• Sonuç bulunamadı

HABER BÜLTENİ. Haber Özetleri. Irak. 27 Aralık 2007

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HABER BÜLTENİ. Haber Özetleri. Irak. 27 Aralık 2007"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HABER BÜLTENİ

27 Aralık 2007

Haber Özetleri

Irak

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da temaslarda bulunan ABD Temsilciler Meclisi heyetini kabul etti. Temsilciler Meclisi üyesi Eliot Engel, Erdoğan ile Başbakanlık Merkez Bina'daki görüşmenin ardından kısa bir açıklama yaptı. Engel, Türkiye'ye ilk kez ziyaret ettiklerini belirterek, Başbakan Erdoğan ile olumlu görüşmelerde bulunduklarını söyledi. Görüşmelerde Türkiye-ABD ilişkilerini ele aldıklarını kaydeden Engel, iki ülkenin stratejik ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu, ortak menfaatlerinin bulunduğunu ve pek çok konuda benzer düşüncelere sahip olduğunu fark ettiklerini belirtti. ABD'ye geri döndüklerinde ikili ilişkilerin daha da kuvvetlendirmek için ellerinden geleni yapacaklarını belirten Engel, iki ülke arasındaki diyaloğun önemli olduğunun altının çizdi. Engel, Başbakan Erdoğan'ın da iki ülke arasındaki görüşmelerin ve ziyaretlerin çok önemli olduğuna işaret ettiğini kaydetti. Engel, Türkiye ve ABD'nin iki önemli demokrasi olduğunu söyleyerek, Türkiye'nin bölge ve dünyada oynadığı rolün çok önemli olduğunu belirtti. Görüşmelerin ardından Türkiye ve ABD'nin ortak değerlere sahip iki ülke olduğuna daha çok ikna olduklarını kaydeden Engel, her iki ülkenin de terörle mücadele oynayacak rolünün bulunduğunu ve bu mücadelede işbirliği yapmasının gerektiğine inandıklarını söyledi. Engel, iki ülkenin çok uzun süredir dost ve müttefik olduklarına dikkati çekerek, bu dostluğun uzun süre devam edeceğine olan inancını dile getirdi. Engel, Irak'ın kuzeyine yönelik operasyonlarla ilgili soru üzerine de, konunun Başbakan Erdoğan ile görüşmede gündeme geldiğini belirterek, terörle mücadele edilmesinin gerektiğine dair fikir birliği içinde olduklarını söyledi. Engel, "ABD olarak, terörizmle mücadelede Türkiye'nin endişelerini paylaşıyoruz", diye konuştu. (AA)

 Irak'ın kuzeyindeki bölgesel parlamento, Kerkük referandumunun 6 ay ertelenmesini onayladı. Birleşmiş Milletler ve bazı ülkelerden gelen Kerkük referandumunun ertelenmesi istemi üzerine toplanan Erbil'deki bölgesel parlamento, referandumun ertelenmesini görüştü. Oylamada, referandumun ertelenmesi oy çokluğuyla kabul edildi. (AA)

 Irak kabinesi, Amerikan ordusunun elinde bulunan ve cezaevlerinde tutulan binlerce mahkûma genel af öngören kanun tasarısını kabul etti. Hükümet sözcüsü Ali El Dabbağ, Amerikalı ve Iraklıların elindeki tüm cezaevlerinden mahkûmların tahliye edilmesine imkân sağlayacak genel af yasasının kabineden geçtiğini söyledi. Kanun tasarısının yürürlüğe girmesi için parlamento tarafından da kabul edilmesi gerekiyor. Irak Ulusal Güvenlik

(2)

Danışmanı Muvaffak El Rubayi, ay başında yaptığı açıklamada, kanun tasarısının amacının Şiilerle Sünniler arasında uzlaşıyı artırmak olduğunu söylemişti. Irak'ta Amerikalı yetkililerin elinde 26 bin, Iraklı yetkililerin elinde 24 bin mahkûm bulunuyor. Bu kişilerden çok azının hakkında dava açıldığı belirtiliyor. Sünni liderler, çoğu Amerikalıların elinde olan Sünni mahkûmların serbest bırakılmasını istiyor. Amerikan ordusu elindeki mahkûmların çoğunu gelecek yılın sonuna kadar serbest bırakmayı planladığını bildirmişti.

