Düşün, düşün…
Haftalık Düşünce Özgürlüğü Bülteni (Sayı 7/16, 12 Şubat 2016)
Geçen hafta neler oldu?
*** Sur ve Cizre'de sokağa çıkma yasağı sürerken çatışma bölgelerinden birbiriyle çelişen haberler gelmeye devam ediyor. Cizre'de 23 Ocak’tan bu yana sığındıkları bodrum katında yardım bekleyen yaralı ve ölülerin akıbeti konusundaki belirsizlik sürerken iki ayrı binada daha ölü ve yaralıların olduğu ortaya çıktı. Tüm bunlar yaşanırken hükümet Cizre’de operasyonların sona erdiğini açıkladı. Sözü edilen bölgede onlarca cenazeye ulaşıldı.
(Haberin devamı Bültende…)
*** Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerinin İstanbul’daki merkez binalarına eş zamanlı saldırı düzenlendi. (Haberin devamı Bültende..)
*** ABD Başkanı Obama'nın özel temsilcisinin Kobani'yi ziyaret etmesine Cumhurbaşkanı Erdoğan "Ben miyim senin ortağın, yoksa Kobani'deki teröristler mi" sözleriyle tepki gösterdi.
İki ülke arasındaki YPG konusundaki görüş ayrılığı ülkeler arasında karşılıklı açıklamalarla süren bir gerilime neden oldu. ABD Dışişleri Bakanlığı YPG'yi terör örgütü olarak görmediklerini belirtirken, üslubunu sertleştiren Erdoğan “Çözümlerimizi hayata geçirme zamanı geldi” dedi. Erdoğan, daha önce yaptığı açıklamalarda Suriye için tezkereye gerek olmadığını, TSK’nın her türlü yetkiye sahip olduğunu belirtmişti. Başbakan Davutoğlu da
“Nasıl ki Kandil’e karşı Irak’ta tedbir alıyorsak, Suriye’de de alırız” diyerek Suriye’ye müdahale sinyali verdi.
*** Halep’in Esad yönetimi ve Rusya’nın hava saldırılarına maruz kalmasıyla 30 binden fazla Suriyeli Türkiye sınırına ilerleyerek yeni bir sığınmacı krizinin yaşanmasına neden oldu.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Türkiye'ye sınır kapısını açması çağrısında bulundu. Türkiye’yi dört ayda üçüncü kez ziyaret eden Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Başbakan Davutoğlu, iki ülkenin insan kaçakçılığının önlenmesi, sınırdaki göçmenlerin durumu ve ‘yasadışı geçişler’in önlenmesi gibi 10 başlıkta ortak hareket etme kararı aldığını açıkladı. Görüşmenin ardından yapılan ortak basın toplantısında Türkiye'deki basın özgürlüğü ve mahpus gazetecilerle ilgili gelen bir soruya tepki gösteren Davutoğlu Türkiye’de hiçbir gazetecinin gazetecilik faaliyetinden dolayı hapiste olmadığı iddiasını bir kere daha yineledi.
*** Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Antalya'daki G-20 zirvesi sırasında AB Konseyi Başkanı Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Juncker’le yaptığı görüşmenin tutanakları basına sızdı, yapılan 'mülteci pazarlığı' ortaya çıktı. Mültecilerin geçişinin önlenmesi karşılığında verilmesi öngörülen mali yardımla ilgili “Eğer iki yıl için 3 milyar Euro verecekseniz hiç konuşmayalım” diyen Erdoğan, Junker ve Tusk’ı Türkiye’deki mültecileri otobüslere bindirerek Yunanistan ve Bulgaristan üzerinden AB’ye göndermekle tehdit ediyor. Juncker ise Erdoğan’a AB İlerleme Raporu’nun açıklanmasını seçim sonrasına ertelediklerini itiraf ediyor. Tutanaklarda yer alan sözlerinin arkasında duran Erdoğan “Mültecileri otobüslere doldurup göndeririz” ifadesini her fırsatta ve her platformda söylemeye devam ettiğini, ortada gizli saklı bir durum olmadığını belirtti.
