Fatih Engin. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

(1)

Fatih Engin

- şiirler -

Yayın Tarihi:

9.10.2007

Yayınlayan:

Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.

(2)

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

A.ş.k.

İçimde öyle duygular var ki anlatması güç Aslında umutsuz bir anlatma çabası yerine, Anı bozmamak için susmak en güzeli herhalde Ve içimde deli bir fırtına olmasına rağmen, Bu olanların sadece üç harfle anlatılması ilginç Aşk diyorlar; görünce onu konuşamamaya

Aşk diyorlar; herkeste onu görmeye, herkesi o zannetmeye Ve kimse tarifini somut olarak gösteremiyor

Sene iki bin altı ben tarifini yazıyorum aşkın …….sen! ...

00:10 21-04-2006 Fatih Engin

(3)

Ağlayamıyorum

Artık göz yaşlarım bile ağlamakta

Bu sevdanın sana akıttığı gözyaşlarına Ve böylesi bir acemi aşığın

Sana deli bağlanmasına bir isim arıyorsan Sevdagiller sınıfının öğrencisi aşk koyalım adını Benim için hayatın en önemli şeyi olmasına rağmen Kimse vitrin yapmıyor bu aşkı yüreğine

Bu sevdayı tek başıma yüreğimin vitrininde taşıyorum Göz yaşlarının sel olduğu o gecelerin aksine bu aralar Ağlamak o kadar zor ki,

Ve o kadar çok ağlamak istiyorum ki Belki de bu yüzden olacak

Ağlayamıyorum...

Sensizlik yazı yazdığım bu kağıt kadar gerçek Şimdiye kadar ağlamama neden olan sensizlik Şimdi her zamankinden şiddetli belki

Ama niye bilmiyorum Ağlayamıyorum...

Ve o kadar çok ağlamak istiyorum ki...

Fatih Engin

(4)

Aik Namına Yazılanları Unut Vakit gecenin üçü;

İçimde anlamsız bir korku, aklımda sen Sahipsiz o kadar duygu var ki içimde

Şimdi yüreğimdeki gelgitlerin sahibi sensin Oysa en sensiz anındayım hayatın

Ve sensizim sana sesleniyorum

Yalnızlığımın kalabalığında çıkmazlardayım bu aralar Sana birleşmesi imkansız aşk parçaları değil

Aşkın ta kendisini sunuyorum

Sana aşkı hiç yaşamadığını hatırlatıyor

Ve hiç tatmadığın hislerle aşkı vaat ediyorum Aşk namına, sevda namına yazılanları unut Bildiklerin zaten doğru değil

Ellerim tıpkı yüreğim gibi ardına kadar açık Buradayım seni bekliyorum! ....

Aşk burada… 14.09.2006 07.27 Fatih Engin

(5)

Alacağın Olsun

Öylesine o tozlu rafta duran eski bir defterde şimdi sana yazılanlar Okumuyorum nicedir

Yazdıklarımla aramın açılmasına tek sebepsin sen Şimdi üşüdüğümde sığınamıyorum o sıcak cümlelere

Bana bu kalem, bana bu kağıt, bana her şey senden hatıra sanki Buralar soğuk şimdi

Oralar gibi kar yok ama içim titremede Bana sığınacak iki kelime bırakmadın ya Alacağın olsun ….

20-12-2006 21-37 Fatih Engin

(6)

Anladım Dört Mevsim Sonbahar Ne aylardan eylül

Ne mevsim sonbahar

Ne de bunları andıran bir hava var Ama içimdekileri anlatan

Önümde kabarıp duran bir deniz

Ve elimde kapaklarıyla bana birşeyler anlatan iki kitap var

‘Anladım; dört mevsim sonbahar’…

3-07-2004 Fatih Engin

(7)

Aşk

Kapanması gereken yaralardan kurtulmak istememeli insan Onlar kendiliğinden kapanmalı

Sabahı beklerken sızlamalı yürek

Dilinde söylemekten yıpranmış birkaç aşk sözcüğüyle Acıtarak kapanmalı ki

Acıtmamayı öğrenmeli insan Geceyi beklerken de yanmalı Susamalı aşka susamalı ki Değerini bilmeli gerçek aşkın

Yürek aldatıcıdır her güzelliğe aşk demekten çekinmez Ama gerçek aşka beyin karar verir

Susturur tüm sesleri aşk namına bildiğin ne varsa bitirir İşte işte der aşk bu bugüne kadar beklediğin şey

Vazgeçilmezlik vazgeçilememezlik bu Sus ey beden ve yaşa

Bir daha dünyaya gelmeyeceksin

Ve bir daha sevmeyecek gönül bu denli Sus sus ve yaşa…

30/07/2007 08:05 Fatih Engin

(8)

Aşk Herşeyde

Yine sana duyulan hasretle gözlerimi kapattım geceye Delice sevmenin bedeli ise seni,

Her gecenin sabahında sensiz açmak gözlerimi Sensiz sayısız günlere karşılık

Senli düşlerden uyanmak bile acı veriyor artık Aşk bu işte, senin verdiğin acıyı da sevmek

Sende ne varsa kabul edip öylece sevmek seni aşk, Sorgulamamak susmak ve sadece sevmek seni aşk, Aynı şekilde seninde beni sevmenin adı aşk

Şimdi sana aşık sensiz ve acılardayım Sensizlik bütün ruhumu kaplamış Ve sensizliğin ''en'' halindeyim

İçimdekilere ise gem vurulmuyor artık

Artık ne gergef kaldı yüreğimde nede işlenecek aşka sabır Sabır aşık işi değil anladım

Egoizmin doruk noktasıymış aşk

Sevdiğinin sadece senle dolu olması yani

Gelecekse acının da senden gelmesini istemek kadarda Mazoşist bir olgudur aşk

Aşkta herşey var, her şeyde de aşk...