(AA)(REUTERS)

 İranlı yetkililer, 1975 Cezayir Anlaşmasını tanımadığını söyleyen Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'ye sert tepki gösterdi. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, Talabani'nin beyanatları konusundaki hükümetin resmi tutumunun yakında açıklanacağını söylemekle yetinirken, Meclis Başkanı Gulamali Haddad Adil, Talabani'nin sözlerinin ''şaşırtıcı'' olduğunu ifade etti. 1975 Cezayir Anlaşmasının kendileri açısından hala geçerli olduğunun altını çizen Haddad Adil, bu ifadelerin söylenmemiş olmasını umduğunu kaydetti. Ortak ekonomik komisyon toplantısı için Bahreyn'in başkenti Manama'da bulunan Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki de Irak'la imzalanan Cezayir anlaşmasının BM kayıtlarında bulunduğunu ve ''güçlü bir uluslararası belge'' olduğunu söyledi. Talabani'nin açıklamalarına geniş yer veren İran basınıysa daha sert bir tutum sergiledi. Reformcu kanadın önde gelen gazetelerinden İtimad-ı Milli, ''Talabani, ateşle oynama'' başlığını kullanırken, İtimad gazetesi de ''Talabani Saddam'ın rolünü üstlendi'', yorumunu yaptı. Gazete haberlerinde, Irak yönetimin 1975 Cezayir anlaşmasını tek taraflı iptal edemeyeceği vurgulandı. Cezayir'de 1975'te imzalanan anlaşmayla iki ülke arasındaki Şattülarap su yoluyla ilgili anlaşmazlık giderilmişti. (AA)

 İran ile Irak arasındaki Cezayir Anlaşmasının iptal edildiğini söyleyen Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, bu sözünden geri adım attı. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin makamından yapılan açıklamada,

“Uluslararası yasalara göre bu anlaşma iptal edilmemektedir ve Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin kendisi de bunun farkındadır”, ifadesinde bulunuldu. (www.iraq-ina.com)

 Beyaz Saray, PKK'nın bir terör örgütü olduğunu bildirdi. Beyaz Saray sözcülerinden Scott Stanzel, ''PKK bir terör örgütüdür. Bu örgüt, Irak'ta istikrar bozucu bir güçtür. Iraklılar ülkelerinde terörist istemiyor ve biz de Irak ve Türkiye ile bu sorun üzerinde çalışmayı sürdürüyoruz'', dedi. Türkiye'nin, Irak'ın kuzeyinde terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlarının gerginliği tırmandırabileceği riskinden endişe duyduğunu da belirten sözcü, ''Türk hükümetine, gerginliği tırmandırabilecek ya da sivil kayıplara yol açabilecek her türlü durumun endişe verici olduğunu belirttik'', diye konuştu. (AA)(AFP)

 Birleşik Irak İttifakı milletvekillerinden Sami El-Askeri, Kürt partilerle Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El-Haşimi liderliğindeki Irak İslam Partisi’nin yaptığı anlaşmadan memnuniyet duyduklarını açıkladı. KDP, KYB ve Irak İslam Partisi arasında imzalanan uzlaşma protokolünü değerlendiren Irak parlamentosunun Birleşik Irak İttifakı üyesi milletvekillerinden Sami El-Askeri, Irak İslam Partisi lideri Tarık Haşimi’nin iki Kürt partisi ile yaptığı anlaşmayı

(3)

grup olarak son derece olumlu karşıladıklarını belirtti. Irak İslam Partisi lideri Tarık Haşimi’nin Kürt partilerle imzaladığı anlaşmanın hükümetin ve siyasi sürecin lehine olduğunu belirten Askeri, atılan bu adımla itidalli bir parti olan Irak İslam Partisi’nin de siyasi süreci geliştirmek üzere oluşturulan dörtlü ittifaka katılmış olduğunu söyledi. (www.yakindoguhaber.com)

 Irak Parlamentosu üyesi Usame El-Necefi, Irak Anayasasındaki 140.

maddenin uygulanmasını kabul etmediğini dile getirdi. Musul’da düzenlenen bir basın toplantısında konuşan El-Necefi, “140. madde sadece Kerkük’ün değil, Musul’a bağlı olan ilçelerin de demografik yapısını değiştirir“, ifadesinde bulundu. (www.alsabaah.com)

 ABD Başkanı George W. Bush yaptığı açıklamada, 2008 yılında Irak’ta ulusal uzlaşmanın gerçekleşmesi ve siyasi durumun daha ileriye gitmesi konusunda umutlu olduğunu ifade etti. Bush, Irak hükümetinin, ulusal uzlaşmanın gerçekleşmesi ve Irak’ın güvenliği konusunda başarılı adımlar attığını söyledi.