*** AKP'nin kurucularından Bülent Arınç'ın açıklamalarının ardından parti içerisinde yaşanan tartışma sürüyor. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ardındansa Arınç ile bir araya geldi. Arınç ile yapılan görüşmede eski bakanlardan Hüseyin Çelik, Nihat Ergün ve Sadullah Ergin de bulundu. Şuan siyasetin dışına düşmüş AKP'li isimlerin bir süredir yaptıkları açıklamalar Ankara kulislerinde “Yeni bir siyasi hareket mi kuruluyor?" sorusunu gündeme getirmişti.
*** Taraftarlarının tribündeki barış sloganları nedeniyle para cezası alan ve Türkiye Kupası'ndaki Fenerbahçe ile yaptığı müsabakayı seyircisiz oynayan Amedspor, maça
"Çocuklar ölmesin, maça gelsin" pankartıyla çıktı. Ayrıca Amedsporlu futbolcular maça protestoyla başladı. Maçın ilk düdüğüyle birlikte Fenerbahçeliler paslaşırken Amedsporlular sahada hareketsiz kaldı.
---
Cizre’de operasyonlar bitti, mahallelerden cenazeler çıkarılıyor
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Cizre'de 14 Aralık 2015’den beri sürdürülen operasyonların tamamlandığını açıkladı. Sokağa çıkma yasağı uygulaması ise sürüyor.
İlçede 23 Ocak’tan bu yana sığındıkları bodrum katında yardım bekleyen yaralı ve ölülerin akıbeti konusundaki belirsizlik sürerken iki ayrı binada daha ölü ve yaralıların olduğu ortaya çıktı, ambulansların bölgeye girişi ise haftalardır engellenmekteydi. Çatışmaların bitmesinin ardından üç ayrı binanın bodrum katına sığınan ve kendilerinden haber alınamayan yurttaşların cenazelerine ulaşılmaya başlandı. Üç binada toplam 149 kişinin bulunduğu iddia edilirken çatışmaların ardından bahsi geçen binaların bulduğu bölgeden 82 kişinin cenazesi çıkarıldı. Genelkurmay operasyon sırasında ilçede 600’den fazla militanın “etkisiz hale getirdiğini” açıklarken, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Cizre’de kaç kişinin son 20 gündeki ablukada öldürüldüğünü bilmiyoruz. Tam rakam yok. Çünkü orada sağlıklı hiçbir işleyiş yok” dedi. Cizre için elde olan en net gerçek ise “insanlığın bombalanan binaların molozları altında kaldığı”…
Öte yandan Hafıza Merkezi, HDP ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) verilerinden faydalanarak, sokağa çıkma yasakları ve sivil ölümleriyle ilgili harita, çizelge ve grafiklerden oluşan interaktif bir sayfa hazırladı. Sayfadaki bilgilere göre, en uzun yasak Sur’da, onu Cizre ve Silopi izliyor. En çok sivil ölümü de bu üç ilde. Sur’da 22, Silopi’de 28, Cizre’de ise 78 sivil hayatını kaybetmiş görülüyor. Hayatını kaybedenlerin 180’i erkek, 42’si kadın, en az 45’i çocuk. Hafıza Merkezi’nin hazırladığı bu siteyi ziyaret etmek için tıklayınız.
Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerine eş zamanlı saldırı
İstanbul'da Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerine silahlı ve molotof kokteylli saldırlar düzenlendi, saldırılarda maddi hasar meydana geldi. Polis ekipleri her iki gazete civarında da geniş güvenlik önlemleri aldı, kaçan şüphelilerin tespiti ve yakalanması için çalışma başlatıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saldırıları şiddetle kınadığını belirtirken, saldırıyı Hürriyet gazetesine yönelik saldırıyla karşı karşıya koymaktan da geri durmadı; “Geçmişte bir başka gazetemizin giriş kapısının camları silahlı saldırıda değil, arbedede kırılmıştı.
Dünyayı o zaman ayağa kaldıranların tepkisini şimdi çok dikkatle izleyeceğim” dedi.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) yatıkları açıklamalarla gazetelere yönelik saldırıya tepki gösterdi, faillerin bulunmasını istedi.
“Erdoğan 4 günde bir dava açıyor”
İnsan hakları alanında çalışan önemli sivil toplum kuruluşlarından Freedom House’un Başkanı Mark P. Lagon 2015’te bazı yorumların silinmesi için Facebook ve Twitter’a tüm dünyadan yapılan başvuruların yüzde 90’ının Türk hükümetinden gittiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortalama 4 günde bir kendisini eleştiren bir kişiye dava açtığını belirten Lagon, "Bu çok ciddi anlamda bir sindirme politikasıdır" dedi.
Freedom House’un Ocak ayı sonunda yayınladığı 2015 ‘Dünyada Özgürlük’ raporunda Türkiye’nin ‘kısmen özgür’ ülkeler arasında yer almasını yorumlayan Lagon, son dönemde Türkiye’de en çok yoğunlaştıkları sorunun ifade özgürlüğü olduğunu ve çok çarpıcı ihlal örnekleri sergilendiğini belirtti. Mark Lagon’un Hürriyet Gazetesi’ne verdiği röportaj için tıklayınız.
Öte yandan Erdoğan’a hakaret suçlamalarıyla açılan davalarda bu hafta Afyon’da Facebook’tan yaptığı paylaşım nedeniyle yargılanan Hilal Kalafat iki yıl dört ay hapis cezasına çarptırıldı, mahkeme hükmün açıklanmasının geri bıraktı.Politik tutsak karikatürist
Melih Gürler'e hapishaneden yazdığı bir mektup dolayısıyla ‘cumhurbaşkanına hakaret’
suçundan 1.5 yıl hapis cezası verildi.
Erdoğan’ı protesto diplomatik krize dönüştü
Resmi temaslarda bulunmak amacıyla Güney Amerika ülkesi Ekvador’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkent Quito’da Ulusal Çalışmalar Yüksek Enstitüsü’nde konuşma yaptığı sırada protesto edildi.
Eylemciler, ‘Katil dışarı’ diye bağırırken Erdoğan’ın korumaları tarafından darp edilerek dışarı çıkartıldı. Bu esnada Erdoğan’ın da “Görülebildiği gibi saygısız tipler de olabiliyor”
dediği duyuldu. Korumalara tepki gösteren milletvekili Diego Vintimilla da yaralandı.
Olay diplomatik bir krize dönüşürken, Ekvator Devlet Başkanı Rafael Correa seçilmiş misafir liderlere saygı gösterilmesi gerektiğini ancak hatanın büyüğünün Türk korumalarda olduğunu söyledi. Türkiye'ye nota verilirken Dışişleri Bakan Ricardo Patino da “Ülkemizin egemenliği ve itibarı dolayısıyla hiçbir devletin güvenliği Türk korumaların yaptığını yapamaz” dedi.
‘Hırsız katil Erdoğan’ sloganına TCK 301’den soruşturma
Adana Cumhuriyet Savcılığı, avukat Şiar Rişvanoğlu hakkında, Ankara Katliamı ile ilgili bir basın açıklamasındaki sloganlar nedeniyle iki ayrı soruşturma açtı.
“Hırsız katil Erdoğan” sloganı nedeniyle ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ ile suçlanan Rişvanoğlu hakkında, “Katil devlet hesap verecek” sloganı nedeniyle de TCK’nın 301. Maddesi kapsamında 'Devletin kurum ve organlarını aşağılama' iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
Yargılanan gazeteciler
Antep’te gözaltına alınan DİHA muhabiri Nazım Daştan, tutuklanma talebiyle Antep 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderildi, ifadesi alınan Daştan, Facebook’ta paylaştığı haberler gerekçe gösterilerek ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla tutuklanarak Antep H Tipi Cezaevi’ne gönderildi.
