• Sonuç bulunamadı

126 numaralı Kayseri Şer`iyye sicil defterinin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "126 numaralı Kayseri Şer`iyye sicil defterinin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi"

Copied!
592
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI

126 NUMARALI KAYSERİ ŞER’İYYE SİCİL DEFTERİNİN TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Selma ALKAN

Tez Danışmanı Prof. Dr. Zeki TEKİN

KARABÜK Haziran-2019

(2)

T.C.

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI

126 NUMARALI KAYSERİ ŞER’İYYE SİCİL DEFTERİNİN TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Selma ALKAN

Tez Danışmanı Prof. Dr. Zeki TEKİN

KARABÜK

Haziran-2019

(3)

1

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER ... 1

TEZ ONAY SAYFASI ... 3

DOĞRULUK BEYANI ... 4

ÖNSÖZ ... 5

ÖZ ... 6

ABSTRACT ... 7

ARŞİV KAYIT BİLGİLERİ ... 8

ARCHIVE RECORD INFORMATION ... 9

KISALTMALAR ...10

ARAŞTIRMANIN KONUSU...11

ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ ...11

ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ ...11

ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ ...12

KAPSAM VE SINIRLILIKLAR ...12

GİRİŞ ...13

1.OSMANLI HUKUK SİSTEMİ ...13

1.1. Şer’î Hukuk ...14

1.2. Örfi Hukuk ... 14

1.3. Şer’î ve Örfî Hukukun Birbiriyle İlişkisi ... 15

2.KADILIK MÜESSESESİ ... 16

2.1.Tanımı ve Muhtevası... 16

3.KADININ YARDIMCILARI ...18

3.1. Naibler ... 18

3.2. Şühûdü’l-hâl ... 19

3.3. Kassamlar ... 19

3.4. Katipler... 19

3.5. Mehayif Müfettişleri ... 19

4. ŞER’ÎYYE SİCİLLERİNİN TANIMI VE MUHTEVASI ...19

4.1. Şer’iyye Sicillerinde Yapılan Çalışmalar Ve Bazı Problemler ... 21

4.2.1. Hüccet: ... 21

4.2.2. İ’lâm: ... 21

4.2.3. Mâ’rûz: ... 21

(4)

2

4.2.4. Mûrâseleler ... 22

4.2.5. Ferman: ... 22

4.2.6. Berat ... 22

4.2.7. Buyruldu ... 22

4.2.8. Tezkereler: ... 23

I.BÖLÜM ...25

126 NUMARALI KAYSERİ ŞER’İYYE SİCİLİNDE YER ALAN BELGE TÜRLERİNE GÖRE DAVA ÖZETLERİ ...25

II.BÖLÜM ...89

METİN TRANSKRİPSİYONU ...89

III. BÖLÜM ... 564

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ ... 564

3.1. 126 NUMARALI SİCİLE GÖRE KAYSERİ’NİN İDARİ DURUMU .... 564

3.1.1. İdare Ve İdari Birimler ... 564

a. Alaybeyi ... 565

b. Ser-Asker ... 565

c. Mutasarrıf ... 565

d. Kethüda ... 565

3.1.2. Sicilde Yer Alan İdari Birimler ... 566

a. Kaza, Kasaba ve Nahiye İsimleri... 566

b. Kayseri’ye Bağlı Köyler... 566

c. Kayseri Mahalleleri ... 568

3.2. 126 NUMARALI SİCİLE GÖRE KAYSERİ’NİN SOSYAL DURUMU ... 571

3.3. 126 NUMARALI SİCİLE GÖRE KAYSERİDE EKONOMİK DURUM... 575

3.4. 126 NUMARALI SİCİLE GÖRE KAYSERİDE ASKERİ DURUM ... 577

KAYNAKÇA ... 579

DİZİN ... 582

EKLER ... 586

ÖZGEÇMİŞ... 592

(5)
(6)
(7)

5 ÖNSÖZ

Anadolu coğrafyasında çok sayıda devlet kurulmuştur. Ancak bu devletlerin bir kısmı kısa ömürlü, bir kısmı ise uzun ömürlü olmuştur. Uzun ömürlü devletlerden ise en büyüğü 3 kıtaya hüküm sürmüş ve 600 yıl yaşamış olan Osmanlı Devletidir. Bir kanun devleti olan Osmanlı askeri, siyasi, ekonomik kültürel ve hukukî alanda diğer devletlere de örnek teşkil etmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti ise Osmanlı kültürel mirası üzerine kurulmuş olan bir devlettir.

Üç kıtada hüküm süren bu devletin geçmişi bilimsel çalışmalar neticesinde ortaya konulmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise bu bilimsel araştırmalara önem vermişlerdir. Osmanlı Devleti bünyesinde gayrimüslim halkın da varlığı geçmişin mirasının araştırılmasını daha da artırmıştır.

Geçmişin araştırılıp, incelenme isteği bir devleti ayakta tutan en önemli unsurlardan biridir. Bu bağlamda Osmanlı Devleti’nin askeri hukukî, siyasi, ekonomik, kültür ve eğitim konularının araştırılıp incelenmesi geçmişin aydınlatılmasını sağlamıştır.

Osmanlı Devleti kayıtlarının transkrip edilip günümüz Türkçesine aktarılması büyük bir önem taşımaktadır. Bu kayıtlardan ise en önemlisi Şer’îyye (Kadı) sicilleridir.

Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi günümüzde de Anadolu’nun önemli merkezlerinden biri olan Kayseri’de Erciyes Üniversitesi bünyesinde kurulan Kayseri ve Yöresi Tarih Araştırmaları Merkezi (KAYTAM)’nde şer’îyye sicilleri üzerinde çalışmalar sürdürülmektedir.

Bu çalışmanın tetkik edilmesinde bilgi ve tecrübeleriyle destek veren saygı değer hocam Prof. Dr. Zeki TEKİN’e, çalışmamın her aşamasında yardımını eksik etmeyen hocam Araştırma görevlisi Nejla Doğan’a sonsuz minnet ve teşekkürlerimi arz ederim.

(8)

6 ÖZ

Şer’îyye Sicilleri Osmanlı Devleti’nin siyasi, askeri, ekonomik, kültürel ve sosyal tarihini ortaya koyan en önemli başvuru kaynağıdır.

Ayrıca şer’îyye sicillerinde ferman, buyruldu, berat, nişân, tezkire, i’lâm, mârûz, mürasele gibi pek çok belge hakkında bilgi sahibi olmaktayız.

Osmanlı Devleti’nin önemli bir şehri olan Kayseri’nin sosyal yaşamına yönelik olan bu çalışmanın asıl kaynağını teşkil eden Kayseri Şer’iyye sicillerinin nüshaları Ankara Milli Kütüphane’den Başbakanlık Osmanlı Arşivine aktarılmıştır. Bu siciller ayrıca Kayseri ve Yöresi Tarihi Araştırmalar Merkezinde yer almaktadır. 126 Numaralı Kadı Sicilinin bir nüshası fotokopi olarak İSAM’dan alınmış olup, sicil toplamda 116 sahife ve 118 pozdan oluşmaktadır.

Osmanlıca metinlerin önce transkripsiyonu yapılmış, daha sonra ise belge özetleri çıkarılmış ve bu çalışmaya bağlı olarak kaynak taraması yapılarak kaynak taramasının ardından belgeler değerlendirilmiştir.

Çalışmada 1143-1144 yılları arası Kayseri’nin toplum yaşantısı ve ekonomik durumu hakkında bilgilere ulaşılmaktadır. Ayrıca sicilde; alım-satım, vergi anlaşmazlığı, timar, borç ödemesi, miras paylaşımı vb. iktisadî ve ictimaî konulara da yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Şer’iyye Sicili, Kadı, Kayseri, Mahkeme

(9)

7 ABSTRACT

Court registers of Ottoman Empire on political, military, economic, cultural and social history that lays out the most important reference.

Also edict in court registers, buyruldu, berat, engagement, follows, I'lam, exposed, we are being informed about the document, such as murasel.

Kayseri is an important city of the Ottoman Empire, the social life of Kayseri Ankara, which constitutes the principal source of this work for copies of court registers in the prime ministry, the National Library of. This record is also located in the center of Kayseri and local history research. 126 a copy of the court records were taken from Isam as a copy number, and the record in total, 116 and 118 pages consists of poses.

The transcription of Ottoman Turkish texts first made, then the document have been summarised by scanning the documents after scanning and evaluation of the source as a result of this work.

In the study of Kayseri between the years 1143-1144, public life and economic status provide information about. Also the register; trading, tax dispute, grooming, debt payments, share of inheritance, etc. includes economic and social issues.

Keywords: Court Registers, Kadi, Of Kayseri, Court

(10)

8

ARŞİV KAYIT BİLGİLERİ

Tezin Adı “126 Numaralı Kayseri Şer’iyye Sicil Defterinin Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi”

Tezin Yazarı Selma ALKAN

Tezin Danışmanı Prof. Dr. Zeki TEKİN Tezin Derecesi Yüksek Lisans

Tezin Tarihi Haziran/2019 Tezin Alanı Tarih

Tezin Yeri Karabük Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tezin Sayfa Sayısı 592

Anahtar Kelimeler Şer’iyye Sicili, Kadı, Kayseri, Mahkeme

(11)

9

ARCHIVE RECORD INFORMATION

Name of the Thesis “126 Number Of Cool Kayserı'ı Ledger Transcrıptıon And Evulation”

Author of the Thesis Selma ALKAN Advisor of the Thesis Prof. Dr. Zeki TEKİN Status of the Thesis Post Graduate

Date of the Thesis June/ 2019 Field of the Thesis History

Place of the Thesis Karabük University Institue os Social Sciences Total Page Number Five hundred ninety-two

Keywords Court Registers, Kadi, Of Kayseri, Court

(12)

10

KISALTMALAR

a.g.e : Adı geçen eser b. : Belge Numarası c. : Cilt

dğr. : Diğer ed. : Editör H. : Hicri M. : Miladi s. : Sayfa No : Numara v.s : Vesaire

(13)

11

ARAŞTIRMANIN KONUSU

126 Numaralı Kayseri Şer’iyye Sicil Defterinin Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi.

ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ

Osmanlı Devleti’nin H.1143-1144 M. 1731-1732 yılları arasında Kayseri ve hâvalisinde yaşadığı sosyal, ekonomik, kültürel ve askeri alanda yaşananların Şer’iyye sicil defterine kaysedilmesi.

