• Sonuç bulunamadı

KÜÇÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DOSYA NO : 2012/434 E.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KÜÇÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DOSYA NO : 2012/434 E."

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KÜÇÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2012/434 E.

CEVAP VEREN : Atakent ( Halkalı ) 2 Etap Toplu Yapı Yönetimi VEKİLLERİ : Av. Serdar Özdemir – Av. Özge İşeri

DAVACI : Abdurrahman Balta - 508/1 Ada Yönetimi VEKİLİ : Av. Özgül Yalçın

KONUSU : Davaya cevaplarımız AÇIKLAMALAR :

Dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarıyla iş bu dava Atakent ( Halkalı ) 2. Etap Toplu Yapı Yönetiminin Hukuken var olmadığının dolayısıyla herhangi bir iş yapma yetkisinin olmadığının tespiti davasıdır.

I - USULE İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ 1 - Görev İtirazımız

Var olup olmadığı iş bu davanın konusu olan Atakent Toplu Yapı Yönetimi, 1995 yılında TOKİ tarafından tapuya tescil ettirilmiş olan Halkalı 2. Etap Toplu Yapı Yönetim Planında mevcut olup Toplu Yapı Kurulduğundan beride hukuki varlığını sürdürmektedir. Hem mevcut yönetim planı hem de 2007 yılında 634 sk na eklenen toplu yapılarla ilgili hükümlerde de var olan Toplu Yapı Yönetiminin hukuken var olup olmadığı hususu Kat Mülkiyeti Kanunu ile ilgili bir husus olduğundan iş bu davaya bakmaya kanaatimizce Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir.

2 - İş bu dava tüm kat malikleri hasım gösterilerek açılması gereklidir.

Davacı taraf, Atakent Toplu Yapı Yönetimini davada taraf göstermiştir. Atakent 2. Etap Toplu Yapı Yönetimi, Halkalı 2. Etap Toplu Yapı Yönetim Planının ilgili maddeleri gereği, kat maliklerince seçilen Ada Yönetim Kurulları başkanlarından oluşan 17 kişilik Toplu Yapı Temsilciler Kurulu tarafından seçilmektedir. Atakent ( Halkalı ) 2 Etap Toplu Yapı Yönetim Planı gerek 634 sk gerekse genel hükümler gereği Atakent 2. Etaptaki tüm kat maliklerini bağlayıcı kendine özgü bir sözleşme olarak kabul edildiğinden, tüm kat malikleri kendilerini bağlayıcı iş bu sözleşmede taraf olduklarından, genel hükümlerce kendine özgü sözleşme, 634 sk açısından yönetim planı olan bu metinde ihdas edilen bir kurumun hukuken var olup olmadığının tespiti davasında da taraf olmaları gerekmektedir .

3 - İş bu tespit davasını açmakta hukuki yarar yoktur.

Yargıtay kararları gereğince Tespit davaları, bir hukuki ilişkinin ( münasebetin ) var olup olmadığının saptanmasına ilişkin davalardır. Tespit davalarına sadece hukuki ilişkiler konu olabilmektedir. Tespit davasının açılabilmesi için hukuki yarar şarttır. Hukuki yarardan söz edebilmek içinde bir hakkın ya da hukuki durumun mevcut ve yakın bir tehlike ile tehdit edilmiş

(2)

olması, bu tehdidin zarar doğurabilecek nitelikte olması, tespit hükmünün tehlikeyi ortadan kaldıracak nitelikte olması ve hâlihazırda hukuki korunmaya ihtiyaç duyulması şartlarının birlikte bulunması gerekir. Eda davası açmak mümkünse tespit davası açılamaz.