Tüm Emniyet Teşkilatı Emeklileri Üyeleri ile Halk Birlikteliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği İstanbul Şubesi, Hürriyet yazarı Selahattin Duman hakkında, ‘Bir çocuğum daha olsaydı’ başlıklı yazısında terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, yazının terör örgütü propagandası yapma mahiyetinde olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi; ancak yazının, ‘halkın bir kesimini bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama’ suçu oluşturduğu gerekçesiyle Duman hakkında, 1.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Mahçupyan’ın Akşam'da yayımlanmayan yazısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanlarından Yiğit Bulut’la başkanlık sistemi tartışmasına girmesinin ardından Etyen Mahçupyan’ın yazısının Akşam gazetesi tarafından yayınlanmadığı ortaya çıktı.
Mahçupyan, başkanlık sisteminin hükümete yakın köşe yazarları arasında her derde deva olarak yansıtılmasını eleştirmiş, bunun üzerine Bulut ile arasında ‘faiz’ üzerinden bir tartışma başlamıştı. Tartışmaya sonradan katılan gazetenin bir diğer yazarı Gülay Göktürk, benzer eleştirileri içeren “Başkanlık bu pespayeliği de ‘düzeltir’ mi?” başlıklı yazısının ardından kovulmuştu.
Göktürk’ün kovulmasına neden yazıyla aynı başlığı taşıyan ve gazetede yayımlanmayan 31 Ocak tarihli makalesini Twitter’dan paylaşan Mahçupyan’ın yazıları o tarihten beri gazetede yer almıyor. Söz konusu yazıyı okumak için tıklayınız
Akademisyenlere yönelik baskılar sürüyor
“Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiriye imza veren akademisyenlere yönelik baskılar sürüyor.
Mersin Üniversitesi Rektörlüğü, bildiriye imza atan Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Mustafa Şener’i, ‘sözleşme yenileme dosyasının fakülteden geç iletilmesi’
gerekçesiyle işten çıkardı.
İstanbul Teknik Üniversitesi yönetimi, devlete sivil ölümlerinin durdurulması yönünde çağrıda bulunan bildiriye imza atan 30'u aşkın bilim insanı hakkında soruşturma başlattı.
Nişantaşı Üniversitesi ise bildiriyi imzalayan 6 akademisyenin görevine son verdi. Nişantaşı Üniversitesi Genel Sekreteri Can Uysal, üniversite ile akademisyenler arasında imzalanan sözleşmede yer alan 7/a maddesi uyarınca, herhangi bir soruşturma yapmadan direkt olarak çıkış işlemi başlattıklarını açıkladı. Akademisyenler söz konusu maddeye göre kurumu küçük düşürücü beyanlarda ve siyasi amaçlarla açıklamalarda bulunmakla suçlandı.
Bildirinin yayınlanmasının üzerinden geçen bir aylık sürede 47 üniversite imzacı akademisyenler hakkında soruşturma açtı. 15 akademisyen haklarında açılan disiplin soruşturması süresince görevinden uzaklaştırıldı. 11 akademisyen sözleşmelerinin yenilenmemesi, feshedilmesi ya da istifaya zorlanarak işten atıldı. 'Barış İçin Akademisyenler Girişimi' ise bildirinin açıklandığı 11 Ocak 2016’dan bu yana yaşananlarla ilgili hazırlanan animasyon videoda bir kez daha "Akademi devleti eleştirir. Bu ise suç değil görevdir" dedi.
Videoyu izlemek için tıklayınız.
Norveçli gazeteciye akreditasyon ve oturma izni verilmedi
Aftenposten gazetesinin İstanbul bürosunu açan gazeteci Silje Rønning Kampesæter’ın kalıcı basın akreditasyonu ve oturma izni başvurusu reddedildi.
Norveç merkezli gazete, Türk yetkililerin konuyla ilgili kendilerine bilgi vermediğini ve herhangi bir yazılı açıklama yayımlamadığını belirtirken, gazetecinin nişanlısının Kürt kökenli olması nedeniyle ret yanıtının verildiği öne sürüldü.
Gazetenin editörü Espen Egil Hansen, “Büyük problemler yaşamadan Rusya ve Çin’de kalıyoruz, ama NATO üyesi Türkiye’de kalmamıza izin verilmedi. Bu, bütünüyle kabul edilemez” dedi. Olaya tepki gösteren PEN-International, yaptığı açıklamada Türkiye’deki ifade özgürlüğüne ait kısıtlamalardan endişe duyduklarını belirtti.
Yargılanan siyasetçiler
Van eski milletvekili Aysel Tuğluk, 3 yıl önce Newroz kutlamasındaki konuşmasında "30 yıldır büyük bir mücadele verdik. Bu halk direndi, Öcalan, Kürt hareketi, PKK direndi"
sözleriyle PKK propagandası yaptığı gerekçesiyle Van 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hapis cezası, 6 bin lira adli para cezasına çevrildi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir hakkında, Silvan ilçesindeki sokağa çıkma yasağı protestosunda yaptığı konuşma nedeniyle ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ ve
‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlamasıyla fezleke hazırlandı. Pir’in dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı fezleke, Meclis Başkanlığı’na sunulmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderildi.
Dersim Belediyesi Eş Başkanları Nurhayat Altun ve Mehmet Ali Bul katıldıkları basın açıklamaları gerekçe gösterilerek emniyete ifade vermeye çağrıldı. Belediye eş başkanlarının yanı sıra iki belediye çalışanı ve iki HDP parti yöneticisinin de ifadeye çağrıldığı belirtildi.
Medyada nefret söylemi
‘Paralel yapı’ operasyonları kapsamında Koza İpek Grubu’na el konulmasıyla birlikte yönetimi kayyuma devredilen Bugün gazetesi, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Selin Sayek Böke’yi ayrımcı ifadelerle hedef gösterdi.
Gazetenin sürmanşetinde yer alan ‘CHP sözcüsü Böke vaftiz edilmiş’ başlıklı ve Ünsal Ergel imzalı haberde, Böke’nin Hristiyan olduğu, dini kimliğinin partisinde rahatsızlık yarattığı ve birçok partilinin “Parti sözcülüğünü Hıristiyan birinin yapması yanlış” diye konuştuğu iddia edildi.
Samsun'da yayımlanan Gerçek Gazetesi'nin Genel Yayın Müdürü Hayati Kaynar hakkında 18 Ocak 2016 tarihli yazısında Romanlara hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu.
Kaynar, yazısında “Bunlar çizgi roman, sahici değil, sipaninin (para) peşindeki klarnetçi darbukacı, kimisi de Osman’ın besleme, zamansız horozu, yalakası... Romana sipaniyi kim verirse roman göbek atar oraya koşar” ifadelerini kullanmıştı. Canik İlçesi Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mümin Ergüler, suç duyurusu dilekçesinde, yazıda Romanların para verilince her şeyi yapan, rüşvetçi, çıkarcı, rüşvet karşılığında başkalarına hizmet eden insanlar gibi gösterilmek istendiğini belirtti.
Yeni Akit Gazetesi’nin Arap Alevileri hedef göstererek yaşadıkları mahallelerin listelerinin yer aldığı bir haber yayımladı. Gazeteyi protesto eden Samandağ Arap Halkı Alevileri Dayanışma Derneği, bölgede yaşanan ve yaşanmış olan olaylarda Alevilerin AKP, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yeri gelince de Diyanet tarafından hedef gösterildiği vurgulanarak, Arap Alevilerin Suriye’de savaş başladığı günden beri kendilerini güvende hissetmediği belirtildi.
RTÜK cezaları
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), İMC TV’ye Tahir Elçi suikastı ile ilgili görüntüler, Jiyan TV’ye ise yayınlanan Kürtçe klipler nedeniyle para cezası verdi.
İMC TV ile ilgili hazırlanan raporda, Elçi suikastıyla ilgili görüntülerde hiçbir flulaştırma ya da mozaikleme tekniği kullanılmamasının kamusal yayıncılık sorumluluğuyla bağdaşmadığı belirtildi. Kanalın, ‘terörün övülemeyeceği, teşvik edilemeyeceği, terör örgütlerinin güçlü veya haklı gösterilemeyeceği, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerinin yansıtıcı nitelikte yayın yapılamayacağına’ ilişkin yasa hükmünü ihlal ettiği savunuldu.
‘Terör örgütü propagandası yaptığı’ gerekçesiyle cezalandırılan Jiyan TV ile ilgili raporda ise yayınlanan bir müzik klipinde 'kamuoyunda PKK ayakkabısı olarak bilinen ‘MEKAP’ marka ayakkabının yakın çekim görüntülerinin yer aldığı’ belirtildi.
DÜŞÜNCE SUÇLARI MÜZESİNDE BU HAFTA
Ülke gündemini müzemizden takip edin
Türkiye’deki gelişmeleri müzemizin meydanındaki sürekli güncellenen animasyonlardan takip edebilirisiniz.
Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerine eş zamanlı saldırı
İstanbul'da Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerine silahlı ve molotof kokteylli saldırlar düzenlendi. Saldırılarda maddi hasar meydana gelirken, kaçan şüphelilerin tespiti ve yakalanması için çalışma başlatıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saldırıları şiddetle kınadığını belirtti. 1 Kasım öncesi Hürriyet binasına yönelik AKP'li bazı grupların da yer aldığı saldırıları kastederek “Geçmişte bir başka gazetemizin giriş kapısının camları silahlı saldırıda değil, arbedede kırılmıştı.
Dünyayı o zaman ayağa kaldıranların tepkisini şimdi çok dikkatle izleyeceğim” dedi.
Cizre’de operasyonların ardından mahallerden cenazeler çıkarılıyor
Cizre'de 14 Aralık 2015’den beri sürdürülen operasyonlar bitirildi, sokağa çıkma yasağı uygulaması ise sürüyor. İlçede 23 Ocak’tan bu yana sığındıkları bodrum katında yardım bekleyen yaralı ve ölülerin akıbeti konusundaki belirsizlik sürerken iki ayrı binada daha ölü ve yaralıların olduğu ortaya çıktı, ambulansların bölgeye girişi ise haftalardır engellenmekteydi. Çatışmaların bitmesinin ardından üç ayrı binanın bodrum katına sığınan ve kendilerinden haber alınamayan yurttaşların cenazelerine ulaşılmaya başlandı. Üç binada toplam 149 kişinin bulunduğu iddia edilirken çatışmaların ardından bahsi geçen binaların bulduğu bölgeden 82 kişinin cenazesi çıkarıldı. Genelkurmay operasyon sırasında ilçede 600’den fazla militanın “etkisiz hale getirdiğini” açıklarken, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Cizre’de kaç kişinin son 20 gündeki ablukada öldürüldüğünü bilmiyoruz. Tam rakam yok. Çünkü orada sağlıklı hiçbir işleyiş yok” dedi. Cizre için elde olan en net gerçek ise “insanlığın bombalanan binaların molozları altında kaldığı”…
Sivil itaatsizlik eylemleri yeniden başladı
21 yıl önce DGM önlerindeki sivil itaatsizlik eylemleri yeniden başladı. Yazarlar, sanatçılar, gazeteciler; önce Ayşe Çelik'in, ardından akademisyenlerin ve son olarak da Can Dündar ve Erdem Gül'ün suç(!?)larına katılarak kendilerini ihbar ettiler. ‘Biz de bu suçu işliyoruz’
diyenler savcı odalarının önünde kuyruk oldular.
Can Dündar ve Erdem Gül hakkında müebbet hapis cezası
MİT tırları haberlerinden dolayı 26 Kasım 2015’ten beri tutuklu bulunan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün 2 kez müebbet hapis istemiyle yargılanmasına tepki gösteren bir grup aydın 'Yazdıkları suçsa biz de bu suçu işliyoruz' diyerek Ankara ve İstanbul’da kendilerini ihbar etti. Türkiye'de, 31 gazeteci 2016 yılına cezaevinde girdi. Biz de müzemizin kapı önündeki geçici kafesi kalıcı bir hapishaneye döndürdük.