04-23 26.08.2006 Fatih Engin

(9)

Aşka Dair

Gecenin o kendini bilmez çekiciliği ile tutkunun birleşmesidir aşk, Aşk durup dinlemektir yüreğine fısıldananları

Aynı zamanda fısıldananları anlamaktır aşk,

Belki gözleri fısıldar, beklide yüreği dili söylemese de Aşk sıfırdan bire kadar saymaktır

Aşk biri anlamaktır…

00:09 30-03-2006 Fatih Engin

(10)

Aşkım Saklı Bir Koca Sevda

Silik zaman akımlarının kaybolmuşluğunda yaşanmış bir aşk hikayesi bu sevda Ve şimdi sana hasret bu sevda

Tıpkı bir yavrunun ana sıcaklığına,ana kucağına hasretliği gibi Bana en çok ne koydu biliyor musun?

Hayatın kaybolmuşluğunda yaşanmana rağmen Hayatın kendisinde kayıplardasın ya...

Aradaki uzaklığı yazdığı şiirlerle aşmaya çalışan bir şair çaresizliğinde Sana kavuşmak adına imkansızı zorluyorum

Oysa allah şahit kimseye böyle saf, böyle içten çıkmamıştı Ve bu denli uzamamıştı dizeler

Ve yine allah şahit ki senin kadar kimseye akmamıştı Sevda namına yağan aşak taneleri

Bu aşk hikayesi kayıplarda yaşanmış en gerçek sevda masalı Ve bu yürek kucak açtı bu zamansız sevdaya

Herşeyiyle koskoca bir sevda sana anlatılmak üzere bu yürekte saklı Kim bilir belki bilmektesin, sende yaşamaktasın bu deli sevdayı

Üzeri örtülü ve zamana yenik düşmeye bırakılmış bir sevda değil ki bu sevda Bakışlarla dahi herşeyi anlatan koskoca bu sevdayı yaşatan bir yürek var burada Rıhtımında, içinde sevdam saklı bir şişe

Aklımda sevdam saklı bir düşünce

Ve herşeyiyle aşkım saklı bir koca sevda seni beklemekte Sonu bağlanmamış bir şiirin son mısrasındaki

... bu boşlukta...

3-kasım-2002 Fatih Engin

(11)

Avucuna Şiirimizi Bırakıyorum

Siler mi sandın birkaç günlük ayrılık içimdeki seni Bizimki aynı kapı ardında ki iki kişinin varlığı gibi

Birimizin eli zilde diğerininki kapı kolunda herkes birbirini beklemekte

Bizdeki sadece zildeki elin kimin,kapı kolundaki elin kimin olduğunu bilmeme meselesi İçimdekileri biliyorum içindekileri de

İçimdeki silinmezliğinin adına aşk diyorlar Aşk namına;

Avucuna Şiirimizi Koyuyorum Ve artık susuyorum …

23/08/2007 05:07 Fatih Engin

(12)

Ben Artık Sensiz Olamıyorum

Hayat garip bir tiyatro sanki başrolleri hep değişen Aşk denen sahnesinde öyle çaresizim ki

Elimde sayfalar okunması gerekenlerin yazılı olduğu Ama susmaya kurulu zaman gitmek bilmiyor canımdan Ve rastlantı değil bu tiyatroda yollarımızın kesişmesi Ellerimin ellerinde titremesi, terlemesi rastlantı değil

Yağmur tanesi gözlerinin, yüreğime damlası rastlantı değil Tabiatla bu kadar iç içe olman,susman

Ve bana sadece dört kelime bırakman rastlantı değil Ben artık sensiz olamıyorum…

16-01-2006 Fatih Engin

(13)

Ben Sende Her An Kayıbım

Hayat garip bir tiyatro sanki başrolleri hep değişen Aşk denen sahnesinde öyle çaresizim ki

Elimde sayfalar okunması gerekenlerin yazılı olduğu Ama susmaya kurulu zaman gitmek bilmiyor canımdan Ve rastlantı değil bu tiyatroda yollarımızın kesişmesi Ellerimin ellerinde titremesi, terlemesi rastlantı değil

Yağmur tanesi gözlerinin, yüreğime damlası rastlantı değil Tabiatla bu kadar iç içe olman,susman

Ve bana sadece dört kelime bırakman rastlantı değil Ben artık sensiz olamıyorum…

16-01-2006 Fatih Engin

(14)

Bir Ağustos Akşamı

Bir ağustos akşamı, hava sıcak ötesi burada İşitilmemiş sözler var kulağımda

Birileri birinden bahsediyor birilerine Susmanın suç olduğu zamanlardayız

Her şeye rağmen tüm dünyanın en ağır cezası da verilse bu mahkuma Yine susacak sana

Bir ağustos akşamı ve hava sıcak ötesi burada…

11/08/2007 22:40 Fatih Engin

(15)

Bir Çığlık Makamında Susmak Kıpır kıpır ama çaresiz sana yüreğim Yalnızlığın makamı hit bu aralar

Seni görmenin kelimelere sığmayanlığını yaşıyorum Seni görüyorum,

Ve susuyorum ömrümdeki en çığlık makamda

Ve yine bir çığlık makamda nasıl susulur ben sende öğreniyorum … 25-09-2003 15:30

Fatih Engin

(16)

Bir Çiçek

Olağandan öte bir şeyler vardı bu bayramdan arta kalan Vazo kırık olmasa da dokunamıyor sana gözlerim

Yinede içimde buruk bir sevinç çığlığı

Sanki dolunay sırf benle konuşmak için çıkmış gökyüzüne Sanki sana koşarcasına coşuyordu o dere

Tabiat sana var olmuştu sanki

Hiç bir çiğ damlası süzülürken gözlerin nemlendi mi?

Duydun mu özlemini sevdiğine uzak olmanın?

Oysa ben sana uzak şimdi,ben bana uzak Ben şimdi şiir yazdığım bu kağıda uzak

Bu uzaklıklar içine sıkıştırılmış kısa süreli hayatlar Bir kelebeğe ömrünün bu kadar kısa olduğu bildirilse Hayatını yine çiçekten çiçeğe mi harcardı?

Yoksa bir çiçeğin özünde kalıp

O kısa hayatı bir çiçeğe mi harcardı?