Olaya davacılardan kat maliği Abdurrrahman Balta açısından baktığımızda, davalı Yönetimin görevleri YP madde 41-42 de yazılıdır. Söz konusu bu görevler doğrudan kat malikleri ile ilgili olmayıp Ada Yönetimleri ile ilgilidir. Toplu yapı Yönetimi, Atakent ( Halkalı ) 2. Etap Toplu yapısında mevcut Ada Yönetimlerinin ayrı ayrı gereksiz yere masraf yaparak verecekleri hizmetleri tek elden koordineli olarak vermek üzere Ada Yönetimlerinin işlerini kolaylaştırmak üzere ihdas edilmiş bir kurumdur. Örneğin Toplu Yapı Yönetiminin en önemli görevlerinden biri Ada Temsilciler Kurullarınca belirlenen aylık aidatların toplanmasıdır. Davalı Yönetimi kat maliklerince kendisine yatırılan aidatları toplayıp her ay Ada Yönetimlerinin hesabına aktarmaktadır. Burada davalı yönetimin ödenmeyen aidatlarla ilgili herhangi bir icrai yetkisi de yoktur. Ödenmeyen aidatları takip yetkisi o aidatların alacaklısı olan Ada Yönetimlerinindir. Kısacası davalı yönetimin ne aidatları belirleme ne de ödenmeyen aidatları icraya koyma yetkisi yoktur. Yani davacı kat maliği Abdurrahman Balta açısından davalı yönetimin tehdit olabilme olasılığı yoktur. Yönetim planı 41 ve 42. Maddelerindeki diğer görevlere de bakıldığında davalı yönetimin herhangi bir kat maliği ile doğrudan doğruya taraf olabileceği bir ihtilafın çıkması olasılığı yoktur.

Diğer davacı 508/1 Ada Yönetimini temsilen Abdurrahman Balta açısından olaya bakarsak, 508/1 Ada Yönetiminin yönetim planı gereği davalı Toplu yapı yönetimi ile doğrudan hukuki ilişkisi bulunmakla birlikte bu davayı açmakta yine de hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira Davalı yönetim davacı yönetimin herhangi bir hukuki hakkını halihazır da tehdit etmemektedir. Kaldı ki davacı 508/1 Ada Yönetimi, eğer davalı yönetimi hukuken yok farz ediyorsa o zaman davalı yönetimin herhangi bir talebini de yerine getirmezler olur biter, ayrıca bunu tespit ettirmelerine gerek yoktur.

Diğer taraftan davacılar iyi niyetli değildirler. Zira Atakent ( Halkalı ) 2 Etap kurulduğundan yani 1995 yılından bu yana mevcut yönetim planı çerçevesinde 508/1 Ada Yönetimi her zaman Toplu yapı temsilciler Kurulunda temsil edilmiş zaman zaman bu adanın başkanları toplu yapı yönetim ve denetim kurullarında görev almıştır. Davacı Abdurrahman Balta’da 508/1 Adayı temsilen Atakent 2. Etap Toplu Yapı Temsilciler Kurulunda halen görev yapmaktadır. Simdi Abdurrahman Balta’ya sormak gerekir ki, yıllardır hukuken ve fiilen varlığını kabul ettiği, bizzat seçimlerine katıldığı, seçtiği Toplu Yapı Yönetiminin hukuken var olmadığını birden bu yıl mı fark etti anlamak güçtür. Kaldı ki iş bu dava 09.11.2012 tarihinde açıldığı halde davacılar Kasım 2012 de yapılan Toplu yapı Yönetim Kurulu seçim toplantısına da katılmışlardır.

Madem bu kurulu yok farz ediyorsun o halde neden bu kurulun seçimi toplantısına katılıyorsun?

Sonuç olarak yukarıda da anlattığımız gerekçelerle davacılar açısından iş bu davayı açmakta hukuki yarar yoktur.

4 - İş bu davada Davacılardan Abdurrahman Balta’nın 508/1 Ada Yönetimini, 508/1 Ada yönetiminin de 508/1 Ada yı temsil etme yetkileri yoktur.

Huzurdaki iş bu davada davacı 508/1 Ada Yönetimini Ada Yönetim Kurulu başkanı olarak ( diğer davacı ) Abdurrahman Balta temsil etmektedir. Mevcut yönetim planımızın 30. Maddesinde Ada Yönetim Kurullarının (dolayısıyla davacı 508/1 Ada Yönetiminin de ) görev ve yetkileri sayılmıştır.