Önemi: Şer’iyye sicillerinin sahip olduğu çeşitliliği günümüze aktarabilmek.

Hukuk tarihinin önemini vurgulamak adına Şer’iyye sicilleri oldukça önemli konuma sahiptir. Dolayısıyla yapmış olduğum çalışma geçmiş dönem davalarına verilen hükümlerin ortaya çıkarılması amacını taşımaktadır.

ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Çalışmanın konusu olan 126 numaralı Kayseri Şer‘iyye Sicili İslam Araştırma Merkezi (İSAM)’dan fotokopi ile çoğaltılmıştır. Belgenin ön yüzünde iki sayfa yan yana bulunmakta olup, arkası boştur. Boyutu 17x45,8 cm’dir. Sicilde 232 belge vardır. 126 numaralı defter H. 1143-1144 M. 1731-1732 yıllarına ait belgeleri içermekte ve 1-232 sayfalarını kapsamaktadır. Sayfalara sicil numarası verilirken 76-77. sayfalardan iki tane olup, 114. sayfa sicilde bulunmamaktadır. Bu durum belge özeti ve metinde belirtilmiştir.

Belgelerde okunamayacak durumda olan yerler (…) şeklinde okunamayacak derecede bozuk ve silik olan yerler (silik) (bozuk) şekillerinde ifade edilirken, okunuşunda tereddüt edilen kelimeler (?) şeklinde belirtilmiştir. Yine belgelerde ismi boş geçen veya ismi yazılmayan yerler ( ) şeklinde gösterilmiştir.

Belgeler günümüz harflerine çevrilirken uzun okunması gereken yerler ( ^) işareti ile Arapça ayn ve hemze harfleri ( ‘) ile gösterilmiştir. 126 Numaralı sicilde okunmayacak derecede sayfalar bulunmaktadır. Çalışmada kaynağa kolayca ulaşabilmek için görevlilerce verilen günümüz rakamları esas alınmıştır. Mükerrer numara verilen veya verilmeyen belgelerin ilkine (-a) ikincisine ise (-b) işareti verilmiştir.

(14)

12

ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ

Kayseri ve havalisinin H. 1143-1144 yılları arası sosyal, kültürel, ekonomik ve askeri hayatının ortaya koyulması.

KAPSAM VE SINIRLILIKLAR

Bu tezde şer’i mahkemelerin ve verilen hükümlerin işleyişi, 126 Numaralı Kayseri Şer’iyye sicilinin Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi yapılmıştır. Çalışma H. 1143- 1144 yıllarına denk gelmektedir. Tezin kapsadığı coğrafi alan ise Kayseri ve havalisidir.

(15)

13 GİRİŞ 1.OSMANLI HUKUK SİSTEMİ

Türk hukuk tarihi içerisinde en fazla tartışılan konular arasında bilhassa Osmanlı Hukuk sistemi gelmektedir. Osmanlı Devleti’nin kuruluşu ile birlikte yeni bir hukuk sistemi başlamış değildir. Bu devleti kuranlar, daha önce kurulmuş olan Türk ve İslam devletlerinin hukuki yapılarını bünyelerine almışlardır. Ancak Osmanlı’nın almış olduğu hukuki yapıyı hiç değiştirmeden kabul etmiş olmalarını düşünmek mümkün değildir. İhtiyaç duyuldukça değişiklikler ve ilaveler yapılarak altı asırlık bir Osmanlı hukuku ortaya çıkmıştır.1

Öte yandan Osmanlı Devleti feth ettiği yerlerde, eski nizam ve kanunları değiştirmek yoluna gitmemiş, sadece şer’î ve örfi kanun ile ters düşenleri kaldırmışlar geri kalanlar ise yürürlükte kalmıştır.2

Bununla birlikte diğer Türk devletlerinde olduğu Osmanlı Devleti’nde de hukuk esas itibariyle İslam hukukundan oluşmakta idi. Ancak Osmanlılar İslam hukukunu uygularken zamanın gerektirdiği düzenleri de yapmışlardır. Bunu yaparken de İslam hukukunun devlet başkanına verdiği geniş takdir yetkisini kullanmaktan geri durmamışlardır. Osmanlı padişahlarının zamanla oluşturduğu bu kanunlar bir hayli çoğalınca, oluş biçimine bakılarak kendi içinde değerlendirilmiş ve ayrı bir isimle anılmaya başlamıştır. İşte fıkıh kitapları içerisinde yer alan ve devletin müdahalesinden bağımsız olan bu hukuka şer’î hukuk, padişahların emir ve fermanlarıyla oluşan hukuka ise örfi hukuk denilmiştir. 3

1.1. Şer’î Hukuk

Osmanlı hukukunda şer’î hukuktan kastedilen Kur’ân, sünneti icma ve kıyas gibi şer’î deliller vasıtasıyla İslâm müctehidlerinin fıkıh kitaplarında tedvin ettikleri hukukî hükümlerdir. 4

Şer’î hukuk iki kısma ayrılmaktadır:

1 M. Âkif Aydın, Türk Hukuk Tarihi, (İstanbul: Beta, 2015), 65.

2 M. Ali Ünal, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, (Isparta: Fakülte Kitabevi, 2013), 108.

3 Aydın, Türk Hukuk Tarihi, age., 66.

4 Ahmet Akgündüz, “Osmanlı Hukuku’nda Şer’î Hukuk-Örfî Hukuk İkilemi Ve Yasama Organının Yetkileri”, İslami Araştırmalar Dergisi, Cilt: 12, Sayı: 2, (İstanbul: 1999), 117.

(16)

14

Birincisi; asli kaynaklardır ki, edille-i şer’îyye olarak da bilinir ve Kur’ân, sünnet, icmâ ve kıyas olmak üzeredir.

İkincisi ise; tâli kaynaklardır ki, örf-âdet kaideleri, ıstıslâh, istihsân, eski hukuk nizâmları, sahabe kavilleri ve benzeri kaynaklardır.

İslâm hukuku, yani şeriat, İslâm dininin ortaya koymuş olduğu bir hukuk sistemidir.

Bu hukuk sisteminin birinci başvuru kaynağı ise, Kur’ân-ı kerim sünnettir. 5

Emevi Devleti’nden itibaren İslâm devletlerinde ikiye ayrılmıştır ki bunlardan birincisi şer’î hukuktur.6

Şer’î nitelemesi, ilke olarak “hem uhrevî (diyânî) hem dünyevî (kâzâî/hukukî) geçerlilik” anlamında bir meşruiyeti ifade eder.

1.2. Örfi Hukuk

İslâm hukukunun tâli kaynakları kullanılarak ve örf-âdet kaideleri esas alınarak, ister zamanın ulül-emri ve isterse müçtehid hukukçular tarafından tedvin ve tanzim edilen hukukî mevzû’âtın tamamına, örfî hukuk denilmektedir.

Örfi hukuk şer’î hukukun yanı sıra, padişah irade ve fermanlarıyla oluşan hukuk olarak tanımlayabiliriz. Buna “ örf-i padişâhî “ de denmektedir. Örfi hukuk denince ilk akla örf ve âdet hukuku gelmektedir.

Örfî hukuk ayrıca; “siyaset-i sultani”, siyaset-i şer’iyye”, “yasa”, “yasag”, “yasag-ı padişahi”, “örf-i münif-i sultani”, “kanun-i münif”, “kanunname” gibi isimlerle de anılmaktadır.7

İlk kanunname olan Fatih’in kanunnamesi Tüzükât-i Timuri gibi eserler, eski Türk- Moğol devlet geleneği ile ilişkilendirilebilir. Kutâdgu Bilig gibi temel olarak İran geleneğini izleyen Âyn-i Ekberi de, form ve işlev bakımından aynı kategoriye yerleştirilebilir. 8

5 Aydın Yetkin, “Osmanlı Devleti’nde Hukuk Devletinin Gelişim Süreci”, Uluslararası Sosyal Araştırma Dergisi, (Samsun: Kış 2013), 383.

6 Talip Türcan, “Şeriat”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırma Merkezi, ( İstanbul: 2010), 573-574.

7 Adnan Koşum, “Osmanlı Örfi Hukukunun İslam Hukukundaki Temeller”, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi”, ( Konya: Bahar 2004), 146.

8 Halil İnalcık, Osmanlı’da Devlet, Hukuk, Adâlet, (İstanbul: Eren Yayıncılık, 2000), 45.

(17)

15

Örfî hukuk İslâm fıkhında ise Osmanlı Devletinin uyguladığı örf ve âdet manasından ziyade örf tâbiri hükümdarın, cemiyetlerin hayrı için şer’îatın dışında sırf kendi iradesine dayanarak çıkardığı kanunları içermektedir.9

Osmanlı Devletinde örfi kanunların hazırlanması öncelikle Divan-ı Hümayun görevlileriyle birlikte özellikle nişancının görevidir. 10

Ancak padişahlar tarafından konulan kanunlar onların hükümdarlıkları süresince yürürlükte kalmıştır. Bu sebeple her padişah değişikliğinde yürürlükteki kanunların değişmesi gerekmekteydi.

Bununla birlikte örfî hukuk bir anda değil uzun bir süreç içerisinde ihtiyaca binaen teşekkül etmiştir. Bu teşekkül sırasında özellikle arazive vergi hukuku alanlarında mevcut örf ve adetler ve mahalli şartlar göz önüne alınarak bütün şamil tek bir kanun yerine her bölgenin şartlarına uygun liva (sancak) kanunları hazırlanmış ve bu kanunlar o bölgenin tahrir defterinin başına kaydedilmiştir.