Hayatın içinde seçeneklere maruz kalır insan böylesine Ve o uzun,uçsuz bucaksız yolların içinde ben

Sonu sadece ‘bir çiçek’ olan çıkmaza takıldım Bir kelebeğin ömründe,

Bir çiçeğin özünde gizlidir belki de büyüsü aşkın

Oysa ben göz yaşlarımla bir çiçeğin özüne bırakıyorum sevdamı Ve ben özünde arıyorum

Bıraktığım için özüne…

Fatih Engin

(17)

Bir Düşü Düşle Aldatır Mı İnsan?

Bir düşü düşle aldatır mı insan Kalbini ikiye ayırır mı?

Geceyi gözlerinde tüketmeyi düşlerken

Şimdi sen yoksun ve yokluğunla geçiyor geceler Geçmek denirse buna…

Sen varken susanlar

Gidişinle susmak bilmeyen bir haykırışla feryat etmekte O en son gördüğümde bıraktığın tebessüm hala hayalimde Her gece önümde kabarıp duran deniz

Fonda kendini bilmez nameler aklımda sen Gözlerimde yüzün silinmiyorsun neden Fatih Engin

(18)

Bir Hıçkırık Kaldı

Hiç aklımda yokken bir Perşembe öğlesi Koruyamadı gözlerinden o binanın gölgesi Sildi gitti her şeyi o garip fırtınanın öfkesi Ve yine;

Bir hıçkırık kaldı bu sevdanın sesi Fatih Engin

(19)

Bir İntihar Mektubu

‘Sen bu mektubu okurken ben bu dünyada olmayacağım’

Diye başlar intihar mektupları

Ve insanlar ölmeyi sadece bedenini dünyadan yok etmek diye bilir Oysa ben benim gibi kaç yaşayan ölü gördüm

Onları bilmiyorum da beni hasretin öldürdü

Biliyor musun aslında bu intihar mektubunu sana yazmadım Aylardan hasret ayı

Bu mevsim yine sensizlik döküyor yaprakları

Çiçekler solmakta, sen yoksun ya yüreğim daralmakta Ben ise içimde sevdam yürümekteyim

Bir kuytu köşe derin bir çığlık sessizliği Ve sana en uzak ve sana en yakın

Ve sadece sana çıkan yollarda aranmaktayım Bir intihar provası değil bu ta kendisi intiharın Ben bu bedeni yok etmeye değil

Bu sevdayı asmaya gidiyorum Ve sen bu mektubu okurken

Ben belki bu sevdayı çoktan asmış olacağım…

Fatih Engin

(20)

Bir Kerede Sabahı Beraber Edelim Bu sefer içimi burkan senin sessizliğin Konuş ne olur susma…

Gözlerindeki ışığın adını koyalım beraber Bir şiir yazalım

Ve sabahı edelim ona başlık namına Bir kerede sabahı beraber edelim Başın göğsümde,

Saçlarında ellerim…

12/08/2007 8:40 Fatih Engin

(21)

Bir Sen Vardı

‘Sen bu mektubu okurken ben bu dünyada olmayacağım’

Diye başlar intihar mektupları

Ve insanlar ölmeyi sadece bedenini dünyadan yok etmek diye bilir Oysa ben benim gibi kaç yaşayan ölü gördüm

Onları bilmiyorum da beni hasretin öldürdü

Biliyor musun aslında bu intihar mektubunu sana yazmadım Aylardan hasret ayı

Bu mevsim yine sensizlik döküyor yaprakları

Çiçekler solmakta, sen yoksun ya yüreğim daralmakta Ben ise içimde sevdam yürümekteyim

Bir kuytu köşe derin bir çığlık sessizliği Ve sana en uzak ve sana en yakın

Ve sadece sana çıkan yollarda aranmaktayım Bir intihar provası değil bu ta kendisi intiharın Ben bu bedeni yok etmeye değil

Bu sevdayı asmaya gidiyorum Ve sen bu mektubu okurken

Ben belki bu sevdayı çoktan asmış olacağım…

Fatih Engin

(22)

Bir Sensizlik Masalı

Hayat çoğu zaman istediği yere sürüklemez insanı Buna gördüğüm en güzel örnek benim mesela Mesela önceleri akademiyi bitirip polis olmuştum Sonra annesi hastalanınca,

Annelere bakmak isteyen bir çocuk psikolojisiyle doktor Ama hayat denen bu okuldan bile mezun olamayan ben Ne polis oldum nede doktor gerçekte

Sadece sana mahkum bir serseri sokak kaldırımlarını arşınlayan Yüreğindeki aşk denen kimsesize anne arayan

Yeni gelişen toplumlar gibi bir arayış içindeyim Belki büyümeye giden yolun üstündeyim

Adam olma yolu yani ve kendimi aramaktayım Azrail geldi mi nasıl gitmez ya canını almadan

Hayatta ödün vermeyeceğin değerler olduğunu öğrendim Hayatın beni silkelediği zaman

Hala cevabını bulamadığım sorular var aklımda Bulsam yazamam belki de

Yazmaktan bıktığım zamanların aksine Yazma isteğiyle dolu yüreğim

Birde üstüne seni düşünmek

Arkasından bir anlık hasretin her şeyin tuzu biberi Hayat uzun bir yolculuk doğum ve ölüm durakları arası Durdurun dünyayı inecek var diye haykırıyor arkadan birisi

Ama ne duran bir dünya nede durdurmaya çalışan birileri var ortalıkta Bana dünya dönmüyor zaten sen olmadığında

Buğulu rüyaların içinde bazen gülümsüyor kayboluyorsun Sonra okumaktan yıpranmış o mektubunla ben

Kalıyoruz baş başa

Özleminin konuşturduğu yüreğim birden sessizliğe takılıyor Sessizlikle sensizliği konuşuyor

Oda sensizlikten şikayetçi

Ne söyleyeceğini bilmediğinden sadece susuyor

Hasretin yüreğimin telleriyle oynuyor bir türkü makamında Kırık bir vazonun tamir imkansızlığında sana bakıyor

Bakıyor ama dokunamıyor gözlerim Haykırmanın çare olmadığını bile bile Sensizliğin çığlığını haykırdım senelerce Hayata hep bir çığlık borcum kaldı yinede Suya yazı yazma misali sensizlikle mücadele

Yinede sevgimin son damlasına kadar sensizlikle uğraşacağım Hani tabiat olur ya çaresi bazen yalnızlığın

Yağmur olup yağmak isterim sana

Yağmur olup yağar ama yağan göz yaşlarım olur Düştüğü yer sen olmazsın ya

İşte ona yanarım…

Fatih Engin

(23)

Bu Sefer Susmayı Beceremedim

Bir türlü kapatamadığım o kapının ardındasın Hevesli bir öğrenciyim, her şeyi öğrenmek isteyen Hayata dair ne varsa;

İhanet dışında, senden gelsin diye beklerim Sen benim öğretmenim.