YP 30/2-a maddesinde “2) Ada Yönetim Kurulu, özellikle aşağıda belirtilen görevleri yapar: a) Ada Temsilciler Kurulu'nca verilen kararları yerine getirir.”, YP 30/2-f maddesinde “f) Ada Yönetim Kurulu, kat mülkiyetine ilişkin borç ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen kat maliklerine ve yürütmeye yetkili

(3)

olduğu hizmetler nedeniyle 3. kişilere karşı adadaki bütün kat maliklerini temsilen dava açar; icar takibinde bulunur. Bu çerçevede açılacak davalarda, davalı olarak "Ada" yı temsil eder…..” 30/3 maddesinde de “Ada Yönetim Kurulu, bu maddenin 2/c ve 2/ı fıkralarında sayılan görevlerin dışında kalan görevlerin yürütülmesi için, başkanına yetki verebilir. Yetkilendirme kararında, yetkinin sınırı, borçlandırma ve harcamalar da gösterilerek açık seçik belirtilir.” Hükümleri mevcuttur.

Yani Ada yönetimi kendisini seçen Ada Temsilciler Kurulunun açıkça verdiği görev ve yetki olmaksızın sadece YP 30/2-f maddesinde yazılı davalarda ve icralarda Adayı temsil edebilir. Ada başkanının ( Yani Abdurrahman Balta ) da Ada Yönetimini herhangi bir davada temsil etmesi içinde YP 30/3 maddesi gereği Yönetim Kurulunun açıkça yetki vermesi gerekmektedir.

Oysa dosya da ne 508/1 Ada Temsilciler Kurulunun 508/1 Ada Yönetimine bu konuda verdiği bir yetki olmadığı gibi ne de 508/1 Ada Yönetiminin bu davada Ada Başkanı Abdurrahman Balta’ya Ada Yönetimini temsil etmek üzere yetki verdiğine dair bir karar mevcut değildir.

Bu sebeplerle öncelikle 508/1 Ada Temsilciler Kurulu ve Ada Yönetiminin iş bu dava ile ilgili kararlarının dosyaya ibrazı gereklidir.

II - ESASA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ

Dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarıyla bir takım Yargıtay kararları öne sürülerek Atakent ( Halkalı ) Toplu Yapı Yönetiminin hukuken var olmadığı iddia edilerek bu durumun tespiti talep edilmiştir. Söz konusu iddianın hukuken hiçbir mesnedi bulunmamaktadır. Şöyle ki;

5 - Dosyada mevcut Yargıtay Kararlarında “ dosyadaki belgelere göre dava konusu sitede kat mülkiyeti kanununa göre toplu yapı yönetimine geçilmemiştir “ şeklinde benzer ifadeler bulunmaktadır. Bütün bu davaların konusu da Toplu Yapı Temsilciler Kurullarının almış olduğu bazı kararların iptali talepleridir. Yargıtay, davanın konusu ile ilgili olmadığı halde tapudan gelen “ Toplu Yapı Yönetimine geçilmemiştir “ şeklindeki yazılara göre bu davalarda KMK nın değil genel hükümlerin uygulanacağını dolayısıyla da Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevli olduğu kararı vermiştir. Söz konusu Yargıtay kararlarının verilmiş olduğu bu davaların konusu Toplu Yapıya geçilip geçilmediği vs. ile ilgili değildir.

Yargıtay önüne gelen dosyalardaki belgelere göre bir karar vermektedir. Bu gün bir yer toplu yapı yönetimine geçmemiş olabilir ama yarın geçebilir, Yani Yargıtay bir yer için “ Toplu Yapı Yönetimine “ geçilmemiş dedi diye o yer artık hayat boyu Toplu Yapı Yönetimine geçemeyecek anlamı çıkmaz.

Davacı taraf, Yargıtay kararı içindeki sadece “ ….Toplu Yapı Yönetimine Geçilmemiştir…. “ cümlesinden yola çıkarak Atakent 2. Etap Toplu yapı Yönetiminin hukuken var olmadığı gibi hatalı ve hukuk dışı sonuca varabilmiştir.

6 - Atakent ( Halkalı ) 2 Etap “Toplu Konut” Alanıdır ve Toplu Yapı Yönetimi Vardır.

6.1 KMK na 5711 sk ile eklenen 66. Maddesine göre toplu yapı, bir ya da birden çok imar parseli üzerinde belli bir onaylı yerleşin planına uygun yapılmış veya yapılacak altyapı tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetler ile bunların yönetimi bakımından birbirleriyle bağlantılı birden çok yapıyı ifade etmektedir .