Ayrıca, zaman içerisinde oluşmuş ve çeşitli padişahlar döneminde genel kanunlar halinde bir araya getirilmiştir. Hükümdarlar tarafından konulan hukukî esasların genel kanunnameler haline getirilmesi bilindiği kadarıyla ilk defa Osmanlılar dönemine aittir. 11

1.3. Şer’î ve Örfî Hukukun Birbiriyle İlişkisi

Bir Türk-İslam devleti olan Osmanlı Devleti esas itibariyle şer’î hukuka dayansa da değişen örf ve adetler sebebiyle örf’î hukuka da yer vermiştir. Ancak bu iki hukuk sisteminin birbiriyle uyum içerisinde olması için ellerinden geleni yapmışlardır.

Örneğin; ilk örfî vergi olan Pazar vergisinin (bâc) konması sırasında Osman Gazi’nin Allah’ın emri değil diye bir vergiye karşı çıktığı, ancak şer’î esaslara aykırı olmadığını anlattıktan sonra bunu kabul ettiğini tarihi kaynaklarda belirtilmektedir.12

Divân-ı Hümâyun’da şer’î hukukun iki önemli temsilcisi Rumeli ve Anadolu kazaskerlerinin yer alması, örfî hukukun daha hazırlık merhalesinde şer’î hukukla uyumuna dikkat edildiği düşünülmektedir. Bununla birlikte başta şeyhülislâm olmak

9 Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu Toplum Ve Ekonomi, (İstanbul: Eren Yayıncılık,2009),320.

10 M. Âkif Aydın, Türk Hukuk Tarihi, (İstanbul: Beta, 2015), 67-68.

11 Halil İnalcık, “ Kanunnâme”, İslami Araştırmalar Merkezi, (İstanbul: 2001), 563.

12 Aydın, age., 73.

(18)

16

üzere, kadı ve müftülerin örfi hukuk esaslarının şer’î hukuk prensiplerine uygun olması konusunda önemli rolleri bulunmaktadır. Özellikle şeyhülislamların padişahların şer’î hukuka aykırı kanun ve uygulamalarına zaman zaman karşı çıktıkları da olmuştur.13 Ancak bütün bunlar şer’î ve örfî hukukun tam bir uyum içerisinde olduğu ve örfî hukukun şer’î hukuka aykırı olmadığı anlamına gelmemelidir. Özellikle ceza hukuku alanında zaman zaman ta’zir hakkı kullanımı altında suç ceza dengesini gözetmeyen ağır cezaların mevcudiyeti buna örnektir.

2. KADILIK MÜESSESESİ 2.1.Tanımı ve Muhtevası

Kadı, kazâ idaresinin başı olup, mutlaka yüksek dereceli bir medreseyi bitirmiş ve belli bir müddet Edirne, Konya, Sivas ve Bağdat gibi büyük şehirlerde “danişmend” olarak görev yapmış kişiler arasından tayin olunurdu.14

Bütün kadıların tayinlerinde kendilerine vazifeye tayinleri ve kazaya selâhiyetlerini havî berât denilen Pâdişahın tuğrasını havi bir vesika verilir ve kendilerinden berat resmi denilen bir harç alınırdı. Berat resmi, kadının yevmiyesi defterde kaç akçe ise onun aylığı hesap edilerek tahsil edilir, bunun yarısı resm-i nişân ismiyle tuğra çekme parası olup diğer yarısı da kazaskerlerin maiyyeti olan kâtip, muhzırbaşı, muhasır ve divittara verilirdi.15

Kadıların yargı görev ve yetkileri oldukça genişti. Bunlar arasında hukukî, askeri, beledi, örfi olarak sıralayabiliriz. Hukukî açıdan kadı, şer’î mahkemenin reisidir. Her türlü anlaşmazlıklar ve cezaî müeyyideyi gerektiren suçlar meclis-i şer’ denilen kadının başkanlık ettiği mahkemede çözümlenirdi. Her türlü alacak borç ve miras davaları ile arazi ihtilafı ehl-i örf ile reâya arasındaki anlaşmazlıklar kadı tarafından halledilirdi. Ayrıca ilmiye sınıfına mensup müderris, mütevelli ve diğer vakıf görevlilerinin tayin ve azilleri kadının arzı doğrultusunda yapılırdı.

13 Aydın, age., 74-75.

14 M. Ali Ünal, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, (Isparta: Fakülte Kitabevi, 2013), 238-239.

15 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilatı, (Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1988), 111.

(19)

17

Ayrıca kadı, bulunduğu şehrin belediye hizmetlerinin yürütülmesinden sorumlu en üst merci idi. Esnafın sattığı mâlları mevsimlerine göre fiyatlarını belirlemek de kadının görevi idi.

Kadının askeri görevleri arasında ise avârız hanelerinin tespiti ve avârız bedellerinin toplanması, kürekçibedelinin toplanması, nüzülve sürsat zahiresi adı altında ordunun iaşe işlerinin halledilmesi de geliyordu. Nüzül zahiresini kadılar orduy-u hümâyun’a bizzat götürmek zorunda idiler. Kadı, diğer tekâlif-i divaniye denilen örfî vergilerin toplanmasına da nezaret ederdi.

Öte yandan kadılar, şer’î hükümleri icrâ Hanefi mezhebinin tartışmalı olan görüşmelerinden en muteber olanı araştırıp uygulama; şer’îyye sicillerinin yazımı; veli veya vasisi olmayan küçükleri evlendirme; yetimlerin ve gaiblerin mallarını muhafaza;

evlenme akdini icrâ; vasiyetleri tenfiz ve kısaca hukukî işleri takip de kadıların görevleri arasında bulunmaktadır.16

Kadı, kazâ merkezi olan nefs denilen bir yerde oturmaktaydı. Bununla birlikte bütün köylerin dâvası meclis-i şer’ denilen kadının evi veya merkez camiinin yanında bulunan mahkemede görülürdü.17

Kadıların yaptıkları görev bakımından belli dereceleri vardı: Bunlar, kâza kadılıkları ve sancak-eyaletkadılarıydı. Kâzı kadılıkları küçük merkezlerde bulunmaktaydi.

Mevleviyet, sayılan İstanbul, Edirne, Sofya, Selanik ve Bursa gibi büyük şehir kadılıklarına ise XVI. Yüzyılın ortalarına kadar kadıaskerler tarafından tayin edilirken, bu zamandan sonra şeyhülislâmın sadrazam vasıtasıyla yaptığı inhâ tarafından tayin edilmeye başlanmıştır.

Mevleviyet kadılıkları aldıkları yevmiyelere göre, 150, 300 ve 500 akçalık şeklinde gruplara ayrılmışlardır. Bunlara bağlı kâzalar da vardı ki “molla”denilen büyük kadılar buralara “nâipler” atarlardı.

Ayrıca Bilâd-ı hamse denilen mevleviyet evvelce Mekke, Edirne ve Bursa olmak üzere üçtü, daha sonra buna Mısır ilâve olunarak, dört olup Bilâd-ı erbaa mevleviyeti denildi. 18

16 Ahmet Akgündüz, “İslam Hukukunun Osmanlı Devletinde Tatbiki: Şer’îyye Mahkemeleri ve Şer’îyye Sicilleri”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, (Konya: Sayı: 14 Ekim 2009), 16-17.

17 M. Ali Ünal, age., 237.

(20)

18

Bunun yanı sıra mahreç mevleviyetleri üçüncü derecedeki mevleviyetlerden olup kadılara mahreç mevalisi denilirdi. Mahreç mevleviyetleri evvelce Kudüs, Halep, Turhala Yenişehri, Galata, İzmir, Selânik, olarak altı iken bilâhire havass-ı refia yani Eyüp ve Üsküdar mevleviyetlerinin de eklenmesiyle sekiz ve daha sonra ise Sofya, Girit ve Trabzon ile on bire çıkarılmıştır. Bu, mahreç mevlasinin mâzulleri bir yukarı derece olan Bilâd-ı hamse kadısı olurlardı.

Mevâlinin en düşük derecelisi ise Devriye mevleviyetleri ise evvelce Maraş, Bağdat, Bosna, Sofya, Belgrad, Antep, Kütahya, Konya, Filibe, Diyarbekir, olarak on kadılık iken daha sonra Bağdat, Antep, Bosna, Erzurum, Maraş, Trablusgarp, Beyrut, Adana, Van, Rusçuk, Sivas ve Çankırı kadılıkları olarak tespit edilmişti. 19

Bununla birlikte her görevde olduğu gibi kadılarda görevlerinin suiistimali ve kanunsuzca hükümler verdiklerinde ahalinin şikayeti üzerine teftiş edilirlerdi.

Kadıların teftişine ise “müfettiş paşa” bakmaktaydı.20 3.KADININ YARDIMCILARI

Kadılar gerek hukuki ve gerekse idari bütün görevleri ifa ederken kendilerine yardımcı bir takım görevliler vardır. Bunlar aşağıda zikredilecektir.

3.1. Naibler

Kadıların en önemli yardımcıları arasında ilk sırada naibler bulunmaktadır. Bunlar kadı tarafından belli bir süre veya belli bir zaman için tayin edilmişlerdir. Osmanlı Devletinde uzak bölgelere tayin edilen kadılar çoğu zaman yerlerine gitmeyerek bir naibi o bölgeye gönderilmiştir. Özellikle emekliye ayrılan kadılar bir nevi emekli maaşı (arpalık) olarak verilen kaza bölgelerine çoğu büyük kadılıklarda bulunmuş olan asıl hâkimler gitmez, yerine bir naib gönderirlerdi.21

3.2. Şühûdü’l-hâl

Kadıların bir diğer yardımcısı da mahkemelerde yargılama ve bir anlamda müşahit sıfatı ile bulunan şuhudül-haldir. Aslında bunlar yargılamanın birer gözlemcisidir.

Kazanın ileri gelenlerinden seçilen, sayıları beş altıyı geçmeyen veya daha fazla olan

18 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilatı, (Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1988), 100-101.

19 Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilatı, 102.

20 İlber Ortaylı, Hukuk Ve İdare Adamı Olarak Osmanlı Devleti’nde Kadı, (İstanbul: Kronik Yayıncılık, 2016), 61.

21Aydın, age., 83-84.

(21)

19

bu şahitler mahkemenin işleyişine veya karara herhangi bir şekilde müdahale etmezler, sadece kadıların adil karar vermesin de varlıklarıyla dolaylı olarak etkili olurlar.