Sabahı anca ettim,

Önümde resmin, dilimde ismin Fikrimdeki zaten sensin

Bu sefer susmayı beceremedim…

12/08/2007 8:25 Fatih Engin

(24)

Bu Sevda Canımı Yakıyor En son yazdığım şiirin üstünden

Bir deli hasretin sevdası geçti Artık sana bakamıyorum

Ne gülüşüne, ne gülyüzüne, ne de o gözlerine dayanamıyorum Nasıl geldim bu hale inan bende bilmiyorum

Ama bu sevda canımı yakıyor artık 'SEN' diyor susuyor dilim

Hani sende seni bulamadığın anlar olur ya Aynen o şekil;

Bende beni bulamıyorum şimdi Heryerde sevdan heryerde sen

Ve iki şişeye sığdırmaya çalışıyorum çaresizliğimi Ama ne mümkün

Biz aşk meyinin o derin şişesine sığdıramamışız bu hasreti Değil ki iki şişe biraya sığsın

Hani bazen duygular içine yığılır Ağlamak istersin ağlayamazsın hani Aynen o şekil;

Kendimi kaybetmiş ağlayamıyorum

Herkesin yürüdüğü o yoldan çıkalı çok oldu Zaten hayat beni yürütmüyor emekletiyordu Şimdi emeklemeyi de unuttum ya sebebi sensin Sevdan, hayatın bana en sonki acı tuzağı

Yüreğim yanıyor, sevdan kanıyor

Artık kelimeler hislerime tercüman olamıyor Bir cümle takılıyor sensizlikte dilime

BU SEVDA CANIMI YAKIYOR...

Fatih Engin

(25)

Bugün Sensizliğin Yıl Dönümü Bak bir gün daha bitti

Saat sensiz geçen bir günün gecesini vurmakta Herkes yeni bir gün yeni umutlar için yataklarında Dışarıda ay, içeride yüreğim seni söylüyor

Bu gece dışarıdaki aydan, yüreğimdeki sana kadar Her şey sensizliği vuruyor yüzüme

Bugün sensizliğin yıl dönümü Bugün benim doğum günüm…

23/08/2007 03:33 Fatih Engin

(26)

Büyüyorsun Sabahı beklerken;

Gözlerinde geceyi tüketmekti hayalim Elimde bir şişe,

İçinde birkaç kelime Sana dair birkaç cümle Ben sende yokum biliyorum Oysa sen bende büyüyorsun

Okunmayan her cümlenin bitiminde Fatih Engin

(27)

Dünyayı Düşünemiyorum Sen Yokken

Masumiyetinin yüzüne böylesine yansıdığını daha önce hiç görmemiştim İçinde sevda, içinde aşkı besleyen o gözlerini de

Nasıl olur bilinmez sokak lambasının ışığı görünmez oldu yüreğinden gelen ışıkla Etrafındaki o güzelliğine haps olmuş insanları da

Geceye renk, gündüze neşe bana ise her şeysin

Ben bu yakamozlara şiir yazamıyorum gözlerin varken

Ben güneşten de bahsedemiyorum yüreğindeki o ışık varken Ve sen hayatımın çıkmaz sokağının en sonu

Ve sen hayatımın arka sokaklarının ana yolu Ve sen yurdum,

Üzerinde ay yıldız dalgalanan Anadolu Ve sensizim, her yerim darmadağın İçimde ise hep aynı korku…

13-08-2002 24-25 Fatih Engin

(28)

Gitme

Belki seni görmüyorum

Belki seni duymuyorum çoktandır

Oysa aynı şehirde olduğunu bilmek bile

İçimde yanan adına sevda dedikleri ateşi canlı tutmaya yetiyor Ve sen şimdi gidiyorum diyorsun

Ne git nede bu yüreği unut

Hep sana şiirlerde anlatıyorum ya

Kiminde bir kaç sayfa kiminde birkaç satır Şimdi hepsini özetliyorum

Bütün çaresizliğimle seni özlüyor Ve seni sadece seviyorum

Ardından ise sadece bir tek kelime haykırabiliyorum Gitme...

12.10.2003 Fatih Engin

(29)

Harflerin Kumpası

Hayata yazmak için başladım satırlara Harflerin kumpasına düştüm,

Anlayamadım...

'SEN' dedi sustu birden

Hayatın senle başladığını keşfettim Mavinin senle mavi

Yeşilin senle yeşil olduğunu aynı zamanda Keşifler coğrafyası sürdü senle birlikte Ben tarihini de senle yazmak istedim aşkın Yaşamak istedim yani

Kayıpları oynamadım hep buldum Bilmiyorum belki de buldum sandım, Anladım deyip anlamamak hayatı İçmeden sarhoş olma hallerim,

Harflerin kumpasına düşüşüm hep bundan 'SEN' deyip susma eylemi başladımı

Harfleri fışkırtırdım içimdeki itfayenin yardımıyla Okuldan kalma bir alışkanlıkla sırtımda taşır oldum 'SEN' den sonraki aşk sözcüklerini

Harflerin kumpasındaki ben,

Ortaya çıkan kelime hep aynı 'SEN' Bitirmekte zorlandığım şiirlerden oldun

Sonunu araştırdığım anlarda başına takıldım sevdanın Sen aşkın iki bin altı versiyonuydun

En genç aşk cümleleri senin için Ve 'SEN' diye düştüğüm kumpastan 'SEN' diye çıkmanın çığlığı boğazımda Ama yutkunuyor susuyorum,

Belk ide susturuluyorum...