Atakent ( Halkalı ) 2. Etap taki durumda bu tanıma uymaktadır. Atakent 2. Etap 17 imar adası üzerinde kurulu 3107 bağımsız bölüm, sosyal donatı tesisleri, spor alanları vs. ile belli bir vaziyet ve imar planlarına göre yapılmış birbirine bitişik birden çok parsele yayılmış bir yerleşim

(4)

merkezidir. Tüm binalarda kat mülkiyeti tesis edilmiştir. Birden çok parseldeki tüm konut, işyeri ve tesisleri bağlayıcı ve 1995 yılında TOKİ tarafından tapuya tescil edilmiş olan tek bir Yönetim Planı olan Halkalı 2. Etap Toplu Yapı Yönetim Planı da mevcuttur. Ayrıca Söz konusu Yönetim Planı 5711 sayılı kanun ile öngörülen toplu yapı sistemine de tamamen uygundur.

6.2 Diğer taraftan Atakent 2 Etap Toplu yapısı içindeki 516/2 Ada Kat Malikleri ile İstanbul Büyük Şehir Belediyesi arasındaki Temyiz İncelemesi sonucunda kesinleşen İstanbul 3. İdare Mahkemesi 2006/939 E. 2007/3162 K. Sayılı kararda da Atakent ( Halkalı ) 2 Etabın 1/50.000 Nazım İmar Planında Toplu Konut Alanında kaldığı açıkça yazılı olup, söz konusu kararın dayanağı bilirkişi raporunda da “ Dava konusu alan TOKİ arsası olup, Toplu Konut İlan edilmiş bölgedir . 1980 tarihli 1/50.000 lik İstanbul Nazım İmar Planından itibaren tüm üst ölçekli Planlarda Toplu Konut Alanı fonksiyonundadır. Bu amaca yönelik olarak alan planlanmış ve Halkalı Toplu Konutları olarak inşa edilerek iskân edilmiştir. “ şeklindeki ifadeler Atakent 2. Etap ın çok açık şekilde Toplu Konut alanı olduğunu ispatlamaktadır. EK-1

7 - Atakent ( Halkalı ) 2. Etap Yönetimi Hukuken vardır.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Atakent 2 Etap taki tüm kat maliklerini bağlayıcı bir belge olan Halkalı 2 Etap Toplu Yapı Yönetim Planı mevcuttur. Hukuken var olmadığı iddia edilen Toplu Yapı Yönetimi de söz konusu Yönetim Planının 33 – 43. Maddeleri arasında düzenlenmiş olup, 1995 yılından bu güne kadar da Yönetim planında belirlenmiş görevlerini yapmaya devam etmektedir.

KMK ya eklenen Toplu Yapı ile ilgili maddelerde bahsi geçen, Toplu Yapı kurumları arasında sayılan ve 1995 yılında tapuya tescile edilmiş YP da mevcut olan, işlerliği devam eden bir kurumun yani Toplu Yapı Yönetiminin hukuken var olmadığını iddia edebilmek abesle iştigaldir.

Kısacası Halkalı 2 Etap Toplu yapı Yönetim Planı var olduğu müddetçe bu yönetim Planındaki Toplu Yapı Yönetimi ile ilgili maddeler iptal edilmedikçe ismi ister “Toplu Yapı” isterse başka bir şey olsun bu yönetim hukuken vardır.

8 - Halkalı 2 Etap Toplu Yapı Yönetim Planı Tüm Kat Maliklerini Bağlayıcı Bir Metindir.

Kat Mülkiyeti Kanununda 2007 yılında yapılan değişiklikler ve Toplu yapılarla ilgili getirilen yeni düzenlemelerden önce ( KMK tek parseldeki yapılar için uygulandığından ) birden çok parsel üzerinde kurulu Atakent ( eski adıyla Halkalı ) 2. Etap Yönetiminin taraf olduğu tüm ihtilaflara Asliye Hukuk Mahkemeleri bakıyordu. Yargıtay da Halkalı 2. Etap Toplu Yapı Yönetim Planını tüm kat maliklerini bağlayıcı kendine özgü bir sözleşme olarak görüyordu.

Hatta davacı tarafın dosyaya ibraz ettiği ( içeriğini dikkatli okusaydı muhtemelen sunmayacağı ) Yargıtay 15. HD nin 1999/1881 E. 1999/2780 K. Sayılı kararında da “ ………… Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle “Halkalı II. Etap Toplu Yapı Yönetim Planının tapuya tescile dilmiş, toplu yapı kapsamındaki tüm bağımsız bölüm maliklerince benimsenmiş olduğunun anlaşılmasına davacı ve davalı yönetim kurullarının dahi bu yönetim planına göre oluşup varlık kazanmış bulunmalarına o nedenle de imzalarını içermese bile kendine özgü sözleşme türü olarak mahkeme kabulünün aksine tarafları bağlayacağına, davadaki uyuşmazlığın çözümünde de esas alınmasının gerekmesine…… “ belirttiğimiz husus açıklıkla ifade edilmektedir.