Şer’iyye sicil defterlerindeki kararların altında bu isimleri bulunmaktadır. Ayrıca şühudu’l-hal olarak zaman zaman eski kadı ve kazaskerlerin görev yapması bu işin ne kadar önemsendiğini göstermektedir.

Genel olarak mahkemelerde eğer yeniçeri davası görülüyorsa, şühûdu’l-hal arasında iki tane yeniçeri veya ulemadan birinin davası görülüyorsa şühûdu’l-hal arasında ulemadan kimselerin olduğu bilinmektedir.

3.3. Kassamlar

Kadıların yaptıkları önemli görevlerden bir diğeri de ölen kimselerin geride bıraktıkları mallarını (tereke) İslâm miras hukuku çerçevesinde murislerine paylaştırmaktır. İşte bu görevi kadı adına kassamlar yerine getirmektedir.

3.4. Katipler

Kadının vermiş olduğu kararları usulüne uygun olarak deftere geçiren ve hukuk metinlerini yazma konusunda yetişmiş olan katipler aynı tür davaların hemen daima aynı şekilde yazılmasında ve böylece yargılama sırasında bir eksikliğin olmamasına özen göstermişlerdir. 22

3.5. Mehayif Müfettişleri

Osmanlı hükümeti hukukî işleri köylere kadar taşıyıp adalet işleriyle meşgul olmak ve halkın derdini dinlemek üzere şikayeti çok olan mahallere mehayif müfettişleri denilen görevli göndermişleridir. 23

Mehayif müfettişleri gördükleri davaları ve yapılan şikayetleri doğrudan doğruya Divân-ı Hümâyuna arzederlerdi.

4. ŞER’ÎYYE SİCİLLERİNİN TANIMI VE MUHTEVASI

“Şer’î” veya “şer’îyye” kelimesi mânâ itibari ile şerata uygun hüküm, şeriata ait anlamını içermektedir. 24Yani İslâm dininin esaslarına ve İslâm dininin emrettiği dünya görüşüne mensup ve müteallik olan manasına gelmektedir.

22 Aydın, age., 85.

23 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilatı, (Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 4. Baskı, 2014), 130.

(22)

20

Kadı sicilleri, kadı divanı, mahkeme kayıtları, sicillât-ı şer’îyye ve yaygın kullanımı ile şer’îyye sicilleri denilen bu defterler kadı yahut naibi tarafından tutulmaktadır.

Osmanlı Devletinde merkezde ve taşrada her tabakadan insanlar arasındaki hukuki ilişkilere dair kayıtları içeren bu defterler Osmanlı hayatının aile, toplum, ekonomi ve hukuk gibi alanlarda en önemli tarihi kaynaklardır. 25

Şer’iyye sicillerinde, kadılık, naiplik, muhzırlık, mübaşirlik, bostanbaşılık, çavuşluk ve subaşılık gibi adli müesseselerin hem idari yapılarını hem de gördüğü görevleri en geniş şekilde şer’iyye sicillerinden öğrenebiliriz. Bunun yanında, “muslihûn”un,

“şuhûdu’l-hâl”in, “kassâm”ın, “ehl-i vukuf”un mahkeme teşkilatıyla ilgili görevlilerin kimler arasından seçildiklerini anlayabilmekteyiz.26

Öte yandan, şer’îyye sicilleri hukuk tarihi açısından önemli mihenk taşıdır. Hukuk tarihinin nasıl geliştiğini ne gibi değişiklikler yapıldığını buradan anlayabilmekteyiz.27 Bütün bunların yanı sıra şer’îyye sicillerinde bazı eksiklikler görülmektedir.

Bunlar arasında ise; şer’î mahkemelerde yapılan yazılı muamelelerin hepsi sicile kaydedilmemiştir. Eski tarihli sicil defterlerinde vakıf tescili dışındaki bütün kayıtların genellikle bir sayfanın yarısını geçmediği, hatta çoğu zaman bir sayfaya beş altı, bazen yedi, sekiz muamelenin kaydedildiği görülmektedir. Ayrıca eski defterlerin kadının cübbesinin cebine girecek kadar küçük, dar ve uzuncadır.28

Şunu da ifade etmek gerekir ki, şer’îyye sicillerinin mahkemece tutulup muhafaza edilmesi hukukî bir ihtiyaçtan doğmuştur. Kadı, ilam ve hüccetlerin bir nüshasını hak sahiplerine vereceğinden, evrak üzerinde sahtekarlık yapılması ihtimali ortaya çıkar.

4.1. Şer’iyye Sicillerinde Yapılan Çalışmalar Ve Bazı Problemler 1.Katalog Çalışması29

2.Metin Çeviri Yazılarının Hazırlanması

24 Ferit Develioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, (Ankara: Aydın Kitabevi, 2012 ), 1157.

25 Yunus Uğur, “Şer’îyye Sicili”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: 2010), 9.

26 Fethi Gedikli, “Şer’iyye Sicillerinin Hukuk Tarihi Açısından Önemi Ve Sicillere Dayalı Araştırmalar”,İslami Araştırmalar Merkezi, (İstanbul: Aralık 2007), 76.

27 Fethi Gedikli, “ Osmanlı Hukuk Tarihi Kaynağı Olarak Şer’îyye Sicilleri”, Türkiye Araştırmaları Litaratür Dergisi, (İstanbul: 2005), 191.

28 Ahmet Akgündüz, “İslam Hukukunun Osmanlı Devletinde Tatbiki: Şer’îyye Mahkemeleri ve Şer’îyye Sicilleri”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, (Konya: Sayı: 14, Ekim 2009), 24-26.

29 Fethi Gedikli,ed. Ali Akyıldız, v. dğr., “Şer’iyye Sicillerinin Hukuk Tarihi Açısından Önemi Ve Sicillere Dayalı Araştırmalar”, İslami Araştırmalar Merkezi, (İstanbul: Aralık 2007), 79.

(23)

21 3.Sicile Dayalı Olarak Yapılan Çalışmalar

4.2. Şer’iyye Sicillerinde Yer Alan Belge Türleri

4.2.1. Hüccet: Arabca asıllı bir kelime olan “hüccet” delil, vesika, sened mânalarına gelmektedir. Hüccet şer’î mahkemelerde verilmekte ancak îlâmdan farklı olarak, hüküm ihtiva etmeyen; sadece kadının tasdikini içeren belgelerdir. Aslında hüccetler bir nevi her türlü alım-satımın yapıldığı noter belgeleri niteliğini taşımaktadır.30

4.2.2. İ’lâm: Arabca “ilm”kökünden gelen “i’lâm”ın kelime mânası “bildirme, anlatma” demektir. Osmanlı Devletinde ise “ilâm” bir dâvanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını göstermektedir. 31

4.2.3. Mâ’rûz: Ma’ruz kelime anlamı itibariyle arzedilen şey demektir. Ma’ruzun tali mânası ise i’lâmların birçoğu icra makamına hitaben yazılarak onlara arzedildiğinden i’lâmlara da ma’ruz denilmektedir. Ancak ma’ruz i’lâmdan farklı olarak kadının kararına ihtiva edilmemektedir.32

Mesela bir ma’rûz şöyledir:

“ İzzetli, devletli ve saadetli Sultanım sağ olsun, Ben Hasköy sakinlerindenim. Şu anda adı geçen köyde yol kesiciler peyda oldu. Benim evimi açıp mal ve eşyamı çaldılar.

Sultanımdan rica ediyorum ki bazı şahıslardan şüpheleniyorum, Bostancı Ağa’ya emir verirseniz durumu araştırır. Ferman Sultanımındır.

İdris oğu Seyyid Ömer.”

Gerçekten bu yazılı şikayet üzerine padişah mutlak vekili olan Sadrazam, Bostancı Ağa’ya şu emri verir:

“İzzetlü Bostancı Ağa Hazretleri ma’rifetiyle teftiş ve tefehhüs olunub mazanne ve sarıklar ahz ile huzura ihzar oluna buyruldu.

Fi C. 1085 93.”

30 Mübahat S. Kütükoğlu, Osmanlı Belgelerinin Dili Diplomatik, (İstanbul: Kubbealtı Akademisi Kültür Ve Sanat Vakfı, 1998), 350.

31 Kütükoğlu, Osmanlı Belgelerinin Dili Diplomatik, 345.

32 Ahmet Akgündüz, “İslam Hukukunun Osmanlı Devletinde Tatbiki: Şer’îyye Mahkemeleri ve Şer’îyye Sicilleri”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, (Konya: Sayı: 14, Ekim 2009), 43-44.

(24)

22

4.2.4. Mûrâseleler: Şer’îyye sicillerinde yer alan ve kadının kendisine denk veya aşağı rütbedeki şahıs yahut makamlara hitaben kaleme aldığı yazılı belgelere mûrâsele denilmektedir. Mesela merkezden gelen bir ferman veya buyrultu üzerine her hangi bir sanığın yakalanması için mahallin voyvodasına veya kethüdasına resmi bir yazı yazabilirler. Yada tayin edildikleri kadılık görevini resmi bir yazı ile bir naibe teslim edebilirler.33

4.2.5. Ferman: Ferman, Dîvân-ı Humâyûn veya Paşakapısı’ndaki dîvânlarda alınan kararlara uygun olarak yazılan ve tuğra bulunan padişah emirlerine verilen addır.34 Ferman, iki kısma ayrılmaktadır; bunlardan birincisi, padişah ihtilaflı olan şer’î bir meselede mevcut görüşlerden birini kadıya göndermektedir.35

İkincisi ise, Yine padişah tarafından gönderilen fakat birinci gruptakinin aksine umumi değil hususi şahısları ilgilendiren ve vazife tevcihi, tımar tefvizi, ticaret beratı ve benzeri konulara ilişkin olarak kaleme alınan ferman, berat ve nişanlardır.

4.2.6. Berat: Berat, Arabca asıllı bir kelime olmakta olup “yazılı kâğıt” demektir.

Osmanlı diplomatiğinde ise padişah tarafından bir memuriyete tayin, bir gelirden tahsis, bir şeyin kullanılma hakkı, bir imtiyaz veya muâfiyetin verildiğini gösteren belgelerdir.36

4.2.7. Buyruldu: Padişahtan sonra gelen devlet adamı olan sadrazamların bazı konuları kadıya hatırlatmak için yazmış olduğu emirlerdir.