(www.nahrain.com)

 1920 Tugayları’nın bölgesel liderlerinden Ferhan El-Baharzavi’nin, El- Kaide’nin düzenlediği intihar saldırısında öldüğü bildirildi. El-Baharzavi’nin ABD askerleri tarafından öldürülen iki örgüt militanının cenaze törenine katıldığı, bu sırada üzerindeki bombaları patlatan bir El-Kaide militanının saldırısı sonucu hayatını kaybettiği bildiriliyor. Radyo Sawa’nın haberine göre Diyala ilini Destekleme Bürosu adına açıklamada bulunan Hamid Abd İbrahim, düzenlenen intihar saldırısında Baharzavi ile birlikte cenaze töreninde bulunan dört kişinin daha öldüğünü ve çok sayıda kişinin de yaralandığını belirtti. 1920 Tugayları, El-Kaide tarafından ABD askerleriyle işbirliği yapmakla suçlanıyor.

(www.yakindoguhaber.com)

 Amerikan askerlerinin, Irak'ın güneyinde 11 militanı öldürdüğü bildirildi.

Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, başkent Bağdat'ın 170 kilometre güneydoğusundaki Kut kentinde dün sabaha karşı düzenlenen operasyonda 11 militanın öldürüldüğü belirtildi. Açıklamada, operasyonda "suç şebekelerinin özel gruplarının" hedef alındığı kaydedildi. (AA)(REUTERS)

 Irak'ın kuzeydoğusundaki Diyala vilayetinde 17 çürümüş erkek cesedi bulundu. Irak ordusundan yapılan açıklamada, cesetlerin son iki gün içinde başkent Bağdat'ın 65 kilometre kuzeyinde, Diyala’ya bağlı Bakuba'da bulunduğu ve hepsinin başından vurulmuş olduğunun belirlendiği kaydedildi.

Cesetleri bulanlardan Çavuş Nasır El Duleymi, son bir ayda Diyala'da 60 kadar ceset bulduklarını söyledi. Diyala ve çevresindeki vilayetler, Irak'ta en fazla şiddet olaylarının görüldüğü bölgeler olarak biliniyor. (AA)(REUTERS)

 Irak'ın kuzeyindeki Ninova bölgesinde düzenlenen bir saldırıda, 2 ABD askerinin öldüğü bildirildi. Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, başkent Bağdat'a 370 kilometre uzaklıkta düzenlenen silahlı saldırıda 3 askerin de yaralandığı kaydedildi. Açıklamada, başka ayrıntılı verilmedi. ABD'nin, Irak'ı işgal ettiği 2003 yılı mart ayından beri ölen ABD askerlerinin sayısı da 4 bine yaklaştı. AFP'ye göre 3 bin 898 ABD askeri Irak'ta öldü. (AA)(AFP)

(4)

Ortadoğu

 ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, bugün İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile görüşmesi beklenen Filistin lideri Mahmud Abbas'a telefon etti. Mahmud Abbas'ın sözcüsü Ebil Ebu Rudeyna, Rice'ın, 27 Kasım'da ABD'de yapılan Annapolis Zirvesinden sonra Ehud Olmert ile Kudüs'te bugün ilk kez bir araya gelecek olan Mahmud Abbas'ı aradığını ve Abbas'a, Amerikalıların barış sürecine destek vermeyi sürdürdüklerini ilettiğini söyledi. Rudeyna, Rice'ın, ABD Başkanı George W. Bush'un, Ortadoğu ziyaretleri çerçevesinde (8-16 Ocak) İsrail ve Filistin'e geleceğini doğruladığını ve Abbas'ın da Rice'a, İsrail'in barış sürecini etkileyen yerleşim birimi inşa etme siyasetinden vazgeçirilmesi için baskı yapılmasını isteğini ilettiğini kaydetti. (AA)(AFP)

 İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ne hava saldırısı düzenlediği bildirildi. Filistinli güvenlik kaynakları, bir İsrail uçağının Beyt Lahya bölgesine bir füze fırlattığını, ilk belirlemelere göre saldırıda ölen ya da yaralanan olmadığını bildirdiler. İsrail askeri sözcüsü de, saldırıyı doğruladığı açıklamasında, Beyt Lahya'dan İsrail'e bir füze atıldığını, İsrail uçağının da füzenin atıldığı yere füze gönderdiğini söyledi. İsrailli kaynaklar, Filistinliler'in dün İsrail'e 11 füze attığını, mal ya da can kaybı meydana gelmediğini kaydettiler. (AA)(AFP)

 Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'a, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'dan bir mesaj ilettiği bildirildi. İsrail Savunma Bakanlığından adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Mısır'ın Şarm El Şeyh beldesinde düzenlenen toplantıda Mübarek'ın Barak'a Suriye Devlet Başkanının bir mesajını ilettiğini söyledi. İsrailli yetkili, mesajın içeriğiniyse açıklamadı. Bir başka yetkili de, İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in dün İsrail'de bulunan ve birkaç gün içinde Şam'a gidecek Amerikalı senatörlere, Suriye'den barış açılımlarına bir yanıt beklediklerini söylediğini de kaydetti. Son dönemde İsrailli ve Suriyeli yetkililer, Golan meselesi yüzünden 2000'den beri kesik olan müzakerelere yeniden başlamak istediklerini ifade ediyor. (AA)(AFP)

 Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt, Yahudi lobisini, Gazze sınırından silah kaçakçılığı meselesini kullanarak ülkesinin ABD ile ilişkilerini gerginleştirmekle suçladı. Geyt, açıklamayı, dün İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın Şarm Eşşeyh'te Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'le Mısır-Gazze sınırından silah kaçakçılığı meselesini görüşmek için bir araya gelmeleri öncesinde yaptı. Ebul Geyt, gazetecilere açıklamasında, İsrail lobisinin son aylarda Mısır'ın Kongre ile ilişkilerine zarar verme çabası içinde bulunduğunu söyledi. Geyt, Hamas'ın Gazze'nin kontrolünü ele geçirmesinden sonra İsrail'in Mısır'a baskı yapmaya çalıştığını belirtti. Amerikalı senatör Arlen Spector, dün Kudüs ziyareti sırasında, kaçakçılıktan üzüntü duyduğunu belirterek sorunun çözülmemesi halinde Mısır'a askeri yardımın kesilmesi konusundaki Kongre önerisini yeniden gündeme getirilebileceğini ima etti. Mısır Dışişleri Bakanı, Mısır-ABD ilişkilerinin sağlıklı olması gerektiğini, iki tarafın da bölgede istikrar istediklerini belirterek, yabancı tarafların bu ilişkiyi zedelemede başarısız olacağını ümit ettiklerini söyledi. (AA)(AP)

(5)

 İran'ın Rusya'dan S-300 tipi uzun menzilli hava savunma füze sistemi alacağı bildirildi. Bakanlar kurulu toplantısından sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan İran Savunma Bakanı Mustafa Muhammed Neccar, "yakın bir gelecekte Rusya'dan modern S-300 füze sistemi alacaklarını" söyledi. Füze sisteminin iki ülke arasında daha önce yapılan anlaşmalar çerçevesinde İran'a verileceğini belirten Neccar, kaç adet füze alınacağı ve teslimatın ne zaman yapılacağı konusunda bilgi vermedi. Neccar, İran ve Rusya arasındaki 4.

askeri ve savunma ortak komisyon toplantısının da geçen hafta yapıldığını kaydetti. (AA)

 Sınır ötesi operasyonlarla eşzamanlı olarak gündeme gelen etkin pişmanlıkla ilgili nasıl bir düzenleme yapılacağı tartışılırken, Türkiye'nin somut adım atmak için Suriye'yi beklediği iddia edildi. İddiayı İngiltere'nin başkenti Londra'da Arapça yayımlanan El Hayat gazetesi ortaya attı. Gazete, Türkiye'nin terör örgütü PKK militanlarına yönelik genel af ilan etme hazırlığı yaptığını, bunun için Şam'ın da eşzamanlı olarak aynı adımı atmasını beklediğini yazdı. El Hayat gazetesi, PKK'nın lider kadrosunun çoğunluğunun Suriye asıllı, militanlarının 3'te 1'inin de yine Suriye vatandaşı olduğuna dikkat çekti. Bu gerçeği göz önünde tutan Türkiye'nin tek taraflı af ilan etmeyi yararlı bulmadığını öne süren gazete, Suriye'den gelecek cevabın beklendiğini iddia etti. (CNNTÜRK)