Kısacası Yargıtay Halkalı ( Atakent ) 2. Etapla ilgili davalarda “Halkalı II Etap Toplu Yapı Yönetim Planı” nı Atakent 2. Etapta yaşayan herkesi bağlayıcı bir sözleşme olarak nitelendirmektedir.

(5)

9 - 5912 sk nun 5. Maddesiyle KMK ya eklenen geçici 2. Maddesinde “ bu kanunun yürürlük tarihinden önce kurulan toplu yapılara ait yönetim planlarının bu kanun hükümlerine uyarlanması amacıyla yapılacak ilk değişiklik için mevcut kat malikleri kurulunun salt çoğunluğu yeterli görülmüştür. Atakent 2. Etapta KMK geçici 2. Maddesine göre YP nın uyarlanması amacıyla YP değişikliği yapılmamıştır. Çünkü Halkalı II. Etap Toplu yapı Yönetim Planının yeni kanunun toplu yapı ile ilgili hükümlerine uyarlanmasını gerektiren herhangi bir durumu yoktur. Zira mevcut yönetim planı 5711 sayılı kanun ile öngörülen toplu yapı sistemine tamamen uygundur.

Diğer taraftan Atakent ( Halkalı ) 2. Etap Toplu Yapı Yönetim Planında mayıs ayı olan olağan toplantı tarihleri, Atakent 2. Etap Toplu Yapı Temsilciler Kurulunun 23.05.2011 tarihli toplantısı ile Kasım olarak değiştirilmiş ve söz konusu değişiklik 11.06.2011 tarih 13583 sayı ile tescil edilmek üzere tapuya ibraz edilmiştir . Ancak halen tescil işlemleri sürmektedir.

DELİLLER : Yönetim Planı, Yargıtay Kararları, Tanık, Atakent ( Halkalı ) 2 Etap Vaziyet ve imar planları, Tapu Kayıtları, keşif, bilirkişi vs. Hukuki Deliller.

SONUÇ : Yukarıda anlatılan nedenlerle davanın reddini, masraflar ile vekâlet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını vekil olarak saygıyla talep ederiz.

04.01.2012 Davalı Vekili Av. Serdar Özdemir

Ekler :

1 - İstanbul 3. İdare Mahk. 2006/939 E. 2007/3162 K. İlamı ve Bilirkişi Raporu 2 - Y 18 HD nin 2010/8986 E 2010/15084 K. kararı

Referanslar

Benzer Belgeler

T.C. 2) Tedaviden önce ilgili Müdür Yardımcısı bilgilendirilir. 3) İş bu belge yarım günlük tedaviler için geçerlidir. Tedavinin bittiği saatten hemen sonra görev

Toplu yapıların ve özellikle çok fonksiyonluve kat malikleri kurulları farklı yapı gruplarında fonsiyonlara, faaliyetlere, mimari yapı ve işleyişe uygun olarak

yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira

• İki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olan kira sözleşmesinde hem kiraya veren hem de kiracının sözleşme gereği birbirlerine karşı bir takım borç ve

Örneğin, toplu konutlara ilişkin tutulan defterlerde gerçeğe aykırı kayıtların tutulması, toplu konutlara ilişkin toplanan paranın toplu konutlar adına bankaya

• MSUGT’ye göre hazırlanan nakit akış tablosunda, nakit akışları hangi faaliyetlerle ilişkili olduğuna bakılmadan, dönem içi nakit girişleri ve dönem içi

bırakılabilir. Bu durumda kuruluşlar arasında yapılan sözleşmeler yürürlüğe girer. Kriz yöneticisi operasyonun yönetimini kısmen veya tamamen alacak ekibin yöneticisine

• Toplu yapı yönetiminin (site yönetimi) oluşabilmesi için üretilen ve faaliyete geçirilen toplu konut sayısında da bir artış olması gerekmektedir.. • Sigortalı