Ayrıca kadı tayinleri de buyruldu ile yapılmaktadır.

4.2.8. Tezkereler: Diplomatik olarak aynı belgedeki resmi daireler veya şahıslar arasındaki haberleşmeleri sağlayan belgelerdir.37

Bununla birlikte tezkereler, başta sadrazam olmak üzere yüksek devlet memurlarının özel kalem müdürleri olan “tezkereciler” tarafından kaleme alınmakta idi.

33 Akgündüz, “İslam Hukukunun Osmanlı Devletinde Tatbiki: Şer’îyye Mahkemeleri ve Şer’îyye Sicilleri”, 45.

34 Mübahat S. Kütükoğlu, age., 99.

35 Ahmet Akgündüz, age., 45-46

36 Mübahat S. Kütükoğlu, age., 124.

37 Mübahat S. Kütükoğlu, age., 245.

(25)

23

4.2.9. Temessükler: Temessük, bir borcun ödenmesinin kabul edilmesi, bir şeyin teslim alındığının gösterilmesi gibi hususlarda karşı tarafa verilen bir nevi senettir.38 Şer’îyye sicillerinde ise temesssük miri arazide ve gayri sahih vakıflarda tasarruf hakkı sahiplerine yetkili makam veya şahıslar tarafından verilen belge demektir. Yani temessük tasarruf vesikası demektir. 39

5. Kayseri Şehri Tarihi Özellikleri

Kayseri’nin eski adı “ Mazaka” veya “Özepya” olarak bilinmektedir. Anadolu’nun İslâm öncesi devrelerinde Kapadokya’nın merkeziydi. Erciyes ile birlikte bu bölgelere Kilikya denilmekte idi.40 Mazaka’nın yeri, şimdiki şehrin yerinde olmayıp, bunun güneybatısında Erciyes eteklerine yakın ve oraya hâkim yüksek bir yer üzerinde bulunmakta idi. İşte “ Eskişehir” ve “ Eski Kayseri” burası idi.

Anadolu’nun en eski dağı olan Erciyes’e eskiden“Argaeus” denilmekte idi. Sönmüş bir volkan olan bu dağın tarihi devirlerde faaliyette olduğu söylenmektedir.

Osmanlı Devleti döneminde, Kayseri Karaman Eyâletine bağlı bulunmakta idi.41 Bugün ise, Kayseri müstakil bir merkez olup, Erciyes Dağının kuzeye doğru uzanan eteklerinin sonundaki bir ovanın üzerinde bulunmaktadır. Bu ova, Kızılırmak ve Karasu ile Delisu nehirleriyle sulanır.

Kayseri’nin 5 km kadar güneydoğusunda Talas Köyü ile Ali Dağı ve aşağı yukarı 10 km kuzeyinde Erkilet Köyü ve batısında Sazlık bataklığı bulunmaktadır.

Kayseri şehri oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Kuzey yönü, Dış Kale, Eski Kale, Eski Sur ve İç Şehir adı verilen surlarla çevrilidir. Şehir 19 mahalleden oluşmaktadır.

Yeni Kapı, Sivas Kapısı, Kiçi Kapı, Boyacı Kapısı ve Meydan Kapısı adlarıyla anılan birçok burcu vardır.

38 Mübahat S. Kütükoğlu, age., 281.

39 Ahmet Akgündüz, age., 47.

40 Kemal Göde, Halil Edhem Ve Kayseri Şehri -Selçuklu Tarihinden Bir Bölüm-,(Kayseri: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları, 2011), 24.

41 Göde, Halil Edhem Ve Kayseri Şehri -Selçuklu Tarihinden Bir Bölüm-, 22-23.

(26)

24

İç Kale’nin tarihi Selçuklular devrine kadar dayanmakta olup, şehri dış saldırılara karşı korumakta idi. 42

Kayseri şehrinin çarşı düzenine baktığımızda ise, şehir iç kale, kuzeye doğru uzanan dış kale ile çevrilmişti.43 Şehrin çarşıları daha ziyade sur kapıları etrafında bulunmakta idi. Sivas kapısı etrafında debbağlar, sahtiyancılar, II. Selim’in genişletmiş olduğu yeni kapı içerisinde ise penbeçiler, yeni kapı ile meydan kapısı arasında Atpazarı, meydan kapısı dışında da büyük bir çarşı oluşmuştu.

Önemli uygarlıkların kurulduğu, ılıman iklim kuşağında bulunan Anadolu’nun tam ortasında yer alan Kayseri,44zaman zaman Asurlar, Hititler, Tabal ve Kilikya Krallığı, Persler, Makedonyalılar, Kapadokya Krallığı ile M.S. 17’de de Batı Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğunun egemenliği altında kaldı.

Daha sonra ise şehir Sasaniler, Emeviler ve Abbasilerin akınlarına maruz kaldı. Şehir Türk hâkimiyetine ise 1071 Malazgirt Savaşı ile geçmiştir.

Bunun akabinde şehir Danişmend oğulları, Moğol istilası, İlhanlı Valileri daha sonra Eretna ve Kadı Burhaneddin Beyliği ile Karamanoğulları, Dulkadiroğulları idaresinde zaman zaman el değiştirdi. Son olarak da Osmanlı hakimiyetine II. Beyazıt döneminde geçmiştir.

Osmanlı Devleti şehrin yönetimini Bozok Eyaletine, 1868 Vilayet Nizamnamesine göre de Ankara vilayetine bağlamıştır.

42 Muhsin İlyas Subaşı, Dünden Bugüne Kayseri, (Kayseri: Örnek Kitabevi, 1986), 48.

43 Halit Erkiletlioğlu, Osmanlılar Zamanında Kayseri, (Kayseri: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları, 1996), 98-99.

44 Zübeyir Kars, Milli Mücadelede Kayseri, (Ankara: Kültür Bakanlığı Başvuru Kitapları, 1993), 1-2.

(27)

25 I. BÖLÜM

126 NUMARALI KAYSERİ ŞER’İYYE SİCİLİNDE YER ALAN BELGE TÜRLERİNE GÖRE DAVA ÖZETLERİ

Belge Türü: Hüccet Dava Türü: İstihkak Sayfa No Dava

No

Belge Özellikleri

22 59 Karaman sakinlerinden iken vefat eden Abdullah oğlu Hacı Yusuf’un varislerinden Hacı Ahmed oğlu Seyyid Osman Ağa ile eşki eşi Abdurrahman kızı Ayşe arasındaki 16 Zilkade 1143 tarihli istihkak davası.

30 77 Kayseri’de Hasbey Mahallesi sakinlerinden Süleyman kızı Emine ile kardeşi Mahmud’dan atalarının İstefan karyesinden vakfettiği malikâne üzerindeki tasarruf hakkını talep ettiği 15 Zilhicce 1143 tarihli istihkak davası.

33 85 Kayseri’ye bağlı Cırlavuk köyü sakinlerinden Seyyid Ömer ile merhum Seyyid Yahya’nın varisi Ümmügülsüm arasındaki 6 Zilhicce 1143 tarihinde görülen istihkak davası

33 87 Kayseri’de Hasan oğlu Hacı Mahmud Vakfi mütevellisi Veli oğlu Ahmed ile Emrem Mescidi Şerifi’nin mütevellisi arasındaki 24 Zilhicce 1143 tarihli istihkak davası.

53 133 Kayseri’de Depecik Mahallesi sakinlerinden Ahmed oğlu Mehmed ile Erzurum’da Ebu Bekir oğlu Mustafa’dan satın aldığı mal üzerinde hak iddia eden Yusuf ibn Ali arasında 6 Safer 1144 tarihli istihkak davası.

(28)

26 Belge Türü: Hüccet

Dava Türü: Miras Taksimatı Sayfa No Dava

No

Belge Özellikleri

2 10 Kayseri’de Sultan Mahallesi sakinlerinden merhum Sarı Bayram oğlu Yuvan’ın varisleri ile amcaları Aydoğdu oğlu Murat arasındaki 5 Şevval 1143 tarihli miras taksimatı davası.

6 20 Kayseri’de Hasanfakih Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Ömer oğlu Mahmud’un varislerinden eski eşi Ömer kızı Esma ile annesi Ali kızı Ayşe arasındaki 10 Şevval 1143 tarihli miras taksimatı davası.

7 23 Kayseri’de Çanakçı Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Sefer oğlu Bünyan’ın eski karısı Kutlu kızı Marnos ile kardeşleri Arakil, Abraham, Hurmisce ve Ayhatun arasındaki 15 Şevval 1143 tarihli miras taksimatı davası.

16 45 Kara Kürkçü Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Toros oğlu İstenger’in oğulları Toros ve Danil ile diğer oğlu Kirkor arasındaki 4 Zilkade 1143 tarihli miras taksimi davası.

17 46 Kayseri’de Kara Kürkçü sakinlerinden iken vefat eden İstenger oğlu Toros’un oğulları Toros ve Danil ile büyük oğlu Kirkor arasındaki 4 Zilkade 1143 tarihli miras taksimatı davası.

17 47 Kayseri’de Hasbey Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Müslim kızı Sakine’nin mirasçılarından Habibe ve Sakine arasındaki 5 Zilkade 1143 tarihli miras taksimatı davası.

42 105 Kayseri’de Talas köyü sakinlerinden iken vefat eden Sun oğlu Topal Murat’ın oğlu Yaseb ve kızı Turti arasındaki 10 Muharrem 1144 tarihinde görülen miras taksimatı davası.

43 109 Kayseri’de CIrlavuk köyü sakinlerinden iken vefat eden Seyyid Ebubekir oğlu S-Halil’in çocukları Ahmed ve Ebubekir ile Kuri

(29)

27

köyü sakinlerinden Ömer oğlu Mustafa, Ebubekir oğlu Veli, Ali oğlu Ömer ve Mustafa oğlu Ahmed arasındaki 10 Muharrem 1144 tarihinde görülen miras taksimatı davası.

45 112 Kayseri’de Tavlansun köyü sakinlerinden iken vefat eden Bali oğlu Taşcı Bali’nin oğulları Bali ile Uğurlu arasındaki 20 Muharrem 1144 tarihinde görülen miras, mal paylaşımı davası.

45 113 Kayseri’de Tavlansun köyü sakinlerinden iken vefat eden Bali oğlu Taşcı Bali’nin oğulları Bali ile Uğurlu arasındaki 20 Muharrem 1144 tarihinde görülen miras, mal paylaşımı davası.

50 126 Kayseri’de İç Kalʻası sakinlerinden vefat eden Nuh Efendi ve Evhaddin Efendi’nin varisleri arasında 20 Muharrem 1142 tarihli miras taksimatı.

53 134 Kayseri’de Gürcü Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Keşin Murad nam Bali’nin ölümüyle eski eşi Sinan kızı Ay Hatun ve oğlu Kapa arasında 7 Safer 1144 tarihli miras taksimatı davası.

55 141 Kayseri’de Gürülü Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Hacı Mehmed oğlu Hacı Kasım’ın mirasının, hayattayken vasi tayin ettiği kardeşi Hacı Mahmud tarafından varis Hacı Mehmed kızı Hanife ve oğlu Kasım’a tamamen verildiğine dair 7 Safer 1144 tarihli dava

61 154 Kayseri’de Germir köyünde ikamet eden Hadır oğlu Hanek’in varisi Abraham’ın ölümü üzerin kızkardeşi Altun ve karısı Altun arasında 1 Rebiülahir sene 1144 tarihinde görülen miras, mal paylaşımı davası.

62 160 Kayseri’de Talas Köyünde ikamet eden Kapa Bali oğlu Simon’un varisleri arasındaki 3 Rebiül evvel 1144 tarihli mal paylaşımı davası.

63 162 Kayseri’de İstabın köyü sakinlerinden merhum Ali kızı Ballı’nın varisi Mahmud’un mirastaki payını kardeşi Cafer ve oğlu Mahmud’a bıraktığı 12 Rebiülevvel 1144 tarihli mal paylaşımı davası.

65 167 Kayseri’ye bağlı Efkere Köyü sakinlerinden merhum Karabey oğlu Mağravic’in mirasçıları arasındaki 25 Rebiülevvel 1144

(30)

28 tarihli mal paylaşımı davası.

66 170 Kayseri’de Ağçakaya köyü sakinlerinden merhum Hacı Salih oğlu Hacı Hüseyin’in varislerinden Abdullah kızı Fatma ile Seyyid Ebubekir arasındaki7 Rebiülevvel 1144 tarihli miras, mal paylaşımı davası.

68 175 Kayseri’de Cırlavuk Köyünde sakinlerinden merhum Cuma oğlu Hacı Süleyman Beyazid’in varisleri arasındaki 17 Rebiülevvel 1144 tarhli mal paylaşımı davası.

70 181 Kayseri’de Kerem Köyünde ikamet eden merhum Yevan oğlu Murad’ın varisleri Sefer kızı Hacek ile Yevan oğlu Bali arasındaki 7 Cemaziyelevvel 1144 tarihli miras, mal paylaşımı davası.

70 183 Kayseri’de Tavlansun Köyü sakinlerinden merhum Sefer Beşe oğlu Ali’nin varisleri Hadice ve Hasan arasındaki 16 Cemaziyelevvel 1144 tarihli mal taksimatı davası.

71 185 Kayseri’de Kalenderhane Mahallesi sakinlerinden merhum Hüseyin Çavuş kızı Amine Hatun’un varisi ve eski eşi Kalender Ağa oğlu Halil Ağa’nın da ölümüyle iki tarafın varisleri arasında ortaya çıkan 20 Cemaziyelevvel 1144 tarihli miras taksimatı.

74 190 Kayseri’de Haseki Mahallesi sakinlerinden merhum Hacı Hasan oğlu Hacı Mehmed Çelebi’nin çocuklarının büyümesi ile vasi olan Hacı Hasan oğlu Mahmud Efendi’nin mirası taksim ettiğinin 23 Cemaziyelevvel 1144 tarihinde tasdiki.

77 197 Kayseri’de Taşçıkan Mahallesi sakinlerinden merhum Abdullak kızı Aişe’nin varisleri Hüseyin ve Hasan ile Hamza oğlu Ahmed arasında 6 Cemaziyelahir 1144 tarihinde görülen mal paylaşımı davası.

81 205 Kayseri’de Emir Sabanım Mahallesi sakinlerinden merhum Zeki oğlu Acı Mamun’un kızı Meryem’in de ölümüyle mirasçıları arasındaki 6 Rebiülevvel 1144 tarihli miras taksimatı.

83 214 Kayseri’de Taşcık Mahallesi sakinlerinden Hasan kızı Amine ile kardeşi merhum Hacı Mustafa’nın varisleri arasında 10

(31)

29

Rebiülahir 1144 tarihinde görülen miras taksimi davası.

86 220 Kayseri’de Hacı Arab Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Hacı Mustafa kızı Fatma’nın çocuklarının vasisi ve eski eşi Ali oğlu Hacı Mehmed ile Osman oğlu Mehmed arasındaki 2 Cemaziyelevvel 1144 tarihli veraset, mal paylaşımı davası.

87 223 Kayseri’de Hürek Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Ali bin Ömer bin Abdullah’ın ölmeden vasi tayin ettiği Kalender Mahallesi sakinlerinden Hüseyin oğlu Hasan Çelebi ile mirasçıları arasındaki 7 Rebiülahir 1144 tarihli veraset, mal paylaşımı davası.

88 226 Kayseri’de Hasan Fakih Mahallesi sakinlerinden iken Rum Kalʻası’nda vefat eden Ali oğlu Mustafa Beşe’nin varisleri arasındaki 5 Receb 1144 tarihli miras taksimatı paylaşımı davası.

89 227 Kayseri’de Hasan Fakih Mahallesi sakinlerinden Roma Kalesi fethinde şehit olan Ali oğlu Mustafa Paşanın mirasçılarından eski eşi Hacı Mustafa kızı Hadice ile kardeşleri Aişe ve Şerife arasındaki 20 Receb 1144 tarihli miras taksimatı davası.

94 239 Kayseri’de Eski Bazaristan Mahallesi sakinlerinden Şaban oğlu Hüseyin ile Rum Kalesi fethinde şehit olan oğlu Mehmed Beşe’nin mirasçıları Ahmed, Aişe ve vasileri Halil kızı Hadice 10 Şaban 1144 tarihli miras taksimatı davası.

95 244 Kayseri’de İstanga Köyü sakinlerinden iken vefat eden Hacı Mehmed ibn Hacı Mustafa ibn Hacı Hasan mirasçılarından babası Hacı Mustafa ve oğlu İsmail’in de ölümüyle, Hacı Mustafa’nın oğlu Ali Beşe ile Hacı Mehmed’in kızları Ümmügülsüm, Hadice, Fatma, Emetullah arasındaki 10 Şaban 1144 tarihli miras taksimatı davası.

96 245 Kayseri’de Hisanlu Mahallesi sakinlerinden ilen vefat eden Seyyid Ahmed Efendi kızı Şerife’nin kızı ve Mehmed kızı Şerife ile amcaoğlu İbad oğlu Süleyman arasındaki 10 Şaban 1144 tarihli miras taksimatı davası

97 247 Kayseri’de Hacı Mansur Mahallesi sakinlerinden iken vefat

(32)

30 Belge Türü: Hüccet

Dava Türü: Nafaka Sayfa No Dava

No

Belge Özellikleri

39 98 Kayseri’de Musa Gazi Mahallesi sakinlerinden Hacı Ömer kızı Ayşe ile kocası İsmail oğlu Seyyid İsmail arasındaki 5 Muharrem 1144 tarihinde görülen nafaka davası.

44 111 Kayseri’de Hacı Abdullah Mahallesi sakinlerinden Seyyid İbrahim kışı Şerife ile eski kocası Hasan oğlu Seyyid Süleyman arasındaki 10 Muharrem 1144 tarihinde görülen nafaka davası.

47 118 Kayseri’de Depecik Mahallesi sakinlerinden dul olan Seyydi Ali Çelebi kızı Seyid Şerife’nin yetim çocuklarına bağlanan nafakanın arttırılması talebi. 20 Muharrem 1144

111 291 Kayseri’de Havvaned Mahallesi sakinlerinden kocası Musa oğlu Mehmed’in başka diyara gitmesiyle sefil olan Mehmed kızı Aişe ve kızına 7 Şaban 1144 tarihli nafaka bağlanması davası.

eden Seyyid Hacı Ebubekir Ağa bin Hacı Ali bin Hacı Mustafa’nın mirasçılarından babası Hacı Ali’nin de ölümüyle eski Seyyid Mustafa kızı eşi Şerife Hadice ile kardeşi Hacı Ömer arasındaki 10 Şaban 1144 tarihli miras taksimatı davası.

107 278 Kayseri’de Bozatlu Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden İlyas oğlu Ali’nin oğlu Mustafa ve kızı Asiye arasındaki 9 Receb 1144 tarihli miras taksimatı davası.

(33)

31 Belge Türü: Hüccet

Dava Türü: Satış Akdi Sayfa No Dava

No

Belge Özellikleri

5 17 Kayseriʼde Gümer Köyü sakinlerinden Hıdır kızı Gülistan ile Aslan kızı Asiye arasındaki 11 Şevval 1143 tarihli ev satış akdi.

5 19 Kayseri’de Mahmud oğlu Hüseyin ile Yahya oğlu Seyyid Mehmed Çelebi arasındaki Taşbucak Mahallesi’ndeki ev ile Çaldıryan Nahiyesi’ndeki bağı içeren 6 Şevval 1143 tarihli satış akdi.

7 22 Kayseri’de Çanakçı Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Sefer oğlu Bünyan’ın mirası olan ev hissesine dair varisleri Kutlu kızı Marnos ile kardeşleri Arakil, Abraham, Hurmisce ve Ayhatun arasındaki 16 Şevval 1143 tarihli satış akdi.

9 28 Kayseri’de Tavlansun Köyü sakinlerinden Abdullah oğlu Hüseyin ile Yani oğlu Kumru arasındaki 20 Şevval 1143 tarihli birer adet ev ve bağ içeren satış akdi.

10 31 Kayseri’de Bağçevan Mahallesi sakinlerinden Hacı Osman bin Ahmed bin Ali ile kardeşi Hacı Mehmed arasındaki 10 şevval 1143 tarihli ev hissesi satış akdi.

11 32 Kayseri’de Bağçevan Mahallesi sakinlerinden Hacı Osman kızı Ayşe ile Ahmed kızı Esma ve Mustafa kızı Emine arasındaki 23 Şevval 1143 tarihli ev satışı akdi.

11 33 Kayseri’de Lala Mahallesi sakinlerinden Hacı Mehmed kızı Zeliha ile Hacı Ahmed oğlu Mustafa Gedres nahiyesindeki bağ satışına dair 23 Şevval 1143 tarihli satış akdi.

12 35 Kayseri’de Tutak Mahallesi sakinlerinden Ali Efendi kızı Emine

(34)

32

ile torunu Hüseyin oğlu Halil Bey arasındaki 26 Şevval 1143 tarihli bağ satışı akdi.

12 36 Bozok Kazasına bağlı Boğazlıyan Köyü sakinlerinden Abdullah kızı Güllü ve Hüseyin kızı Senem ile Hacı Mustafa oğlu Mehmed Bey ve Abdullah oğlu Hacı Murtaza Ağa arasındaki ev satışı akdi.

12 37 Kayseri’de Hasan Fakih Mahallesi sakinlerinden Abdullah kızı Gülli ile Mehmed Bey ve Hacı Murtaza Ağa arasındaki 25 Şevval1143 tarihli satış akdi.

28 74 Kayseri’nin Tezene Köyü sakinlerinden kabril’in tasarrufunda olan ev ve bağçesini Zımmi Bogos’a sattığı. (1143 Z 4)

30 78 Kayseri’nin Efkere karyesi sakinlerinden Margir oğlu Vartir’in ile Arakil arasındaki 20 yıl önce ev satışı yapıldığının 20 Zilhicce 1143 tarihinde beyan edilmesi.

31 81 Kayseri’de Hasbey Mahallesi sakinlerinden Katurcıoğlu olarak bilinen Hacı Mustafa oğlu Hacı Mustafa, Hacı Ali oğlu Hacı Abdülkadir arasındaki 20 Zilhicce tarihli satış akdi.

47 119 Kayseri’de Talas karyesi sakinlerinden Tahsin oğlu Kaya’nın ev, dükkân ve bağını oğlu Mihail’e satışının 20 Muharrem 1144 tarihindeki tasdiki

48 120 Kayseri’de Selman Mahallesi sakinlerinden Yasef oğlu Tevhitar’ın mülkü olan bir adet evi oğlu Serkez’e satışının 20 Muharrem 1144 tarihinde onaylanması.

50 125 Kayseri’de Harput Mahallesi sakinlerinden Karib oğlu Aci Evnos ve eşi Samaki oğlu Kelane’nın Eğri Bucak üzerinde Hasandağı adlı mahalde sahibi oldukları bağı Muhadir ve Kelayek’a satmalarının 20 Muharrem 1144 tarihindeki tasdiki.

51 127 Kayseri’de Depecik Mahallesi sakinlerinden Ali kızı Fatma ile Süleyman oğlu Ali Efendi arasındaki ev satışının 1144 tarihinde tasdiklenmesi.

(35)

33

51 128 Kayseri’de Köse Danişmed Mahallesi sakinlerinden Fatma Hatun’un miras yoluyla sahibi olduğu tarla hissesini Hacı Abdulselam oğlu Seyyid Hacı Mahmud Ağa’ya sattığının 20 Muharrem 1144 tarihinde yapılan tasdiki.

52 131 Kayseri’de Talas karyesi sakinlerinden İbrahim oğlu Seyyid Hacı Mustafa ile Murat oğlu Asıl arasındaki şirahane satışının 6 Safer 1144 tarihinde yapılan satış akdi.

52 132 Kayseri’de Zencidere köyü sakinlerinden Deligöz oğlu Amon’un sahip olduğu bağ, bahçe ve harman yerini Kiryakon’a sattığının 6 Safer 1144 tarihli tasdiki.

53 135 Kayseri’de Talas karyesi sakinlerinden Halil kızı Asiye Hatun’un babasından miras kalan bağdaki hissesini kardeşi Seyyid Ahmed Ağa’ya satmasının 6 Safer 1144 tarihinde tasdik edilmesi.

54 136 Kayseri’ye tabi Talas karyesi sakinlerinden Halil oğlu Seyyid Ahmed’in mülkü olan bağı Ramazan oğlu Ali Ağa’ya satmasının 7 Safer 1144 tarihinde tasdik edilmesi.

54 137 Kayseri’de Talas karyesi sakinlerinden Ramazan oğlu Ali Ağa’nın mülkü olan bahçeyi Yagob oğlu Karabet ve Saye Bali’ye satmasının 8 Safer 1144 tarihinde tasdik edilmesi.

54 138 Kayseri’de Havaned Mahallesi sakinlerinden Abdurrahim kızı Abide’nin mülkü olan evini Seyyid Mustafa ve Seyyid Osman Ağalara satmasının 10 Safer 1144 tarihinde tasdik edilmesi.

55 140 Kayseri’de Kebir İlyas Mahallesi sakinlerinden Halil oğlu İbrahim, kardeşinin çocukları Halil ve Aişe’nin mülkleri olan İncek nahiyesinde olan bağını Hacı Ömer’e satılmasının 7 Safer 1144 tarihinde tasdiki.

57 144 Kayseri’de Muhson karyesi sakinlerinden Donek oğlu Hehan ile Merdurus oğlu Hacı Atiyon arasında yapılan ev satışının 10 Safer 1144 tarihinde tasdiklenmesi.

57 145 Kayseri’de Hasan Mahallesi sakinlerinden Seyyid Ali oğlu Abdulkadir’in mülkü olan evi Seyyid Hacı Ömer kızı Şerife

(36)

34

Emine’ye satmasının 8 Safer 1144 tarihinde tasdiki

58 149 Kayseri’de Abbas Mahallesi sakinlerinden Hacı Hasan oğlu Mahmud’un mülkü olan evi İsmail oğlu Hacı Halil Bey’e satmasının 20 Safer 1144 tarihinde yapılan tasdiki.

59 150 Kayseri’de Talas karyesinde ikamet eden Kirkor oğlu Vadak’ın mülkü olan evi Atim oğlu Yaseb’ e satmasının 20 Safer 1144 tarihli tasdiki.

67 172 Kayseri’de Yenice Mahallesinde ikamet eden merhum Osman oğlu Hasan Ağa’nın mirasından kalan bir dükkânın mirasa vasi olan oğlu Yusuf tarafından Murad oğlu Hacı İbrahim Ağa’ya satıldığının 20 Rebiülevvel 1144 tarihinde tasdiklenmesi.

67 174 Kayseri’de Hacı Kasım Mahallesinde ikamet eden Hacı Mahmud oğlu Hüseyin’in Kadıraltı mevkiinde olan tarlasını kardeşi Seyyid Hacı Ali ve vekili İbrahim oğlu Seyyid Hacı Mustafa’ya satmasının 20 Rebiülevvel 1144 tarihinde tasdiki.

68 177 Kayseri’de Karabarlı Mahallesi sakinlerinden Bakkal Hacı Mahmud oğlu Ebubekir ile Hasan oğlu Ahmed Ağa arasında ki bağ satışının 10 Cemaziyelevvel 1144 tarihinde tasdik edildiği.

69 179 Kayseri’de Saman Mahallesinde ikamet eden Hacı Mustafa oğlu Seyyid Mehmed Çelebi ile Abbas oğlu Ömer arasındaki tarla satışının 13 Cemaziyelevvel 1144 tarihinde tasdiki.

69 180 Kayseri’de Baldökdü Mahallesinde ikamet eden Halil oğlu Halil ile Hacı Ali kızı Hadice aralarındaki bağ satışının 2 Cemaziyelevvel 1144 tarihli tasdiki.

73 187 Kayseri’de Muhriran Köyünde ikamet eden Kirkor oğlu Kirkos’un mülkü olan bir evin oğlu Agyan’a satışının 27 Cemaziyelevvel 1144 tarihinde tasdiki.

76 194 Kayseri’de Sipahi Mahallesinde ikamet eden Bali oğlu Serkez’in Eğri Bucak tarafındaki bağının Hacı Ahmed oğlu Hacı Süleyman ve Cuma oğlu Hacı Ömer’e satışının 19 Cemaziyelevvel 1144 tarihinde tasdik edildiği.

78 198 Kayseri’de Köse Danişmend Mahallesinde Seyyid Havı

(37)

35

Abdulkadir oğlu Ali Çelebi ile Hacı Halil kızı Fatma’nın mülkleri olan bir evin Halil oğlu Hacı Hüseyin’e satışının 10 Cemaziyelevvel 1144 tarihinde tasdiki.

78 199 Kayseri’de Hacı Arap Mahallesinde ikamet eden Mehmed oğlu Hacı Ebubekir ile Hasan Paşa oğlu İbrahim arasındaki ev satışının 10 Cemaziyelevvel 1144 tarihli tasdiki.

95 242 Kayseri’de Huand Hatun Mahallesi sakinlerinden Mustafa oğlu Hacı Ali Ağa ile Hasan oğlu Ali Paşa arasındaki 10 Şaban 1144 tarihli ev satışı akdi.

97 247 Kayseri’de Hacı Mansur Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Seyyid Hacı Ebubekir Ağa bin Hacı Ali bin Hacı Mustafa’nın mirasından bir evin müzayede ile Hacı Süleyman Ağa’ya 10 Rebiülahir 1144 tarihinde satıldığı.

99 255 Kayseri İç Kalesi sakinlerinden Ümmügülsüm Hatun ile İbrahim oğlu Seyyid Abdurrahim arasındaki 10 Şaban 1144 tarihli ev satış akdi.

100 257 Kayseri’de Astağna Köyü sakinlerinden Mustafa oğlu Süleyman Paşa ile İbrahim oğlu Osman arasındaki 17 Ramazan 1144 tarihli değirmen hissesi satışı akdi.