Kafkasya ve Orta Asya

 Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ ile ilgili sorunun ülkesinin toprak bütünlüğü içinde çözüleceğini belirterek, "Ermeniler hiçbir zaman Yukarı Karabağ'ı Azerbaycan'dan ayırmayı başaramayacak", dedi. Moldova'nın "Kanal-4" televizyonuna açıklamada bulunan Aliyev, Yukarı Karabağ konusunda dünya kamuoyunun, Avrupa Birliği'nin (AB), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu eş başkanı ülkelerin de Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözümünü desteklediklerini ifade ederek, "Dünya kamuoyu hiçbir zaman Yukarı Karabağ'ı bağımsız devlet olarak tanımayacak ve Azerbaycan da buna hiçbir zaman izin vermeyecek", diye konuştu. Sorunun çözüm yollarının belli olduğunu ve bu yolların her ülke için aynı olduğunu dile getiren Aliyev, kendilerinin Yukarı Karabağ konusunda karşılaştıkları sorunu da "saldırgan ayrılıkçılık" olarak tanımladı. İlham Aliyev, Yukarı Karabağ ile birlikte Dinyester (Moldova), Abhazya ve Güney Osetya (Gürcistan) sorunlarında esas sebeplerin aynı olduğunu ve sonuçta da benzeri durumların oluştuğunu anlatarak, "Bu nedenle söz konusu sorunların çözümünün de uluslararası hukuk kapsamında olması gerektiğini" söyledi. Ülkesinin toprak bütünlüğünün Ermenistan ile yapılan müzakerelerin konusu olmadığını vurgulayan Aliyev, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün BM ve dünya kamuoyu tarafından tanındığını, AB'nin iradesinin de bu yönde olduğunu kaydetti. Aliyev, sorunun çözümü konusunda Ermenilerin sağlıklı düşünerek doğru sonuçlara varacaklarını ümit ettiğini de dile getirdi. Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan da, işgal altında tutulan Yukarı Karabağ ile ilgili sorunun barışçı çözüm sürecinin devam etmesi için ''gerekli bedeli ödemeleri gerektiğini'' söyledi. Oskanyan, ülkesindeki ''Shant'' televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Yukarı Karabağ'daki halkın (Ermeni toplumunun) kendi geleceğini belirleme hakkının, konuyla ilgili

(6)

yürütülen görüşmelere ilişkin belgelerde yer aldığını söyleyerek, 8-10 yıl önce görüşmelerin Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü çerçevesinde yürütüldüğünü ve halkın kendi kaderini tayin hakkı ifadelerinin o dönemdeki görüşmelerde konu edilmesinin sadece hayalden ibaret olduğunu kaydetti. Müzakerelerin halen Yukarı Karabağ'ın statüsünün belirlenmesi üzerinde odaklandığını ve diğer konuların da buna bağlı olarak görüşüldüğünü anlatan Oskanyan, Azerbaycan ve Ermenistan'da 2008'de cumhurbaşkanı seçimleri yapılacağını anımsattı.

Merkezi Erivan'da bulunan Mediamax ajansının haberine göre Oskanyan, sorunun çözümünde arabuluculuk üstlenen AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının da seçimlerden önce tarafların müzakerelere ilişkin bir protokol imzalamaları için çalıştığını söyledi. (AA)

 Ermenistan'daki 17 siyasi parti ve 10'dan fazla sivil toplum kuruluşu, ortak bir açıklama yaparak, cumhurbaşkanı seçimlerinde eski Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan'ı destekleyeceklerini bildirdi. Ter Petrosyan'ı destekleyenler arasında Halk Partisi, Demokratik Parti, Vatan Partisi, Vatan ve Onur Partisi, Cumhuriyet Partisi gibi adı sıkça duyulan partiler de yer alıyor. Petrosyan'ın seçim bürosundan yapılan açıklamadaysa ''yolsuzluğa batmış durumdaki iktidarın seçimlere hile karıştırmaya ve halkı korkutmaya çalıştığı, ancak halkın iradesinin buna izin vermeyeceği'' kaydedildi. Açıklamada, gelecek kuşaklar adına bugünkü iktidara karşı yürütülen çalışmalara tüm vatandaşların desteklemesi çağrısında bulunuldu. Ter Petrosyan, 19 Şubat 2008'de yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde bugünkü iktidarın desteklediği Başbakan Serzh Sarkisyan karşısında muhalefetin en güçlü adayı olarak kabul ediliyor.

(AA)

 Gürcistan'da, muhalif İmedi televizyon kanalının, yayınlarının kesildiği bildirildi.

