• Sonuç bulunamadı

GGY 448 Toplu Yapı ve Taşınmaz Yönetimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "GGY 448 Toplu Yapı ve Taşınmaz Yönetimi"

Copied!
29
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GGY 448

Toplu Yapı ve Taşınmaz Yönetimi

Dr.H.Murat ÇEKİCİ

(2)

NAKİT AKIŞLARININ RAPORLANMASI

• Nakit akışlarının muhasebesi ortaçağa kadar uzanan en eski kayıt tutma biçimlerinden biridir. Bu süre boyunca tüm işlemlere ait kayıtlar, bu işlemlerin zamanlaması dikkate alınmadan fiili nakit girişleri ve ödemeler ile ilgili olmuştur.

• Tarih bilincine sahip olan herkes mutlaka, nakit akış tablosunun başlangıcının; büyük, yeni analitik görüşler aracılığıyla

öngörülmüş olması gerektiğini söyler.

(3)

• Nakit akış tablosunun gelişmesinde nakit esasından tahakkuk

esasına geçilmesi ve amortisman etkili olmuştur. Nakit esasına göre yapılan finansal raporlamada nakit akışlarına ilişkin olarak ayrı bir raporlamaya gereksinim duyulmamaktaydı.

• Amortisman özü itibarıyla nakit çıkışı gerektirmeyen bir gider olması nedeniyle tahakkuk esasına göre hazırlanan gelir tablosunda ve

özellikle kâr veya zararın hesaplanmasında nakit girişi ve çıkışı gerektirmeyen işlemlere dair birtakım düzeltmelerin yapılmasını gerekli kılmıştır.

Giriş

(4)

• Tarihsel olarak, amortisman, işadamlarını rahatsız eden bir unsur değildi. Sermaye harcamalarını ve cari işletme masraflarını aynı şekilde nakit esasına göre raporlama hususunda gayret

göstermekteydiler. Fakat iki gelişme bu tarihi uygulamayı değiştirmiştir.

• Bunlardan ilki 1800’lü yılların başlarında modern şirketlerin yükselişi ile birlikte muhasebe uygulamalarında ihtiyaç duyulan iyileştirme gereksinimleri ve ikinci olarak tarihte o zamana kadar yapılmış

olanlardan daha fazla özel sermayeye ihtiyaç duyan demiryollarıdır.

(5)

• Sanayileşme ile birlikte muhasebeye giren en önemli kavramlardan biri amortismandır. Özellikle İngiltere’de demir çelik fabrikaları, Amerika Birleşik Devletleri’nde demir yolları işletmelerinin tesislerinde oluşan yıpranmanın gider olarak hesaplanması yönündeki ihtiyaçlar

doğrultusunda ortaya çıkmıştır.

• Eğer demir yolu şirketleri yapmış oldukları yatırımlara ilişkin olan sermaye harcamalarını işletme giderlerinin kaydedildiği şekilde ilgili dönemle ilişkilendirselerdi yatırımcıların cesaretini kırabilecek olan uzun süreli zararlara maruz kalacaklardı. Bunun sonucunda ideal

olarak amortismanın bir varlığın yararlı ömrüne karşılık gelecek şekilde hesaplanması olgusu doğmuştur.

(6)

• Eğer demir yolu şirketleri yapmış oldukları yatırımlara ilişkin olan sermaye harcamalarını işletme giderlerinin kaydedildiği şekilde ilgili dönemle ilişkilendirselerdi yatırımcıların cesaretini

kırabilecek olan uzun süreli zararlara maruz kalacaklardı.

• Bunun sonucunda ideal olarak amortismanın bir varlığın yararlı ömrüne karşılık gelecek şekilde hesaplanması olgusu

doğmuştur

(7)

Dünyadaki Gelişmeler

• Ekonomideki küreselleşme muhasebe sistemlerinin standartlaşmasını beraberinde getirmiştir. Ülkeler arasındaki muhasebe

uygulamalarındaki farklılıkları ortadan kaldırarak ortak bir muhasebe dili oluşturmak amacıyla Uluslararası Muhasebe/Finansal Raporlama Standartları (UMS/UFRS) oluşturulmuştur.

• Muhasebe sistemlerinin standardizasyonu için kurulan Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından 1992 yılında Nakit Akış Tablosu (IAS 7) standardı yayımlanmıştır. Standardın kullanımı 1994 yılından itibaren zorunlu hale gelmiştir.

(8)

• Muhasebe standartlarındaki çift başlılığı ortadan kaldırmak için FASB ve IASB arasında yürütülen yakınsama

çalışmaları 2007 yılında mutabakatla sonuçlanmıştır. Bunun bir sonucu olarak SFAS No. 95 standardı IAS 7

standardında bileştirilerek, tek bir nakit akış tablosu standardı oluşturulmuştur.

• Nakit akış tablosunun yapısını oluşturan nakit akışlarının türleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.

(9)

Nakit Akışlarının Türleri

(1) İşletme Faaliyetleri - Gelir Tablosu Kalemleri a) Nakit Girişleri:

- Malların veya hizmetlerin satışından.

- Alınan faiz ve alınan temettülerden.

b) Nakit Çıkışları:

- Alınan stoklar için tedarikçilere yapılan ödemeler.

- Maaş ve ücret ödemeleri.

- Vergi ödemeleri

- Borç ve faiz ödemeleri

- Harcamalar için yapılan diğer ödemeler.

(10)

(2) Yatırım Faaliyetleri - Yatırımlarda ve Uzun Vadeli Varlıklarda Meydana Gelen Değişiklikler

a) Nakit Girişleri:

- Maddi duran varlık satışlarından.

- Diğer kuruluşların borç veya hisse senetlerinin satışından.

- Diğer kuruluşlara verilen kredilerle ilgili anapara tahsilatından.

b) Nakit Çıkışları:

- Mülk, tesis ve ekipman satın alımı.

- Diğer şirketlerin borç veya hisse senetlerinin satın alınması.

- Diğer kuruluşlara kredi sağlamak.

(11)

(3) Finansman Faaliyetleri - Uzun Vadeli Borçlardaki ve Özkaynaklardaki Değişimler Nedeniyle

a) Nakit Girişleri:

- Sermaye artışından sağlanan nakit girişleri.

- Kısa ve uzun vadeli borçlardaki artışlar.

b) Nakit Çıkışları:

- Temettü ödemeleri.

- Kısa ve uzun vadeli borç ödemeleri.

- İşletmenin kendisine ait hisse senetlerinin nakit karşılığı satın alınması.

(12)

Türkiye’deki Gelişmeler

• Muhasebenin gelişme seviyesi ile uygulandığı ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel seviyesi arasında doğrusal bir ilişki vardır.

Türkiye’deki muhasebe düzenlemeleri incelendiğinde ekonomik ve siyasi ilişkiler doğrultusunda çalışmaların yapıldığı görülmektedir.

Başlangıçta muhasebenin gelişimi ağırlıklı olarak kamu sektöründe gerçekleşmiştir.

• Muhasebe düzenlemeleri, başlangıçta Fransız, sonra Alman daha sonra da Amerikan muhasebe sisteminden etkilenmiştir. Genel olarak Türkiye’de muhasebenin vergi ve diğer yasalar tarafından şekillendirildiği görülmektedir.

(13)

• 1994 yılından itibaren yürürlükte olan Muhasebe Sistemi

Uygulama Genel Tebliğine (MSUGT) göre, nakit akış tablosu ek finansal tablolar kapsamında değerlendirilmekte ve belirli büyüklüğü aşan işletmeler tarafından hazırlanması zorunlu tutulmaktaydı.

• Bu nedenle, nakit akış tablosuna ilgililer tarafından yeterli önemin verilmediği söylenebilir.

(14)

• MSUGT’ye göre hazırlanan nakit akış tablosunda, nakit akışları hangi faaliyetlerle ilişkili olduğuna bakılmadan, dönem içi nakit girişleri ve dönem içi nakit çıkışları şeklinde düzenlenmektedir. Buna göre nakit akış tablosunun yapısı aşağıdaki gibidir:

(+) Dönem başı nakit mevcudu XXX (+) Dönem içi nakit girişleri XXX

(-) Dönem içi nakit çıkışları (XXX) Dönem sonu nakit mevcudu XXX

(15)

• MSUGT’ye göre düzenlenen nakit akış tablosunda nakit kaynakları ve kullanımları ayrı bölümler halinde sunulmaktadır. Buna göre nakit akış tablosunda, dönem içi nakit girişleri ve dönem içi nakit çıkışları ayrı olarak gösterilmektedir.

• Buradan dönem sonu nakit mevcuduna ulaşılarak, dönem içinde ne kadar artış veya azalış olduğu anlaşılmaktadır. MSUGT’ye göre

düzenlenen nakit akış tablosunun formatı aşağıdaki şekilde ele alınmıştır:

(16)

Nakit Akış Tablosu (MSUGT)

A. DÖNEM BAŞI NAKİT MEVCUDU B. DÖNEM İÇİ NAKİT GİRİŞLERİ

1. Satışlardan Elde Edilen Nakit a. Net Satışlar

b. Ticari Alacaklardaki Azalışlar (+) c. Ticari Alacaklardaki Artışlar (-)

2. Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir ve Kârlardan Dolayı Sağlanan Nakit 3. Olağandışı Gelir ve Kârlardan Sağlanan Nakit

4. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklardaki Artışlardan Sağlanan Nakit (Alımlarla İlgili Olmayan)

a. Menkul Kıymet İhraçlarından b. Alınan Krediler

c. Diğer Artışlar

(17)

5. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklardaki Artışlardan Sağlanan Nakit (Alımlarla İlgili Olmayan)

a. Menkul Kıymet İhraçlarından b. Alınan Krediler

c. Diğer Artışlar

6. Sermaye Artışından Sağlanan Nakit

7. Hisse Senedi İhraç Primlerinden Sağlanan Nakit 8. Diğer Nakit Girişleri

(18)

C. DÖNEM İÇİ NAKİT ÇIKIŞLARI

1. Maliyetlerden Kaynaklanan Nakit Çıkışları a. Satışların Maliyeti

b. Stoklardaki Artışlar

c. Ticari Borçlardaki Azalışlar d. Ticari Borçlardaki Artışlar(-)

e. Amortisman ve Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Giderler(-) f. Stoklardaki Azalışlar (-)

(19)

2. Faaliyet Giderlerine İlişkin Nakit Çıkışları a. Araştırma ve Geliştirme Giderleri

b. Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri c. Genel Yönetim Giderleri

d. Amortisman ve Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Giderler(-)

3. Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider ve Zarlara İlişkin Nakit Çıkışları a. Diğer Faaliyetlerle İlgili Gider ve Zararlar

b. Amortisman ve Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Diğer Gider ve Zarlar(-)

(20)

4. Finansman Giderlerinden Dolayı Nakit Çıkışları

5. Olağandışı Gider ve Zararlardan Dolayı Nakit Çıkışları a. Olağandışı Gider ve Zararlar

b. Amortisman ve Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Diğer Gider ve Zarlar(-)

6. Duran Varlık Yatırımlarına İlişkin Nakit Çıkışları

7. Kısa Vadeli Yabancı Kaynak Ödemeleri (Alımlarla İlgili Olmayan) a. Menkul Kıymet Anapara Ödemeleri

b. Alınan Krediler Anapara Ödemeleri c. Diğer Ödemeler

(21)

8. Uzun Vadeli Yabancı Kaynak Ödemeleri (Alımlarla İlgili Olmayan) a. Menkul Kıymet Anapara Ödemeleri

b. Alınan Krediler Anapara Ödemeleri c. Diğer Ödemeler

9. Ödenen Vergi ve Benzerleri 10. Ödenen Temettüler

11. Diğer Nakit Çıkışları

D. DÖNEM SONU NAKİT MEVCUDU (A+B-C) E. NAKİT ARTIŞ VEYA AZALIŞI (B-C)

(22)

• Nakit girişleri ve nakit çıkışlarının herhangi bir sınıflandırma yapılmadan raporlanması, nakit akış tablosunda işletmenin hangi faaliyetinden ne kadar net nakit kaynağı sağladığının yanıtını verememekteydi.

• Ekim 1996 yılında Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’ne (TÜRMOB) bağlı olarak

faaliyetlerini sürdüren Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu (TMUDESK) tarafından “3 No’lu Nakit Akış Tablosu” standardı

yayımlanmıştır.

• Bu standart, Uluslararası Muhasebe Standartları formatına uygun olarak belli bir dönemde işletmelerin nakit ve nakit benzeri varlıklarında

meydana gelen değişiklikleri işletme, yatırım ve finansman faaliyetleri olarak sunmaktadır.

(23)

Toplu Yapı Ve Site Yönetimi Bütçe Ve Raporlama

Yönetim planları, binalar, siteler, toplu yapılar, bina grupları, karma kullanımlar, tek amaçlı kullanımlar gibi gayrimenkul yatırımlarının nasıl yönetileceğine dair kurallar bütünü ve anayasasıdır.

Kat mülkiyeti rejiminin uygulandığı yapılarda işletme projesi uyarınca sitenin / binanın bir yıllık gelir ve giderleri hesaplanarak bir bütçe oluşturulacaktır.

Aidat;kat malikleri kurulu veya site / bina yönetimi tarafından hazırlanan işletme projesi kapsamında belirlenir.

(24)

..

İşletme projesi;

- Binanın / sitenin bir yıllık yönetiminde gerçekleşecek tahmini gelir ve giderlerin,

- Daire, ofis ve dükkân sahiplerine düşecek tahmini miktarlarının,

- Aidattan ayrı olarak (genellikle demirbaş giderleri için) daire / ofis / dükkân sahiplerinin yatırımlar için vermesi gereken avans tutarlarının gösterildiği bütçe planını ifade etmektedir.

(25)

..

Bu projeyi yapmak kat malikleri kurulunun görevi olsa dahi eğer yapılmamışsa yöneticinin yapması zorunludur.

İşletme projesi bir bütçe niteliğinde olmakla birlikte, geçmiş yıla ait aidat gelirleri ve giderler raporu kat maliklerinin onayına sunularak yönetimin ibrası talep edilir. Bu sebeple dönem başında bütçe niteliğinde olan tablodaki rakamlar dönem sonunda fiili rakamlar olacaktır ve kat maliklerinin tekrar onayı gerekecektir.

(26)

..

Dönemsel olarak (genellikle ocak ayı içinde ve gelecek yıla ilişkin olarak) hazırlanan işletme projeleri sadece gelecek dönem giderlerini kapsamaz. Genel kurullarda gelecek dönem içerisinde yapılacak yatırım harcamalarına veya büyük onarım harcamalarına ilişkin kararlar da alınır. Onaylanmış olan yatırım harcamalarınında bütçesinin hazırlanması gerekecektir.

Bu onaylanan harcamaların yatırım yapılacak zaman ve tutarlarla uyumlu şekilde takip eden dönem içerisinde tahsili gerekecektir. Bu durumda; yapılacak harcama tutarları ve genel kurul kararları ile uyumlu tahsilat yapılacak tutarların aylar itibariyle belirtilmesi faydalı olacaktır.

(27)

..

İşletme projesindeki dönem giderleri Kat Mülkiyeti Kanunu çerçevesinde

bağımsız bölümü kullanan mal sahibi ve ya kiracıların yükümlülüğüdür. Halbuki yatırım harcamaları ise mal sahibi tarafından ödenmelidir. Bu durumda ilgili rakamların genel kurul kararları ile uyumlu şekilde ve açıkça gösterilmesi mal sahibi-kiracı, komşuluk ve sosyal ilişkiler ve toplumsal barış açısından

önemlidir.

Bağımsız bölümler bazında dağıtımlar ise Kat Mülkiyeti Kanunu ve yönetim planı çerçevesinde belirlenen dağıtım prensipleri ile yapılacaktır. Bu dağıtımlar hepsi bina ve sitenin özelliklerine göre değişebilmektedir. Bu dağıtımların detayı da yönetim tarafından açıkça ortaya konabilmelidir. Bağımsız bölüm bazında aidatların ve tüketim harcalarının aylar itibariyle izlenebilir ve bu şekilde

sunulabilmesi önemlidir.

(28)

..

Bina / site ve toplu yapılarda işletmenin hertürlü tüketimlerinin olması gereken ( bütçelenen, teorik, bir önceki ay, ortalamalar vb.) ile fiili olarak karşılaştırılması ve bu farkların miktar ve tutar olarak yorumlanması gerekecektir. Özellikle tüketim miktarlarının tespitine ilişkin oldukça gelişmiş otomasyon uygulamaları vardır.

Bu bilgisayar programları marifetiyle sağlanacak verilerin aylık olarak incelenmesi veya kiracı veya mal sahiplerinin bilgisine sunulması gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak incelemeler ile varsa farkların yorumlanması ve gerekli önlemlerin alınması sağlanmış olacaktır.

(29)

Referanslar

Benzer Belgeler

• Nüfusun hızla artması, arsa fiyatlarının özellikle şehirlerde küçük müstakil ev yapımına imkân vermemesi gibi nedenlerle 23.06.1965 tarihinde 634 sayılı Kat

Toplu yapıların ve özellikle çok fonksiyonluve kat malikleri kurulları farklı yapı gruplarında fonsiyonlara, faaliyetlere, mimari yapı ve işleyişe uygun olarak

yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira

• İki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olan kira sözleşmesinde hem kiraya veren hem de kiracının sözleşme gereği birbirlerine karşı bir takım borç ve

Örneğin, toplu konutlara ilişkin tutulan defterlerde gerçeğe aykırı kayıtların tutulması, toplu konutlara ilişkin toplanan paranın toplu konutlar adına bankaya

bırakılabilir. Bu durumda kuruluşlar arasında yapılan sözleşmeler yürürlüğe girer. Kriz yöneticisi operasyonun yönetimini kısmen veya tamamen alacak ekibin yöneticisine

• Toplu yapı yönetiminin (site yönetimi) oluşabilmesi için üretilen ve faaliyete geçirilen toplu konut sayısında da bir artış olması gerekmektedir.. • Sigortalı

– Bu nakit akışları borç kullanmanın getirdiği vergi avantajını gözardı eder (faiz ödemelerinin vergi matrahından düşülebilmesi).. •