100 259 Kayseri’de Kalenderhane Mahallesi sakinlerinden Mahmud kızı Aişe Hanım ile Mustafa oğlu Hacı Hasan arasındaki 10 Ramazan 1144 tarihli ev satışı akdi.

101 261 Kayseri’de Talas Köyü sakinlerinden Devsti kızları Desin ve Kıymet ile Münhasıre oğlu Ayan arasında 10 Ramazan 1144 tarihli ev satışı akdi.

101 263 Kayseri’de Sultan Mahallesi sakinlerindenAli oğlu Mehmed ile Ömer Beşe oğlu Ümmügülsüm 17 Ramazan 1144 tarihli ev satış akdi.

103 267 Kayseri’de Haseki Mahallesi sakinlerinden Süleyman oğlu Hacı Ahmed ile Bekdaş oğlu Seyyid Mehmed Ağa arasındaki 20 Cemaziyelahir 1144 tarihli ev ve bağ satış akdi.

103 268 Kayseri’ye bağlı Talas Köyü sakinlerinden Seyyid Ali ile Asiye

(38)

36

Şerife Hatun arasındaki 20 Ramazan 1144 tarihli bahçe hissesi satış akdi.

106 277 Kayseri’de Hasanlu Mahallesi sakinlerinden Hacı Ahmed oğlu Helvacızade Halil ile Ömer oğlu Osman arasındaki 7 Receb 1144 tarihli bağ satışı akdi.

107 279 Kayseri Mahallesi’nde Hasanlu Çeşmesi Mütevellisi Kasım Efendi oğlu Monla Hasan ile Seyyid Hüseyin oğlu Seyyid Hacı Mehmed arasındaki 10 Receb 1144 tarihli ev satış akdi.

109 284 Kayseri’de Harbut Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden İbrahim oğlu Molla Mehmed’in varisleri eski karısı Mehmed kızı Fatma, oğlu Mehmed ve kızı Aişe’nin vasileri olan Ahmed Efendi oğlu Abdullah Efendi’nin merhumun terekesinden bir evi satın aldığına dair 26 Receb 1144 tarihli akid.

110 286 Kayseri’de Haseki Mahallesi sakinlerinden Süleyman oğlu Osman ile Süleyman oğlu Hacı Ali arasında 20 Receb 1144 tarihli bağ hissesi satışı akdi.

110 287 Kayseri’de Obruk Nahiyesi’nde bağ sahibi olan Hasan oğlu Ali Paşa ve Süleyman kızı Fatma ile Hacı Süleyman oğlu Hacı Ali arasındaki 20 Receb 1144 tarihli satış akdi.

24 63 Kayseri’nin Karakürkçü Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Mehmed bin Abdullah’ın menkul mülk menzilin (evin) Seyyid Ahmed Çelebi’ye bedeliyle satışı 1143 Z 20.

27 72 Kayseri’nin Hisarcık köyünde sâkin iken vefat eden Mehmed Beşe’den intikal eden miri arazinin (tarla) tasarruf hakkının bedeliyle müteveffanın oğlu Ali tarafından Seyyid Hacı Ömer’re satışı. (1143 Z 16)

Belge Türü: Hüccet Dava Türü: Vesayet Sayfa No Dava

No

Belge Özellikleri

3 12 Kayseri’de Hacı Kasım Mahallesi sakinlerinden merhum

(39)

37

Mahmud kızı Asiye’nin kızı Sakine’ye Mustafa kızı Şerife’nin vasi tayin edildiği 8 Şevval 1143 tarihli vesayet davası.

9 27 Kayseri’de Hamurcu Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Mustafa oğlu Hüseyin Bey’in oğlu Ali’ye annesi Mustafa Bey kızı Rabia’nın vasi tayin edildiği 18 Şevval 1143 tarihli vesayet davası.

10 30 Kayseri’de Fevatdan Mahallesi sakinlerinden iken Kahire’ye bağlı Reşide Kazasında kerestecilik yaparken vefat eden Nazaroğlu lakaplı Mahmud oğlu Hacı Ahmed’in varislerinden Seyyid Mahmud ve Seyyid Hüsseyin’in miras hususunda kendilerine yine varislerden olan Raziye’yi vekil ve naib tayin ettikleri. 19 Şevval 1143

23 61 Kayseri’de Havanda (Havada) karyesinde ikamet eden merhum Hüseyin oğlu Molla Mehmed’in çocuklarına, anneleri Mehmed kızı Emine’nin vasi tayin edildiği 16 Zilkade 1143 tarihli vesayet davası.

23 62 Kayseri’de Karakürkçü Mahallesi sakinlerinden Mustafa oğlu Seyyid İsmail ile Kalenderhane Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Ramazan oğlu Hacı Abdülfettah’ın karısı Mehmed kızı Atiyye arasındaki 13 Zilakade 1143 tarihli vesayet davası.

39 99 Kayseri’de Hürrem Çavuş Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Hasan oğlu Mustafa’nın oğlu Mehmed’e amcası Ali Bey’in vasi tayin edildiği 9 Muharrem 1144 tarihli dava.

42 107 Kayseri’de Musa Gazi Mahallesi sakinlerinden merhum İsmail oğlu Seyyid İsmail’in çocuklarının vasisi ve eski karısı Hacı Ali kızı Aişe’nin çocukların nafakasını almak için vesayet verildiği 10 Muharrem 1144 tarihli dava.

45 114 Kayseri’de Hacı Mansur Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Hacı Ali oğlu Hacı Ebubekir’in kızlarının vesayeti üzerinde olan Yusuf’a bahsi geçen kızların ihtiyaçları için

(40)

38

babalarından kalan miras üzerinde yetki verildiği 16 Muharrem 1144 tarihli vesayet davası.

46 115 Kayseri’de Hacı Mansur Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Seyyid Hacı Mustafa’nın kızlarına Seyyid Halil Çelebi’nin vasi tayin edildiği 10 Muharrem 1144 tarihli dava.

61 155 Kayseri’de Develü Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Sahak kızı Eva’nın çocuklarına dayıları Sahak oğlu Abraham’ın 1 Rebiülevvel 1144 tarihinde vasi tayin edilmesi.

61 156 Kayseri’de Mermerlü Mahallesi sakinlerinden iken vefat eden Sahak kızı Eva’nın çocuklarına vasi tayin olunan dayıları Abraham’ın talebi üzerine, çocukların ihtiyaçlarına harcamak için belirlenen miktar kadar mirasın kullanılmasına izin verildiği. 2 Rebiülevvel 1144

62 158 Kayseri’de Gürcü Mahallesinde ikamet eden Mihail oğlu Topal Murat’ın oğlu Berat’a Simon kızı İncu’nun 3 Rebiülevvel 1144 tarihinde vasi tayin edildiği.

63 161 Kayseri’de Eski Pazaristan Mahallesinde ikamet eden merhum Hüseyin oğlu Hacı Mahmud’un oğlu Ali’ye annesi Ali kızı Aişe’nin 7 Rebiülevvel 1144 tarihinde vasi tayin olunması.

68 176 Kayseri’de Bağciyan Mahallesi sakinlerinden merhum Mahmud oğlu Mustafa’nın oğullarına anneleri Hacı Ahmed Halife kızı Aişe’nin 6 Cemaziyelevvel 1144 tarihinde vasi tayin edildiği.

74 189 Kayseri’de Talas Köyü sakinlerinden merhum Abraham oğlu Karibet’in çocuklarına çocuklarına Tasub kızı Emas’ın vasi tayin edilmesi. 27 Cemaziyelevvel 1144

77 196 Kayseri’de Kebir İlyas Mahallesi sakinlerinden hacda vefat eden Hüseyin oğlu Hacı Mustafa’nın karısı Abdullah kızı Meryem’e çocukların nafakası için mirası kullanmak üzere 6 Cemaziyelevvel 1144 tarihli vaseyat davası.

80 202 Kayseri’de Mirimil Mahallesi sakinlerinden iken hac yolunda vefat eden Mustafa oğlu Hacı İbrahim’in annesi Ali kızı Amine’nin talebi üzerine torunlarına vasi tayin olunması. 10

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Medine-i Kayseriyye’de Kalenderhane Mahallesi sükkânından iken bundan akdem fevt olan el-Hâc Mustafa ibn-i Ali nâm kimesnenin veraseti zevce-i metrûkesi Şerife Ayşe

‘avâtifu’l-melikü’l-âlâ Karaman valisi vezirim paşa -edâme’llâhu teâlâ iclâlühû- ve akzâ kuzâtu’l-müslimîn evlâ vülâtü’l-muvahhidîn ma’denü’l-fazl ve’l-yakîn

mefahir-il kuzat vel hükkam meadin-ül fezail-ül vel kelam anadolunun orta kolu nihayetine değin vaki’ kazaların kadıları ve naibleri zidet fazlühüm ve

Hacı Mikdat mahallesinde sâkin Hacı Ahmed zâde Hüseyin Efendi ibn-i Hacı Ahmed meclis-i şer‘de mahalle-i mezkûr sâkinlerinden Hacı Ahmed zâde Emin Efendi ibn-i Hüseyin

itmekçi Hâcî Hasan Oğlu bayrâğının Ağâ ve Alemdârına verilen guruĢ 155 kuyûddan iki guruĢden ziyâde gümrük alınmamak içun ilâm harcı guruĢ 60 devletlü Hüsrev

Atina Kazâsı’nın Hemşin Nahiyesi’ne tabi Tezina Karyesi ahâlîsinden Hacıosmanoğlu Ömer Ağa ibn-i Hacı Osman (م) Tevfik Efendi mahzarında ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm

Budur ki medîne-i Rodoscuk mahallâtından el-Hâc Mehmed mahallesinde sâkin Musa bin Hâlil nâm kimesne mahfel-i şer’de râfi’u’l-kitâb Hüseyin bin Süleymân nâm

Medîne-i Rodoscukda serdar-ı yeniçeriyân olup taife-i mezbûreden bi-lâ vâris fevt olanların muhallefâtını ahz ve kabza memur olan fahru’l-eşbâh el-Hac Ahmed Ağa bin