Kanal yöneticisi Bidzina Barataşvili yaptığı açıklamada, başkanlık seçimleri bitimine dek yayınlarını durdurma kararı aldıklarını belirterek, buna gerekçe olarak ülkedeki siyasal durumun gerginliğini gösterdi. Barataşvili, ''Birçok muhabirin kanaldan ayrıldığı bir dönemde normal bir format dâhilinde olayları izleme olanağımız kalmamıştır. Aşırı derecede gergin seyreden siyasal durum nedeniyle kanal yönetimi, seçim bitimine dek yayınlarını durdurma kararı almıştır'', dedi. Gürcistan'da devlet başkanlığı seçimleri, 5 Ocak Cumartesi günü yapılacak. (AA)(AFP)

 Rusya'da Mart ayında yapılacak devlet başkanı seçiminde Sağ Güçler Birliği'nin adayı olan Boris Nemtsov, yarıştan çekildiğini açıkladı. İnternet sitesi

"www.nemtsov.ru" adresinde yer alan açıklamada Nemtsov, Kremlin yönetimine, demokratik seçimleri komediye çevirdiği suçlamasına bulundu.

Nemtsov ayrıca, Kremlin yönetiminin eski Nazi propaganda şefi Joseph Göbels'inkine benzer propaganda yaptığını, yönetim kaynaklarını ve çalışanlarını muhalif adaylara karşı kullandığını öne sürdü. Boris Nemtsov, açıklamasında, "Demokratik muhalefet, tek bir adaya gerek duyuyor. Bu nedenle devlet başkanlığı yarışına katılmaktan vazgeçme kararı aldım", dedi.

Eski Başbakan Yardımcısı da olan Nemtsov, devlet başkanlığına Sağ Güçler Birliği Partisi tarafından 17 Aralık'ta aday gösterilmişti. Nemtsov'a, şimdiki Devlet Başkanı Vladimir Putin'in desteklediği Dimitri Medvedev karşısında şans tanınmıyordu. Bu arada Rusya Başbakan Yardımcısı Dimitri Medvedev'e devlet başkanlığı için verilen destek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in

(7)

kendisini halefi ilan etmesinden sonra iki katına çıktı. Bağımsız Levada Merkezi şirketi tarafından yapılan kamuoyu araştırmasında, 2 Martta yapılacak devlet başkanı seçiminde oy kullanacağını söyleyenlerden yüzde 79'u Medvedev'e oy vereceklerini bildirdi. 21-25 Aralık tarihleri arasında yapılan ankete 1600 kişi katıldı. (AA)(REUTERS)

Avrupa Birliği

 Türkiye, Yunanistan'a ait sahil güvenlik botları ve balıkçı teknelerinin son günlerde Türk karasularını çok sayıdaki ihlali üzerine Atina'ya notaya verdi.

Diplomatik kaynaklar, Dışişleri Bakanlığının, karasuları ihlallerine ilişkin olarak Yunanistan'ın Ankara Büyükelçiliği nezdinde anında girişimde bulunduğunu bildirdi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan verilere göre, Kardak Kayalıkları bölgesinde 7 Aralıktan bu yana 25 ihlal vakası meydana geldi. (AA)

Diğer Haberler

 ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, ülkesinin Irak ve Afganistan politikalarının başarılı olduğunu savunarak, "Biz 50 milyon insanı kurtardık", dedi. Rice, haftalık siyasi Alman gazetesi "Die Zeit"a verdiği demeçte, Amerikan yönetiminin dış politikasını överek, "Biz El Kaide'nin yasa dışı nükleer pazar ağını çökerttik, Libya'nın atom programına son verdik. Kore'yi nükleer silahlardan arındırmak için Kuzey Doğu Asya ülkelerini bir araya getirdik. Müttefiklerimizle birlikte Balkanlar'daki sorunları ve Kosova sorununu çözüyoruz. Uluslararası topluluğu İran'ın atom programına karşı bir araya getirdik. Ve daha birçok şey yaptık", diye konuştu. Amerikan istihbaratının son raporuna göre İran'ın 2003 yılında nükleer silah programından vazgeçtiğini de belirten Rice, "Benim bu raporda merak ettiğim; İranlıların 2003 yılından önce neler yaptıkları", ifadesini kullandı. Tahran yönetimiyle görüşmeye her zaman hazır olduğunu da kaydeden Rice, "İranlılar uranyum zenginleştirme ve işleme çalışmalarına son verdikleri takdirde, İranlı meslektaşımla her yerde ve her zaman görüşmeye hazırım", diye konuştu. Almanya Başbakanı Angela Merkel'i de çalışmalarından dolayı takdir ettiğini ifade eden Rice, Almanya'ya BM Güvenlik Konseyi'nde daimi temsilcilik verilmesi konusunda ne düşündüğünün sorulması üzerine de "Biz, Japonya, Brezilya ve Hindistan gibi, bu konuyla ilgilenen ülkelere, Güvenlik Konseyi'nin şeklinin farklı olması ve bir değişiklik gerektiğini, her iyi fikri inceleyeceğimizi söyledik", dedi. Rice, Dışişleri Bakanlığı görevi sona erdikten sonra ne yapacağına dair soru üzerine de Stanford Üniversitesi'ndeki görevine dönmek istediğini kaydetti. (AA)

 Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ile terörle mücadelede istihbarat işbirliğini görüştüklerini söyledi.

