Çözümü İçin Veri Toplama: Çocuklardan alınan cevaplar doğrultusunda fasulyeler saksılara dikilir. Bir saksıya su verilerek ışıklı bir yere, bir saksı su verilmeden ışıklı bir yere ve üçüncü saksıda su verilmeden karanlık bir yere yerleştirilir.
5. Sonuca Ulaşma: Su verilerek ışıklı bir yere yerleştirilen saksıdaki fasulyelerin yetiştiği, su verilmeden ışıklı bir yere konan saksı ile su verilmeden karanlık bir yere yerleştirilen saksılardaki fasulyelerin
yetişmediği sonucuna varılır.
6. Sonuçları Test Etme: Çocuklarla birlikte fasulyelerde zamanla meydana gelen değişiklikler üzerinde konuşulur.
Sonuç olarak, okulöncesi eğitimin çocukların bireysel ve sosyal yönden gelişimlerini sağlamayı amaç edinmesi, okulöncesi eğitim basamağında uygulanacak öğrenme-öğretme sürecinde çocuğun fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal tüm gelişim alanlarında gelişmesini sağlayacak öğrenme yaklaşım, yöntem ve tekniklerinin uygulanmasını gerektirmektedir. Bu bakımdan okulöncesi eğitimde, sözel yönü ağır basan yaklaşımlar yerine, çocuğu etkin kılacak yaparak-yaşayarak öğrenmeye ağırlık veren yaklaşımların benimsenmesi ve uygulanması gerekmektedir. Okulöncesi eğitimde biçimsel, sıkı, öğretmen odaklı,
çocukların edilgen olduğu bir öğrenme anlayışı ve yaklaşımlarının yerine, çocuk merkezli, yaşantılar yoluyla öğrenmeye önem veren, çocuğun içinde yaşadığı topluma etkin biçimde uyum sağlamasına yardım eden yaklaşımlar uygulanır.