ZAYTUNG
CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞME TALEBİ REDDEDİLEN LEYLA ZANA, SARAY'A MUHTAR KILIĞINDA GİRMEYE ÇALIŞIRKEN YAKALANDI...
KILIÇDAROĞLU: ''DİKTATÖR BOZUNTUSU DEMEDİM Kİ ABİ DAKTİLO BOZULMUŞ DEDİM...''
ERDOĞAN'IN SİGARA KARŞITI KONUŞMASI ETKİSİNİ GÖSTERDİ: AKP ETİMESGUT GENÇLİK KOLLARI, SEMTTEKİ TEKEL BAYİİNİ BASTI...
AMEDSPOR - FENERBAHÇE MAÇI ÖNCESİ FUTBOLCULARIN AÇTIĞI ''ÇOCUKLAR ÖLMESİN, MAÇA GELSİN'' PANKARTI NEDENİYLE BEYAZIT ÖZTÜRK ÖZÜR DİLEDİĞİNİ AÇIKLADI...
ERDOĞAN'IN KORUMA AMİRİ, EKVADOR OLAYI SONRASI İLK KEZ KONUŞTU: "BU DAYAĞI ASIL TÜRKİYE'DE YİYECEKSİN"
BAŞKANLIK SİSTEMİNİN KİŞİSEL BİR HEVES OLMADIĞINI SÖYLEYEN ERDOĞAN: "İLK BAŞKAN KİM OLACAK BEN DE MERAK EDİYORUM..."
DÜŞÜNCE SUÇU DURUŞMALARI
• Üniversitedeki çay zamlarına karşı “Herkese benden çay, Tayyip’e yok” yazılı pankart astıkları için Ege Üniversitesi’ndeki üç öğrenciye ‘cumhurbaşkanına hakaret’
suçlamasıyla İzmir 30’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davının ilk duruşması görüldü. Şüphelilerin savunmasını alan ve tanık olarak da polis memuru M.T’yi dinleyen mahkeme hakimi duruşmayı erteledi.
• Şırnak’ta ‘hutbelerde öz yönetimi savunan konuşmalar yaptığı’ gerekçesiyle tutuklanan Bakır Kutlu (Baki Kutlu) adlı imam hakkında ‘cumhurbaşkanına hakaret’
iddiasıyla açılan davaya 9 Şubat 2016’da başlandı. Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanığın savunmasını alan hâkim, 3 yıl 2 ay hapis cezası verdikten sonra Baki Kutlu’yu tahliye etti.
• Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturmasına yayın yasağı getirilmesini köşe yazısında eleştiren Evrensel Gazetesi yazarı Ender İmrek hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davaya 11 Şubat 2016’da devam edildi. İstanbul 2.
Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada İmrek’in ifadesini alan hâkim duruşmayı 17 Mart 2016’ya erteledi.
• Manisa’nın Soma İlçesi’nde en az 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden katliamını protesto etmek için Aydın’da eylem yapan 77 kişi hakkında “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet ettikleri” iddiasıyla açılan davaya 8 Şubat 2016’da başlandı. Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan sanıkların ifadesini alan hâkim, duruşmayı erteledi.
• Yazar-emekli öğretim üyesi Sibel Özbudun hakkında sosyal paylaşımları nedeniyle 'suç işlemeye alenen tahrik' iddiasıyla Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan dava hakimin raporlu olması nedeniyle görülemedi, duruşma 17 Mart'a ertelendi.
Gelecek Haftanın Duruşmaları
• İstanbul’da bir yakınının cenazesi için bulunduğu cemevi bahçesinde polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Uğur Kurt’un ölümüyle ilgili ‘Olası kastla adam öldürmek’ suçlamasıyla 25 yıla kadar hapsi istenen tutuksuz polis Sezgin Korkmaz’ın yargılandığı davanın duruşması 19 Şubat 2016 tarihinde İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
İfade özgürlüğü ile ilgili olaylara ilişkin haberleri http://dusun- think.net/index.php?s=bulten adresinden takip edebilir ve haftalık bültene ulaşabilirsiniz.