Müşerref, ülkesini ziyaret eden Karzai ile başkent İslamabad'da yaptığı basın toplantısında, Afganistan lideriyle, ortak sınırlarında terörizm ve aşırılığa karşı savaşta istihbarat alanında işbirliğini görüştüklerini ifade etti. Müşerref, iki ülkenin insanlarının da terörizm ve aşırı dincilikten mağdur olduklarını kaydederek, bunlarla mücadelede istihbarat paylaşımında işbirliğine ihtiyaç olduğunu bildirdi. Karzai ise Afganistan'da terörist faaliyetlerin azalmakta

(8)

olduğunu belirterek, sınırın Pakistan tarafında ise terörist hareketlerin arttığını söyledi. Her iki ülkenin de terörizmden acı çektiğini belirten Karzai, bunu önleminin, barış ve istikrarı sağlamanın İslamabad ve Kabil hükümetlerinin görevi olduğunu kaydetti. (AA)(AP)(AFP)

 Sırbistan Meclisi, Kosova'nın bağımsızlık ilanını tanıyacak taraflara karşı alınacak önlemleri içeren kararı kabul etti. Karar 220 lehte, 14 aleyhte ve 3 çekimser oyla geçti. Karar, Kosova'nın bağımsızlığını tanıyacak ülkelerle diplomatik ilişkilerin gözden geçirilmesini, AB ve NATO'nun tanıması durumunda bu örgütlere üye olunmayacağını, Sırp yetkililerin, ülkenin Kosova'yı da içerecek bir biçimde toprak bütünlüğünü kabul etmeyen hiçbir uluslararası anlaşmaya imza koyamayacaklarını ve diğer önlemleri içeriyor. (AA)(AP)(REUTERS)

Dünya Basını

Financial Times Türkiye'nin Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü PKK mevzilerine yönelik hava operasyonlarını iç sayfasında duyuruyor. Gazetenin Irak'taki muhabiri tarafından kaleme alınan habere göre, Irak’ın kuzeyindeki sözde Kürt yönetiminden bir yetkili, vurulan noktaların sınır bölgesindeki ücra kesimler olduğunu söyledi. Gazete, Türkiye'nin şu anda dikkatini hava saldırılarına vermiş olduğunu ve sınır boyunca sınırlı operasyonlar yaptığını belirtiyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'yi kapsamlı kara operasyonu yapmamaya zorladığını yazan gazete, hava saldırılarının petrol fiyatlarında sıçramaya neden olduğunu da yazıyor.

Türkiye'nin Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü PKK mevzilerine yönelik devam eden hava harekâtına ilişkin başka bir yorum aktarıyoruz. Luxemburger Wort gazetesi konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor: ”Türkiye, toprak bütünlüğünden endişe ediyor. Cumhuriyetin, Kemal Atatürk tarafından kuruluşundan bu yana Ankara’da gücü elinde tutanlar ayrılıkçı hedefleri kökünden kazımak istedi. Ancak Saddam Yönetimi’nin devrilmesi ve Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakerelere başlaması nedeniyle konjonktür değişti. Ankaralı generaller de çok iyi biliyor ki, bu sorun 1923 yılından bu yana bugünkü kadar dışa açık olmadı.”

Boston Globe, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy’un gazetenin 18 Aralık tarihli başyazısını eleştiren mektubuna yer veriyor. Şensoy, mektubunda Türkiye’nin Irak’ın kuzeyine yönelik operasyonlarının iddia edildiği gibi milliyetçi bir güç gösterisi olmadığını, PKK terör örgütünün eylemlerinden kaynaklandığını vurguluyor: “Türkiye, Irak’ın ekonomik ve siyasi açıdan gelişmesi için en fazla destek veren ülkelerden biridir ve Irak’ın kuzeyindeki terörist oluşumdan kurtulmak dışında bir amacı yoktur. Boston Globe’un başyazısında PKK’lı “isyancıların” “gerilla” saldırılarını artırdığından bahsediliyor. Kullanılan bu terimler yanıltıcıdır. Amerika, Avrupa Birliği, NATO ve diğer ülkeler PKK’yı terörist bir örgüt olarak görmektedir. PKK, hem Türkiye, hem Irak, hem de Amerika için bir tehdittir. Bu nedenle Amerika bu mücadelede Türkiye’ye istihbarat desteği vermektedir.”