Fatih Engin

(30)

Hasret Ne Acı Kelime

Sabahında gonca güller açmıyor sensizliğin Hasret ne acı kelime

Ne ecel ne ölüm yarışamıyor Kaydedilenler yaşatılıyor bize Ve bu zulüm ikidir bana yaşatılıyor Yüreğimin sen yanı hep acıyor Ayrılık ne acı kelime

Ne ecel ne ölüm yarışamıyor

Kabir yaklaşsa da her geçen sensiz gün Bu yürek gözlerine dalınca kayboluyor

Gözlerine dalmaktan fırsat bulamadığından olacak Hala sana susuyor …

Ve bu susuş bana hep acı veriyor…

Fatih Engin

(31)

Hasretin Kokusu Sinmiş Üzerine Hasretin kokusu sinmiş üzerime Ve gözüm reklamlara takılıyor Düşünüyorum...

Herşeyi icat ettiler de bu kokuyu çıkaracak birşey bulamadılar ya Şaşırıyorum...

Hasret olsa da her yan hayat devam ediyor yinede Gözüm reklamlarda belki bulan biri olur diye

Tam reklamların en güzel yerinde araya film koyuyorlar ya Aynı hasretin arasına bazen senin karıştığın gibi

Ne yapacağını şaşırıyor insan

Sudan çıkmış balık misali çaresiz kalıyor Ve sadece çırpınıyorum...

Sıkıntıya gelemiyorum fazla

Niyedir bilmem sıkıntısızda kalamıyorum hiç Hem seni özlemeyi hem de seni istiyorum

Sana seni bulmak için düzenlenen keşiflerde yakalandım Aşk denen bu salgına

Bu hasretlik kokusu bana senden yadigar anlıyacağın Silik değil sana yazdıklarım,

Senin yazdıkların okunmaktan yıprandığı halde Daha fazla dayanamıyorum

Bu sevdanın hasret kokusuna

Ve kendimi uykuya teslim ediyorum Hasretin üzerime sinmiş kokusuyla Ben seni görmek için uyuyorum ya

Sana kavuşma arefesinin heyecanıyla yatıyorum Sana da iyi rüyalar meleğim...

01-27 26.06.2002 Fatih Engin

(32)

Herkesin Senin İçin Bittiği Yerdeyim

Sana belkide ilk kez yazıyorum ama önceki yazdıklarımda da varsın sanki Sanki hepsi sana yazılmış, sanki hepsinin en güzel yanı sen

Ve sen o kadar uzaksın ki bana

Uzak olduğun kadarda yakınsın aslında

Her an aklımda her an içimdesin anlatılmayan bir biçimde Öylesi zor ki sana yazmak, ve böylesine benzersiz duygulara;

Tek tercüman yine bendeki tüm anlaşılmazlıklara verilen tek cevap gibi;

''SEN''....

Ve senin herşeye değer güzelliğini tek başına anlatan gözlerin

Aslında gözlerinde yerimin olması yüreğinde yerimin olması kadar değerli Susma ey sevdam söyle ''yüreğimde olmasan da gözlerimdesin '' de Sana uykusuz herhangi bir akşamdan değil

Seni görmemiş ve sesini işitememiş bir günün ardından

Ve sensiz yaşanacak kahrolası bir günün arefesinden sesleniyorum Biliyorum sesim sana ulaşamayacak kadar kısık

Belki de kimse duymuyor haykırdıklarımı, yanımdakiler bile Yüreğimden konuştuğumdan olacak herhalde

Kendim söyleyip kendim dinliyorum Şimdilik sana yazdıklarım gözlerimde

Ve dilim ne zaman sana çözülür bilmiyorum, hayatımın her anında yaşanan güzel Belki de hiç bir zaman seninle bunlar konuşulmayacak

Ve hiç kimse senden bu kadar bahsedipte

Sendeki güzelliğin zerresini anlatamadığını düşünmeyecek

Ve kimse seni deli bir sevdanın eşinde benim kadar hevesli beklemeyecek Ve ben, aşk namına sevda adına;

Herkesin senin için bittiği yerdeyim seni bekliyorum...

Fatih Engin

(33)

Hüznü Hangi Çizgiler Anlatır Sana yazıyorum seni bilmeden Sen de beni

Gözlerinde kaybolmanın hayaliyle, geceleri tüketiyorum Güneş laf olsun diye doğuyor sanki

Uzaklarda elimi uzatmamı bekleyen birinin varlığına inanmakla yaşabiliyorum Amaçsız umutsuz kaldım hayatta

Nasıl çizilebilir ki mutsuzluğun resmi

Kalpteki hüznü hangi çizgiler anlatır gözlere

Tıpkı bendeki sen tutkusuna kelimelerin çaresizliği gibi Fatih Engin

(34)

İçimde Deli Bir Coşku Altında İmzan

Sayfaları okumaktan yıpranmış o defterde kaldı sana yazılanlar Anlatması zor içimdekileri

Ne varsa senin için yazılmış bu satırlara davacı benden şimdi Yetmediklerini onlar da biliyor gibi

Ben seni nasıl sevdiğimi daha anlatamadım ki Sabahında her gecenin sana uyanmak isterken bile Ben hep sustum…

Bilenler bilir benim en iyi yaptığın şeydir susmak Şimdi içimde deli bir coşku altında imzan

Aslında her şeye cevap veriyor susmam Ne diyor şair;

‘Bazen dudakların bitiremediği cümleleri gözler tamamlar.’

Fatih Engin

(35)

İçime Akışın Dindirmiyor Sana Susuzluğumu Sana dokunmak kadar güzel sana yazmak

Elimde birkaç boş müsvette

Bilmiyorlar daha dünyanın en güzeli için karalanacaklar Olabilecek en güzel işe yarayacaklar

Sana sevgi sözcükleri yazmıyorum hepsi boş Sevginin ta kendisisin çünkü

İçimde olanların tanımı yok sadece seni düşlüyor her yerde

Bilenler bilir sadece sana yazmanın, sadece seni düşlemenin adını Elimde sanki bir avuç kar topusun

Eriyorsun sana sahip olmak istedikçe İçime akıyor sanki senden akanlar O kadar sana susamama rağmen

Bu susuzluğun dindirmiyor içime akışın…

Fatih Engin

(36)

İhanet

Gözlerimi kapatmam sensizliğe ihanet Gözlerimi açmam hayaline ihanet

Susmam sana, konuşmam bana ihanet İhanetlerle örülü bir kaderi yaşamaktayım Adı yaşamaksa, sadece nefes alıp vermenin Fatih Engin

(37)

Kıyamet Gibi Çöktü Üzerime

Kıyamet gibi çöktü dünya üstüme,sen gidince bu şehirden Üstümde yırtık pırtık bir aşkın en deli haliyle bir kazak Bakışların üzerine sinmiş sanki,içinde gözlerinin sıcaklığı Rüya gibi bir aşk, kader bile olmaz der gibi

Ama yüreğim, kadere kafa tutarcasına sensizde olsa sana birikmekte Yarın sınavım var ders çalışmam lazım aslında

Oysa ben beyaz bir sayfa açmışım önüme Sana senin aşkında bahsediyorum

Sanki sen bilmezmişsin gibi sana seni anlatıyorum

Sanki ben bilmezmişim gibi sensizken ki beni, beni yazıyorum Sen bilirsin ki sensizken ben yok ben hep sende

Tıpkı senin hep bende olduğun gibi Gözlerinle o kazağı ısıttığın

Yüreğinle yüreğimi yokladığın gibi

Şimdi ben kanadı kırık bir güvercin gibi çaresiz Teselliyi kelimelerde aramama bakma

Beni teselli eden tek kelime ismin Ve adını koca koca yüreğime yazmışım Nice yazıları kıskandıracak bir özenle

Hasretin kamçı izleriyle süsledim yüreğime yazdığım adını Ve ne kadar uzak olsa da aramızdaki mesafeler

O yılların ulaşılmazlığının ve hasretin kamçı izlerine inat Hayatın her anını senle sevginle yaşamaktayım

Ve her geçen an büyüyen bir aşkla sana birikmekteyim Seni sevmekten bıkmadan ve vazgeçmeden

Her şeye rağmen hala seni bu sevdaya beklemekteyim…

Fatih Engin

(38)

Kıyasıya Sevmek

Gün geçtikçe vuslat yaklaşıyor mu?

Uzaklaşıyor mu bilmiyorum Bildiğim tek şey,

Dün senin için hissettiklerim

Bugün sana hissettiklerimle kıyaslanamaz bile…

Fatih Engin

(39)

Mektup

Ölü bir gencin el yazısıyla yazıldı bu mektup sana Son nefesini vermemişti yazdığı an

Ve hala sana ‘seni’ bulmak için keşiflerdeydi Ufkundaki karanlıklara hep aydınlık diye baktı Sana olan aşkına hep inandı

Seni sevdi ve sevecekti

Ne kadar yetseydi yüreğinin feri atmaya İşte o kadar zaman sevecekti

Sızlıyor, acıyor hatta kanıyordu görseydi seni sevdası Belki bilmedin anlamını gözlerindeki yaşların

Beklide anlayamadın … Ya o, o ise;

Seni hep bir sarı yaprağa benzetirdi bir ağaçta Kendi topraktı ve seni bekliyordu

Ebediyete kadar sana sahip olmak için

Sen inadına yeşermek ve inadına ağacı istedin Ama bilsen ki SONUN TOPRAK SONUN BEN Yinede direnir misin bilmem?

18-06-2002 CUMA 22-03 Fatih Engin

(40)

Niye Hiç Biz Olamadık Niye hiç biz olamadık?

Biliyorum ki içimdesin

Biliyorum ki yüreğimdeki sensin Seni soluyorum her nefeste Seni düşünüyorum

Öyleyse varım öyleyse yaşıyorum Ama niye hiç biz olamadık bilmiyorum Bilmediğim sadece yerin

Nerdesin?

Sesimi sana nasıl duyururum?

Bilmiyorum

Hangi yol sana çıkar

Hangi mevsim karşılaşacağız seninle Günlerden ne olacak

Saat kaçı vuracak

Ve aramızdaki sessizliği kim bozacak

Oralarda bir yerdesin hissediyorum varlığını İçimdekilere yanıt yüreğinde

Sen benim yüreğimde büyüyorsun Ben senin…

Bir tarafta her şeyiyle sen varsın Diğer tarafta ben

Her şey hazır yani Sen…Ben …

İki yürek …

Ama niye hiç biz olamadık?

Bilmiyorum.

11/09/2007 04:50 Fatih Engin

(41)

On Kasım

Soğuk bir on kasım akşamı

Bilmiyorum ataya saygıdan mıdır ama Sustu heceler,

Sustu kalem,

Rüzgar sustu bu gece

Sen yokken dile gelenlerde sustu Ve bu susmak sendeki sesliği bozdu…

Fatih Engin

(42)

Oysa Aşkın Adı Sene iki bin iki

Bin yıl önce olduğu gibi

Mavi yine mavi, sarı yine sarı Yeşil yine yeşildi

Oysa aşkın adı;

Sen diye değişti…

Fatih Engin

(43)

Rüyalarda Susmak Sana Sana çok uzaklardan bakıyorum Çok uzaklardan sesleniyorum

Biliyorum ne sesim geliyor sana ne bakışlarımı seziyorsun Gözlerimde sana dair hüzünlerle bakıyorum etrafa

Yazmak sana; hiç uğramadığın yüreğimdeki aşkın istasyonunda Belki de seni hiç aydınlatamayacak o istasyon ışığı altında

Sana yazmak…

Kaçmak mı aşkı güçlendiriyor üstüne gitmek mi bilmiyorum Sana rüyalarda bile susuyorum

Hayatın hiçbir anında yaşamazken seni

Rüyalarda susamak sana, senli en küçük ana Yirmi altı yıllık bir ömrün en dayanılmazı…

Fatih Engin

(44)

Sana Biriken Bir İklimdeyim

Kasıp Kavuran Karanlıklarda Kaybolanlar Üşüyenler Üşütenler ve Üşümekten Ürkenler Bağrımdaki Bahçıvanlarda Bilmekteler sana bu Birikenler Rüyamdaki senRenkli Resimler yüreğimin Rıhtımında Aşkı Aşanlar gibi Aşkı aştık Artık

Ve aşktan öte bir duyguyla;

Sana biriken bir iklimdeyim…

Fatih Engin

(45)

Sen Yüreğim Ve Kelimeler

Umutsuzluğun karanlığı içinden doğdun Bir gece vaktiydi…

Sabahı bekleyemedi kelimeler Sen benim dizelerimde var oldun Sen,yüreğim ve kelimeler

Ayrılmaz bir bütün…

Saat kaç olursa olsun Tarih ne olursa olsun Mekan nere olursa olsun Fark etmez

Sen, yüreğim ve kelimeler…

Fatih Engin

(46)

Sendeyim

Dışarıda olağandan daha sıcak bir hava, içim buz İçip içip iç çekişim içimdeki yangından

Layıkı ise içimdeki sevdanın, gözlerinle sarhoş olmak Aslında şimdi benden öte bir yerdeyim,sendeyim Rıhtımında yüreğimin sadece birkaç hece,ismin

Akşam olana dek her gün,her an aşktan öte bit yerdeyim sendeyim … Fatih Engin

(47)

Seninle Sana Hasret Kalacağım

Sensizliğin ödün vermediği zamanlardayım

Dışarıda yakan top oynayan çocuklar

Ve aralarında bir iki kişi çocukluğunu unutmamış Aynı günün akşamında yağmur taneleri yüreğimde Hala hüzün kokmakta kelimeler

Hani gözlerine değince gözlerim

İçimde neler oluyor, kelimeler anlatamaz Kaç nemli gece geçti sensizliğin üstünden Bir anlık hasretini dindiremedi yinede Korkum şu ki bundan böyle

Sende yetmeyeceksin bu hasrete Ve bir gün gelsen de;

Susuzluğu bitmeyecek yüreğimin sana Seninle sana hasret kalacağım...

Fatih Engin

(48)

Senli Yalnızlık

Hiç sırası değildi aslında ama Çıtsız bir sohbette geçti yine ismin Senime rüyalar karışıyor bu aralar

Kayboluyorum sonu sana çıkan yollarda

Sonu sana çıkan yollarda bile ‘seni’ bulamıyorum Unutma kavramına takılıyorum birden

Utanıyor unutamıyorum

Yalnızlık acı verir çoğuna çoğu zaman Öyledir çünkü;

Bende yalnızlık sadece sen olmadığın için acı Senli yalnızlıklar hep içimdeki hayalim

Hayatım yinelememi gerektiriyor sanıyorum

‘senli yalnızlıklar’

Kaldırmalısın üstündeki görünmezliği anlamanı engelleyEN Durup düşünmelisin aynı zamanda

Kayıp kentlerde kaybolmayı aşmalı Kayıp olan o kenti de bulmalısın..

Fatih Engin

(49)

Sensizliğin Kitabı

Sensizliğin kitabını yazdım dağıttım herkese Ne zannedersin bir ben miyim sana hasret?

Her sevgilinin yüreğinde oluşundan habersiz Her sevgide bir yudum sen…

Duydum ki hastalanmışsın aman çabuk iyileş Daha fazla sana hasret bırakma sevgileri Özelliklede bu yüreği beni

Gözlerindeki o ilhamın zerresini bulamadım yokluğunda Her şeyde aramama rağmen

Sensizliğe sensizliğimi yaşatmalı acaba?

Sensizlikten kurtulmak için

Karanlık ışıklar gösterir oldu kader Aynı zamanda senle yaşatılan acılar

Seni gösterip vermeyen kadere isyan mı etmeli?

Sıcaklığın sanki bu beyaz kağıda sıçramış Baksana saat kaç olmuş hala önümde Daha doğrusu seni düşünürken bakılan

Dokunulan her yerde sıcaklığın saflığın aynı zamanda Ve sevgin hiç açılmamış bir hediye gibi

Bıkmadan usanmadan bana vermeni bekliyorum Bekleyeceğim…

Ve o gün gelmeyecek sen benim olmayacak olsan da Ömrümün sonuna kadar,

Ben hep seni seveceğim…

13-08-2002 03-45 Fatih Engin

(50)

Sensizlik Ayrı Bir Dünya

Sensiz günler bir zindan karanlığından öteye gidemiyor Sırtımda hasretin pençe izleri

Tüte tüte kokan özlemin kokusuna inat Seni yaşıyorum en sensiz anında hayatın İçimdeki bu duygu isyana davetiye çıkarır gibi Ve seni anlatmaya çalışan kelimelere inat İsminin esrarı her yerde

Bir küçük güvercin yüreğine saklamış gibisin sevdanı Konuş, söyle gerçekten öyleyse razıyım

Yeryüzünün tüm kuşlarından dilenmeye bu sevdayı Yeter ki sen benim sarı yaprağım ol, ben senin toprağın Sonsuza birleşmem seninle olsun

Teli kopmuş bir bağlama gibi yüreğim bu aralar Bu aralar her şeyine hasretim

Dilimde hep sen yüreğimde hep sevdan Yinede en sensiz anındayım hayatın Hayat mı sensizlik dolu?

Yoksa sensizlik ayrı bir hayat mı?

Ayrı bir dünya olduğundan olacak sensizlik Ayrı bir dünyadayım seni düşlerken…

20-12-2006 Fatih Engin

(51)

Sevdam Zan Altında

Hayatım bir çıkmazın içine girmekte Göz göre göre ipim çekilmekte Ve ben her şeyi bilmekteyim Sevdam zan altında

Seni senden habersiz sevmekle suçlanıyor

Dünyamı karartmaya ve hiçbir şeyle kıyaslanamayan Bu sevdanın üstüne beton dökmeye çalışmaktalar Oysa yüreğim bir başkaldırı namına

Sadece susuyor…

Fatih Engin

(52)

Soğuktur Sevda Ateşi

Hani kendiliğinden düşer ya ateş yüreğine Yanarsın,

Ve sonra bir titremeye mağlup olur bedenin Üşürsün,

Çünkü soğuktur sevda ateşi

Zamansız bir sonbahar ve sarı bir yaprak düşer Yavaş yavaş yere

Ve bir aşk başlar, sevda yanar Yıllarca bekleyişin ardından…

Fatih Engin

(53)

Sustum

Oysa sende yaşanılması düşünülmüş düşler var beynimde Yürek kimsesizliğin en yaraladığı yer şimdi

Sahipsizliğin verdiği cesaretle sustum Susmak cesaret gerektirir zira…

Fatih Engin

(54)

Tıpkı Dün Gibi Bugünde Yoksun İşte

Kelimeler boğazımda, ne yutkunabiliyor nede konuşabiliyorum Üstümüzde bu sevdaya uyanan bir karabasan

Bakıyorum, elimden gelen sevmek dışı tek şey işte bakıyorum sana Rahatlamak elimde değil konuşmak istiyor konuşamıyorum

Aklımda garip bir sevda sözü seni anlatan Ne unutabiliyor nede konuşabiliyorum

Ve an geliyor, sevdaya kurulu zaman hasrete çalıyor

Nerden bilecektim sana kavuşmanın hasreti kucaklamak olduğunu Hani ne diyor o en sevdiğim şair

''Yok kadınlara aşık olanların işidir şiir'' Sende aynı onun dediği gibi yok oldun Tıpkı dün gibi bugünde yoksun işte Şimdi ise bir zamanlar olanın tersine

Gözümü açsam yok, gözümü kapatsam yanımdasın Ve her zaman için geçerli tek kaide ise

Sen her zaman benim gönlümdesin

O en derin en kuytu yerindesin yüreğimin adına aşk dediklerinin yeri...

24-15 03.09.2002 Fatih Engin

(55)

Üşüyen Yazlar

Gözlerin o deli, o masum, o beni yakan gözlerin Üşümüş yazlar geçti bu sevdanın üstünden Literatür yeni bir kelime arıyor

Bu sevdanın yazları üşüten haline

Cehaletin yeni anlamı ise senden habersizlik olarak değişti Artık dünya alt üst her şey bu sevdaya, her şey sana kurulu Ne kadar hasrete kurulu olsa da zaman

Sende bitecek bendeki bu aşkın sonu…

Fatih Engin

(56)

Ya Ben Ya Benim Sevdam

Son rutuşlar yapıldı ve sevdaya kuruldu zaman Ama bugün ama yarın bu sevdada buluşacağız

Ayrılıkla muhatap olmayacak öyle bir şeyin varlığını dahi unutacağız Ben sevda başvuru formunu doldurup çoktan teslim ettim bile

Başvurumun cevabını beklemekteyim

Ben sevdanın sendeki şubesiyle çalışmak istemekteyim Her şeye rağmen son söz senin

Ya ben ya benim sevdam

Dilersen bensiz sevdasız bir yol seç Ama unutma ‘sonun toprak sonun ben’…

Fatih Engin

(57)

Yaşam Mücadelesi

Yaşatmadın sende yaşanacak en güzel ne varsa

Adına aşk dedikleri bu kör kuyuda biçare ve yalnız bıraktın beni Şimdi her gün yanımdasın,

Gözlerim senle kapanıp senle açılıyor sensizliğin en son deminde Ayrılık diyemiyorum aramızdaki mesafeye

Çünkü birleşmeden ayrılamaz insan

Maalesef sen gerçek bir aşktan yoksun ben senden, Bu hayata mahkumuz…

Her şeye rağmen içimdeki bu yaşam mücadelesi Devam edecek sensiz ve senden habersiz…

Fatih Engin

(58)

Yine Gitme

Düşlerimi hasret sürgünü bir yalnızlık bürüdü Artık düşlerde bile yüzünde bir bulut

Ve o buğulu sesinin esrarı bugün çözüldü

Anlamak zor değildi kelimelerin seninle döküldüğünü Dedim ya;

Nicedir susan kelimeler seninle dökülmeye başladı Karanlık gecelerin karanlık sabahı olma artık

Nurlandır bu yüreği gül cemalinle Ve aşk deyince susma söyle Ve ne olur...

Yine gitme...

11-07 07.09.2003 Fatih Engin

(59)

Yine Sensizim Yine Bekliyorum

Sensizken seni yazmak her satırına bir kitabın Seninle yazılan bir heceye bedel

Konuşmak durmadan dinlenmeden aşk namına Gözlerinde bir an susmaya bedel

Şimdi dilimde sadece birkaç hece, susuyorum Ama yine sensizim yine bekliyorum…

Fatih Engin

(60)

Zamana Yenik Bir Aşkın Pırıltıları Ve sessizlik deli bir gürültü çemberi içinde

Susmaya mecbur bırakılan duygular sokak aralarında Bir sokak lambasıyla geceye kafa tutarcasına

Altında şiir okuyan bir genç gözüme takılan Yüzünde bir anlaşılmazlığın esrarı

Anlaşılmazlığı okuduğu şiirden olsa gerek

Sanki bu anlaşılmazlığın inadına gözlerinde bir pırıltı Yüreğindeki aşktan sıçramışcasına parlak

Ve inanılmazlığın esrarını takınmış,

Etrafa gülücük dağıtan tebessüm yumağı,gözlerini dolduran Çok oldu böyle bir aşk görmeyeli

Leyla’nın Mecnun’undan bu yana

Ve bir uğultu ıssızlığında zamana yenik bir aşk Karanlıkta ışıldayan gözlerinden arta kalan

Tabularını zorladı belki hayatındaki aşkları arasında Ama her aşk kendince ulaşılmaz değimlidir zaten Bilseydi zamana yenik düşecek bu sevda

Sever miydi aynı şekilde?

Teslimiyet bayrağını açar mıydı sevgiye yüreğinde?

Aynı zamanda şartsız

Ve aynı zamanda karşılıksız,katıksız…

Fatih Engin