(9)

New York Times, Genelkurmay Başkanlığı’nın PKK’ya karşı düzenlenen operasyonla ilgili açıklamasını duyurduğu haberde bölgesel Kürt yönetiminin sivillerin zarar gördüğü yönündeki iddialarına da yer veriyor. Haberde, Türk ordusunun Amerikalı yetkililerle eşgüdümlü hareket ettiği belirtiliyor: “Amerikalı yetkililer, Türkiye’nin PKK’ya karşı kendini savunma hakkı olduğunu kabul ediyor. Irak savaşında Amerika’nın önemli bir müttefiki olan Türkiye’ye istihbarat desteği veriyor. Ancak Irak’ın kuzeyindeki sözde Kürt yönetimi de Amerika açısından önemli bir partner. Kürtlerin yaşadığı bu bölge, Irak’ın en istikrarlı bölgesi. Hem sözde Kürt yönetimi hem de Irak hükümeti Türkiye’nin saldırılarına karşı çıkıyor ancak kendileri de militanlara karşı harekete geçmiyor. Amerikalı yetkililer, Türkiye’yi Irak’ta istikrarı bozacak biçimde hareket etmemesi konusunda uyarıyor.”

Washington Post, Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in Arjantin’de cumhurbaşkanı seçilen Christina Fernandez de Kirchner’in seçim kampanyasına gönderdiği 800 bin doların ele geçirildiğini duyuruyor. Gazete, Amerikan karşıtı politikalar izleyen Kirchner çiftinin Arjantin’i Venezüella’nın dümen suyuna soktuğu yorumunda bulunuyor: “Skandal ortaya çıktıktan sonra Kirchner’in gösterdiği tepki, Arjantin’in dış politikasında değişiklik bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı. Kirchner, Beyaz Saray’ı kirli oyunlar tertip etmekle ve Bush yönetimini Arjantin’e boyun eğdirmeye çalışmakla suçlayan Chavez’in yanında saf tuttu.”

Christian Science Monitor, bütün dünyanın Hindistan’ı Çin’e karşı dengeleyici bir güç olarak gördüğü bir dönemde Çin ile Hindistan’ın ortak askeri tatbikat düzenlemesini beklenmedik bir gelişme olarak değerlendiriyor.

Gazete, iki ülke arasında ticari ve siyasi ilişkilerin de arttığına dikkat çekiyor:

“Kimse Hindistan’la Çin’in bir ittifak kurmak üzere olduğunu düşünmüyor.

Ancak uzmanlar, Hindistan’ın politikalarını Çin karşıtlığıyla belirlemek zorunda olmadığını kaydediyor. Tam tersine son askeri tatbikat gibi gelişmeler, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendiğini gösteriyor ve bu yönelimin hızlanarak artması bekleniyor. Aslında askeri tatbikatlar veya bakanlar arası görüşmelerden çok daha önemli bir başka gelişme iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde yaşanıyor.

Çin, yakında Hindistan’ın en büyük ticari ortağı sıfatını Amerika’dan devralabilir.”

Referanslar

Benzer Belgeler

Đran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi (UYGK) Genel Sekreteri Ali Laricani de uranyum zenginleştirmenin kendileri için önemli bir konu olduğunu, hiçbir tehdit edici

Đranlı bir diplomat, öneri üzerinde görüşme kararının, Đran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi (UYGK) Genel Sekreteri Ali Laricani ile Rusya Güvenlik Konseyi

Ergeç, Irak Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu'na yaptıkları tüm başvurulara rağmen Kerkük'te seçim ihlallerinin devam ettiğini bildirdi.. Ergeç, şunları

Soruya AB çapında ortalama olarak "olumlu" diye yanıt verenlerin oranı yüzde 44 olarak açıklanırken, yüzde 70 ile Đrlanda, yüzde 57 ile Lüksemburg

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ise, açıklamasında 15 Aralık’ta yapılacak olan seçim sonucunda Sünnilerin de katılımıyla halkı temsil eden yeni bir

Türkiye'nin, Lübnan'a yakınlığı dolayısıyla bu ülkeden tahliye edilenler için ve ülkeye yapılan insani yardımlar açısından bir merkez haline geldiği

Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Denis Simonneau, Türkiye'deki seçim sonuçlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin,

4 Aralık 2005 tarihinde Đstanbul Conrad Otel’inde yapılan toplantıya Irak’ta 4 Sünni grubun temsilcileri ve ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad